Açıköğretim Ders Notları

Türk Vergi Sistemi Dersi 6. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Türk Vergi Sistemi Dersi 6. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Katma Değer Vergisi

Giriş

Çağdaş bir genel tüketim vergisi olan katma değer vergisi (KDV), günümüzde başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır.

Katma Değer Vergisinin Tanımı, Özellikleri ve Türleri

Katma değer vergisinin özelliklerini maddeler hâlinde şöyle özetleyebiliriz:

  • Üretimden tüketime kadar her aşamada alınır.
  • Üretimden tüketime kadar her aşamada yaratılan katma değerden alınır.
  • Satın alınan malın maliyetlerinin bir unsuru değildir.
  • Üretici ve satıcılar ödedikleri verginin tamamını nihai tüketicilere yansıtırlar.
  • Vergi indirimi esasına dayanır.

Ülkemizde Avrupa Birliği ile de uyumlu olarak tüketim tipi vergi indirimi modeli uygulanmaktadır.

Verginin Konusu ve Vergiyi Doğuran Olay

Katma değer vergisinin konusunu Türkiye’de yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları oluşturmaktadır. Bir işlemin katma değer vergisine tabi olması için;

  • İşlemin Türkiye’de yapılmış olması
  • Yapılan işlemin mal teslimi ve hizmet ifası olması gerekmektedir.

İşlemin Türkiye’de yapılmış olması,

  • Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,
  • Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade eder.

Vergiyi Doğuran Olay

Genel kural olarak katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin ifası, yani yapılmasıdır. Mal teslim edildikten veya hizmet yapıldıktan sonra bedeli tahsil edilmese bile vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olur. Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması alışılagelmiş olan hâllerde her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması durumunda vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olacaktır.

Verginin Mükellefi, Vergi Sorumlusu ve Tevkifat

Verginin Mükellefi

Kanuni mükellefiyet türü, kanundan kaynaklanmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre nihai tüketiciye malı satan veya hizmeti ifa eden kişi kanuni mükelleftir. Kanuni mükellef nihai tüketiciden mal veya hizmet bedeliyle birlikte katma değer vergisini tahsil eder, mal veya hizmet alımlarında yüklendiği katma değer vergisini indirdikten sonra kalan vergiyi vergi dairesine öder.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde verginin mükellefleri sayılmıştır. Buna göre verginin kanuni mükellefi;

  • Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
  • İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
  • Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
  • Müzayede yerlerinde yapılan satışlarda bu satışları yapanlar,
  • PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
  • Her türlü şans ve talih oyunlarını düzenleyenler,
  • Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi hallerinde bunları tertipleyenler veya gösterenler,
  • Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen gayrimenkul sermaye iradı kapsamındaki mal ve hakları kiraya verenler,
  • İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır.

Verginin Sorumlusu ve Tevkifat

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesine göre vergi sorumluluğu aşağıdaki hallerde söz konusu olur:

  • Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması,
  • Fiilî ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti,
  • 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’na göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,
  • Hazine ve Maliye Bakanlığınca gerekli görülen diğer haller.

Verginin Matrahı, Oranı ve İndirim

Verginin hesaplanabilmesi için öncelikle vergi matrahının yani vergilendirmeye esas alınan ekonomik değer veya ölçülerin tespit edilmesi gerekir. Vergi matrahı parasal değer şeklinde tespit edilirse ad valorem (değer esaslı) matrah, fiziki ölçüler esas alınarak tespit edilirse de spesifik matrah söz konusu olur.

Verginin Matrahı

Teslim ve hizmet işlemlerinde KDV matrahı, bu işlemlerin karşılığını oluşturan bedeldir.

Teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri belgelerde gösterilen ticarî teamüllere uygun miktardaki satış iskontoları vergi matrahına dahil edilmez.

Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması hâlinde matrah, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.

Vergi İndirimi

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde vergi indirimi müessesesi düzenlenmiştir. Buna göre, mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden,

  1. Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini,
  2. İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini,
  3. Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenler, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini, indirebilirler.

İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi

Mükellefin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesine izin verilmeyen katma değer vergileri Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinde sayılmıştır. Bunlar;

  1. Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet belgelerinde gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi,
  2. İşletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen katma değer vergisi (Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç),
  3. Zayi olan mallara ait katma değer vergisi (Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç),
  4. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
  5. Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen katma değer vergisi.

Vergilendirme Usulü, Dönemi, Beyanı, Tarih ve Ödeme

Vergilendirme Dönemi

Katma değer vergisinde vergilendirme dönemi (bazı mükellef grupları dışında) birer aylık dönemler olarak uygulanmaktadır.

Beyanname Çeşitleri

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu yetkiye dayanarak beş tür beyanname belirlemiştir. Bu beyannameler şunlardır:

  • Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerce verilmek üzere 1 no.lu KDV beyannamesi.
  • Vergi sorumluları tarafından verilmek üzere 2 no.lu KDV beyannamesi.
  • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükelleflerince verilmek üzere 3 no.lu KDV beyannamesi.
  • Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulüne Tabi Mükelleflerce verilmek üzere 4 no.lu KDV beyannamesi.
  • İcra daireleri, mahkeme satış memurlukları ve gerçek usulde KDV mükellefiyeti olmayanlar tarafından müzayede mahallinde yapılan satışlarda verilmek üzere 5 no.lu KDV beyannamesi.

Verginin Tarhı

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 43. maddesinde verginin tarh yerinin mükellefin iş yerinin bulunduğu yer vergi dairesi olduğu hükme bağlanmıştır. Mükellefin, ayrı ayrı vergi dairelerinin faaliyet bölgelerinde iş yerleri varsa, katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi tarafından tarh olunur. Örneğin; bir Anonim Şirketin merkezi İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesinin faaliyet bölgesindedir.

Giriş

Çağdaş bir genel tüketim vergisi olan katma değer vergisi (KDV), günümüzde başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır.

Katma Değer Vergisinin Tanımı, Özellikleri ve Türleri

Katma değer vergisinin özelliklerini maddeler hâlinde şöyle özetleyebiliriz:

  • Üretimden tüketime kadar her aşamada alınır.
  • Üretimden tüketime kadar her aşamada yaratılan katma değerden alınır.
  • Satın alınan malın maliyetlerinin bir unsuru değildir.
  • Üretici ve satıcılar ödedikleri verginin tamamını nihai tüketicilere yansıtırlar.
  • Vergi indirimi esasına dayanır.

Ülkemizde Avrupa Birliği ile de uyumlu olarak tüketim tipi vergi indirimi modeli uygulanmaktadır.

Verginin Konusu ve Vergiyi Doğuran Olay

Katma değer vergisinin konusunu Türkiye’de yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları oluşturmaktadır. Bir işlemin katma değer vergisine tabi olması için;

  • İşlemin Türkiye’de yapılmış olması
  • Yapılan işlemin mal teslimi ve hizmet ifası olması gerekmektedir.

İşlemin Türkiye’de yapılmış olması,

  • Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,
  • Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade eder.

Vergiyi Doğuran Olay

Genel kural olarak katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin ifası, yani yapılmasıdır. Mal teslim edildikten veya hizmet yapıldıktan sonra bedeli tahsil edilmese bile vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olur. Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması alışılagelmiş olan hâllerde her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması durumunda vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olacaktır.

Verginin Mükellefi, Vergi Sorumlusu ve Tevkifat

Verginin Mükellefi

Kanuni mükellefiyet türü, kanundan kaynaklanmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre nihai tüketiciye malı satan veya hizmeti ifa eden kişi kanuni mükelleftir. Kanuni mükellef nihai tüketiciden mal veya hizmet bedeliyle birlikte katma değer vergisini tahsil eder, mal veya hizmet alımlarında yüklendiği katma değer vergisini indirdikten sonra kalan vergiyi vergi dairesine öder.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde verginin mükellefleri sayılmıştır. Buna göre verginin kanuni mükellefi;

  • Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
  • İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
  • Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
  • Müzayede yerlerinde yapılan satışlarda bu satışları yapanlar,
  • PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
  • Her türlü şans ve talih oyunlarını düzenleyenler,
  • Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi hallerinde bunları tertipleyenler veya gösterenler,
  • Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen gayrimenkul sermaye iradı kapsamındaki mal ve hakları kiraya verenler,
  • İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır.

Verginin Sorumlusu ve Tevkifat

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesine göre vergi sorumluluğu aşağıdaki hallerde söz konusu olur:

  • Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması,
  • Fiilî ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti,
  • 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’na göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,
  • Hazine ve Maliye Bakanlığınca gerekli görülen diğer haller.

Verginin Matrahı, Oranı ve İndirim

Verginin hesaplanabilmesi için öncelikle vergi matrahının yani vergilendirmeye esas alınan ekonomik değer veya ölçülerin tespit edilmesi gerekir. Vergi matrahı parasal değer şeklinde tespit edilirse ad valorem (değer esaslı) matrah, fiziki ölçüler esas alınarak tespit edilirse de spesifik matrah söz konusu olur.

Verginin Matrahı

Teslim ve hizmet işlemlerinde KDV matrahı, bu işlemlerin karşılığını oluşturan bedeldir.

Teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri belgelerde gösterilen ticarî teamüllere uygun miktardaki satış iskontoları vergi matrahına dahil edilmez.

Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması hâlinde matrah, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.

Vergi İndirimi

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde vergi indirimi müessesesi düzenlenmiştir. Buna göre, mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden,

  1. Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini,
  2. İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini,
  3. Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenler, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini, indirebilirler.

İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi

Mükellefin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesine izin verilmeyen katma değer vergileri Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinde sayılmıştır. Bunlar;

  1. Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet belgelerinde gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi,
  2. İşletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen katma değer vergisi (Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç),
  3. Zayi olan mallara ait katma değer vergisi (Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç),
  4. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
  5. Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen katma değer vergisi.

Vergilendirme Usulü, Dönemi, Beyanı, Tarih ve Ödeme

Vergilendirme Dönemi

Katma değer vergisinde vergilendirme dönemi (bazı mükellef grupları dışında) birer aylık dönemler olarak uygulanmaktadır.

Beyanname Çeşitleri

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu yetkiye dayanarak beş tür beyanname belirlemiştir. Bu beyannameler şunlardır:

  • Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerce verilmek üzere 1 no.lu KDV beyannamesi.
  • Vergi sorumluları tarafından verilmek üzere 2 no.lu KDV beyannamesi.
  • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükelleflerince verilmek üzere 3 no.lu KDV beyannamesi.
  • Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulüne Tabi Mükelleflerce verilmek üzere 4 no.lu KDV beyannamesi.
  • İcra daireleri, mahkeme satış memurlukları ve gerçek usulde KDV mükellefiyeti olmayanlar tarafından müzayede mahallinde yapılan satışlarda verilmek üzere 5 no.lu KDV beyannamesi.

Verginin Tarhı

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 43. maddesinde verginin tarh yerinin mükellefin iş yerinin bulunduğu yer vergi dairesi olduğu hükme bağlanmıştır. Mükellefin, ayrı ayrı vergi dairelerinin faaliyet bölgelerinde iş yerleri varsa, katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi tarafından tarh olunur. Örneğin; bir Anonim Şirketin merkezi İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesinin faaliyet bölgesindedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.