Açıköğretim Ders Notları

Afet Ekonomisi Ve Sigortacılığı Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Afet Ekonomisi Ve Sigortacılığı Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Makroekonominin Genel İlkeleri

1. Soru

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) nedir?

Cevap

GSYH, bir ülkenin sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamını ifade eder?


2. Soru

Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) Nedir?

Cevap

GSMH bir ülkenin vatandaşları tarafından ülke sınırları içerisinde ve dışarısında üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam parasal değerini temsil etmektedir.


3. Soru

Ekonomik büyüme nedir?

Cevap

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.


4. Soru

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Cevap

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.


5. Soru

Gelir yöntemiyle GSYH nasıl hesaplanmaktadır?

Cevap

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.


6. Soru

Yapısal işsizlik nedir?

Cevap

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 


7. Soru

Enflasyon nedir?

Cevap

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.


8. Soru

Şiddetine göre enflasyon türleri nelerdir?

Cevap

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.


9. Soru

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

Cevap

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.


10. Soru

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Cevap

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.


11. Soru

Nominal ve reel faiz arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.


12. Soru

Çapraz döviz kuru nedir?

Cevap

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.


13. Soru

Ekonomide para politikasının temel uygulayıcısı kimlerdir?

Cevap

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.


14. Soru

Konjonktürel işsizlik nedir?

Cevap

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.


15. Soru

Genişletici maliye politikası nedir?

Cevap

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.


16. Soru

Milli gelir ve enflasyon arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?

Cevap

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.


17. Soru

Faiz ve döviz kuru arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.


1. Soru

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) nedir?

Cevap

GSYH, bir ülkenin sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamını ifade eder?

2. Soru

Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) Nedir?

Cevap

GSMH bir ülkenin vatandaşları tarafından ülke sınırları içerisinde ve dışarısında üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam parasal değerini temsil etmektedir.

3. Soru

Ekonomik büyüme nedir?

Ekonomik büyüme nedir?

Ekonomik büyüme nedir?

Ekonomik büyüme nedir?

Ekonomik büyüme nedir?

Cevap

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.

GSYH’de meydana gelen yıllık yüzde artış ekonomik büyüme olarak nitelendirilmektedir.

4. Soru

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesabı nasıl yapılır?

Cevap

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.

Üretim yöntemine dayalı GSYH hesaplanırken iki yol izlenir. Bunların ilkinde, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri toplanırken, ikincisinde üretilen mal ve hizmetlerin her bir aşamadaki katma değerleri toplanarak millî gelir hesaplanmaktadır.

5. Soru

Gelir yöntemiyle GSYH nasıl hesaplanmaktadır?

Cevap

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.

Burada, mal ve hizmetlerin üretim aşamasında yer alan üretim faktörlerinin toplam üretimden aldıkları paylar toplanarak GSYH değerine ulaşılmaktadır. Temel olarak dört üretim faktörü vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve girişimcidir. Bu üretim faktörlerinin ise dört tür geliri vardır. Bunlar; emek faktörünün elde ettiği ücret, sermaye faktörünün elde ettiği faiz, toprak faktörünün elde ettiği rant ve girişimcinin elde ettiği kardır. Bu gelirlerin toplamına, doğrudan gelir sayılmayan ancak GSYH içinde yer alan dolaylı vergiler ve amortismanları da dâhil ederek GSYH’yi hesaplayabiliriz.

6. Soru

Yapısal işsizlik nedir?

Cevap

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 

Üretim yapısında meydana gelen değişikliklerin uyarlanma sürecinde oluşan işsizlik türüne yapısal işsizlik adı verilir. Diğer bir ifadeyle yapısal işsizlik ekonomilerde meydana gelen yapısal değişikliklerden kaynaklanan işsizlik türüdür. 

7. Soru

Enflasyon nedir?

Cevap

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.

Enflasyon kısaca fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artışlar şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, ‘fiyatlar genel düzeyi’, diğeri ise ‘sürekli artışlar’ ifadeleridir. Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için her iki durumun birlikte oluşması gerekir. Dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinde bir defaya mahsus bir artış enflasyon olarak tanımlanamayacağı gibi yalnızca belirli malların fiyatlarındaki sürekli artışlar da ekonomide enflasyon yaşandığı anlamına gelmez. Bu nedenle, bir ekonomide enflasyondan söz edebilmemiz için, hem fiyatlar genel düzeyi artacak hem de bu artış sürekli yaşanacaktır.

8. Soru

Şiddetine göre enflasyon türleri nelerdir?

Cevap

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.

Şiddetine göre enflasyon temelde üç farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar; Ilımlı Enflasyon, Yüksek Enflasyon ve Hiperenflasyondur. Ilımlı enflasyon, net bir oran verilmemekle birlikte genelde enflasyonun çift haneli rakamları görmediği ancak bireylerin alım gücünü etkileyen enflasyon oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek enflasyon ise enflasyonun iki haneli hatta bazen üç haneli rakamları gördüğü enflasyon oranını temsil etmektedir. Dörtnala enflasyon da denilen yüksek enflasyon dönemlerinde para, işlevlerini önemli ölçüde yitirmektedir. Hiperenflasyon ise paranın bütün işlevlerini artık yitirdiği, enflasyon oranının bazı kaynaklara göre yıllık %1000’in, bazı kaynaklara göre ise aylık %50’nin üzerine çıktığı enflasyonu ifade etmektedir. Hiperenflasyon durumunda fiyatlar günden güne hatta aynı gün içerisinde bile artabilmektedir.

9. Soru

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

“Ayakkabı eskitme maliyeti” neyi ifade etmektedir?

Cevap

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.

Enflasyon beklenildiği oranda gerçekleşse dahi elde para tutmanın bir maliyeti olacaktır. Buna enflasyon vergisi adı da verilir. Bu özelliği ile enflasyon bireylerin satın alma gücünü düşüren bir tür vergi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bireyler ellerinde daha az para tutmak isteyeceklerdir. Bireylerin ellerinde daha az para tutmak için harcayacakları zamana ve çabaya ise  ayakkabı eskitme maliyeti adı verilir. Bu maliyete ayakkabı eskitme adının verilmesinin nedeni, bireylerin daha az para tutmak için bankaya daha sık giderek ayakkabılarını eskittikleri varsayımına dayanır.

10. Soru

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Olivera-Tanzi etkisi nedir?

Cevap

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.

Verginin tahakkuku ile tahsili arasında geçen zamanda vergi gelirlerinin reel de- ğerinde meydana gelen azalmalara Olivera-Tanzi etkisi denir.

11. Soru

Nominal ve reel faiz arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.

Nominal faiz piyasada işlem gören faiz oranıdır. Dolayısıyla piyasada oluşan tüm faiz oranları nominal faizi temsil etmektedir. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmış nominal faizi ifade eder. Burada reel faiz oranına ulaşabilmek için nominal faizi fiyat endeksi ile deflate etmek gerekir. Örneğin, ekonomide nominal faiz oranı %10, enflasyon oranı %8 ise bu ekonomide reel faiz oranı %2 olarak ölçülür.

12. Soru

Çapraz döviz kuru nedir?

Cevap

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.

Çapraz döviz kuru kısaca iki yabancı ülke parasının ulusal para cinsinden değerlerinin oranı şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin, Euro’nun 5T, ABD Doları’nın 4T olması durumunda € ve $ arasındaki çapraz kur 1.25’tir. Bu orana Euro/Dolar paritesi adı da verilmektedir.

13. Soru

Ekonomide para politikasının temel uygulayıcısı kimlerdir?

Cevap

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.

Ekonomide maliye politikası hükümetler tarafından uygulanırken, para politikasının temel uygulayıcısı merkez bankalarıdır.

14. Soru

Konjonktürel işsizlik nedir?

Cevap

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.

Her ekonomide belirli dönemlerde toplam hasılanın artması veya azalması şeklinde görülen konjonktürel dalgalanmalar yaşanmaktadır. Konjonktürel işsizlik ise ekonominin daralma dönemlerinde talepte yaşanan azalmalara bağlı olarak oluşan işsizlik türünü tanımlar.

15. Soru

Genişletici maliye politikası nedir?

Cevap

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.

Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu düşünülüyorsa hükümet kamu harcamalarını arttırarak veya vergileri azaltarak toplam harcamaların arttırılmasını teşvik eder. Bu durumda bireylerin harcanabilir gelirleriyle birlikte toplam harcamalar artacak, çıktı ve istihdam düzeyi yükselecektir. Toplam talebi arttırmaya yönelik uygulanan maliye politikası uygulamalarına genişletici maliye politikası adı verilmektedir.

16. Soru

Milli gelir ve enflasyon arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?

Cevap

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.

Ekonomiyi canlandırmaya ve millî geliri arttırmaya yönelik uygulanan toplam talebi arttırıcı politikalar fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplam talebi azaltmaya yönelik uygulanan politikalar ise fiyatlar genel düzeyi üzerindeki baskıyı azaltmaktadır. Buna göre ekonominin genişleme dönemlerinde enflasyon artmakta, daralma dönemlerinde ise azalmaktadır. Dolayısıyla millî gelir ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.

17. Soru

Faiz ve döviz kuru arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.

Faizler yükseldikçe sermayenin reel getirisi de artmaktadır. Dolayısıyla faizlerdeki artış yüksek reel getirir elde etmek isteyen yabancı sermayeyi çekmektedir. Bu durumda döviz miktarı artacağından ulusal para değerlenirken, döviz kuru düşecektir. Buna göre faiz ile döviz kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.