Açıköğretim Ders Notları

Türkçe Ses Bilgisi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Türkçe Ses Bilgisi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Çağdaş Türkçede Eğilimler I: Yabancı Dillerin Etkisi

1. Soru

Alıntı sözcükler ile yabancı sözcüklerin arasındaki farklar nelerdir?

Cevap

Alıntı sözcükler Türkçenin sözvarlığının bir parçasıdır. ve Türkçe kökenli sözcükler gibi Türkçenin yapısal kurallarına bağlıdır. Bir sözcük Türkçeye ne kadar erken girmiş ise Türkçenin ses sistemine uyarlanması da o kadar ileridir. Türkçede de farklı nedenlerle başka dillere ait Türkçenin söz varlığında yer almayan bir sözcük, özel ad kullanılabilmektedir. Benetton, nescafe gibi. Dilin söz varlığında yer almayan ve sadece belli bir bağlamda kullanılan sözcüklerde ise durum farklıdır. Yabancı sözcük eğer Latin alfabesiyle yazılmayan, baskın olmayan bir dilden alınmış ise, sözcüğü okunduğu gibi yazmak, varsa uluslararası geçerli Latin harfli biçimini kullanmak, transkripsiyonunu yapmak gibi farklı yollar izlenebilmektedir. Buna karşılık aynı alfabeyi kullanan dillere ait sözcüklerde iş daha karışıktır. Eğer sözcük bir özel ad ise, genel eğilim aslına göre yazmaktır. New York-niv york, Picasso-pikasso gibi.


2. Soru

Gittikçe yaygınlaşan İngilizce söylenişlere hangi örnekler verilebilir?

Cevap

Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından en güncel tartışma konularından biri, harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe yaygınlık kazanmasıdır. Buna örnek olarak; NTV en-ti-vi, CNN si-enen, HTML eyç-ti-em-el, DVD di-vi-di, CD si-di, IMF ay-emef, TURKCELL turksel gibi. İngilizce söyleyiş etkisi sözcüklerin okunuşunda da kendini gösterebilmektedir. C harfinin Türkçedeki normal söylenişi esas alırsak c, s, ve k olmak üzere üç farklı biçimde seslendirildiği yani üç farklı sesi işaretlediği görülmektedir. Can-can, center-senter, campus-kampüs gibi.


3. Soru

Türk alfabesi ve harflerin okunuşu hakkında neler söylenebilir?

Cevap

Türk alfabesinde yer alan harfler, 1 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun ile belirlenmiştir. Yazım Kılavuzuna göre bütün ünsüzler kendilerinden sonra gelen e sesi ile seslendirilmelidir. Ancak bu kuraldan sapmalar da görülmekte, h ve k ünsüzlerinin söylenişinde sözcüğün ilk hecesi esas alınarak ha ve ka biçiminde söyleyişlere de rastlanmaktadır. Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından tartışma konularından biri olarak ortaya çıkan harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe artmasıdır İngilizce söyleyiş etkisi sözcüklerin okunuşunda da kendini gösterebilmektedir.


4. Soru

Alıntı sözcüklerin Türkçeye uyarlaması nasıl olmaktadır?

Cevap

Türkçe açısından önemli olan ses özelliklerinin eklenmesi, önemsiz olanların atılması şeklinde ortaya çıkar. Uyarlama sırasında, kaynak dilde olup da Türkçede kullanılmayan sesler varsa kaynak dildekine en yakın olan Türkçe ses ile değiştirilir. Bunların bir kısmı yazıya da yansır. Bir kısmı ise söyleyişte kalabilir. Örneğin: gendarme-jandarma-candarma, gilette-jilet-cilet. Standart söyleyişte orijinal biçimlere daha yakın bir söyleyiş görülmekle birlikte yine de Türkçedeki biçimler Fransızca orjinallerinden farklıdır.


5. Soru

Alfabede bulunmayan harfler ve ses değerleri nelerdir?

Cevap

Latin kökenli alfabede bulunan ama Latin kökenli Türk alfabesinde kullanılmayan x,q,w,sh harflerinin kullanımı hem yazım hem söyleyiş açısından önem taşır. Yabancı özel adların ve kısaltmaların yazılışlarıyla www gibi uluslararası örneklerle sınırlı kalması gereken bu kullanım taxi, Show, ex, fax gibi örneklerle genişlemektedir. Aynı şekilde Türkçede ş harfiyle gösterilen sesi ifade etmek için sh harflerine ihtiyaç olmadığı halde Show, off, shore gibi yeni alıntılarla orijinal yazım korunabilmektedir. Burada alıntı sözcüklerle yabancı sözcükleri birbirinden ayırmak gerekir.


6. Soru

Alıntı sözcükler ile yabancı sözcükler arasındaki sınır keskin midir?

Cevap

Türkçenin tarihi dönemlerinde de söyleyişe göre yazılma, yazılışa göre okunma gibi durumlar yaşanmıştır. Osmanlıca da başka alfabeleri kullanan dillerden alınan sözcükler söylendiği gibi yazılırken, aynı alfabeyi kullanan Arapça ve Farsça sözcükler aslına göre yazılmaktaydı. Alıntı sözcükler ile yabancı sözcükler arasındaki sınır keskin değildir. Arada geçişler mümkün olduğu gibi her alıntı sözcük söyleyişe göre yazılmayabilir. Yabancı söz durumunda olan ve anlaşılmayan bir sözcük, o yabancı dile aşina biri için son derece alışılmış olabilir. Özel ad olmadığı halde Türkçede kullanılan bazı sözlerin yazımında, söyleyişe göre yazmak, Yazım Kılavuzu’nun bu yöndeki telkinlerine rağmen yaygınlaşmamıştır.


7. Soru

Türkçede yabancı dillerin etkisi ne demektir?

Cevap

Her doğal dil gibi Türkçe de tarih içinde sürekli olarak farklı dillerle ilişki içinde olmuş, onları etkilemiş, kendisi de onlardan etkilenmiştir. Yapılan çalışmalarda daha çok sözcük alışverişleri öne çıkarılır. Ancak uzun süreli yoğun ilişki sonucunda dilin bütün alanları etkilenmiştir.


8. Soru

Şapka işaretinin yarattığı sorunlar nelerdir?

Cevap

Şapka işareti, birden fazla işlevi olması, düzenli gösterilememesi, ünsüze ilişkin bir özelliğin ünlüye işaret konularak gösterilmesi gibi nedenlerle yazımda sürekli olarak sorun olmuştur. Tartışmalarda Osmanlıcadaki yazım alışkanlıklarını yeni alfabeye yansıtma çabası yanında alıntı sözcüklerin Türkçenin yapısal özelliklerine uyumunun engellenmeye çalışılması, uyum sağlamış biçimlerin standart dışı sayılması önemli sorunların başında gelmektedir.


9. Soru

Türkçede yabancı dillerin etkisi nasıl olmuştur?

Cevap

Etkilenmede başka dillerden doğrudan doğruya sesler alınmaz. Alınan sözcüğün söylenişini koruma sonucu dilde yeni sesler, sesbirimler ortaya çıkabilir. J sesi Türkçe sözcüklerde bulunmaz, ama dilimizde bej, jandarma, ruj gibi sözcüklerde görülür ve alfabemizde bir harf ile temsil edilir. Yine g, k, l seslerinin ön ve art biçimleri Türkçe sözcüklerde bağımsız sesbirimler olmamalarına rağmen, alıntı sözcüklerde sesbirimdirler. Ancak i ünsüzünden farklı olarak alfabede farklı bir harfle gösterilmezler.


10. Soru

Yazım ve söyleyiş açısından sorun yaratan sesler nelerdir?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzler_ Türkçenin yazımında ve söylenişinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harferle gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukları halde Türkçe sözcüklerde bulunmadıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bunlar için ayrı harfler belirlenmemiştir. Söylenişlerindeki farklılığı yansıtmak üzere yanlarında bulunan ünlünün üzerine şapka işareti konulmaya başlanmıştır. Evlat, ahlak, dükkan gibi. Şapka işareti, sürekli tartışılan yazım sorunlarının başında gelmektedir. Söz sonunda bulunan ince /l/ ünsüzünün ise, kendisinden sonra bir ünlü bulunmadığı için, şapka ile de gösterilemiyor olması ise ayrı bir sorun kaynağıdır.


11. Soru

Ayın ve Hemze nedir?

Cevap

Ses bilgisinin yabancı dillerin etkisinden kaynaklanan sorunlarından bir tanesidir. Türkçede gerek yazım ve gerekse söyleyişte en fazla sorun çıkaran gırtlak sesleri olan ayın ve hemze den söz edilir. Bu ünsüzler söz içinde bulundukları yere göre farklı davranırlar ve Türkçenin çözümlenememiş temel yazım ve söyleyiş sorunlarından bazılarının ortaya çıkmasına neden olurlar. 1. Ayın ve hemze söz başındaysa iz bırakmadan kaybolur. ’Aşk-aşk, ‘ilim-ilim, ‘afv-af sözcüklerinde olduğu gibi. 2. Tek heceli sözcüklerde söz içinde bulundukları durumlarda bu ünsüzlerin yerinde bir ünlü türer. Ş’r-şiir, fi’i-fiil. Bu düşme sonucunda Türkçenin yapısal özellikleri arasında yer alan ikiz ünlüden kaçınma kuralı zedelenmiş olur. Ancak yazımda yan yana gelen iki ünlü, söyleyişte ya uzun ünlüye dönüşür ya da ikinci hecenin başında gırtlak ünsüzünün yer aldığı iki farklı hece söz konusu olur. 3. Bu ünsüzler söz içinde, hece başındaysalar, Kur’an dışında, yazımda gösterilmezler. Buna karşılık söyleyişte, korunma ve düşme biçiminde ikili durumlar işitilir. Meşale-meş’ale, suni-sun!i, vaka-vak’a örneklerinde ikinci söyleyiş daha çok eğitimli kesimde özellikle Arapçaya aşina olanlarda daha baskındır. Gırtlak sesinin söylenmesi durumunda önceki ünsüzün sonraki ünlüye değil, önceki ünlüyle hece kurmasına neden olduklarından Türkçenin heceleme kuralına aykırı bir kullanım ortaya çıkmış olur. 4. Çok heceli sözcüklerde ünlüyle biten hecelerden sonra yazımda kesme işareti kullanılmadığı için ikiz ünlü ortaya çıkar. Yazımdaki ikiz ünlünün aslında söyleyişte iki farklı heceyi temsi etmiş olduğu görülür. Facia-faci’a, iddia-idda, camiacami’a gibi. 5. Ayın ve hemze söz içinde hece sonunda ise düşer ve kendinden önceki ünlüyü uzatır. Dava, mamur mana gibi. 6. Bu ünsüzlerin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda birlik olmadığı söylenebilir.


12. Soru

Ünlü uzunluğunun yanlış olarak kullanıldığı sözcüklere hangi örnekler verilebilir?

Cevap

Adale, ahize, akraba, alfabe, ayar, benzeri, defile, hayır, hibe, kelime, lisan, makam, muhafaza, suni, muhalif gibi.


13. Soru

Başka dillerle ilişki sonucu Türkçenin ses bilgisinde ortaya çıkan durumlar nelerdir?

Cevap

Uzun ünlü ve kısa ünlülerin karışmasıdır. Ünlü uzunluğunun yanlış kullanılması anlamı etkilemektedir. Dilimizdeki alıntı sözcüklerle ilgili bir önemli husus da özellikle söyleyişte ünlü uzunluğunun yanlış kullanılmasıdır. Ünlü uzunluğu veya kısalığı anlam ayırıcı olmasa bile standart söyleyişten sapma söz konusudur ve bunlar söyleyiş kusuru olarak görülmektedir. Söyleyiş kusurlarının, asli biçimi koruma, benzer yapıdaki sözcükleri örnekseyerek kısa olan bir ünlüyü uzatma, standarttan daha ileri bir Türkçeleşme eğilimi gibi farklı nedenleri vardır.


14. Soru

Şu an kullanılan yazım kılavuzuna göre kurallar nelerdir?

Cevap

1) İşaret olmadığı zaman eş yazılışlı olan sözcüklerde anlam karışmasının önüne geçmek için uzun ünlü düzeltme işareti ile gösterilmelidir. âdem “insan” adem “yokluk” âlem “dünya, evren” alem “bayrak” 2) Nispet i’si her zaman düzeltme işareti ile gösterilmelidir: dinî fikrî vb. 3) Ön damak sesleri olan g, k art damak ünlüleriyle hece oluşturduğunda düzeltme işareti kullanılmalıdır. Kâğıt sükût ordugâh vb. Düzeltme işaretinin kullanımı konusunda ayrıca farklı yaş ve meslek grupları arasında da dikkat çekici ayrımlar görülür. Örnek olarak Osmanlı edebiyatı uzmanlarının veya dil eğitimini 30 yıl önce almış olanların yazılarında düzeltme işareti yaygın olarak kullanılırken dilbilim yazılarında hiç kullanılmaz.


15. Soru

Yabancı kökenli sözcüklerin Türkçede yazımı sorunları nelerdir?

Cevap

1. Dilimize mal olmuş yabancı kökenli sözcüklerin bir kısmı söylendikleri gibi yazılırlar. İnci, kent, kamu gibi. Bunun tersi söylenişi yazıdan farklılaştığı halde söylenişin değil yazımın esas alındığı sözcükler de vardır. Beysbol, blender, iskonto, kampüs, master, pound gibi. 2. İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Bahs-bahis, emr-emir, sabr-sabır, nutknutuk, zehr-zehir gibi. 3. İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur. Gram, grup, kral, Hristiyan, kredi gibi. 4. Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur. Elektrik, kilogram, orkestra, biyografi, film, form, lüks gibi. 5. Batı kökenli sözcüklerde, söz içi ve sonundaki g ünsüzü korunur. Biyografi, diyagram, dogma, filolog gibi. Coğrafya, fotoğraf, topoğraf sözcüklerinde g, ğ değişimi gerçekleşmiştir.


16. Soru

Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzuna göre ayın ve hemze için neler söylenebilir?

Cevap

Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzunun önceki baskılarında, düşen ayın ve hemze yerine kesme işareti kullanılması önerilmekteydi. Ancak uygulamada bu tip sözcükler kesme işareti kullanılmadan yazılmakta ve Türkçe heceleme kurallarına göre Ku-ran, me-şa-le, su-ni, va ka gibi söylenmektedirler. Şu anda kullanımda olan Yazım Kılavuzu’na göre ise Kur’an dışındaki sözcüklerde hemze kesme işaretiyle gösterilmemektedir.


17. Soru

Ayın ve hemze’nin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda neler söylenebilir?

Cevap

Ayın ve hemze ile biten sözcükler, ayın ve hemze den önce bir ünsüz varsa, yalın durumdayken söz başında olduğu gibi bu ünsüzlerini düşürürler. Cüz, def, kat, men gibi. Sözcükler iyelik eki alınca düşmüş olan ayın ve hemze söyleyişte ortaya çıkar ve bu bazen yazıma da yansır. Cüz’ü, def’i, men’i gibi. Ayın ve hemze ile biten sözcükler ayın ve hemze den önce bir ünlü varsa, ünsüzlerini düşürürler. Bayi, cami, sanayi, mısra gibi. Bu sözcüklere iyelik eki geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına göre iyelik ekini –sX olarak alırlar. Bayi-si, mısra-sı, memba-sı gibi.


18. Soru

Düzeltme işaretinin ne zaman ortaya çıkmıştır?

Cevap

1965 ile 1985 yılları arasında TDK tarafından yayımlanmış olan yazım kılavuzlarında Batı kökenli sözcüklerdeki ince l sesini göstermek için a ve u ünlülerinin üzerine konulmuştur, nispet i’sinde bulunan işaret ise kaldırılmıştır.


19. Soru

Eklenmede geçerli Yazım Kılavuzu’na göre sözcükleri nasıl değerlendiririz?

Cevap

Eklenmede sözcüklere iyelik eki geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına göre iyelik ekini -sX olarak aldıklarını daha önce belirtmiştik. Daha önceki yazım kılavuzlarında bu durumda, ünsüzlerden sonra kullanılan -X eki doğru kabul edilmekteydi. Bugün cami sözcüğünde cami’i ve cami-si şeklinde ikili biçim vardır. Ancak iyelik eki dışında bir ek geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına uygun olarak cami-ye, cami-yi biçimleri tercih edilmektedir.


20. Soru

Yazılış ve söylenişleri sıkça yanlış yapılan sözcükler hangileridir?

Cevap

Azerbaycan-Azarbaycan, aforoz-aforoz, aksesuar-aksesuvar, alerji-allerji, alüminyum-aliminyum, arabesk-arabeks, asfalt-asvalt, ataşe-ateşe, dinozordinazor, doküman-doküman, eleman-elaman, eşkıyaeşkiya, eşofman-eşortman, dalavere-dalevera, dedektifdetektif, devalüasyon-develiasyon, direkt-direk, egzozeksos, emlakçı-emlakçi, gazete-gaste, ıstırap-ızdırap, koleksiyon-kolleksiyon, korniş-kornej.


21. Soru

Alıntı sözcüklerin yazım ve söyleyiş sorunları nelerdir?

Cevap

Alıntı sözcüklerin bir kısmı hem yanlış yazılmakta hem de yanlış söylenmektedir. Doğruluk ve yanlışlıklar için ölçüt standart dil ve dili kodlayan Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzudur. Yazım doğru-yanlış la ilgili değil, karar vermeyle ilgili bir husustur. Bir sözcüğün doğru yazımının ne olacağını belirleme yetkisi Türkiye de yasayla Türk Dil Kurumuna verilmiştir. Okullarda anadili eğitimi Türk Dil Kurumunun belirlediği yazım kurallarına göre yapılmaktadır. Bu yüzden tereddütlü durumlarda Kurumun kaynaklarına bakılması gerekir.


22. Soru

Yabancı diller ile ilişkili harflerin okunuşu açısından en yaygın karşılaşılan sorunlar nelerdir?

Cevap

Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından en güncel eğilimlerden ve tartışma konularından biri, harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe yaygınlık kazanmasıdır. DVD-di-vi-di , cd-si-di


23. Soru

Türkçe için standart alfabede bulunmayan harfler ve ses değerleri nelerdir?

Cevap

Latin kökenli alfabede bulunan ama Latin kökenli Türk alfabesinde kullanılmayan /x/, /q/, /w/ ve /sh/ harflerinin kullanımı hem yazım hem söyleyiş açısından önem taşır. Yabancı özel adların ve kısaltmaların yazılışlarıyla www gibi uluslararası örneklerle sınırlı kalması gereken bu kullanım taxi, show, ex, fax gibi örneklerle genişlemektedir. Aynı şekilde Türkçede /ş/ harfiyle gösterilen sesi ifade etmek için /sh/ harflerine ihtiyaç olmadığı hâlde show, off shore gibi yeni alıntılarda orijinal yazım korunabilmektedir.


24. Soru

Alıntı sözcük nedir?

Cevap

Yabancı sözcüklerden farklı olarak Türkçe’ye erken zamanlarda giren, Türkçe sözvarlığının bir parçası olan ve Türkçe kökenli sözcükler gibi Türkçenin yapısal kurallarına yan sözcüklerdir. Türkçe kökenli sözcüklerde görülen her tür gelişme bunlar için geçerlidir.


25. Soru

Her doğal dil gibi Türkçede de farklı nedenlerle başka dillere ait, Türkçenin söz varlığında yer almayan bir sözcük, örneğin bir özel ad kullanılabilir. Bu tür sözcüklere örnekler veriniz?

Cevap

Benetton, Marks & Spencer, Nine West, Nescafe


26. Soru

Türkçe sözcüklerde bulunmayan ses birimleri nelerdir?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzleri Türkçenin yazımında ve söyleni- şinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harfler- le gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukla- rı hâlde (sol “nota”-sol “sağın zıddı”; kar “kar”- kar “kazanç”), Türkçe sözcüklerde bulun- madıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bun- lar için ayrı harfler belirlenmemiştir.


27. Soru

Düzeltme işaretinin “^” görevleri nelerdir?

Cevap

“^” işareti, birden fazla işlevi olması, düzenli gösterilmemesi, ünsüze ilişkin bir özelliğin ünlüye işaret konularak gösterilmesi gibi nedenlerle yazımda sürekli olarak sorun olagelmiştir. Sürekli tartışılan yazım sorunlarının başında da bu işaretin kullanımı gelmektedir. Tartışmalarda Osmanlıcadaki yazım alışkanlıklarını yeni alfabeye yansıtma çabası yanında alıntı sözcüklerin Türkçenin yapısal özelliklerine uyumunun engellenmeye çalışılması, uyum sağlamış biçimlerin standart dışı sayılması dikkat çekicidir.


28. Soru

Ünlü uzunluğunun anlam farkı yarattığı durumlar nelerdir?

Cevap

Başka dillerle ilişki sonucu Türkçenin ses bilgisinde ortaya çıkan bir başka durum da uzun ünlü ve kısa ünlülerin karışmasıdır. Aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi ünlü uzunluğu- nun yanlış kullanılması anlamı da etkilemektedir. Ünlü uzunluğu ile ayrılan küçük sözcük çiftlerinin kısa bir listesi şöyledir:

Uzun ünlülü biçim: a¯ciz “güçsüz”  , a¯dem “insan” , a¯det “gelenek” , a¯dil “adaletli”  a¯lem “evren”

Kısa ünlülü biçim: aciz “güçsüzlük” ,adem “yokluk”, adet “sayı” , adil “adalet”,  alem “bayrak”


29. Soru

Ayın ve hemze nedir?

Cevap

Ses bilgisinin yabancı dillerin etkisinden kaynaklanan sorunları ele alırken, Türkçede gerek yazım ve gerekse söyleyişte en fazla sorun çıkaran gırtlak sesleri olan ayın ve hemze’den de söz etmek gerekir.

  1. Ayın ve hemze söz başındaysa iz bırakmadan kaybolur ; ‘aşk – aşk
  2. Tek heceli sözcüklerde söz içinde bulundukları durumlarda bu ünsüzlerin yerinde bir ünlü türer: şi’r -şiir ,   fi’l- fiil
  3. Çok heceli sözcüklerde ünlüyle biten hecelerden sonra yazımda kesme işareti kullanılmadığı için ikiz ünlü ortaya çıkar. Ancak bu durum, söyleyişte farklı biçimlere neden olur
  4. Ayın ve hemze söz içinde hece sonunda ise düşer ve kendinden önceki ünlüyü uzatır:
  5. Bu ünsüzlerin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda birlik olmadığı söylenebilir.

30. Soru

Alıntı sözcüklerin bir kısmı hem sık sık yanlış yazılmakta hem de yanlış söylenmektedir. Buradaki doğruluk ve yanlışlıklar için ölçüt standart dil ve bu dili kodlayan kaynak nedir?

Cevap

Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzu’dur.


31. Soru

Ödünç sözcüklerin Türkçede yazımı sorunları nelerdir?

Cevap

  1. Dilimize mal olmuş yabancı kökenli sözcüklerin bir bölümü söylendikleri gibi yazılırlar: inci, kent, kamu
  2. İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Bahs > bahis, emr> emir, sabr>sabır,
  3. İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur; gram, grup, kral, kredi
  4. Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur: elektrik, kilogram,orkestra, biyograf ,film, form, lüks
  5. Batı kökenli sözcüklerde söz içi ve sonundaki /g/ ünsüzü korunur: biyografi, diyagram,dogma
    filolog

32. Soru

Şu an kullanılan yazım kılavuzuna göre düzeltme işareti/şapka işareti hangi durumlarda kullanılmaktadır?

Cevap

Şu an kullanılan Yazım Kılavuzu’na göre:
1. İşaret olmadığı zaman eşyazılışlı olan sözcüklerde anlam karışmasının önüne geçmek için uzun
ünlü düzeltme işaretiyle gösterilmektedir.
2. Nispet i’si her zaman düzeltme ile gösterilecektir.
3. Ön damak sesi olan /g/, /k/, art damak ünlüleriyle
hece oluşturduğunda şapka işareti kullanılmaktadır.


33. Soru

Afaroz-aforoz, silüet- siluet, sahlep-salep, pili-pile, develüasyon-devalüasyon, laboratuar-laboratuvar, şevkat-şefkat, tripleks-tribleks, süpriz-sürpriz, ziraatçi-ziraatçı

Yukarıda verilen çiftlerinden doğru olanları daire içine alınız.

Cevap

Aforoz, silüet, salep, pili, devalüasyon, laboratuvar, şefkat, sürpriz, tripleks, ziraatçı


34. Soru

Türkçe sözcüklerde şapka işareti hangi gerekçeyle kullanılmaya başlanmıştır?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzleri Türkçenin yazımında ve söylenişinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harflerle gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukları hâlde (sol “nota”-sol “sağın zıddı”; kar “kar”- kar “kazanç”), Türkçe sözcüklerde bulunmadıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bunlar için ayrı harfler belirlenmemiştir. Söylenişlerindeki farklılığı yansıtmak üzere yanlarında bulunan ünlünün üzerine şapka işareti konulmaya başlanmıştır (bk. Harf, Sesbirim).


35. Soru

Kâğıt, sükût, ordugâh gibi kelimelerde inceltme işareti hangi gerekçe ile kullanılmaktadır?

Cevap

Bu kelimelerde damak sesleri olan /g/, /k/, art damak ünlüleriyle hece oluşturduğu için inceltme işareti kullanılmaktadır.


36. Soru

Türkçe’de ünlü uzunluğunun anlam farkı yarattığı bazı durumlar vardır. Aşağıda bu duruma örnek teşkil eden sözcüklerin anlamlarını yanına yazınız.

batın

yad

aşık

aciz

hakim

adil

yakut

alem

katil

alem

Cevap

batın “iç yüz”

yad  “yabancı eller, gurbet”

aşık  “ayak bileğindeki küçük kemiklerden biri”

aciz “güçsüzlük”

hakim “yargıç”

adil “adalet”

yakut  “değerli bir taş”

alem “evren”

katil “öldürme”

alem  “bayrak


37. Soru

Türkçede ünlü uzunluğunun yanlış kullanıldığı sözcükler vardır. Buna göre aşağıda verilen sözcük çiftlerinden doğru olanı yuvarlak içine alınız.

adele                  adale

mîzah                 mizah

muhalefet           muhâlefet

sunî                   sûnî

şâki                    şaki

hulasâ                hulâsa

muhâfaza           muhafaza

lîsan                   lisan

mâkam               makam

tarîkat                târikat

Cevap

mizah

muhalefet           

sunî                   

şaki

hulâsa

muhâfaza 

lisan

makam

tarîkat                


38. Soru

Türkçe’de yazılışlarında ve söyleyişlerinde sıkça yanlış yapılan sözcükler bulunmaktadır. Aşağıda verilen kelimelerden doğru yazılanları daire içine alınız.

orjinal – silüet – flüoresan – entelektüel – parlamento – sahlep – tribleks – ziraatçi – muvaffakıyet – şohben – devalüasyon – şefkat – inisiyatif – direkt – şarter – laboratuar – dinozor – arabeks – pardösü – afaroz

Cevap

silüet – entelektüel – parlamento – ziraatçi – inisiyatif – direkt – dinozor – pardösü – şefkat – devalüasyon 


39. Soru

İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur. Bazen başta veya iki ünsüz arasında ünlü türeyebilir. Türkçede bu duruma uygun sözcük örnekleri veriniz.

Cevap

Örnekler:
İt. scala                    iskele
Fr. squelette              iskelet
Fr. club                     kulüp
Fr. station                 istasyon


40. Soru

Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur Türkçede bu duruma uygun sözcüklerden 5 tane örnek yazınız. 

Cevap

elektrik
kilogram
orkestra
biyografi
film
form
lüks vb


41. Soru

İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Türkçede bu durumun görüldüğü sözcüklerden 5 tane örnek veriniz. 

Cevap

bahs>bahis
emr>emir
sabr>sabır
nutk>nutuk
zehr>zehir vb.


1. Soru

Alıntı sözcükler ile yabancı sözcüklerin arasındaki farklar nelerdir?

Cevap

Alıntı sözcükler Türkçenin sözvarlığının bir parçasıdır. ve Türkçe kökenli sözcükler gibi Türkçenin yapısal kurallarına bağlıdır. Bir sözcük Türkçeye ne kadar erken girmiş ise Türkçenin ses sistemine uyarlanması da o kadar ileridir. Türkçede de farklı nedenlerle başka dillere ait Türkçenin söz varlığında yer almayan bir sözcük, özel ad kullanılabilmektedir. Benetton, nescafe gibi. Dilin söz varlığında yer almayan ve sadece belli bir bağlamda kullanılan sözcüklerde ise durum farklıdır. Yabancı sözcük eğer Latin alfabesiyle yazılmayan, baskın olmayan bir dilden alınmış ise, sözcüğü okunduğu gibi yazmak, varsa uluslararası geçerli Latin harfli biçimini kullanmak, transkripsiyonunu yapmak gibi farklı yollar izlenebilmektedir. Buna karşılık aynı alfabeyi kullanan dillere ait sözcüklerde iş daha karışıktır. Eğer sözcük bir özel ad ise, genel eğilim aslına göre yazmaktır. New York-niv york, Picasso-pikasso gibi.

2. Soru

Gittikçe yaygınlaşan İngilizce söylenişlere hangi örnekler verilebilir?

Cevap

Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından en güncel tartışma konularından biri, harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe yaygınlık kazanmasıdır. Buna örnek olarak; NTV en-ti-vi, CNN si-enen, HTML eyç-ti-em-el, DVD di-vi-di, CD si-di, IMF ay-emef, TURKCELL turksel gibi. İngilizce söyleyiş etkisi sözcüklerin okunuşunda da kendini gösterebilmektedir. C harfinin Türkçedeki normal söylenişi esas alırsak c, s, ve k olmak üzere üç farklı biçimde seslendirildiği yani üç farklı sesi işaretlediği görülmektedir. Can-can, center-senter, campus-kampüs gibi.

3. Soru

Türk alfabesi ve harflerin okunuşu hakkında neler söylenebilir?

Cevap

Türk alfabesinde yer alan harfler, 1 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun ile belirlenmiştir. Yazım Kılavuzuna göre bütün ünsüzler kendilerinden sonra gelen e sesi ile seslendirilmelidir. Ancak bu kuraldan sapmalar da görülmekte, h ve k ünsüzlerinin söylenişinde sözcüğün ilk hecesi esas alınarak ha ve ka biçiminde söyleyişlere de rastlanmaktadır. Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından tartışma konularından biri olarak ortaya çıkan harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe artmasıdır İngilizce söyleyiş etkisi sözcüklerin okunuşunda da kendini gösterebilmektedir.

4. Soru

Alıntı sözcüklerin Türkçeye uyarlaması nasıl olmaktadır?

Cevap

Türkçe açısından önemli olan ses özelliklerinin eklenmesi, önemsiz olanların atılması şeklinde ortaya çıkar. Uyarlama sırasında, kaynak dilde olup da Türkçede kullanılmayan sesler varsa kaynak dildekine en yakın olan Türkçe ses ile değiştirilir. Bunların bir kısmı yazıya da yansır. Bir kısmı ise söyleyişte kalabilir. Örneğin: gendarme-jandarma-candarma, gilette-jilet-cilet. Standart söyleyişte orijinal biçimlere daha yakın bir söyleyiş görülmekle birlikte yine de Türkçedeki biçimler Fransızca orjinallerinden farklıdır.

5. Soru

Alfabede bulunmayan harfler ve ses değerleri nelerdir?

Cevap

Latin kökenli alfabede bulunan ama Latin kökenli Türk alfabesinde kullanılmayan x,q,w,sh harflerinin kullanımı hem yazım hem söyleyiş açısından önem taşır. Yabancı özel adların ve kısaltmaların yazılışlarıyla www gibi uluslararası örneklerle sınırlı kalması gereken bu kullanım taxi, Show, ex, fax gibi örneklerle genişlemektedir. Aynı şekilde Türkçede ş harfiyle gösterilen sesi ifade etmek için sh harflerine ihtiyaç olmadığı halde Show, off, shore gibi yeni alıntılarla orijinal yazım korunabilmektedir. Burada alıntı sözcüklerle yabancı sözcükleri birbirinden ayırmak gerekir.

6. Soru

Alıntı sözcükler ile yabancı sözcükler arasındaki sınır keskin midir?

Cevap

Türkçenin tarihi dönemlerinde de söyleyişe göre yazılma, yazılışa göre okunma gibi durumlar yaşanmıştır. Osmanlıca da başka alfabeleri kullanan dillerden alınan sözcükler söylendiği gibi yazılırken, aynı alfabeyi kullanan Arapça ve Farsça sözcükler aslına göre yazılmaktaydı. Alıntı sözcükler ile yabancı sözcükler arasındaki sınır keskin değildir. Arada geçişler mümkün olduğu gibi her alıntı sözcük söyleyişe göre yazılmayabilir. Yabancı söz durumunda olan ve anlaşılmayan bir sözcük, o yabancı dile aşina biri için son derece alışılmış olabilir. Özel ad olmadığı halde Türkçede kullanılan bazı sözlerin yazımında, söyleyişe göre yazmak, Yazım Kılavuzu’nun bu yöndeki telkinlerine rağmen yaygınlaşmamıştır.

7. Soru

Türkçede yabancı dillerin etkisi ne demektir?

Cevap

Her doğal dil gibi Türkçe de tarih içinde sürekli olarak farklı dillerle ilişki içinde olmuş, onları etkilemiş, kendisi de onlardan etkilenmiştir. Yapılan çalışmalarda daha çok sözcük alışverişleri öne çıkarılır. Ancak uzun süreli yoğun ilişki sonucunda dilin bütün alanları etkilenmiştir.

8. Soru

Şapka işaretinin yarattığı sorunlar nelerdir?

Cevap

Şapka işareti, birden fazla işlevi olması, düzenli gösterilememesi, ünsüze ilişkin bir özelliğin ünlüye işaret konularak gösterilmesi gibi nedenlerle yazımda sürekli olarak sorun olmuştur. Tartışmalarda Osmanlıcadaki yazım alışkanlıklarını yeni alfabeye yansıtma çabası yanında alıntı sözcüklerin Türkçenin yapısal özelliklerine uyumunun engellenmeye çalışılması, uyum sağlamış biçimlerin standart dışı sayılması önemli sorunların başında gelmektedir.

9. Soru

Türkçede yabancı dillerin etkisi nasıl olmuştur?

Cevap

Etkilenmede başka dillerden doğrudan doğruya sesler alınmaz. Alınan sözcüğün söylenişini koruma sonucu dilde yeni sesler, sesbirimler ortaya çıkabilir. J sesi Türkçe sözcüklerde bulunmaz, ama dilimizde bej, jandarma, ruj gibi sözcüklerde görülür ve alfabemizde bir harf ile temsil edilir. Yine g, k, l seslerinin ön ve art biçimleri Türkçe sözcüklerde bağımsız sesbirimler olmamalarına rağmen, alıntı sözcüklerde sesbirimdirler. Ancak i ünsüzünden farklı olarak alfabede farklı bir harfle gösterilmezler.

10. Soru

Yazım ve söyleyiş açısından sorun yaratan sesler nelerdir?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzler_ Türkçenin yazımında ve söylenişinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harferle gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukları halde Türkçe sözcüklerde bulunmadıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bunlar için ayrı harfler belirlenmemiştir. Söylenişlerindeki farklılığı yansıtmak üzere yanlarında bulunan ünlünün üzerine şapka işareti konulmaya başlanmıştır. Evlat, ahlak, dükkan gibi. Şapka işareti, sürekli tartışılan yazım sorunlarının başında gelmektedir. Söz sonunda bulunan ince /l/ ünsüzünün ise, kendisinden sonra bir ünlü bulunmadığı için, şapka ile de gösterilemiyor olması ise ayrı bir sorun kaynağıdır.

11. Soru

Ayın ve Hemze nedir?

Cevap

Ses bilgisinin yabancı dillerin etkisinden kaynaklanan sorunlarından bir tanesidir. Türkçede gerek yazım ve gerekse söyleyişte en fazla sorun çıkaran gırtlak sesleri olan ayın ve hemze den söz edilir. Bu ünsüzler söz içinde bulundukları yere göre farklı davranırlar ve Türkçenin çözümlenememiş temel yazım ve söyleyiş sorunlarından bazılarının ortaya çıkmasına neden olurlar. 1. Ayın ve hemze söz başındaysa iz bırakmadan kaybolur. ’Aşk-aşk, ‘ilim-ilim, ‘afv-af sözcüklerinde olduğu gibi. 2. Tek heceli sözcüklerde söz içinde bulundukları durumlarda bu ünsüzlerin yerinde bir ünlü türer. Ş’r-şiir, fi’i-fiil. Bu düşme sonucunda Türkçenin yapısal özellikleri arasında yer alan ikiz ünlüden kaçınma kuralı zedelenmiş olur. Ancak yazımda yan yana gelen iki ünlü, söyleyişte ya uzun ünlüye dönüşür ya da ikinci hecenin başında gırtlak ünsüzünün yer aldığı iki farklı hece söz konusu olur. 3. Bu ünsüzler söz içinde, hece başındaysalar, Kur’an dışında, yazımda gösterilmezler. Buna karşılık söyleyişte, korunma ve düşme biçiminde ikili durumlar işitilir. Meşale-meş’ale, suni-sun!i, vaka-vak’a örneklerinde ikinci söyleyiş daha çok eğitimli kesimde özellikle Arapçaya aşina olanlarda daha baskındır. Gırtlak sesinin söylenmesi durumunda önceki ünsüzün sonraki ünlüye değil, önceki ünlüyle hece kurmasına neden olduklarından Türkçenin heceleme kuralına aykırı bir kullanım ortaya çıkmış olur. 4. Çok heceli sözcüklerde ünlüyle biten hecelerden sonra yazımda kesme işareti kullanılmadığı için ikiz ünlü ortaya çıkar. Yazımdaki ikiz ünlünün aslında söyleyişte iki farklı heceyi temsi etmiş olduğu görülür. Facia-faci’a, iddia-idda, camiacami’a gibi. 5. Ayın ve hemze söz içinde hece sonunda ise düşer ve kendinden önceki ünlüyü uzatır. Dava, mamur mana gibi. 6. Bu ünsüzlerin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda birlik olmadığı söylenebilir.

12. Soru

Ünlü uzunluğunun yanlış olarak kullanıldığı sözcüklere hangi örnekler verilebilir?

Cevap

Adale, ahize, akraba, alfabe, ayar, benzeri, defile, hayır, hibe, kelime, lisan, makam, muhafaza, suni, muhalif gibi.

13. Soru

Başka dillerle ilişki sonucu Türkçenin ses bilgisinde ortaya çıkan durumlar nelerdir?

Cevap

Uzun ünlü ve kısa ünlülerin karışmasıdır. Ünlü uzunluğunun yanlış kullanılması anlamı etkilemektedir. Dilimizdeki alıntı sözcüklerle ilgili bir önemli husus da özellikle söyleyişte ünlü uzunluğunun yanlış kullanılmasıdır. Ünlü uzunluğu veya kısalığı anlam ayırıcı olmasa bile standart söyleyişten sapma söz konusudur ve bunlar söyleyiş kusuru olarak görülmektedir. Söyleyiş kusurlarının, asli biçimi koruma, benzer yapıdaki sözcükleri örnekseyerek kısa olan bir ünlüyü uzatma, standarttan daha ileri bir Türkçeleşme eğilimi gibi farklı nedenleri vardır.

14. Soru

Şu an kullanılan yazım kılavuzuna göre kurallar nelerdir?

Cevap

1) İşaret olmadığı zaman eş yazılışlı olan sözcüklerde anlam karışmasının önüne geçmek için uzun ünlü düzeltme işareti ile gösterilmelidir. âdem “insan” adem “yokluk” âlem “dünya, evren” alem “bayrak” 2) Nispet i’si her zaman düzeltme işareti ile gösterilmelidir: dinî fikrî vb. 3) Ön damak sesleri olan g, k art damak ünlüleriyle hece oluşturduğunda düzeltme işareti kullanılmalıdır. Kâğıt sükût ordugâh vb. Düzeltme işaretinin kullanımı konusunda ayrıca farklı yaş ve meslek grupları arasında da dikkat çekici ayrımlar görülür. Örnek olarak Osmanlı edebiyatı uzmanlarının veya dil eğitimini 30 yıl önce almış olanların yazılarında düzeltme işareti yaygın olarak kullanılırken dilbilim yazılarında hiç kullanılmaz.

15. Soru

Yabancı kökenli sözcüklerin Türkçede yazımı sorunları nelerdir?

Cevap

1. Dilimize mal olmuş yabancı kökenli sözcüklerin bir kısmı söylendikleri gibi yazılırlar. İnci, kent, kamu gibi. Bunun tersi söylenişi yazıdan farklılaştığı halde söylenişin değil yazımın esas alındığı sözcükler de vardır. Beysbol, blender, iskonto, kampüs, master, pound gibi. 2. İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Bahs-bahis, emr-emir, sabr-sabır, nutknutuk, zehr-zehir gibi. 3. İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur. Gram, grup, kral, Hristiyan, kredi gibi. 4. Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur. Elektrik, kilogram, orkestra, biyografi, film, form, lüks gibi. 5. Batı kökenli sözcüklerde, söz içi ve sonundaki g ünsüzü korunur. Biyografi, diyagram, dogma, filolog gibi. Coğrafya, fotoğraf, topoğraf sözcüklerinde g, ğ değişimi gerçekleşmiştir.

16. Soru

Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzuna göre ayın ve hemze için neler söylenebilir?

Cevap

Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzunun önceki baskılarında, düşen ayın ve hemze yerine kesme işareti kullanılması önerilmekteydi. Ancak uygulamada bu tip sözcükler kesme işareti kullanılmadan yazılmakta ve Türkçe heceleme kurallarına göre Ku-ran, me-şa-le, su-ni, va ka gibi söylenmektedirler. Şu anda kullanımda olan Yazım Kılavuzu’na göre ise Kur’an dışındaki sözcüklerde hemze kesme işaretiyle gösterilmemektedir.

17. Soru

Ayın ve hemze’nin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda neler söylenebilir?

Cevap

Ayın ve hemze ile biten sözcükler, ayın ve hemze den önce bir ünsüz varsa, yalın durumdayken söz başında olduğu gibi bu ünsüzlerini düşürürler. Cüz, def, kat, men gibi. Sözcükler iyelik eki alınca düşmüş olan ayın ve hemze söyleyişte ortaya çıkar ve bu bazen yazıma da yansır. Cüz’ü, def’i, men’i gibi. Ayın ve hemze ile biten sözcükler ayın ve hemze den önce bir ünlü varsa, ünsüzlerini düşürürler. Bayi, cami, sanayi, mısra gibi. Bu sözcüklere iyelik eki geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına göre iyelik ekini –sX olarak alırlar. Bayi-si, mısra-sı, memba-sı gibi.

18. Soru

Düzeltme işaretinin ne zaman ortaya çıkmıştır?

Cevap

1965 ile 1985 yılları arasında TDK tarafından yayımlanmış olan yazım kılavuzlarında Batı kökenli sözcüklerdeki ince l sesini göstermek için a ve u ünlülerinin üzerine konulmuştur, nispet i’sinde bulunan işaret ise kaldırılmıştır.

19. Soru

Eklenmede geçerli Yazım Kılavuzu’na göre sözcükleri nasıl değerlendiririz?

Cevap

Eklenmede sözcüklere iyelik eki geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına göre iyelik ekini -sX olarak aldıklarını daha önce belirtmiştik. Daha önceki yazım kılavuzlarında bu durumda, ünsüzlerden sonra kullanılan -X eki doğru kabul edilmekteydi. Bugün cami sözcüğünde cami’i ve cami-si şeklinde ikili biçim vardır. Ancak iyelik eki dışında bir ek geldiğinde Türkçenin eklenme kuralına uygun olarak cami-ye, cami-yi biçimleri tercih edilmektedir.

20. Soru

Yazılış ve söylenişleri sıkça yanlış yapılan sözcükler hangileridir?

Cevap

Azerbaycan-Azarbaycan, aforoz-aforoz, aksesuar-aksesuvar, alerji-allerji, alüminyum-aliminyum, arabesk-arabeks, asfalt-asvalt, ataşe-ateşe, dinozordinazor, doküman-doküman, eleman-elaman, eşkıyaeşkiya, eşofman-eşortman, dalavere-dalevera, dedektifdetektif, devalüasyon-develiasyon, direkt-direk, egzozeksos, emlakçı-emlakçi, gazete-gaste, ıstırap-ızdırap, koleksiyon-kolleksiyon, korniş-kornej.

21. Soru

Alıntı sözcüklerin yazım ve söyleyiş sorunları nelerdir?

Cevap

Alıntı sözcüklerin bir kısmı hem yanlış yazılmakta hem de yanlış söylenmektedir. Doğruluk ve yanlışlıklar için ölçüt standart dil ve dili kodlayan Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzudur. Yazım doğru-yanlış la ilgili değil, karar vermeyle ilgili bir husustur. Bir sözcüğün doğru yazımının ne olacağını belirleme yetkisi Türkiye de yasayla Türk Dil Kurumuna verilmiştir. Okullarda anadili eğitimi Türk Dil Kurumunun belirlediği yazım kurallarına göre yapılmaktadır. Bu yüzden tereddütlü durumlarda Kurumun kaynaklarına bakılması gerekir.

22. Soru

Yabancı diller ile ilişkili harflerin okunuşu açısından en yaygın karşılaşılan sorunlar nelerdir?

Cevap

Yabancı dillerle ilişki sonucu ortaya çıkan ve günümüz Türkçesi açısından en güncel eğilimlerden ve tartışma konularından biri, harflerin İngilizce söylenişinin gittikçe yaygınlık kazanmasıdır. DVD-di-vi-di , cd-si-di

23. Soru

Türkçe için standart alfabede bulunmayan harfler ve ses değerleri nelerdir?

Cevap

Latin kökenli alfabede bulunan ama Latin kökenli Türk alfabesinde kullanılmayan /x/, /q/, /w/ ve /sh/ harflerinin kullanımı hem yazım hem söyleyiş açısından önem taşır. Yabancı özel adların ve kısaltmaların yazılışlarıyla www gibi uluslararası örneklerle sınırlı kalması gereken bu kullanım taxi, show, ex, fax gibi örneklerle genişlemektedir. Aynı şekilde Türkçede /ş/ harfiyle gösterilen sesi ifade etmek için /sh/ harflerine ihtiyaç olmadığı hâlde show, off shore gibi yeni alıntılarda orijinal yazım korunabilmektedir.

24. Soru

Alıntı sözcük nedir?

Cevap

Yabancı sözcüklerden farklı olarak Türkçe’ye erken zamanlarda giren, Türkçe sözvarlığının bir parçası olan ve Türkçe kökenli sözcükler gibi Türkçenin yapısal kurallarına yan sözcüklerdir. Türkçe kökenli sözcüklerde görülen her tür gelişme bunlar için geçerlidir.

25. Soru

Her doğal dil gibi Türkçede de farklı nedenlerle başka dillere ait, Türkçenin söz varlığında yer almayan bir sözcük, örneğin bir özel ad kullanılabilir. Bu tür sözcüklere örnekler veriniz?

Cevap

Benetton, Marks & Spencer, Nine West, Nescafe

26. Soru

Türkçe sözcüklerde bulunmayan ses birimleri nelerdir?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzleri Türkçenin yazımında ve söyleni- şinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harfler- le gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukla- rı hâlde (sol “nota”-sol “sağın zıddı”; kar “kar”- kar “kazanç”), Türkçe sözcüklerde bulun- madıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bun- lar için ayrı harfler belirlenmemiştir.

27. Soru

Düzeltme işaretinin “^” görevleri nelerdir?

Cevap

“^” işareti, birden fazla işlevi olması, düzenli gösterilmemesi, ünsüze ilişkin bir özelliğin ünlüye işaret konularak gösterilmesi gibi nedenlerle yazımda sürekli olarak sorun olagelmiştir. Sürekli tartışılan yazım sorunlarının başında da bu işaretin kullanımı gelmektedir. Tartışmalarda Osmanlıcadaki yazım alışkanlıklarını yeni alfabeye yansıtma çabası yanında alıntı sözcüklerin Türkçenin yapısal özelliklerine uyumunun engellenmeye çalışılması, uyum sağlamış biçimlerin standart dışı sayılması dikkat çekicidir.

28. Soru

Ünlü uzunluğunun anlam farkı yarattığı durumlar nelerdir?

Cevap

Başka dillerle ilişki sonucu Türkçenin ses bilgisinde ortaya çıkan bir başka durum da uzun ünlü ve kısa ünlülerin karışmasıdır. Aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi ünlü uzunluğu- nun yanlış kullanılması anlamı da etkilemektedir. Ünlü uzunluğu ile ayrılan küçük sözcük çiftlerinin kısa bir listesi şöyledir:

Uzun ünlülü biçim: a¯ciz “güçsüz”  , a¯dem “insan” , a¯det “gelenek” , a¯dil “adaletli”  a¯lem “evren”

Kısa ünlülü biçim: aciz “güçsüzlük” ,adem “yokluk”, adet “sayı” , adil “adalet”,  alem “bayrak”

29. Soru

Ayın ve hemze nedir?

Cevap

Ses bilgisinin yabancı dillerin etkisinden kaynaklanan sorunları ele alırken, Türkçede gerek yazım ve gerekse söyleyişte en fazla sorun çıkaran gırtlak sesleri olan ayın ve hemze’den de söz etmek gerekir.

  1. Ayın ve hemze söz başındaysa iz bırakmadan kaybolur ; ‘aşk – aşk
  2. Tek heceli sözcüklerde söz içinde bulundukları durumlarda bu ünsüzlerin yerinde bir ünlü türer: şi’r -şiir ,   fi’l- fiil
  3. Çok heceli sözcüklerde ünlüyle biten hecelerden sonra yazımda kesme işareti kullanılmadığı için ikiz ünlü ortaya çıkar. Ancak bu durum, söyleyişte farklı biçimlere neden olur
  4. Ayın ve hemze söz içinde hece sonunda ise düşer ve kendinden önceki ünlüyü uzatır:
  5. Bu ünsüzlerin sözcük sonunda bulundukları durumlardaki söylenişleri konusunda birlik olmadığı söylenebilir.
30. Soru

Alıntı sözcüklerin bir kısmı hem sık sık yanlış yazılmakta hem de yanlış söylenmektedir. Buradaki doğruluk ve yanlışlıklar için ölçüt standart dil ve bu dili kodlayan kaynak nedir?

Cevap

Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzu’dur.

31. Soru

Ödünç sözcüklerin Türkçede yazımı sorunları nelerdir?

Cevap

  1. Dilimize mal olmuş yabancı kökenli sözcüklerin bir bölümü söylendikleri gibi yazılırlar: inci, kent, kamu
  2. İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Bahs > bahis, emr> emir, sabr>sabır,
  3. İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur; gram, grup, kral, kredi
  4. Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur: elektrik, kilogram,orkestra, biyograf ,film, form, lüks
  5. Batı kökenli sözcüklerde söz içi ve sonundaki /g/ ünsüzü korunur: biyografi, diyagram,dogma
    filolog
32. Soru

Şu an kullanılan yazım kılavuzuna göre düzeltme işareti/şapka işareti hangi durumlarda kullanılmaktadır?

Cevap

Şu an kullanılan Yazım Kılavuzu’na göre:
1. İşaret olmadığı zaman eşyazılışlı olan sözcüklerde anlam karışmasının önüne geçmek için uzun
ünlü düzeltme işaretiyle gösterilmektedir.
2. Nispet i’si her zaman düzeltme ile gösterilecektir.
3. Ön damak sesi olan /g/, /k/, art damak ünlüleriyle
hece oluşturduğunda şapka işareti kullanılmaktadır.

33. Soru

Afaroz-aforoz, silüet- siluet, sahlep-salep, pili-pile, develüasyon-devalüasyon, laboratuar-laboratuvar, şevkat-şefkat, tripleks-tribleks, süpriz-sürpriz, ziraatçi-ziraatçı

Yukarıda verilen çiftlerinden doğru olanları daire içine alınız.

Cevap

Aforoz, silüet, salep, pili, devalüasyon, laboratuvar, şefkat, sürpriz, tripleks, ziraatçı

34. Soru

Türkçe sözcüklerde şapka işareti hangi gerekçeyle kullanılmaya başlanmıştır?

Cevap

Arapça, Farsça ve batı dillerinden Türkçeye girmiş olan sözcüklerde karşılaştığımız, art ünlülerin yanında bulunan ince /g/, /k, /l/ ünsüzleri Türkçenin yazımında ve söylenişinde her zaman sorun olmuşlardır. Bu seslerden /g/ ve /k/ Arap alfabesinde ayrı harflerle gösterilmekteydi. Ancak alıntı sözcüklerde sesbirim, yani anlam ayırıcı öğe oldukları hâlde (sol “nota”-sol “sağın zıddı”; kar “kar”- kar “kazanç”), Türkçe sözcüklerde bulunmadıkları ve okunuşta da ünlü belirleyici olduğu için Latin kökenli Türk alfabesinde bunlar için ayrı harfler belirlenmemiştir. Söylenişlerindeki farklılığı yansıtmak üzere yanlarında bulunan ünlünün üzerine şapka işareti konulmaya başlanmıştır (bk. Harf, Sesbirim).

35. Soru

Kâğıt, sükût, ordugâh gibi kelimelerde inceltme işareti hangi gerekçe ile kullanılmaktadır?

Cevap

Bu kelimelerde damak sesleri olan /g/, /k/, art damak ünlüleriyle hece oluşturduğu için inceltme işareti kullanılmaktadır.

36. Soru

Türkçe’de ünlü uzunluğunun anlam farkı yarattığı bazı durumlar vardır. Aşağıda bu duruma örnek teşkil eden sözcüklerin anlamlarını yanına yazınız.

batın

yad

aşık

aciz

hakim

adil

yakut

alem

katil

alem

Cevap

batın “iç yüz”

yad  “yabancı eller, gurbet”

aşık  “ayak bileğindeki küçük kemiklerden biri”

aciz “güçsüzlük”

hakim “yargıç”

adil “adalet”

yakut  “değerli bir taş”

alem “evren”

katil “öldürme”

alem  “bayrak

37. Soru

Türkçede ünlü uzunluğunun yanlış kullanıldığı sözcükler vardır. Buna göre aşağıda verilen sözcük çiftlerinden doğru olanı yuvarlak içine alınız.

adele                  adale

mîzah                 mizah

muhalefet           muhâlefet

sunî                   sûnî

şâki                    şaki

hulasâ                hulâsa

muhâfaza           muhafaza

lîsan                   lisan

mâkam               makam

tarîkat                târikat

Cevap

mizah

muhalefet           

sunî                   

şaki

hulâsa

muhâfaza 

lisan

makam

tarîkat                

38. Soru

Türkçe’de yazılışlarında ve söyleyişlerinde sıkça yanlış yapılan sözcükler bulunmaktadır. Aşağıda verilen kelimelerden doğru yazılanları daire içine alınız.

orjinal – silüet – flüoresan – entelektüel – parlamento – sahlep – tribleks – ziraatçi – muvaffakıyet – şohben – devalüasyon – şefkat – inisiyatif – direkt – şarter – laboratuar – dinozor – arabeks – pardösü – afaroz

Cevap

silüet – entelektüel – parlamento – ziraatçi – inisiyatif – direkt – dinozor – pardösü – şefkat – devalüasyon 

39. Soru

İki ünsüzle başlayan batı kökenli sözcüklerde bu ünsüz çifti korunur. Bazen başta veya iki ünsüz arasında ünlü türeyebilir. Türkçede bu duruma uygun sözcük örnekleri veriniz.

Cevap

Örnekler:
İt. scala                    iskele
Fr. squelette              iskelet
Fr. club                     kulüp
Fr. station                 istasyon

40. Soru

Batı kökenli sözcüklerde, söz içinde veya sonundaki ünsüz çiftleri veya daha fazla sayıdaki ünsüz yazımda korunur Türkçede bu duruma uygun sözcüklerden 5 tane örnek yazınız. 

Cevap

elektrik
kilogram
orkestra
biyografi
film
form
lüks vb

41. Soru

İki ünsüzle biten Arapça ve Farsça sözcüklerde, yalın durumda bu ünsüzler arasında bir ünlü türer. Türkçede bu durumun görüldüğü sözcüklerden 5 tane örnek veriniz. 

Cevap

bahs>bahis
emr>emir
sabr>sabır
nutk>nutuk
zehr>zehir vb.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.