Açıköğretim Ders Notları

Türkçe Biçim Bilgisi Dersi 4. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Türkçe Biçim Bilgisi Dersi 4. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

İsim Çekimi

Çekimde Kullanılan Kişi Ekleri

Cümlede yüklemin belirttiği oluş ya da kılışla ilgili kişiyi gösteren biçimbirimlere kişi ekleri denir. Kişi ekleri; öznenin tekil mi çoğul mu olduğunu, yani kişinin sayısını gösterir. Bir başka ifade ile kendisi özne olmadığı hâlde özneyi temsil eder. Türkçede bağımsız kelimeler zaman içinde ekleşebilmektedir. Zamir kökenli kişi ekleri sonradan ekleşmiştir: ET. edgü erür men “iyiyim”, edgü erür sen “iyisin”, edgü ol “iyi”. Günümüz Türkçesindeki zaman ve kiplerin çoğu, zamir kökenli; yani Türk dilinin izlenebilir dönemlerinde henüz zamir iken sonradan ekleşmiş kişi eklerini tercih eder. Bunlar, sonradan ekleştikleri için vurgulanamayan eklerdir. Bunun yanında gerçekte iyelik eki iken öğrenilen geçmiş zaman ve şart çekiminde özne, kişi ve sayı hakkında bilgi veren 2. grup ile istek ve emir kipinde kullanılan 3 ve 4. grup kişi eklerinden söz etmek mümkündür. Kişi ekleri, zaman ve kip eklerinden sonra gelir. Soru cümlelerinde kişi ekinin yeri; zamir kökenli eklerde soru biçimbiriminden önce, diğerlerinde sonradır.

1. Tip Kişi Ekleri

  1. tip kişi ekleri; şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve gereklilik çekiminde kullanılan zamir kökenli kişi ekleridir. Adından da anlaşılacağı gibi bu ekler, Eski Türkçe döneminde zaman ve kip eklerinden sonra gelerek özneye işaret eden zamirlerdi. Örnek olarak Eski Türkçede geniş zaman/şimdiki zaman çekimi şöyleydi: Geniş zaman Tekil Çoğul 1. kişi kelür ben kelür biz 2. kişi kelür sen kelür siz 3. kişi (ol) kelür (anlar) kelü
  2. çoğul kişide ise Eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılmış olan -sXz şekli bırakılarak tekil biçime arkaik bir çoğul eki olan -z’nin eklenmesiyle ortaya çıkan -sınız şekline geçilmiştir. 1. tip kişi ekleri bugün şöyle gösterilebilir: Tekil Çoğul 1. kişi -(X)m -(X)z 2. kişi -sXn -sXnXz 3. kişi Ø -lAr

2. Tip Kişi Ekleri

Görülen geçmiş zaman ve şart kipinin çekiminde iyelik kökenli kişi ekleri kullanılır. Bunlara 2. tip kişi ekleri de denir. Tarihsel olarak iyelik ekleriyle aynıdırlar, ancak günümüzde 1. çoğul kişi eki -k biçimindedir: Tekil Çoğul 1. kişi -m -k 2. kişi -n -nXz 3. kişi Ø –lAr

3. Tip Kişi Ekleri

Gönüllülük kipinin çekiminde kullanılan eklerdir. Kaynakların bir kısmında emir ve istek ekleriyle birlikte verilir. Tekil Çoğul 1. kişi -(y)AyIm -(y)AlIm 2. kişi – – 3. kişi -sXn –sXnlAr

4. Tip Kişi Ekleri

Anlamsal açıdan bakıldığında, kişilerin kendilerine emir vermelerinin mantıklı olmadığından hareketle, bugün emir çekiminde 1. kişiler yok sayılmaktadır. Ayrıca emir kipini diğer zaman ve kip eklerinden ayıran başka özellikler de vardır. Emir kipinin geçmiş zamanı ve birleşik çekimleri yapılamaz. Yine emir kipinin sorusu yoktur. Bu nedenle bu çalışmada bu ekler ayrı ele alınmıştır. Emir kipi ekinin tekilinde herhangi bir kişi işaretleyicisi yoktur. Fiil kök veya gövdesi doğrudan emir tekil 2. kişiyi gösterir. 2.çoğul kişi için kullanılan -(X)nXz aynı zamanda nezaket ifadesi taşır. Kısa biçimde daha keskin bir emir ifadesi vardır. Emir çekiminde dikkat edilirse emri gösteren ayrı bir ek yoktur, ekler; kişiyi, sayıyı ve emri aynı anda gösterir. Tekil Çoğul 2. kişi Ø – (X)n,-(X)nXz

İsim Soylu Kelimelerin Çekimi

Ekler ve Kelime Türleri konularında gördüğümüz gibi kelime türlerinin belirlenmesinde, çekimlenebilir olmaları ve çekimlenirken alabilecekleri ekler belirleyicidir. Çekimlenebilen kelimeler, alabildikleri çekim eklerine göre isim soylu kelimeler ve fiiller olmak üzere iki gruba ayrılır. İsim soylu kelimeler de kendi içinde çekim sırasında gösterdikleri farklar nedeniyle farklı gruplara ayrılır.

Tekil/Çoğul

Sayı bakımından isimler, Türkçede bir ve daha fazlası anlamında tekil ve çoğul olarak ikiye ayrılır. Tekil isimler, tek kavramlar için kullanılır. taş, masa, top Bazı isimler, biçim bilgisi açısından tekil durumda oldukları hâlde, anlamca bir topluluğu gösterirler. Bunlara topluluk ismi de denir. alay, bölük, grup, ordu, halk.

Çoğul eki bu anlamlarından gelişerek “X ve beraberindekiler” anlamıyla topluluk, aile, aşama, saygı, benzerlik, abartma gibi işlevleri de yerine getirebilir: Ahmetler, Ayşeler; onlar, yüzler; Atatürkler, Mustafa Kemaller Ankaralara kadar gitti. Çoğul eki, diğer isim çekim eklerinden önce gelmekle birlikte sınırlı sayıda akrabalık adında, “X ve beraberindekiler” anlamıyla topluluk ifade ettiği zaman iyelikten sonra gelir: annemler, babamlar, teyzenler Bu örnekleri inceleyecek olursak, tek olan anne ve baba kelimelerinde eklerin sırası değiştirildiğinde, yani annelerim veya babalarım yapısında, “annem ve beraberindekiler”, “babam ve beraberindekiler” anlamı bulunmaz ve böyle bir diziliş alışılmış değildir. Ancak doğal olarak birden çok olabilecek teyze sözcüğünde, eklerin sırasını değiştirirsek sıralamanın gösterdiği anlam farkı çok açık biçimde anlaşılır: X+çoğul+iyelik X+iyelik+çoğul teyzelerim teyzemler dayılarım dayımlar abilerim abimler.

İyelik

İsim çekim eklerinin bir başka grubunu oluşturan; çoğul eklerinden sonra, durum eklerinden önce gelen iyelik ekleri, nesne veya kavramların bir başka nesne ya da kavrama ait olduğunu gösterir. İye sahip, iyelik ise sahiplik demektir. Ancak bu sahiplik anlamları; belirtisiz tamlamalar, mastarlar ve bağımlı cümlelerdeki iyelik ekleri için geçerli değildir. İyelik çekiminin ekleri üçü tekil, üçü çoğul olmak üzere altı türlüdür. Köken olarak çoğullar, tekillerden gelişmiştir: Tekil Çoğul 1. kişi -(X)m -(X)mXz 2. kişi -(X)n -(X)nXz 3. kişi -(s)X –lArl.

Durum Ekleri

İsim kök ve gövdelerine gelen durum ekleri, öbek veya cümle içindeki isimleri diğer kelimelere, farklı anlam ilişkilerini ifade edecek biçimde bağlamaya yarar. Dilbilgisi kitaplarında; Türkçede yalın, ilgi, belirtme, yönelme, bulunma ve ayrılma olmak üzere altı durum olduğu belirtilir. Ancak hem bağımsız hem de ekli biçimi olan, fiilin gösterdiği eylemin hangi araçla yapıldığını bildiren ve ismin zarf olarak kullanılmasını sağlayan – (y)lA ekiyle işaretlenen bir araç durumundan da söz etmek gerekir. Çünkü bazı fiiller zorunlu öge olarak araç eki almış bir öge ister. Örnek olarak karıştır-, tanıştır-, çiz- gibi fiiller; cümlenin eksik olmaması için araç durumunda verilmesi gereken bir isim ögesine ihtiyaç duyar:

(biri, bir şeyi bir şeyle) karıştır-: Yemeği kaşıkla karıştırdım.

(biri, birini biriyle) tanıştır-: Arkadaşımı Ahmet’le tanıştırdım.

(biri, bir şeyi bir şeyle) çiz-: Burayı kalemle çizdim.

Türkçede isim çekimi şöyle gösterilebilir:

Çay ev göz yol

Yalın çay              ev               göz            yol

İlgi çayın           evin            gözün        yolun

Belirtme çayı             evi             gözü           yolu

Yönelme çaya            eve            göze           yola

Bulunma çayda           evde          gözde        yolda

Ayrılma çaydan         evden        gözden      yoldan

Araç çayla            evle            gözle         yolla

Durum Ekleri ve Cümle Ögeleri Arasındaki İlişki

İsimler, aldıkları durum eklerine göre farklı cümle ögeleri olarak kullanılır. Buna göre ek almamış, yalın durumdaki bir isim unsuru özne; belirtme durumu eki almış bir isim unsuru nesne; yönelme, bulunma ve ayrılma eklerinden birini almış olan bir isim unsuru da yer tamlayıcısı ya da bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanır (Ergin, 2009; Karahan, 2010). –(y)lA eki almış bir isim, geleneksel tanıma göre zarf tümleci görevindedir.

Ali kitabı Ahmet’e okulda verdi. = özne-nesne-dolaylı tümleç-dolaylı tümleç-yüklem

Evden okula servisle gitti. = dolaylı tümleç-dolaylı tümleç-zarf tümleci-yüklem

İlgi eki -(n)Xn, isim tamlamalarında kullanılır ve tamlayan ögeyi işaretler.

Yalın Durum

Yalın durumu gösteren herhangi bir ek veya öge yoktur. İsim kök ve gövdelerinin durum eki almamış veya bazı çalışmalarda dile getirildiği biçimiyle sıfır ek almış biçimi, yalın durumdur. Yalın durumdaki isimler, cümlede özne olarak ortaya çıkar; bir başka ifade ile yalın durum cümlede özneyi gösterir:

Ali geldi. Çocuklar oynuyor. Resim güzel.

İlgi Durumu

İlgi durumu eki, -(n)Xn biçimindedir. İsmi fiile bağlayan diğer durum eklerinden ayrılır ve isim soylu bir kelimeyi bir isme bağlayarak isim tamlaması kurmaya yarar:

evin kapısı, kapının kolu

Bu tür tamlamaların tamlanan kısmı bir isimfiil veya sıfatfiil de olabilir:

Ali’nin gelmesi, Ali’nin tanıdığı adam, Ali’nin soranı.

Belirtme Durumu

Ünlü uyumlarına göre dört farklı varyantı olan belirtme durumu eki -(y)X, cümlede fiilin gösterdiği eylemden doğrudan etkilenen isim ögesi olan nesneyi gösterir. Bu eki almış olan isim ögesi, cümlede belirtili nesne olarak kullanılır. Belirtme durumu; geçişli, nesne isteyen bir fiile bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Kitabı okudu. Annesini bekledi. Kapıyı açtı.

Yönelme Durumu

Yönelme durumu eki -(y)A; fiilin gösterdiği oluşun yönünü, bedelini göstermek için kullanılır. Bu eki alan öge; cümlede yer tamlayıcısı, bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç işlevindedir:

Eve gitti. İki yüze aldı.

Bulunma Durumu

Bulunma durumu eki -DA, fiilin gösterdiği oluşun geçtiği somut ve soyut her tür yeri gösterir. Bulunma ekini alan öge, cümlede yer tamlayıcısı ya da bazı çalışmalardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanılır:

evde, yolda, gecede

Bulunma durumu kesir sayıların gösterilmesinde, bütünü gösteren sayıya da gelir:

üçte bir, dörtte üç

Ayrılma Durumu

Ayrılma durumu eki –DAn; fiilin gösterdiği oluşun uzaklaştığı, çıktığı, başladığı noktayı, kaynağını göstermek, sebep ve miktar belirtmek gibi işlevlerle kullanılır. Bu eki alan öge cümlede yer tamlayıcısı ya da bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanılır.

evden, yoldan, Ankara’dan

Zaman gösteren isimlere geldiğinde seyrek olarak zarf yapar:

akşamdan (kalma), sabahtan (geldi)

Ayrılma durumu, ayrıca fiili düşmüş kısaltma gruplarında kullanılır: kıldan ince, kılıçtan keskin, yandan çarklı, kendinden emin

Sonra, önce, dolayı, beri gibi bazı edatlar da ayrılma eki almış isimlerle kullanılır: yokuştan önce, yıllardan sonra, yıllardan beri, Ali’den dolayı

Araç Durumu

Araç durumu, ile edatının bitişken hâli olan –(y)lA ile ifade edilir. Ünsüzle biten kelimelere –lA, ünlüyle bitenlere ise ekleşmenin sürdüğünün işareti olarak –(y)lA biçiminde gelmektedir. Araç durumu, cümlede zarf olarak kullanılan ögeler kurar:

atla < at ile, arabayla < araba-y-la < araba ile

Kısaltma gruplarında da kullanılabilir:

kendiyle barışık, parayla alınmış, balonla dolu

Zamir Çekimi

Zamirler, çekim eki alma yönünden isimlere benzerler; ancak çekim ekleriyle kullanılması isimlerle birebir örtüşmez. Bazı zamirler, isimlere gelen her çekim ekini alamaz; bazıları çekim eklerini alırken isimlerde olmayan özellikler gösterir.

Teklik/Çokluk

Kişi zamirleri çoğulun belirtilmesinde diğerlerinden farklı davranır:

  • Kişi zamirleri
    • Tekil
      • 1. kişi: ben
      • 2. kişi: sen
      • 3. Kişi: o
    • Çoğul
      • 1. kişi: biz
      • 2. kişi: siz
      • 3. kişi: onlar

İyelik

Kelime türleri bölümünde açıklandığı gibi kişi zamirleri iyelik eki almazlar. Şu ve bu zamirlerine prensip olarak özel kullanımlarda, özellikle bunların birlikte kullanılarak belirsizlik gösterdikleri durumlarda, iyelik ekleri gelebilir ama bu kullanımlar alışılmış değildir:

Şuyunuz buyunuz var mı diye sordu?

Şusunu busunu anlamam?

Durum

Zamirlerin durum çekimi, aldıkları durum ekleri ve cümledeki söz dizimsel işlevleri; isimlerden farklı değildir.

Bildirme Çekimi

Türkçede yüklemi isim soylu bir kelime olan cümlelere isim cümlesi denir.

Efe öğrenci. Hava sıcakmış. Öğrenci çalışkandı.

Kimi dillerde fiil olmadan cümle kurulamaz. Türkçede de aynı durumun söz konusu olduğu bazı kaynaklarda (özellikle de yabancı) dile getirilir ve isim cümlelerinde, diğer dillerdeki kopulanın Türkçedeki karşılığı bildirme eki olduğu için, isim cümlesinde bildirme ekinin bulunması gerektiği söylenir. Oysa isim cümlelerinin geniş zamanda, 3. tekil kişide hiçbir ek almaya ihtiyaçları yoktur. İsim soylu bir kelime, Efe öğrenci örneğinde de görüldüğü üzere, herhangi bir bildirme eki almadan cümlede yüklem olabilir. Ancak isim cümlelerinde geçmiş zaman; dolaylılık, şart imek fiili veya ekfiil adı verilen bir fiille yapılır. Bu nedenle Türkçede isim cümlelerinin de fiil ögesi bir tarafa bırakılmış fiil cümlelerinden geliştiği düşünülebilir.

Olumsuzluk

İsimlerde; türetmede olumsuzluk veya yokluk bildiren parasız, sessiz örneklerindeki –sXz eki yanında çekimde olumsuzluğu göstermenin farklı yolları vardır. Bildirme çekiminin olumsuzu değil ile yapılır. Değil, yüklemi oluşturan isim unsurundan sonra olumsuzluğu bildiren öge olarak kullanılır. Yüklem olumsuzluk veya yokluk bildiren bir isim ise olumlu anlam taşır.

Hava güzel. – Hava güzel değil.

Sen iyisin. – Sen iyi değilsin.

Parasız değilim – Paralı değilim.

Soru

İsim çekiminde sorudan da söz etmek gerekir. Türkçede soru kelimeleriyle kurulan “bilgi sorusu”ndan, mX enklitiğiyle kurulan ve “evet/hayır” yanıtı gerektiren soru tiplerinden söz edebiliriz:

Kaç kişiniz?

Bugün günlerden ne?

Soru enklitiğinin yeri, bilgi alınmak istenen ögenin hemen sonudur:

Bu güzel mi?

Bu mu güzel?

Bir cümlede aynı anda birden fazla soru enklitiği kullanılmaz. Alternatifi sorular bunun istisnasını oluşturur:

Çay mı kahve mi?

Güzel mi güzel değil mi?

Soru ayrıca parçalarüstü ögelerle de yapılabilir:

Biraz daha çorba? Kahve?

Çekimde Kullanılan Kişi Ekleri

Cümlede yüklemin belirttiği oluş ya da kılışla ilgili kişiyi gösteren biçimbirimlere kişi ekleri denir. Kişi ekleri; öznenin tekil mi çoğul mu olduğunu, yani kişinin sayısını gösterir. Bir başka ifade ile kendisi özne olmadığı hâlde özneyi temsil eder. Türkçede bağımsız kelimeler zaman içinde ekleşebilmektedir. Zamir kökenli kişi ekleri sonradan ekleşmiştir: ET. edgü erür men “iyiyim”, edgü erür sen “iyisin”, edgü ol “iyi”. Günümüz Türkçesindeki zaman ve kiplerin çoğu, zamir kökenli; yani Türk dilinin izlenebilir dönemlerinde henüz zamir iken sonradan ekleşmiş kişi eklerini tercih eder. Bunlar, sonradan ekleştikleri için vurgulanamayan eklerdir. Bunun yanında gerçekte iyelik eki iken öğrenilen geçmiş zaman ve şart çekiminde özne, kişi ve sayı hakkında bilgi veren 2. grup ile istek ve emir kipinde kullanılan 3 ve 4. grup kişi eklerinden söz etmek mümkündür. Kişi ekleri, zaman ve kip eklerinden sonra gelir. Soru cümlelerinde kişi ekinin yeri; zamir kökenli eklerde soru biçimbiriminden önce, diğerlerinde sonradır.

1. Tip Kişi Ekleri

  1. tip kişi ekleri; şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve gereklilik çekiminde kullanılan zamir kökenli kişi ekleridir. Adından da anlaşılacağı gibi bu ekler, Eski Türkçe döneminde zaman ve kip eklerinden sonra gelerek özneye işaret eden zamirlerdi. Örnek olarak Eski Türkçede geniş zaman/şimdiki zaman çekimi şöyleydi: Geniş zaman Tekil Çoğul 1. kişi kelür ben kelür biz 2. kişi kelür sen kelür siz 3. kişi (ol) kelür (anlar) kelü
  2. çoğul kişide ise Eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılmış olan -sXz şekli bırakılarak tekil biçime arkaik bir çoğul eki olan -z’nin eklenmesiyle ortaya çıkan -sınız şekline geçilmiştir. 1. tip kişi ekleri bugün şöyle gösterilebilir: Tekil Çoğul 1. kişi -(X)m -(X)z 2. kişi -sXn -sXnXz 3. kişi Ø -lAr

2. Tip Kişi Ekleri

Görülen geçmiş zaman ve şart kipinin çekiminde iyelik kökenli kişi ekleri kullanılır. Bunlara 2. tip kişi ekleri de denir. Tarihsel olarak iyelik ekleriyle aynıdırlar, ancak günümüzde 1. çoğul kişi eki -k biçimindedir: Tekil Çoğul 1. kişi -m -k 2. kişi -n -nXz 3. kişi Ø –lAr

3. Tip Kişi Ekleri

Gönüllülük kipinin çekiminde kullanılan eklerdir. Kaynakların bir kısmında emir ve istek ekleriyle birlikte verilir. Tekil Çoğul 1. kişi -(y)AyIm -(y)AlIm 2. kişi – – 3. kişi -sXn –sXnlAr

4. Tip Kişi Ekleri

Anlamsal açıdan bakıldığında, kişilerin kendilerine emir vermelerinin mantıklı olmadığından hareketle, bugün emir çekiminde 1. kişiler yok sayılmaktadır. Ayrıca emir kipini diğer zaman ve kip eklerinden ayıran başka özellikler de vardır. Emir kipinin geçmiş zamanı ve birleşik çekimleri yapılamaz. Yine emir kipinin sorusu yoktur. Bu nedenle bu çalışmada bu ekler ayrı ele alınmıştır. Emir kipi ekinin tekilinde herhangi bir kişi işaretleyicisi yoktur. Fiil kök veya gövdesi doğrudan emir tekil 2. kişiyi gösterir. 2.çoğul kişi için kullanılan -(X)nXz aynı zamanda nezaket ifadesi taşır. Kısa biçimde daha keskin bir emir ifadesi vardır. Emir çekiminde dikkat edilirse emri gösteren ayrı bir ek yoktur, ekler; kişiyi, sayıyı ve emri aynı anda gösterir. Tekil Çoğul 2. kişi Ø – (X)n,-(X)nXz

İsim Soylu Kelimelerin Çekimi

Ekler ve Kelime Türleri konularında gördüğümüz gibi kelime türlerinin belirlenmesinde, çekimlenebilir olmaları ve çekimlenirken alabilecekleri ekler belirleyicidir. Çekimlenebilen kelimeler, alabildikleri çekim eklerine göre isim soylu kelimeler ve fiiller olmak üzere iki gruba ayrılır. İsim soylu kelimeler de kendi içinde çekim sırasında gösterdikleri farklar nedeniyle farklı gruplara ayrılır.

Tekil/Çoğul

Sayı bakımından isimler, Türkçede bir ve daha fazlası anlamında tekil ve çoğul olarak ikiye ayrılır. Tekil isimler, tek kavramlar için kullanılır. taş, masa, top Bazı isimler, biçim bilgisi açısından tekil durumda oldukları hâlde, anlamca bir topluluğu gösterirler. Bunlara topluluk ismi de denir. alay, bölük, grup, ordu, halk.

Çoğul eki bu anlamlarından gelişerek “X ve beraberindekiler” anlamıyla topluluk, aile, aşama, saygı, benzerlik, abartma gibi işlevleri de yerine getirebilir: Ahmetler, Ayşeler; onlar, yüzler; Atatürkler, Mustafa Kemaller Ankaralara kadar gitti. Çoğul eki, diğer isim çekim eklerinden önce gelmekle birlikte sınırlı sayıda akrabalık adında, “X ve beraberindekiler” anlamıyla topluluk ifade ettiği zaman iyelikten sonra gelir: annemler, babamlar, teyzenler Bu örnekleri inceleyecek olursak, tek olan anne ve baba kelimelerinde eklerin sırası değiştirildiğinde, yani annelerim veya babalarım yapısında, “annem ve beraberindekiler”, “babam ve beraberindekiler” anlamı bulunmaz ve böyle bir diziliş alışılmış değildir. Ancak doğal olarak birden çok olabilecek teyze sözcüğünde, eklerin sırasını değiştirirsek sıralamanın gösterdiği anlam farkı çok açık biçimde anlaşılır: X+çoğul+iyelik X+iyelik+çoğul teyzelerim teyzemler dayılarım dayımlar abilerim abimler.

İyelik

İsim çekim eklerinin bir başka grubunu oluşturan; çoğul eklerinden sonra, durum eklerinden önce gelen iyelik ekleri, nesne veya kavramların bir başka nesne ya da kavrama ait olduğunu gösterir. İye sahip, iyelik ise sahiplik demektir. Ancak bu sahiplik anlamları; belirtisiz tamlamalar, mastarlar ve bağımlı cümlelerdeki iyelik ekleri için geçerli değildir. İyelik çekiminin ekleri üçü tekil, üçü çoğul olmak üzere altı türlüdür. Köken olarak çoğullar, tekillerden gelişmiştir: Tekil Çoğul 1. kişi -(X)m -(X)mXz 2. kişi -(X)n -(X)nXz 3. kişi -(s)X –lArl.

Durum Ekleri

İsim kök ve gövdelerine gelen durum ekleri, öbek veya cümle içindeki isimleri diğer kelimelere, farklı anlam ilişkilerini ifade edecek biçimde bağlamaya yarar. Dilbilgisi kitaplarında; Türkçede yalın, ilgi, belirtme, yönelme, bulunma ve ayrılma olmak üzere altı durum olduğu belirtilir. Ancak hem bağımsız hem de ekli biçimi olan, fiilin gösterdiği eylemin hangi araçla yapıldığını bildiren ve ismin zarf olarak kullanılmasını sağlayan – (y)lA ekiyle işaretlenen bir araç durumundan da söz etmek gerekir. Çünkü bazı fiiller zorunlu öge olarak araç eki almış bir öge ister. Örnek olarak karıştır-, tanıştır-, çiz- gibi fiiller; cümlenin eksik olmaması için araç durumunda verilmesi gereken bir isim ögesine ihtiyaç duyar:

(biri, bir şeyi bir şeyle) karıştır-: Yemeği kaşıkla karıştırdım.

(biri, birini biriyle) tanıştır-: Arkadaşımı Ahmet’le tanıştırdım.

(biri, bir şeyi bir şeyle) çiz-: Burayı kalemle çizdim.

Türkçede isim çekimi şöyle gösterilebilir:

Çay ev göz yol

Yalın çay              ev               göz            yol

İlgi çayın           evin            gözün        yolun

Belirtme çayı             evi             gözü           yolu

Yönelme çaya            eve            göze           yola

Bulunma çayda           evde          gözde        yolda

Ayrılma çaydan         evden        gözden      yoldan

Araç çayla            evle            gözle         yolla

Durum Ekleri ve Cümle Ögeleri Arasındaki İlişki

İsimler, aldıkları durum eklerine göre farklı cümle ögeleri olarak kullanılır. Buna göre ek almamış, yalın durumdaki bir isim unsuru özne; belirtme durumu eki almış bir isim unsuru nesne; yönelme, bulunma ve ayrılma eklerinden birini almış olan bir isim unsuru da yer tamlayıcısı ya da bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanır (Ergin, 2009; Karahan, 2010). –(y)lA eki almış bir isim, geleneksel tanıma göre zarf tümleci görevindedir.

Ali kitabı Ahmet’e okulda verdi. = özne-nesne-dolaylı tümleç-dolaylı tümleç-yüklem

Evden okula servisle gitti. = dolaylı tümleç-dolaylı tümleç-zarf tümleci-yüklem

İlgi eki -(n)Xn, isim tamlamalarında kullanılır ve tamlayan ögeyi işaretler.

Yalın Durum

Yalın durumu gösteren herhangi bir ek veya öge yoktur. İsim kök ve gövdelerinin durum eki almamış veya bazı çalışmalarda dile getirildiği biçimiyle sıfır ek almış biçimi, yalın durumdur. Yalın durumdaki isimler, cümlede özne olarak ortaya çıkar; bir başka ifade ile yalın durum cümlede özneyi gösterir:

Ali geldi. Çocuklar oynuyor. Resim güzel.

İlgi Durumu

İlgi durumu eki, -(n)Xn biçimindedir. İsmi fiile bağlayan diğer durum eklerinden ayrılır ve isim soylu bir kelimeyi bir isme bağlayarak isim tamlaması kurmaya yarar:

evin kapısı, kapının kolu

Bu tür tamlamaların tamlanan kısmı bir isimfiil veya sıfatfiil de olabilir:

Ali’nin gelmesi, Ali’nin tanıdığı adam, Ali’nin soranı.

Belirtme Durumu

Ünlü uyumlarına göre dört farklı varyantı olan belirtme durumu eki -(y)X, cümlede fiilin gösterdiği eylemden doğrudan etkilenen isim ögesi olan nesneyi gösterir. Bu eki almış olan isim ögesi, cümlede belirtili nesne olarak kullanılır. Belirtme durumu; geçişli, nesne isteyen bir fiile bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Kitabı okudu. Annesini bekledi. Kapıyı açtı.

Yönelme Durumu

Yönelme durumu eki -(y)A; fiilin gösterdiği oluşun yönünü, bedelini göstermek için kullanılır. Bu eki alan öge; cümlede yer tamlayıcısı, bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç işlevindedir:

Eve gitti. İki yüze aldı.

Bulunma Durumu

Bulunma durumu eki -DA, fiilin gösterdiği oluşun geçtiği somut ve soyut her tür yeri gösterir. Bulunma ekini alan öge, cümlede yer tamlayıcısı ya da bazı çalışmalardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanılır:

evde, yolda, gecede

Bulunma durumu kesir sayıların gösterilmesinde, bütünü gösteren sayıya da gelir:

üçte bir, dörtte üç

Ayrılma Durumu

Ayrılma durumu eki –DAn; fiilin gösterdiği oluşun uzaklaştığı, çıktığı, başladığı noktayı, kaynağını göstermek, sebep ve miktar belirtmek gibi işlevlerle kullanılır. Bu eki alan öge cümlede yer tamlayıcısı ya da bazı kaynaklardaki ismiyle dolaylı tümleç olarak kullanılır.

evden, yoldan, Ankara’dan

Zaman gösteren isimlere geldiğinde seyrek olarak zarf yapar:

akşamdan (kalma), sabahtan (geldi)

Ayrılma durumu, ayrıca fiili düşmüş kısaltma gruplarında kullanılır: kıldan ince, kılıçtan keskin, yandan çarklı, kendinden emin

Sonra, önce, dolayı, beri gibi bazı edatlar da ayrılma eki almış isimlerle kullanılır: yokuştan önce, yıllardan sonra, yıllardan beri, Ali’den dolayı

Araç Durumu

Araç durumu, ile edatının bitişken hâli olan –(y)lA ile ifade edilir. Ünsüzle biten kelimelere –lA, ünlüyle bitenlere ise ekleşmenin sürdüğünün işareti olarak –(y)lA biçiminde gelmektedir. Araç durumu, cümlede zarf olarak kullanılan ögeler kurar:

atla < at ile, arabayla < araba-y-la < araba ile

Kısaltma gruplarında da kullanılabilir:

kendiyle barışık, parayla alınmış, balonla dolu

Zamir Çekimi

Zamirler, çekim eki alma yönünden isimlere benzerler; ancak çekim ekleriyle kullanılması isimlerle birebir örtüşmez. Bazı zamirler, isimlere gelen her çekim ekini alamaz; bazıları çekim eklerini alırken isimlerde olmayan özellikler gösterir.

Teklik/Çokluk

Kişi zamirleri çoğulun belirtilmesinde diğerlerinden farklı davranır:

  • Kişi zamirleri
    • Tekil
      • 1. kişi: ben
      • 2. kişi: sen
      • 3. Kişi: o
    • Çoğul
      • 1. kişi: biz
      • 2. kişi: siz
      • 3. kişi: onlar

İyelik

Kelime türleri bölümünde açıklandığı gibi kişi zamirleri iyelik eki almazlar. Şu ve bu zamirlerine prensip olarak özel kullanımlarda, özellikle bunların birlikte kullanılarak belirsizlik gösterdikleri durumlarda, iyelik ekleri gelebilir ama bu kullanımlar alışılmış değildir:

Şuyunuz buyunuz var mı diye sordu?

Şusunu busunu anlamam?

Durum

Zamirlerin durum çekimi, aldıkları durum ekleri ve cümledeki söz dizimsel işlevleri; isimlerden farklı değildir.

Bildirme Çekimi

Türkçede yüklemi isim soylu bir kelime olan cümlelere isim cümlesi denir.

Efe öğrenci. Hava sıcakmış. Öğrenci çalışkandı.

Kimi dillerde fiil olmadan cümle kurulamaz. Türkçede de aynı durumun söz konusu olduğu bazı kaynaklarda (özellikle de yabancı) dile getirilir ve isim cümlelerinde, diğer dillerdeki kopulanın Türkçedeki karşılığı bildirme eki olduğu için, isim cümlesinde bildirme ekinin bulunması gerektiği söylenir. Oysa isim cümlelerinin geniş zamanda, 3. tekil kişide hiçbir ek almaya ihtiyaçları yoktur. İsim soylu bir kelime, Efe öğrenci örneğinde de görüldüğü üzere, herhangi bir bildirme eki almadan cümlede yüklem olabilir. Ancak isim cümlelerinde geçmiş zaman; dolaylılık, şart imek fiili veya ekfiil adı verilen bir fiille yapılır. Bu nedenle Türkçede isim cümlelerinin de fiil ögesi bir tarafa bırakılmış fiil cümlelerinden geliştiği düşünülebilir.

Olumsuzluk

İsimlerde; türetmede olumsuzluk veya yokluk bildiren parasız, sessiz örneklerindeki –sXz eki yanında çekimde olumsuzluğu göstermenin farklı yolları vardır. Bildirme çekiminin olumsuzu değil ile yapılır. Değil, yüklemi oluşturan isim unsurundan sonra olumsuzluğu bildiren öge olarak kullanılır. Yüklem olumsuzluk veya yokluk bildiren bir isim ise olumlu anlam taşır.

Hava güzel. – Hava güzel değil.

Sen iyisin. – Sen iyi değilsin.

Parasız değilim – Paralı değilim.

Soru

İsim çekiminde sorudan da söz etmek gerekir. Türkçede soru kelimeleriyle kurulan “bilgi sorusu”ndan, mX enklitiğiyle kurulan ve “evet/hayır” yanıtı gerektiren soru tiplerinden söz edebiliriz:

Kaç kişiniz?

Bugün günlerden ne?

Soru enklitiğinin yeri, bilgi alınmak istenen ögenin hemen sonudur:

Bu güzel mi?

Bu mu güzel?

Bir cümlede aynı anda birden fazla soru enklitiği kullanılmaz. Alternatifi sorular bunun istisnasını oluşturur:

Çay mı kahve mi?

Güzel mi güzel değil mi?

Soru ayrıca parçalarüstü ögelerle de yapılabilir:

Biraz daha çorba? Kahve?

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.