Açıköğretim Ders Notları

Tarla Bitkileri 2 Dersi 6. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Tarla Bitkileri 2 Dersi 6. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Yem Bitkileri Tarımı

Giriş

Yem bitkileri tarım alanı ile çayır ve mera alanları hayvanların ihtiyacı olan yemin sağlandığı başlıca iki ana kaynaktır.

Ülkemizde başlıca kaliteli yem üretimi yonca, korunga, fiğ, mısır ve hayvan pancarı gibi değerli yem bitkilerinin yetiştirilmesi ile mümkün olabilir. Yıllara göre ülkemizde yem bitkileri yetiştiriciliği sürekli artış gösterse de henüz yeterli seviyeye ulaşmadığı bir gerçektir. Türkiye’de hayvancılık meraya dayalı ekstansif şekilde yapılmaktadır.

Hayvanların yeterince ve dengeli beslenememesi hayvansal verimliliği düşürmektedir. Bazı ülkelerde dana ve sığırın karkas ağırlığı 250-300 kg’ı geçerken ülkemizde 206 kg civarındadır. Avrupa ülkelerinde bir inekten 4-6 ton süt alınırken ülkemizde 1600 kg’da kalmaktadır. Besleme değeri yüksek kaliteli kaba yem üretiminin artırılması, hayvansal ürünlerdeki verimliliği de artıracaktır.

Yem Bitkilerinin Önemi

Yem bitkileri yetiştirmenin birinci hedefi hayvan beslemedir. Hayvanların ihtiyacı olan yemi en ucuz ve en bol sağlayan kaynaklar yem bitkileri tarımı ve çayır meralardır. Gelişmiş ülkelerde hayvancılık yem bitkileri tarımına dayalı olarak yürütülmektedir. Türkiye’de ise hayvancılık daha çok çayır ve meralara, anızlara, tahıl samanına dayalı olarak yürütülmektedir. Son yıllarda ülkemizde yem bitkileri üretimine verilen desteklemeler ile yem bitkileri üretim ve alanı artsa da ileri ülkelere göre ulaşılan nokta ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır.

Yem bitkileri yetiştiriciliği toprak koruma yönünden oldukça önemlidir. Toprak parçacıklarının dış kuvvetlerin etkisiyle bulunduğu yerden koparılıp başka yere taşınıp biriktirilmesine erozyon denir. Erozyona karşı toprağı korumanın en etkili yolu toprak yüzeyini bitki ile örtülü tutmaktır. Aşınıma karşı en etkili bitki örtüsü ormanlar, çayır ve meralardır. Diğer tarla bitkileri yem bitkileri toprak yüzeyini yılın belli dönemlerinde aşınıma karşı etkilidir. Toprakların bitki örtüsü olmaksızın çıplak bırakılması, aşınımı şiddetlendirerek ana kayayı ortaya çıkartır.

Yem bitkileri yetiştirildikleri topraklara bıraktıkları kök artıklarıyla toprağın organik maddece zenginleşmesini sağlarlar. Organik madde toprakta agregatlaşmayı hızlandırarak erozyonun azalmasına, bitki besin maddelerinin toprakta tutulmasına yol açar. Tek yönlü tarım uygulamaları toprakta organik madde oranını düşürür. Ayrıca yem bitkileri tarımı toprakta azotun yanında diğer bitki besin maddelerinin miktarını da artırır. Tarlaya aynı bitkilerin ekilmesi toprağın belli katmanlarından yararlanılmasına yol açar. Yüzlek köklü bitkilerin yanı sıra kökleri çok derinlere giden yem bitkileri hem organik maddece toprağı zenginleştirirler hem de farklı toprak katmanlarından yararlanılmasını sağlarlar.

Hasadı yapılan kültür bitkisinden sonra aynı tarlaya başka bir kültür bitkisinin ekilmesine ekim nöbeti denir. Ekim nöbetinin faydaları:

  • Ekim nöbetinde kullanılan baklagillerin kökleri havadaki serbest azotu toprağa bağlar. Sorasında yetiştirilecek bitki için hazır bir azot kaynağı oluşturur.
  • Baklagil ve buğdaygil yem bitkileri bıraktıkları artıklarla toprağı organik maddece zenginleştirir. Tek yönlü tarım yapılan tarlalarda organik madde son derece azdır.
  • Baklagil ve buğdaygil yem bitkilerinin ekim nöbetine alınması toprağın çeşitli katmanlarından yararlanılmasını sağlar.
  • Ekim nöbetinin uygulanması ile işgücü bütün mevsimlere dengeli şekilde dağılım gösterir.
  • Uygun bir ekim nöbeti toprakta erozyonu önler.
  • Ekim nöbeti sayesinde bir ürünün zarar görmesi neticesinde oluşacak zarar diğer ürünlerle kapatılır.

Türkiye’de hayvanlara kaliteli yem sağlamak ve meralar üzerindeki aşırı otlatma baskısını azaltmak için en etkili adımlardan birisi kışlık ve yazlık 2. Ürün yem bitkisi yetiştirmektir.

Toprakta organik madde ve azot miktarını artırmak amacı ile bitkilerin toprağa karıştırılmasına yeşil gübreleme denir. Yeşil gübrelemede azot içeriği zengin baklagiller yoğun olarak kullanılır. Çok yıllık yem bitkilerinden çayır üçgülü, melez üçgül, yonca yeşil gübreleme amacı ile ekilebilir.

Yem Bitkileri Yetiştiriciliği

Yem bitkileri, doğada çayır ve meralarda rastlanan veya bu alanlarda kendiliğinden yetişen bitkilerdir. Yem bitkilerini; evcil hayvanların yeşil ve kuru ot, silaj, tane ve yumru yem ihtiyacını karşılamak üzere tarla topraklarında yetiştirilen bitkiler olarak tanımlanabilir.

Botanik bakımdan yem bitkilerini üç grupta toplayabiliriz. Bunlar buğdaygiller, baklagiller ve diğer familyalara bağlı yem bitkileridir.

Yem bitkileri yetiştirme istekleri yönünden serin mevsim ve sıcak mevsim yem bitkileri olarak iki gruba ayrılırlar. Yıllık büyüme ve gelişmelerinin büyük kısmını yılın serin aylarında yapan yem bitkilerine serin mevsim yem bitkileri; yıllık büyüme ve gelişmelerinin büyük kısmını yılın sıcak aylarında yapan yem bitkilerine de sıcak mevsim yem bitkileri denir. Serin mevsim yem bitkileri büyüme döneminde ortalama + 4 °C sıcaklık isterken, sıcak mevsim yem bitkileri ortalama + 10-12 °C sıcaklık ister. Çayır üçgülü, tüylü fiğ, yonca, korunga ve domuz ayrığı serin mevsim yem bitkilerine örnek olarak verilebilir. Soya fasulyesi, yem börülcesi, darı türleri ve sudan otu sıcak mevsim yem bitkilerine örnektir.

Yem bitkileri ömürleri bakımından tek yıllık, iki yıllık ve çok yıllık olmak üzere üç gruba ayrılır. Tek yıllık bitkiler, bir yıl içerisinde gelişimini tamamlayıp ömrü sona eren bitkilerdir. Fiğ türleri, soya fasulyesi, sudanotu, kocadarı örnek olarak verilebilir.

İki yıllık yem bitkileri, ilk yılda sadece vejetatif gelişme yapan, ikinci yılda bol tohum verip ömürlerini tamamlayan bitkilerdir. Ak taşyoncası, İtalyan çimi, hayvan pancarı örnek olarak verilebilir.

Çok yıllık yem bitkileri ise iki yıldan fazla yaşayan bitkilerdir. Ayrık türleri, yonca, korunga, yumrulu kanyaş örnek olarak verilebilir.

Yararlanma şekli yönünden yem bitkileri farklı gruplara ayrılır;

  • Kuru ot bitkileri; yüksek çayıryulafı, çayır tilkikuyruğu, çayır kelpkuyruğu gibi.
  • Yeşil yem bitkileri; mısır, sudanotu, fiğ ve tahıl karışımları gibi.
  • Dane yem bitkileri; yem bezelyesi, fiğ, koca fiğ, burçak gibi.
  • Yeşil gübre bitkileri; taşyoncası türleri, acıbakla türleri, fiğ, kırmızı üçgül gibi.
  • Silaj bitkileri; mısır ve kocadarı türleri gibi.
  • Yumru yem bitkileri; Hayvan pancarı ve yem havucu gibi.

Yem bitkileri ana kültür bitkisi ve ara ziraatı olarak iki şekilde yetiştirilir. Eğer bir tarla tek yıllık veya çok yıllık yem bitkileri yetiştirilmesine ayrılmışsa, bu tarlada yetişen yem bitkileri ana kültür bitkisi durumundadır. Yılda birden fazla ürün alınan bölgelerde tek yıllık yem bitkileri ara ziraatı olarak yetiştirilirler.

İklim koşullarına bağlı olarak yapılan ara ziraatının uygulama şekilleri:

  • Yazlık veya kışlık tahıllarla birlikte alt bitki şeklinde yem bitkisi ekimi
  • Tahıllar veya diğer kültür bitkilerinin anızına yem bitkisi ekimi
  • İlk ürün kaldırıldıktan sonra anızın bozulup, sonbaharda yem bitkisi ekilmesi

Her yem bitkisinin iklim ve toprak isteği farklı olduğu gibi, toprak hazırlığı, ekim, bakım, hasat ve harman konularında da farklılık görülmektedir. Yem bitkileri yetiştiriciliği bakımından, bu bitkilerin büyük bir kısmı için geçerli kurallar şöyle açıklanabilir:

Tohumluk: yem bitkileri yetiştiriciliğinde başarı, kaliteli se saf bir tohumluk kullanılması ile sağlanır. Tohumluğun çimlenme gücü de önemli bir faktördür. Kullanılacak tohumluğun taze olması arzu edilir. Yem bitkileri tarımında sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır.

Yem bitkileri genellikle küçük tohumlu bitkilerdir. Ekilecek tohum yatağında aranan özellikler;

  • Toprak iyice ufalanmış olmalıdır.
  • Ufalanan toprak bastırılmalıdır.
  • Tohum yatağı besleyici olmalıdır.
  • Tohum yatağı yabancı otlardan arınmış olmalıdır.
  • Tohum yatağı erozyondan korunmuş olmalıdır.

Ekim zamanı: sıcak mevsim yem bitkileri Türkiye’nin her yerinde ilkbaharda yazlık olarak ekilir. Serin mevsim yem bitkileri ise, kışları sert geçen iklim bölgelerinde ilkbaharda yazlık, kışları ılıman geçen bölgelerde de kışlık olarak yetiştirilir.

Ekilecek tohum miktarı: Ekilecek tohumun küçüklüğüne göre değişir. Çok küçük tohumlar dekara 400-500 gram ekilirken, iri tohumlar dekara 15-20 kg olarak ekilir.

Ekim şekli: Ekimin mibzerle yapılmalıdır. Ekim sıra arası, yağışlı bölgelerde 15-20 cm, kurak bölgelerde ise 25-90 cm olmalıdır.

Bakım: yem bitkileri fazla bakıma ihtiyaç duymayan bitkilerdir. En önemli bakım sorunu yabancı ot ile mücadeledir. Yabancı ot ile mücadelede ya ekim yapılmadan yabancı otun sürülerek yok edilmesi şeklinde ya da çiçek açıp tohum bağlamadan önce biçilmesi şeklinde bir yol izlenmelidir.

Hasat zamanı: yem bitkilerinin hasat zamanı yetiştirme amacına göre değişmektedir. Buğdaygil yem bitkileri ot amacı ile yetiştirildiğinde başaklanma ile çiçeklenme arasındaki bir devrede biçilirler. Baklagil yem bitkilerinde ise ot için hasat zamanı genellikle çiçeklenme zamanıdır. Ot amacı ile biçilen buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin kurutulması da önemlidir. Kurak bölgelerde biçilen bitkiler tarla üzerinde bırakılarak kurutulurken, yağışlı bölgelerde kurutma işlemleri üçayak şeklinde olan kurutma çıtaları üzerinde yapılmalıdır. Son yıllarda kurutma işlemi yüksek ısı altında hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Genel olarak yem bitkilerinin hasat ve harman işlemleri çayır makinaları, biçerbağlar, biçer- döğer gibi klasik hasat harman makinaları ile yapılabilir.

Yardımcı ve koruyucu bitkiler: Küçük tohumlu yem bitkilerinin çıkışını kolaylaştıran bitkilere yardımcı bitkiler denir. Ekimden sonra yağış olan bölgelerde toprak yüzeyinde kalın bir kaymak tabakası oluşur. Yem bitkilerinin tohumları bu tabakayı kırıp yüzeye çıkamazlar. Bu sebeple küçük tohumlu yem bitkileri kaymak tabakasını kırabilen bazı yardımcı bitki tohumlarıyla birlikte ekilir. Yem bitkilerini su ve rüzgar erozyonuna karşı koruyan bitkilere de koruyucu bitkiler denir.

Giriş

Yem bitkileri tarım alanı ile çayır ve mera alanları hayvanların ihtiyacı olan yemin sağlandığı başlıca iki ana kaynaktır.

Ülkemizde başlıca kaliteli yem üretimi yonca, korunga, fiğ, mısır ve hayvan pancarı gibi değerli yem bitkilerinin yetiştirilmesi ile mümkün olabilir. Yıllara göre ülkemizde yem bitkileri yetiştiriciliği sürekli artış gösterse de henüz yeterli seviyeye ulaşmadığı bir gerçektir. Türkiye’de hayvancılık meraya dayalı ekstansif şekilde yapılmaktadır.

Hayvanların yeterince ve dengeli beslenememesi hayvansal verimliliği düşürmektedir. Bazı ülkelerde dana ve sığırın karkas ağırlığı 250-300 kg’ı geçerken ülkemizde 206 kg civarındadır. Avrupa ülkelerinde bir inekten 4-6 ton süt alınırken ülkemizde 1600 kg’da kalmaktadır. Besleme değeri yüksek kaliteli kaba yem üretiminin artırılması, hayvansal ürünlerdeki verimliliği de artıracaktır.

Yem Bitkilerinin Önemi

Yem bitkileri yetiştirmenin birinci hedefi hayvan beslemedir. Hayvanların ihtiyacı olan yemi en ucuz ve en bol sağlayan kaynaklar yem bitkileri tarımı ve çayır meralardır. Gelişmiş ülkelerde hayvancılık yem bitkileri tarımına dayalı olarak yürütülmektedir. Türkiye’de ise hayvancılık daha çok çayır ve meralara, anızlara, tahıl samanına dayalı olarak yürütülmektedir. Son yıllarda ülkemizde yem bitkileri üretimine verilen desteklemeler ile yem bitkileri üretim ve alanı artsa da ileri ülkelere göre ulaşılan nokta ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır.

Yem bitkileri yetiştiriciliği toprak koruma yönünden oldukça önemlidir. Toprak parçacıklarının dış kuvvetlerin etkisiyle bulunduğu yerden koparılıp başka yere taşınıp biriktirilmesine erozyon denir. Erozyona karşı toprağı korumanın en etkili yolu toprak yüzeyini bitki ile örtülü tutmaktır. Aşınıma karşı en etkili bitki örtüsü ormanlar, çayır ve meralardır. Diğer tarla bitkileri yem bitkileri toprak yüzeyini yılın belli dönemlerinde aşınıma karşı etkilidir. Toprakların bitki örtüsü olmaksızın çıplak bırakılması, aşınımı şiddetlendirerek ana kayayı ortaya çıkartır.

Yem bitkileri yetiştirildikleri topraklara bıraktıkları kök artıklarıyla toprağın organik maddece zenginleşmesini sağlarlar. Organik madde toprakta agregatlaşmayı hızlandırarak erozyonun azalmasına, bitki besin maddelerinin toprakta tutulmasına yol açar. Tek yönlü tarım uygulamaları toprakta organik madde oranını düşürür. Ayrıca yem bitkileri tarımı toprakta azotun yanında diğer bitki besin maddelerinin miktarını da artırır. Tarlaya aynı bitkilerin ekilmesi toprağın belli katmanlarından yararlanılmasına yol açar. Yüzlek köklü bitkilerin yanı sıra kökleri çok derinlere giden yem bitkileri hem organik maddece toprağı zenginleştirirler hem de farklı toprak katmanlarından yararlanılmasını sağlarlar.

Hasadı yapılan kültür bitkisinden sonra aynı tarlaya başka bir kültür bitkisinin ekilmesine ekim nöbeti denir. Ekim nöbetinin faydaları:

  • Ekim nöbetinde kullanılan baklagillerin kökleri havadaki serbest azotu toprağa bağlar. Sorasında yetiştirilecek bitki için hazır bir azot kaynağı oluşturur.
  • Baklagil ve buğdaygil yem bitkileri bıraktıkları artıklarla toprağı organik maddece zenginleştirir. Tek yönlü tarım yapılan tarlalarda organik madde son derece azdır.
  • Baklagil ve buğdaygil yem bitkilerinin ekim nöbetine alınması toprağın çeşitli katmanlarından yararlanılmasını sağlar.
  • Ekim nöbetinin uygulanması ile işgücü bütün mevsimlere dengeli şekilde dağılım gösterir.
  • Uygun bir ekim nöbeti toprakta erozyonu önler.
  • Ekim nöbeti sayesinde bir ürünün zarar görmesi neticesinde oluşacak zarar diğer ürünlerle kapatılır.

Türkiye’de hayvanlara kaliteli yem sağlamak ve meralar üzerindeki aşırı otlatma baskısını azaltmak için en etkili adımlardan birisi kışlık ve yazlık 2. Ürün yem bitkisi yetiştirmektir.

Toprakta organik madde ve azot miktarını artırmak amacı ile bitkilerin toprağa karıştırılmasına yeşil gübreleme denir. Yeşil gübrelemede azot içeriği zengin baklagiller yoğun olarak kullanılır. Çok yıllık yem bitkilerinden çayır üçgülü, melez üçgül, yonca yeşil gübreleme amacı ile ekilebilir.

Yem Bitkileri Yetiştiriciliği

Yem bitkileri, doğada çayır ve meralarda rastlanan veya bu alanlarda kendiliğinden yetişen bitkilerdir. Yem bitkilerini; evcil hayvanların yeşil ve kuru ot, silaj, tane ve yumru yem ihtiyacını karşılamak üzere tarla topraklarında yetiştirilen bitkiler olarak tanımlanabilir.

Botanik bakımdan yem bitkilerini üç grupta toplayabiliriz. Bunlar buğdaygiller, baklagiller ve diğer familyalara bağlı yem bitkileridir.

Yem bitkileri yetiştirme istekleri yönünden serin mevsim ve sıcak mevsim yem bitkileri olarak iki gruba ayrılırlar. Yıllık büyüme ve gelişmelerinin büyük kısmını yılın serin aylarında yapan yem bitkilerine serin mevsim yem bitkileri; yıllık büyüme ve gelişmelerinin büyük kısmını yılın sıcak aylarında yapan yem bitkilerine de sıcak mevsim yem bitkileri denir. Serin mevsim yem bitkileri büyüme döneminde ortalama + 4 °C sıcaklık isterken, sıcak mevsim yem bitkileri ortalama + 10-12 °C sıcaklık ister. Çayır üçgülü, tüylü fiğ, yonca, korunga ve domuz ayrığı serin mevsim yem bitkilerine örnek olarak verilebilir. Soya fasulyesi, yem börülcesi, darı türleri ve sudan otu sıcak mevsim yem bitkilerine örnektir.

Yem bitkileri ömürleri bakımından tek yıllık, iki yıllık ve çok yıllık olmak üzere üç gruba ayrılır. Tek yıllık bitkiler, bir yıl içerisinde gelişimini tamamlayıp ömrü sona eren bitkilerdir. Fiğ türleri, soya fasulyesi, sudanotu, kocadarı örnek olarak verilebilir.

İki yıllık yem bitkileri, ilk yılda sadece vejetatif gelişme yapan, ikinci yılda bol tohum verip ömürlerini tamamlayan bitkilerdir. Ak taşyoncası, İtalyan çimi, hayvan pancarı örnek olarak verilebilir.

Çok yıllık yem bitkileri ise iki yıldan fazla yaşayan bitkilerdir. Ayrık türleri, yonca, korunga, yumrulu kanyaş örnek olarak verilebilir.

Yararlanma şekli yönünden yem bitkileri farklı gruplara ayrılır;

  • Kuru ot bitkileri; yüksek çayıryulafı, çayır tilkikuyruğu, çayır kelpkuyruğu gibi.
  • Yeşil yem bitkileri; mısır, sudanotu, fiğ ve tahıl karışımları gibi.
  • Dane yem bitkileri; yem bezelyesi, fiğ, koca fiğ, burçak gibi.
  • Yeşil gübre bitkileri; taşyoncası türleri, acıbakla türleri, fiğ, kırmızı üçgül gibi.
  • Silaj bitkileri; mısır ve kocadarı türleri gibi.
  • Yumru yem bitkileri; Hayvan pancarı ve yem havucu gibi.

Yem bitkileri ana kültür bitkisi ve ara ziraatı olarak iki şekilde yetiştirilir. Eğer bir tarla tek yıllık veya çok yıllık yem bitkileri yetiştirilmesine ayrılmışsa, bu tarlada yetişen yem bitkileri ana kültür bitkisi durumundadır. Yılda birden fazla ürün alınan bölgelerde tek yıllık yem bitkileri ara ziraatı olarak yetiştirilirler.

İklim koşullarına bağlı olarak yapılan ara ziraatının uygulama şekilleri:

  • Yazlık veya kışlık tahıllarla birlikte alt bitki şeklinde yem bitkisi ekimi
  • Tahıllar veya diğer kültür bitkilerinin anızına yem bitkisi ekimi
  • İlk ürün kaldırıldıktan sonra anızın bozulup, sonbaharda yem bitkisi ekilmesi

Her yem bitkisinin iklim ve toprak isteği farklı olduğu gibi, toprak hazırlığı, ekim, bakım, hasat ve harman konularında da farklılık görülmektedir. Yem bitkileri yetiştiriciliği bakımından, bu bitkilerin büyük bir kısmı için geçerli kurallar şöyle açıklanabilir:

Tohumluk: yem bitkileri yetiştiriciliğinde başarı, kaliteli se saf bir tohumluk kullanılması ile sağlanır. Tohumluğun çimlenme gücü de önemli bir faktördür. Kullanılacak tohumluğun taze olması arzu edilir. Yem bitkileri tarımında sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır.

Yem bitkileri genellikle küçük tohumlu bitkilerdir. Ekilecek tohum yatağında aranan özellikler;

  • Toprak iyice ufalanmış olmalıdır.
  • Ufalanan toprak bastırılmalıdır.
  • Tohum yatağı besleyici olmalıdır.
  • Tohum yatağı yabancı otlardan arınmış olmalıdır.
  • Tohum yatağı erozyondan korunmuş olmalıdır.

Ekim zamanı: sıcak mevsim yem bitkileri Türkiye’nin her yerinde ilkbaharda yazlık olarak ekilir. Serin mevsim yem bitkileri ise, kışları sert geçen iklim bölgelerinde ilkbaharda yazlık, kışları ılıman geçen bölgelerde de kışlık olarak yetiştirilir.

Ekilecek tohum miktarı: Ekilecek tohumun küçüklüğüne göre değişir. Çok küçük tohumlar dekara 400-500 gram ekilirken, iri tohumlar dekara 15-20 kg olarak ekilir.

Ekim şekli: Ekimin mibzerle yapılmalıdır. Ekim sıra arası, yağışlı bölgelerde 15-20 cm, kurak bölgelerde ise 25-90 cm olmalıdır.

Bakım: yem bitkileri fazla bakıma ihtiyaç duymayan bitkilerdir. En önemli bakım sorunu yabancı ot ile mücadeledir. Yabancı ot ile mücadelede ya ekim yapılmadan yabancı otun sürülerek yok edilmesi şeklinde ya da çiçek açıp tohum bağlamadan önce biçilmesi şeklinde bir yol izlenmelidir.

Hasat zamanı: yem bitkilerinin hasat zamanı yetiştirme amacına göre değişmektedir. Buğdaygil yem bitkileri ot amacı ile yetiştirildiğinde başaklanma ile çiçeklenme arasındaki bir devrede biçilirler. Baklagil yem bitkilerinde ise ot için hasat zamanı genellikle çiçeklenme zamanıdır. Ot amacı ile biçilen buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin kurutulması da önemlidir. Kurak bölgelerde biçilen bitkiler tarla üzerinde bırakılarak kurutulurken, yağışlı bölgelerde kurutma işlemleri üçayak şeklinde olan kurutma çıtaları üzerinde yapılmalıdır. Son yıllarda kurutma işlemi yüksek ısı altında hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Genel olarak yem bitkilerinin hasat ve harman işlemleri çayır makinaları, biçerbağlar, biçer- döğer gibi klasik hasat harman makinaları ile yapılabilir.

Yardımcı ve koruyucu bitkiler: Küçük tohumlu yem bitkilerinin çıkışını kolaylaştıran bitkilere yardımcı bitkiler denir. Ekimden sonra yağış olan bölgelerde toprak yüzeyinde kalın bir kaymak tabakası oluşur. Yem bitkilerinin tohumları bu tabakayı kırıp yüzeye çıkamazlar. Bu sebeple küçük tohumlu yem bitkileri kaymak tabakasını kırabilen bazı yardımcı bitki tohumlarıyla birlikte ekilir. Yem bitkilerini su ve rüzgar erozyonuna karşı koruyan bitkilere de koruyucu bitkiler denir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.