Açıköğretim Ders Notları

Kentleşme ve Konut Politikaları Dersi 5. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Kentleşme ve Konut Politikaları Dersi 5. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Türkiye’De Büyükşehir Yönetimi

Türkiye’de Büyükşehir Yönetimi

Osmanlı imparatorluğu zamanında İstanbul’da 1855 yılında kurulan ilk belediye örgütünden sonra Galata ve Beyoğlu semtlerinde yaşayanlara kamu hizmeti götürmek amacı ile bir tür ilçe belediyesi kurulmuştur.

Metropolitan alan yönetimine örnek sayılabilecek bu ilk uygulamada, 1869 yılında çıkartılan “Dersaadet İdare-i Belediye Nizamnamesi” ile İstanbul iki kademeli yapıya sahip bir yönetim şeklinde örgütlenmiş ve 1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun çıkartılmasına kadar devam etmiştir.

Kalkınma Planlarında Büyükşehirle İlgili Görüşler

Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, metropolitan alanların planlamasından sorumlu örgüt hakkında hiçbir görüş mevcut değildir.

Metropolitan alan planlamasıyla ilgili olduğu kabul edilen bölgesel planlama projesi, Doğu Marmara Bölgesiyle ilgilidir.

Doğu Marmara Bölgesi Projesi, İstanbul büyükşehir bölgesinin (metropolitan alanının) ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm yolu bulmak, yeni gelişme merkezleri belirleyerek aşırı kentleşme ve merkezleşmenin yükünü azaltmak amacını taşır.

Birinci beş yıllık kalkınma planında metropolitan alan olarak;

  • Doğu Marmara Bölge Projesi (İstanbul ve çevresi)
  • Orta Anadolu Bölge Projesi-1964 (Ankara ve çevresi)
  • Ege Bölgesi Kalkınma projesi-1967 (İzmir ve çevresi) ele alınmıştır.

İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , “Bölgesel gelişme, Kentleşme ve Yerleşme” bölümünde yer alan görüş ve öneriler şunlardır;

  • Kentleşme desteklenecek ve gelişme aracı olarak yararlanılacaktır.
  • Büyük kentlerin büyümesi önlenmeye çalışılmayacak, gelişmeleri desteklenecektir.
  • Sorumluluk ve örgütlenme yönünden farklı büyüklükteki kentler arasındaki ayrılıklar düşünülmemiştir.

1968-1972 yılları arasındaki bütün yıllık programlarda “Bölgesel gelişme, Kentleşme ve Şehirleşme” ile ilgili bölüm bulunmaktadır. Ancak 1969 yılı programı metropolitan alanın düzenlenmesi ile ilgili somut görüş ve öneriler getirmiştir.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında , “Fonksiyonel ve Kademeli Kentleşme” ilkesi benimsenmiştir. Metropolitan alanlarla ilgili görüş ve öneriler şunlardır;

  • Büyük kent alanlarına ve 100.000 ve 500.000 nüfus grubundaki kentlere yapılacak yatırımlar, demet projeler halinde hazırlanacaktır.
  • Büyükşehir alanları için metropolitan planlama teknikleri kullanılırken, daha küçük kentlerde imar planları uygulanacaktır.
  • Büyükşehir alanlarında mevcut mahalli yönetim sistemini yeniden düzenleyen mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.

Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alan olabilecek 500.000 den çok nüfuslu kentler grubunun en yüksek gelişme gösteren kentler olduğu belirtilmektedir.

Planda belirtilen görüşlerde 1930’ların belediye modelinin fonksiyonlarını göremez durumda olduğu ve metropolitanlara has bir yönetim şekline ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarda yerleşme düzeni ile şu görüşler yer almaktadır; “Kentleşmenin mekânda dengeli dağılımını sağlamak için; büyükşehirlerde alınacak caydırıcı önemler yoluyla ekonomik potansiyele sahip nüfusu 50.000-500.000 arasında olan kentlerin ekonomik faaliyetler açısından canlandırılmaları sağlanacaktır”

Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarla ilgili olarak şu görüşler yer almaktadır; “Metropolleşen alanlarda nüfusun artmasına bağlı olarak gelişen, ekonomik ve sosyal alanlarda sorunların hafifletilmesine çalışılacaktır.”

“Yerleşmenin kademelenmesini sağlamak için merkezi nitelikteki kırsal yerleşim birimlerini belirleyip gelişmeleri desteklenecektir.”

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarda yerleşme düzeni ile şu görüşler yer verilmiştir;

  • Metropollerin ve çevre illerin sorunlarını çözmek ve sosyo-ekonomik orta vadeli gelişme desenini belirlemek için gerektiğinde bölgesel gelişme planları yapılacaktır.
  • Buna bağlı olarak mevcut yönetim sistemi kamu yönetiminde yeni düzenlemelere gidilecek, yerel yönetimlerin verimliliğinin artması sağlanacaktır.
  • İstanbul’un mekânsal büyüklüğünden dolayı kent içi güvenliğin yeniden yapılanması sağlanacaktır.
  • Metropollerde hizmetlerin finansmanında mahalli kaynakların payı artırılacaktır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , merkezi ve mahalli idareler arasında görev, yetki, sorumluluk ve kaynak paylaşımının yeniden düzenlenmesi, mahalli idarelerin düzenli gelir kaynaklarına sahip olması, Belediye ve Büyükşehir Belediyesi modelinin yeniden düzenlemesi gibi özet bilgilere yer verilmiştir.

Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planlarındaki “Kentiçi Ulaşım” başlığı altındaki maddesinde:

  • “Hızlı ve plansız kentleşme, büyük kentlerde yaşanan yüksek nüfus artışı ve motorlu taşıt sahipliğindeki artış; kent içi ulaşımda yaşanan fazla yakıt tüketimi, çevre kirlenmesi, kazalar ve trafik tıkanıklığı problemlerinin artarak devam etmesine sebep olmaktadır.

Kültürün Korunması, Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun Güçlendirilmesi başlığı altında:

  • Yoğun göçün kentlerdeki sosyal katılımı olumsuz etkilendiğinden özetle şu şekilde bahsedilmektir. Kültürümüzün taşıyıcısı olan dilimiz yabancı dillerden olumsuz etkilenebilmesi nedeniyle temel ve ayırt edici özelliklerini kaybetme tehlikesi altındadır.

Yoğun göç ve çarpık kentleşmenin oluşturduğu uyum sorunları terör ve asayiş başta olmak üzere toplumsal bütünlüğü ve uyumu zedeleyici ortamlar hazırladığını vurgulamaktadır.

Kültürün Korunması ve Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun Güçlendirilmesi başlığı altında:

  • Yoğun göç ve çarpık kentleşme neticesinde ortaya çıkan sosyo-kültürel uyum sorunlarını azaltıcı önlemler alınacağı belirtilmektedir.

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planlarında ise;

  • Yerel düzeyde ise kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, mahalli hizmetlerin sunumunda daha etkili bir koordinasyon sağlanması ve ölçek ekonomisinden faydalanılması amacıyla nüfusu 750 binin üzerinde bulunan iller, il sınırları esas alınarak büyükşehir belediyesine dönüştürülmektedir. Bu düzenlemeyle büyükşehir belediye sayısının 30’a ulaşması, Türkiye yüzölçümünün yüzde 51’inin, nüfusun ise yüzde 77’sinin büyükşehir belediyesi kapsamına girmesi hedeflenmektedir.
  • Şehir ve mekân kalitesinin birincil sorumluları olan mahalli idarelerin yönetişim ilkesi etrafında yeniden yapılandırılması, mali ve kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi ve yerindelik ilkesi gereğince geliştirilmesi önemini korumaktadır. Bu kapsamda, sayısı 16’dan 30’a çıkan ve kırsal alanlar da dâhil bütün il sınırlarını kapsayacak şekilde hizmet sunma yükümlülüğü verilen büyük şehirlerin planlama, örgütlenme ve hizmet sunum modelinin geliştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
  • Bu Plan döneminde Kentsel Gelişme Stratejisi yürürlüğe konulmuş ve önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan mevzuat düzenlemesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üst ölçekli mekânsal strateji planlarının yapımıyla görevlendirilmiş; her tür ve ölçekteki fiziki planların hazırlanması ve uygulanmasına yönelik temel ilke, strateji ve standartları belirlemek ve bunların uygulanmasını sağlamakla yetkilendirilmiştir. Aynı düzenlemeyle büyükşehir belediyelerine il düzeyinde çevre düzeni planlarını hazırlama görevi verilmiştir.
  • 2012 ve 2013 yıllarında yapılan düzenlemelerle büyükşehir belediye sayısı 30’a yükselmekte, büyükşehir belediye sınırları il mülki sınırları ile bütünleştirilmekte, büyükşehirlerdeki il özel idareleri ile büyükşehir sınırları içerisindeki belde belediyeleri ve köyler kaldırılmaktadır.

Günümüzde Büyükşehrin Yönetim Yapısı

Ülkemizde kentlerin giderek fiziki açıdan genişlemeleri ve nüfuslarının yoğunlaşması buralar için yeni yönetim yapılarının oluşturulmasına sebep olmuştur.

Bu yönetim yapısının kurulması konusundaki düzenleme 1982 Anayasasının 127. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki ifadeye göre; “Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.” şeklindedir.

1982 anayasasında yer alan kanun hükmünde kararname 1984 yılında 3030 sayılı kanun ile değiştirilmiş, 2004 yılında da 5216 sayılı büyükşehir belediyesi kanunu tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanuna göre Büyükşehir Belediyelerinin Organları şunlardır;

Büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediyesinin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilen üyelerden oluşur.

Büyükşehir belediye başkanı büyükşehir belediye meclisinin başkanı olup, büyükşehir içindeki diğer belediyelerin başkanları, büyükşehir belediye meclisinin doğal üyesidir.

Büyükşehir belediye meclisi, her ayın ikinci haftası önceden meclis tarafından belirlenen günde mutat toplantı yerinde toplanır.

Büyükşehir belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir ancak belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.

Büyükşehir belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir ve en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir.

Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargı mercilerine başvurabilir

Büyükşehir belediye meclisinin her dönem başı toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az beş, en çok dokuz kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir.

İhtisas komisyonları, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin büyükşehir belediye meclisindeki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur.

İhtisas komisyonlarınca hazırlanan raporlar alenîdir, çeşitli yollarla halka duyurulur ve isteyenlere büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenecek maliyet bedeli karşılığında verilir.

Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin her yılın ilk olağan toplantısında kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur.

Büyükşehir belediye başkanı, büyükşehir belediye idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir ve büyükşehir belediyesi sınırları içindeki seçmenler tarafından doğrudan 5 yıl için seçilir.

Büyükşehir belediye başkanının bazı görev ve yetkileri şunlardır:

  • Belediye teşkilâtını yönetmek, beldenin ve belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.
  • Belediyeyi stratejik plâna uygun olarak yönetmek,
  • Büyükşehir belediye meclisi ve encümenine başkanlık etmek,
  • Büyükşehir belediyesinin ve bağlı kuruluşları ile işletmelerinin etkin ve verimli yönetilmesini sağlamak,
  • Büyükşehir belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek, alacak ve gelirlerinin tahsilini sağlamak.
  • Yetkili organların kararını almak şartıyla, büyükşehir belediyesi adına sözleşme yapmak,
  • Mahkemelerde davacı veya davalı sıfatıyla ve resmî mercilerde büyükşehir belediyesini temsil etmek,
  • Belediye personelini atamak, belediye ve bağlı kuruluşlarını denetlemek,
  • Gerektiğinde bizzat nikâh kıymak,
  • Gerektiğinde görev ve yetkilerinden bir veya birkaçını ilçe veya ilk kademe belediye başkanına devretmek,
  • Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluşturmak.

Büyükşehir belediyesi teşkilâtı; genel sekreterlik, daire başkanlıkları ve müdürlüklerden oluşur.

Hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için, genel sekretere yardımcı olmak üzere, nüfusu üç milyonun üzerindeki büyükşehir belediyelerinde en fazla beş, diğerlerinde en fazla üç genel sekreter yardımcısı atanabilir.

Büyükşehir belediyesinin gelirleri şunlardır:

  • Genel bütçe vergi gelirlerinden Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek oranlar içinde ayrılarak iller Bankası tarafından gönderilecek pay.
  • Büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirlerinin %5’lik kısmı.
  • Eğlence vergisinin %50’si.
  • Büyükşehir belediyesine bırakılan sosyal ve kültürel tesisler, spor, eğlence ve dinlenme yerleri ile yeşil sahalar içinde tahsil edilecek her türlü belediye vergi, resim ve harçları.
  • İlgili kanunda belirtilen alanlar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilân ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretleri.
  • İlgili kanuna göre tespit edilen park yerlerinin işletilmesinden elde edilen gelirin %50’si.
  • Belediye Gelirleri Kanununda belirtilen oran ve esaslara göre alınacak yol, su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları.
  • Kira, faiz ve ceza gelirleri.
  • Kamu idare ve müesseselerinin yardımları.
  • Bağlı kuruluşların kesin hesaplarındaki gelirleri ile giderleri arasında oluşan fazlalık sonucu aktarılacak gelirler.
  • Büyükşehir belediyesi iktisadî teşebbüslerinin safi hasılatından büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenecek oranda alınan hisseler.
  • Büyükşehir belediyesinin taşınır ve taşınmaz mal gelirleri.
  • Yapılacak hizmetler karşılığı alınacak ücretler.
  • Şartlı ve şartsız bağışlar.
  • Diğer gelirler.

Büyükşehir belediyesinin giderleri de, kendisine kanunlarla verilen hizmet ve görevlerin gerektirdiği harcamalar; mallarının vergi resim, harç ve sigorta giderleridir.

Büyükşehir belediyesi bütçesi vali tarafından, ilçe belediyelerinin bütçeleri ise Büyükşehir belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra valinin onayına sunulur.

Son yapılan düzenlemelerle Büyükşehir belediye bütçesi kanunun 25. Maddesinde yapılan düzenlemeler genel olarak şu başlıklar altındadır;

  • Büyükşehir belediye bütçesi ile ilçe ve ilk kademe belediyelerinden gelen bütçeler büyükşehir belediye meclisine sunulur, aynen veya değiştirilerek kabul edilir.
  • Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediye bütçeleri, büyükşehir belediye meclisinde aynı toplantı döneminde tek bütçe hâlinde bastırılır.
  • Büyükşehir belediye meclisi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin bütçelerini kabul ederken;
    • Yönetmeliklere aykırı madde ve ibareleri çıkarmaya veya değiştirmeye,
    • Belediyenin tahsile yetkili olmadığı gelirleri çıkarmaya, kanunda öngörülen sınırlarına çekmeye,
    • Kesinleşmiş belediye borçları için bütçeye konulmamış ödeneği eklemeye,
    • Ortak yatırım programına alınan yatırımlar için gerekli ödeneği eklemeye, yetkilidir.
  • Büyükşehir belediye meclisince ilçe ve ilk kademe belediye bütçelerinde yapılan değişikliklere karşı on gün içinde Danıştay’a itiraz edilebilir. Danıştay, itirazı otuz gün içinde karara bağlar.
  • Bütçenin hazırlanması ve uygulanmasına ilişkin diğer hususlarda Belediye Kanunu hükümleri uygulanır.

Türkiye’de Büyükşehir Yönetimi

Osmanlı imparatorluğu zamanında İstanbul’da 1855 yılında kurulan ilk belediye örgütünden sonra Galata ve Beyoğlu semtlerinde yaşayanlara kamu hizmeti götürmek amacı ile bir tür ilçe belediyesi kurulmuştur.

Metropolitan alan yönetimine örnek sayılabilecek bu ilk uygulamada, 1869 yılında çıkartılan “Dersaadet İdare-i Belediye Nizamnamesi” ile İstanbul iki kademeli yapıya sahip bir yönetim şeklinde örgütlenmiş ve 1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun çıkartılmasına kadar devam etmiştir.

Kalkınma Planlarında Büyükşehirle İlgili Görüşler

Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, metropolitan alanların planlamasından sorumlu örgüt hakkında hiçbir görüş mevcut değildir.

Metropolitan alan planlamasıyla ilgili olduğu kabul edilen bölgesel planlama projesi, Doğu Marmara Bölgesiyle ilgilidir.

Doğu Marmara Bölgesi Projesi, İstanbul büyükşehir bölgesinin (metropolitan alanının) ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm yolu bulmak, yeni gelişme merkezleri belirleyerek aşırı kentleşme ve merkezleşmenin yükünü azaltmak amacını taşır.

Birinci beş yıllık kalkınma planında metropolitan alan olarak;

  • Doğu Marmara Bölge Projesi (İstanbul ve çevresi)
  • Orta Anadolu Bölge Projesi-1964 (Ankara ve çevresi)
  • Ege Bölgesi Kalkınma projesi-1967 (İzmir ve çevresi) ele alınmıştır.

İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , “Bölgesel gelişme, Kentleşme ve Yerleşme” bölümünde yer alan görüş ve öneriler şunlardır;

  • Kentleşme desteklenecek ve gelişme aracı olarak yararlanılacaktır.
  • Büyük kentlerin büyümesi önlenmeye çalışılmayacak, gelişmeleri desteklenecektir.
  • Sorumluluk ve örgütlenme yönünden farklı büyüklükteki kentler arasındaki ayrılıklar düşünülmemiştir.

1968-1972 yılları arasındaki bütün yıllık programlarda “Bölgesel gelişme, Kentleşme ve Şehirleşme” ile ilgili bölüm bulunmaktadır. Ancak 1969 yılı programı metropolitan alanın düzenlenmesi ile ilgili somut görüş ve öneriler getirmiştir.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında , “Fonksiyonel ve Kademeli Kentleşme” ilkesi benimsenmiştir. Metropolitan alanlarla ilgili görüş ve öneriler şunlardır;

  • Büyük kent alanlarına ve 100.000 ve 500.000 nüfus grubundaki kentlere yapılacak yatırımlar, demet projeler halinde hazırlanacaktır.
  • Büyükşehir alanları için metropolitan planlama teknikleri kullanılırken, daha küçük kentlerde imar planları uygulanacaktır.
  • Büyükşehir alanlarında mevcut mahalli yönetim sistemini yeniden düzenleyen mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.

Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alan olabilecek 500.000 den çok nüfuslu kentler grubunun en yüksek gelişme gösteren kentler olduğu belirtilmektedir.

Planda belirtilen görüşlerde 1930’ların belediye modelinin fonksiyonlarını göremez durumda olduğu ve metropolitanlara has bir yönetim şekline ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarda yerleşme düzeni ile şu görüşler yer almaktadır; “Kentleşmenin mekânda dengeli dağılımını sağlamak için; büyükşehirlerde alınacak caydırıcı önemler yoluyla ekonomik potansiyele sahip nüfusu 50.000-500.000 arasında olan kentlerin ekonomik faaliyetler açısından canlandırılmaları sağlanacaktır”

Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarla ilgili olarak şu görüşler yer almaktadır; “Metropolleşen alanlarda nüfusun artmasına bağlı olarak gelişen, ekonomik ve sosyal alanlarda sorunların hafifletilmesine çalışılacaktır.”

“Yerleşmenin kademelenmesini sağlamak için merkezi nitelikteki kırsal yerleşim birimlerini belirleyip gelişmeleri desteklenecektir.”

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , metropolitan alanlarda yerleşme düzeni ile şu görüşler yer verilmiştir;

  • Metropollerin ve çevre illerin sorunlarını çözmek ve sosyo-ekonomik orta vadeli gelişme desenini belirlemek için gerektiğinde bölgesel gelişme planları yapılacaktır.
  • Buna bağlı olarak mevcut yönetim sistemi kamu yönetiminde yeni düzenlemelere gidilecek, yerel yönetimlerin verimliliğinin artması sağlanacaktır.
  • İstanbul’un mekânsal büyüklüğünden dolayı kent içi güvenliğin yeniden yapılanması sağlanacaktır.
  • Metropollerde hizmetlerin finansmanında mahalli kaynakların payı artırılacaktır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında , merkezi ve mahalli idareler arasında görev, yetki, sorumluluk ve kaynak paylaşımının yeniden düzenlenmesi, mahalli idarelerin düzenli gelir kaynaklarına sahip olması, Belediye ve Büyükşehir Belediyesi modelinin yeniden düzenlemesi gibi özet bilgilere yer verilmiştir.

Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planlarındaki “Kentiçi Ulaşım” başlığı altındaki maddesinde:

  • “Hızlı ve plansız kentleşme, büyük kentlerde yaşanan yüksek nüfus artışı ve motorlu taşıt sahipliğindeki artış; kent içi ulaşımda yaşanan fazla yakıt tüketimi, çevre kirlenmesi, kazalar ve trafik tıkanıklığı problemlerinin artarak devam etmesine sebep olmaktadır.

Kültürün Korunması, Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun Güçlendirilmesi başlığı altında:

  • Yoğun göçün kentlerdeki sosyal katılımı olumsuz etkilendiğinden özetle şu şekilde bahsedilmektir. Kültürümüzün taşıyıcısı olan dilimiz yabancı dillerden olumsuz etkilenebilmesi nedeniyle temel ve ayırt edici özelliklerini kaybetme tehlikesi altındadır.

Yoğun göç ve çarpık kentleşmenin oluşturduğu uyum sorunları terör ve asayiş başta olmak üzere toplumsal bütünlüğü ve uyumu zedeleyici ortamlar hazırladığını vurgulamaktadır.

Kültürün Korunması ve Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun Güçlendirilmesi başlığı altında:

  • Yoğun göç ve çarpık kentleşme neticesinde ortaya çıkan sosyo-kültürel uyum sorunlarını azaltıcı önlemler alınacağı belirtilmektedir.

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planlarında ise;

  • Yerel düzeyde ise kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, mahalli hizmetlerin sunumunda daha etkili bir koordinasyon sağlanması ve ölçek ekonomisinden faydalanılması amacıyla nüfusu 750 binin üzerinde bulunan iller, il sınırları esas alınarak büyükşehir belediyesine dönüştürülmektedir. Bu düzenlemeyle büyükşehir belediye sayısının 30’a ulaşması, Türkiye yüzölçümünün yüzde 51’inin, nüfusun ise yüzde 77’sinin büyükşehir belediyesi kapsamına girmesi hedeflenmektedir.
  • Şehir ve mekân kalitesinin birincil sorumluları olan mahalli idarelerin yönetişim ilkesi etrafında yeniden yapılandırılması, mali ve kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi ve yerindelik ilkesi gereğince geliştirilmesi önemini korumaktadır. Bu kapsamda, sayısı 16’dan 30’a çıkan ve kırsal alanlar da dâhil bütün il sınırlarını kapsayacak şekilde hizmet sunma yükümlülüğü verilen büyük şehirlerin planlama, örgütlenme ve hizmet sunum modelinin geliştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
  • Bu Plan döneminde Kentsel Gelişme Stratejisi yürürlüğe konulmuş ve önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan mevzuat düzenlemesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üst ölçekli mekânsal strateji planlarının yapımıyla görevlendirilmiş; her tür ve ölçekteki fiziki planların hazırlanması ve uygulanmasına yönelik temel ilke, strateji ve standartları belirlemek ve bunların uygulanmasını sağlamakla yetkilendirilmiştir. Aynı düzenlemeyle büyükşehir belediyelerine il düzeyinde çevre düzeni planlarını hazırlama görevi verilmiştir.
  • 2012 ve 2013 yıllarında yapılan düzenlemelerle büyükşehir belediye sayısı 30’a yükselmekte, büyükşehir belediye sınırları il mülki sınırları ile bütünleştirilmekte, büyükşehirlerdeki il özel idareleri ile büyükşehir sınırları içerisindeki belde belediyeleri ve köyler kaldırılmaktadır.

Günümüzde Büyükşehrin Yönetim Yapısı

Ülkemizde kentlerin giderek fiziki açıdan genişlemeleri ve nüfuslarının yoğunlaşması buralar için yeni yönetim yapılarının oluşturulmasına sebep olmuştur.

Bu yönetim yapısının kurulması konusundaki düzenleme 1982 Anayasasının 127. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki ifadeye göre; “Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.” şeklindedir.

1982 anayasasında yer alan kanun hükmünde kararname 1984 yılında 3030 sayılı kanun ile değiştirilmiş, 2004 yılında da 5216 sayılı büyükşehir belediyesi kanunu tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanuna göre Büyükşehir Belediyelerinin Organları şunlardır;

Büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediyesinin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilen üyelerden oluşur.

Büyükşehir belediye başkanı büyükşehir belediye meclisinin başkanı olup, büyükşehir içindeki diğer belediyelerin başkanları, büyükşehir belediye meclisinin doğal üyesidir.

Büyükşehir belediye meclisi, her ayın ikinci haftası önceden meclis tarafından belirlenen günde mutat toplantı yerinde toplanır.

Büyükşehir belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir ancak belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.

Büyükşehir belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir ve en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir.

Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargı mercilerine başvurabilir

Büyükşehir belediye meclisinin her dönem başı toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az beş, en çok dokuz kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir.

İhtisas komisyonları, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin büyükşehir belediye meclisindeki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur.

İhtisas komisyonlarınca hazırlanan raporlar alenîdir, çeşitli yollarla halka duyurulur ve isteyenlere büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenecek maliyet bedeli karşılığında verilir.

Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin her yılın ilk olağan toplantısında kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur.

Büyükşehir belediye başkanı, büyükşehir belediye idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir ve büyükşehir belediyesi sınırları içindeki seçmenler tarafından doğrudan 5 yıl için seçilir.

Büyükşehir belediye başkanının bazı görev ve yetkileri şunlardır:

  • Belediye teşkilâtını yönetmek, beldenin ve belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.
  • Belediyeyi stratejik plâna uygun olarak yönetmek,
  • Büyükşehir belediye meclisi ve encümenine başkanlık etmek,
  • Büyükşehir belediyesinin ve bağlı kuruluşları ile işletmelerinin etkin ve verimli yönetilmesini sağlamak,
  • Büyükşehir belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek, alacak ve gelirlerinin tahsilini sağlamak.
  • Yetkili organların kararını almak şartıyla, büyükşehir belediyesi adına sözleşme yapmak,
  • Mahkemelerde davacı veya davalı sıfatıyla ve resmî mercilerde büyükşehir belediyesini temsil etmek,
  • Belediye personelini atamak, belediye ve bağlı kuruluşlarını denetlemek,
  • Gerektiğinde bizzat nikâh kıymak,
  • Gerektiğinde görev ve yetkilerinden bir veya birkaçını ilçe veya ilk kademe belediye başkanına devretmek,
  • Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluşturmak.

Büyükşehir belediyesi teşkilâtı; genel sekreterlik, daire başkanlıkları ve müdürlüklerden oluşur.

Hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için, genel sekretere yardımcı olmak üzere, nüfusu üç milyonun üzerindeki büyükşehir belediyelerinde en fazla beş, diğerlerinde en fazla üç genel sekreter yardımcısı atanabilir.

Büyükşehir belediyesinin gelirleri şunlardır:

  • Genel bütçe vergi gelirlerinden Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek oranlar içinde ayrılarak iller Bankası tarafından gönderilecek pay.
  • Büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirlerinin %5’lik kısmı.
  • Eğlence vergisinin %50’si.
  • Büyükşehir belediyesine bırakılan sosyal ve kültürel tesisler, spor, eğlence ve dinlenme yerleri ile yeşil sahalar içinde tahsil edilecek her türlü belediye vergi, resim ve harçları.
  • İlgili kanunda belirtilen alanlar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilân ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretleri.
  • İlgili kanuna göre tespit edilen park yerlerinin işletilmesinden elde edilen gelirin %50’si.
  • Belediye Gelirleri Kanununda belirtilen oran ve esaslara göre alınacak yol, su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları.
  • Kira, faiz ve ceza gelirleri.
  • Kamu idare ve müesseselerinin yardımları.
  • Bağlı kuruluşların kesin hesaplarındaki gelirleri ile giderleri arasında oluşan fazlalık sonucu aktarılacak gelirler.
  • Büyükşehir belediyesi iktisadî teşebbüslerinin safi hasılatından büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenecek oranda alınan hisseler.
  • Büyükşehir belediyesinin taşınır ve taşınmaz mal gelirleri.
  • Yapılacak hizmetler karşılığı alınacak ücretler.
  • Şartlı ve şartsız bağışlar.
  • Diğer gelirler.

Büyükşehir belediyesinin giderleri de, kendisine kanunlarla verilen hizmet ve görevlerin gerektirdiği harcamalar; mallarının vergi resim, harç ve sigorta giderleridir.

Büyükşehir belediyesi bütçesi vali tarafından, ilçe belediyelerinin bütçeleri ise Büyükşehir belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra valinin onayına sunulur.

Son yapılan düzenlemelerle Büyükşehir belediye bütçesi kanunun 25. Maddesinde yapılan düzenlemeler genel olarak şu başlıklar altındadır;

  • Büyükşehir belediye bütçesi ile ilçe ve ilk kademe belediyelerinden gelen bütçeler büyükşehir belediye meclisine sunulur, aynen veya değiştirilerek kabul edilir.
  • Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediye bütçeleri, büyükşehir belediye meclisinde aynı toplantı döneminde tek bütçe hâlinde bastırılır.
  • Büyükşehir belediye meclisi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin bütçelerini kabul ederken;
    • Yönetmeliklere aykırı madde ve ibareleri çıkarmaya veya değiştirmeye,
    • Belediyenin tahsile yetkili olmadığı gelirleri çıkarmaya, kanunda öngörülen sınırlarına çekmeye,
    • Kesinleşmiş belediye borçları için bütçeye konulmamış ödeneği eklemeye,
    • Ortak yatırım programına alınan yatırımlar için gerekli ödeneği eklemeye, yetkilidir.
  • Büyükşehir belediye meclisince ilçe ve ilk kademe belediye bütçelerinde yapılan değişikliklere karşı on gün içinde Danıştay’a itiraz edilebilir. Danıştay, itirazı otuz gün içinde karara bağlar.
  • Bütçenin hazırlanması ve uygulanmasına ilişkin diğer hususlarda Belediye Kanunu hükümleri uygulanır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.