Açıköğretim Ders Notları

Tefsir Tarihi ve Usulü Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Tefsir Tarihi ve Usulü Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Kur’An Lafızlarına Dair İlimler

1. Soru

Elfâzu’lKur’ân nedir?

Cevap

Her biri kendi içinde müstakil bir çeşit olan ve belli prensip ve kurallara sahip lafız türlerini karşılayan bir kavramdır.


2. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak garîb ne demektir?

Cevap

Kur’ân lafızlarının yaşadığı toplumda az kullanıldığı veya yabancı kaynaklı olduğu için anlaşılması zor olan kapalı lafızlardır.


3. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak mübhem ne demektir?

Cevap

Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibareleri


4. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak ne demektir?

Cevap

Kur’ân’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılamayan lafızları.


5. Soru

Terim olarak hakîkat ne demektir?

Cevap

Bir kelimenin dilde konulduğu ilk ve temel anlamında kullanılmasıdır.


6. Soru

Terim olarak Mecâz ne demektir?

Cevap

Kelimenin, hakîkî anlamıyla arasındaki bir ilgiden ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel olan bir karîneden dolayı hakîkat anlamı dışında başka bir manada kullanılmasıdır.


7. Soru

Bir kelimenin mecâz olarak kullanılması için, kaç şar vardır?

Cevap

• Mecâzî anlamı hakîkî anlama bağlayan bir bağın bulunmasıdır ki buna alaka denir. • Hakîkî anlamın kastedilmediğine dair bir ipucunun bulunmasıdır ki buna da karîne denir. Karîne de ya karîne-i lafziyye ya da karîne-i haliyye olur.


8. Soru

Luğavî hakîkat ve luğavî mecâz nedir?

Cevap

Lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasıdır. Luğavî mecâz ; bu ise lafzın umûmî dilde konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.


9. Soru

Şerî/dînî hakîkat ve şerî/dînî mecâz nedir?

Cevap

Kelimenin din dilindeki terim anlamıyla kullanılmasıdır. Şerî/dînî mecâz ; şerî hakîkî anlamın dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır.


10. Soru

Umûmî örfî hakîkat ve umûmî örfî mecâz nedir?

Cevap

Kelimenin luğavî hakîkatın dışında umûm olarak insanların dilinde kazandığı anlamda kullanılmasıdır. Umûmî örfî mecâz ; umûmî örfî hakîkatın dışındaki bir anlamda kullanılmasıdır.


11. Soru

Husûsî örfî hakîkat nedir?

Cevap

Kelimenin özel bir bilim ve sanat dalında kazanmış olduğu terim anlamında kullanımıdır.


12. Soru

Aklî mecâz nedir?

Cevap

Hakîkî failine isnâdına mani bir karînenin bulunması şartıyla, bir alakadan dolayı bir eylemin gerçek failinden başkasına isnâd edilmesidir.


13. Soru

Luğavî mecâz nedir?

Cevap

Bir alaka vasıtasıyla ve hakîkî anlama engel bir karînenin bulunmasıyla lafzın konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.


14. Soru

Terim olarak isti’âre ne demektir?

Cevap

Benzerlik alakasından ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel bir karîneden dolayı, kelimenin hakîkî anlamının dışında kullanılmasıdır.


15. Soru

İsti’ârenin unsurları nelerdir?

Cevap

• Müste’âr: isti’âre lafzı (müste’ârun minhten müste’ârun lehe nakledilen lafız). • Müste’ârun leh: kendisi için isti’âre yapılan unsur. • Müste’ârun minh: kendisinden isti’âre yapılan unsur. • Hakîkî anlamı kullanmaya engel karîne. • Benzetme yönü (alaka).


16. Soru

İsti’âre-i müfrede nedir? Kaça ayrılır?

Cevap

Lafız düzeyinde yapılan isti’âredir. İkiye ayrılır: 1. İsti’âre-i müfrede, 2. İsti’âre-i mürekkebe


17. Soru

Mecâz-ı mürsel, nedir?

Cevap

Alakası benzerliğin dışında bir şey olan ve bir karîneden dolayı hakîkî mananın dışında bir manada kullanılan luğavî mecâz çişididir.


18. Soru

Terim olarak, Teşbîh ne demektir?

Cevap

Belli bir maksat için aralarındaki ortak bir nitelikten dolayı bir şeyi başka bir şeye benzetmeye verilen isimdir.


19. Soru

Teşbîhin unsurları nelerdir?

Cevap

• Müşebbeh (benzeyen). • Müşebbehün bih (benzetilen). • Vech-i şebeh (benzeme yönü). • Teşbîh edatı.


20. Soru

Kinâye, terim olarak nedir?

Cevap

Bir sözü, hakîkî manası da kastedilebilecek şekilde, hakîkî anlamın dışında bir anlamda kullanmaya verilen isimdir.


21. Soru

İsti’âre’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Gök ve yer onlar için ağlamadı Duhan (44), 29) Âyette sema ve arz insandan isti’âre yapılmıştır. Sema ve arz, müste’ârun leh; insan, müste’ârun minh; ağlamak ise müste’ârdır. Ağlamanın, sema ve arzın değil de insanın bir özelliği olması ise karînedir. Bu yüzden sema ve arz, isti’âre yoluyla insandan ağlama özelliğini almıştır.


22. Soru

İsti’âre-i tebeiyye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ Onu/Meryem’i güzel bir bitki gibi yetiştirdi (Âl-i İmran (3), 37) âyeti, Hz. Meryem’le ilgilidir. Bitkinin yavaş yavaş gelişimi dikkate alınarak bitki isti’âre yoluyla kullanılmıştır. Cümlede nebat kelimesi, türeyen bir kelime olduğu için bu isti’âre, isti’âre-i tebeiyyedir.


23. Soru

Mecâz-ı Mürsel için örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyle söylüyorlar (Âl-i İmran (3), 167) âyetindeki efvah (ağızlar) kelimesinde mecâz-ı mürsel vardır. Burada küll ağız; cüz ise dildir. Ağız zikredilmiş, dil kastedilmiştir. Alaka, külliyettir. Karîne ise ağzın söz söyleyememesidir.


24. Soru

Teşbîh-i mürsel ve Teşbîh-i mücmel için örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ O, taş gibidir (Bakara (2), 74) âyetinde müşebbeh, hiye; müşebbehün bih, taş; teşbîh edatı kâftır. Vech-i şebeh hazfedilmiştir. Bu teşbîh, teşbîh edatı zikredildiği için mürsel; vech-i şebeh hazfedildiği için mücmeldir.


25. Soru

Kinâye’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır, dediler (Maide (5), 64) âyetindeki ?????? ????? ?? ifadesi, cimrilikten kinâye olarak kullanılmıştır


26. Soru

Hâss terim olarak ne anlama gelir?

Cevap

İlk vaz’da (icatta) tek bir manaya veya sınırlı sayıdaki fertlere delalet eden lafız şeklinde tanımlanmaktadır.


27. Soru

Âmm terim olarak ne anlama gelir?

Cevap

Bir kullanımda sözlük anlamına uygun olarak bütün fertleri istisnasız bir şekilde kapsayan lafız demektir.


28. Soru

Kur’ân’daki umûm ifade eden lafızların önemlileri hangileridir?

Cevap

• ? (hepsi, her) ve ? ????? (bütün) kelimeleri. ? ?? ??? ?? ? ?? ??? ?? ????? ???? ?? ???? ?? ?? ??? ??? ???? ? ?? ?? ? ??? ??Hicr (?) 15), 30) âyetindeki küll ve cemî kelimeleri gibi. Âyet, meleklerin tümü, eksiksiz bir şekilde secde ettiler anlamına gelmektedir. ,kelimeleri ???? ????? ??? ??? ? :mevsuller i-İsm• umûm anlamlara sahiptirler ve bunlar, birlikte geldikleri lafızlara umum anlamı verirler. Meselâ ??? ?? ? ???? ? ?? ? ?? ??? ???? ?? ?? ?? ??? ? ??? ?? ?? ? ? ?? ?? ?? ? ?? ? ?? ?? ? /Allah’tan korkan bütün şahıslar için, Rabbleri katında cennetler vardır (Âl-i İmran (3), 15) âyetinde ittika kelimesinin başına gelen ellezîne bütün korkanlar şeklinde umûm ifade etmektedir. • Başında lam-ı tarif (??) bulunan kelimeler. ? ???? ?? ?? ???? ?? ?? ? ? ????? ??? ?? ??? ?? müminler Tüm/ ? ? kurtuluşa ermiştir (Müminun (23), 1) âyeti gibi. • Cins isimler. İnsan ve hayvan gibi bir cinsi ifade eden kelimeler de umûm ifade eder. ?? ???? ?? ???? ? ??? ? ?? ??? ? ?? ??? ? .isimleri Şart• onun yaparsa kötülük bir Kim / ?? ??? ??? ??? ? cezasını görür (Nisa (4), 123) âyetindeki men gibi. • Olumsuz cümlede geçen nekra (belirsiz) ?? ?? ?? ?? ? ?? ?? ? ? ??? ?? ???? ? .kelimeler ?? ??? ?? ??? ?? ? ?? ?/ Bu kitap, kendisinde hiçbir şüphe olmayan bir kitaptır (Bakara (2), 2) âyetindeki reyb/şüphe kelimesi gibi.


29. Soru

Muhassıs nedir?

Cevap

Âmm lafız, kendisini tahsîs edecek kesin delil var ise, bu durumda kapsamı daralır. Buna âmmın tahsîsi; tahsîs edici delile de muhassıs denir.


30. Soru

Garîbu’l-Kur’ân terim olarak ne demektir?

Cevap

Az kullanılması, farklı lehçe ve dillerden alınması sebebiyle manası sözlüklere veya uzmanlarına başvurulmadan anlaşılmayan kapalı lafız şeklinde tanımlanmaktadır


31. Soru

Kur’ân’da yer alan garîb kelimeler ve anlamlarıyla ilgili örneklerden biri hangisidir?

Cevap

Lehçe farklılığına dayanan örnekler: ???? ?? ?? ?? ? ??? kelimesi, Kinâne lehçesinde ??? ?? ???; cahiller ?? kelimesi, Hüzeyl lehçesinde azab; ??? ??? ?? kelimesi Cürhüm lehçesinde yağmur; ? ? ?? ??? kelimesi, Ğassân lehçesinde şiddetli; ??? ?? ?? kelimesi Temîm lehçesinde haset anlamına gelmektedir. Diğer dillerden alınan kelimelerden örnekler: ?? ?? ? ???? , Farsça’dan ? alınmış, ibrikler; ? ??? ?? ?? , Habeşçe’den alınmış şeytan ve sihirbaz; ?? ?? ? ??? ?? ?? , Rumca’dan alınmış bostan ve bahçe anlamında bir kelimedir.


32. Soru

Mübhem tefsir ilminde ne anlama gelir?

Cevap

İsimleri doğrudan zikredilmeyip ism-i mevsul, zamir, künye, lakap ve sıfatla kapalı bir şekilde ifade edilen lafız demektir.


33. Soru

Kur’ân’da müphemlik sebepleri nelerdir?

Cevap

• Müphem kelimenin anlamının Kur’ân’ın başka bir yerinde geçmesi. • Müphem lafzın meşhur olmasından dolayı kolayca tespit edilebilmesi. • Kişiyi rencide etmemek için adının açıklanmaması. • İsim belirtilmesinde önemli bir faydanın olmaması. • Mesajın gizli şahsa veya şeye özel olmayıp umûm ifade ettiğini gösterme. • Güzel bir sıfatını zikrederek şahsı yüceltmek. • Çirkin bir sıfatını zikretmek suretiyle şahsı aşağılamak


34. Soru

Terim olarak mücmel, ne demektir?

Cevap

Detaya girilmeden anahatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızdır.


35. Soru

Mücmellik, genellikle hangi konularda meydana gelir?

Cevap

Genellikle ahiret, cennet, cehennem, Allah’ın zâtı gibi metafizik/ğayb ve ibadetle ilgili konularda meydana gelmektedir.


36. Soru

Kur’ân’ın mücmeli açıklaması kaç şekilde olur?

Cevap

• Mücmel lafızın geçmesinden hemen sonra açıklanmasıdır.Göğe ve târıka andolsun! Târıkın ne olduğunu sen nereden bileceksin! O, karanlığı delen yıldızdır (Târık (86), 1- 3) âyetlerinin birincisinde târık kelimesinin anlamı anlaşılmamaktadır; ikinci âyet de zaten bunu sormakta, üçüncü âyet ise târıkın karanlığı delen bir yıldız olduğunu açıklamaktadır. • Bir âyetteki mücmel lafzın, başka bir âyette açıklanmasıdır./ O, din gününün sahibidir (Fatiha (1), 3) âyetinde din gününün ne olduğu mücmeldir. İnfitar suresinde yer alan/ Sen din gününün ne olduğunu nereden bileceksin? Evet sen nereden bileceksin din gününün ne olduğunu? O, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür; o gün emir/güç-kudret Allah’ındır (İnfitar (82), 17-19) âyetleri, önce soru sormakta; sonra da din gününü kimsenin kimseye fayda vermeyeceği, sadece Allah’ın sözünün geçeceği gün olarak açıklamaktadır.


37. Soru

Arap dilinde iki veya daha fazla lafız arasında hangi tür ilişki söz konusudur?

Cevap

• Lafızlarının farklı, anlamlarının farklı olması. • Lafızlarının farklı, anlamlarının aynı veya yakın olması. • Lafızlarının aynı, anlamlarının farklı olması.


38. Soru

Mütebâyin lafızlar (Ayrı Anlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere mütebâyin (ayrı anlamlı lafızlar); bu olguya da tebâyün (ayrı anlamlılık) denir. Meselâ ? ?? ?? ???) çıktı) ve ? ?? ? ?? (anladı) kelimeleri, hem lafız, hem de anlam olarak birbirinden farklıdır.


39. Soru

Müterâdif lafızlar (Eşanlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları farklı, anlamları ise aynı olan kelimelere müterâdif (eşanlamlı); bu olguya da terâdüf (eşanlamlılık) denmektedir.


40. Soru

Mütekârib nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları farklı, fakat anlamları yakın olan kelimelere mütekârib (yakınanlamlı) kelimeler; bu olguya da tekârüb denir.


41. Soru

Mütekârib iki kelimenin anlam boyutları nelerdir?

Cevap

• Her iki kelimenin ortak olduğu anlam. • Her iki kelimenin ortak olan manası dışındaki ince anlamı.


42. Soru

Arap dilinde Müşterek ne demektir?

Cevap

Arap dilinde birçok farklı anlama delalet eden lafza müşterek (çokanlamlı kelimeler), bu olguya da iştirâk (çokanlamlılık) denmektedir. Meselâ ? ?? ??? kelimesi, göz, pınar, casus gibi birçok anlama gelmektedir


43. Soru

Müşterek konusuyla ilgili tefsîr alanında gelişen müstakil Kur’ân ilmi hangisidir?

Cevap

el-Vücûh ve’n-Nezâir’dir.


44. Soru

Arap dilinde Mütezâd lafızlar (zıt anlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde zıt iki anlama sahip olan kelimeye mütezâd veya zıdd lafız; ilgili olguya da tezâd denmektedir. Zıdd’ın çoğulu ise ezdâddır.


45. Soru

Kur’ân’da zıt anlamlı kelimelere örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Geçip giden geceye, soluk almaya başlayan/yüzünü gösteren sabaha andolsun! (Tekvîr (81), 17-18) âyetlerindeki as’ase kelimesi, gelmek ve gitmek şeklinde iki zıt anlama sahiptir. Müfessirler, ilgili kelimenin burada, peşine gelen âyetin sabahın soluk alması, yüzünü göstermesi, gelmesi şeklindeki manasından hareketle gecenin gitmesi anlamına geldiğini belirtmişlerdir. Çünkü gece gelince sabahın gelmesi uygun olmayıp, gece gidince, sabahın gelmesi uygundur.


46. Soru

Emsâlü’l-Kur’ân nedir?

Cevap

Emsâl, sözlükte benzer, benzeyen, sıfat, söz, ibret, kıssa gibi anlamlara gelen mesel kelimesinin çoğuludur. Arap dili ve edebiyatında mesel, atalardan gelen ve onların yüzyıllar içindeki deneyim ve gözlemlerine dayalı düşüncelerini değişmez kalıp ve klişeleşmiş özlü sözlerle öğüt ve hüküm içerecek biçimde yansıtan, lafzı ve anlamı beğenilerek nesilden nesile aktarılan, çoğunlukla asli durumuna benzeyen halleri açıklamak ve örneklemek amacıyla kullanılan anonim özdeyiştir.


47. Soru

Arap edebiyatında meseller, yapılarına göre kaç kısma ayrılmaktadır?

Cevap

• Sâir mesel. • Kıyâsî mesel. • Hurafî mesel.


48. Soru

Kur’ân’daki temsîlî anlatımla hangi gayeler hedeflenmiştir?

Cevap

• Bilgi vermek, öğretmek. • İkna etmek. • Özendirme ve caydırmak. • Övmek veya yermek; yüceltmek veya aşağılamak. • İbret ve ders almak. • Örnek vermek. • Edeb ve hayâyı korumak.


49. Soru

Aksâmü’l-Kur’ân ne demektir?

Cevap

Kasem sözlükte, yemin, ahid, akt gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu, aksâmdır. İslâm öncesi Arap toplumunda sözü pekiştirmek için kullanılan tekid üsluplarından biri olarak kasem, tanrılara, putlara, şerefe, atalara ve çeşitli saygın unsurlara yapılırdı ve son derece yaygındı. Herhangi bir konuda kararlılığı göstermek; yapacağı veya yapmayacağı şeyi kesin olarak icra edeceğini taahhüd altına almak için yemine başvurulurdu.


50. Soru

Âlimlere göre Allah’ın yemin etmesini sebepleri nelerdir?

Cevap

• Muhatabın bildiği ve uyguladığı üslupla onlara hitap etmesi. • Sözünden dönmeyen bir varlık olması sebebiyle sözünün doğruluğunu ortaya koymak değil, doğruluğunu muhatapların üslubuyle pekiştirmesi içindir.


1. Soru

Elfâzu’lKur’ân nedir?

Cevap

Her biri kendi içinde müstakil bir çeşit olan ve belli prensip ve kurallara sahip lafız türlerini karşılayan bir kavramdır.

2. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak garîb ne demektir?

Cevap

Kur’ân lafızlarının yaşadığı toplumda az kullanıldığı veya yabancı kaynaklı olduğu için anlaşılması zor olan kapalı lafızlardır.

3. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak mübhem ne demektir?

Cevap

Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibareleri

4. Soru

Bir Kur’ân ilmi olarak ne demektir?

Cevap

Kur’ân’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılamayan lafızları.

5. Soru

Terim olarak hakîkat ne demektir?

Cevap

Bir kelimenin dilde konulduğu ilk ve temel anlamında kullanılmasıdır.

6. Soru

Terim olarak Mecâz ne demektir?

Cevap

Kelimenin, hakîkî anlamıyla arasındaki bir ilgiden ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel olan bir karîneden dolayı hakîkat anlamı dışında başka bir manada kullanılmasıdır.

7. Soru

Bir kelimenin mecâz olarak kullanılması için, kaç şar vardır?

Cevap

• Mecâzî anlamı hakîkî anlama bağlayan bir bağın bulunmasıdır ki buna alaka denir. • Hakîkî anlamın kastedilmediğine dair bir ipucunun bulunmasıdır ki buna da karîne denir. Karîne de ya karîne-i lafziyye ya da karîne-i haliyye olur.

8. Soru

Luğavî hakîkat ve luğavî mecâz nedir?

Cevap

Lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasıdır. Luğavî mecâz ; bu ise lafzın umûmî dilde konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.

9. Soru

Şerî/dînî hakîkat ve şerî/dînî mecâz nedir?

Cevap

Kelimenin din dilindeki terim anlamıyla kullanılmasıdır. Şerî/dînî mecâz ; şerî hakîkî anlamın dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır.

10. Soru

Umûmî örfî hakîkat ve umûmî örfî mecâz nedir?

Cevap

Kelimenin luğavî hakîkatın dışında umûm olarak insanların dilinde kazandığı anlamda kullanılmasıdır. Umûmî örfî mecâz ; umûmî örfî hakîkatın dışındaki bir anlamda kullanılmasıdır.

11. Soru

Husûsî örfî hakîkat nedir?

Cevap

Kelimenin özel bir bilim ve sanat dalında kazanmış olduğu terim anlamında kullanımıdır.

12. Soru

Aklî mecâz nedir?

Cevap

Hakîkî failine isnâdına mani bir karînenin bulunması şartıyla, bir alakadan dolayı bir eylemin gerçek failinden başkasına isnâd edilmesidir.

13. Soru

Luğavî mecâz nedir?

Cevap

Bir alaka vasıtasıyla ve hakîkî anlama engel bir karînenin bulunmasıyla lafzın konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.

14. Soru

Terim olarak isti’âre ne demektir?

Cevap

Benzerlik alakasından ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel bir karîneden dolayı, kelimenin hakîkî anlamının dışında kullanılmasıdır.

15. Soru

İsti’ârenin unsurları nelerdir?

Cevap

• Müste’âr: isti’âre lafzı (müste’ârun minhten müste’ârun lehe nakledilen lafız). • Müste’ârun leh: kendisi için isti’âre yapılan unsur. • Müste’ârun minh: kendisinden isti’âre yapılan unsur. • Hakîkî anlamı kullanmaya engel karîne. • Benzetme yönü (alaka).

16. Soru

İsti’âre-i müfrede nedir? Kaça ayrılır?

Cevap

Lafız düzeyinde yapılan isti’âredir. İkiye ayrılır: 1. İsti’âre-i müfrede, 2. İsti’âre-i mürekkebe

17. Soru

Mecâz-ı mürsel, nedir?

Cevap

Alakası benzerliğin dışında bir şey olan ve bir karîneden dolayı hakîkî mananın dışında bir manada kullanılan luğavî mecâz çişididir.

18. Soru

Terim olarak, Teşbîh ne demektir?

Cevap

Belli bir maksat için aralarındaki ortak bir nitelikten dolayı bir şeyi başka bir şeye benzetmeye verilen isimdir.

19. Soru

Teşbîhin unsurları nelerdir?

Cevap

• Müşebbeh (benzeyen). • Müşebbehün bih (benzetilen). • Vech-i şebeh (benzeme yönü). • Teşbîh edatı.

20. Soru

Kinâye, terim olarak nedir?

Cevap

Bir sözü, hakîkî manası da kastedilebilecek şekilde, hakîkî anlamın dışında bir anlamda kullanmaya verilen isimdir.

21. Soru

İsti’âre’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Gök ve yer onlar için ağlamadı Duhan (44), 29) Âyette sema ve arz insandan isti’âre yapılmıştır. Sema ve arz, müste’ârun leh; insan, müste’ârun minh; ağlamak ise müste’ârdır. Ağlamanın, sema ve arzın değil de insanın bir özelliği olması ise karînedir. Bu yüzden sema ve arz, isti’âre yoluyla insandan ağlama özelliğini almıştır.

22. Soru

İsti’âre-i tebeiyye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ Onu/Meryem’i güzel bir bitki gibi yetiştirdi (Âl-i İmran (3), 37) âyeti, Hz. Meryem’le ilgilidir. Bitkinin yavaş yavaş gelişimi dikkate alınarak bitki isti’âre yoluyla kullanılmıştır. Cümlede nebat kelimesi, türeyen bir kelime olduğu için bu isti’âre, isti’âre-i tebeiyyedir.

23. Soru

Mecâz-ı Mürsel için örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyle söylüyorlar (Âl-i İmran (3), 167) âyetindeki efvah (ağızlar) kelimesinde mecâz-ı mürsel vardır. Burada küll ağız; cüz ise dildir. Ağız zikredilmiş, dil kastedilmiştir. Alaka, külliyettir. Karîne ise ağzın söz söyleyememesidir.

24. Soru

Teşbîh-i mürsel ve Teşbîh-i mücmel için örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

/ O, taş gibidir (Bakara (2), 74) âyetinde müşebbeh, hiye; müşebbehün bih, taş; teşbîh edatı kâftır. Vech-i şebeh hazfedilmiştir. Bu teşbîh, teşbîh edatı zikredildiği için mürsel; vech-i şebeh hazfedildiği için mücmeldir.

25. Soru

Kinâye’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır, dediler (Maide (5), 64) âyetindeki ?????? ????? ?? ifadesi, cimrilikten kinâye olarak kullanılmıştır

26. Soru

Hâss terim olarak ne anlama gelir?

Cevap

İlk vaz’da (icatta) tek bir manaya veya sınırlı sayıdaki fertlere delalet eden lafız şeklinde tanımlanmaktadır.

27. Soru

Âmm terim olarak ne anlama gelir?

Cevap

Bir kullanımda sözlük anlamına uygun olarak bütün fertleri istisnasız bir şekilde kapsayan lafız demektir.

28. Soru

Kur’ân’daki umûm ifade eden lafızların önemlileri hangileridir?

Cevap

• ? (hepsi, her) ve ? ????? (bütün) kelimeleri. ? ?? ??? ?? ? ?? ??? ?? ????? ???? ?? ???? ?? ?? ??? ??? ???? ? ?? ?? ? ??? ??Hicr (?) 15), 30) âyetindeki küll ve cemî kelimeleri gibi. Âyet, meleklerin tümü, eksiksiz bir şekilde secde ettiler anlamına gelmektedir. ,kelimeleri ???? ????? ??? ??? ? :mevsuller i-İsm• umûm anlamlara sahiptirler ve bunlar, birlikte geldikleri lafızlara umum anlamı verirler. Meselâ ??? ?? ? ???? ? ?? ? ?? ??? ???? ?? ?? ?? ??? ? ??? ?? ?? ? ? ?? ?? ?? ? ?? ? ?? ?? ? /Allah’tan korkan bütün şahıslar için, Rabbleri katında cennetler vardır (Âl-i İmran (3), 15) âyetinde ittika kelimesinin başına gelen ellezîne bütün korkanlar şeklinde umûm ifade etmektedir. • Başında lam-ı tarif (??) bulunan kelimeler. ? ???? ?? ?? ???? ?? ?? ? ? ????? ??? ?? ??? ?? müminler Tüm/ ? ? kurtuluşa ermiştir (Müminun (23), 1) âyeti gibi. • Cins isimler. İnsan ve hayvan gibi bir cinsi ifade eden kelimeler de umûm ifade eder. ?? ???? ?? ???? ? ??? ? ?? ??? ? ?? ??? ? .isimleri Şart• onun yaparsa kötülük bir Kim / ?? ??? ??? ??? ? cezasını görür (Nisa (4), 123) âyetindeki men gibi. • Olumsuz cümlede geçen nekra (belirsiz) ?? ?? ?? ?? ? ?? ?? ? ? ??? ?? ???? ? .kelimeler ?? ??? ?? ??? ?? ? ?? ?/ Bu kitap, kendisinde hiçbir şüphe olmayan bir kitaptır (Bakara (2), 2) âyetindeki reyb/şüphe kelimesi gibi.

29. Soru

Muhassıs nedir?

Cevap

Âmm lafız, kendisini tahsîs edecek kesin delil var ise, bu durumda kapsamı daralır. Buna âmmın tahsîsi; tahsîs edici delile de muhassıs denir.

30. Soru

Garîbu’l-Kur’ân terim olarak ne demektir?

Cevap

Az kullanılması, farklı lehçe ve dillerden alınması sebebiyle manası sözlüklere veya uzmanlarına başvurulmadan anlaşılmayan kapalı lafız şeklinde tanımlanmaktadır

31. Soru

Kur’ân’da yer alan garîb kelimeler ve anlamlarıyla ilgili örneklerden biri hangisidir?

Cevap

Lehçe farklılığına dayanan örnekler: ???? ?? ?? ?? ? ??? kelimesi, Kinâne lehçesinde ??? ?? ???; cahiller ?? kelimesi, Hüzeyl lehçesinde azab; ??? ??? ?? kelimesi Cürhüm lehçesinde yağmur; ? ? ?? ??? kelimesi, Ğassân lehçesinde şiddetli; ??? ?? ?? kelimesi Temîm lehçesinde haset anlamına gelmektedir. Diğer dillerden alınan kelimelerden örnekler: ?? ?? ? ???? , Farsça’dan ? alınmış, ibrikler; ? ??? ?? ?? , Habeşçe’den alınmış şeytan ve sihirbaz; ?? ?? ? ??? ?? ?? , Rumca’dan alınmış bostan ve bahçe anlamında bir kelimedir.

32. Soru

Mübhem tefsir ilminde ne anlama gelir?

Cevap

İsimleri doğrudan zikredilmeyip ism-i mevsul, zamir, künye, lakap ve sıfatla kapalı bir şekilde ifade edilen lafız demektir.

33. Soru

Kur’ân’da müphemlik sebepleri nelerdir?

Cevap

• Müphem kelimenin anlamının Kur’ân’ın başka bir yerinde geçmesi. • Müphem lafzın meşhur olmasından dolayı kolayca tespit edilebilmesi. • Kişiyi rencide etmemek için adının açıklanmaması. • İsim belirtilmesinde önemli bir faydanın olmaması. • Mesajın gizli şahsa veya şeye özel olmayıp umûm ifade ettiğini gösterme. • Güzel bir sıfatını zikrederek şahsı yüceltmek. • Çirkin bir sıfatını zikretmek suretiyle şahsı aşağılamak

34. Soru

Terim olarak mücmel, ne demektir?

Cevap

Detaya girilmeden anahatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızdır.

35. Soru

Mücmellik, genellikle hangi konularda meydana gelir?

Cevap

Genellikle ahiret, cennet, cehennem, Allah’ın zâtı gibi metafizik/ğayb ve ibadetle ilgili konularda meydana gelmektedir.

36. Soru

Kur’ân’ın mücmeli açıklaması kaç şekilde olur?

Cevap

• Mücmel lafızın geçmesinden hemen sonra açıklanmasıdır.Göğe ve târıka andolsun! Târıkın ne olduğunu sen nereden bileceksin! O, karanlığı delen yıldızdır (Târık (86), 1- 3) âyetlerinin birincisinde târık kelimesinin anlamı anlaşılmamaktadır; ikinci âyet de zaten bunu sormakta, üçüncü âyet ise târıkın karanlığı delen bir yıldız olduğunu açıklamaktadır. • Bir âyetteki mücmel lafzın, başka bir âyette açıklanmasıdır./ O, din gününün sahibidir (Fatiha (1), 3) âyetinde din gününün ne olduğu mücmeldir. İnfitar suresinde yer alan/ Sen din gününün ne olduğunu nereden bileceksin? Evet sen nereden bileceksin din gününün ne olduğunu? O, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür; o gün emir/güç-kudret Allah’ındır (İnfitar (82), 17-19) âyetleri, önce soru sormakta; sonra da din gününü kimsenin kimseye fayda vermeyeceği, sadece Allah’ın sözünün geçeceği gün olarak açıklamaktadır.

37. Soru

Arap dilinde iki veya daha fazla lafız arasında hangi tür ilişki söz konusudur?

Cevap

• Lafızlarının farklı, anlamlarının farklı olması. • Lafızlarının farklı, anlamlarının aynı veya yakın olması. • Lafızlarının aynı, anlamlarının farklı olması.

38. Soru

Mütebâyin lafızlar (Ayrı Anlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere mütebâyin (ayrı anlamlı lafızlar); bu olguya da tebâyün (ayrı anlamlılık) denir. Meselâ ? ?? ?? ???) çıktı) ve ? ?? ? ?? (anladı) kelimeleri, hem lafız, hem de anlam olarak birbirinden farklıdır.

39. Soru

Müterâdif lafızlar (Eşanlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları farklı, anlamları ise aynı olan kelimelere müterâdif (eşanlamlı); bu olguya da terâdüf (eşanlamlılık) denmektedir.

40. Soru

Mütekârib nedir?

Cevap

Arap dilinde lafızları farklı, fakat anlamları yakın olan kelimelere mütekârib (yakınanlamlı) kelimeler; bu olguya da tekârüb denir.

41. Soru

Mütekârib iki kelimenin anlam boyutları nelerdir?

Cevap

• Her iki kelimenin ortak olduğu anlam. • Her iki kelimenin ortak olan manası dışındaki ince anlamı.

42. Soru

Arap dilinde Müşterek ne demektir?

Cevap

Arap dilinde birçok farklı anlama delalet eden lafza müşterek (çokanlamlı kelimeler), bu olguya da iştirâk (çokanlamlılık) denmektedir. Meselâ ? ?? ??? kelimesi, göz, pınar, casus gibi birçok anlama gelmektedir

43. Soru

Müşterek konusuyla ilgili tefsîr alanında gelişen müstakil Kur’ân ilmi hangisidir?

Cevap

el-Vücûh ve’n-Nezâir’dir.

44. Soru

Arap dilinde Mütezâd lafızlar (zıt anlamlılık) nedir?

Cevap

Arap dilinde zıt iki anlama sahip olan kelimeye mütezâd veya zıdd lafız; ilgili olguya da tezâd denmektedir. Zıdd’ın çoğulu ise ezdâddır.

45. Soru

Kur’ân’da zıt anlamlı kelimelere örnek ayetlerden biri hangisidir?

Cevap

Geçip giden geceye, soluk almaya başlayan/yüzünü gösteren sabaha andolsun! (Tekvîr (81), 17-18) âyetlerindeki as’ase kelimesi, gelmek ve gitmek şeklinde iki zıt anlama sahiptir. Müfessirler, ilgili kelimenin burada, peşine gelen âyetin sabahın soluk alması, yüzünü göstermesi, gelmesi şeklindeki manasından hareketle gecenin gitmesi anlamına geldiğini belirtmişlerdir. Çünkü gece gelince sabahın gelmesi uygun olmayıp, gece gidince, sabahın gelmesi uygundur.

46. Soru

Emsâlü’l-Kur’ân nedir?

Cevap

Emsâl, sözlükte benzer, benzeyen, sıfat, söz, ibret, kıssa gibi anlamlara gelen mesel kelimesinin çoğuludur. Arap dili ve edebiyatında mesel, atalardan gelen ve onların yüzyıllar içindeki deneyim ve gözlemlerine dayalı düşüncelerini değişmez kalıp ve klişeleşmiş özlü sözlerle öğüt ve hüküm içerecek biçimde yansıtan, lafzı ve anlamı beğenilerek nesilden nesile aktarılan, çoğunlukla asli durumuna benzeyen halleri açıklamak ve örneklemek amacıyla kullanılan anonim özdeyiştir.

47. Soru

Arap edebiyatında meseller, yapılarına göre kaç kısma ayrılmaktadır?

Cevap

• Sâir mesel. • Kıyâsî mesel. • Hurafî mesel.

48. Soru

Kur’ân’daki temsîlî anlatımla hangi gayeler hedeflenmiştir?

Cevap

• Bilgi vermek, öğretmek. • İkna etmek. • Özendirme ve caydırmak. • Övmek veya yermek; yüceltmek veya aşağılamak. • İbret ve ders almak. • Örnek vermek. • Edeb ve hayâyı korumak.

49. Soru

Aksâmü’l-Kur’ân ne demektir?

Cevap

Kasem sözlükte, yemin, ahid, akt gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu, aksâmdır. İslâm öncesi Arap toplumunda sözü pekiştirmek için kullanılan tekid üsluplarından biri olarak kasem, tanrılara, putlara, şerefe, atalara ve çeşitli saygın unsurlara yapılırdı ve son derece yaygındı. Herhangi bir konuda kararlılığı göstermek; yapacağı veya yapmayacağı şeyi kesin olarak icra edeceğini taahhüd altına almak için yemine başvurulurdu.

50. Soru

Âlimlere göre Allah’ın yemin etmesini sebepleri nelerdir?

Cevap

• Muhatabın bildiği ve uyguladığı üslupla onlara hitap etmesi. • Sözünden dönmeyen bir varlık olması sebebiyle sözünün doğruluğunu ortaya koymak değil, doğruluğunu muhatapların üslubuyle pekiştirmesi içindir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.