Açıköğretim Ders Notları

Uluslararası Ticaret Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Uluslararası Ticaret Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Faktör Donatımı (Heckscher-Ohlin) Teorisi

1. Soru

Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi kimler tarafından yorumlanmıştır?

Cevap

Karşılaştırmalı üstünlüklerin eksikliğini gidermek üzere Ricardo’dan yaklaşık bir asır sonra ortaya atılan bir açıklama, faktör donatımı teorisidir. (factor endowment theory). İsveçli İktisatçı Eli Heckscher (1879-1952), 1919 yılında yayımlanan bir makalesine dayanan bu yeni yaklaşıma “faktör oranları teorisi” (factor proportions theory) adını vermiştir. Daha sonra Heckscher!in öğrencisi Ohlin tarafından konu tekrar ele alınmıştır.


2. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin dayandığı temel düşünce nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi oldukça açık, basit ve rasyonel bir düşünceye dayanır. Teoride savunulan ana düşünceyi şu şekilde ifade edebiliriz: Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder, yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır. Diyelim ki ülke, üretim faktörlerinden emeğe göreceli olarak daha bol biçimde sahiptir. Böyle bir ülkede normal olarak emek yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi, sermaye faktörüne zengin olarak sahip bulunan ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.


3. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin dayandığı iki ana varsayım nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı iki anavarsayım şunlardır:

  • Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdırlar. İki ülkeli modelde bir ülke emek, diğeri ise sermaye bakımından zengin ülkelerdir.
  • Mallar faktör yoğunlukları ya da nisbi faktör kullanım oranları bakımından da farklılık gösterirler. Bazı mallar emeğe oranla daha çok sermaye, ya da tersine, sermayeye göre daha çok emek gerektirirler. Birinci türdeki mallara sermaye-yoğun, ikinci türdekilere de emek-yoğun mal adı verilir.

4. Soru

Faktör donatımı nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin modelinin temel varsayımlarından birisi ülkelerin faktör donatımı bakımından birbirinden farklı olmalarıdır. Faktör donatımı ise iki ayrı şekilde tanımlanabilir: Fiziki ve ekonomik tanımlama. Birinci yaklaşımda faktör bolluğu kavramı arz yönüyle ele alınır. Diğer bir deyişle, faktör donatımı, üretim faktörlerinin fiziki miktarları ya da faktör stoku ile açıklanır. Bu yaklaşım açısından faktör donatımını belirlemek için ülkelerin sermaye stoku/emek stoku oranlarını karşılaştırmak gerekir. Ekonomik yaklaşımda
ise faktör donatımı faktör fiyatları ile tanımlanır. Bu kıstas hem arz, hem talep güçlerine dayanır. Genel bir kural olarak, ülkenin göreceli anlamda zengin biçimde sahip olduğu faktörün fiyatı daha ucuzdur. Dolayısıyla iki ülkedeki göreceli faktör bedelleri karşılaştırılarak bu ülkelerin faktör donatımı özellikleri konusunda bir sonuca varılabilir.


5. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinde faktör bolluğunun hangi kıstasa göre tanımlandığı neden önemlidir?

Cevap

Heckscher-Ohlin teoreminde faktör bolluğunun hangi kıstasa göre tanımlandığının özel bir önemi vardır. Çünkü fiziki tanımlama durumunda teoride öngörülene ters bir sonuç ortaya çıkabilir. Örneğin eğer ülkede sermaye bol olmasına karşın sermaye fiyatları göreceli olarak yüksekse, o takdirde sermaye-yoğun mallar pahalılaşacak ve dolayısıyla ülke bu tür malları ithal edip emek-yoğun malları dışarıya ihraç etmek durumunda kalabilecektir. Bu ise, teoride öne sürülen görüşe ters bir sonuçtur.


6. Soru

Faktör yoğunluğu nedir?

Cevap

Faktör yoğunluğu malların üretiminde kullanılan göreceli sermaye/emek oranlarını ifade eder. Bir malın üretiminde kullanılan girdilerle elde edilen ürün arasındaki teknik ilişkiye üretim fonksiyonu (production function) adı verilir. Geometrik olarak üretim fonksiyonu eş ürün eğrileriyle (iso-quant curves) gösterilir. Diğer bir deyişle, eş ürün eğrisi, teknolojinin koyduğu sınırlandırmalar altında bir maldan aynı miktarı üretmek için kullanılması gereken emek ve sermaye bileşimlerini gösteren bir eğri biçiminde tanımlanabilir.


7. Soru

Teknolojinin bir faktörün belirli ölçülerde öteki faktörün yerine kullanılabilmesine olanak verdiği durumlarda eş ürün eğrisi nasıl şekillenir?

Cevap

Teknolojinin, bir faktörün belirli ölçülerde öteki faktörün yerine kullanılabilmesine (ikame edilmesine) olanak verdiği durumlarda eş ürün eğrisi orijine göre dış bükey olur. Bu şekliyle tüketici kayıtsızlık eğrilerine benzerler.


8. Soru

Faktör fiyatları değiştikçe durum nasıl değişir?

Cevap

Faktör fiyatları değiştikçe normal olarak, teknolojinin elverdiği ölçüde ucuzlayan faktör pahalılaşan faktörün yerine kullanılır (ikame edilir). Yani her iki malın üretimi daha sermaye-yoğun duruma gelmiştir. Bunun anlamı gayet açıktır: Maliyet minimizasyonu gereğince ucuzlayan sermaye faktörü, pahalılaşan emek faktörünün yerine geçmiştir.


9. Soru

Sermayesi bol olan bir ülke ile emekçe zengin olan bir ülke teori grafiğinde nasıl şekillenir?

Cevap

Sermayeye bol olarak sahip olan ve motor üretimi de sermaye yoğun olduğu için, bu ülkenin üretim olanakları eğrisi motor ekseni yönünde daha uzundur. Emeğe zengin biçimde sahip ülkenin üretim olanakları eğrisi de tekstil yönünde dışa doğru daha genişler.


10. Soru

Eğer klasik varsayımın tersine, uluslararası işgücü akımlarının tamamen serbest olduğu kabul edilirse ülkelerarası ücretler ne durumda olur?

Cevap

Eğer klasik varsayımın tersine, uluslararası işgücü akımlarının tamamen serbest olduğu kabul edilirse, ülkeler arasında ücret eşitliği kendiliğinden sağlanır. Çünkü ücret farklılığı bulunduğu sürece işçiler, ücretlerin düşük olduğu bölgelerden yüksek olduğu bölgelere doğru kayacak ve sonunda ücret düzeyleri eşitlenecektir. Düşük ücretli ülkeler dışarıya işçi gönderdikçe, burada işgücü arzı azalır ve ücretler yükselir. Yüksek ücretli ülkelerde ise tersine, yabancı işçi ithal edildikçe işgücü arzı bollaşacak ve dolayısıyla ücretler düşecektir. Bu iki ters eğilimin sonunda ücretler belirli bir düzeyde karar kılarlar. Kuşkusuz aynı mekanizma sermaye faktörü için de işler.


11. Soru

Heckscher-Ohlin modelinde mal ticareti yoluyla ticaret yapan ülkelerde ücret eşitliğini nasıl sağlanır?

Cevap

Heckscher-Ohlin modeline göre serbest ticaret ve onu simgeleyen uluslararası uzmanlaşma, ülkelerin bol olarak sahip bulundukları faktörlerin fiyatını yükseltip kıt faktörlerin bedelini düşürerek ülkeler arasında fiyatların eşitlenmesine neden olmaktadır. Ülkeler arasında faktör fiyatları eşitliğini sağlayan uluslararası faktör hareketi değil, serbest ticarettir.


12. Soru

Günümüzde, ticaret yapan ülkeler arasında homojen faktörler için tam bir ücret ve faiz oranları eşitliğinin bulunmamasının sebepleri nelerdir?

Cevap

Bunun pek çok nedeni bulunabilir. Örneğin hükümetlerin dış ticaret üzerine koydukları kısıtlamalar, ülkelerin kullandıkları üretim teknolojilerinin birbirinin aynı olmaması, üretim faktörlerinin homojen olmaması, taşıma giderleri, sendikaların kısıtlayıcı etkileri, vs. gibi etkenler bunlar arasındadır. Bu koşullar altında uygulamada dış ticaretin uluslararası faktör fiyatlarındaki farkları azaltma yönünde bir etkide bulunacağını savunmak daha gerçekçi olur.


13. Soru

Stolper-Samuelson teoremi neyi savunur?

Cevap

Stolper-Samuelson teoremine göre, serbest ticaret ihracat endüstrilerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir, oysa korumacılık ithalata rakip endüstride yoğun kullanılan faktörleri yararlandırır. Başka bir deyişle, korumacılık dolayısıyla ekonomi bir bütün olarak kaybetse de ithalata rakip kesimde çalışanlar bundan yararlanırlar.


14. Soru

Bir ülkenin gümrük tarifesi koyması hangi sonuçları doğurur?

Cevap

Ülkenin bir gümrük tarifesi koyması, kıt kaynağının reel gelirini yükseltici etkide bulunur. Bunu açıklamak için sermaye zengini olan, dolayısıyla teoriye göre sermaye-yoğun mallar ihraç edip emek-yoğun mallar ithal eden bir ülkeyi ele alalım. Bu ülke emek yoğun ithal malları üzerine bir tarife koyunca, gerek iç tüketiciler, gerekse iç üreticiler açısından emek-yoğun malların iç fiyatları, sermaye yoğun malların iç fiyatlarına oranla yükselir. Dolayısıyla da reel ücret gelirleri artar.


15. Soru

Metzler paradoksu nedir?

Cevap

Gümrük tarifeleri, yurtiçi üretici ve tüketiciler açısından ithalata rakip malların fiyatını, ihraç mallarının fiyatına oranla yükselttiği sürece, Stolper-Samuelson teoremi analitik bakımdan geçerli olacaktır. Ancak, gümrük tarifeleri bu fiyat oranını düşürürse adı geçen teorem geçerliliğini yitirir. Bu duruma ise “Metzler paradoksu” adı verilmektedir.


16. Soru

Teorinin iktisatçılara çekici görünen yönleri nelerdir?

Cevap

  • Teori çok sağlam bir mantık yapısına dayanır; konulan varsayımlardan tartışmasız sonuçlara ulaşılır.
  • Matematik ve geometrik yöntemlerin uygulanmasına çok elverişlidir.
  • Dış ticareti, ülkelerin faktör donatımı ve üretim teknolojisi gibi en yalın özelliklerine bağlar.
  • Bu teori yardımıyla kalkınmanın dış ticarete etkileri, uluslararası faktör akımlarının nedenleri, dış ticaretin gelir dağılımına etkileri vs. gibi bir dizi önemli sorun açıklıkla cevaplanabilmektedir.
  • Bir başka özelliği de, yalnız “mantıken doğru” teoremlerin elde edilmesine değil, aynı zamanda test edilebilir hipotezlerin kurulmasına da olanak vermesidir. Bir teorinin sağlamlığı hiç kuşkusuz onun gerçek olayları açıklamadaki başarısıyla ölçülebilir.

17. Soru

Girdi-çıktı tekniğini kim geliştirmiştir?

Cevap

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Wassily Leontief, 1930’larda endüstriler arası bağlantıları kantitatif olarak ölçmeye yarayan ve girdi-çıktı (input-output) tablosu denilen tekniği geliştirmiştir. Ancak ondan sonradır ki malları emek ve sermaye bileşimine ayırma olanağı doğmuştur.


18. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi hangi ekonomi üzerine yapılmştır?

Cevap

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi, Leontief tarafından Amerikan ekonomisi üzerinde yapılmıştır. Yazar, Amerika’nın tüm dış dünya ile olan ticaretini ele almış, ihracatta ve ithalâtta bir milyon dolar değerinde “temsili mal balyaları” (bileşimi ihracat ve ithalâtla aynı olan örnek mal bileşimleri) düzenleyerek bunları üretmek için gerekli olan emek ve sermaye miktarlarını hesaplamıştır.


19. Soru

Leontief’in çalışmasına yapılan eleştiriler nelerdir?

Cevap

Leontief’in araştırmasına karşı pek çok eleştiri yapılmıştır. Bu eleştirilerin bazılarında yöntem konusu üzerinde durulmuş ve örneğin çalışmanın yapıldığı 1947 yılının, savaşın hemen sonrasına rastlaması dolayısıyla tipik bir yıl olmadığı, çünkü ABD’den Avrupa’ya normal sanayi ürünleri ihracatı yapılamadığı öne sürülmüştür. Leontief, 1956’da bu eleştiriye cevap vermek üzere 1951 yılının dış ticaret verilerini (ve ilk çalışmadaki gibi 1947 yılının girdi çıktı tablosunu) kullanarak araştırmasını tekrarlamıştır (1951 yılı genellikle Savaş sonrası onarım faaliyetlerinin tamamlandığı yıl olarak kabul edilir). Bu ikinci araştırma sonucunda Amerika’nın ithalatındaki göreceli yüksek sermaye yoğunluğunun biraz azaldığı, fakat çelişkinin yine de ortadan kalkmadığı görülmüştür. 


20. Soru

Fakör Donanım Testinin sonuçları nelerdir?

Cevap

Leontief Çelişkisinin tatmin edici biçimde açıklanamamış olması Heckscher-Ohlin Teorisi’nin geçerliğine duyulan kuşkuları artırmış ve teorinin diğer ülkeler üzerinde de test edilmesine yönelik çalışmaları hızlandırmıştır. Faktör Donatımı Teorisi’ni test için çok sayıda ülke üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, bugün teorinin daha çok vasıfsız emek zengin az gelişmiş ülkelerle sermaye zengin gelişmiş ülkeler arasındaki ticareti (endüstriler-arası ticareti) açıklamakta başarılı olabileceği noktasında bir görüş birliği oluşmuş durumdadır. Gerçekten de, ancak bu iki grup ülke arasında faktör donatımı bakımından büyük farklar bulunmaktadır. Nitekim bunların birbirlerinden alıp sattıkları mallar da, örneğin tarım ve sanayi ürünleri gibi, genellikle farklı endüstrilere aittir.


21. Soru

Neo-faktör donatımı teorisi nedir?

Cevap

Faktör donatımı teorisi ile nitelikli işgücü (skilled labor) hipotezi arasında büyük bir benzerlik vardır. Gerek işgücünün eğitilmesi, gerekse fiziki sermayenin yaratılması tasarrufu gerektirir. Gerçek hayatta, nitelikli emek-yoğun mallarla sermaye-yoğun mallar genellikle birbirinin aynısıdırlar. O yüzden bazı iktisatçılar bu ikisinin “türetilmiş” (man-made) kaynaklar adı altında birleştirilmesini önerirler. Heckscher-Ohlin teorisinin bu yönde değiştirilmiş şekline, “neo-faktör donatımı” teorisi denmektedir.


22. Soru

Teknoloji açığı hipotezi kim tarafından ortaya atılmıştır?

Cevap

Teknoloji açığı hipotezi 1961’de Posner tarafından ortaya atıldı. Buna göre, sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır.


23. Soru

Teknoloji açığı hipotezi nedir?

Cevap

Sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır. Bunlar çoğunluğu ileri sanayileşmiş ülkelerde kurulu bulunan yenilikçi firmalar tarafından geliştirilirler. Yenilikler, patent ve fikri mülkiyet hakları yasaları ile korunur. Başka bir deyişle, bir yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur. Başkalarının, o buluşu izinsiz kullanması değinilen bu yasalarla önlenir. Dolayısıyla teknoloji açığı hipotezine göre, yeni bir mal veya üretim süreci bulan sanayileşmiş ülkeler, bu malların ilk ihracatçıları olurlar. Ancak zamanla teknoloji taklit yoluyla, ya da serbest bir mal durumuna gelerek öteki ülkelerin eline geçtikten sonra, o ülkeler emeğin ucuzluğu veya doğal kaynak üstünlükleri nedeniyle söz konusu malı ilk icat edenden daha ucuza üretirler. Böylece adı geçen mal daha az gelişmiş durumdaki bu ülkeler tarafından ihraç olunmaya başlanır. Malı ilk icat edenler bu ülkelerle rekabet edemedikleri için onu şimdi dışarıdan ithal ederler. Bunun en tipik örneği dokumacılık ürünleridir.


24. Soru

Ürün dönemleri hipotezi nedir?

Cevap

Hipotezde öne sürülen görüşe göre, bazı ülkeler halen var olan mallarda, bazıları da yeni mallar üretiminde uzmanlaşırlar. Ancak kritik önem taşıyan varsayım şu ki bir mal, yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaşam dönemlerine geçerken üretimin coğrafi yeri de değişir. Vernon’a göre, teknolojik yenilikler ve yeni malların geliştirilmesi ileri sanayileşmiş ülkelerde, özellikle de ABD’de oluşur. Bu durum, yüksek derecede eğitilmiş işgücünün ve AR-GE’ye yapılan göreceli yüksek harcamaların bir sonucudur.


25. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde ilk aşama nedir?

Cevap

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretimi önce ufak çapta yapılır. Üretim sürdürüldükçe üretime ilişkin sorunlar çözümlenir ve ürün geliştirilir. İlk aşamadaki ufak ölçekli üretim ihracata değil, iç piyasa talebini karşılamaya yöneliktir. Ayrıca, başlangıçta üretimin tüketiciye yakın yerde gerçekleştirilmesi gerekir. Çünkü malın geliştirilmesinde destek (feedback) sağlayan onlardır. Burada yalnızca yurtiçi firmalar yeni teknolojiye sahip olduklarından, üretim yeniliği bulan firmanın ülkesinde yapılır.


26. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde ikinci aşama nedir?

Cevap

İkinci aşamada ürün hemen hemen tam olarak olgunlaştırılmıştır. Bu aşamada üretim hızlandırılır, satışlar önce iç piyasaya yöneliktir, sonra ihracata başlanır. Böylece malın iç tüketimi ve iç üretimi artar; fakat dışarıda gelişen bir talep de bulunduğu için üretimdeki artış hızı çok daha yüksektir. Üretici firma halen yeni teknolojiyi tek başına elinde tutmaktadır.


27. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde üçüncü aşama nedir?

Cevap

Giderek üretim yöntemi, deneme-yanılma veya deneyleme konusu olmaktan çıkar ve üretim teknolojisi standartlaşır. Böylece üçüncü aşamaya geçilir. Artık yenilikçi firma içte ve dışta teknoloji lisansı vermeyi kârlı bulmaya başlar. Standart üretimin maliyetini düşürmek için üretim, örneğin işçi ücretlerinin düşük olduğu öteki ülkelere kaydırılır. Çünkü icatçı ülkede yüksek derecede kalifiye işgücü dolayısıyla, üretim maliyetleri göreceli olarak yüksektir. Kısacası artık AR-GE harcamalarına ve yüksek mühendislik becerilerine sahip emeğe gerek kalmayan bu aşamada, üretimin başka ülkelere aktarılması daha ekonomik duruma gelir.


28. Soru

Tercihlerde benzerlik hipotezi neyi konu alır?

Cevap

İsveçli İktisatçı Brunstam Linder’in 1961’de geliştirdiği tercihlerde benzerlik hipotezi (similarity in preferences) homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. 


29. Soru

Tercihlerde benzerlik teoremi neyi savunur?

Cevap

Bu görüşe göre, sözü edilen malların ticareti üretim maliyetlerinden çok, ülkeler arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliğine yani talep koşullarına bağlıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel etken de göreceli gelir düzeyleridir.


30. Soru

İçsel ölçek ekonomileri hangi durumda söz konusudur?

Cevap

İçsel ölçek ekonomileri (internal scale economies), firmanın kendi üretim ölçeği arttığında ortalama maliyetlerinin düştüğü durumlarda söz konusudur. Otomobil endüstrisi bunun tipik bir örneğidir.


31. Soru

Dışsal ölçek ekonomileri hangi durumda söz konusudur?

Cevap

Firmanın bağlı olduğu endüstride üretim hacmi genişledikçe onun ortalama maliyetleri düşme gösteriyorsa üretimde dışsal ölçek ekonomileri (external scale economies) söz konusudur. Bilgisayar endüstrisi ve yarı geçişken çip imalatı bunun örnekleridir.


32. Soru

Ölçek ekonomileri uluslararası ticaret yönünden hangi sonuçları doğurur?

Cevap

Önce, ülkelerin bu tür endüstrilerde uzmanlaşmaları için daha güçlü bir teşvik sağlar. Ülke, iç piyasada tüketicilerin satın alacakları çok sayıdaki maldan az miktarlarda üretmek yerine, ölçek ekonomisine sahip birkaç endüstri üzerinde uzmanlaşmaya gider ve ihtiyacı olan diğer malları dışarıdan ithal eder. Böylece ölçek ekonomileri maliyetleri düşürerek, üretim ve zevkler yönünden birbirine benzer ülkeler arasında bile kârlı ticaret yapma olanağı sağlar.


33. Soru

Dışsal ekonomilere bağlı ticaret ürünlerde çeşitlendirmeyi nasıl arttırır?

Cevap

Eğer dış ticaretin yapılmadığı varsayılsaydı firmalar yalnızca yurtiçi tüketiciler için üretimde bulunurlardı. Oysa tüketiciler gerçekte ürün çeşitliliğine değer verirler. Yani her malın değişik türlerini tercih edebilirler. Ama kapalı bir ekonomide tüketicilerin sınırlı sayıda oluşu nedeniyle firmalar, ölçek ekonomileri sağlamak üzere bir malla ilgili ancak az sayıda çeşit üretirler.


34. Soru

Endüstriler-arası ticaret nedir?

Cevap

Dünya ticareti geleneksel anlamda birbirine benzer olmayan, ya da tamamen değişik endüstriler tarafından üretilen malların alım satımı biçiminde düşünülmüştür. Buna endüstriler-arası ticaret (interindustry trade) adı verilir.


35. Soru

Endüstri-içi ticaret nedir?

Cevap

Günümüzde asıl ağırlık taşıyan aynı endüstriye ait farklılaştırılmış malların alınıp satılmasıdır. Buna da endüstri-içi ticaret (intra-industry trade) denmektedir.


36. Soru

İki-yönlü ticaret nedir?

Cevap

Endüstri-içi ticaret, yani bir ülkenin aynı genel endüstri kapsamındaki farklılaştırılmış malları hem ihraç,
hem de ithal etmesi, iki-yönlü ticaret (two-way trade) olarak da bilinir.


37. Soru

Endüstri-içi ticaretin önemli ilk kez ne zaman dikkat çekmiştir?

Cevap

Endüstri-içi ticaretin önemi ilk kez Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurulması ve Topluluğa üye ülkeler arasındaki gümrük tarifeleri ve öteki dış ticaret kısıtlamalarının kaldırılması sırasında dikkati çekti. Yapılan uygulamalı araştırmalar, bölge içinde ticaretin serbestleştirilmesi sonucu ticaret hacminin büyük ölçüde genişlediğini, ancak bu artışın daha çok aynı endüstri kapsamındaki farklılaştırılmış malların değişimi biçiminde gerçekleştiğini ortaya koydu.


38. Soru

Heckscher-Ohlin Teoremi ve monopolcü rekabet hipotezi uluslararası ticarete nasıl yaklaşır?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teoremi, uluslararası ticareti karşılaştırmalı üstünlüklere, ya da faktör donatımındaki farklılıklara dayandırır. Oysa monopolcü rekabet hipotezinde, endüstri-içi ticaret mal farklılaştırılması ve ölçek ekonomileri ile açıklanmaktadır. Buna göre, ülkeler arasındaki faktör donatımları ne derece farklı ise karşılaştırmalı üstünlüklere bağlı endüstriler-arası ticaret de o derece büyük olur.


39. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi ve yeni teoriler arasında bir ilişki bulunur mu? Açıklayınız.

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin, diğerlerinin kapsamadığı uluslararası ticaret alanlarını açıklamaya yönelik olduğunu, dolayısıyla da aralarında bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunduğu belirtebilir. Buna göre, ülkeler faktör donatımı yönünden ne derece farklı iseler aralarındaki ticaret o ölçüde endüstriler-arası türünde olacaktır. Buna karşılık, ülkelerin faktör donatımları ne ölçüde birbirinin benzeri ise aralarındaki ticaret o derecede endüstri-içi ticaret niteliği taşıyacaktır. Konuya kalkınma açısından bakılırsa, bu demektir ki, az gelişmiş ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret genellikle endüstriler-arası nitelik taşır ve bu tür ticaret Faktör Donatımı Teorisi’ne dayanır. Sanayileşmiş ülkelerin kendi aralarındaki ticaret daha çok endüstri-içi türde olduğundan yeni teorilere göre açıklanır.


40. Soru

Faktör Donatımı Teorisi hangi tür ticareti açıklamak için daha uygundur?

Cevap

Faktör Donatımı Teorisi ham maddeler, tarım ürünleri ve emek yoğun sanayi malları üzerindeki ticareti açıklamak için yeni hipotezlerden daha uygundur.


41. Soru

Yeni teoremler hangi tür ticareti açıklamak için daha uygundur?

Cevap

Ürünleri ve emek yoğun sanayi malları üzerindeki ticareti; ölçek ekonomileri ve farklılaştırılmış mallara dayalı yeni teoremler ise yoğun sermaye ve teknoloji içeren sanayi malları üzerindeki endüstri-içi ticareti açıklama yönünden daha uygun bir yapıdadır.


42. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ana fikri nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi oldukça açık, basit ve rasyonel bir düşünceye dayanır. Teoride savunulan anadüşünceyi şu şekilde ifade edebiliriz: Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder, yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır.


43. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı ana varsayımlar nelerdir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı iki anavarsayım şunlardır: (a) Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdırlar. İki ülkeli modelde bir ülke emek, diğeri ise sermaye bakımından zengin ülkelerdir. (b) Mallar faktör yoğunlukları ya da nisbi faktör kullanım oranları bakımından da farklılık gösterirler. Bazı mallar emeğe oranla daha çok sermaye, ya da tersine, sermayeye göre daha çok emek gerektirirler


44. Soru

Heckscher-Ohlin modelinde faktör donatımı nasıl açıklanır?

Cevap

Faktör donatımı, üretim faktörlerinin fiziki miktarları ya da faktör stoku ile açıklanır. Bu yaklaşım açısından faktör donatımını belirlemek için ülkelerin sermaye stoku/emek stoku oranlarını karşılaştırmak gerekir. Örneğin
aşağıdaki eşitsizliğe göre Almanya sermaye, Türkiye de işgücü bakımından daha zengin ülkelerdir.


45. Soru

Faktör yoğunluğu ne demektir?

Cevap

Faktör yoğunluğu malların üretiminde kullanılan göreceli sermaye/emek oranlarını ifade eder.


46. Soru

Emek yoğun malların daha ucuza üretilebilmesinin sebebi nedir?

Cevap

Diyelim ki ülke, üretim faktörlerinden emeğe göreceli olarak daha bol biçimde sahiptir. Böyle bir ülkede normal olarak emek yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi, sermaye faktörüne zengin olarak sahip bulunan ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.


47. Soru

Heckscher-Ohlin modelinden çıkartılan farklı teoremler hangileridir?

Cevap

Heckscher-Ohlin modelinden birisi faktör fiyatları eşitliği teoremi, diğeri de Stolper-Samuelson gelir dağılımı teoremi olmak üzere, elde edilen iki önemli sonuç daha vardır.


48. Soru

Wassily Leontief tarafından geliştirilen girdi-çıktı tablosu hangi amaçla kullanılır?

Cevap

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Wassily Leontief, 1930’larda endüstriler arası bağlantıları kantitatif olarak ölçmeye yarayan ve girdi-çıktı (input-output) tablosu denilen tekniği geliştirmiştir. Ancak ondan sonradır ki malları emek ve sermaye bileşimine ayırma olanağı doğmuştur


49. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi kim tarafından yapımıştır?

Cevap

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi, Leontief tarafından Amerikan ekonomisi üzerinde yapılmıştır. Yazar, Amerika’nın tüm dış dünya ile olan ticaretini ele almış, ihracatta ve ithalâtta bir milyon dolar değerinde “temsili mal balyaları” (bileşimi ihracat ve ithalâtla aynı olan örnek mal bileşimleri) düzenleyerek bunları üretmek için gerekli olan emek ve sermaye miktarlarını hesaplamıştır


50. Soru

Sanayi ülkeleri arasındaki dış ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli
işgücü farklılıkları ile açıklanabileceğini savunan teorem hangisidir?

Cevap

Nitelikli İşgücü teoremi: Keesing ve Kenen gibi yazarlar, sanayi ülkeleri arasındaki dış ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli işgücü farklılıkları ile açıklanabileceğine işaret etmişlerdir. Bu görüşe göre belirli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallardauzmanlaşırlar. Öte yandan, niteliksiz emeğe bol olarak sahip bulunan ülkeler ise, yoğun biçimde niteliksiz emeği içeren malların üretiminde üstünlüğe sahip bulunmaktadırlar.


51. Soru

Teknoloji Açığı Teoremine göre sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bölümü hangi unsurlara dayanır?

Cevap

Teknoloji açığı hipotezi 1961’de Posner tarafından ortaya atıldı. Buna göre, sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır. Bunlar çoğunluğu ilerisanayileşmiş ülkelerde kurulu bulunan yenilikçi firmalar tarafından geliştirilirler. Yenilikler, patent ve
fikri mülkiyet hakları yasaları ile korunur. Başka bir deyişle, bir yeniliği ilk kez bulan firma onunmonopolcüsü olur. Başkalarının, o buluşu izinsiz kullanması değinilen bu yasalarla önlenir.


52. Soru

Raymond Vernon tarafından ortaya atılan ve teknoloji açığı hipotezinin geliştirilmis hali olan teorem hangisidir?

Cevap

Ürün dönemleri hipotezi (product cycle model), teknoloji açığı hipotezinin genelleştirilmiş ve geliştirilmiş bir şeklidir. 1966’da Raymond Vernon tarafından ortaya atılmıştır.


53. Soru

Ürün dönemleri teoreminin en önemli varsayımı hangisidir?

Cevap

Hipotezde öne sürülen görüşe göre, bazı ülkeler halen varolan mallarda, bazıları da yeni mallar üretiminde uzmanlaşırlar. Ancak kritik önem taşıyan varsayım şu ki bir mal, yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaşam dönemlerine geçerken üretimin coğrafi yeri de değişir.


54. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi hangi sanayi ürünlerini konu alır?

Cevap

İsveçli İktisatçı Brunstam Linder’in 1961’de geliştirdiği tercihlerde benzerlik hipotezi (similarity in preferences) homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır.


55. Soru

Ölçek Ekonomileri Teoremi’nin öne sürdüğü görüş nedir?

Cevap

Bazı mallarda ortalama üretim maliyetleri üretim ölçeğine (economies of scale) ya da üretim hacmine bağlıdır. Eğer üretim ölçeği büyürken ortalama maliyetler düşüyorsa, üretimde ölçeğe göre azalanmaliyetler veya artan getiri koşulları geçerlidir.


56. Soru

Monopolcü Rekabet Teoremi, günümüz sanayi üretiminin temel özelliğini nasıl açıklar?

Cevap

Günümüz ekonomilerinde özellikle sanayi üretiminin temel özelliği homojen değil, farklılaştırılmış malların üretilmekte oluşudur. Uluslararası ticaretin de çok büyük bir bölümü bu farklılaştırılmış nitelikteki malların alım satımını kapsar.


57. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin değindiği, diğerlerinin ise kapsamadığı sonuç nedir?

Cevap

genel sonuç olarak Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin, diğerlerinin kapsamadığı uluslararası ticaret alanlarını açıklamaya yönelik olduğunu, dolayısıyla da aralarında bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunduğu belirtebilir.


58. Soru

İçsel üretim ekonomileri hangi durumlarda söz konusudur?

Cevap

çsel ölçek ekonomileri (internal scale economies), firmanın kendi üretim ölçeği arttığında ortalama maliyetlerinin düştüğü durumlarda söz konusudur


59. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi’nde  uzmanlık ve deneyim ile ihracat arasındaki ilişki nasıl açıklanır?

Cevap

Linder’e göre bir ülkede firmalar, halkın çoğunluğu tarafından talep edilen ve piyasası geniş olan malları üretirler. İç piyasanın talebini karşılamak için üretim yapıldıkça bu malların üretiminde deneyim ve etkinlik kazanılır; daha sonra da söz konusu mallar zevk ve tercihleri, ya da genel olarak gelir düzeyleri yönünden benzer olan ülkelere ihraç edilir. Diğer yandan, zevk ve tercihleri farklı olan düşük veya yüksek gelirli azınlıkların talebi ise tercihleri kendilerine benzeyen yabancı ülkelerden yapılan ithalatla karşılanır.


60. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi’nin açıklayamadığı nokta nedir?

Cevap

Linder hipotezi, kendi ülkesi İsveç’in dışındaki ülkeler için fazla destek bulmamaktadır. Ayrıca, bir ülkede iç piyasası olmayan, diğer bir deyişle doğrudan doğruya ihracat amacıyla üretilen birçok sanayi malı bulunabilir; teorem bu gibi malların ticaretini de açıklayamaz.


61. Soru

Ürün Dönemleri Teoremi’ne göre ürün dönemleri ne zaman tamamlanır?

Cevap

Nihayet yenilikçi ülke, kendi iç piyasasında da tamamen devre dışı bırakılınca ürün dönemleri tamamlanmış olur.


1. Soru

Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi kimler tarafından yorumlanmıştır?

Cevap

Karşılaştırmalı üstünlüklerin eksikliğini gidermek üzere Ricardo’dan yaklaşık bir asır sonra ortaya atılan bir açıklama, faktör donatımı teorisidir. (factor endowment theory). İsveçli İktisatçı Eli Heckscher (1879-1952), 1919 yılında yayımlanan bir makalesine dayanan bu yeni yaklaşıma “faktör oranları teorisi” (factor proportions theory) adını vermiştir. Daha sonra Heckscher!in öğrencisi Ohlin tarafından konu tekrar ele alınmıştır.

2. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin dayandığı temel düşünce nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi oldukça açık, basit ve rasyonel bir düşünceye dayanır. Teoride savunulan ana düşünceyi şu şekilde ifade edebiliriz: Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder, yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır. Diyelim ki ülke, üretim faktörlerinden emeğe göreceli olarak daha bol biçimde sahiptir. Böyle bir ülkede normal olarak emek yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi, sermaye faktörüne zengin olarak sahip bulunan ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.

3. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin dayandığı iki ana varsayım nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı iki anavarsayım şunlardır:

  • Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdırlar. İki ülkeli modelde bir ülke emek, diğeri ise sermaye bakımından zengin ülkelerdir.
  • Mallar faktör yoğunlukları ya da nisbi faktör kullanım oranları bakımından da farklılık gösterirler. Bazı mallar emeğe oranla daha çok sermaye, ya da tersine, sermayeye göre daha çok emek gerektirirler. Birinci türdeki mallara sermaye-yoğun, ikinci türdekilere de emek-yoğun mal adı verilir.
4. Soru

Faktör donatımı nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin modelinin temel varsayımlarından birisi ülkelerin faktör donatımı bakımından birbirinden farklı olmalarıdır. Faktör donatımı ise iki ayrı şekilde tanımlanabilir: Fiziki ve ekonomik tanımlama. Birinci yaklaşımda faktör bolluğu kavramı arz yönüyle ele alınır. Diğer bir deyişle, faktör donatımı, üretim faktörlerinin fiziki miktarları ya da faktör stoku ile açıklanır. Bu yaklaşım açısından faktör donatımını belirlemek için ülkelerin sermaye stoku/emek stoku oranlarını karşılaştırmak gerekir. Ekonomik yaklaşımda
ise faktör donatımı faktör fiyatları ile tanımlanır. Bu kıstas hem arz, hem talep güçlerine dayanır. Genel bir kural olarak, ülkenin göreceli anlamda zengin biçimde sahip olduğu faktörün fiyatı daha ucuzdur. Dolayısıyla iki ülkedeki göreceli faktör bedelleri karşılaştırılarak bu ülkelerin faktör donatımı özellikleri konusunda bir sonuca varılabilir.

5. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinde faktör bolluğunun hangi kıstasa göre tanımlandığı neden önemlidir?

Cevap

Heckscher-Ohlin teoreminde faktör bolluğunun hangi kıstasa göre tanımlandığının özel bir önemi vardır. Çünkü fiziki tanımlama durumunda teoride öngörülene ters bir sonuç ortaya çıkabilir. Örneğin eğer ülkede sermaye bol olmasına karşın sermaye fiyatları göreceli olarak yüksekse, o takdirde sermaye-yoğun mallar pahalılaşacak ve dolayısıyla ülke bu tür malları ithal edip emek-yoğun malları dışarıya ihraç etmek durumunda kalabilecektir. Bu ise, teoride öne sürülen görüşe ters bir sonuçtur.

6. Soru

Faktör yoğunluğu nedir?

Cevap

Faktör yoğunluğu malların üretiminde kullanılan göreceli sermaye/emek oranlarını ifade eder. Bir malın üretiminde kullanılan girdilerle elde edilen ürün arasındaki teknik ilişkiye üretim fonksiyonu (production function) adı verilir. Geometrik olarak üretim fonksiyonu eş ürün eğrileriyle (iso-quant curves) gösterilir. Diğer bir deyişle, eş ürün eğrisi, teknolojinin koyduğu sınırlandırmalar altında bir maldan aynı miktarı üretmek için kullanılması gereken emek ve sermaye bileşimlerini gösteren bir eğri biçiminde tanımlanabilir.

7. Soru

Teknolojinin bir faktörün belirli ölçülerde öteki faktörün yerine kullanılabilmesine olanak verdiği durumlarda eş ürün eğrisi nasıl şekillenir?

Cevap

Teknolojinin, bir faktörün belirli ölçülerde öteki faktörün yerine kullanılabilmesine (ikame edilmesine) olanak verdiği durumlarda eş ürün eğrisi orijine göre dış bükey olur. Bu şekliyle tüketici kayıtsızlık eğrilerine benzerler.

8. Soru

Faktör fiyatları değiştikçe durum nasıl değişir?

Cevap

Faktör fiyatları değiştikçe normal olarak, teknolojinin elverdiği ölçüde ucuzlayan faktör pahalılaşan faktörün yerine kullanılır (ikame edilir). Yani her iki malın üretimi daha sermaye-yoğun duruma gelmiştir. Bunun anlamı gayet açıktır: Maliyet minimizasyonu gereğince ucuzlayan sermaye faktörü, pahalılaşan emek faktörünün yerine geçmiştir.

9. Soru

Sermayesi bol olan bir ülke ile emekçe zengin olan bir ülke teori grafiğinde nasıl şekillenir?

Cevap

Sermayeye bol olarak sahip olan ve motor üretimi de sermaye yoğun olduğu için, bu ülkenin üretim olanakları eğrisi motor ekseni yönünde daha uzundur. Emeğe zengin biçimde sahip ülkenin üretim olanakları eğrisi de tekstil yönünde dışa doğru daha genişler.

10. Soru

Eğer klasik varsayımın tersine, uluslararası işgücü akımlarının tamamen serbest olduğu kabul edilirse ülkelerarası ücretler ne durumda olur?

Cevap

Eğer klasik varsayımın tersine, uluslararası işgücü akımlarının tamamen serbest olduğu kabul edilirse, ülkeler arasında ücret eşitliği kendiliğinden sağlanır. Çünkü ücret farklılığı bulunduğu sürece işçiler, ücretlerin düşük olduğu bölgelerden yüksek olduğu bölgelere doğru kayacak ve sonunda ücret düzeyleri eşitlenecektir. Düşük ücretli ülkeler dışarıya işçi gönderdikçe, burada işgücü arzı azalır ve ücretler yükselir. Yüksek ücretli ülkelerde ise tersine, yabancı işçi ithal edildikçe işgücü arzı bollaşacak ve dolayısıyla ücretler düşecektir. Bu iki ters eğilimin sonunda ücretler belirli bir düzeyde karar kılarlar. Kuşkusuz aynı mekanizma sermaye faktörü için de işler.

11. Soru

Heckscher-Ohlin modelinde mal ticareti yoluyla ticaret yapan ülkelerde ücret eşitliğini nasıl sağlanır?

Cevap

Heckscher-Ohlin modeline göre serbest ticaret ve onu simgeleyen uluslararası uzmanlaşma, ülkelerin bol olarak sahip bulundukları faktörlerin fiyatını yükseltip kıt faktörlerin bedelini düşürerek ülkeler arasında fiyatların eşitlenmesine neden olmaktadır. Ülkeler arasında faktör fiyatları eşitliğini sağlayan uluslararası faktör hareketi değil, serbest ticarettir.

12. Soru

Günümüzde, ticaret yapan ülkeler arasında homojen faktörler için tam bir ücret ve faiz oranları eşitliğinin bulunmamasının sebepleri nelerdir?

Cevap

Bunun pek çok nedeni bulunabilir. Örneğin hükümetlerin dış ticaret üzerine koydukları kısıtlamalar, ülkelerin kullandıkları üretim teknolojilerinin birbirinin aynı olmaması, üretim faktörlerinin homojen olmaması, taşıma giderleri, sendikaların kısıtlayıcı etkileri, vs. gibi etkenler bunlar arasındadır. Bu koşullar altında uygulamada dış ticaretin uluslararası faktör fiyatlarındaki farkları azaltma yönünde bir etkide bulunacağını savunmak daha gerçekçi olur.

13. Soru

Stolper-Samuelson teoremi neyi savunur?

Cevap

Stolper-Samuelson teoremine göre, serbest ticaret ihracat endüstrilerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir, oysa korumacılık ithalata rakip endüstride yoğun kullanılan faktörleri yararlandırır. Başka bir deyişle, korumacılık dolayısıyla ekonomi bir bütün olarak kaybetse de ithalata rakip kesimde çalışanlar bundan yararlanırlar.

14. Soru

Bir ülkenin gümrük tarifesi koyması hangi sonuçları doğurur?

Cevap

Ülkenin bir gümrük tarifesi koyması, kıt kaynağının reel gelirini yükseltici etkide bulunur. Bunu açıklamak için sermaye zengini olan, dolayısıyla teoriye göre sermaye-yoğun mallar ihraç edip emek-yoğun mallar ithal eden bir ülkeyi ele alalım. Bu ülke emek yoğun ithal malları üzerine bir tarife koyunca, gerek iç tüketiciler, gerekse iç üreticiler açısından emek-yoğun malların iç fiyatları, sermaye yoğun malların iç fiyatlarına oranla yükselir. Dolayısıyla da reel ücret gelirleri artar.

15. Soru

Metzler paradoksu nedir?

Cevap

Gümrük tarifeleri, yurtiçi üretici ve tüketiciler açısından ithalata rakip malların fiyatını, ihraç mallarının fiyatına oranla yükselttiği sürece, Stolper-Samuelson teoremi analitik bakımdan geçerli olacaktır. Ancak, gümrük tarifeleri bu fiyat oranını düşürürse adı geçen teorem geçerliliğini yitirir. Bu duruma ise “Metzler paradoksu” adı verilmektedir.

16. Soru

Teorinin iktisatçılara çekici görünen yönleri nelerdir?

Cevap

  • Teori çok sağlam bir mantık yapısına dayanır; konulan varsayımlardan tartışmasız sonuçlara ulaşılır.
  • Matematik ve geometrik yöntemlerin uygulanmasına çok elverişlidir.
  • Dış ticareti, ülkelerin faktör donatımı ve üretim teknolojisi gibi en yalın özelliklerine bağlar.
  • Bu teori yardımıyla kalkınmanın dış ticarete etkileri, uluslararası faktör akımlarının nedenleri, dış ticaretin gelir dağılımına etkileri vs. gibi bir dizi önemli sorun açıklıkla cevaplanabilmektedir.
  • Bir başka özelliği de, yalnız “mantıken doğru” teoremlerin elde edilmesine değil, aynı zamanda test edilebilir hipotezlerin kurulmasına da olanak vermesidir. Bir teorinin sağlamlığı hiç kuşkusuz onun gerçek olayları açıklamadaki başarısıyla ölçülebilir.
17. Soru

Girdi-çıktı tekniğini kim geliştirmiştir?

Cevap

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Wassily Leontief, 1930’larda endüstriler arası bağlantıları kantitatif olarak ölçmeye yarayan ve girdi-çıktı (input-output) tablosu denilen tekniği geliştirmiştir. Ancak ondan sonradır ki malları emek ve sermaye bileşimine ayırma olanağı doğmuştur.

18. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi hangi ekonomi üzerine yapılmştır?

Cevap

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi, Leontief tarafından Amerikan ekonomisi üzerinde yapılmıştır. Yazar, Amerika’nın tüm dış dünya ile olan ticaretini ele almış, ihracatta ve ithalâtta bir milyon dolar değerinde “temsili mal balyaları” (bileşimi ihracat ve ithalâtla aynı olan örnek mal bileşimleri) düzenleyerek bunları üretmek için gerekli olan emek ve sermaye miktarlarını hesaplamıştır.

19. Soru

Leontief’in çalışmasına yapılan eleştiriler nelerdir?

Cevap

Leontief’in araştırmasına karşı pek çok eleştiri yapılmıştır. Bu eleştirilerin bazılarında yöntem konusu üzerinde durulmuş ve örneğin çalışmanın yapıldığı 1947 yılının, savaşın hemen sonrasına rastlaması dolayısıyla tipik bir yıl olmadığı, çünkü ABD’den Avrupa’ya normal sanayi ürünleri ihracatı yapılamadığı öne sürülmüştür. Leontief, 1956’da bu eleştiriye cevap vermek üzere 1951 yılının dış ticaret verilerini (ve ilk çalışmadaki gibi 1947 yılının girdi çıktı tablosunu) kullanarak araştırmasını tekrarlamıştır (1951 yılı genellikle Savaş sonrası onarım faaliyetlerinin tamamlandığı yıl olarak kabul edilir). Bu ikinci araştırma sonucunda Amerika’nın ithalatındaki göreceli yüksek sermaye yoğunluğunun biraz azaldığı, fakat çelişkinin yine de ortadan kalkmadığı görülmüştür. 

20. Soru

Fakör Donanım Testinin sonuçları nelerdir?

Cevap

Leontief Çelişkisinin tatmin edici biçimde açıklanamamış olması Heckscher-Ohlin Teorisi’nin geçerliğine duyulan kuşkuları artırmış ve teorinin diğer ülkeler üzerinde de test edilmesine yönelik çalışmaları hızlandırmıştır. Faktör Donatımı Teorisi’ni test için çok sayıda ülke üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, bugün teorinin daha çok vasıfsız emek zengin az gelişmiş ülkelerle sermaye zengin gelişmiş ülkeler arasındaki ticareti (endüstriler-arası ticareti) açıklamakta başarılı olabileceği noktasında bir görüş birliği oluşmuş durumdadır. Gerçekten de, ancak bu iki grup ülke arasında faktör donatımı bakımından büyük farklar bulunmaktadır. Nitekim bunların birbirlerinden alıp sattıkları mallar da, örneğin tarım ve sanayi ürünleri gibi, genellikle farklı endüstrilere aittir.

21. Soru

Neo-faktör donatımı teorisi nedir?

Cevap

Faktör donatımı teorisi ile nitelikli işgücü (skilled labor) hipotezi arasında büyük bir benzerlik vardır. Gerek işgücünün eğitilmesi, gerekse fiziki sermayenin yaratılması tasarrufu gerektirir. Gerçek hayatta, nitelikli emek-yoğun mallarla sermaye-yoğun mallar genellikle birbirinin aynısıdırlar. O yüzden bazı iktisatçılar bu ikisinin “türetilmiş” (man-made) kaynaklar adı altında birleştirilmesini önerirler. Heckscher-Ohlin teorisinin bu yönde değiştirilmiş şekline, “neo-faktör donatımı” teorisi denmektedir.

22. Soru

Teknoloji açığı hipotezi kim tarafından ortaya atılmıştır?

Cevap

Teknoloji açığı hipotezi 1961’de Posner tarafından ortaya atıldı. Buna göre, sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır.

23. Soru

Teknoloji açığı hipotezi nedir?

Cevap

Sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır. Bunlar çoğunluğu ileri sanayileşmiş ülkelerde kurulu bulunan yenilikçi firmalar tarafından geliştirilirler. Yenilikler, patent ve fikri mülkiyet hakları yasaları ile korunur. Başka bir deyişle, bir yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur. Başkalarının, o buluşu izinsiz kullanması değinilen bu yasalarla önlenir. Dolayısıyla teknoloji açığı hipotezine göre, yeni bir mal veya üretim süreci bulan sanayileşmiş ülkeler, bu malların ilk ihracatçıları olurlar. Ancak zamanla teknoloji taklit yoluyla, ya da serbest bir mal durumuna gelerek öteki ülkelerin eline geçtikten sonra, o ülkeler emeğin ucuzluğu veya doğal kaynak üstünlükleri nedeniyle söz konusu malı ilk icat edenden daha ucuza üretirler. Böylece adı geçen mal daha az gelişmiş durumdaki bu ülkeler tarafından ihraç olunmaya başlanır. Malı ilk icat edenler bu ülkelerle rekabet edemedikleri için onu şimdi dışarıdan ithal ederler. Bunun en tipik örneği dokumacılık ürünleridir.

24. Soru

Ürün dönemleri hipotezi nedir?

Cevap

Hipotezde öne sürülen görüşe göre, bazı ülkeler halen var olan mallarda, bazıları da yeni mallar üretiminde uzmanlaşırlar. Ancak kritik önem taşıyan varsayım şu ki bir mal, yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaşam dönemlerine geçerken üretimin coğrafi yeri de değişir. Vernon’a göre, teknolojik yenilikler ve yeni malların geliştirilmesi ileri sanayileşmiş ülkelerde, özellikle de ABD’de oluşur. Bu durum, yüksek derecede eğitilmiş işgücünün ve AR-GE’ye yapılan göreceli yüksek harcamaların bir sonucudur.

25. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde ilk aşama nedir?

Cevap

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretimi önce ufak çapta yapılır. Üretim sürdürüldükçe üretime ilişkin sorunlar çözümlenir ve ürün geliştirilir. İlk aşamadaki ufak ölçekli üretim ihracata değil, iç piyasa talebini karşılamaya yöneliktir. Ayrıca, başlangıçta üretimin tüketiciye yakın yerde gerçekleştirilmesi gerekir. Çünkü malın geliştirilmesinde destek (feedback) sağlayan onlardır. Burada yalnızca yurtiçi firmalar yeni teknolojiye sahip olduklarından, üretim yeniliği bulan firmanın ülkesinde yapılır.

26. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde ikinci aşama nedir?

Cevap

İkinci aşamada ürün hemen hemen tam olarak olgunlaştırılmıştır. Bu aşamada üretim hızlandırılır, satışlar önce iç piyasaya yöneliktir, sonra ihracata başlanır. Böylece malın iç tüketimi ve iç üretimi artar; fakat dışarıda gelişen bir talep de bulunduğu için üretimdeki artış hızı çok daha yüksektir. Üretici firma halen yeni teknolojiyi tek başına elinde tutmaktadır.

27. Soru

Ürün dönemleri hipotezine göre yeni malın üretiminde üçüncü aşama nedir?

Cevap

Giderek üretim yöntemi, deneme-yanılma veya deneyleme konusu olmaktan çıkar ve üretim teknolojisi standartlaşır. Böylece üçüncü aşamaya geçilir. Artık yenilikçi firma içte ve dışta teknoloji lisansı vermeyi kârlı bulmaya başlar. Standart üretimin maliyetini düşürmek için üretim, örneğin işçi ücretlerinin düşük olduğu öteki ülkelere kaydırılır. Çünkü icatçı ülkede yüksek derecede kalifiye işgücü dolayısıyla, üretim maliyetleri göreceli olarak yüksektir. Kısacası artık AR-GE harcamalarına ve yüksek mühendislik becerilerine sahip emeğe gerek kalmayan bu aşamada, üretimin başka ülkelere aktarılması daha ekonomik duruma gelir.

28. Soru

Tercihlerde benzerlik hipotezi neyi konu alır?

Cevap

İsveçli İktisatçı Brunstam Linder’in 1961’de geliştirdiği tercihlerde benzerlik hipotezi (similarity in preferences) homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. 

29. Soru

Tercihlerde benzerlik teoremi neyi savunur?

Cevap

Bu görüşe göre, sözü edilen malların ticareti üretim maliyetlerinden çok, ülkeler arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliğine yani talep koşullarına bağlıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel etken de göreceli gelir düzeyleridir.

30. Soru

İçsel ölçek ekonomileri hangi durumda söz konusudur?

Cevap

İçsel ölçek ekonomileri (internal scale economies), firmanın kendi üretim ölçeği arttığında ortalama maliyetlerinin düştüğü durumlarda söz konusudur. Otomobil endüstrisi bunun tipik bir örneğidir.

31. Soru

Dışsal ölçek ekonomileri hangi durumda söz konusudur?

Cevap

Firmanın bağlı olduğu endüstride üretim hacmi genişledikçe onun ortalama maliyetleri düşme gösteriyorsa üretimde dışsal ölçek ekonomileri (external scale economies) söz konusudur. Bilgisayar endüstrisi ve yarı geçişken çip imalatı bunun örnekleridir.

32. Soru

Ölçek ekonomileri uluslararası ticaret yönünden hangi sonuçları doğurur?

Cevap

Önce, ülkelerin bu tür endüstrilerde uzmanlaşmaları için daha güçlü bir teşvik sağlar. Ülke, iç piyasada tüketicilerin satın alacakları çok sayıdaki maldan az miktarlarda üretmek yerine, ölçek ekonomisine sahip birkaç endüstri üzerinde uzmanlaşmaya gider ve ihtiyacı olan diğer malları dışarıdan ithal eder. Böylece ölçek ekonomileri maliyetleri düşürerek, üretim ve zevkler yönünden birbirine benzer ülkeler arasında bile kârlı ticaret yapma olanağı sağlar.

33. Soru

Dışsal ekonomilere bağlı ticaret ürünlerde çeşitlendirmeyi nasıl arttırır?

Cevap

Eğer dış ticaretin yapılmadığı varsayılsaydı firmalar yalnızca yurtiçi tüketiciler için üretimde bulunurlardı. Oysa tüketiciler gerçekte ürün çeşitliliğine değer verirler. Yani her malın değişik türlerini tercih edebilirler. Ama kapalı bir ekonomide tüketicilerin sınırlı sayıda oluşu nedeniyle firmalar, ölçek ekonomileri sağlamak üzere bir malla ilgili ancak az sayıda çeşit üretirler.

34. Soru

Endüstriler-arası ticaret nedir?

Cevap

Dünya ticareti geleneksel anlamda birbirine benzer olmayan, ya da tamamen değişik endüstriler tarafından üretilen malların alım satımı biçiminde düşünülmüştür. Buna endüstriler-arası ticaret (interindustry trade) adı verilir.

35. Soru

Endüstri-içi ticaret nedir?

Cevap

Günümüzde asıl ağırlık taşıyan aynı endüstriye ait farklılaştırılmış malların alınıp satılmasıdır. Buna da endüstri-içi ticaret (intra-industry trade) denmektedir.

36. Soru

İki-yönlü ticaret nedir?

Cevap

Endüstri-içi ticaret, yani bir ülkenin aynı genel endüstri kapsamındaki farklılaştırılmış malları hem ihraç,
hem de ithal etmesi, iki-yönlü ticaret (two-way trade) olarak da bilinir.

37. Soru

Endüstri-içi ticaretin önemli ilk kez ne zaman dikkat çekmiştir?

Cevap

Endüstri-içi ticaretin önemi ilk kez Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurulması ve Topluluğa üye ülkeler arasındaki gümrük tarifeleri ve öteki dış ticaret kısıtlamalarının kaldırılması sırasında dikkati çekti. Yapılan uygulamalı araştırmalar, bölge içinde ticaretin serbestleştirilmesi sonucu ticaret hacminin büyük ölçüde genişlediğini, ancak bu artışın daha çok aynı endüstri kapsamındaki farklılaştırılmış malların değişimi biçiminde gerçekleştiğini ortaya koydu.

38. Soru

Heckscher-Ohlin Teoremi ve monopolcü rekabet hipotezi uluslararası ticarete nasıl yaklaşır?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teoremi, uluslararası ticareti karşılaştırmalı üstünlüklere, ya da faktör donatımındaki farklılıklara dayandırır. Oysa monopolcü rekabet hipotezinde, endüstri-içi ticaret mal farklılaştırılması ve ölçek ekonomileri ile açıklanmaktadır. Buna göre, ülkeler arasındaki faktör donatımları ne derece farklı ise karşılaştırmalı üstünlüklere bağlı endüstriler-arası ticaret de o derece büyük olur.

39. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi ve yeni teoriler arasında bir ilişki bulunur mu? Açıklayınız.

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin, diğerlerinin kapsamadığı uluslararası ticaret alanlarını açıklamaya yönelik olduğunu, dolayısıyla da aralarında bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunduğu belirtebilir. Buna göre, ülkeler faktör donatımı yönünden ne derece farklı iseler aralarındaki ticaret o ölçüde endüstriler-arası türünde olacaktır. Buna karşılık, ülkelerin faktör donatımları ne ölçüde birbirinin benzeri ise aralarındaki ticaret o derecede endüstri-içi ticaret niteliği taşıyacaktır. Konuya kalkınma açısından bakılırsa, bu demektir ki, az gelişmiş ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret genellikle endüstriler-arası nitelik taşır ve bu tür ticaret Faktör Donatımı Teorisi’ne dayanır. Sanayileşmiş ülkelerin kendi aralarındaki ticaret daha çok endüstri-içi türde olduğundan yeni teorilere göre açıklanır.

40. Soru

Faktör Donatımı Teorisi hangi tür ticareti açıklamak için daha uygundur?

Cevap

Faktör Donatımı Teorisi ham maddeler, tarım ürünleri ve emek yoğun sanayi malları üzerindeki ticareti açıklamak için yeni hipotezlerden daha uygundur.

41. Soru

Yeni teoremler hangi tür ticareti açıklamak için daha uygundur?

Cevap

Ürünleri ve emek yoğun sanayi malları üzerindeki ticareti; ölçek ekonomileri ve farklılaştırılmış mallara dayalı yeni teoremler ise yoğun sermaye ve teknoloji içeren sanayi malları üzerindeki endüstri-içi ticareti açıklama yönünden daha uygun bir yapıdadır.

42. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ana fikri nedir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi oldukça açık, basit ve rasyonel bir düşünceye dayanır. Teoride savunulan anadüşünceyi şu şekilde ifade edebiliriz: Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder, yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır.

43. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı ana varsayımlar nelerdir?

Cevap

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin dayandığı iki anavarsayım şunlardır: (a) Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdırlar. İki ülkeli modelde bir ülke emek, diğeri ise sermaye bakımından zengin ülkelerdir. (b) Mallar faktör yoğunlukları ya da nisbi faktör kullanım oranları bakımından da farklılık gösterirler. Bazı mallar emeğe oranla daha çok sermaye, ya da tersine, sermayeye göre daha çok emek gerektirirler

44. Soru

Heckscher-Ohlin modelinde faktör donatımı nasıl açıklanır?

Cevap

Faktör donatımı, üretim faktörlerinin fiziki miktarları ya da faktör stoku ile açıklanır. Bu yaklaşım açısından faktör donatımını belirlemek için ülkelerin sermaye stoku/emek stoku oranlarını karşılaştırmak gerekir. Örneğin
aşağıdaki eşitsizliğe göre Almanya sermaye, Türkiye de işgücü bakımından daha zengin ülkelerdir.

45. Soru

Faktör yoğunluğu ne demektir?

Cevap

Faktör yoğunluğu malların üretiminde kullanılan göreceli sermaye/emek oranlarını ifade eder.

46. Soru

Emek yoğun malların daha ucuza üretilebilmesinin sebebi nedir?

Cevap

Diyelim ki ülke, üretim faktörlerinden emeğe göreceli olarak daha bol biçimde sahiptir. Böyle bir ülkede normal olarak emek yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi, sermaye faktörüne zengin olarak sahip bulunan ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.

47. Soru

Heckscher-Ohlin modelinden çıkartılan farklı teoremler hangileridir?

Cevap

Heckscher-Ohlin modelinden birisi faktör fiyatları eşitliği teoremi, diğeri de Stolper-Samuelson gelir dağılımı teoremi olmak üzere, elde edilen iki önemli sonuç daha vardır.

48. Soru

Wassily Leontief tarafından geliştirilen girdi-çıktı tablosu hangi amaçla kullanılır?

Cevap

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Wassily Leontief, 1930’larda endüstriler arası bağlantıları kantitatif olarak ölçmeye yarayan ve girdi-çıktı (input-output) tablosu denilen tekniği geliştirmiştir. Ancak ondan sonradır ki malları emek ve sermaye bileşimine ayırma olanağı doğmuştur

49. Soru

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi kim tarafından yapımıştır?

Cevap

Heckscher-Ohlin teorisinin ilk uygulamalı testi, Leontief tarafından Amerikan ekonomisi üzerinde yapılmıştır. Yazar, Amerika’nın tüm dış dünya ile olan ticaretini ele almış, ihracatta ve ithalâtta bir milyon dolar değerinde “temsili mal balyaları” (bileşimi ihracat ve ithalâtla aynı olan örnek mal bileşimleri) düzenleyerek bunları üretmek için gerekli olan emek ve sermaye miktarlarını hesaplamıştır

50. Soru

Sanayi ülkeleri arasındaki dış ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli
işgücü farklılıkları ile açıklanabileceğini savunan teorem hangisidir?

Cevap

Nitelikli İşgücü teoremi: Keesing ve Kenen gibi yazarlar, sanayi ülkeleri arasındaki dış ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli işgücü farklılıkları ile açıklanabileceğine işaret etmişlerdir. Bu görüşe göre belirli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallardauzmanlaşırlar. Öte yandan, niteliksiz emeğe bol olarak sahip bulunan ülkeler ise, yoğun biçimde niteliksiz emeği içeren malların üretiminde üstünlüğe sahip bulunmaktadırlar.

51. Soru

Teknoloji Açığı Teoremine göre sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bölümü hangi unsurlara dayanır?

Cevap

Teknoloji açığı hipotezi 1961’de Posner tarafından ortaya atıldı. Buna göre, sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü, yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır. Bunlar çoğunluğu ilerisanayileşmiş ülkelerde kurulu bulunan yenilikçi firmalar tarafından geliştirilirler. Yenilikler, patent ve
fikri mülkiyet hakları yasaları ile korunur. Başka bir deyişle, bir yeniliği ilk kez bulan firma onunmonopolcüsü olur. Başkalarının, o buluşu izinsiz kullanması değinilen bu yasalarla önlenir.

52. Soru

Raymond Vernon tarafından ortaya atılan ve teknoloji açığı hipotezinin geliştirilmis hali olan teorem hangisidir?

Cevap

Ürün dönemleri hipotezi (product cycle model), teknoloji açığı hipotezinin genelleştirilmiş ve geliştirilmiş bir şeklidir. 1966’da Raymond Vernon tarafından ortaya atılmıştır.

53. Soru

Ürün dönemleri teoreminin en önemli varsayımı hangisidir?

Cevap

Hipotezde öne sürülen görüşe göre, bazı ülkeler halen varolan mallarda, bazıları da yeni mallar üretiminde uzmanlaşırlar. Ancak kritik önem taşıyan varsayım şu ki bir mal, yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaşam dönemlerine geçerken üretimin coğrafi yeri de değişir.

54. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi hangi sanayi ürünlerini konu alır?

Cevap

İsveçli İktisatçı Brunstam Linder’in 1961’de geliştirdiği tercihlerde benzerlik hipotezi (similarity in preferences) homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır.

55. Soru

Ölçek Ekonomileri Teoremi’nin öne sürdüğü görüş nedir?

Cevap

Bazı mallarda ortalama üretim maliyetleri üretim ölçeğine (economies of scale) ya da üretim hacmine bağlıdır. Eğer üretim ölçeği büyürken ortalama maliyetler düşüyorsa, üretimde ölçeğe göre azalanmaliyetler veya artan getiri koşulları geçerlidir.

56. Soru

Monopolcü Rekabet Teoremi, günümüz sanayi üretiminin temel özelliğini nasıl açıklar?

Cevap

Günümüz ekonomilerinde özellikle sanayi üretiminin temel özelliği homojen değil, farklılaştırılmış malların üretilmekte oluşudur. Uluslararası ticaretin de çok büyük bir bölümü bu farklılaştırılmış nitelikteki malların alım satımını kapsar.

57. Soru

Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin değindiği, diğerlerinin ise kapsamadığı sonuç nedir?

Cevap

genel sonuç olarak Heckscher-Ohlin Teorisi’nin ve yeni teorilerden her birisinin, diğerlerinin kapsamadığı uluslararası ticaret alanlarını açıklamaya yönelik olduğunu, dolayısıyla da aralarında bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunduğu belirtebilir.

58. Soru

İçsel üretim ekonomileri hangi durumlarda söz konusudur?

Cevap

çsel ölçek ekonomileri (internal scale economies), firmanın kendi üretim ölçeği arttığında ortalama maliyetlerinin düştüğü durumlarda söz konusudur

59. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi’nde  uzmanlık ve deneyim ile ihracat arasındaki ilişki nasıl açıklanır?

Cevap

Linder’e göre bir ülkede firmalar, halkın çoğunluğu tarafından talep edilen ve piyasası geniş olan malları üretirler. İç piyasanın talebini karşılamak için üretim yapıldıkça bu malların üretiminde deneyim ve etkinlik kazanılır; daha sonra da söz konusu mallar zevk ve tercihleri, ya da genel olarak gelir düzeyleri yönünden benzer olan ülkelere ihraç edilir. Diğer yandan, zevk ve tercihleri farklı olan düşük veya yüksek gelirli azınlıkların talebi ise tercihleri kendilerine benzeyen yabancı ülkelerden yapılan ithalatla karşılanır.

60. Soru

Tercihlerde Benzerlik Teoremi’nin açıklayamadığı nokta nedir?

Cevap

Linder hipotezi, kendi ülkesi İsveç’in dışındaki ülkeler için fazla destek bulmamaktadır. Ayrıca, bir ülkede iç piyasası olmayan, diğer bir deyişle doğrudan doğruya ihracat amacıyla üretilen birçok sanayi malı bulunabilir; teorem bu gibi malların ticaretini de açıklayamaz.

61. Soru

Ürün Dönemleri Teoremi’ne göre ürün dönemleri ne zaman tamamlanır?

Cevap

Nihayet yenilikçi ülke, kendi iç piyasasında da tamamen devre dışı bırakılınca ürün dönemleri tamamlanmış olur.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.