Açıköğretim Ders Notları

Türkiye´nin Kültürel Mirası 1 Dersi 4. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Türkiye´nin Kültürel Mirası 1 Dersi 4. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Dünya Mirasında Türkiye: Divriği Ulu Camii Ve Şifahanesi

Giriş

Erken Dönem Türk Beyliklerinden Mengüceklilerin Divriği kolu hükümdarı Ahmed Şah ile eşi Melike Turan Melek’in, Sivas’a bağlı Divriği ilçesinde Ahlatlı mimar Hürremşah’a yaptırdıkları, cami, şifahane ve bir türbeden oluşan külliye yapısı, 1985 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Mengücekliler

Büyük Selçuklu Devleti’nin emir ve komutanı Mengücek Gazi, Malazgirt Zaferi’nin (1071) ardından Erzincan, Kemah ve Şebinkarahisar şehirlerini fethederek, 1072- 1074 yılları arasında Sultan Alp Arslan’ın kendisine ıkta olarak verdiği Kemah ve Erzincan dolaylarında beyliğini kurmuştur. Mengüceklilerin ilk idari merkezleri Kemah’tır. Kemah’ın işgalinden sonra beylik, İshak Bey’in oğlu Davut Bey’in hükümdarlığında KemahErzincan Mengüceklileri ve diğer oğlu I. Süleyman Şah’ın hükümdarlığında Divriği Mengüceklileri olmak üzere iki kola ayrılmıştır. Mengüceklilerin Kemah-Erzincan koluna 1227-1228 yılında Erzincan’ı alan Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad son vermiştir. Divriği kolunun tam olarak ne zaman ortadan kalktığı bilinmemekle birlikte bu kolun, Moğol hükümdarı Abaka Han’ın, 1277 yılında Divriği surlarının yıkılmasını emrettiği tarihte dağıldığına hükmedilmektedir.

Divriği Ahmet Şah-Turan Melek Külliyesi

Tek bir binadan oluşan bu külliye, Sivas’ın Divriği ilçesinde, kalenin güneybatı yamacında yer alan Divriği Mengüceklilerinin 1228-1229 tarihinde yaptırdıkları cami, türbe ve şifahaneden oluşur. Binanın kuzey bölümünde cami, güneyinde içinde pencere ile camiye bağlanan bir türbenin bulunduğu şifahane yer almaktadır. Cami ve şifahanenin inşasında çevredeki taş ocaklarından getirilen tüf cinsli taşlar kullanılmıştır. Kısmen doldurulmak kısmen tesviye edilmek suretiyle düzleştirilmiş bir alana inşa edilen bina, oluşan zemin hareketleri nedeniyle sürekli zarar görmüş ve pek çok kez onarılmıştır. Külliye bünyesinde, Ulu Camii’nin kuzey portal kitabeleri, Ulu Camii’nin doğu portal kitabelerini, Ulu Camii’nin batı portal kitabelerini, şifahane portalinin kitabelerini barındırmaktadır. Ayrıca şifahane içindeki kitabeler, camii içindeki kitabeler, minberin doğu kanat kitabeleri, minberin batı kanat kitabeleri de külliye içinde yer almaktadır. 1228-1229 tarihli kitabelere göre Divriği Mengücekli kolu hükümdarı II. Süleyman Şah oğlu Ahmed Şah camiyi, Behram Şah’ın kızı adil melike unvanını kullanan Turan Melek de Şifahaneyi yaptırmıştır.

Ahlatlı Hürremşah, külliyenin tüm sanatkârlarını yöneten baş mimarıdır. Ahlatlı Ahmet inşa işlerinden sorumlu bir başka mimardır. “Ketebe Mehmet” olarak adı geçen sanatkâr, minberin yazılarını yazmış, Tiflisli İbrahim oğlu Ahmet ise ahşap ustasıdır. Mehmet oğlu Ahmet adlı bir yapı ustasının ya da mimarın adı da kitabeden öğrenilmektedir. Kuzey portalin doğu kapı kanadının üst kısmındaki, dikdörtgen çerçeveli alanda kapı kanatlarını yaptıran İbrahim Ağa’nın adı yer almaktadır. Minare gövdesinden dama çıkılan kapı lentosunun üzerinde Sultan Selim oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın adı yazılıdır.

Divriği Ulu Camii

Divriği Ulu Camii, kuzey güney doğrultusunda boyu eninin iki katı olan dikdörtgen biçimli bir alana inşa edilen büyük külliye binasının içinde, kuzey kesimde yer almaktadır. Binanın güneyinde, şifahane yapısı bulunmaktadır ve bu iki yapı ortak bir duvar ile birbirinden ayrılır. Çok bölüntülü plan şeması gösteren yapı, paye ve kemerlerle her biri farklı türde tonoz ve kubbe çeşitlemeleriyle örtülü farklı boyutta yirmi beş birime ayrılmıştır. Yapının özgün örtüsünü koruyan birimlerinin değişik biçimli haç, yıldız ve bileşik tonozlarla örtülü oldukları görülür. Yapının tüm destek, kemer ve tonozlarıyla kubbesinde taş kullanılmıştır. Caminin kuzey, doğu ve batı cephelerinde birer portal bulunmaktadır. Cephe duvarından daha yüksek ve taşkın olan kuzey portal, serbest üsluplu yüksek kabartma bezemelerinden dolayı Barok Kapı adıyla da adlandırılmıştır. Batı portal, iç bükey ve kaval silme gruplarından oluşan profilli yüksek bir kaide üzerine oturan cepheden dışarıya taşan portal yüzeyindeki bezemeler nedeniyle tekstil kapı olarak da adlandırılmıştır. Kuzey ve batı portallerinden farklı olarak Selçuklu portallerinin üslubunu taşıyan doğu portal ise açıldığı hünkâr mahfili nedeniyle Şah Kapısı adıyla da anılmaktadır. Caminin portalleri farklı kemer kuruluşlarına ve farklı bezemelere sahiptir. Kuzey portali, yüksek kabartma bitkisel bezemeleri ve Güneş kursları; batı portali, yan duvarlarında yer alan büyük boyutlu kabartma kuş figürleri ile ünlüdür. Doğu portal, tamamen Selçuklu üslubundadır. Tümüyle taştan inşa edilen yapının bezemeleri, mihrap, portal ve örtülerinde toplanmıştır.

Divriği Şifahanesi

Şifahane, portal kitabesine göre, Fahreddin Behramşah’ın kızı Melike Turan Melek tarafından 1228-1229 yılında inşa ettirilmiştir ve baş mimarı Ahlatlı Hürremşahtır. Şifahane kapalı avlulu, üç eyvanlı medrese şemasına göre inşa edilmiştir. Yapıya batı cephe ekseninde bulunan cepheden dışa taşkın bir portalle girilmektedir. Portal, doğrudan kare planlı giriş mekânına açılır. Bu mekânın güney ve kuzey duvarını, portal kapısının yarı yüksekliğinde başlayan tonoz eteğinde dönen iki yönden pahlı bir silme dolanır. Bu duvarlardan, basık kemerli birer kapıyla kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlı tonoz örtülü yan mekânlara, giriş mekânından doğu duvar ekseninde bulunan bir kapıyla şifahanenin ortasında yer alan kapalı avluya geçilir. Avluya kuzey güney eksenlerinden birer yan, doğusundan ana eyvan açılır. Ana ve yan eyvanların iki yanında doğu batı doğrultulu dikdörtgen biçimli ikişer mekân bulunmaktadır. Şifahanenin giriş mekânı dört kollu yıldız biçimli aynalı haç tonoz, yan eyvanlar bileşik yıldız, ana eyvan haç biçimli aynalı yıldız tonoz, dikdörtgen planlı mekânlar sivri kemer profilli beşik tonozlarla örtülüdür. Giriş mekânının tonoz aynasında farklı boyutlarda iki sekizgen, tonozunda dikey ve yatay eksende iki baklava motifinin birbirine geçmesiyle oluşturulmuş dört kollu bir yıldız motifi yer almaktadır. Kuzeydeki yan eyvanın beşgen aynalı haç tonozunda yan kenarları spiral, üst kenarları zigzag şekilde iki kırık çizginin meydana getirdiği beş kollu bir düzenleme bulunmaktadır. Düz kaval ve iç bükey silme gruplarının oluşturduğu zengin profilli ve kademeli bir kaide üzerine oturan şifahane portali, Gotik üsluplu kademeli sivri kemerleri, tam ortasına bir sütunun yerleştirildiği üst penceresi, yüksek kabartma bezemeleri, kabartma insan başlarından oluşan figürlü bezemeleri, kalın kaval silmeleri ve heykel bütünlüğüne sahip oluşuyla diğer portallerden ayrılır. Şifahane portali, heykel kuruluşlu demet silmelerle kademelendirilmiş Gotik üsluplu sivri kemeri ve heykeltıraşlık işi yüksek kabartma bezemeleri ile dikkat çekmektedir.

Cami ve şifahane yapılarının portal ve tonoz örtüleri ile caminin mihrabı, külliyeye heykeltıraşlık işlerinin ağır bastığı, bir estetik anlayışının biçim verdiğini göstermektedir. Büyük bir inşa organizasyonunun ürünü olan Anadolu Türk Mimarisinin baş eserlerinden Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi, cami ve şifahane yapılarının aynı kompleks içerisinde yer aldığı ender örneklerden olmalarının yanı sıra akılcı mimari çözümlemeleri ve göze hoş gelen oranlarıyla da dikkati çekerler.

Giriş

Erken Dönem Türk Beyliklerinden Mengüceklilerin Divriği kolu hükümdarı Ahmed Şah ile eşi Melike Turan Melek’in, Sivas’a bağlı Divriği ilçesinde Ahlatlı mimar Hürremşah’a yaptırdıkları, cami, şifahane ve bir türbeden oluşan külliye yapısı, 1985 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Mengücekliler

Büyük Selçuklu Devleti’nin emir ve komutanı Mengücek Gazi, Malazgirt Zaferi’nin (1071) ardından Erzincan, Kemah ve Şebinkarahisar şehirlerini fethederek, 1072- 1074 yılları arasında Sultan Alp Arslan’ın kendisine ıkta olarak verdiği Kemah ve Erzincan dolaylarında beyliğini kurmuştur. Mengüceklilerin ilk idari merkezleri Kemah’tır. Kemah’ın işgalinden sonra beylik, İshak Bey’in oğlu Davut Bey’in hükümdarlığında KemahErzincan Mengüceklileri ve diğer oğlu I. Süleyman Şah’ın hükümdarlığında Divriği Mengüceklileri olmak üzere iki kola ayrılmıştır. Mengüceklilerin Kemah-Erzincan koluna 1227-1228 yılında Erzincan’ı alan Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad son vermiştir. Divriği kolunun tam olarak ne zaman ortadan kalktığı bilinmemekle birlikte bu kolun, Moğol hükümdarı Abaka Han’ın, 1277 yılında Divriği surlarının yıkılmasını emrettiği tarihte dağıldığına hükmedilmektedir.

Divriği Ahmet Şah-Turan Melek Külliyesi

Tek bir binadan oluşan bu külliye, Sivas’ın Divriği ilçesinde, kalenin güneybatı yamacında yer alan Divriği Mengüceklilerinin 1228-1229 tarihinde yaptırdıkları cami, türbe ve şifahaneden oluşur. Binanın kuzey bölümünde cami, güneyinde içinde pencere ile camiye bağlanan bir türbenin bulunduğu şifahane yer almaktadır. Cami ve şifahanenin inşasında çevredeki taş ocaklarından getirilen tüf cinsli taşlar kullanılmıştır. Kısmen doldurulmak kısmen tesviye edilmek suretiyle düzleştirilmiş bir alana inşa edilen bina, oluşan zemin hareketleri nedeniyle sürekli zarar görmüş ve pek çok kez onarılmıştır. Külliye bünyesinde, Ulu Camii’nin kuzey portal kitabeleri, Ulu Camii’nin doğu portal kitabelerini, Ulu Camii’nin batı portal kitabelerini, şifahane portalinin kitabelerini barındırmaktadır. Ayrıca şifahane içindeki kitabeler, camii içindeki kitabeler, minberin doğu kanat kitabeleri, minberin batı kanat kitabeleri de külliye içinde yer almaktadır. 1228-1229 tarihli kitabelere göre Divriği Mengücekli kolu hükümdarı II. Süleyman Şah oğlu Ahmed Şah camiyi, Behram Şah’ın kızı adil melike unvanını kullanan Turan Melek de Şifahaneyi yaptırmıştır.

Ahlatlı Hürremşah, külliyenin tüm sanatkârlarını yöneten baş mimarıdır. Ahlatlı Ahmet inşa işlerinden sorumlu bir başka mimardır. “Ketebe Mehmet” olarak adı geçen sanatkâr, minberin yazılarını yazmış, Tiflisli İbrahim oğlu Ahmet ise ahşap ustasıdır. Mehmet oğlu Ahmet adlı bir yapı ustasının ya da mimarın adı da kitabeden öğrenilmektedir. Kuzey portalin doğu kapı kanadının üst kısmındaki, dikdörtgen çerçeveli alanda kapı kanatlarını yaptıran İbrahim Ağa’nın adı yer almaktadır. Minare gövdesinden dama çıkılan kapı lentosunun üzerinde Sultan Selim oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın adı yazılıdır.

Divriği Ulu Camii

Divriği Ulu Camii, kuzey güney doğrultusunda boyu eninin iki katı olan dikdörtgen biçimli bir alana inşa edilen büyük külliye binasının içinde, kuzey kesimde yer almaktadır. Binanın güneyinde, şifahane yapısı bulunmaktadır ve bu iki yapı ortak bir duvar ile birbirinden ayrılır. Çok bölüntülü plan şeması gösteren yapı, paye ve kemerlerle her biri farklı türde tonoz ve kubbe çeşitlemeleriyle örtülü farklı boyutta yirmi beş birime ayrılmıştır. Yapının özgün örtüsünü koruyan birimlerinin değişik biçimli haç, yıldız ve bileşik tonozlarla örtülü oldukları görülür. Yapının tüm destek, kemer ve tonozlarıyla kubbesinde taş kullanılmıştır. Caminin kuzey, doğu ve batı cephelerinde birer portal bulunmaktadır. Cephe duvarından daha yüksek ve taşkın olan kuzey portal, serbest üsluplu yüksek kabartma bezemelerinden dolayı Barok Kapı adıyla da adlandırılmıştır. Batı portal, iç bükey ve kaval silme gruplarından oluşan profilli yüksek bir kaide üzerine oturan cepheden dışarıya taşan portal yüzeyindeki bezemeler nedeniyle tekstil kapı olarak da adlandırılmıştır. Kuzey ve batı portallerinden farklı olarak Selçuklu portallerinin üslubunu taşıyan doğu portal ise açıldığı hünkâr mahfili nedeniyle Şah Kapısı adıyla da anılmaktadır. Caminin portalleri farklı kemer kuruluşlarına ve farklı bezemelere sahiptir. Kuzey portali, yüksek kabartma bitkisel bezemeleri ve Güneş kursları; batı portali, yan duvarlarında yer alan büyük boyutlu kabartma kuş figürleri ile ünlüdür. Doğu portal, tamamen Selçuklu üslubundadır. Tümüyle taştan inşa edilen yapının bezemeleri, mihrap, portal ve örtülerinde toplanmıştır.

Divriği Şifahanesi

Şifahane, portal kitabesine göre, Fahreddin Behramşah’ın kızı Melike Turan Melek tarafından 1228-1229 yılında inşa ettirilmiştir ve baş mimarı Ahlatlı Hürremşahtır. Şifahane kapalı avlulu, üç eyvanlı medrese şemasına göre inşa edilmiştir. Yapıya batı cephe ekseninde bulunan cepheden dışa taşkın bir portalle girilmektedir. Portal, doğrudan kare planlı giriş mekânına açılır. Bu mekânın güney ve kuzey duvarını, portal kapısının yarı yüksekliğinde başlayan tonoz eteğinde dönen iki yönden pahlı bir silme dolanır. Bu duvarlardan, basık kemerli birer kapıyla kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlı tonoz örtülü yan mekânlara, giriş mekânından doğu duvar ekseninde bulunan bir kapıyla şifahanenin ortasında yer alan kapalı avluya geçilir. Avluya kuzey güney eksenlerinden birer yan, doğusundan ana eyvan açılır. Ana ve yan eyvanların iki yanında doğu batı doğrultulu dikdörtgen biçimli ikişer mekân bulunmaktadır. Şifahanenin giriş mekânı dört kollu yıldız biçimli aynalı haç tonoz, yan eyvanlar bileşik yıldız, ana eyvan haç biçimli aynalı yıldız tonoz, dikdörtgen planlı mekânlar sivri kemer profilli beşik tonozlarla örtülüdür. Giriş mekânının tonoz aynasında farklı boyutlarda iki sekizgen, tonozunda dikey ve yatay eksende iki baklava motifinin birbirine geçmesiyle oluşturulmuş dört kollu bir yıldız motifi yer almaktadır. Kuzeydeki yan eyvanın beşgen aynalı haç tonozunda yan kenarları spiral, üst kenarları zigzag şekilde iki kırık çizginin meydana getirdiği beş kollu bir düzenleme bulunmaktadır. Düz kaval ve iç bükey silme gruplarının oluşturduğu zengin profilli ve kademeli bir kaide üzerine oturan şifahane portali, Gotik üsluplu kademeli sivri kemerleri, tam ortasına bir sütunun yerleştirildiği üst penceresi, yüksek kabartma bezemeleri, kabartma insan başlarından oluşan figürlü bezemeleri, kalın kaval silmeleri ve heykel bütünlüğüne sahip oluşuyla diğer portallerden ayrılır. Şifahane portali, heykel kuruluşlu demet silmelerle kademelendirilmiş Gotik üsluplu sivri kemeri ve heykeltıraşlık işi yüksek kabartma bezemeleri ile dikkat çekmektedir.

Cami ve şifahane yapılarının portal ve tonoz örtüleri ile caminin mihrabı, külliyeye heykeltıraşlık işlerinin ağır bastığı, bir estetik anlayışının biçim verdiğini göstermektedir. Büyük bir inşa organizasyonunun ürünü olan Anadolu Türk Mimarisinin baş eserlerinden Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi, cami ve şifahane yapılarının aynı kompleks içerisinde yer aldığı ender örneklerden olmalarının yanı sıra akılcı mimari çözümlemeleri ve göze hoş gelen oranlarıyla da dikkati çekerler.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.