Açıköğretim Ders Notları

Kentler, Planlama ve Afet Risk Yönetimi Dersi 4. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Kentler, Planlama ve Afet Risk Yönetimi Dersi 4. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Planlama Ve Afet Risk Yönteminde Analiz Ve Görsel Sunum

Verinin Elde Edilmesi ve Analizi

Veri; bilginin çıkış noktası, temelidir ve rasyonel bilginin geliştirilmesi için nesnel bir zemin hazırlar bilgi ise verinin yorumlanmış halidir. Veri; araştırmanın konusu ve amacı ile ilişkili olarak anketler, saha çalışmaları, deneyler, gözlemler ve ölçümler yoluyla elde edilen değerler bütünüdür. Bu değerler niceliksel ya da bir başka deyişle kantitatif, niteliksel ya da bir başka deyişle kalitatif ve görsel formlarda olabilir. Veri mümkün olabildiğince nesnel olmalıdır; güvenirlik ve kesinlik adına öznel müdahalelerden kaçınmak gerekir.

Verinin analize hazırlanması: Veri elde edilirken gözlem ya da ölçüm sayısı çok tutulmuş ve/veya birbirinden farklı, birden fazla kaynak kullanılmış ise temizleme ve uyumlandırma gibi ön çalışmalarla düzenlenip işlenmeye hazır hale getirilmesi gerekebilir. Çözümlemelerin daha anlamlı olması ve daha kolay yorumlanabilmesi adına sınıflandırma, normalleştirme gibi ek veri dönüşümüne yönelik çeşitli önişleme yöntemleri de uygulanabilir.

Temizleme: Verilerin olabildiğince doğru ve güvenilir olması beklenir. Ne var ki veri toplama sürecinde insan kaynaklı, sistemsel ya da ölçüme özgü bir takım hata payları da mevcuttur. İnsan kaynaklı hatalarda bir deneyin sonucunda çıkan değer yanlış okunabilir veya veri bankasına yanlış girilebilir. Bu gibi durumlarda, hatalı gözlem barındıran verilerin temizlenmesi, eskik verilerin tamamlanması ve sonraki aşamalarda analize hazır hale getirilmesi gerekir.

Uyumlandırma: Veri, tek bir kaynaktan değil, pek çok farklı kaynaktan elde ediliyorsa ya da farklı zaman dilimlerini kapsıyorsa, veri tutarsızlıklarının önüne geçilmesi için uyumlandırılmaları gerekir. Uyumlandırma yapılırken verilerin ölçüm seviyeleri dikkate alınmalıdır. İstatistiksel olarak veriler, ölçme tekniklerine göre dört gruba ayrılır.

  • Nominal (sözde)
  • Ordinal (sıralı)
  • Interval (aralıklı)
  • Rasyo (orantılı)

Nominal veri; nitelik ifade eder, sıralanamaz ve sayısallaştırılamaz. Ordinal veride sıralama söz konusudur. Interval veri, sayısaldır ancak mutlak sıfır noktası yoktur ve orantı hesabı anlamlı değildir. Rasyo veri yine sayısaldır, mutlak sıfır noktasını barındırır ve bu veride orantı hesapları anlamlıdır.

Dönüştürme: İşleme girecek değişkenleri oluşturan veriler özniteliksel olarak birbirinden çok farklıdır. Hesaplama ve sonrasındaki yorumlamalarda kolaylık sağlaması açısından birbirinden çok farklı aralıklarda değer alabilen verileri aynı düzlemde ifade etmek için istatistiksel normalleştirme kullanılabilir.

Veri analizi : Bir değeri ifade eden ancak ham hali ile tek başına anlamlı ve kullanılabilir olmayan veri, işlenip sonrasında yorumlanarak bilgiye dönüştürülebilir. İşlenmeye hazır veriden istatistiksel ya da mantıksal çözümlemeler ve modellemelerle çıkarımlarda bulunmak mümkündür. İstatistik alanında tanımlayıcı istatistik , ilişkisellik ve kümeleme analizleri sıklıkla kullanılır. İki değişken arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin kuvvetini göstermede korelasyon analizi kullanılır. Bir veya birden fazla bağımsız değişkenin bir bağımlı değişkene etkisi ve bu ilişkinin büyüklüğü ve yönünün modellenmesinde ise regresyon analizi kullanılır. Mekânsal analizler, diğer tekniklerden farklı olarak konum, konumun nitelikleri ve mekândaki ilişkiler üzerine kuruludur. Komşuluk ilişkileri, uzaklık, erişilebilirlik ve coğrafi özellikler mekânsal analizlerden bazılarıdır.

Bilginin Görsel Sunumu

Bilginin elde edilmesi ve işlenerek kullanıma hazır hale getirilmesi kadar doğru, verimli ve etkin bir şekilde aktarılması da önemlidir. Görselleştirme, bilginin özet halinde etkin bir şekilde aktarılma aracı haline gelir. Bilginin görsel aktarımında tablo, grafik, akış şeması gibi farklı sunumlar kullanılabilir.

Mekânla ilişkili verinin görselleştirilmesi ise planlamanın olmazsa olmazıdır. Afet sakınım planlarında riskli alanların mekânda yer belirtir biçimde tanımlanması ve özel yapılaşma şartlarının geliştirilmesi gerekir. Altlık haritalarda fay hatlarının, taşkın alanlarının, heyelan riski olan alanların ve benzer afet riski taşıyan alanların jeolojik yapı, toprak durumu, eğim gibi veriler yardımıyla tanımlanması, sonrasında üretilecek plan çalışmaları için eşik ve referans değerlerini oluşturur. Bu değerler dikkate alınarak çeşitli ölçeklerde üretilen planlar ise tablolar, grafikler gibi diğer sunum biçimleri ile de desteklenerek görselleştirilebilir.

Tablolarda , gözlemlere ya da ölçümlere ilişkin farklı değişken bilgileri listelenir. Satır ve sütunlar halinde oluşturulan tablolarda sıralamalar yaparak en düşük ve en yüksek değerleri görmek mümkündür. Ancak gözlem sayıları arttıkça, tablonun bütününün kavranması güçleşir. Bu nedenle çok uzun tabloların ana metnin içinde değil, ana metni takip eden ekleri içeren bölümlerde verilmesi daha doğru olacaktır. Böylece metnin takibi kesintiye uğramamış olur ve aktarılmak istenen bilgi de eksiksiz olarak verilir. Ana metne dâhil edilmek istenen tablolar ise mümkün olduğunca kısa ve öz tutulmalı, aktarılmak istenen öncelikli bilgiler seçilmelidir.

Grafikler , takibi ve kavramayı kolaylaştırmak ve özet bilgiyi tek seferde aktarmak adına raporlarda ve sunumlarda sıklıkla kullanılır. Her veri tipi farklı grafik türleriyle ifade edilebilir. Örneğin bir bütünü meydana getiren parçaların oranlarına göre dağılımı için pasta grafik, zamansal eğilimleri ve değişimleri göstermek için çizgi ya da çubuk grafik karşılaştırmalı değer gösterimi için sütun grafik, değerleri ölçeklendirerek iki değişkene göre konum ve kümelenme göstermek için kabarcık grafik gibi farklı sunumlar kullanılabilir. Bu değişkenlere üçüncü bir değişkenin eklenmesiyle daha fazla bilgi ifade edilebilir ve kullanılabilecek grafik türü de değişir. Eklenen değişkenin büyüklüğünü de iletebilmek için kabarcık grafik ile iki boyutlu, üç değişkenin birbirine göre konumunu iletebilmek için yüzey grafik ile ise üç boyutlu gösterimler hazırlanabilir. Çok sayıda değişkenin birbiri ile kıyaslanabilmesine imkân veren gösterim biçimine de örnek olarak radar grafik verilebilir.

Akış şemaları , grafiklerden farklı olarak eylemlerin, kişilerin ya da olguların belli bir sıra ya da döngü içinde sistematik biçimde aktarıldığı görsellerdir. Karmaşık bir sistemin bileşenlerine ayrılıp her aşamada hangi eylemin yapılacağı, eylemlerin gerçekleştirilmesinde kimlerin yer alacağı ya da hangi olgunun bulunduğu belirtilir.

Mekansal Verinin Görselleştirilmesi

Mekânda yer belirtir bir veriyi görselleştirmek, planlamada oldukça önemlidir. Görselleştirme, daha şematik olarak soyut bir anlatımla kentsel elemanların birbirine göre konumu, önemi ve aralarındaki ilişki ağlarını gösterebileceği gibi yeryüzünde kapladıkları alanın tam konumunu yansıtacak şekilde haritalarla, mekânsal ve diğer türden bilgilerin bütünleştirildiği posterlerle ve çeşitli ölçeklerde plan paftalarıyla da ifade edilebilir.

Şematik gösterim: Şematik gösterim, mekânsal bilgiyi çeşitli soyutlama düzeylerinde aktararak, daha çok ilişkiselliğe ve bağlantılara vurgu yapmak amaçlı kullanılır.

Haritalar: Yeryüzünde belli bir konumu olan ve mekânsal olarak ifade edilebilecek jeolojik, coğrafi, demografik, tarihi vb. olguları belli bir ölçekte ifade eder. Tarihsel olarak ticaret ağlarının kurulmasından tarımsal üretimin düzenlenmesine, coğrafi keşiflerden askeri stratejilerin belirlenmesine kadar pek çok amaçla haritalar üretilmiştir.

Harita üretimi, harita bileşenlerinin tasarım ve özellikleri, basım-yayım teknikleri ve kullanım yöntemlerine yönelik çalışmalar ve araştırmalar yapan özel bir bilim alanı vardır ve bu alan kartografya olarak adlandırılır.

Planlamada harita kullanımı: Kent planlama ve kartografya birbirleri ile yakın ilişkili bilim alanlarıdır. İkisi de mekânla doğrudan ilintili olmakla birlikte planlama daha çok mevcuda ve geleceğe yönelik strateji, siyasa ve müdahaleler geliştirilmesini içerirken kartografya tarihsel süreci ve mevcudu yaratıcı biçimde yansıtma ile ilgilenir. Haritalar, mekânsal verinin iletilmesinde kullanılan ara yüzlerden biri olarak plan çalışmalarında altlık referans niteliğinde kullanılabilir, ya da belli verileri ön plana çıkaracak şekilde hazırlanmış tematik haritalar şeklinde plan kararlarına yön verici ve paftaları destekleyici olabilir. Afet riski taşıyan alanların, risk derecelerine göre haritalanması, özellikle eşik analizlerinde kullanılması amacıyla plan çalışmalarında büyük önem taşır. Doğal afetlere ilişkin deprem fay hatları, heyelan riskli alanlar, aktif yanardağlar, taşkın riskli alanlar ve benzeri risk alanları mutlaka haritalandırılmalıdır. Eşik analizlerinde farklı şekilde ifade edilebilecek çok çeşitli bilgiler haritalanır. Süreç CBS ortamında hazırlanıyorsa, her bilgi farklı bir katmanda gösterilir ve sonuç ürün bu katmanların üst üste çakıştırılmasıyla oluşturulur.

Poster sunumu: Haritalar; istatistiki, görsel ve metin şeklindeki diğer bilgiler de katılarak karma bir gösterimle poster haline getirilebilir. Bu yöntem, konuya ilişkin yazılacak kapsamlı bir raporun tek bir görselde öz olarak iletilmesi şeklinde değerlendirilebilir. Posterler bilişsel olarak algıyı destekleyecek şekilde görsel ağırlıklı, metinlerin mümkün olduğunca kısa tutulduğu sunumlardır.

Planlarda afet riskli alanların gösterimi: Mekânsal veri ve analizlere ilişkin görsel sunumlar, bilginin etkin aktarımında ve yaygınlaşmasında önemli rol oynar. Çeşitli ölçeklerde veya özel amaçlarla yapılan planların ise bunlardan farklı olarak yasal bağlayıcılıkları vardır. Planlarda, yapıldıkları ölçekle de ilişkili olmak üzere arazi kullanımları belirtilir. Belirtilmesi gerekenler; yerleşim, tarım, sanayi, çalışma, rekreasyon, yeşil alanlar, büyük kentsel kullanım alanları, koruma alanları, sit alanları, teknik, sosyal altyapı, ulaşım ağları ve benzeri arazi kullanımlarıdır. Üst ölçekteki bölge düzeyi planlarında kullanımlar ana başlıkları uyarınca, alt ölçek imar planlarında ise detaylandırılarak ifade edilir. Afet riski taşıyan alanlar hem üst hem de alt ölçek planlarda çeşitli biçimlerde ifade edilir ve buralara özel müdahale biçimleri ve kararlar plan notlarında belirtilerek plan paftalarına da işlenir. Planlarda riskli alanlar özel gösterimlerle belirtilir (Şekil 4.9). Ülke düzeyinde ve bölgeler düzeyinde şematik ve grafik dille hazırlanan, sektörel ve tematik paftalar ve raporu ile bütün olan planlar (Mekansal Strateji Planı, 2017) olarak ifade edilen Mekansal Strateji Planları’nda doğal afetler ve yapılaşma riski taşıyan alanlar taramalar ile belirtilir. Üst ölçekli Çevre Düzeni Planlarında (1/100.000, 1/25.000), afet tehlikesi taşıyan deprem, taşkın, sel, çığ, jeolojik sakıncalardan etkilenme riski olan alanlar “RİSK” sembolüyle belirtilir, tarama ile gösterilir ve renklendirme yapılmaz. 1/5.000 Nazım İmar Planları ile 1/1.000 Uygulama İmar Planlarında yapı yasaklı alanlar ile afete ve taşkına maruz alanlar özel bir gösterimle çerçevelenir, tarama ile doldurulur ve sembolle (afet alanları AMB, taşkın alanları TMB, heyelan alanları HA gibi) belirtilir.

Verinin Elde Edilmesi ve Analizi

Veri; bilginin çıkış noktası, temelidir ve rasyonel bilginin geliştirilmesi için nesnel bir zemin hazırlar bilgi ise verinin yorumlanmış halidir. Veri; araştırmanın konusu ve amacı ile ilişkili olarak anketler, saha çalışmaları, deneyler, gözlemler ve ölçümler yoluyla elde edilen değerler bütünüdür. Bu değerler niceliksel ya da bir başka deyişle kantitatif, niteliksel ya da bir başka deyişle kalitatif ve görsel formlarda olabilir. Veri mümkün olabildiğince nesnel olmalıdır; güvenirlik ve kesinlik adına öznel müdahalelerden kaçınmak gerekir.

Verinin analize hazırlanması: Veri elde edilirken gözlem ya da ölçüm sayısı çok tutulmuş ve/veya birbirinden farklı, birden fazla kaynak kullanılmış ise temizleme ve uyumlandırma gibi ön çalışmalarla düzenlenip işlenmeye hazır hale getirilmesi gerekebilir. Çözümlemelerin daha anlamlı olması ve daha kolay yorumlanabilmesi adına sınıflandırma, normalleştirme gibi ek veri dönüşümüne yönelik çeşitli önişleme yöntemleri de uygulanabilir.

Temizleme: Verilerin olabildiğince doğru ve güvenilir olması beklenir. Ne var ki veri toplama sürecinde insan kaynaklı, sistemsel ya da ölçüme özgü bir takım hata payları da mevcuttur. İnsan kaynaklı hatalarda bir deneyin sonucunda çıkan değer yanlış okunabilir veya veri bankasına yanlış girilebilir. Bu gibi durumlarda, hatalı gözlem barındıran verilerin temizlenmesi, eskik verilerin tamamlanması ve sonraki aşamalarda analize hazır hale getirilmesi gerekir.

Uyumlandırma: Veri, tek bir kaynaktan değil, pek çok farklı kaynaktan elde ediliyorsa ya da farklı zaman dilimlerini kapsıyorsa, veri tutarsızlıklarının önüne geçilmesi için uyumlandırılmaları gerekir. Uyumlandırma yapılırken verilerin ölçüm seviyeleri dikkate alınmalıdır. İstatistiksel olarak veriler, ölçme tekniklerine göre dört gruba ayrılır.

  • Nominal (sözde)
  • Ordinal (sıralı)
  • Interval (aralıklı)
  • Rasyo (orantılı)

Nominal veri; nitelik ifade eder, sıralanamaz ve sayısallaştırılamaz. Ordinal veride sıralama söz konusudur. Interval veri, sayısaldır ancak mutlak sıfır noktası yoktur ve orantı hesabı anlamlı değildir. Rasyo veri yine sayısaldır, mutlak sıfır noktasını barındırır ve bu veride orantı hesapları anlamlıdır.

Dönüştürme: İşleme girecek değişkenleri oluşturan veriler özniteliksel olarak birbirinden çok farklıdır. Hesaplama ve sonrasındaki yorumlamalarda kolaylık sağlaması açısından birbirinden çok farklı aralıklarda değer alabilen verileri aynı düzlemde ifade etmek için istatistiksel normalleştirme kullanılabilir.

Veri analizi : Bir değeri ifade eden ancak ham hali ile tek başına anlamlı ve kullanılabilir olmayan veri, işlenip sonrasında yorumlanarak bilgiye dönüştürülebilir. İşlenmeye hazır veriden istatistiksel ya da mantıksal çözümlemeler ve modellemelerle çıkarımlarda bulunmak mümkündür. İstatistik alanında tanımlayıcı istatistik , ilişkisellik ve kümeleme analizleri sıklıkla kullanılır. İki değişken arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin kuvvetini göstermede korelasyon analizi kullanılır. Bir veya birden fazla bağımsız değişkenin bir bağımlı değişkene etkisi ve bu ilişkinin büyüklüğü ve yönünün modellenmesinde ise regresyon analizi kullanılır. Mekânsal analizler, diğer tekniklerden farklı olarak konum, konumun nitelikleri ve mekândaki ilişkiler üzerine kuruludur. Komşuluk ilişkileri, uzaklık, erişilebilirlik ve coğrafi özellikler mekânsal analizlerden bazılarıdır.

Bilginin Görsel Sunumu

Bilginin elde edilmesi ve işlenerek kullanıma hazır hale getirilmesi kadar doğru, verimli ve etkin bir şekilde aktarılması da önemlidir. Görselleştirme, bilginin özet halinde etkin bir şekilde aktarılma aracı haline gelir. Bilginin görsel aktarımında tablo, grafik, akış şeması gibi farklı sunumlar kullanılabilir.

Mekânla ilişkili verinin görselleştirilmesi ise planlamanın olmazsa olmazıdır. Afet sakınım planlarında riskli alanların mekânda yer belirtir biçimde tanımlanması ve özel yapılaşma şartlarının geliştirilmesi gerekir. Altlık haritalarda fay hatlarının, taşkın alanlarının, heyelan riski olan alanların ve benzer afet riski taşıyan alanların jeolojik yapı, toprak durumu, eğim gibi veriler yardımıyla tanımlanması, sonrasında üretilecek plan çalışmaları için eşik ve referans değerlerini oluşturur. Bu değerler dikkate alınarak çeşitli ölçeklerde üretilen planlar ise tablolar, grafikler gibi diğer sunum biçimleri ile de desteklenerek görselleştirilebilir.

Tablolarda , gözlemlere ya da ölçümlere ilişkin farklı değişken bilgileri listelenir. Satır ve sütunlar halinde oluşturulan tablolarda sıralamalar yaparak en düşük ve en yüksek değerleri görmek mümkündür. Ancak gözlem sayıları arttıkça, tablonun bütününün kavranması güçleşir. Bu nedenle çok uzun tabloların ana metnin içinde değil, ana metni takip eden ekleri içeren bölümlerde verilmesi daha doğru olacaktır. Böylece metnin takibi kesintiye uğramamış olur ve aktarılmak istenen bilgi de eksiksiz olarak verilir. Ana metne dâhil edilmek istenen tablolar ise mümkün olduğunca kısa ve öz tutulmalı, aktarılmak istenen öncelikli bilgiler seçilmelidir.

Grafikler , takibi ve kavramayı kolaylaştırmak ve özet bilgiyi tek seferde aktarmak adına raporlarda ve sunumlarda sıklıkla kullanılır. Her veri tipi farklı grafik türleriyle ifade edilebilir. Örneğin bir bütünü meydana getiren parçaların oranlarına göre dağılımı için pasta grafik, zamansal eğilimleri ve değişimleri göstermek için çizgi ya da çubuk grafik karşılaştırmalı değer gösterimi için sütun grafik, değerleri ölçeklendirerek iki değişkene göre konum ve kümelenme göstermek için kabarcık grafik gibi farklı sunumlar kullanılabilir. Bu değişkenlere üçüncü bir değişkenin eklenmesiyle daha fazla bilgi ifade edilebilir ve kullanılabilecek grafik türü de değişir. Eklenen değişkenin büyüklüğünü de iletebilmek için kabarcık grafik ile iki boyutlu, üç değişkenin birbirine göre konumunu iletebilmek için yüzey grafik ile ise üç boyutlu gösterimler hazırlanabilir. Çok sayıda değişkenin birbiri ile kıyaslanabilmesine imkân veren gösterim biçimine de örnek olarak radar grafik verilebilir.

Akış şemaları , grafiklerden farklı olarak eylemlerin, kişilerin ya da olguların belli bir sıra ya da döngü içinde sistematik biçimde aktarıldığı görsellerdir. Karmaşık bir sistemin bileşenlerine ayrılıp her aşamada hangi eylemin yapılacağı, eylemlerin gerçekleştirilmesinde kimlerin yer alacağı ya da hangi olgunun bulunduğu belirtilir.

Mekansal Verinin Görselleştirilmesi

Mekânda yer belirtir bir veriyi görselleştirmek, planlamada oldukça önemlidir. Görselleştirme, daha şematik olarak soyut bir anlatımla kentsel elemanların birbirine göre konumu, önemi ve aralarındaki ilişki ağlarını gösterebileceği gibi yeryüzünde kapladıkları alanın tam konumunu yansıtacak şekilde haritalarla, mekânsal ve diğer türden bilgilerin bütünleştirildiği posterlerle ve çeşitli ölçeklerde plan paftalarıyla da ifade edilebilir.

Şematik gösterim: Şematik gösterim, mekânsal bilgiyi çeşitli soyutlama düzeylerinde aktararak, daha çok ilişkiselliğe ve bağlantılara vurgu yapmak amaçlı kullanılır.

Haritalar: Yeryüzünde belli bir konumu olan ve mekânsal olarak ifade edilebilecek jeolojik, coğrafi, demografik, tarihi vb. olguları belli bir ölçekte ifade eder. Tarihsel olarak ticaret ağlarının kurulmasından tarımsal üretimin düzenlenmesine, coğrafi keşiflerden askeri stratejilerin belirlenmesine kadar pek çok amaçla haritalar üretilmiştir.

Harita üretimi, harita bileşenlerinin tasarım ve özellikleri, basım-yayım teknikleri ve kullanım yöntemlerine yönelik çalışmalar ve araştırmalar yapan özel bir bilim alanı vardır ve bu alan kartografya olarak adlandırılır.

Planlamada harita kullanımı: Kent planlama ve kartografya birbirleri ile yakın ilişkili bilim alanlarıdır. İkisi de mekânla doğrudan ilintili olmakla birlikte planlama daha çok mevcuda ve geleceğe yönelik strateji, siyasa ve müdahaleler geliştirilmesini içerirken kartografya tarihsel süreci ve mevcudu yaratıcı biçimde yansıtma ile ilgilenir. Haritalar, mekânsal verinin iletilmesinde kullanılan ara yüzlerden biri olarak plan çalışmalarında altlık referans niteliğinde kullanılabilir, ya da belli verileri ön plana çıkaracak şekilde hazırlanmış tematik haritalar şeklinde plan kararlarına yön verici ve paftaları destekleyici olabilir. Afet riski taşıyan alanların, risk derecelerine göre haritalanması, özellikle eşik analizlerinde kullanılması amacıyla plan çalışmalarında büyük önem taşır. Doğal afetlere ilişkin deprem fay hatları, heyelan riskli alanlar, aktif yanardağlar, taşkın riskli alanlar ve benzeri risk alanları mutlaka haritalandırılmalıdır. Eşik analizlerinde farklı şekilde ifade edilebilecek çok çeşitli bilgiler haritalanır. Süreç CBS ortamında hazırlanıyorsa, her bilgi farklı bir katmanda gösterilir ve sonuç ürün bu katmanların üst üste çakıştırılmasıyla oluşturulur.

Poster sunumu: Haritalar; istatistiki, görsel ve metin şeklindeki diğer bilgiler de katılarak karma bir gösterimle poster haline getirilebilir. Bu yöntem, konuya ilişkin yazılacak kapsamlı bir raporun tek bir görselde öz olarak iletilmesi şeklinde değerlendirilebilir. Posterler bilişsel olarak algıyı destekleyecek şekilde görsel ağırlıklı, metinlerin mümkün olduğunca kısa tutulduğu sunumlardır.

Planlarda afet riskli alanların gösterimi: Mekânsal veri ve analizlere ilişkin görsel sunumlar, bilginin etkin aktarımında ve yaygınlaşmasında önemli rol oynar. Çeşitli ölçeklerde veya özel amaçlarla yapılan planların ise bunlardan farklı olarak yasal bağlayıcılıkları vardır. Planlarda, yapıldıkları ölçekle de ilişkili olmak üzere arazi kullanımları belirtilir. Belirtilmesi gerekenler; yerleşim, tarım, sanayi, çalışma, rekreasyon, yeşil alanlar, büyük kentsel kullanım alanları, koruma alanları, sit alanları, teknik, sosyal altyapı, ulaşım ağları ve benzeri arazi kullanımlarıdır. Üst ölçekteki bölge düzeyi planlarında kullanımlar ana başlıkları uyarınca, alt ölçek imar planlarında ise detaylandırılarak ifade edilir. Afet riski taşıyan alanlar hem üst hem de alt ölçek planlarda çeşitli biçimlerde ifade edilir ve buralara özel müdahale biçimleri ve kararlar plan notlarında belirtilerek plan paftalarına da işlenir. Planlarda riskli alanlar özel gösterimlerle belirtilir (Şekil 4.9). Ülke düzeyinde ve bölgeler düzeyinde şematik ve grafik dille hazırlanan, sektörel ve tematik paftalar ve raporu ile bütün olan planlar (Mekansal Strateji Planı, 2017) olarak ifade edilen Mekansal Strateji Planları’nda doğal afetler ve yapılaşma riski taşıyan alanlar taramalar ile belirtilir. Üst ölçekli Çevre Düzeni Planlarında (1/100.000, 1/25.000), afet tehlikesi taşıyan deprem, taşkın, sel, çığ, jeolojik sakıncalardan etkilenme riski olan alanlar “RİSK” sembolüyle belirtilir, tarama ile gösterilir ve renklendirme yapılmaz. 1/5.000 Nazım İmar Planları ile 1/1.000 Uygulama İmar Planlarında yapı yasaklı alanlar ile afete ve taşkına maruz alanlar özel bir gösterimle çerçevelenir, tarama ile doldurulur ve sembolle (afet alanları AMB, taşkın alanları TMB, heyelan alanları HA gibi) belirtilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.