Açıköğretim Ders Notları

Temel Bakım Hizmetleri Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Temel Bakım Hizmetleri Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Davranış Tedavisi

1. Soru

Davranış nedir?

Cevap

Canlıların yaptıkları eylem veya eylemler bütününe davranış adı verilir.


2. Soru

Davranabilmek için ne gereklidir?

Cevap

Davranabilmek için girdiyi (input) işleyebilecek ve değişik çıktılara (output) yol verebilecek sofistike bir işlemci gereklidir.


3. Soru

Davranış tedavisi içinde beynin işleyişini nasıl tanımlayabiliriz?

Cevap

İnsan beyni modern bilgisayardan farklı olarak çok fazla işlemcinin birlikte çalıştığı fonksiyonel bir yapıya sahiptir. Bu durum karışık davranış modellerinin oluşmasına neden olabilir. Zaman zaman davranışlarımız kendimizi huzursuz edecek şekilde farklılaşabilir. O dönemlerde bunu anlamak ve farkına varmak rahatlamanın en kolay yollarından biri olabilir. Bizi huzursuz ve rahatsız eden davranışlarımızın farkına vararak bunları düzeltmeye çalışmak günümüzün en modern tedavilerinden davranışçı tedavinin esas amacını oluşturur.


4. Soru

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi nedir?

Cevap

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır. Kısaca yaşantımızı kötü yönde etkileyen düşünce ve duygulardan kurtulmak için kullanılan bir yöntemdir.


5. Soru

Bu tedavi modelinin kullanım alanları neler olabilir?

Cevap

Bu tedavi modeli sağlıklı bireylerle beraber, depresyon, demans ve kronik hastalığa sahip kişilerde de kullanım alanı bulmuştur.


6. Soru

Davranış tedavisinin yaklaşımları nelerdir?

Cevap

Bilişsel-davranışçı terapiler ortaklıklarının henüz başlangıcında olmalarına karşın öğrenme kuramları gibi bilimsel bir temel üzerine oturmaları, bilim ile klinik uygulamalar arasında sağlam köprüler oluşturmaları, uygulamalardan alınan parlak sonuçlar ve yardım alan bireye kısa bir sürede sorun çözme becerileri kazandıran yönleriyle 21. Yüzyılın en gözde psikoterapötik yaklaşımı olacak gibi görünmektedirler


7. Soru

Tedavinin ana amacı nedir?

Cevap

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.


8. Soru

Bilişsel ve Davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte nasıl bir plan yaparlar?

Cevap

– Sorunu tanıma ve anlama – Sorunun ne olduğu konusunda ortak bir fikir sahip olma – Sorunun kişinin günlük hayatına, düşünce, duygu ve davranışlarına etkisini saptamak – Tedavi hedeflerini belirlemek ve tedavi planı oluşturmak


9. Soru

Davranış tedavisinin amacı nedir?

Cevap

Davranış tedavisinin amacı; danışanın sorunlarını çözmekte halen kullandığı baş etme yöntemlerinden daha yararlı olabilecek çözümler üretebilmesini sağlamak ve bunu günlük pratik süreçlerine sokmaktır.


10. Soru

Davranış tedavisi yöntemi psikiyatride hangi hastalıklarda kullanılabilir?

Cevap

Psikiyatri alanında oldukça rağbet gören bu tedaviler en sıklıkla depresyon, fobi ve anksiyete tedavisinde kullanılır.


11. Soru

Davranış tedavisinin çeşitleri nelerdir?

Cevap

– Sistematik Duyarsızlaştırma – İtici Koşulama (Aversiyon) – üstüne Gitme (Exposure) – Ters Niyetleme – Operant Koşulama


12. Soru

Sistematik Duyarsızlaştırma nedir?

Cevap

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.


13. Soru

İtici Koşulama (Aversiyon) nedir?

Cevap

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.


14. Soru

Üstüne Gitme (Exposure) nedir?

Cevap

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.


15. Soru

Ters Niyetleme nedir?

Cevap

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.


16. Soru

Operant Koşulama nedir?

Cevap

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.


17. Soru

Davranışçı terapiler kimler üzerinde ve nasıl uygulanır?

Cevap

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. Terapi sırasında yapılan etkinlikler, klinik ortam dışında da gerçekleştirebilir (asansöre binerken, alışverişe giderken).


18. Soru

Davranış terapisinin ilkeleri kimler tarafından geliştirilmiştir?

Cevap

Davranış terapisinin temeli Ivan Pavlov tarafından geliştirilen klasik koşullanma ilkeleri ile BF Skinner tarafından geliştirilen edimsel koşulama ilkelerine dayanmaktadır.


19. Soru

Edimsel koşullanma yöntemleri nelerdir?

Cevap

– Markayla ödüllenme – kendini denetleme – Biyobildirim – İtici koşullara kendini Koşulama


20. Soru

Markayla (jetonla) ödüllenmeyi açıklayınız.

Cevap

Markayla (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir. Temel ilke iyi davranış için marka (jeton) verme, kötü davranış için markayı geri almadır. Çocuklarda çok sık kullanılır. Söz dinleme ödül, yaramazlık ödülün geri alınmasıdır.


21. Soru

Kendini denetim yönetimini açıklayınız?

Cevap

Kendini denetim bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir. Sigara içme, oburluk, kekeleme, fazla içki içme ve kötü çalışma alışkanlıklarını ortadan kaldırma da kullanılmıştır.


22. Soru

Biyobildirim (biyolojik geri bildirim yöntemini açıklayınız)?

Cevap

Biyobildirim (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir. Örneğin: bir kimsenin gerginlikten ileri gelen kronik baş ağrısı vardır. Bu kimse tedavi için psikoloğa gittiğin de psikolog hastanın alnına ve boynuna elektrotlar koyar ve böylece kaslar da gerilme ve gevşemeleri en ince ayrıntılarına kadar izler. Aletler öyle ayarlanabilir ki bireyin kasları gerginleşince yüksek bir düdük sesi duyulur. Birey kaslarını gevşetirse düdük sesi kesilir. Birey, alete bağlandıktan sonra düdük sesini kesecek ne gerekli ise onu yapması istenir hemen hemen herkes kaslarını gevşetmeyi zamanla öğrenmiştir. Bu teknik migren, baş ağrısı, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve sara nöbetlerinin tedavisin de etkin bir biçim de kullanılmıştır.


23. Soru

İtici uyarıcılara koşulama yöntemi nedir?

Cevap

İtici uyarıcılara koşulama yöntemi Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır. Bu tür tedavi bazı normal dışı alışkanlıklardan, sigara içmekten, oburluktan ve alkolden vazgeçmek isteyen kişiler üzerin de başarıyla kullanılmıştır Teknik, kötü alışkanlıklarla acı veren itici bir uyarıcıyı aynı anda vermektedir. Örnek olarak sigarayı bırakmak isteyen kişiye belirli bir hapı içtikten belirli bir süre sonra bol miktar da sigara içmesi istenir kişinin kanın da ki ilaç, sigarada ki nikotinle karışınca onun midesini bulandırır. Ağrı vererek sürekli kusturur. Bu teknik bir süre uygulandıktan sonra kişi sigarayı gördükten sonra midesi bulanmaya başlar ve zamanla sigarayı bırakır.


24. Soru

Davranış tedavisinin verimliliğini değerlendirme yolları nelerdir?

Cevap

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.


25. Soru

Bilişsel ve davranışçı terapilerde terapist ve danışan ile birlikte hangi sorunların arayışına girerler ?

Cevap

Bilişsel ve Davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte 1. Sorunu tanıma ve anlama 2. Sorunun ne olduğu konusunda ortak bir fikir sahip olma 3. Sorunun kişinin günlük hayatına, düşünce, duygu ve davranışlarına etkisini saptamak 4. Tedavi hedeflerini belirlemek ve tedavi planı oluşturmak şeklinde bir plan yaparlar. Sorunları ile ilgili bir yol arayışına girerler.


26. Soru

Davranış tedavisinin amacı nedir ?

Cevap

Davranış tedavisinin amacı; danışanın sorunlarını çözmekte halen kullandığı baş etme yöntemlerinden daha yararlı olabilecek çözümler üretebilmesini sağlamak ve bunu günlük pratik süreçlerine sokmaktır.


27. Soru

Davranış tedavisi çeşitleri nelerdir ?

Cevap

Davranış terapi çeşitleri alt başlıklara ayrılmaktadır bunlar; sistematik duyarsızlaşma, itici koşulama, üstüne gitme, ters niyetleme, operant koşulamadır.


28. Soru

Davranış tedavisini uygulanma ilkeleri ve yolları nelerdir ?

Cevap

  1. “Markayla” (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir.

  2. “Kendini denetim” bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir.

  3. “Biyobildirim” (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir.

     
  4. “İtici uyarıcılara koşulama yöntemi” Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır.

     


29. Soru

Davranış tedavisini en sık kullanım alanları nereleridir ?

Cevap

En sık kullanım alanları

  • Anksiete ve Panik Atakları

  • Fobiler (ör. Agorafobi, sosyal fobi)

  • Kronik Yorgunluk Sendromu

  • Depresyon

  • Obsesif-Kompulsif bozukluk

  • Yeme bozuklukları

  • Cinsel sorunlar

  • İlişki sorunları

  • Eşler arası ilişkiler (Eş terapileri)

  • Çocukluk ve Ergenlik dönemi sorunları

  • Genel Sağlık sorunları

  • Kronik Ağrı

  • Alışkanlık şeklinde devam eden davranış sorunları (Tikler)

  • Öfke

  • İlaç ve alkol kullanımına bağlı sorunlar

  • Şizofreni ve diğer psikozlar

  • Öğrenme güçlüğüne bağlı sorunlar

  • Bipolar bozukluk (İki Uçlu Duygu Durum Bozuklukları)

  • Travma sonrası stres bozukluğu

  • Uyku bozuklukları


30. Soru

Davranış tedavinin özellikleri nelerdir ?

Cevap

  1. Davranışçı tedavi kişilere nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemez, duyguların yararlarını ve istenmeyen durumlarla karşılandığında sakin kalabilmeyi vurgular.

  2. Davranışçı tedavi terapistleri, danışanın sorunlarını çok iyi anlamak istediği için çok soru sorar ve danışanlarını da kendi kendilerine soru sormaları konusunda teşvik eder.

  3. Davranışçı tedavi planlı ve yol göstericidir. Her görüşmede belirli yöntemler ve kavramlar öğretilir, danışanın amaçlarına ve hedeflerine yöneliktir. Danışanlara hedeflerinin ne olması gerektiği ya da neye katlanmaları gerektiği söylenmez. Nasıl düşünmeleri gerektiği ve istediklerini nasıl elde edebilecekleri konusunda yol gösterilir.

  4. Davranışçı tedavi bilimsel olarak desteklenen çoğu duygusal ve davranışsal tepkinin öğrenilmiş olduğu varsayımını kabul eder. Bu yüzden terapinin hedefi, danışanlara yanlış bildiklerini ve istenmeyen tepkilerin isteyerek unutmalarına, yeni tepki verme yolları öğrenmelerine yardım etmektir.

  5. Davranışçı tedavi düşünmenin temel gerçeklerine, gerçek olay ve durumlara dayanır. Çoğunlukla, durum düşündüğümüz gibi olmadığı zamanlarda kendimizi kötü hissederiz. Eğer bilirsek, zamanımızı kendimizi kötü hissederek harcamayız.


31. Soru

Davranış tedavisi sırasında karşılaşılan güçlükler ve başarısızlık nedenleri nelerdir ?

Cevap

  1. Etkili bir tedavi süreci için güvenilir terapi ve terapist gereklidir. Bazı terapi yöntemleri kişinin iyileşmesinin asıl sebebinin terapist ve danışan arasındaki olumlu ilişki olduğunu varsayar. Tam tersi durumlarda tedavide güçlükle karşılaşılır. Uyumsuz bir danışman ve terapist ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olumsuz sonuç verecektir.

  2. Terapist ile danışan arasında işbirliği tedavinin başarısı için gereklidir. Terapist için tedavi vermeye çalıştığı kişinin hayattan ne istediği öğrenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Terapistin görevi dinlemek, öğretmek, desteklemek, cesaretlendirmekken, danışanın rolü ise endişe ve sorunlarını ifade etmek, öğrenmek ve öğrendiğini uygulamaya çalışmaktır. Bu işbirliğinin uygun olmaması tedavinin başarısızlığı ile sonuçlanır.

  3. Davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket tedavi programları başarısız olmaya mahkûmdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her bireyde farklılıklar gösterecektir.

  4. Davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde kullanılabilen sihirli değnek değildir. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

  5. Terapist yaşlılar ile çalışırken daha yavaş bir yol izleyebilir. Çünkü yaşlı hastaların duygusal algı güçlüklerinin yansıra, tedavi ve terapistte uyum sorunu olabilir.


32. Soru

Davranış tedavisinin verimliliğini değerlendirme yolları nelerdir ?

Cevap

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.


33. Soru

Davranışcı terapi kimler için uygundur ?

Cevap

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. 


34. Soru

Davranış tedavisinde ilk fikirler kimin tarafından ortaya çıkmıştır ?

Cevap

Davranış tedavisi ile ilgili ilk fikirler, Skinner’in 1953 de yapmış olduğu bir çalışmadan sonra çıktı. Joseph Wolpe ve Hans Eysenck’in çalışmaları bu fikri daha da kuvvetlendirdi.


35. Soru

Davranış tedavisi nedir ? 

Cevap

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.


36. Soru

Davranış nedir ?

Cevap

Canlıların yaptıkları eylem veya eylemler bütününe davranış adı verilir.


37. Soru

Sistematik duyarsızlaştırma nedir ? 

Cevap

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.


38. Soru

İtici koşulama nedir ? 

Cevap

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.


39. Soru

Davranış tedavisinin çeşitlerinden üstüne gitme nedir ?

Cevap

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.


40. Soru

Davranış tedavisi çeşitlerinden ters niyetleme nedir ?

Cevap

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.


41. Soru

Davranış tedavisinin çeşitlerinden operant koşulama nedir ?

Cevap

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.


42. Soru

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi nasıl bir süreç izlemiştir ?

Cevap

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi Aaron Beck’in kognitif tedavisi ile birleşti ve kognitif ya da bilişsel davranış tedavisi şeklinde anılmaya başlandı.Thompson ve Gallagher (1985) davranışçı (bilişsel veya kognitif) tedavide, kişinin bilişsel rolünü yeniden yapılandırdığı ve kendini denetleme teknikleri kullanarak özellikle yaşlı depresif hastaların belirgin yarar görebileceğini vurguladılar. Shute (1986) ise kronik hastalıkları bulunan yaşlılarda bu tip tedavilerle daha kolay işbirliği sağlandığını belirtti.


43. Soru

Davranış tedavi süreci nasıl planlanıp yürütülmektedir ?

Cevap

Tedavi için tedavi uzmanı ve danışan; sorunu birlikte anlamaya; sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar. Davranışçı tedavi davranışa yönelir, temeldeki sorunların ne olduğuyla ya da genel kişilik sorunları ile ilgilenmez. Tedavi veren kişi, davranış bozukluklarını öğrenme, kavram ve süreçleriyle ortadan kaldırılabilirse sorunu çözmüş olarak kabul eder. Danışanın tedavi seansları içinde öğrendiklerini seanslar arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir. Seans sayısı sorunun nitelik ve şiddetine göre değişir. Genelde haftada bir, birer saatlik 10-15 seans olarak planlanır ancak, bu süre kısalabilir veya uzayabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra danışan ve terapist, izleme seansları yapabilir. Amaç tedavide sağlanan değişimin izleme döneminde de başarı ile devamını sağlamaktır. Bilişsel ve Davranışçı terapiler gerektiğinde ilaçlarla birlikte de kullanılabilir. Farmakolojik tedavinin tek başına yetersiz kaldığı durumlarda davranışsal yöntemler ilaçla birlikte uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.


44. Soru

Bilişsel-davranışcı tedavinin ana amacı nedir ?

Cevap

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.


1. Soru

Davranış nedir?

Cevap

Canlıların yaptıkları eylem veya eylemler bütününe davranış adı verilir.

2. Soru

Davranabilmek için ne gereklidir?

Cevap

Davranabilmek için girdiyi (input) işleyebilecek ve değişik çıktılara (output) yol verebilecek sofistike bir işlemci gereklidir.

3. Soru

Davranış tedavisi içinde beynin işleyişini nasıl tanımlayabiliriz?

Cevap

İnsan beyni modern bilgisayardan farklı olarak çok fazla işlemcinin birlikte çalıştığı fonksiyonel bir yapıya sahiptir. Bu durum karışık davranış modellerinin oluşmasına neden olabilir. Zaman zaman davranışlarımız kendimizi huzursuz edecek şekilde farklılaşabilir. O dönemlerde bunu anlamak ve farkına varmak rahatlamanın en kolay yollarından biri olabilir. Bizi huzursuz ve rahatsız eden davranışlarımızın farkına vararak bunları düzeltmeye çalışmak günümüzün en modern tedavilerinden davranışçı tedavinin esas amacını oluşturur.

4. Soru

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi nedir?

Cevap

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır. Kısaca yaşantımızı kötü yönde etkileyen düşünce ve duygulardan kurtulmak için kullanılan bir yöntemdir.

5. Soru

Bu tedavi modelinin kullanım alanları neler olabilir?

Cevap

Bu tedavi modeli sağlıklı bireylerle beraber, depresyon, demans ve kronik hastalığa sahip kişilerde de kullanım alanı bulmuştur.

6. Soru

Davranış tedavisinin yaklaşımları nelerdir?

Cevap

Bilişsel-davranışçı terapiler ortaklıklarının henüz başlangıcında olmalarına karşın öğrenme kuramları gibi bilimsel bir temel üzerine oturmaları, bilim ile klinik uygulamalar arasında sağlam köprüler oluşturmaları, uygulamalardan alınan parlak sonuçlar ve yardım alan bireye kısa bir sürede sorun çözme becerileri kazandıran yönleriyle 21. Yüzyılın en gözde psikoterapötik yaklaşımı olacak gibi görünmektedirler

7. Soru

Tedavinin ana amacı nedir?

Cevap

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

8. Soru

Bilişsel ve Davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte nasıl bir plan yaparlar?

Cevap

– Sorunu tanıma ve anlama – Sorunun ne olduğu konusunda ortak bir fikir sahip olma – Sorunun kişinin günlük hayatına, düşünce, duygu ve davranışlarına etkisini saptamak – Tedavi hedeflerini belirlemek ve tedavi planı oluşturmak

9. Soru

Davranış tedavisinin amacı nedir?

Cevap

Davranış tedavisinin amacı; danışanın sorunlarını çözmekte halen kullandığı baş etme yöntemlerinden daha yararlı olabilecek çözümler üretebilmesini sağlamak ve bunu günlük pratik süreçlerine sokmaktır.

10. Soru

Davranış tedavisi yöntemi psikiyatride hangi hastalıklarda kullanılabilir?

Cevap

Psikiyatri alanında oldukça rağbet gören bu tedaviler en sıklıkla depresyon, fobi ve anksiyete tedavisinde kullanılır.

11. Soru

Davranış tedavisinin çeşitleri nelerdir?

Cevap

– Sistematik Duyarsızlaştırma – İtici Koşulama (Aversiyon) – üstüne Gitme (Exposure) – Ters Niyetleme – Operant Koşulama

12. Soru

Sistematik Duyarsızlaştırma nedir?

Cevap

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

13. Soru

İtici Koşulama (Aversiyon) nedir?

Cevap

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.

14. Soru

Üstüne Gitme (Exposure) nedir?

Cevap

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.

15. Soru

Ters Niyetleme nedir?

Cevap

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.

16. Soru

Operant Koşulama nedir?

Cevap

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.

17. Soru

Davranışçı terapiler kimler üzerinde ve nasıl uygulanır?

Cevap

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. Terapi sırasında yapılan etkinlikler, klinik ortam dışında da gerçekleştirebilir (asansöre binerken, alışverişe giderken).

18. Soru

Davranış terapisinin ilkeleri kimler tarafından geliştirilmiştir?

Cevap

Davranış terapisinin temeli Ivan Pavlov tarafından geliştirilen klasik koşullanma ilkeleri ile BF Skinner tarafından geliştirilen edimsel koşulama ilkelerine dayanmaktadır.

19. Soru

Edimsel koşullanma yöntemleri nelerdir?

Cevap

– Markayla ödüllenme – kendini denetleme – Biyobildirim – İtici koşullara kendini Koşulama

20. Soru

Markayla (jetonla) ödüllenmeyi açıklayınız.

Cevap

Markayla (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir. Temel ilke iyi davranış için marka (jeton) verme, kötü davranış için markayı geri almadır. Çocuklarda çok sık kullanılır. Söz dinleme ödül, yaramazlık ödülün geri alınmasıdır.

21. Soru

Kendini denetim yönetimini açıklayınız?

Cevap

Kendini denetim bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir. Sigara içme, oburluk, kekeleme, fazla içki içme ve kötü çalışma alışkanlıklarını ortadan kaldırma da kullanılmıştır.

22. Soru

Biyobildirim (biyolojik geri bildirim yöntemini açıklayınız)?

Cevap

Biyobildirim (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir. Örneğin: bir kimsenin gerginlikten ileri gelen kronik baş ağrısı vardır. Bu kimse tedavi için psikoloğa gittiğin de psikolog hastanın alnına ve boynuna elektrotlar koyar ve böylece kaslar da gerilme ve gevşemeleri en ince ayrıntılarına kadar izler. Aletler öyle ayarlanabilir ki bireyin kasları gerginleşince yüksek bir düdük sesi duyulur. Birey kaslarını gevşetirse düdük sesi kesilir. Birey, alete bağlandıktan sonra düdük sesini kesecek ne gerekli ise onu yapması istenir hemen hemen herkes kaslarını gevşetmeyi zamanla öğrenmiştir. Bu teknik migren, baş ağrısı, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve sara nöbetlerinin tedavisin de etkin bir biçim de kullanılmıştır.

23. Soru

İtici uyarıcılara koşulama yöntemi nedir?

Cevap

İtici uyarıcılara koşulama yöntemi Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır. Bu tür tedavi bazı normal dışı alışkanlıklardan, sigara içmekten, oburluktan ve alkolden vazgeçmek isteyen kişiler üzerin de başarıyla kullanılmıştır Teknik, kötü alışkanlıklarla acı veren itici bir uyarıcıyı aynı anda vermektedir. Örnek olarak sigarayı bırakmak isteyen kişiye belirli bir hapı içtikten belirli bir süre sonra bol miktar da sigara içmesi istenir kişinin kanın da ki ilaç, sigarada ki nikotinle karışınca onun midesini bulandırır. Ağrı vererek sürekli kusturur. Bu teknik bir süre uygulandıktan sonra kişi sigarayı gördükten sonra midesi bulanmaya başlar ve zamanla sigarayı bırakır.

24. Soru

Davranış tedavisinin verimliliğini değerlendirme yolları nelerdir?

Cevap

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.

25. Soru

Bilişsel ve davranışçı terapilerde terapist ve danışan ile birlikte hangi sorunların arayışına girerler ?

Cevap

Bilişsel ve Davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte 1. Sorunu tanıma ve anlama 2. Sorunun ne olduğu konusunda ortak bir fikir sahip olma 3. Sorunun kişinin günlük hayatına, düşünce, duygu ve davranışlarına etkisini saptamak 4. Tedavi hedeflerini belirlemek ve tedavi planı oluşturmak şeklinde bir plan yaparlar. Sorunları ile ilgili bir yol arayışına girerler.

26. Soru

Davranış tedavisinin amacı nedir ?

Cevap

Davranış tedavisinin amacı; danışanın sorunlarını çözmekte halen kullandığı baş etme yöntemlerinden daha yararlı olabilecek çözümler üretebilmesini sağlamak ve bunu günlük pratik süreçlerine sokmaktır.

27. Soru

Davranış tedavisi çeşitleri nelerdir ?

Cevap

Davranış terapi çeşitleri alt başlıklara ayrılmaktadır bunlar; sistematik duyarsızlaşma, itici koşulama, üstüne gitme, ters niyetleme, operant koşulamadır.

28. Soru

Davranış tedavisini uygulanma ilkeleri ve yolları nelerdir ?

Cevap

  1. “Markayla” (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir.

  2. “Kendini denetim” bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir.

  3. “Biyobildirim” (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir.

     
  4. “İtici uyarıcılara koşulama yöntemi” Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır.

     

  1. “Markayla” (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir.

  2. “Kendini denetim” bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir.

  3. “Biyobildirim” (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir.

     
  4. “İtici uyarıcılara koşulama yöntemi” Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır.

     

  1. “Markayla” (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir.

  2. “Kendini denetim” bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir.

  3. “Biyobildirim” (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir.

     
  4. “İtici uyarıcılara koşulama yöntemi” Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır.

     

  1. “Markayla” (jetonla) ödüllenme denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir.

  2. “Kendini denetim” bireyin davranışının başkaları tarafından da ödüllendirilmesi yerine, bireyin kendisinin vereceği ödüllenmelerle denetim altına alınabileceği düşüncesidir.

  3. “Biyobildirim” (biyolojik geri bildirim) gittikçe yaygınlaşan bir biyolojik kendini denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir.

     
  4. “İtici uyarıcılara koşulama yöntemi” Bu yöntem bırakması gerçekten zor olan alışkanlıklar söz konusu olduğun da uygulanır.

     
 

 

29. Soru

Davranış tedavisini en sık kullanım alanları nereleridir ?

Cevap

En sık kullanım alanları

  • Anksiete ve Panik Atakları

  • Fobiler (ör. Agorafobi, sosyal fobi)

  • Kronik Yorgunluk Sendromu

  • Depresyon

  • Obsesif-Kompulsif bozukluk

  • Yeme bozuklukları

  • Cinsel sorunlar

  • İlişki sorunları

  • Eşler arası ilişkiler (Eş terapileri)

  • Çocukluk ve Ergenlik dönemi sorunları

  • Genel Sağlık sorunları

  • Kronik Ağrı

  • Alışkanlık şeklinde devam eden davranış sorunları (Tikler)

  • Öfke

  • İlaç ve alkol kullanımına bağlı sorunlar

  • Şizofreni ve diğer psikozlar

  • Öğrenme güçlüğüne bağlı sorunlar

  • Bipolar bozukluk (İki Uçlu Duygu Durum Bozuklukları)

  • Travma sonrası stres bozukluğu

  • Uyku bozuklukları

En sık kullanım alanları

  • Anksiete ve Panik Atakları

  • Fobiler (ör. Agorafobi, sosyal fobi)

  • Kronik Yorgunluk Sendromu

  • Depresyon

  • Obsesif-Kompulsif bozukluk

  • Yeme bozuklukları

  • Cinsel sorunlar

  • İlişki sorunları

  • Eşler arası ilişkiler (Eş terapileri)

  • Çocukluk ve Ergenlik dönemi sorunları

  • Genel Sağlık sorunları

  • Kronik Ağrı

  • Alışkanlık şeklinde devam eden davranış sorunları (Tikler)

  • Öfke

  • İlaç ve alkol kullanımına bağlı sorunlar

  • Şizofreni ve diğer psikozlar

  • Öğrenme güçlüğüne bağlı sorunlar

  • Bipolar bozukluk (İki Uçlu Duygu Durum Bozuklukları)

  • Travma sonrası stres bozukluğu

  • Uyku bozuklukları

En sık kullanım alanları

  • Anksiete ve Panik Atakları

  • Fobiler (ör. Agorafobi, sosyal fobi)

  • Kronik Yorgunluk Sendromu

  • Depresyon

  • Obsesif-Kompulsif bozukluk

  • Yeme bozuklukları

  • Cinsel sorunlar

  • İlişki sorunları

  • Eşler arası ilişkiler (Eş terapileri)

  • Çocukluk ve Ergenlik dönemi sorunları

  • Genel Sağlık sorunları

  • Kronik Ağrı

  • Alışkanlık şeklinde devam eden davranış sorunları (Tikler)

  • Öfke

  • İlaç ve alkol kullanımına bağlı sorunlar

  • Şizofreni ve diğer psikozlar

  • Öğrenme güçlüğüne bağlı sorunlar

  • Bipolar bozukluk (İki Uçlu Duygu Durum Bozuklukları)

  • Travma sonrası stres bozukluğu

  • Uyku bozuklukları

En sık kullanım alanları

  • Anksiete ve Panik Atakları

  • Fobiler (ör. Agorafobi, sosyal fobi)

  • Kronik Yorgunluk Sendromu

  • Depresyon

  • Obsesif-Kompulsif bozukluk

  • Yeme bozuklukları

  • Cinsel sorunlar

  • İlişki sorunları

  • Eşler arası ilişkiler (Eş terapileri)

  • Çocukluk ve Ergenlik dönemi sorunları

  • Genel Sağlık sorunları

  • Kronik Ağrı

  • Alışkanlık şeklinde devam eden davranış sorunları (Tikler)

  • Öfke

  • İlaç ve alkol kullanımına bağlı sorunlar

  • Şizofreni ve diğer psikozlar

  • Öğrenme güçlüğüne bağlı sorunlar

  • Bipolar bozukluk (İki Uçlu Duygu Durum Bozuklukları)

  • Travma sonrası stres bozukluğu

  • Uyku bozuklukları

30. Soru

Davranış tedavinin özellikleri nelerdir ?

Cevap

  1. Davranışçı tedavi kişilere nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemez, duyguların yararlarını ve istenmeyen durumlarla karşılandığında sakin kalabilmeyi vurgular.

  2. Davranışçı tedavi terapistleri, danışanın sorunlarını çok iyi anlamak istediği için çok soru sorar ve danışanlarını da kendi kendilerine soru sormaları konusunda teşvik eder.

  3. Davranışçı tedavi planlı ve yol göstericidir. Her görüşmede belirli yöntemler ve kavramlar öğretilir, danışanın amaçlarına ve hedeflerine yöneliktir. Danışanlara hedeflerinin ne olması gerektiği ya da neye katlanmaları gerektiği söylenmez. Nasıl düşünmeleri gerektiği ve istediklerini nasıl elde edebilecekleri konusunda yol gösterilir.

  4. Davranışçı tedavi bilimsel olarak desteklenen çoğu duygusal ve davranışsal tepkinin öğrenilmiş olduğu varsayımını kabul eder. Bu yüzden terapinin hedefi, danışanlara yanlış bildiklerini ve istenmeyen tepkilerin isteyerek unutmalarına, yeni tepki verme yolları öğrenmelerine yardım etmektir.

  5. Davranışçı tedavi düşünmenin temel gerçeklerine, gerçek olay ve durumlara dayanır. Çoğunlukla, durum düşündüğümüz gibi olmadığı zamanlarda kendimizi kötü hissederiz. Eğer bilirsek, zamanımızı kendimizi kötü hissederek harcamayız.

  1. Davranışçı tedavi kişilere nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemez, duyguların yararlarını ve istenmeyen durumlarla karşılandığında sakin kalabilmeyi vurgular.

  2. Davranışçı tedavi terapistleri, danışanın sorunlarını çok iyi anlamak istediği için çok soru sorar ve danışanlarını da kendi kendilerine soru sormaları konusunda teşvik eder.

  3. Davranışçı tedavi planlı ve yol göstericidir. Her görüşmede belirli yöntemler ve kavramlar öğretilir, danışanın amaçlarına ve hedeflerine yöneliktir. Danışanlara hedeflerinin ne olması gerektiği ya da neye katlanmaları gerektiği söylenmez. Nasıl düşünmeleri gerektiği ve istediklerini nasıl elde edebilecekleri konusunda yol gösterilir.

  4. Davranışçı tedavi bilimsel olarak desteklenen çoğu duygusal ve davranışsal tepkinin öğrenilmiş olduğu varsayımını kabul eder. Bu yüzden terapinin hedefi, danışanlara yanlış bildiklerini ve istenmeyen tepkilerin isteyerek unutmalarına, yeni tepki verme yolları öğrenmelerine yardım etmektir.

  5. Davranışçı tedavi düşünmenin temel gerçeklerine, gerçek olay ve durumlara dayanır. Çoğunlukla, durum düşündüğümüz gibi olmadığı zamanlarda kendimizi kötü hissederiz. Eğer bilirsek, zamanımızı kendimizi kötü hissederek harcamayız.

  1. Davranışçı tedavi kişilere nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemez, duyguların yararlarını ve istenmeyen durumlarla karşılandığında sakin kalabilmeyi vurgular.

  2. Davranışçı tedavi terapistleri, danışanın sorunlarını çok iyi anlamak istediği için çok soru sorar ve danışanlarını da kendi kendilerine soru sormaları konusunda teşvik eder.

  3. Davranışçı tedavi planlı ve yol göstericidir. Her görüşmede belirli yöntemler ve kavramlar öğretilir, danışanın amaçlarına ve hedeflerine yöneliktir. Danışanlara hedeflerinin ne olması gerektiği ya da neye katlanmaları gerektiği söylenmez. Nasıl düşünmeleri gerektiği ve istediklerini nasıl elde edebilecekleri konusunda yol gösterilir.

  4. Davranışçı tedavi bilimsel olarak desteklenen çoğu duygusal ve davranışsal tepkinin öğrenilmiş olduğu varsayımını kabul eder. Bu yüzden terapinin hedefi, danışanlara yanlış bildiklerini ve istenmeyen tepkilerin isteyerek unutmalarına, yeni tepki verme yolları öğrenmelerine yardım etmektir.

  5. Davranışçı tedavi düşünmenin temel gerçeklerine, gerçek olay ve durumlara dayanır. Çoğunlukla, durum düşündüğümüz gibi olmadığı zamanlarda kendimizi kötü hissederiz. Eğer bilirsek, zamanımızı kendimizi kötü hissederek harcamayız.

  1. Davranışçı tedavi kişilere nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemez, duyguların yararlarını ve istenmeyen durumlarla karşılandığında sakin kalabilmeyi vurgular.

  2. Davranışçı tedavi terapistleri, danışanın sorunlarını çok iyi anlamak istediği için çok soru sorar ve danışanlarını da kendi kendilerine soru sormaları konusunda teşvik eder.

  3. Davranışçı tedavi planlı ve yol göstericidir. Her görüşmede belirli yöntemler ve kavramlar öğretilir, danışanın amaçlarına ve hedeflerine yöneliktir. Danışanlara hedeflerinin ne olması gerektiği ya da neye katlanmaları gerektiği söylenmez. Nasıl düşünmeleri gerektiği ve istediklerini nasıl elde edebilecekleri konusunda yol gösterilir.

  4. Davranışçı tedavi bilimsel olarak desteklenen çoğu duygusal ve davranışsal tepkinin öğrenilmiş olduğu varsayımını kabul eder. Bu yüzden terapinin hedefi, danışanlara yanlış bildiklerini ve istenmeyen tepkilerin isteyerek unutmalarına, yeni tepki verme yolları öğrenmelerine yardım etmektir.

  5. Davranışçı tedavi düşünmenin temel gerçeklerine, gerçek olay ve durumlara dayanır. Çoğunlukla, durum düşündüğümüz gibi olmadığı zamanlarda kendimizi kötü hissederiz. Eğer bilirsek, zamanımızı kendimizi kötü hissederek harcamayız.

31. Soru

Davranış tedavisi sırasında karşılaşılan güçlükler ve başarısızlık nedenleri nelerdir ?

Cevap

  1. Etkili bir tedavi süreci için güvenilir terapi ve terapist gereklidir. Bazı terapi yöntemleri kişinin iyileşmesinin asıl sebebinin terapist ve danışan arasındaki olumlu ilişki olduğunu varsayar. Tam tersi durumlarda tedavide güçlükle karşılaşılır. Uyumsuz bir danışman ve terapist ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olumsuz sonuç verecektir.

  2. Terapist ile danışan arasında işbirliği tedavinin başarısı için gereklidir. Terapist için tedavi vermeye çalıştığı kişinin hayattan ne istediği öğrenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Terapistin görevi dinlemek, öğretmek, desteklemek, cesaretlendirmekken, danışanın rolü ise endişe ve sorunlarını ifade etmek, öğrenmek ve öğrendiğini uygulamaya çalışmaktır. Bu işbirliğinin uygun olmaması tedavinin başarısızlığı ile sonuçlanır.

  3. Davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket tedavi programları başarısız olmaya mahkûmdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her bireyde farklılıklar gösterecektir.

  4. Davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde kullanılabilen sihirli değnek değildir. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

  5. Terapist yaşlılar ile çalışırken daha yavaş bir yol izleyebilir. Çünkü yaşlı hastaların duygusal algı güçlüklerinin yansıra, tedavi ve terapistte uyum sorunu olabilir.

  1. Etkili bir tedavi süreci için güvenilir terapi ve terapist gereklidir. Bazı terapi yöntemleri kişinin iyileşmesinin asıl sebebinin terapist ve danışan arasındaki olumlu ilişki olduğunu varsayar. Tam tersi durumlarda tedavide güçlükle karşılaşılır. Uyumsuz bir danışman ve terapist ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olumsuz sonuç verecektir.

  2. Terapist ile danışan arasında işbirliği tedavinin başarısı için gereklidir. Terapist için tedavi vermeye çalıştığı kişinin hayattan ne istediği öğrenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Terapistin görevi dinlemek, öğretmek, desteklemek, cesaretlendirmekken, danışanın rolü ise endişe ve sorunlarını ifade etmek, öğrenmek ve öğrendiğini uygulamaya çalışmaktır. Bu işbirliğinin uygun olmaması tedavinin başarısızlığı ile sonuçlanır.

  3. Davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket tedavi programları başarısız olmaya mahkûmdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her bireyde farklılıklar gösterecektir.

  4. Davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde kullanılabilen sihirli değnek değildir. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

  5. Terapist yaşlılar ile çalışırken daha yavaş bir yol izleyebilir. Çünkü yaşlı hastaların duygusal algı güçlüklerinin yansıra, tedavi ve terapistte uyum sorunu olabilir.

  1. Etkili bir tedavi süreci için güvenilir terapi ve terapist gereklidir. Bazı terapi yöntemleri kişinin iyileşmesinin asıl sebebinin terapist ve danışan arasındaki olumlu ilişki olduğunu varsayar. Tam tersi durumlarda tedavide güçlükle karşılaşılır. Uyumsuz bir danışman ve terapist ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olumsuz sonuç verecektir.

  2. Terapist ile danışan arasında işbirliği tedavinin başarısı için gereklidir. Terapist için tedavi vermeye çalıştığı kişinin hayattan ne istediği öğrenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Terapistin görevi dinlemek, öğretmek, desteklemek, cesaretlendirmekken, danışanın rolü ise endişe ve sorunlarını ifade etmek, öğrenmek ve öğrendiğini uygulamaya çalışmaktır. Bu işbirliğinin uygun olmaması tedavinin başarısızlığı ile sonuçlanır.

  3. Davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket tedavi programları başarısız olmaya mahkûmdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her bireyde farklılıklar gösterecektir.

  4. Davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde kullanılabilen sihirli değnek değildir. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

  5. Terapist yaşlılar ile çalışırken daha yavaş bir yol izleyebilir. Çünkü yaşlı hastaların duygusal algı güçlüklerinin yansıra, tedavi ve terapistte uyum sorunu olabilir.

  1. Etkili bir tedavi süreci için güvenilir terapi ve terapist gereklidir. Bazı terapi yöntemleri kişinin iyileşmesinin asıl sebebinin terapist ve danışan arasındaki olumlu ilişki olduğunu varsayar. Tam tersi durumlarda tedavide güçlükle karşılaşılır. Uyumsuz bir danışman ve terapist ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olumsuz sonuç verecektir.

  2. Terapist ile danışan arasında işbirliği tedavinin başarısı için gereklidir. Terapist için tedavi vermeye çalıştığı kişinin hayattan ne istediği öğrenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Terapistin görevi dinlemek, öğretmek, desteklemek, cesaretlendirmekken, danışanın rolü ise endişe ve sorunlarını ifade etmek, öğrenmek ve öğrendiğini uygulamaya çalışmaktır. Bu işbirliğinin uygun olmaması tedavinin başarısızlığı ile sonuçlanır.

  3. Davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket tedavi programları başarısız olmaya mahkûmdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her bireyde farklılıklar gösterecektir.

  4. Davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde kullanılabilen sihirli değnek değildir. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

  5. Terapist yaşlılar ile çalışırken daha yavaş bir yol izleyebilir. Çünkü yaşlı hastaların duygusal algı güçlüklerinin yansıra, tedavi ve terapistte uyum sorunu olabilir.

32. Soru

Davranış tedavisinin verimliliğini değerlendirme yolları nelerdir ?

Cevap

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.

Davranış tedavisinin verimliliği, tedavi verilen alanla karşılaştığında kişinin gösterdiği davranış şekline göre değerlendirilir. Örneğin, ölümcül bir trafik kazasından kurtulan birisi, daha sonra taşıtlara binmemek gibi kaçınma davranışı oluşturabilir. Bu kişinin tekrar trafiğe çıkabilmesi bir verimliliktir. Gittiği herhangi bir mekândan bir enfeksiyon kapan birisi, daha sonraki dönemlerde enfeksiyon riskini azaltmak için aşırı temizliğe yönelebilir. Bu durum onu sosyal yaşamdan koparabilir. Bu davranış tipinin değişmesi bir verimliliktir.

33. Soru

Davranışcı terapi kimler için uygundur ?

Cevap

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. 

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. 

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. 

Davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için son derece uygundur; Genel olarak bu terapilerin amaçladığı hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve istenmeyen davranışının azaltılmasıdır. 

34. Soru

Davranış tedavisinde ilk fikirler kimin tarafından ortaya çıkmıştır ?

Cevap

Davranış tedavisi ile ilgili ilk fikirler, Skinner’in 1953 de yapmış olduğu bir çalışmadan sonra çıktı. Joseph Wolpe ve Hans Eysenck’in çalışmaları bu fikri daha da kuvvetlendirdi.

Davranış tedavisi ile ilgili ilk fikirler, Skinner’in 1953 de yapmış olduğu bir çalışmadan sonra çıktı. Joseph Wolpe ve Hans Eysenck’in çalışmaları bu fikri daha da kuvvetlendirdi.

Davranış tedavisi ile ilgili ilk fikirler, Skinner’in 1953 de yapmış olduğu bir çalışmadan sonra çıktı. Joseph Wolpe ve Hans Eysenck’in çalışmaları bu fikri daha da kuvvetlendirdi.

Davranış tedavisi ile ilgili ilk fikirler, Skinner’in 1953 de yapmış olduğu bir çalışmadan sonra çıktı. Joseph Wolpe ve Hans Eysenck’in çalışmaları bu fikri daha da kuvvetlendirdi.

35. Soru

Davranış tedavisi nedir ? 

Cevap

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.

Davranış tedavisi veya bilişsel davranışçı tedavi, düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki önemini vurgulayan ve işlevsel olmayan duyguları ve düşünceleri belli bir amaç doğrultusunda sistematik bir şekilde değiştirmeyi amaçlayan psikoterapötik yaklaşımdır.

36. Soru

Davranış nedir ?

Cevap

Canlıların yaptıkları eylem veya eylemler bütününe davranış adı verilir.

37. Soru

Sistematik duyarsızlaştırma nedir ? 

Cevap

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

Anksiyeteli kişilerde daha çok kullanılabilecek bu yöntem için önce gevşeme ve rahatlama yöntemleri kullanılır Yaşlı hastanın tedirgin ve vazgeçmeye hazır davranışlarını engellemek amacıyla en az korku veren uyarandan başlayarak yavaş yavaş kaçınılan davranış ya da nesnelerle hasta karşı karşıya getirilir. Anksiyeteye neden olan durumun görüntüsünü canlandırma ile derin kas gevşemesinin kombinasyonundan oluşur. Bu teknikte hastaya önce gevşeme ve rahatlama öğretilir. Giderek güçlenen ve kendine güveni artan kişi, baş etmeyi öğrendikçe değişik yollardan ödüllendirilir ve başarılı davranışlar pekiştirilir. Örneğin, yaşlının yalnızlık, karanlık korkusunun yenilmesinde kullanılabilir. Uçak yolculuğu ve yükseklik korkusunda kullanılabilir.

38. Soru

İtici koşulama nedir ? 

Cevap

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.

Hoş olmayan bir uyaran, istenmeyen bir davranışın ortaya çıkmasına neden olursa bu teknik uygulanır. Örneğin tırnak yeme, idrar-gayta kaçırma gibi durumlarda acı veren bir müdahalede bulunmak bir tür olumsuz koşulama ile tedavi tekniğidir. Ancak özellikte yaşlıda etkinliği ve yararı tartışmalıdır.

39. Soru

Davranış tedavisinin çeşitlerinden üstüne gitme nedir ?

Cevap

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.

Sıkıntı yaratan konu veya objeyi hayalde veya gerçek yaşamda bütün şiddeti ile yaşamak, çekinilen durumla aşamalı olarak yüzleşmek bu tekniğin temel ilkesidir.

40. Soru

Davranış tedavisi çeşitlerinden ters niyetleme nedir ?

Cevap

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.

Bu teknikle korku ve sıkıntı yaratan duygular bilinçli bir çaba ile zihinde canlandırılarak yenilmeye çalışılır. Korkuları olan kişiler kendilerinde korku uyandıran nesne ve durumlardan kaçmaya, uzak kalmaya çalışırlar. Hastadan istenen bu kaçınma davranışını terk ederek korkularının üstüne gitmesidir.

41. Soru

Davranış tedavisinin çeşitlerinden operant koşulama nedir ?

Cevap

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.

Hastanın davranış öyküsü ve sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi ve değiştirilmesidir. İstenen davranış desteklenir ve pekiştirilirken olumsuz davranış durdurulmaya çalışılır.

42. Soru

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi nasıl bir süreç izlemiştir ?

Cevap

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi Aaron Beck’in kognitif tedavisi ile birleşti ve kognitif ya da bilişsel davranış tedavisi şeklinde anılmaya başlandı.Thompson ve Gallagher (1985) davranışçı (bilişsel veya kognitif) tedavide, kişinin bilişsel rolünü yeniden yapılandırdığı ve kendini denetleme teknikleri kullanarak özellikle yaşlı depresif hastaların belirgin yarar görebileceğini vurguladılar. Shute (1986) ise kronik hastalıkları bulunan yaşlılarda bu tip tedavilerle daha kolay işbirliği sağlandığını belirtti.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi Aaron Beck’in kognitif tedavisi ile birleşti ve kognitif ya da bilişsel davranış tedavisi şeklinde anılmaya başlandı.Thompson ve Gallagher (1985) davranışçı (bilişsel veya kognitif) tedavide, kişinin bilişsel rolünü yeniden yapılandırdığı ve kendini denetleme teknikleri kullanarak özellikle yaşlı depresif hastaların belirgin yarar görebileceğini vurguladılar. Shute (1986) ise kronik hastalıkları bulunan yaşlılarda bu tip tedavilerle daha kolay işbirliği sağlandığını belirtti.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi Aaron Beck’in kognitif tedavisi ile birleşti ve kognitif ya da bilişsel davranış tedavisi şeklinde anılmaya başlandı.Thompson ve Gallagher (1985) davranışçı (bilişsel veya kognitif) tedavide, kişinin bilişsel rolünü yeniden yapılandırdığı ve kendini denetleme teknikleri kullanarak özellikle yaşlı depresif hastaların belirgin yarar görebileceğini vurguladılar. Shute (1986) ise kronik hastalıkları bulunan yaşlılarda bu tip tedavilerle daha kolay işbirliği sağlandığını belirtti.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, davranış tedavisi Aaron Beck’in kognitif tedavisi ile birleşti ve kognitif ya da bilişsel davranış tedavisi şeklinde anılmaya başlandı.Thompson ve Gallagher (1985) davranışçı (bilişsel veya kognitif) tedavide, kişinin bilişsel rolünü yeniden yapılandırdığı ve kendini denetleme teknikleri kullanarak özellikle yaşlı depresif hastaların belirgin yarar görebileceğini vurguladılar. Shute (1986) ise kronik hastalıkları bulunan yaşlılarda bu tip tedavilerle daha kolay işbirliği sağlandığını belirtti.

43. Soru

Davranış tedavi süreci nasıl planlanıp yürütülmektedir ?

Cevap

Tedavi için tedavi uzmanı ve danışan; sorunu birlikte anlamaya; sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar. Davranışçı tedavi davranışa yönelir, temeldeki sorunların ne olduğuyla ya da genel kişilik sorunları ile ilgilenmez. Tedavi veren kişi, davranış bozukluklarını öğrenme, kavram ve süreçleriyle ortadan kaldırılabilirse sorunu çözmüş olarak kabul eder. Danışanın tedavi seansları içinde öğrendiklerini seanslar arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir. Seans sayısı sorunun nitelik ve şiddetine göre değişir. Genelde haftada bir, birer saatlik 10-15 seans olarak planlanır ancak, bu süre kısalabilir veya uzayabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra danışan ve terapist, izleme seansları yapabilir. Amaç tedavide sağlanan değişimin izleme döneminde de başarı ile devamını sağlamaktır. Bilişsel ve Davranışçı terapiler gerektiğinde ilaçlarla birlikte de kullanılabilir. Farmakolojik tedavinin tek başına yetersiz kaldığı durumlarda davranışsal yöntemler ilaçla birlikte uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Tedavi için tedavi uzmanı ve danışan; sorunu birlikte anlamaya; sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar. Davranışçı tedavi davranışa yönelir, temeldeki sorunların ne olduğuyla ya da genel kişilik sorunları ile ilgilenmez. Tedavi veren kişi, davranış bozukluklarını öğrenme, kavram ve süreçleriyle ortadan kaldırılabilirse sorunu çözmüş olarak kabul eder. Danışanın tedavi seansları içinde öğrendiklerini seanslar arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir. Seans sayısı sorunun nitelik ve şiddetine göre değişir. Genelde haftada bir, birer saatlik 10-15 seans olarak planlanır ancak, bu süre kısalabilir veya uzayabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra danışan ve terapist, izleme seansları yapabilir. Amaç tedavide sağlanan değişimin izleme döneminde de başarı ile devamını sağlamaktır. Bilişsel ve Davranışçı terapiler gerektiğinde ilaçlarla birlikte de kullanılabilir. Farmakolojik tedavinin tek başına yetersiz kaldığı durumlarda davranışsal yöntemler ilaçla birlikte uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Tedavi için tedavi uzmanı ve danışan; sorunu birlikte anlamaya; sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar. Davranışçı tedavi davranışa yönelir, temeldeki sorunların ne olduğuyla ya da genel kişilik sorunları ile ilgilenmez. Tedavi veren kişi, davranış bozukluklarını öğrenme, kavram ve süreçleriyle ortadan kaldırılabilirse sorunu çözmüş olarak kabul eder. Danışanın tedavi seansları içinde öğrendiklerini seanslar arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir. Seans sayısı sorunun nitelik ve şiddetine göre değişir. Genelde haftada bir, birer saatlik 10-15 seans olarak planlanır ancak, bu süre kısalabilir veya uzayabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra danışan ve terapist, izleme seansları yapabilir. Amaç tedavide sağlanan değişimin izleme döneminde de başarı ile devamını sağlamaktır. Bilişsel ve Davranışçı terapiler gerektiğinde ilaçlarla birlikte de kullanılabilir. Farmakolojik tedavinin tek başına yetersiz kaldığı durumlarda davranışsal yöntemler ilaçla birlikte uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Tedavi için tedavi uzmanı ve danışan; sorunu birlikte anlamaya; sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar. Davranışçı tedavi davranışa yönelir, temeldeki sorunların ne olduğuyla ya da genel kişilik sorunları ile ilgilenmez. Tedavi veren kişi, davranış bozukluklarını öğrenme, kavram ve süreçleriyle ortadan kaldırılabilirse sorunu çözmüş olarak kabul eder. Danışanın tedavi seansları içinde öğrendiklerini seanslar arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir. Seans sayısı sorunun nitelik ve şiddetine göre değişir. Genelde haftada bir, birer saatlik 10-15 seans olarak planlanır ancak, bu süre kısalabilir veya uzayabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra danışan ve terapist, izleme seansları yapabilir. Amaç tedavide sağlanan değişimin izleme döneminde de başarı ile devamını sağlamaktır. Bilişsel ve Davranışçı terapiler gerektiğinde ilaçlarla birlikte de kullanılabilir. Farmakolojik tedavinin tek başına yetersiz kaldığı durumlarda davranışsal yöntemler ilaçla birlikte uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.

44. Soru

Bilişsel-davranışcı tedavinin ana amacı nedir ?

Cevap

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

Tedavinin ana amacı, bireylerin ve grupların baş etme becerilerini iyileştirmektir. Bu tedaviyi uygulayan kişilere davranış terapistleri adı verilir. Uygulayıcı terapistler, tedavi sırasında çok aktif olurlar ve kişiyi geçmişten başlayarak şimdi ve burada ne yaptığı ile ilgilenmeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu tedavi teknikleri, kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz ve otomatik bilişlerini ve onların duygu ve düşüncelerle olan bağlantılarını denetim altında tutabilmeyi hastalara öğretebilmek amacı ile geliştirilmiştir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.