Açıköğretim Ders Notları

Kamu Yönetimi Dersi 6. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Kamu Yönetimi Dersi 6. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Kamu Politikası

Kamu Politikasının Tanımı ve Temel Özellikleri

Yalın bir kavram olarak politika bir birey, grup, şirket veya hükûmet tarafından herhangi bir konuda benimsenen eylem programını ifade eder. Kamu politikası, yönetim organlarının resmi, açıklanmış kararlarının ötesinde niyetler, eylemler ve sonuçlar arasındaki bağlantıyla ilgilidir. Niyetler seviyesinde politika, hükûmetin tutumuna yani yapacağını söylediği şeylere yansır. Eylemler bakımından politika, hükûmetin davranışıyla yani gerçekte ne yaptığıyla ilgilenir. Sonuçlar düzeyinde politika ise, hükûmet faaliyetlerinin sonuçlarına yani bu eylemlerin toplum üzerindeki etkilerine yönelir. Kamu politikasının ayırt edici özellikleri olarak,

  • Kamu politikaları geniş¸ anlamda yasama, yürütme ve yargı organlarının karar, işlem, eylem ve faaliyetlerinden oluşur. Hükûmet, bürokrasi, parlamento ve mahkemeler gibi atanmış ve seçilmiş kamu görevlilerinden oluşan kamu otoriteleri eliyle oluşturulur ve yürütülür.
  • Kamu politikaları rastlantısal değildir. Kamu politikalarının önceden belirlenmiş amaçları ve ulaşılması beklenen sonuçları bulunur. Kamu politikaları aniden ortaya çıkmaz; bir dizi işlem, eylem veya kararı içeren belli bir süreç ¸ neticesinde gelişir.
  • Kamu politikaları bir politika talebi neticesinde doğar ve karar alıcıların algıladıkları sorunlara ilişkin kamu otoritelerinin harekete geçmesini içerir.Kamu politikalarının önemli bir özelliği, pozitif yani kasıtlı olarak harekete geçme ya da negatif yani kasıtlı olarak hareket etmeme seklinde tezahür edebilmeleridir.
  • Kamu politikaları en azından pozitif yönüyle kanuna dayanır, dolayısıyla yaptırım içerir. Bu yönüyle kamu politikası, devlete ait olan meşru zor kullanma tekelinin kullanım biçimini yansıtır.
  • Kamu politikaları, özel politikalardan farklı olarak çok sayıda kişi, grup ve topluluğu, hatta güvenlik ve sağlık gibi alanlar acısından toplumun tamamını etkiler.

David Easton tarafından önerilen siyaset tanımı çerçevesinde siyaset-kamu politikası ilişkisini açıklamak daha olasıdır. David Easton’a göre, siyaset, değerlerin bir otorite aracılığıyla dağıtılması surecidir. Böylece kamu hizmetleri, sosyal yardımlar, yasa ve yönetmelikler, gelir ve statü¨ gibi maddesel veya soyut değerlerin kamu politikaları eliyle topluma doğru dağıtıldığı söylenebilir.

Kamu Politikasının Temel Unsurları

Kamu politikasının temel unsurları şu şekilde açıklanabilir; Politika aktörleri: Politika oluşum sürecinde doğrudan ya da dolaylı olarak rol oynayan resmi ve resmi olmayan aktörler bulunmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı organları ve bunlara mensup olan seçilmiş¸ ve atanmış¸ kamu görevlileri resmi aktörleri, çıkar ve baskı grupları, düşünce kuruluşları, medya, siyasi partiler ve bireyler gibi kesimler ise resmi olmayan aktörleri arasında yer almaktadır. Ayrıca uluslararası düzeyde faaliyette bulunan resmi ve resmi olmayan aktörler de söz konusudur.

Politika Talepleri: Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, baskı ve çıkar grupları, sivil toplum örgütleri, özel sektör temsilcileri ve vatandaşlar gibi kişi ya da grupların karar vericiler üzerindeki talep ve baskıları kamu politikası taleplerini oluşturur. Kamu politikaları, politika taleplerine yanıt olarak ortaya çıkar. Kamu otoriteleri, politika taleplerine cevap olarak, kamu politikalarına içerik veren ve onları yönlendiren kararları alırlar.

Politika Açıklamaları: Kamu politikalarına ilişkin resmî açıklama ve ifadelerdir. açıklamaları söylem ve karar seklinde ortaya çıkmaktadır. Parlamento kararları, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler, genelgeler ve mahkeme kararları karar şeklindeki kamu politikası açıklamalarıdır. Kamu otoritelerinin niyetini, amaçlarını ve onları hayata geçirmek için neler yapılacağını gösteren, siyasiler ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklama ve konuşmalar ise başlıca politika söylemi biçiminde ortaya çıkan politika açıklamalarıdır.

Politika Çıktıları: Politika kararları ve açıklamalarının yerine getirilmesinde fiilen takip edilen eylemlere politika çıktıları adı verilir. Politika çıktıları toplanan vergiler, ödenen sosyal yardımlar, toplanan trafik cezası ödemeleri, inşa edilen yol ve köprüler gibi konulara odaklanmamızı sağlar.

Politika Sonuçları: Kamu otoriteleri tarafından girişilen faaliyet veya eylemler ile alınan kararların politika tarafları üzerindeki doğrudan veya dolaylı etkilerine politika sonuçları adı verilir. çıktılarından farklı olarak politika sonuçları, bir politikanın sosyal sonuçlarına odaklanır. Uzun süreli hapis cezalarının suç oranlarını azaltıp azaltmadığı ya da hava kirliliği denetim programlarının halk sağlığını iyileştirip iyileştirmediği gibi sorular, politika sonuçlarını ölçmeye dönüktür.

Kamu Politikası Tipolojileri

Ülkelerin eğitim, sağlık, tarım ve güvenlik gibi onlarca politika alanında yürütülerek yasama, yürütme ve yargı faaliyetleri düşünüldüğünde kanun, yönetmelik ve diğer mevzuattan oluşan binlerce sayfalık düzenleme söz konusudur. Bu düzenlemelerin çokluğu ve karmaşıklığı dikkate alındığında da kamu politikalarının anlaşılmasını kolaylaştırmak için belirli kategorilerin oluşturulması gereklidir. Bu nedenle, başta kamu politikalarına ilişkin çeşitli tipolojiler ortaya konulmuştur.

Dağıtıcı Politikalar: Bir toplumdaki değerler, mal ve hizmetler, ürünler ve kaynakların bireyler, gruplar, topluluklar ve şirketler gibi toplumun belli kesimleri arasında dağıtılmasını amaçlar. Eğitim, konut, vergi ve maliye politikaları dağıtıcı politikalardır. Bazı dağıtıcı politikalar küçük gruplar için faydalar sunarken, bazı politikalar daha geniş toplulukları kapsar.

Yeniden Dağıtıcı Politikalar: Yeniden dağıtıcı politikalar, bir toplumdaki insanların asgari yaşam standartlarını sağlamak amacıyla gelirin, harcamaların, mal, hizmet ve ürünlerin zenginlerden toplumdaki zayıf gruplara doğru yeniden paylaşılmasını amaçlar. Öğrencilere burs verilmesi, fakirlere yönelik sosyal yardımlar, asgari ücret uygulaması gibi politikalardır.

Düzenleyici Politikalar: Düzenleyici politikalar, bireylerin veya grupların davranış¸ ve eylemlerini sınırlandıran veya kısıtlayan bazı yaptırım, önlem, denetim ve kontrolleri içerir. Suçu önleme politikaları, çevre kirliliğini önlemeye dönük politikalar ya da haksız rekabetle mücadele politikaları düzenleyici politikalardır. Düzenleyici politikalar, kendi içinde çok farklı türlere sahiptir. Bazı düzenleyici politikalar yapılabilir veya yapılamaz eylemleri belirten genel davranış¸ kurallarını koyabilir, tüketiciyi koruma politikaları, rekabeti düzenleyici politikalar veya kendi kendini düzenleme politikaları şeklinde olabilir. Rekabeti düzenleyici politikalar, belirli mal ve hizmetleri sağlayanların sayılarını sınırlayan ve bu hizmetlerin kalitesini düzenleyen politikalardır. Bu politikalar, televizyon yayıncılığı veya elektrik dağıtım merkezi gibi belirli sektörlere girmeyi kısıtlar, dolayısıyla belirli kesimler için faydalar sağlar.

Kurucu Politikalar: Kurucu politikalar, resmi olarak ve açıkça kamu yönetimi yapısının, yönetimin uygulanması için mevcut veya gelecek yönetim politikalarının yapılacağı güç ve yetki alanlarını dağıtan veya ayıran kurallar ya da prosedürlerin oluşturulmasıyla ilgili politikalardır. Bu politikalar zaman zaman devlet inşası olarak da adlandırılır. Kamu politikaları tipolojisi olarak maddi ve sembolik politikalar ayrımıdır. Maddi politikalar işverenlere asgari ücret ödemeyi zorunlu kılınması, sosyal yardım ödemeleri, konut yardımları veya vergi teşvikleri gibi faydalananlara somut kazanımlar sağlayan politikalardır. Sembolik politikalar ise, aksine, bireyler üzerindeki maddi etkisinin çok az olduğu politikalardır. Bu politikalar, barış yurtseverlik, milliyetçilik ve sosyal adalet gibi insanların önemsediği değerlere dayanır. Ülkelerin veya şehirlerin ulusal kurtuluş¸ günleri, ulusal marşlar ve bayraklar, ulusal bayramlar kapsamında gerçekleştirilen tören ve yürüyüşler gibi çok sayıda sembolün kullanıldığı kamu politikalarıdır.

Disiplin Olarak Kamu Politikasının Doğuşu ve Gelişimi

Kamu politikası, politika tavsiyesi verme faaliyetinin eski bir sanat olduğu kabul edilir. Batı bilim dünyasında Platon’un “Devlet” eserinde politika önerileri geliştirmesi ya da Machiavelli’nin “Prens” eserinde politika yapma gücünün nasıl olması gerektiğine ilişkin ayrıntılı çalışmalardır. ABD’de kamu politikasına ilişkin sistematik bilgi üretenler, politikayla ilgili disiplinlerde ve mesleklerde yetişen ilk profesyoneller olmuştur. Politika bilimleri, bir toplumdaki politika yapım sürecini açıklar veya politika sorunlarına ilişkin rasyonel karar verme amacıyla ihtiyaç duyulan veriyi sağlar. Bu amaçla politika bilimleri (1) politika surecinin araştırıldığı yöntemleri, (2) politika çalışmasının sonuçlarını ve (3) bilgi ihtiyacına en önemli katkıyı yapan disiplinlerin bulgularını içerir. Böylece ortaya çıkan politika bilimlerinin temel özellikleri şunlardır Bir probleme dayalıdır. Kamu politikaları, belirli kamusal sorunların var olmasını ve bu sorundan zarar görenlerin bunu kamu otoritelerine iletmesini gerektirir. Çok disiplinlidir. Başta siyaset bilimi, iktisat, istatistik, sosyoloji ve kamu yönetimi olmak üzere politika bilimleri, birçok disiplinden yararlanır, onlarla etkileşim içindedir. Değere dayalıdır. Kamu politikası yapımı ve politika analizi surecileri değere bağımlı bir şekilde işlemektedir. Kamu politikası disiplini, ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerde bağımsız bir bilim dalı olarak kabul edilmektedir. Disiplinin anavatanı olması nedeniyle teori, yöntem ve modellere dayalı Araştırmaların ağırlıklı olarak ABD etkisi altında şekillendiği söylenebilir.

Kamu Politikalarının Temel Aktörleri

Devlet düzeyinde kamu politikalarının oluşturulması, politika yapımı ve karar verme süreçleri ve bu süreçlerde rol alan aktörler anlaşılır. Bu bakımdan, kamu politikası yapımı surecinde yer alan aktörleri resmi ve resmi olmayan aktörler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Küresel siyaset içinde faaliyet gösteren uluslararası aktörler resmi ve resmi olmayan özelliklere sahiptir. Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Birleşmiş¸ Milletler (BM) gibi uluslararası resmi politika aktörlerin bulunduğu gibi uluslararası düzeyde faaliyet gösteren düşünce kuruluşları, sermaye grupları ve sivil toplum örgütleri gibi resmi olmayan uluslararası aktörler de söz konusudur. Uluslararası aktörler, devlet ve devlet altı yönetim birimlerinin politikalarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedirler.

Kamu Politikalarının Resmi Aktörleri; Resmi aktörlerin ayırt edici özelliği, Anayasa ve/veya yasal olarak bu aktörlerin kamu politikalarının yapılması ve uygulanması konusunda yetkili ve sorumlu olmalarıdır.

Parlamento; Devletlerin sistemlerine bağlı olarak, oluşumları, isleyiş ve karar alma usulleri farklılaşsa da genel olarak parlamentolar yasa yapma, bütçeyi kabul etme, hükûmet ve kamu bürokrasisini denetleme görev ve sorumlulukları nedeniyle kamu politikası sürecinin merkezinde yer almaktadır. Parlamentolar ülke çapında yapılan seçimlerde kendi bölgelerinden seçilen milletvekillerinden oluşur. Milletvekilleri, seçimlere katılan siyasal partiler tarafından aday gösterilir ya da bağımsız olarak seçime girer. Milletvekilleri, bireysel olarak kanun teklifi vermek yoluyla kamu politikası önerisi geliştirirler. Diğer taraftan, parlamenter demokrasilerde parlamento içinden çıkan hükûmet de kanun tasarısı oluşturarak önceden belirlenen stratejiler, genel amaçlar, plan ve programlara uygun olarak politika önerileri geliştirir. Bu nedenle parlamentolar, tüm dünyadaki politikaların temel aktörüdür. Parlamenter demokrasilerde parlamentolar soru, meclis araştırması ve gensoru gibi yollarla hükûmeti ve bürokrasiyi denetler.

Hükûmet ve Bürokrasi; Hükûmet kamu politikalarının gündeme gelmesinde ve formüle edilmesinde kilit öneme sahiptir. Parlamenter demokrasilerde ülkenin eğitim, sağlık, tarım, güvenlik ve dış ilişkiler gibi temel kamu politikaları hükûmet tarafından oluşturulur. Parlamenter sistemlerde kamu politikalarının oluşturulmasında sorumlu bir hükûmet ve sorumsuz Cumhurbaşkanı arasında yetki ve görevler paylaştırılır. Başkanlık sistemlerinde ise yürütme organı tek başlı olduğundan, Cumhurbaşkanı ya da Başkan kamu politikalarının hem oluşturulmasından hem de uygulamaların izlenmesi ve denetiminden sorumludur. Yargı; Kamu politikası sureci bir kamusal sorunun karar alıcıların gündemine gelmesiyle başlar. Gündeme gelen sorunun çözümü için politika önerileri geliştirilir. Politika önerilerinin uygulanması için kanunlaştırılması gerekir. Parlamentolar tarafından kabul edilen kanunların uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların çıkması durumunda hukuk devleti ilkesinin bir sonucu olarak mahkemeler devreye girmektedir. Ayrıca Anayasa Mahkemeleri, belli durumlarda kanunları kısmen veya tamamen iptal ederek politika sürecine müdahil olmaktadır. Anayasa Mahkemesi ’nin bir politikanın formüle edildiği bir kanunu veya kanun değişikliğini iptal etmesi durumunda söz konusu politika sona ermiş olmaktadır. Bunun yanında, mahkemelerin vereceği iptal kararlarının gerekçelerinde kesitli politika önerileri de sunulmaktadır.

Kamu Politikalarının Resmi Olmayan Aktörleri; Resmi olmayan aktörler, kamu politikalarının yapılmasından Anayasal ve yasal olarak sorumlu olmamakla birlikte, bu politikaların oluşturulması sürecine farklı yollarla katılan siyasi partiler, çıkar ve baskı grupları, medya ve bireyler gibi aktörlerden oluşur.

Siyasi Partiler; Siyasal partiler, halkın desteğini alarak siyasal iktidara gelmeyi veya iktidarın kullanımına ortak olmayı amaçlayan, sürekli ve ülke geneline yayılmış¸ bir örgüt yapısına sahip olan ve bir program etrafında bir araya gelen insanların oluşturduğu bir topluluktur. Siyasal partilerin temel işlevi, farklı kesimlerden siyasal sisteme yönelen değişik istek ve taleplerin alınmasıdır. Siyasal partiler, farklı nitelikteki, talep ve isteklerin birleştirilmesi ve bunların politika önerileri olarak formüle edilmesi işlevine sahiptirler.

Baskı ve Çıkar Grupları; Kendi çıkarlarını geliştirmek için hareket eden ve eğitim, sağlık, tarım ve istihdam gibi farklı politika alanlarında faaliyet gösteren toplumsal gruplardır. Burada kullanılan çıkar kavramı, maddi, manevi, ideolojik, fikri ve diker hedefleri gerçekleştirmeği içermektedir. Öte yandan baskı grupları, ortak menfaatler etrafında birleşen ve bunları gerçekleştirmek için siyasal ve idari otoriterler üzerinde etki yapmaya çalışan örgütlenmiş toplumsal gruplardır. İşçi ve işveren sendikaları, çiftçi birlikleri ve kooperatifler gibi ortak maddi menfaatler etrafında toplanan baskı grupları bulunmaktadır. İnsan haklarını koruma, çevre kirliliği ile mücadele veya tüketicinin korunması için kurulan Öğütler gibi ortak tutumlar genel menfaatler, fikirler, değerle etrafında toplanan baskı grupları da vardır. Medya; Özgür, tarafsız ve bağımsız medyanın varlığı, demokrasilerin gelişmesi açısından önemlidir. Çünkü¨ medya, siyasi ve yönetsel kurumların, siyasi ve idari kamu görevlilerinin denetlenmesinde ve halkın talep ve ihtiyaçlarının karar alıcılara aktarılmasında önemli rol oynar. Düşünce kuruluşları; Çok sayıda aktörün içinde bulunduğu, bir dizi karar, işlem ve uygulamayı içeren karmaşık ve çözülmesi zor kamusal sorunlarla uğraşılmaktır. Bu bakımdan düşünce kuruluşları, politika yapım sürecinde rol almak ve katkıda bulunmak üzere bilgi, fikir, analiz üretmek ve gerektiğinde öneride bulunmak misyonuyla ortaya çıkmıştır. Bireyler; Modern toplumlarda bireyler çıkar ve baskı grupları, siyasi partiler gibi toplumsal örgütler içerisinde yer alarak kamu politikalarını daha fazla etkileme imkanına sahip olurlar. Bununla birlikte, demokratik toplumlarda bireysel olarak da birtakım yollarla kamu politikalarını etkileme imkânı bulunur.

Kamu Politikalarının Uluslararası Aktörleri

Uluslararası aktörleri iki gruba ayırmak mümkündür.Birinci grupta Dünya Bankası (WB), Uluslararası Çalışma Örgütü¨ (ILO), Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi uluslararası kuruluşlar bulunmaktadır. Uluslararası kuruluşların hükûmetlerin politikaları üzerindeki etkileri aynı değildir. Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü gibi birtakım uluslararası kuruluşlar ise hükûmet politikalarını daha farklı araçlarla etkilemektedir. Bu kuruluşlar, ülkelerin sağlık, eğitim, istihdam gibi alanlardaki politikalarını çeşitli raporlar hazırlarlar.

Kamu Politikası Süreci

Kamu politikaları, çok sayıda aktörü içeren karmaşık bir süreçtir. Kamu politikalarının oluşturulması süreci kamusal sorunların ortaya çıkması, gündeme gelme, formüle etme, uygulama, değerlendirme ve politika değişimi aşamalarından oluşur.

Politika Döngüsü Yaklaşımı; Politika döngüsü modelinde, politika yapımı aşamalara ayrılarak incelenir ve sürecin doğası anlaşılmaya çalışılır. Çok sık kullanılan bir model olan bu modelde, politika sürecindeki aşamalar tanımlanır ve daha sonra her bir aşamanın belirleyici faktörleri analiz edilir. Süreç ¸ modeline göre, kamu politikaları birbirini izleyen çeşitli aşamalardan oluşan döngüsel bir süreçten oluşur. Kamusal Sorunların Tanımlanması; Kamusal sorun”, “toplumsal sorun” veya “kamu politikası sorunu” olarak adlandırılan sorunlar temel bir ihtiyaca, yokluğa, hoşnutsuzluğa veya toplumsal huzursuzluğa neden olan durumlardır. Her toplumda, işsizlikten hapishanelerin kalabalık olmasına, hava kirliliğinden konut yetersizliğine kadar yüzlerce kamusal sorun bulunmaktadır. Gündem belirleme; Belirli bir zamanda karar alıcıların aktif olarak ve ciddi bicimde ilgi gösterdikleri konular veya sorunlar listesine gündem adı verilir. Sistemli gündem ve kurumsal gündem olmak üzere ki tür gündem bulunmaktadır. Sistemli gündem, yaygın olarak halkın ilgisini çeken ve mevcut hükûmet otoritesinin gücü içinde kalan sorunları içeren her türü problemden oluşur. İnsanların üzerinde konuştuğu ve onları kaygılandıran yerel veya ulusal ölçekli meselelerdir. Kurumsal gündem veya hükûmet gündemi, yasa yapıcılar veya diğer karar alıcıların aktif ve ciddi olarak ilgi göstermek zorunda kaldıkları gündeme denir. Sistemli gündeme göre daha belirli ve somuttur

Kamu Politikalarının Formülasyonu; Politika formüle edilmesi sürecinde taleplerin karşılanmasına yönelik alternatif yöntemlerin çerçevesi çizilir.

Kamu Politikalarının Uygulanması; politikalarının formüle edilmesiyle yani kanunlaştırılmasıyla birlikte politika yapımı süreci sona ermez. Yukarıdan aşağıya uygulama modeli: Kanunların dilinin kesin ve net olduğunu ve uygulamanın idari-teknik bir fonksiyon olduğunu varsayan bir modeldir. Bu modele göre, kanunların dili açık olduğundan ve okuyan herkes aynı şeyi anladığından kanun koyucunun amaçları bürokratlar tarafından bilinir. Aşağıdan yukarıya uygulama modeli: Bu modele göre, hiyerarşik yapıda halkla doğrudan temas halinde olan en uçtaki kamu politikası uygulamacıları politika sürecinde esas rol alan kimselerdir. Polis, doktor, öğretmen, gişe memuru, sosyal hizmet görevlisi gibi kimseleri içine alan bürokratik yapıya sokak düzeyi bürokrasisi denir. Karma uygulama modeli: Gerçekte kamu politikaları birçok durumda ne tam olarak yukarıdan ne de tam anlamıyla aşağıdan başlatılır ve yürütülür.

Kamu Politikalarının Değerlendirilmesi; Bir politikanın içeriği, uygulaması, amaçlara ulaşılması ve diğer yönlerden öngörülmesi ve araştırılmasını içerir. Politika değerlendiricisi, bir politikanın amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını ve ne derecede amaçlarını gerçekleştirdiğini ya da istenilen veya istenilmeyen diğer etkilerinin neler olduğunu bilmek ister.

Politikalarının Değişimi ve Ortadan Kalkması; Genellikle kamu politikalarının değerlendirilmesiyle birlikte sürecin sona erdiği düşünülür. Ancak politikaların değerlendirilmesinin ardından politikalar değişebilir veya ortadan kalkabilir. politikalarının değişimi, mevcut bir veya birkaç politikanın yerini başka politika veya politikaların almasıdır.

Türkiye’de Kamu Politikalarına Genel Bakış

Eski Türklerde yönetim geleneğinin temel unsurunu oluşturan “ kurultay ” ve İslamiyet’e geçişle birlikte kurumsallaşan “ divan ” ve “ meşveret ” geleneği danışma mefhumuna atfedilen önemi yansıtır. Devlet yönetiminin her alanında deneyim ve bilgi sahibi kimselerin katıldığı, ayıca bilim adamlarının da düşünceleri alınmak amacıyla çağrıldıkları meşveret meclisleri ise Divan-ı Hümayunun güçsüzleşmesi nedeniyle 17. yüzyılın ortalarından itibaren karar alma ve politika oluşturmada giderek belirginleşmiştir. Osmanlı modernleşmesi ve bürokratik reformlarla birlikte politika danışmanlığı çağdaş Türk kamu yönetimi sisteminde kurmay fonksiyonlar kapsamında değerlendirilmiş¸ ve kurmay memurları, müşavir, danışman ve uzman gibi kadrolarda bulunan personel tarafından yerine getirilmiştir. Uzman kişilerden oluşan kurmay personelin görevi genellikle yöneticilerin karar organlarının ve yürütme birimlerinin zaman ayıramadıkları ya da yeterli bilgiye sahip olmadıkları konularda onlara danışmanlık hizmeti sunmaktır. Kamu politikalarının analizine ilişkin yöntem ve modellerin kullanımında, 1960’lı yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kurulması kritik bir rol oynamıştır. Kuruluş¸ kanunu DPT’ye uzun vadeli planlar hazırlama ve planların uygulanmasını takip etme dışında araştırma, destek olma ve danışmanlık yapma gibi işlevler vermiştir. Türkiye’de 24 Haziran 2018 tarihinde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak adlandırılan başkanlık sistemine geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde yürütme yetki ve görevi, doğrudan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaktadır. Bu sistemde Bakanlar Kurulu’nun yetki ve görevleri Cumhurbaşkanına aktarılmıştır. Cumhurbaşkanı, idari teşkilatında yer alan politika kurulları, başkanlıklar ve ofisler aracılığıyla kamu politikalarını oluşturmakta ve uygulanmasını izlemektedir. Yeni başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince Cumhurbaşkanı parlamentoya kanun tasarısı gönderememektedir. Cumhurbaşkanı kamu politikalarını Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik ve kararlar yoluyla oluşturmakta ve uygulamaktadır. Bu sistemde bakanlar kurulu, istişari bir organa dönüşmüştür. Kamu politikalarının oluşturulması için yeni bir kanun veya kanun değişikliğine ihtiyaç ¸ bulunması durumunda, ilgili politika konusunda milletvekillerinin kanun teklifi vermesi gerekmektedir. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kamu politikalarının formüle edilmesindeki rolü güçlenmiş olmaktadır. Parlamento aynı zamanda uygulanan politikalarla ilgili bilgi edinme ve denetim gücüne de sahiptir.

Kamu Politikasının Tanımı ve Temel Özellikleri

Yalın bir kavram olarak politika bir birey, grup, şirket veya hükûmet tarafından herhangi bir konuda benimsenen eylem programını ifade eder. Kamu politikası, yönetim organlarının resmi, açıklanmış kararlarının ötesinde niyetler, eylemler ve sonuçlar arasındaki bağlantıyla ilgilidir. Niyetler seviyesinde politika, hükûmetin tutumuna yani yapacağını söylediği şeylere yansır. Eylemler bakımından politika, hükûmetin davranışıyla yani gerçekte ne yaptığıyla ilgilenir. Sonuçlar düzeyinde politika ise, hükûmet faaliyetlerinin sonuçlarına yani bu eylemlerin toplum üzerindeki etkilerine yönelir. Kamu politikasının ayırt edici özellikleri olarak,

  • Kamu politikaları geniş¸ anlamda yasama, yürütme ve yargı organlarının karar, işlem, eylem ve faaliyetlerinden oluşur. Hükûmet, bürokrasi, parlamento ve mahkemeler gibi atanmış ve seçilmiş kamu görevlilerinden oluşan kamu otoriteleri eliyle oluşturulur ve yürütülür.
  • Kamu politikaları rastlantısal değildir. Kamu politikalarının önceden belirlenmiş amaçları ve ulaşılması beklenen sonuçları bulunur. Kamu politikaları aniden ortaya çıkmaz; bir dizi işlem, eylem veya kararı içeren belli bir süreç ¸ neticesinde gelişir.
  • Kamu politikaları bir politika talebi neticesinde doğar ve karar alıcıların algıladıkları sorunlara ilişkin kamu otoritelerinin harekete geçmesini içerir.Kamu politikalarının önemli bir özelliği, pozitif yani kasıtlı olarak harekete geçme ya da negatif yani kasıtlı olarak hareket etmeme seklinde tezahür edebilmeleridir.
  • Kamu politikaları en azından pozitif yönüyle kanuna dayanır, dolayısıyla yaptırım içerir. Bu yönüyle kamu politikası, devlete ait olan meşru zor kullanma tekelinin kullanım biçimini yansıtır.
  • Kamu politikaları, özel politikalardan farklı olarak çok sayıda kişi, grup ve topluluğu, hatta güvenlik ve sağlık gibi alanlar acısından toplumun tamamını etkiler.

David Easton tarafından önerilen siyaset tanımı çerçevesinde siyaset-kamu politikası ilişkisini açıklamak daha olasıdır. David Easton’a göre, siyaset, değerlerin bir otorite aracılığıyla dağıtılması surecidir. Böylece kamu hizmetleri, sosyal yardımlar, yasa ve yönetmelikler, gelir ve statü¨ gibi maddesel veya soyut değerlerin kamu politikaları eliyle topluma doğru dağıtıldığı söylenebilir.

Kamu Politikasının Temel Unsurları

Kamu politikasının temel unsurları şu şekilde açıklanabilir; Politika aktörleri: Politika oluşum sürecinde doğrudan ya da dolaylı olarak rol oynayan resmi ve resmi olmayan aktörler bulunmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı organları ve bunlara mensup olan seçilmiş¸ ve atanmış¸ kamu görevlileri resmi aktörleri, çıkar ve baskı grupları, düşünce kuruluşları, medya, siyasi partiler ve bireyler gibi kesimler ise resmi olmayan aktörleri arasında yer almaktadır. Ayrıca uluslararası düzeyde faaliyette bulunan resmi ve resmi olmayan aktörler de söz konusudur.

Politika Talepleri: Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, baskı ve çıkar grupları, sivil toplum örgütleri, özel sektör temsilcileri ve vatandaşlar gibi kişi ya da grupların karar vericiler üzerindeki talep ve baskıları kamu politikası taleplerini oluşturur. Kamu politikaları, politika taleplerine yanıt olarak ortaya çıkar. Kamu otoriteleri, politika taleplerine cevap olarak, kamu politikalarına içerik veren ve onları yönlendiren kararları alırlar.

Politika Açıklamaları: Kamu politikalarına ilişkin resmî açıklama ve ifadelerdir. açıklamaları söylem ve karar seklinde ortaya çıkmaktadır. Parlamento kararları, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler, genelgeler ve mahkeme kararları karar şeklindeki kamu politikası açıklamalarıdır. Kamu otoritelerinin niyetini, amaçlarını ve onları hayata geçirmek için neler yapılacağını gösteren, siyasiler ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklama ve konuşmalar ise başlıca politika söylemi biçiminde ortaya çıkan politika açıklamalarıdır.

Politika Çıktıları: Politika kararları ve açıklamalarının yerine getirilmesinde fiilen takip edilen eylemlere politika çıktıları adı verilir. Politika çıktıları toplanan vergiler, ödenen sosyal yardımlar, toplanan trafik cezası ödemeleri, inşa edilen yol ve köprüler gibi konulara odaklanmamızı sağlar.

Politika Sonuçları: Kamu otoriteleri tarafından girişilen faaliyet veya eylemler ile alınan kararların politika tarafları üzerindeki doğrudan veya dolaylı etkilerine politika sonuçları adı verilir. çıktılarından farklı olarak politika sonuçları, bir politikanın sosyal sonuçlarına odaklanır. Uzun süreli hapis cezalarının suç oranlarını azaltıp azaltmadığı ya da hava kirliliği denetim programlarının halk sağlığını iyileştirip iyileştirmediği gibi sorular, politika sonuçlarını ölçmeye dönüktür.

Kamu Politikası Tipolojileri

Ülkelerin eğitim, sağlık, tarım ve güvenlik gibi onlarca politika alanında yürütülerek yasama, yürütme ve yargı faaliyetleri düşünüldüğünde kanun, yönetmelik ve diğer mevzuattan oluşan binlerce sayfalık düzenleme söz konusudur. Bu düzenlemelerin çokluğu ve karmaşıklığı dikkate alındığında da kamu politikalarının anlaşılmasını kolaylaştırmak için belirli kategorilerin oluşturulması gereklidir. Bu nedenle, başta kamu politikalarına ilişkin çeşitli tipolojiler ortaya konulmuştur.

Dağıtıcı Politikalar: Bir toplumdaki değerler, mal ve hizmetler, ürünler ve kaynakların bireyler, gruplar, topluluklar ve şirketler gibi toplumun belli kesimleri arasında dağıtılmasını amaçlar. Eğitim, konut, vergi ve maliye politikaları dağıtıcı politikalardır. Bazı dağıtıcı politikalar küçük gruplar için faydalar sunarken, bazı politikalar daha geniş toplulukları kapsar.

Yeniden Dağıtıcı Politikalar: Yeniden dağıtıcı politikalar, bir toplumdaki insanların asgari yaşam standartlarını sağlamak amacıyla gelirin, harcamaların, mal, hizmet ve ürünlerin zenginlerden toplumdaki zayıf gruplara doğru yeniden paylaşılmasını amaçlar. Öğrencilere burs verilmesi, fakirlere yönelik sosyal yardımlar, asgari ücret uygulaması gibi politikalardır.

Düzenleyici Politikalar: Düzenleyici politikalar, bireylerin veya grupların davranış¸ ve eylemlerini sınırlandıran veya kısıtlayan bazı yaptırım, önlem, denetim ve kontrolleri içerir. Suçu önleme politikaları, çevre kirliliğini önlemeye dönük politikalar ya da haksız rekabetle mücadele politikaları düzenleyici politikalardır. Düzenleyici politikalar, kendi içinde çok farklı türlere sahiptir. Bazı düzenleyici politikalar yapılabilir veya yapılamaz eylemleri belirten genel davranış¸ kurallarını koyabilir, tüketiciyi koruma politikaları, rekabeti düzenleyici politikalar veya kendi kendini düzenleme politikaları şeklinde olabilir. Rekabeti düzenleyici politikalar, belirli mal ve hizmetleri sağlayanların sayılarını sınırlayan ve bu hizmetlerin kalitesini düzenleyen politikalardır. Bu politikalar, televizyon yayıncılığı veya elektrik dağıtım merkezi gibi belirli sektörlere girmeyi kısıtlar, dolayısıyla belirli kesimler için faydalar sağlar.

Kurucu Politikalar: Kurucu politikalar, resmi olarak ve açıkça kamu yönetimi yapısının, yönetimin uygulanması için mevcut veya gelecek yönetim politikalarının yapılacağı güç ve yetki alanlarını dağıtan veya ayıran kurallar ya da prosedürlerin oluşturulmasıyla ilgili politikalardır. Bu politikalar zaman zaman devlet inşası olarak da adlandırılır. Kamu politikaları tipolojisi olarak maddi ve sembolik politikalar ayrımıdır. Maddi politikalar işverenlere asgari ücret ödemeyi zorunlu kılınması, sosyal yardım ödemeleri, konut yardımları veya vergi teşvikleri gibi faydalananlara somut kazanımlar sağlayan politikalardır. Sembolik politikalar ise, aksine, bireyler üzerindeki maddi etkisinin çok az olduğu politikalardır. Bu politikalar, barış yurtseverlik, milliyetçilik ve sosyal adalet gibi insanların önemsediği değerlere dayanır. Ülkelerin veya şehirlerin ulusal kurtuluş¸ günleri, ulusal marşlar ve bayraklar, ulusal bayramlar kapsamında gerçekleştirilen tören ve yürüyüşler gibi çok sayıda sembolün kullanıldığı kamu politikalarıdır.

Disiplin Olarak Kamu Politikasının Doğuşu ve Gelişimi

Kamu politikası, politika tavsiyesi verme faaliyetinin eski bir sanat olduğu kabul edilir. Batı bilim dünyasında Platon’un “Devlet” eserinde politika önerileri geliştirmesi ya da Machiavelli’nin “Prens” eserinde politika yapma gücünün nasıl olması gerektiğine ilişkin ayrıntılı çalışmalardır. ABD’de kamu politikasına ilişkin sistematik bilgi üretenler, politikayla ilgili disiplinlerde ve mesleklerde yetişen ilk profesyoneller olmuştur. Politika bilimleri, bir toplumdaki politika yapım sürecini açıklar veya politika sorunlarına ilişkin rasyonel karar verme amacıyla ihtiyaç duyulan veriyi sağlar. Bu amaçla politika bilimleri (1) politika surecinin araştırıldığı yöntemleri, (2) politika çalışmasının sonuçlarını ve (3) bilgi ihtiyacına en önemli katkıyı yapan disiplinlerin bulgularını içerir. Böylece ortaya çıkan politika bilimlerinin temel özellikleri şunlardır Bir probleme dayalıdır. Kamu politikaları, belirli kamusal sorunların var olmasını ve bu sorundan zarar görenlerin bunu kamu otoritelerine iletmesini gerektirir. Çok disiplinlidir. Başta siyaset bilimi, iktisat, istatistik, sosyoloji ve kamu yönetimi olmak üzere politika bilimleri, birçok disiplinden yararlanır, onlarla etkileşim içindedir. Değere dayalıdır. Kamu politikası yapımı ve politika analizi surecileri değere bağımlı bir şekilde işlemektedir. Kamu politikası disiplini, ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerde bağımsız bir bilim dalı olarak kabul edilmektedir. Disiplinin anavatanı olması nedeniyle teori, yöntem ve modellere dayalı Araştırmaların ağırlıklı olarak ABD etkisi altında şekillendiği söylenebilir.

Kamu Politikalarının Temel Aktörleri

Devlet düzeyinde kamu politikalarının oluşturulması, politika yapımı ve karar verme süreçleri ve bu süreçlerde rol alan aktörler anlaşılır. Bu bakımdan, kamu politikası yapımı surecinde yer alan aktörleri resmi ve resmi olmayan aktörler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Küresel siyaset içinde faaliyet gösteren uluslararası aktörler resmi ve resmi olmayan özelliklere sahiptir. Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Birleşmiş¸ Milletler (BM) gibi uluslararası resmi politika aktörlerin bulunduğu gibi uluslararası düzeyde faaliyet gösteren düşünce kuruluşları, sermaye grupları ve sivil toplum örgütleri gibi resmi olmayan uluslararası aktörler de söz konusudur. Uluslararası aktörler, devlet ve devlet altı yönetim birimlerinin politikalarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedirler.

Kamu Politikalarının Resmi Aktörleri; Resmi aktörlerin ayırt edici özelliği, Anayasa ve/veya yasal olarak bu aktörlerin kamu politikalarının yapılması ve uygulanması konusunda yetkili ve sorumlu olmalarıdır.

Parlamento; Devletlerin sistemlerine bağlı olarak, oluşumları, isleyiş ve karar alma usulleri farklılaşsa da genel olarak parlamentolar yasa yapma, bütçeyi kabul etme, hükûmet ve kamu bürokrasisini denetleme görev ve sorumlulukları nedeniyle kamu politikası sürecinin merkezinde yer almaktadır. Parlamentolar ülke çapında yapılan seçimlerde kendi bölgelerinden seçilen milletvekillerinden oluşur. Milletvekilleri, seçimlere katılan siyasal partiler tarafından aday gösterilir ya da bağımsız olarak seçime girer. Milletvekilleri, bireysel olarak kanun teklifi vermek yoluyla kamu politikası önerisi geliştirirler. Diğer taraftan, parlamenter demokrasilerde parlamento içinden çıkan hükûmet de kanun tasarısı oluşturarak önceden belirlenen stratejiler, genel amaçlar, plan ve programlara uygun olarak politika önerileri geliştirir. Bu nedenle parlamentolar, tüm dünyadaki politikaların temel aktörüdür. Parlamenter demokrasilerde parlamentolar soru, meclis araştırması ve gensoru gibi yollarla hükûmeti ve bürokrasiyi denetler.

Hükûmet ve Bürokrasi; Hükûmet kamu politikalarının gündeme gelmesinde ve formüle edilmesinde kilit öneme sahiptir. Parlamenter demokrasilerde ülkenin eğitim, sağlık, tarım, güvenlik ve dış ilişkiler gibi temel kamu politikaları hükûmet tarafından oluşturulur. Parlamenter sistemlerde kamu politikalarının oluşturulmasında sorumlu bir hükûmet ve sorumsuz Cumhurbaşkanı arasında yetki ve görevler paylaştırılır. Başkanlık sistemlerinde ise yürütme organı tek başlı olduğundan, Cumhurbaşkanı ya da Başkan kamu politikalarının hem oluşturulmasından hem de uygulamaların izlenmesi ve denetiminden sorumludur. Yargı; Kamu politikası sureci bir kamusal sorunun karar alıcıların gündemine gelmesiyle başlar. Gündeme gelen sorunun çözümü için politika önerileri geliştirilir. Politika önerilerinin uygulanması için kanunlaştırılması gerekir. Parlamentolar tarafından kabul edilen kanunların uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların çıkması durumunda hukuk devleti ilkesinin bir sonucu olarak mahkemeler devreye girmektedir. Ayrıca Anayasa Mahkemeleri, belli durumlarda kanunları kısmen veya tamamen iptal ederek politika sürecine müdahil olmaktadır. Anayasa Mahkemesi ’nin bir politikanın formüle edildiği bir kanunu veya kanun değişikliğini iptal etmesi durumunda söz konusu politika sona ermiş olmaktadır. Bunun yanında, mahkemelerin vereceği iptal kararlarının gerekçelerinde kesitli politika önerileri de sunulmaktadır.

Kamu Politikalarının Resmi Olmayan Aktörleri; Resmi olmayan aktörler, kamu politikalarının yapılmasından Anayasal ve yasal olarak sorumlu olmamakla birlikte, bu politikaların oluşturulması sürecine farklı yollarla katılan siyasi partiler, çıkar ve baskı grupları, medya ve bireyler gibi aktörlerden oluşur.

Siyasi Partiler; Siyasal partiler, halkın desteğini alarak siyasal iktidara gelmeyi veya iktidarın kullanımına ortak olmayı amaçlayan, sürekli ve ülke geneline yayılmış¸ bir örgüt yapısına sahip olan ve bir program etrafında bir araya gelen insanların oluşturduğu bir topluluktur. Siyasal partilerin temel işlevi, farklı kesimlerden siyasal sisteme yönelen değişik istek ve taleplerin alınmasıdır. Siyasal partiler, farklı nitelikteki, talep ve isteklerin birleştirilmesi ve bunların politika önerileri olarak formüle edilmesi işlevine sahiptirler.

Baskı ve Çıkar Grupları; Kendi çıkarlarını geliştirmek için hareket eden ve eğitim, sağlık, tarım ve istihdam gibi farklı politika alanlarında faaliyet gösteren toplumsal gruplardır. Burada kullanılan çıkar kavramı, maddi, manevi, ideolojik, fikri ve diker hedefleri gerçekleştirmeği içermektedir. Öte yandan baskı grupları, ortak menfaatler etrafında birleşen ve bunları gerçekleştirmek için siyasal ve idari otoriterler üzerinde etki yapmaya çalışan örgütlenmiş toplumsal gruplardır. İşçi ve işveren sendikaları, çiftçi birlikleri ve kooperatifler gibi ortak maddi menfaatler etrafında toplanan baskı grupları bulunmaktadır. İnsan haklarını koruma, çevre kirliliği ile mücadele veya tüketicinin korunması için kurulan Öğütler gibi ortak tutumlar genel menfaatler, fikirler, değerle etrafında toplanan baskı grupları da vardır. Medya; Özgür, tarafsız ve bağımsız medyanın varlığı, demokrasilerin gelişmesi açısından önemlidir. Çünkü¨ medya, siyasi ve yönetsel kurumların, siyasi ve idari kamu görevlilerinin denetlenmesinde ve halkın talep ve ihtiyaçlarının karar alıcılara aktarılmasında önemli rol oynar. Düşünce kuruluşları; Çok sayıda aktörün içinde bulunduğu, bir dizi karar, işlem ve uygulamayı içeren karmaşık ve çözülmesi zor kamusal sorunlarla uğraşılmaktır. Bu bakımdan düşünce kuruluşları, politika yapım sürecinde rol almak ve katkıda bulunmak üzere bilgi, fikir, analiz üretmek ve gerektiğinde öneride bulunmak misyonuyla ortaya çıkmıştır. Bireyler; Modern toplumlarda bireyler çıkar ve baskı grupları, siyasi partiler gibi toplumsal örgütler içerisinde yer alarak kamu politikalarını daha fazla etkileme imkanına sahip olurlar. Bununla birlikte, demokratik toplumlarda bireysel olarak da birtakım yollarla kamu politikalarını etkileme imkânı bulunur.

Kamu Politikalarının Uluslararası Aktörleri

Uluslararası aktörleri iki gruba ayırmak mümkündür.Birinci grupta Dünya Bankası (WB), Uluslararası Çalışma Örgütü¨ (ILO), Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi uluslararası kuruluşlar bulunmaktadır. Uluslararası kuruluşların hükûmetlerin politikaları üzerindeki etkileri aynı değildir. Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü gibi birtakım uluslararası kuruluşlar ise hükûmet politikalarını daha farklı araçlarla etkilemektedir. Bu kuruluşlar, ülkelerin sağlık, eğitim, istihdam gibi alanlardaki politikalarını çeşitli raporlar hazırlarlar.

Kamu Politikası Süreci

Kamu politikaları, çok sayıda aktörü içeren karmaşık bir süreçtir. Kamu politikalarının oluşturulması süreci kamusal sorunların ortaya çıkması, gündeme gelme, formüle etme, uygulama, değerlendirme ve politika değişimi aşamalarından oluşur.

Politika Döngüsü Yaklaşımı; Politika döngüsü modelinde, politika yapımı aşamalara ayrılarak incelenir ve sürecin doğası anlaşılmaya çalışılır. Çok sık kullanılan bir model olan bu modelde, politika sürecindeki aşamalar tanımlanır ve daha sonra her bir aşamanın belirleyici faktörleri analiz edilir. Süreç ¸ modeline göre, kamu politikaları birbirini izleyen çeşitli aşamalardan oluşan döngüsel bir süreçten oluşur. Kamusal Sorunların Tanımlanması; Kamusal sorun”, “toplumsal sorun” veya “kamu politikası sorunu” olarak adlandırılan sorunlar temel bir ihtiyaca, yokluğa, hoşnutsuzluğa veya toplumsal huzursuzluğa neden olan durumlardır. Her toplumda, işsizlikten hapishanelerin kalabalık olmasına, hava kirliliğinden konut yetersizliğine kadar yüzlerce kamusal sorun bulunmaktadır. Gündem belirleme; Belirli bir zamanda karar alıcıların aktif olarak ve ciddi bicimde ilgi gösterdikleri konular veya sorunlar listesine gündem adı verilir. Sistemli gündem ve kurumsal gündem olmak üzere ki tür gündem bulunmaktadır. Sistemli gündem, yaygın olarak halkın ilgisini çeken ve mevcut hükûmet otoritesinin gücü içinde kalan sorunları içeren her türü problemden oluşur. İnsanların üzerinde konuştuğu ve onları kaygılandıran yerel veya ulusal ölçekli meselelerdir. Kurumsal gündem veya hükûmet gündemi, yasa yapıcılar veya diğer karar alıcıların aktif ve ciddi olarak ilgi göstermek zorunda kaldıkları gündeme denir. Sistemli gündeme göre daha belirli ve somuttur

Kamu Politikalarının Formülasyonu; Politika formüle edilmesi sürecinde taleplerin karşılanmasına yönelik alternatif yöntemlerin çerçevesi çizilir.

Kamu Politikalarının Uygulanması; politikalarının formüle edilmesiyle yani kanunlaştırılmasıyla birlikte politika yapımı süreci sona ermez. Yukarıdan aşağıya uygulama modeli: Kanunların dilinin kesin ve net olduğunu ve uygulamanın idari-teknik bir fonksiyon olduğunu varsayan bir modeldir. Bu modele göre, kanunların dili açık olduğundan ve okuyan herkes aynı şeyi anladığından kanun koyucunun amaçları bürokratlar tarafından bilinir. Aşağıdan yukarıya uygulama modeli: Bu modele göre, hiyerarşik yapıda halkla doğrudan temas halinde olan en uçtaki kamu politikası uygulamacıları politika sürecinde esas rol alan kimselerdir. Polis, doktor, öğretmen, gişe memuru, sosyal hizmet görevlisi gibi kimseleri içine alan bürokratik yapıya sokak düzeyi bürokrasisi denir. Karma uygulama modeli: Gerçekte kamu politikaları birçok durumda ne tam olarak yukarıdan ne de tam anlamıyla aşağıdan başlatılır ve yürütülür.

Kamu Politikalarının Değerlendirilmesi; Bir politikanın içeriği, uygulaması, amaçlara ulaşılması ve diğer yönlerden öngörülmesi ve araştırılmasını içerir. Politika değerlendiricisi, bir politikanın amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını ve ne derecede amaçlarını gerçekleştirdiğini ya da istenilen veya istenilmeyen diğer etkilerinin neler olduğunu bilmek ister.

Politikalarının Değişimi ve Ortadan Kalkması; Genellikle kamu politikalarının değerlendirilmesiyle birlikte sürecin sona erdiği düşünülür. Ancak politikaların değerlendirilmesinin ardından politikalar değişebilir veya ortadan kalkabilir. politikalarının değişimi, mevcut bir veya birkaç politikanın yerini başka politika veya politikaların almasıdır.

Türkiye’de Kamu Politikalarına Genel Bakış

Eski Türklerde yönetim geleneğinin temel unsurunu oluşturan “ kurultay ” ve İslamiyet’e geçişle birlikte kurumsallaşan “ divan ” ve “ meşveret ” geleneği danışma mefhumuna atfedilen önemi yansıtır. Devlet yönetiminin her alanında deneyim ve bilgi sahibi kimselerin katıldığı, ayıca bilim adamlarının da düşünceleri alınmak amacıyla çağrıldıkları meşveret meclisleri ise Divan-ı Hümayunun güçsüzleşmesi nedeniyle 17. yüzyılın ortalarından itibaren karar alma ve politika oluşturmada giderek belirginleşmiştir. Osmanlı modernleşmesi ve bürokratik reformlarla birlikte politika danışmanlığı çağdaş Türk kamu yönetimi sisteminde kurmay fonksiyonlar kapsamında değerlendirilmiş¸ ve kurmay memurları, müşavir, danışman ve uzman gibi kadrolarda bulunan personel tarafından yerine getirilmiştir. Uzman kişilerden oluşan kurmay personelin görevi genellikle yöneticilerin karar organlarının ve yürütme birimlerinin zaman ayıramadıkları ya da yeterli bilgiye sahip olmadıkları konularda onlara danışmanlık hizmeti sunmaktır. Kamu politikalarının analizine ilişkin yöntem ve modellerin kullanımında, 1960’lı yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kurulması kritik bir rol oynamıştır. Kuruluş¸ kanunu DPT’ye uzun vadeli planlar hazırlama ve planların uygulanmasını takip etme dışında araştırma, destek olma ve danışmanlık yapma gibi işlevler vermiştir. Türkiye’de 24 Haziran 2018 tarihinde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak adlandırılan başkanlık sistemine geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde yürütme yetki ve görevi, doğrudan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaktadır. Bu sistemde Bakanlar Kurulu’nun yetki ve görevleri Cumhurbaşkanına aktarılmıştır. Cumhurbaşkanı, idari teşkilatında yer alan politika kurulları, başkanlıklar ve ofisler aracılığıyla kamu politikalarını oluşturmakta ve uygulanmasını izlemektedir. Yeni başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince Cumhurbaşkanı parlamentoya kanun tasarısı gönderememektedir. Cumhurbaşkanı kamu politikalarını Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik ve kararlar yoluyla oluşturmakta ve uygulamaktadır. Bu sistemde bakanlar kurulu, istişari bir organa dönüşmüştür. Kamu politikalarının oluşturulması için yeni bir kanun veya kanun değişikliğine ihtiyaç ¸ bulunması durumunda, ilgili politika konusunda milletvekillerinin kanun teklifi vermesi gerekmektedir. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kamu politikalarının formüle edilmesindeki rolü güçlenmiş olmaktadır. Parlamento aynı zamanda uygulanan politikalarla ilgili bilgi edinme ve denetim gücüne de sahiptir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.