Açıköğretim Ders Notları

Uluslararası Ticaret Dersi 6. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Uluslararası Ticaret Dersi 6. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Dünya Ticaretinin Serbestleştirilmesi: Küreselleşme Ve Ekonomik Birleşmeler

Giriş

Günümüzde de hızlı bir biçimde sürmekte olan dünya ticaretini serbestleştirme eğilimleri İkinci dünya savaşından sonra ortaya çıkmış ve halen devam etmektedir. Bu süreç iki ayrı doğrultuda gelişme göstermiştir.

Birincisi, GATT çerçevesindeki çok yanlı görüşmelerle ticaretin serbestleştirilmesine dayanan evrensel yaklaşımdır. Bu küreselleşme adı verilen gelişmenin başlangıcıdır.

İkincisi ise, iktisadi birleşme hareketlerini kapsar. Belirli bir coğrafi bölgede yakın ekonomik ilişki içinde bulunan ülkeler arasında ki dış ticaret ve diğer ekonomik faaliyetleri serbestleştirmek üzere iktisadi gruplaşmaların oluşturulması söz konusudur.

Küreselleşme

1980 sonları ve 1990 başlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlanan ve evrensel boyutlarda dünya ticaretini serbestleştirme çabalarına küreselleşme denir.

Küreselleşmenin ekonomik anlamda üç boyutu dikkat çekmektedir:

  • Ticari küreselleşme
  • Mali küreselleşme
  • Üretimin küreselleşmesi

Ticari küreselleşme veya küresel ticaret diğerlerinden daha eski bir gelişmedir.

Gatt çerçevesindeki uluslararası düzenlemelerle iletişim ve haberleşme başta olmak üzere, teknolojik gelişmelerin küresel ticaretin gelişmesinde önemli etkileri vardır. Bunun sonucunda taşıma maliyetleri düşmüş, uluslararası pazar gelişmeleri daha kolay izlenir bir duruma gelmiştir.

Ülkelerin sermaye akımları (uzun veya kısa vadeli) ile ilgili olarak uygulamakta oldukları kısıt ve engelleri kaldırıp yurtiçi piyasalarını dünya piyasaları ile bütünleştirilmelerinin bir sonucu mali küreselleşmesi oluşturur. Mali liberalleşme ile küreselleşme kavramı yaygınlık kazanmıştır.

Üretimin küreselleşmesi, sınır ötesi üretimin yaygınlaşmasını ifade eder. Dünya Ticaret Örgütü (WTO)

Ocak 1995 tarihinde faaliyete geçen WTO, Gatt anlaşmasını değiştirip geliştirerek kendi bünyesine aldı. Geçici bir anlaşma olarak ortaya çıkan Gatt, sanayi malları üzerindeki dünya ticaretini serbestleştirmeye yönelik çalışmaları ilke olarak almıştır. Gatt sözleşmesinde Urugual toplantılarda değişiklik yapılmış yeni ortaya çıkan anlaşma metnine GATT 94 adı verilmiş. Üye sayılı 150’nin üzerinde olan WTO ya tüm batılı sanayileşmiş ülkeler üyesidirler.

WTO’nun faaliyetlerini daha somut biçimde şöylece sıralayabiliriz:

  1. Örgütün kapsamına giren (GATT’tan devralınan) anlaşmaların uygulanması, yönetimi ve işleyişinin sağlanması.
  2. Yapılacak yeni çok yanlı ticaret görüşmeleri için bir forum oluşturma, ticareti serbestleştirme çabalarına yeni alanlar katma
  3. Üyeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları çabuk ve etkili biçimde çözmek üzere bir arabuluculuk mekanizması kurma
  4. Üyelerin dış ticaret politikalarını gözden geçirme ve değerlendirme
  5. Sürekli bir kurumsal yapı olarak IMF, Dünya Bankası ve bunlara bağlı kuruluşlarla yakın işbirliği yapma
  6. Uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yararlanmaları için gelişmekte olan ülkelere ve dönüşüm ekonomilerine yardımcı olma.
  7. Uluslararası ticarette ayırımcılığın kaldırılması için GATT’tan devralınan iki önemli kural vardır: En çok kayrılan ülke kuralı ve ulusal işlem kuralı.

WTO’nun yönetim yapısı şöyledir:

  • Üye ülkelerin bakanlarından oluşan bir bakanlar konferansı vardır.
  • En az iki yılda bir toplanılır
  • Genel konseye sahiptir
  • Örgütü temsil eden ve ilgili Bakanların atadığı bir Genel Direktörü bulunur
  • Merkezi Cenevre’dedir.

En fazla kayrılan ülke kurallarına göre, üye bir ülkenin diğerinin mallarının ithalatıyla ilgili olarak ona verilen bir ödün (tarife indirimi gibi) veya sağlanan bir kolaylık, ayırım yapmadan diğer bütün ülkelere de aynen geçerli kılınmalıdır.

İkinci olarak, ulusal işlem kuralıdır ve yurt içinde uygulanan vergi ve öteki müdahalelerde yerli mallarla yabancı mallar arasında bir fark gözetilmeden hepsine aynı işlem yapılmasını ifade eder.

Sonuç olarak, ticaretteki bütün bu engellerin ve ayırımcılığın kaldırılması ile uluslararası ticarette serbestleşme sağlanacak ve bütün ülkelerin yararına olarak uluslararası ticaret hacmi genişlemiş olacaktır.

GATT’ın çeşitli ekonomik konularda benimsediği tutum, politika ve uygulamalar vardır.

Bunlar;

  1. Koruma Aracı Olarak Gümrük Tarifelerinin Tercih Edilmesi: Korumanın zorunlu olduğu durumlarda, gümrük tarifelerini kotalardan üstün tutan Gatt’ın tarifeleri hem daha saydam hem de piyasa mekanizması ile daha uyumlu araçlardır.
  2. GATT ve Haksız Rekabet Uygulamaları: Haksız rekabet konusu Gatt 47’de yer alır. Üye ülkenin damping yapması karşısında, bundan zarara uğrayan ithalatçı ülkenin “anti-damping vergisi” koyma yetkisi bulunduğu belirtilir.
  3. GATT ve Çevre Korunması: Doğal çevrenin korunması konusu son yıllarda büyük ilgi toplamaktadır. “Çevreci” diye bilinen gruplar tarafından GATT ve onun dayandığı ilkeler yoğun eleştiriye uğramıştır. Sorun, Uruguay Toplantıları’nda da ele alınmış, ancak ülke çıkarları arasındaki derin çelişki dolayısıyla ortak bir karar alınamamıştır.
  4. GATT ve Yeni Korumacılık Akımı: Bir üye ülkenin ihracatı, ithalâtçı üye ülkede ciddi bir zarara yol açıyor veya böyle bir tehlike doğuruyorsa, bu durumda ithalâtçı ülke hükümeti iç piyasasını korumak amacıyla kısıtlayıcı önlemler alma hakkına sahiptir denilir Gatt 47’de. Dünya Enerji Buhranı’ndan sonra sanayileşmiş ülkelerde başlatılan yeni bir koruyuculuk akımı bu maddeye dayanmaktadır.

Uruguay Görüşmeleri ve WTO Sonrası

Uruguay görüşmeleri Gatt toplantıları içinde gerek konu, gerek katılan ülke sayısı açısından en geniş kapsamlı görüşmelerdir. Tarımsal sübvansiyonlardan başka bu görüşmelerde hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi konusu tartışılmıştır.

Ayrıca;

  • Tarifelerin ve tarife dışı engellerin kaldırılarak yeni korumacılığın yayılışının önlenmesi,
  • Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması ve resmi ihalelerde yerli firmalar lehine konulan ayrıcalıkların giderilmesi, öteki yeni konular arasında yer alır
  • WTO ‘nun kurulması Uruguay görüşmelerinin diğer bir sonucudur.
  • Gatt 47 sözleşmesinde değişiklikler yapılmış ve bu şekilde oluşan Gatt 94 WTO’nun kapsamına alınmıştır.

Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunmasına özellikle çok-uluslu şirketlerin kendi marka ve ürünlerinin yaygın olarak taklit edilmesi dolayısıyla önem verirler.

İktisadi Birleşmeler Teorisi

Bir grup ülkenin aralarındaki ticareti serbestleştirici politikalar izlemelerini iktisadi birleşme teorisi konu edinmektedir. Siyasal bakımdan bağımsız ülkeleri ekonomik yönden birbirine daha bağımlı duruma İktisadi birleşmeler getirir. Ülkeler üretim kapasitelerini, kaynak verimliliklerini ve sonuçta toplumsal refah düzeylerini artırmak için iktisadi birleşme akımlarına katılırlar.

Dünya ticaretini serbestleştirmede evrensel ve bölgesel yaklaşımlar birbirini desteklerler. Böylece ülkeler bölgeselleşerek küreselleşmiş olmaktadırlar.

Gruplaşma hareketleri ve iktisadi birleşme günümüzde çok değişik şekiller almaktadır. Bunlar:

  • Tercihli Ticaret Anlaşmaları (Preferential Trading
  • Serbest Ticaret Bölgesi (Free Trade Association)
  • Gümrük Birliği (Customs Union)
  • Ortak Pazar (Common Market)
  • İktisadi Birlik (Economic Union)

Gümrük birliği ile serbest ticaret bölgeleri günümüzde iktisadi birleşme hareketleri içinde en sık rastlananlarıdır. Üye ülkeler arasındaki gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılması her ikisinde de söz konusudur. serbest ticaret bölgelerinde her ülke kendi özel tarifesini sürdürmektedir Ancak, gümrük birliklerinde dışa karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanır.

Yakın ilişki içinde bulunan ülkeler arasında İktisadi birleşme hareketleri uygulanır.

Gümrük Birliklerinin Ekonomik Etkileri

İktisadi birleşme hareketleri, üye ülkeler arasındaki ticari engellerin kaldırılmasını gerektirdiğinden dünya ticaretinin serbestleştirilmesi, ya da küreselleşme yolunda atılan bir adım olarak değerlendirilebilir. Gümrük birliklerinin doğurduğu etkiler ve ikiye ayrılır,

Statik Etkiler

Teknoloji ve ekonomik yapının sabit kalması varsayımı altında, üretim faktörlerinin yeniden dağıtımı dolayısıyla ortaya çıkacak etkileri ifade eder. Bir bölge içerisinde ticaret engellerinin kaldırılıp bu bölgeyi oluşturan ülkeler arasındaki dış ticaret hacmi genişletilirse üretim daha etkin ellerde toplanır. Buna gümrük birliklerinin ticaret yaratıcı etkisi denir. Gümrük birliklerinin dünya refahı üzerinde ki olumlu yönünü ticaret yaratıcı etki oluşturur.

En verimli üreticinin birlik dışında kalması ve malların ortak gümrük tarifesine tabi olması nedeniyle birliğin bu ülkeden yaptığı ithalatın durmasından kaynaklanmasına da ticareti saptırıcı etki denir.

Gümrük birliklerinin ticareti saptırıcı etkisinin olmaması için en verimli ülkenin birlik içerisinde yer alması gereklidir.

Dinamik Etkiler

Tek bir piyasanın yerine, birleşme hareketi ile ortak bir geniş piyasanın geçmesi, kaynak arzını, üretim yönetimini ve teknolojiyi değiştiren bir dizi sonuçlar doğurmasına denmektedir.

İktisadi Birlikler

Ekonomik bütünleşme hareketinin son aşamasıdır. Oluşturulması ve sürdürülmesi zor kuruluşlardır. İktisadi birlikler ile siyasal birleşme arasında yakın bir ilişki vardır. İktisadi birliğin oluşturulabilmesi için tüm önemli ekonomik mali, sosyal ve yasal konularda bütünleşmiş bir piyasa haline gelmek gerekir.

Gümrük birliklerinde nihai hedef çoğunlukla siyasal birleşmelerdir.

Kutuplaşma Teorisi

İsveçli iktisatçı Gunnar Myrdal tarafından ortaya atılan Kutuplaşma Teorisi Farklı gelişme düzeylerinde bulunan ülkelerin, mal ve faktör hareketlerinin serbest olduğu bir iktisadi gruba katılmaları durumunda, serbest piyasa düzeni, bunlar arasındaki gelişme dengesizliğini artırır. Bu yönde yığınlı (kümülâtif) hareketler ortaya çıkar. Böylece zengin ülkeler daha zengin, yoksul ülkeler daha yoksul duruma gelirler. Görüşü ile ortaya çıkmıştır.

Kutuplaşma Teorisi yalnız ülkeler arası serbest ticarette değil, aynı ülkenin farklı bölgeleri arasında, gelişme farklarının bulunması durumunda da kendini gösterir.

Dünyadaki Ekonomik Birleşmeler

Dünyadaki gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler arasında oluşturulan çok sayıda iktisadi birleşme hareketi vardır. Avrupa Birliği de bunların arasında en başarılı olanıdır. Bununla birlikte başka birleşmelerde vardır:

  • Avrupa Kıtasında Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (EFTA),
  • Amerika Kıtasında da Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) bunlara örnektir.

Giriş

Günümüzde de hızlı bir biçimde sürmekte olan dünya ticaretini serbestleştirme eğilimleri İkinci dünya savaşından sonra ortaya çıkmış ve halen devam etmektedir. Bu süreç iki ayrı doğrultuda gelişme göstermiştir.

Birincisi, GATT çerçevesindeki çok yanlı görüşmelerle ticaretin serbestleştirilmesine dayanan evrensel yaklaşımdır. Bu küreselleşme adı verilen gelişmenin başlangıcıdır.

İkincisi ise, iktisadi birleşme hareketlerini kapsar. Belirli bir coğrafi bölgede yakın ekonomik ilişki içinde bulunan ülkeler arasında ki dış ticaret ve diğer ekonomik faaliyetleri serbestleştirmek üzere iktisadi gruplaşmaların oluşturulması söz konusudur.

Küreselleşme

1980 sonları ve 1990 başlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlanan ve evrensel boyutlarda dünya ticaretini serbestleştirme çabalarına küreselleşme denir.

Küreselleşmenin ekonomik anlamda üç boyutu dikkat çekmektedir:

  • Ticari küreselleşme
  • Mali küreselleşme
  • Üretimin küreselleşmesi

Ticari küreselleşme veya küresel ticaret diğerlerinden daha eski bir gelişmedir.

Gatt çerçevesindeki uluslararası düzenlemelerle iletişim ve haberleşme başta olmak üzere, teknolojik gelişmelerin küresel ticaretin gelişmesinde önemli etkileri vardır. Bunun sonucunda taşıma maliyetleri düşmüş, uluslararası pazar gelişmeleri daha kolay izlenir bir duruma gelmiştir.

Ülkelerin sermaye akımları (uzun veya kısa vadeli) ile ilgili olarak uygulamakta oldukları kısıt ve engelleri kaldırıp yurtiçi piyasalarını dünya piyasaları ile bütünleştirilmelerinin bir sonucu mali küreselleşmesi oluşturur. Mali liberalleşme ile küreselleşme kavramı yaygınlık kazanmıştır.

Üretimin küreselleşmesi, sınır ötesi üretimin yaygınlaşmasını ifade eder. Dünya Ticaret Örgütü (WTO)

Ocak 1995 tarihinde faaliyete geçen WTO, Gatt anlaşmasını değiştirip geliştirerek kendi bünyesine aldı. Geçici bir anlaşma olarak ortaya çıkan Gatt, sanayi malları üzerindeki dünya ticaretini serbestleştirmeye yönelik çalışmaları ilke olarak almıştır. Gatt sözleşmesinde Urugual toplantılarda değişiklik yapılmış yeni ortaya çıkan anlaşma metnine GATT 94 adı verilmiş. Üye sayılı 150’nin üzerinde olan WTO ya tüm batılı sanayileşmiş ülkeler üyesidirler.

WTO’nun faaliyetlerini daha somut biçimde şöylece sıralayabiliriz:

  1. Örgütün kapsamına giren (GATT’tan devralınan) anlaşmaların uygulanması, yönetimi ve işleyişinin sağlanması.
  2. Yapılacak yeni çok yanlı ticaret görüşmeleri için bir forum oluşturma, ticareti serbestleştirme çabalarına yeni alanlar katma
  3. Üyeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları çabuk ve etkili biçimde çözmek üzere bir arabuluculuk mekanizması kurma
  4. Üyelerin dış ticaret politikalarını gözden geçirme ve değerlendirme
  5. Sürekli bir kurumsal yapı olarak IMF, Dünya Bankası ve bunlara bağlı kuruluşlarla yakın işbirliği yapma
  6. Uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yararlanmaları için gelişmekte olan ülkelere ve dönüşüm ekonomilerine yardımcı olma.
  7. Uluslararası ticarette ayırımcılığın kaldırılması için GATT’tan devralınan iki önemli kural vardır: En çok kayrılan ülke kuralı ve ulusal işlem kuralı.

WTO’nun yönetim yapısı şöyledir:

  • Üye ülkelerin bakanlarından oluşan bir bakanlar konferansı vardır.
  • En az iki yılda bir toplanılır
  • Genel konseye sahiptir
  • Örgütü temsil eden ve ilgili Bakanların atadığı bir Genel Direktörü bulunur
  • Merkezi Cenevre’dedir.

En fazla kayrılan ülke kurallarına göre, üye bir ülkenin diğerinin mallarının ithalatıyla ilgili olarak ona verilen bir ödün (tarife indirimi gibi) veya sağlanan bir kolaylık, ayırım yapmadan diğer bütün ülkelere de aynen geçerli kılınmalıdır.

İkinci olarak, ulusal işlem kuralıdır ve yurt içinde uygulanan vergi ve öteki müdahalelerde yerli mallarla yabancı mallar arasında bir fark gözetilmeden hepsine aynı işlem yapılmasını ifade eder.

Sonuç olarak, ticaretteki bütün bu engellerin ve ayırımcılığın kaldırılması ile uluslararası ticarette serbestleşme sağlanacak ve bütün ülkelerin yararına olarak uluslararası ticaret hacmi genişlemiş olacaktır.

GATT’ın çeşitli ekonomik konularda benimsediği tutum, politika ve uygulamalar vardır.

Bunlar;

  1. Koruma Aracı Olarak Gümrük Tarifelerinin Tercih Edilmesi: Korumanın zorunlu olduğu durumlarda, gümrük tarifelerini kotalardan üstün tutan Gatt’ın tarifeleri hem daha saydam hem de piyasa mekanizması ile daha uyumlu araçlardır.
  2. GATT ve Haksız Rekabet Uygulamaları: Haksız rekabet konusu Gatt 47’de yer alır. Üye ülkenin damping yapması karşısında, bundan zarara uğrayan ithalatçı ülkenin “anti-damping vergisi” koyma yetkisi bulunduğu belirtilir.
  3. GATT ve Çevre Korunması: Doğal çevrenin korunması konusu son yıllarda büyük ilgi toplamaktadır. “Çevreci” diye bilinen gruplar tarafından GATT ve onun dayandığı ilkeler yoğun eleştiriye uğramıştır. Sorun, Uruguay Toplantıları’nda da ele alınmış, ancak ülke çıkarları arasındaki derin çelişki dolayısıyla ortak bir karar alınamamıştır.
  4. GATT ve Yeni Korumacılık Akımı: Bir üye ülkenin ihracatı, ithalâtçı üye ülkede ciddi bir zarara yol açıyor veya böyle bir tehlike doğuruyorsa, bu durumda ithalâtçı ülke hükümeti iç piyasasını korumak amacıyla kısıtlayıcı önlemler alma hakkına sahiptir denilir Gatt 47’de. Dünya Enerji Buhranı’ndan sonra sanayileşmiş ülkelerde başlatılan yeni bir koruyuculuk akımı bu maddeye dayanmaktadır.

Uruguay Görüşmeleri ve WTO Sonrası

Uruguay görüşmeleri Gatt toplantıları içinde gerek konu, gerek katılan ülke sayısı açısından en geniş kapsamlı görüşmelerdir. Tarımsal sübvansiyonlardan başka bu görüşmelerde hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi konusu tartışılmıştır.

Ayrıca;

  • Tarifelerin ve tarife dışı engellerin kaldırılarak yeni korumacılığın yayılışının önlenmesi,
  • Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması ve resmi ihalelerde yerli firmalar lehine konulan ayrıcalıkların giderilmesi, öteki yeni konular arasında yer alır
  • WTO ‘nun kurulması Uruguay görüşmelerinin diğer bir sonucudur.
  • Gatt 47 sözleşmesinde değişiklikler yapılmış ve bu şekilde oluşan Gatt 94 WTO’nun kapsamına alınmıştır.

Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunmasına özellikle çok-uluslu şirketlerin kendi marka ve ürünlerinin yaygın olarak taklit edilmesi dolayısıyla önem verirler.

İktisadi Birleşmeler Teorisi

Bir grup ülkenin aralarındaki ticareti serbestleştirici politikalar izlemelerini iktisadi birleşme teorisi konu edinmektedir. Siyasal bakımdan bağımsız ülkeleri ekonomik yönden birbirine daha bağımlı duruma İktisadi birleşmeler getirir. Ülkeler üretim kapasitelerini, kaynak verimliliklerini ve sonuçta toplumsal refah düzeylerini artırmak için iktisadi birleşme akımlarına katılırlar.

Dünya ticaretini serbestleştirmede evrensel ve bölgesel yaklaşımlar birbirini desteklerler. Böylece ülkeler bölgeselleşerek küreselleşmiş olmaktadırlar.

Gruplaşma hareketleri ve iktisadi birleşme günümüzde çok değişik şekiller almaktadır. Bunlar:

  • Tercihli Ticaret Anlaşmaları (Preferential Trading
  • Serbest Ticaret Bölgesi (Free Trade Association)
  • Gümrük Birliği (Customs Union)
  • Ortak Pazar (Common Market)
  • İktisadi Birlik (Economic Union)

Gümrük birliği ile serbest ticaret bölgeleri günümüzde iktisadi birleşme hareketleri içinde en sık rastlananlarıdır. Üye ülkeler arasındaki gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılması her ikisinde de söz konusudur. serbest ticaret bölgelerinde her ülke kendi özel tarifesini sürdürmektedir Ancak, gümrük birliklerinde dışa karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanır.

Yakın ilişki içinde bulunan ülkeler arasında İktisadi birleşme hareketleri uygulanır.

Gümrük Birliklerinin Ekonomik Etkileri

İktisadi birleşme hareketleri, üye ülkeler arasındaki ticari engellerin kaldırılmasını gerektirdiğinden dünya ticaretinin serbestleştirilmesi, ya da küreselleşme yolunda atılan bir adım olarak değerlendirilebilir. Gümrük birliklerinin doğurduğu etkiler ve ikiye ayrılır,

Statik Etkiler

Teknoloji ve ekonomik yapının sabit kalması varsayımı altında, üretim faktörlerinin yeniden dağıtımı dolayısıyla ortaya çıkacak etkileri ifade eder. Bir bölge içerisinde ticaret engellerinin kaldırılıp bu bölgeyi oluşturan ülkeler arasındaki dış ticaret hacmi genişletilirse üretim daha etkin ellerde toplanır. Buna gümrük birliklerinin ticaret yaratıcı etkisi denir. Gümrük birliklerinin dünya refahı üzerinde ki olumlu yönünü ticaret yaratıcı etki oluşturur.

En verimli üreticinin birlik dışında kalması ve malların ortak gümrük tarifesine tabi olması nedeniyle birliğin bu ülkeden yaptığı ithalatın durmasından kaynaklanmasına da ticareti saptırıcı etki denir.

Gümrük birliklerinin ticareti saptırıcı etkisinin olmaması için en verimli ülkenin birlik içerisinde yer alması gereklidir.

Dinamik Etkiler

Tek bir piyasanın yerine, birleşme hareketi ile ortak bir geniş piyasanın geçmesi, kaynak arzını, üretim yönetimini ve teknolojiyi değiştiren bir dizi sonuçlar doğurmasına denmektedir.

İktisadi Birlikler

Ekonomik bütünleşme hareketinin son aşamasıdır. Oluşturulması ve sürdürülmesi zor kuruluşlardır. İktisadi birlikler ile siyasal birleşme arasında yakın bir ilişki vardır. İktisadi birliğin oluşturulabilmesi için tüm önemli ekonomik mali, sosyal ve yasal konularda bütünleşmiş bir piyasa haline gelmek gerekir.

Gümrük birliklerinde nihai hedef çoğunlukla siyasal birleşmelerdir.

Kutuplaşma Teorisi

İsveçli iktisatçı Gunnar Myrdal tarafından ortaya atılan Kutuplaşma Teorisi Farklı gelişme düzeylerinde bulunan ülkelerin, mal ve faktör hareketlerinin serbest olduğu bir iktisadi gruba katılmaları durumunda, serbest piyasa düzeni, bunlar arasındaki gelişme dengesizliğini artırır. Bu yönde yığınlı (kümülâtif) hareketler ortaya çıkar. Böylece zengin ülkeler daha zengin, yoksul ülkeler daha yoksul duruma gelirler. Görüşü ile ortaya çıkmıştır.

Kutuplaşma Teorisi yalnız ülkeler arası serbest ticarette değil, aynı ülkenin farklı bölgeleri arasında, gelişme farklarının bulunması durumunda da kendini gösterir.

Dünyadaki Ekonomik Birleşmeler

Dünyadaki gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler arasında oluşturulan çok sayıda iktisadi birleşme hareketi vardır. Avrupa Birliği de bunların arasında en başarılı olanıdır. Bununla birlikte başka birleşmelerde vardır:

  • Avrupa Kıtasında Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (EFTA),
  • Amerika Kıtasında da Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) bunlara örnektir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.