En geniş anlamıyla devlet idaresinin hukuku…
İdare terimi, eğer devletin belli bir tür organlarını kuruluşlarını ifade etmek için kullanılıyorsa organik(yapısal) anlamda idareden, eğer devletin belli bir tür faaliyetlerini ifade etmek için kullanılıyorsa görevsel ( işlevsel yada fonksiyonel anlamda idareden ) söz edilmektedir.
Devlet kendisinde bulunan yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarını yerine getirmek için egemenlikten kaynaklanan yasama yetkisi, yürütme yetkisi ve yargı yetkisini kullanmaktadır. Devlet bu yetkilerine dayanarak fonksiyonlarını yerine getirirken, yasama, yürütme ve yargı organlarını kullanmaktadır.
Organik anlamda idare, yasama, yürütme ve yargı organları dışında,
• Başında hükümeti oluşturan münferit bakanların yer aldığı ve Devlet tüzel kişiliğini temsil eden merkezi idareyi
• Belli yörelerin yöresel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan mahalli idareyi
• Belli idari hizmetleri yürütmek üzere teşkil edilen öteki kamu tüzel kişilerini kapsamaktadır. Anayasada Yasama ( md.75-100) yürütme md.101-137 ve yargı md.138-160 organlarının oluşumu ile görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Anayasaya göre yasama yetkisini TBMM kullanır ve bu yetki devredilemez. ( anayasa 7.mad.)
Yasama ve idarenin organ olarak ayırt edilmesinde herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü Anayasa’da açık ve seçik bir biçimde belirtildiği gibi Yasama organi, ( anayasa7-75 ) TBMMdir. Ve Milletçe seçilen 550 milletvekilinden oluşmaktadır.
Anayasa 9.maddeye göre yargı yetkisi bağımsız mahkemelerde kullanılır. Yargı , tek bir organdan değil, bir organlar topluluğundan yani çeşitli mahkemelerden oluşmaktadır. Bir organlar topluluğu olarak yargının ayırtedici niteliği, bağımsız mahkemelerden ibaret olmasıdır. Yargı organını oluşturan mahkemeler, aşağıdaki beş yargı düzeni bağlamında ele alınabilir:
adli, idari, anayasa, seçim, uyuşmazlık
Anayasada md.101-137 ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunan yürütme, cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu ve idareden oluşmaktadır. Buna göre idare, devletin yürütme organı içinde ve bu organın cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu yanında üçüncü kanadı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Şu halde idareyi, devletin yasama, yargı ve yürütme organının, cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulu dışında kalan tüm kuruluşları olarak tanımlamak mümkündür.
Fonksiyonel anlamda idare:
Fonksiyonel ( görevsel ) anlamda idareyi belirleyebilmek için, idarenin yerine getirdiği görevlerle devletin üstlendiği diğer fonksiyonlar arasında farkların ortaya konması gerekir. Bunu belirleyebilmek için öncelikle devletin en temel fonksiyonları bilinmelidir. Fonksiyonel anlamda idarenin yasama ve yargı fonksiyonlarından ayrılması daha sonra da varsa yürütme fonksiyonundan farklılıklarının belirlenmesi gerekir.
Anayasaya göre yasama ve idare organlarını birbirinden kolayca ayırtetmek mümkün ise de bu organların faaliyetleri gözönüne alınarak yasama ve idare fonksiyonların birbirinden ayırtetmek mümkün değildir.
Maddi anlamda genel ve soyut norm koyma, değiştirme ve kaldırma faaliyetlerini yerine getiren yasama organı, bireysel nitelikli işlem ve faaliyetleri de yerine getirmektedir. Öte yandan idare de sadece bireysel işlemler yapmamakta; tüzük, yönetmelik gibi genel ve soyut nitelikte düzenleyici işlemler de yapabilmektedir. Bu durumda maddi ölçüt yetersiz kaldığından, yasama organının anayasanın kendisine verdiği görevleri yerine getirmek için yaptığı tüm işlem ve faaliyetleri yasama fonksiyonu içinde, idare organlarının yaptığı tüm faaliyetleri de idare fonksiyonun içinde görmek ve bunun ötesinde söz konusu faaliyetlerin kapsamına bakmamak gerekir.
Yargı fonksiyonunun yerine getirebilmesi için, ortada hukuk düzeninin ihlal edildiği yönünde bir ihlal bulunması, bu iddia üzerine bunun gerçek olup olmadığının ve hukuk düzeninin gerçekten ihlal edildiğinin tespit edilmesinden sonra da, hukuk düzeninin yeniden tesis etmek için bir yaptırım uygulanması gerekir. Yargı fonksiyonunu ve bu fonksiyonu yerine getiren yargı işlemi, bu anlamda üç aşamadan geçerek gerçekleşir. Hukuk düzeni ihlali iddiası, ihlalin tespiti, yaptırım.Ancak, idare organları da hukuki uyuşmazlıklar ve hukuka aykırılık iddialarını çözen ve karara bağlayan faaliyetlerde bulunabilirler…
İdari fonksiyonun konusu; devletin yasama ve yargı fonksiyonları ile yürütme organının salt siyasal nitelikli faaliyetleri dışında kalan ve toplumun günlük gereksinimlerini karşılamak amacıyla yürütülen tüm kamusal iş ve faaliyetler oluşturmaktadır. Bu anlamda idari fonksiyon esas itibariyle idare organları tarafından yerine getirilmekle beraber, yasama ve yargı organlarınca yürütülen bazı iş ve faaliyetleri de kapsamaktadır.
İdari fonksiyonun amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. Kamu yararı ise, toplum için yaşamsal bir değer ve önem taşıyan bazı faaliyetlerin kâr amacı gözetilmeksizin idarece yürütülmek suretiyle toplumun bu hizmetlerinden faydalandırılmasıdır.
İdarenin, kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla kişilerden üstün olduğu kabul edilir ve idare tek yanlı olarak kendi iradesini karşı tarafa kabul ettirme ayrıcalığına sahiptir. Bu nedenle özel kesim faaliyetlerinden ayrılır. Özel kişiler kazanç, başarı gibi kişisel çıkarlar elde etmek için faaliyet gösterirken, idare tüm topluma hizmet sunmak ve böylece kamunun yararını sağlamak için faaliyette bulunur.
İdari fonksiyonun özellikleri;
İdari fonksiyon, idari işlemler ile yerine getirilir.
İdari fonksiyon, üstün ve ayrıcalıklı yetkiler (kamu gücü ) kullanılarak yerine getirilir.
İdari fonksiyon, sürekli bir devlet fonksiyonudur.
İdarenin görevleri
İdari fonksiyonun amacı, her zaman ve her yerde toplumun gündelik ve ortak gereksinimlerini karşılayarak kamu yararının gerçekleşmesini sağlamaktır. İdarenin toplumun gündelik ve ortak gereksinimlerini karşılamak ve böylece kamu yararını gerçekleştirmek için yürüttüğü faaliyetlerin tümü idarenin görevlerini oluşturur.
İdari faaliyetlerle karşılanacak olan gündelik ve ortak toplumsal gereksinimlerin neler olabileceği idare hukukunu değil ve fakat siyaset bilimini ve özellikle yönetim bilimini ilgilendirir.
Söz konusu gereksinimlerin belirlenmesi de esas itibariyle idarenin değil, başta yasama organı olmak üzere, siyasal organların yetki ve görevidir. Bununla beraber, siyasal organlar ve özellikle yasama organı bu gereksinimlerin belirlenmesinde tamamen serbest olmayıp, ülkede geçerli ekonomik, sosyal ve siyasal düzenin gerekleri ile bağlıdırlar.
Ülkelerin düzenine göre idari görevler; bir ülkede hangi düzen geçerli ise, idarenin görev ve faaliyetleri de düzenin gereklerine göre değişim gösterebilmektedir.
Liberalizm; sınırlı müdahale, kamu yararı bireylerin serbest faaliyetleri gerçekleşir. Devletin görevleri, bireylerin faaliyetlerini serbest bir şekilde sürdürmesini sağlamak ile iç ve dış güvenliği sağlamak
Sosyal devlet; dengeli müdahale, devlet sınırlı alanlara müdahale ederek kamu yararının gerçekleşmesin sağlar. Devlet hem bireylerin serbest faaliyetlerini garanti altına alır hem de bazı alanlarda bizzat faaliyette bulunur.
Sosyalizm. Geniş müdahale, kamu yararı devletin yaptığı planlama çerçevesinde gerçekleşir. Toplumsal yaşamın büyük bir kısmı devlet tarafından yürütülen faaliyetlerden oluşur.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, cumhuriyetin temel niteliklerini gösteren anayasanın 2. Maddesinde belirtildiği üzere sosyal bir devlettir. Dolayısıyla idaresinin görevlerinin de sosyal devlet olma niteliğine bağlı olarak belirlenmesi gerekir. TC idaresinin 6 başlığı
Milli Güvenliğin Korunması
Kolluk Faaliyetleri
Kamu Hizmetleri
Özendirme ve Destekleme Faaliyetleri
İçdüzen ( Özyönetim) Faaliyetleri
Planlama Faaliyetleri
İdare terimi, eğer devletin belli bir tür organlarını kuruluşlarını ifade etmek için kullanılıyorsa organik(yapısal) anlamda idareden, eğer devletin belli bir tür faaliyetlerini ifade etmek için kullanılıyorsa görevsel ( işlevsel yada fonksiyonel anlamda idareden ) söz edilmektedir.
Devlet kendisinde bulunan yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarını yerine getirmek için egemenlikten kaynaklanan yasama yetkisi, yürütme yetkisi ve yargı yetkisini kullanmaktadır. Devlet bu yetkilerine dayanarak fonksiyonlarını yerine getirirken, yasama, yürütme ve yargı organlarını kullanmaktadır.
Organik anlamda idare, yasama, yürütme ve yargı organları dışında,
• Başında hükümeti oluşturan münferit bakanların yer aldığı ve Devlet tüzel kişiliğini temsil eden merkezi idareyi
• Belli yörelerin yöresel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan mahalli idareyi
• Belli idari hizmetleri yürütmek üzere teşkil edilen öteki kamu tüzel kişilerini kapsamaktadır. Anayasada Yasama ( md.75-100) yürütme md.101-137 ve yargı md.138-160 organlarının oluşumu ile görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Anayasaya göre yasama yetkisini TBMM kullanır ve bu yetki devredilemez. ( anayasa 7.mad.)
Yasama ve idarenin organ olarak ayırt edilmesinde herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü Anayasa’da açık ve seçik bir biçimde belirtildiği gibi Yasama organi, ( anayasa7-75 ) TBMMdir. Ve Milletçe seçilen 550 milletvekilinden oluşmaktadır.
Anayasa 9.maddeye göre yargı yetkisi bağımsız mahkemelerde kullanılır. Yargı , tek bir organdan değil, bir organlar topluluğundan yani çeşitli mahkemelerden oluşmaktadır. Bir organlar topluluğu olarak yargının ayırtedici niteliği, bağımsız mahkemelerden ibaret olmasıdır. Yargı organını oluşturan mahkemeler, aşağıdaki beş yargı düzeni bağlamında ele alınabilir:
adli, idari, anayasa, seçim, uyuşmazlık
Anayasada md.101-137 ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunan yürütme, cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu ve idareden oluşmaktadır. Buna göre idare, devletin yürütme organı içinde ve bu organın cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu yanında üçüncü kanadı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Şu halde idareyi, devletin yasama, yargı ve yürütme organının, cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulu dışında kalan tüm kuruluşları olarak tanımlamak mümkündür.
Fonksiyonel anlamda idare:
Fonksiyonel ( görevsel ) anlamda idareyi belirleyebilmek için, idarenin yerine getirdiği görevlerle devletin üstlendiği diğer fonksiyonlar arasında farkların ortaya konması gerekir. Bunu belirleyebilmek için öncelikle devletin en temel fonksiyonları bilinmelidir. Fonksiyonel anlamda idarenin yasama ve yargı fonksiyonlarından ayrılması daha sonra da varsa yürütme fonksiyonundan farklılıklarının belirlenmesi gerekir.
Anayasaya göre yasama ve idare organlarını birbirinden kolayca ayırtetmek mümkün ise de bu organların faaliyetleri gözönüne alınarak yasama ve idare fonksiyonların birbirinden ayırtetmek mümkün değildir.
Maddi anlamda genel ve soyut norm koyma, değiştirme ve kaldırma faaliyetlerini yerine getiren yasama organı, bireysel nitelikli işlem ve faaliyetleri de yerine getirmektedir. Öte yandan idare de sadece bireysel işlemler yapmamakta; tüzük, yönetmelik gibi genel ve soyut nitelikte düzenleyici işlemler de yapabilmektedir. Bu durumda maddi ölçüt yetersiz kaldığından, yasama organının anayasanın kendisine verdiği görevleri yerine getirmek için yaptığı tüm işlem ve faaliyetleri yasama fonksiyonu içinde, idare organlarının yaptığı tüm faaliyetleri de idare fonksiyonun içinde görmek ve bunun ötesinde söz konusu faaliyetlerin kapsamına bakmamak gerekir.
Yargı fonksiyonunun yerine getirebilmesi için, ortada hukuk düzeninin ihlal edildiği yönünde bir ihlal bulunması, bu iddia üzerine bunun gerçek olup olmadığının ve hukuk düzeninin gerçekten ihlal edildiğinin tespit edilmesinden sonra da, hukuk düzeninin yeniden tesis etmek için bir yaptırım uygulanması gerekir. Yargı fonksiyonunu ve bu fonksiyonu yerine getiren yargı işlemi, bu anlamda üç aşamadan geçerek gerçekleşir. Hukuk düzeni ihlali iddiası, ihlalin tespiti, yaptırım.Ancak, idare organları da hukuki uyuşmazlıklar ve hukuka aykırılık iddialarını çözen ve karara bağlayan faaliyetlerde bulunabilirler…
İdari fonksiyonun konusu; devletin yasama ve yargı fonksiyonları ile yürütme organının salt siyasal nitelikli faaliyetleri dışında kalan ve toplumun günlük gereksinimlerini karşılamak amacıyla yürütülen tüm kamusal iş ve faaliyetler oluşturmaktadır. Bu anlamda idari fonksiyon esas itibariyle idare organları tarafından yerine getirilmekle beraber, yasama ve yargı organlarınca yürütülen bazı iş ve faaliyetleri de kapsamaktadır.
İdari fonksiyonun amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. Kamu yararı ise, toplum için yaşamsal bir değer ve önem taşıyan bazı faaliyetlerin kâr amacı gözetilmeksizin idarece yürütülmek suretiyle toplumun bu hizmetlerinden faydalandırılmasıdır.
İdarenin, kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla kişilerden üstün olduğu kabul edilir ve idare tek yanlı olarak kendi iradesini karşı tarafa kabul ettirme ayrıcalığına sahiptir. Bu nedenle özel kesim faaliyetlerinden ayrılır. Özel kişiler kazanç, başarı gibi kişisel çıkarlar elde etmek için faaliyet gösterirken, idare tüm topluma hizmet sunmak ve böylece kamunun yararını sağlamak için faaliyette bulunur.
İdari fonksiyonun özellikleri;
İdari fonksiyon, idari işlemler ile yerine getirilir.
İdari fonksiyon, üstün ve ayrıcalıklı yetkiler (kamu gücü ) kullanılarak yerine getirilir.
İdari fonksiyon, sürekli bir devlet fonksiyonudur.
İdarenin görevleri
İdari fonksiyonun amacı, her zaman ve her yerde toplumun gündelik ve ortak gereksinimlerini karşılayarak kamu yararının gerçekleşmesini sağlamaktır. İdarenin toplumun gündelik ve ortak gereksinimlerini karşılamak ve böylece kamu yararını gerçekleştirmek için yürüttüğü faaliyetlerin tümü idarenin görevlerini oluşturur.
İdari faaliyetlerle karşılanacak olan gündelik ve ortak toplumsal gereksinimlerin neler olabileceği idare hukukunu değil ve fakat siyaset bilimini ve özellikle yönetim bilimini ilgilendirir.
Söz konusu gereksinimlerin belirlenmesi de esas itibariyle idarenin değil, başta yasama organı olmak üzere, siyasal organların yetki ve görevidir. Bununla beraber, siyasal organlar ve özellikle yasama organı bu gereksinimlerin belirlenmesinde tamamen serbest olmayıp, ülkede geçerli ekonomik, sosyal ve siyasal düzenin gerekleri ile bağlıdırlar.
Ülkelerin düzenine göre idari görevler; bir ülkede hangi düzen geçerli ise, idarenin görev ve faaliyetleri de düzenin gereklerine göre değişim gösterebilmektedir.
Liberalizm; sınırlı müdahale, kamu yararı bireylerin serbest faaliyetleri gerçekleşir. Devletin görevleri, bireylerin faaliyetlerini serbest bir şekilde sürdürmesini sağlamak ile iç ve dış güvenliği sağlamak
Sosyal devlet; dengeli müdahale, devlet sınırlı alanlara müdahale ederek kamu yararının gerçekleşmesin sağlar. Devlet hem bireylerin serbest faaliyetlerini garanti altına alır hem de bazı alanlarda bizzat faaliyette bulunur.
Sosyalizm. Geniş müdahale, kamu yararı devletin yaptığı planlama çerçevesinde gerçekleşir. Toplumsal yaşamın büyük bir kısmı devlet tarafından yürütülen faaliyetlerden oluşur.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, cumhuriyetin temel niteliklerini gösteren anayasanın 2. Maddesinde belirtildiği üzere sosyal bir devlettir. Dolayısıyla idaresinin görevlerinin de sosyal devlet olma niteliğine bağlı olarak belirlenmesi gerekir. TC idaresinin 6 başlığı
Milli Güvenliğin Korunması
Kolluk Faaliyetleri
Kamu Hizmetleri
Özendirme ve Destekleme Faaliyetleri
İçdüzen ( Özyönetim) Faaliyetleri
Planlama Faaliyetleri