Açıköğretim Ders Notları

Kamu Mali Yönetimi Dersi 7. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Kamu Mali Yönetimi Dersi 7. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Kamu Malları Yönetim

Kamu Malları

Kamu malı kavramı; Kamu malları, Kamu tüzel kişilerinin kamu yararına tahsis edilmiş mallarıdır. Kamu idaresi kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için taşınır veya taşınmaz mallara ihtiyaç duymaktadır. Bu mallara sahip olmaksızın üstlenilen kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi olanaksız olan bu mallara “kamu malları” denmektedir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmaz mallar Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %51’ini oluşturmaktadır. Kamu malları ifadesinde yer alan “mal” kavramı özel hukukta yer alan mal kavramı ile açıklanabilir. Özel hukukta mal para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen varlıklardır. Mallar maddi mallar ve gayri maddi mallar olarak ikiye ayrılabilir. Gayri maddi mallar fikri ve sınai eserleri kapsamına almaktadır. Maddi mallar elle tutulup gözle görülebilen şeylerdir. Bunlara eşya da denir. Maddi mallar taşınmaz ve taşınır olarak ikiye ayrılır. Taşınmaz eşya bulunduğu yerden bir başka yere götürülebilir iken taşınır eşya ise götürülemez. Maddi mallar üzerinde sahip olunan mutlak haklara ayni haklar denmektedir. Ayni haklar mülkiyet hakkı ve sınırlı ayni haklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mülkiyet hakkı, hak sahibine sahip olduğu eşyayı kullanma, ondan faydalanma ve onunla ilgili her türlü tasarrufta bulunma yetkilerini veren sınırsız bir ayni haktır. Sınırlı ayni haklar ise sahibine tam ve geniş yetkiler vermemekte, sınırlı yetkiler söz konusu olmaktadır. Sınırlı ayni haklar, sahiplerine mülkiyet hakkından doğan yetkilerin hepsini değil bir kısmını verir. Sınırlı ayni haklar, sahibine tanıdığı yetkinin niteliğine göre irtifak hakları, taşınmaz yükü ve rehin hakkı olmak üzere üç gruba ayrılır. Mallar sahiplerine göre de sınıflamaya tabi tutulabilir ve buna göre mallar özel kişilere ve kamu tüzel kişilerine ait mallar olarak ikiye ayrılabilir. Kamu tüzel kişisine ait mallar da kamuya tahsis edilip edilmemesine göre kendi içerisinde özel mallar ve kamusal mallar olarak ayrıma tabi tutulmaktadır. Kamu tüzel kişilerinin özel malları kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan ama kamu yararına tahsis edilmemiş olan mallardır. Bu mallara kamu hukuku değil, özel hukuk uygulanmaktadır. Bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar adli yargıda karara bağlanmaktadır. Bir malın kamu malı sayılabilmesi için devletin, mahalli idarelerin veya kamu kurumlarının mülkiyetinde bulunması gereklidir. Bir özel kişinin mülkiyetinde bulunan mallar hiçbir şekilde kamu malı olamazlar. Özel kişinin mülkiyetinde bulunan bir malın kamunun ortak kullanımına sunulması, bu malın kamu yararına yönelik hizmete tahsis edilmesi o malı kamu malı haline getirmez. İkinci olarak bir kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunan bir malın kamu malı olabilmesi için bu malın kamu yararına tahsis edilmiş olması gerekir. Malın kamu yararına tahsis edilmesi şartı, malın ya kamunun doğrudan ihtiyaçlarına veya kamu hizmeti ihtiyaçlarına tahsis edilmesi ile gerçekleşmektedir.

Kamu mallarının tasnifi; Kamu malları farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Kamu malları rejimi Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde 1858 tarihli Arazi-i Kanunname-i Hümayunu ile düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, kamu malları altı gruba ayrılmıştır. Bunlardan ilki miri topraktır. Kuru mülkiyeti devlete ait olan ve ekip dikmeleri amacıyla çiftçilere bırakılmış topraklara miri toprak denilmektedir. Çiftçiler toprak üzerinde çalıştıkları sürece bunlara sahip olabilirler. Çiftçiler kullanım karşılığında tımar veya zeamet sahibine bir para ödemektedirler. Miri toprakların mülkiyet hakkı devlete, intifa hakkı çiftçilere aittir. Kamu mallarının ikincisine Arazi-i Metruke adı verilmektedir. Yollar, nehirler, göller, mera, otlak gibi halkın ortak kullanımına bırakılmış¸ yerlere Arazi-i Metruke denmektedir. Üçüncü olarak sayılabilecek Arazi-i Mevat, özel mülkiyete girebilen sahipsiz toprakları ifade etmektedir. Dördüncü¨ olarak ele alabileceğimiz Arazi-i Mevkufe vakıf mallarıdır. Padişah ve ailesinin şahsi malları beşinci tür kamusal malları oluşturur ve bunlara Hazineyi Hassa’ya ait mallar adı verilmektedir. Sonuncusu Arazi-i Memluke’dir. Bunlar bireylerin özel mülkiyeti altında bulunan topraklardır. Bunlar içinde devlete ya ürün üzerinden bir hisse verilmekte veya maktu bir ücret ödenmektedir.

Kamusal mallar tahsis amaçlarına göre, “sahipsiz mallar,” “orta malları” ve “hizmet malları” olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Buna göre, doğal nitelikleri gereği herkesin doğrudan doğruya ortak yararlanmasına açık olan, tarıma elverişli olmayan kayalar, tepeler, dağlar; deniz, göl, nehir ve akarsu gibi genel sular; kıyılar, ormanlar, doğal zenginlikler ve kaynaklar ile tarih, kültür ve tabiat varlıkları gibi mallar “sahipsiz mallardır. Halkın doğrudan doğruya kullanımına sunulmuş¸ olan yollar, köprüler, meydanlar, pazar yerleri, mezarlıklar gibi mallar orta mallarıdır. Kamu hizmetlerine, hizmetin parçasını oluşturacak şekilde özgülenmiş¸ olan mallar ise hizmet mallarıdır. Hizmet malları, okul ve hastane binaları, adliye sarayları, stadyumlar, müzeler, karakollar örnek olarak gösterilebilir. Kamusal mallar maddi içeriklerine göre; “kara kamu malları”, “deniz kamu malları”, “su kamu malları” ve “hava kamu malları” olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır. Buna göre bir devletin kara ülkesi üzerindeki ve kamu hizmetlerinin ifasına tahsis edilmiş veya hizmetlerin ana araç¸ ve gereçlerini oluşturan tüm taşınır ve taşınmaz mallar, kara kamu mallarını oluşturmaktadır. Deniz ve okyanus da bunların bir parçası olmakla beraber uluslararası hukuk gereğince devletin egemenlik yetkilerine dâhil edilmiş karasuları ile su malları kategorisine dâhil edilmeyen körfez, koy, liman, fener, şamandıra ve işaretlerden oluşan mallar da deniz kamu mallarını oluşturur. Devletin ülkesi üzerinde yer alan atmosfer parçası ise hava kamu malını oluşturmaktadır. Oluşum tarzlarına göre de mallar ayrıma tabi tutulabilir. Buna göre mallar doğal kamu malları ve yapay kamu malları olmak üzere ikiye ayrılır. Doğanın kendi düzeni içinde oluşan, oluşumunda insan müdahalesi bulunmayan ve kendi doğal ortamında yer alan mallar, doğal kamu mallardır. Doğal kamu mallarının kamu malı niteliğini kazanmaları için idarenin alacağı bir tahsis kararına ihtiyaç yoktur. Bu mallar nitelikleri gereği kamu hizmetine ve kamusal yarara özgülenmiş¸ bulunmaktadırlar. Denizler, göller, akarsular, nehirler ve benzeri mallar doğal kamu mallarıdır. Yapay kamu malları ise, insan eliyle yapılmış¸ veya üretilmiş¸ ve kamu hizmetine tahsis edilmiş mallardır. Yapay kamu mallarının en önemli özelliği bir idari işlemle/kararla kamu malı olarak kamusal bir hizmetin görülmesine özgülenmiş olmalarıdır. Kamu hizmetine tahsisli tüm binalar, yollar, köprüler, meydanlar, istasyonlar, pazar yerleri, araç¸ ve gereçler yapay kamu mallarıdır. Kamu malları taşınabilir olup olmamalarına göre ayrımı ise taşınabilir kamu malları ve taşınmaz kamu malları olmak üzere iki gruba ayrılır. Sahip olduğu nitelikler değişmeden bir başka yere nakledilemeyen, yeri değiştirilemeyen kamu malları, taşınmaz kamu malları ve bunlar dışında kalan tüm kamu malları ise taşınır kamu mallarıdır.

Kamu malları özel mülkiyete konu olamaz; Kamu malları kamu hizmetlerine veya kamunun kullanımına ayrılmış mallar olmaları nedeniyle, bu statülerini korudukları sürece alınıp satılamazlar, kazandırıcı zaman aşımı ile elde edilemezler ve kamu malları trampa edilemezler, bağışlanamazlar, haczedilemezler, ipotek edilemezler ve işgal yoluyla iktisap edilemezler. Kamu mallarının haczedilemez ve devredilemezdik özelliği, hukuken güvence altına alınmıştır.

Kamu malları tapuya tescil edilemezler; Kamu mallarından sahipsiz ve orta mallar hiçbir suretle tapuya tescil edilemezler. Herhangi bir seklide kaydedilmiş olsalar bile, özel mal niteliği kazanamazlar.

Kamu malları kamulaştırılamazlar; Kamulaştırma özel mülkiyete tabi bir taşınmaz malın, kamu yararı için devlet mülkiyetine zoraki geçirilmesidir. Kamu malları özel mülkiyete konu olmadıklarından böyle bir işleme tabi tutulamazlar.

Kamu malları ayrıcalıklı korumaya tabidir; Kamu mallarının özel hukuk kurallarından ayrı bir statüye tabi kılınmasının temelinde, bu mallardan eşit yararlanma ve hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi amacının yanı sıra milli servet ve kültürün korunması yatmaktadır.

Kamu mallarından yararlanma genelde ücretsizdir; Kamu mallarından sahipsiz yerlerden herkes serbestçe yararlanabilir. Bunun için herhangi bir izne gerek olmadığı gibi ücret de alınmaz. Orta malları için de benzer bir durum söz konusudur. Ancak hizmet mallarında özel bir durum vardır. Kişiler, kamu hizmetinin nesnel bir vasıtası olan bu mallardan özel olarak yararlandırıldıklarında, az da olsa bir ücret, resim veya harç adı altında bir ödemede bulunurlar.

Kamu mallarına ilişkin uyuşmazlıklarda idari yargı yetkilidir; Kamu malları ile görülen hizmetler, kamusal nitelikteki hizmetlerdir. Yani idare ile yurttaşlar arasındaki ilişkileri konu alan idari işlem, eylem ve tasarruflar söz konusudur.

Devletin özel malları ve özellikleri; Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde doğrudan doğruya bir rolü olmayan ve halkın yararlanmasına tahsis edilmemiş¸ olan, ancak sağladıkları gelir nedeniyle dolaylı olarak kamu yararı sağlayan mallara devletin özel malları denir. Devletin özel mallarını, kamu mallarından ayırt edebilmek için en önemli ölçüt, kamu hizmetine tahsis edilmemiş¸ olmalarıdır. Böyle bir tahsis var ise mal, bir kamu tüzel kişisi adına tapuya kayıtlı olsa dahi, kamu malı niteliğindedir.

Karşılıksız devredilemezler; Devletin özel malları ancak bedeli karşılığında devredilebilirler. Bununla birlikte, kanunlarla, devletin özel mallarının bazı kurumlara veya hizmetlere bedelsiz devir ve terki söz konusudur.

Yönetimleri özel kurallara tabidir; Devletin özel malları esas itibariyle, özel hukuk kurallarına tabi ise de iç ilişkilerinde bir takım kamu hukuku kurallarına tabidir.

Uyuşmazlıklarında adli mahkemeler yetkilidir; Devletin kamu mallarının aksine, devletin özel malları ile ilgili uyuşmazlıklarla ilgili davalar adli yargıda görülmektedir.

Devletin taşınır malları; Tarihi ve kültürel değeri olan taşınırlar ile resmi dairelerdeki masa, sandalye, dolap, yazı ve hesap makinesi, bilgisayar gibi demirbaş eşya ve malzemeler de devletin taşınır mallarındandır. Kara, deniz ve hava taşıtları, gümrüğe terk edilen eşyalar da devletin taşınır malları içinde yer almaktadır. Bir taşınırın, devletin taşınır malı sayılmasının tek ölçütü, o taşınırın devlete veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarından birisine ait olmasıdır. Taşınır mallarda mülkiyetin karinesi zilyetliktir. Zilyetliği elinde bulunduran kamu kurum ve kuruluşu o taşınırın maliki sayılır. Ancak, motorlu kara taşıtları trafik siciline, uçaklar, uçak siciline, gemiler ise gemi siciline kaydedilmektedir.

Kamu payları; Devlet, çeşitli iktisadi kuruluşlarda çeşitli şekillerde pay sahibi olabilmektedir. Bir iktisadi teşebbüsü kendisi kurabileceği gibi mevcut bir teşebbüsü özel kesimden kamulaştırma veya yabancı sermaye sahiplerinden millîleştirme yolu ile devralabilmektedir veya özel kesim ile birlikte ortak teşebbüs kurabilmektedir. Bir işletmenin kamu iktisadi teşebbüsü sayılabilmesi üç kriterin varlığına bağlıdır. Buna göre Devlet ya söz konusu işletmenin en büyük ortağıdır ya da yönetim veya denetimini elinde bulundurmaktadır; İşletme, kişi ve kuruluşlara satılan mal ve hizmetlerin üretimiyle uğraşmaktadır, işletmenin temel amacı kar maksimizasyonu değil, genel yarar ile karlılığı optimum dengede bağdaştırmaktır.

Kamu mallarının fonksiyonu; Devlet sahibi olduğu veya egemenliğinde bulundurduğu mallardan değişik yöntemlerle yararlanmaktadır. Bu yöntemlerden bir kısmı devlet mallarının mali işlevleri çerçevesinde devlete doğrudan finansal destek sağlarken, bir kısmı da söz konusu malların ekonomik ve sosyal işlevleri çerçevesinde yapılması gereken bazı kamu harcamalarının alternatif maliyetini oluşturduklarından dolaylı olarak destek sağlarlar.

Kamu Mallarının Yönetim Kuruluşları

Türkiye’de devlet mallarının yönetimi ile ilgili birçok kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşlar devlet mallarının elde edilmesinden elden çıkarılmasına kadar görevli, yetkili ve sorumlu tutulmuşlardır. Bu kurum ve kuruluşlar devlet mallarının yönetiminde örgütsel yapıyı oluşturmaktadır. Türkiye’de devlet mallarının önemli bir kısmı genel bütçeli kurumların yönetiminde bulunmaktadır. Hazine tüzel kişiliğini oluşturan bu kurumlar, bir taraftan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu mallarının yönetimini üstlenirken, bir taraftan da Hazine mallarını idare etmektedirler.

Milli Emlak Genel Müdürlüğü

Milli Emlak Genel Müdürlüğünün gerek kamu hizmetlerinin yürütülmesi gerekse kamu ve özel yatırımlar için gerekli olan taşınmaz desteğinin bedelli/bedelsiz olarak karşılanması, hazine taşınmazlarının idaresinde etkinliği artırmak suretiyle bütçeye gelir desteği ile kırsal ve kentsel yaşam kalitesinin artırılmasına katkı sağlanması fonksiyonu bulunmaktadır.

1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 101. maddesinde belirtilmiştir. Bu görevler;

  • Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların yönetimine ilişkin hizmetleri, gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği yaparak yürütmek,
  • Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı aynî hak tesisi, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hallerde kullanma izni verilmesi işlemlerini yapmak,
  • Devlete intikali gereken taşınır ve taşınmaz mallarla hakların Hazineye mal edilmesi işlemlerini yürütmek, taşınmaz malların tescilini, taşınır malların tasfiyesini sağlamak,
  • Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak; tahsisi kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde Hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek, tasfiyeye ilişkin esas ve usulleri belirlemek,
  • Devlete ait konutları yönetmek ve kamu kurum ve kuruluşlarına ait konutların yönetimi konusundaki politikaları belirlemek, her yıl yurt içi ve yurtdışındaki kamu konutlarının kira ve yakıt bedelleri ile işletme, bakım ve onarım esaslarını tespit etmek,
  • Hazineye ait taşınmaz malların envanter kayıtlarını tutmak ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz mallarının envanter kayıtlarının tutulmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek,
  • Genel bütçeli kuruluşların kamulaştırdığı yerlerin Hazine adına tescilini sağlamak,
  • Kanunlar ve antlaşmalar gereğince muayyen zümrelere izafetle el konulması gereken para, mal ve hakların işlemlerini yapmak ve tasfiyelerini sonuçlandırmak,
  • Genel bütçeye dahil dairelerin hizmet dışı kalan taşınır mallarının satışını yapmak,
  • Cumhurbaşkanlığınca uygulama usul ve esasları belirlenen projeler kapsamında, Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazları geliştirmek, değerlendirmek, kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları satın almak, trampa etmek, kamulaştırma ve toplulaştırma yapmak.

Devletin Mal Edinmesı·

Kamu idarelerinin taşınır ve taşınmaz edinimi ve tesciline ilişkin genel düzenleme 5018 sayılı Kanunda yer almaktadır. Kanunun 45 inci maddesinde; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin zorunlu kıldığı durumlarda gereken nicelikte ve nitelikte taşınır ve taşınmazları, yurt içinde veya yurt dışında, bedellerini peşin veya taksitle ödeyerek veya finansal kiralama suretiyle edinebileceği, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazların Hazine adına, diğer kamu idarelerine ait taşınmazların ise tüzel kişilikleri adına tapu sicilinde tescil edileceği, Hazine adına tescil edilen taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yönetileceği, hüküm altına alınmıştır.

Satın alma taşınır ve taşınmaz mallar bakımından farklı esaslara tabidir. Gerçek kişilerden veya özel hukuk tüzel kişilerinden taşınmaz satın alımı 4734 sayılı Kamu İhale kanunu düzenlemelerine göre gerçekleştirilmektedir. Bir başka mal edinim yolu kamulaştırmadır . Kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların, kaynakların ve irtifak haklarının bedeli peşin veya bazı hallerde taksitle ödenmek kaydıyla belirli esas ve usuller çerçevesinde anlaşarak ya da zorla alınmasına kamulaştırma (istimlak) denilmektedir. Devletleştirme yolu ile de devlet mal edinebilmektedir. Anayasanın 47’nci maddesine göre; Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. İdarenin mal edinme yollarından birisi de trampadır. Trampa, belli bir malın mülkiyetinin başkasına ait bir malın mülkiyetiyle değiştirilmesidir. Trampa fazla başvurulan bir edinim yöntemi değildir, çünkü Devlet trampa ile mal edinirken aynı zamanda mal da yitirmektedir. Satım hükümleri trampada da tatbik olunur. Teferruğ, satın alınan bir taşınmazın tapuda devir işleminin yapılmasıdır. Tefevvüz ise bir ihalede bir taşınmazın belli bir bedel karşılığında bir kimsenin üzerinde kalmasıdır. Mali hukukumuzda ise teferruğ ve tefevvüz kelimeleri aynı anlamda kullanılmakta, Hazinenin bir taşınmazı mülkiyetine geçirmesidir. Genel olarak Devlet ihtiyaç duyduğu takdirde mal edinir. Ancak bazı hallerde kanundan doğan zorunlu bir edinim vardır. Teferruğun amacı devletin bir alacağının tahsilinin sağlanması veya devlete ait bir malın ucuza satılmasının önlenmesi ve Hazine haklarının korunmasıdır. Hazinenin hissedar bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi yoluyla yapılacak satışına dahil edilmesi yoluyla teferruğu, izale-i şuyu olarak bilinir. Hazine de taşınmazlar üzerinde özel kişilerle iştirak halinde ya da paylı mülkiyet edinebilir. Devletin bir başka mal edinim yolu bağıştır. İstimval ise Devletin olağanüstü bazı hallerde başvurduğu mal edinme yollarındandır.

Devletin Mallarını Değerlendirmesı·

Devlet mallarını satış, kiraya verme, irtifak hakkı tesisi ve ecri misil gibi doğrudan mali amaç taşıyan değerlendirme yöntemleri ile değerlendirmektedir. Bunların yanında sosyal ve ekonomik amaç taşıyan, ancak bu malları kullanan kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu harcamalarını azaltma olanağı tanıdığından, dolaylı olarak mali destek sağlayan değerlendirme yöntemleri de bulunmaktadır.

Satış; mülkiyetin devri amacını güden bir değerlendirmek yöntemidir. Satış satıcının bir malvarlığı hakkını bir alıcıya geçirmeyi ve alıcının da satıcıya kararlaştırılmış değerini para olarak ödemeyi borçlandığı bir sözleşme olarak tanımlanabilir. Devletin kamu malları, nitelikleri gereği satılamadıklarından, satış devletin özel malları için söz konusudur. Satış devlet mallarının değerlendirilmesi çerçevesinde en sık başvurulan bir yöntemdir.

Kira; Devletin mülkiyetinde veya egemenliğinde bulunan bir malın, bedeli karşılığında, yetkili organların kararı ile belli bir süre için bir başkasının kullanım veya yararlanmasına bırakılmasıdır.

İrtifak hakkı tesisi; Devlet malları üzerinde, irtifak hakkı tesisine ilişkin düzenlemelerin amacı, sınırlı ayni haklardan olan irtifak haklarının kiralamaya elverişli olmaması, diğer taraftan bu hakların kiralamalardan daha uzun süreli (49 yıl) kurulabilmesidir.

Ecri misil; bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminattır.

Tahsis işlemleri; Türk hukuk sisteminde tanımlanmamış¸ olmakla birlikte, yetkili makamın onayı ile kira aranmaksızın devletin özel malını kamunun hizmetine veya kullanımına sunan, kamu malını bir türden diğerine dönüştüren idari işlemdir.

Bedelsiz terk; Devlet malları uygulamalarında ortaya çıkan terk kavramı, Türk eşya hukukunda yer alan terkin uygulamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Eşya hukukuna göre terkin tapulu bir taşınmaz üzerindeki mevcut ayni hakkın sona erdirilmesi amacına yönelik bir tapu sicili işlemidir.

Bedelsiz devir; Türk hukuk sistemine göre devletin taşınır ve taşınmaz malları, başka bir kişi veya kuruluşa devredilebilmektedir. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu’nun 45.maddesine göre kamu idareleri ihtiyaç fazlası taşınırları ile görmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinde kullanılacağına ve amacına uygun kullanılmaması halinde geri alınacağına dair tapu kütüğüne şerh konulması kaydıyla taşınmazlarını diğer kamu idarelerine bedelsiz devredilebilirler. Devir ve kayıt işlemlerine ilişkin usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenecektir.

Kamu Mallarının İzlenmesı·

Kayıt, envanter, muhasebe; Devletin kamu mallarının kayıt ve envanteri özel mülkiyete benzer bir kayıt ve envanter değildir. Bu kayıtlar hiçbir kurum ve kuruluşa mülkiyet hakkı vermez. Kamu malları, devletin hüküm ve tasarrufunda olup, özel mülkiyet rejimi ile irtibatlandırılamazlar. Bu kayıtlar, söz konusu malların izlenmesi, gözlenmesi, korunması ve değerlendirilmesi (nemalandırılması) amacına yöneliktir.

Bakım, onarım, koruma ister kamunun kullanımında bulunsun ister kamu hizmetlerinde kullanılsın, isterse finansman amaçlı olarak gelirinden istifade edilsin tüm devlet mallarının bakım, onarım ve korunmaya ihtiyacı vardır. Gerçekten de devlet malları türlerine göre kimi zaman bakım ve onarım, kimi zaman da hem bakım ve onarım hem de koruma gerektirmektedir.

Kamu Malları

Kamu malı kavramı; Kamu malları, Kamu tüzel kişilerinin kamu yararına tahsis edilmiş mallarıdır. Kamu idaresi kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için taşınır veya taşınmaz mallara ihtiyaç duymaktadır. Bu mallara sahip olmaksızın üstlenilen kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi olanaksız olan bu mallara “kamu malları” denmektedir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmaz mallar Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %51’ini oluşturmaktadır. Kamu malları ifadesinde yer alan “mal” kavramı özel hukukta yer alan mal kavramı ile açıklanabilir. Özel hukukta mal para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen varlıklardır. Mallar maddi mallar ve gayri maddi mallar olarak ikiye ayrılabilir. Gayri maddi mallar fikri ve sınai eserleri kapsamına almaktadır. Maddi mallar elle tutulup gözle görülebilen şeylerdir. Bunlara eşya da denir. Maddi mallar taşınmaz ve taşınır olarak ikiye ayrılır. Taşınmaz eşya bulunduğu yerden bir başka yere götürülebilir iken taşınır eşya ise götürülemez. Maddi mallar üzerinde sahip olunan mutlak haklara ayni haklar denmektedir. Ayni haklar mülkiyet hakkı ve sınırlı ayni haklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mülkiyet hakkı, hak sahibine sahip olduğu eşyayı kullanma, ondan faydalanma ve onunla ilgili her türlü tasarrufta bulunma yetkilerini veren sınırsız bir ayni haktır. Sınırlı ayni haklar ise sahibine tam ve geniş yetkiler vermemekte, sınırlı yetkiler söz konusu olmaktadır. Sınırlı ayni haklar, sahiplerine mülkiyet hakkından doğan yetkilerin hepsini değil bir kısmını verir. Sınırlı ayni haklar, sahibine tanıdığı yetkinin niteliğine göre irtifak hakları, taşınmaz yükü ve rehin hakkı olmak üzere üç gruba ayrılır. Mallar sahiplerine göre de sınıflamaya tabi tutulabilir ve buna göre mallar özel kişilere ve kamu tüzel kişilerine ait mallar olarak ikiye ayrılabilir. Kamu tüzel kişisine ait mallar da kamuya tahsis edilip edilmemesine göre kendi içerisinde özel mallar ve kamusal mallar olarak ayrıma tabi tutulmaktadır. Kamu tüzel kişilerinin özel malları kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan ama kamu yararına tahsis edilmemiş olan mallardır. Bu mallara kamu hukuku değil, özel hukuk uygulanmaktadır. Bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar adli yargıda karara bağlanmaktadır. Bir malın kamu malı sayılabilmesi için devletin, mahalli idarelerin veya kamu kurumlarının mülkiyetinde bulunması gereklidir. Bir özel kişinin mülkiyetinde bulunan mallar hiçbir şekilde kamu malı olamazlar. Özel kişinin mülkiyetinde bulunan bir malın kamunun ortak kullanımına sunulması, bu malın kamu yararına yönelik hizmete tahsis edilmesi o malı kamu malı haline getirmez. İkinci olarak bir kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunan bir malın kamu malı olabilmesi için bu malın kamu yararına tahsis edilmiş olması gerekir. Malın kamu yararına tahsis edilmesi şartı, malın ya kamunun doğrudan ihtiyaçlarına veya kamu hizmeti ihtiyaçlarına tahsis edilmesi ile gerçekleşmektedir.

Kamu mallarının tasnifi; Kamu malları farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Kamu malları rejimi Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde 1858 tarihli Arazi-i Kanunname-i Hümayunu ile düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, kamu malları altı gruba ayrılmıştır. Bunlardan ilki miri topraktır. Kuru mülkiyeti devlete ait olan ve ekip dikmeleri amacıyla çiftçilere bırakılmış topraklara miri toprak denilmektedir. Çiftçiler toprak üzerinde çalıştıkları sürece bunlara sahip olabilirler. Çiftçiler kullanım karşılığında tımar veya zeamet sahibine bir para ödemektedirler. Miri toprakların mülkiyet hakkı devlete, intifa hakkı çiftçilere aittir. Kamu mallarının ikincisine Arazi-i Metruke adı verilmektedir. Yollar, nehirler, göller, mera, otlak gibi halkın ortak kullanımına bırakılmış¸ yerlere Arazi-i Metruke denmektedir. Üçüncü olarak sayılabilecek Arazi-i Mevat, özel mülkiyete girebilen sahipsiz toprakları ifade etmektedir. Dördüncü¨ olarak ele alabileceğimiz Arazi-i Mevkufe vakıf mallarıdır. Padişah ve ailesinin şahsi malları beşinci tür kamusal malları oluşturur ve bunlara Hazineyi Hassa’ya ait mallar adı verilmektedir. Sonuncusu Arazi-i Memluke’dir. Bunlar bireylerin özel mülkiyeti altında bulunan topraklardır. Bunlar içinde devlete ya ürün üzerinden bir hisse verilmekte veya maktu bir ücret ödenmektedir.

Kamusal mallar tahsis amaçlarına göre, “sahipsiz mallar,” “orta malları” ve “hizmet malları” olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Buna göre, doğal nitelikleri gereği herkesin doğrudan doğruya ortak yararlanmasına açık olan, tarıma elverişli olmayan kayalar, tepeler, dağlar; deniz, göl, nehir ve akarsu gibi genel sular; kıyılar, ormanlar, doğal zenginlikler ve kaynaklar ile tarih, kültür ve tabiat varlıkları gibi mallar “sahipsiz mallardır. Halkın doğrudan doğruya kullanımına sunulmuş¸ olan yollar, köprüler, meydanlar, pazar yerleri, mezarlıklar gibi mallar orta mallarıdır. Kamu hizmetlerine, hizmetin parçasını oluşturacak şekilde özgülenmiş¸ olan mallar ise hizmet mallarıdır. Hizmet malları, okul ve hastane binaları, adliye sarayları, stadyumlar, müzeler, karakollar örnek olarak gösterilebilir. Kamusal mallar maddi içeriklerine göre; “kara kamu malları”, “deniz kamu malları”, “su kamu malları” ve “hava kamu malları” olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır. Buna göre bir devletin kara ülkesi üzerindeki ve kamu hizmetlerinin ifasına tahsis edilmiş veya hizmetlerin ana araç¸ ve gereçlerini oluşturan tüm taşınır ve taşınmaz mallar, kara kamu mallarını oluşturmaktadır. Deniz ve okyanus da bunların bir parçası olmakla beraber uluslararası hukuk gereğince devletin egemenlik yetkilerine dâhil edilmiş karasuları ile su malları kategorisine dâhil edilmeyen körfez, koy, liman, fener, şamandıra ve işaretlerden oluşan mallar da deniz kamu mallarını oluşturur. Devletin ülkesi üzerinde yer alan atmosfer parçası ise hava kamu malını oluşturmaktadır. Oluşum tarzlarına göre de mallar ayrıma tabi tutulabilir. Buna göre mallar doğal kamu malları ve yapay kamu malları olmak üzere ikiye ayrılır. Doğanın kendi düzeni içinde oluşan, oluşumunda insan müdahalesi bulunmayan ve kendi doğal ortamında yer alan mallar, doğal kamu mallardır. Doğal kamu mallarının kamu malı niteliğini kazanmaları için idarenin alacağı bir tahsis kararına ihtiyaç yoktur. Bu mallar nitelikleri gereği kamu hizmetine ve kamusal yarara özgülenmiş¸ bulunmaktadırlar. Denizler, göller, akarsular, nehirler ve benzeri mallar doğal kamu mallarıdır. Yapay kamu malları ise, insan eliyle yapılmış¸ veya üretilmiş¸ ve kamu hizmetine tahsis edilmiş mallardır. Yapay kamu mallarının en önemli özelliği bir idari işlemle/kararla kamu malı olarak kamusal bir hizmetin görülmesine özgülenmiş olmalarıdır. Kamu hizmetine tahsisli tüm binalar, yollar, köprüler, meydanlar, istasyonlar, pazar yerleri, araç¸ ve gereçler yapay kamu mallarıdır. Kamu malları taşınabilir olup olmamalarına göre ayrımı ise taşınabilir kamu malları ve taşınmaz kamu malları olmak üzere iki gruba ayrılır. Sahip olduğu nitelikler değişmeden bir başka yere nakledilemeyen, yeri değiştirilemeyen kamu malları, taşınmaz kamu malları ve bunlar dışında kalan tüm kamu malları ise taşınır kamu mallarıdır.

Kamu malları özel mülkiyete konu olamaz; Kamu malları kamu hizmetlerine veya kamunun kullanımına ayrılmış mallar olmaları nedeniyle, bu statülerini korudukları sürece alınıp satılamazlar, kazandırıcı zaman aşımı ile elde edilemezler ve kamu malları trampa edilemezler, bağışlanamazlar, haczedilemezler, ipotek edilemezler ve işgal yoluyla iktisap edilemezler. Kamu mallarının haczedilemez ve devredilemezdik özelliği, hukuken güvence altına alınmıştır.

Kamu malları tapuya tescil edilemezler; Kamu mallarından sahipsiz ve orta mallar hiçbir suretle tapuya tescil edilemezler. Herhangi bir seklide kaydedilmiş olsalar bile, özel mal niteliği kazanamazlar.

Kamu malları kamulaştırılamazlar; Kamulaştırma özel mülkiyete tabi bir taşınmaz malın, kamu yararı için devlet mülkiyetine zoraki geçirilmesidir. Kamu malları özel mülkiyete konu olmadıklarından böyle bir işleme tabi tutulamazlar.

Kamu malları ayrıcalıklı korumaya tabidir; Kamu mallarının özel hukuk kurallarından ayrı bir statüye tabi kılınmasının temelinde, bu mallardan eşit yararlanma ve hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi amacının yanı sıra milli servet ve kültürün korunması yatmaktadır.

Kamu mallarından yararlanma genelde ücretsizdir; Kamu mallarından sahipsiz yerlerden herkes serbestçe yararlanabilir. Bunun için herhangi bir izne gerek olmadığı gibi ücret de alınmaz. Orta malları için de benzer bir durum söz konusudur. Ancak hizmet mallarında özel bir durum vardır. Kişiler, kamu hizmetinin nesnel bir vasıtası olan bu mallardan özel olarak yararlandırıldıklarında, az da olsa bir ücret, resim veya harç adı altında bir ödemede bulunurlar.

Kamu mallarına ilişkin uyuşmazlıklarda idari yargı yetkilidir; Kamu malları ile görülen hizmetler, kamusal nitelikteki hizmetlerdir. Yani idare ile yurttaşlar arasındaki ilişkileri konu alan idari işlem, eylem ve tasarruflar söz konusudur.

Devletin özel malları ve özellikleri; Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde doğrudan doğruya bir rolü olmayan ve halkın yararlanmasına tahsis edilmemiş¸ olan, ancak sağladıkları gelir nedeniyle dolaylı olarak kamu yararı sağlayan mallara devletin özel malları denir. Devletin özel mallarını, kamu mallarından ayırt edebilmek için en önemli ölçüt, kamu hizmetine tahsis edilmemiş¸ olmalarıdır. Böyle bir tahsis var ise mal, bir kamu tüzel kişisi adına tapuya kayıtlı olsa dahi, kamu malı niteliğindedir.

Karşılıksız devredilemezler; Devletin özel malları ancak bedeli karşılığında devredilebilirler. Bununla birlikte, kanunlarla, devletin özel mallarının bazı kurumlara veya hizmetlere bedelsiz devir ve terki söz konusudur.

Yönetimleri özel kurallara tabidir; Devletin özel malları esas itibariyle, özel hukuk kurallarına tabi ise de iç ilişkilerinde bir takım kamu hukuku kurallarına tabidir.

Uyuşmazlıklarında adli mahkemeler yetkilidir; Devletin kamu mallarının aksine, devletin özel malları ile ilgili uyuşmazlıklarla ilgili davalar adli yargıda görülmektedir.

Devletin taşınır malları; Tarihi ve kültürel değeri olan taşınırlar ile resmi dairelerdeki masa, sandalye, dolap, yazı ve hesap makinesi, bilgisayar gibi demirbaş eşya ve malzemeler de devletin taşınır mallarındandır. Kara, deniz ve hava taşıtları, gümrüğe terk edilen eşyalar da devletin taşınır malları içinde yer almaktadır. Bir taşınırın, devletin taşınır malı sayılmasının tek ölçütü, o taşınırın devlete veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarından birisine ait olmasıdır. Taşınır mallarda mülkiyetin karinesi zilyetliktir. Zilyetliği elinde bulunduran kamu kurum ve kuruluşu o taşınırın maliki sayılır. Ancak, motorlu kara taşıtları trafik siciline, uçaklar, uçak siciline, gemiler ise gemi siciline kaydedilmektedir.

Kamu payları; Devlet, çeşitli iktisadi kuruluşlarda çeşitli şekillerde pay sahibi olabilmektedir. Bir iktisadi teşebbüsü kendisi kurabileceği gibi mevcut bir teşebbüsü özel kesimden kamulaştırma veya yabancı sermaye sahiplerinden millîleştirme yolu ile devralabilmektedir veya özel kesim ile birlikte ortak teşebbüs kurabilmektedir. Bir işletmenin kamu iktisadi teşebbüsü sayılabilmesi üç kriterin varlığına bağlıdır. Buna göre Devlet ya söz konusu işletmenin en büyük ortağıdır ya da yönetim veya denetimini elinde bulundurmaktadır; İşletme, kişi ve kuruluşlara satılan mal ve hizmetlerin üretimiyle uğraşmaktadır, işletmenin temel amacı kar maksimizasyonu değil, genel yarar ile karlılığı optimum dengede bağdaştırmaktır.

Kamu mallarının fonksiyonu; Devlet sahibi olduğu veya egemenliğinde bulundurduğu mallardan değişik yöntemlerle yararlanmaktadır. Bu yöntemlerden bir kısmı devlet mallarının mali işlevleri çerçevesinde devlete doğrudan finansal destek sağlarken, bir kısmı da söz konusu malların ekonomik ve sosyal işlevleri çerçevesinde yapılması gereken bazı kamu harcamalarının alternatif maliyetini oluşturduklarından dolaylı olarak destek sağlarlar.

Kamu Mallarının Yönetim Kuruluşları

Türkiye’de devlet mallarının yönetimi ile ilgili birçok kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşlar devlet mallarının elde edilmesinden elden çıkarılmasına kadar görevli, yetkili ve sorumlu tutulmuşlardır. Bu kurum ve kuruluşlar devlet mallarının yönetiminde örgütsel yapıyı oluşturmaktadır. Türkiye’de devlet mallarının önemli bir kısmı genel bütçeli kurumların yönetiminde bulunmaktadır. Hazine tüzel kişiliğini oluşturan bu kurumlar, bir taraftan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu mallarının yönetimini üstlenirken, bir taraftan da Hazine mallarını idare etmektedirler.

Milli Emlak Genel Müdürlüğü

Milli Emlak Genel Müdürlüğünün gerek kamu hizmetlerinin yürütülmesi gerekse kamu ve özel yatırımlar için gerekli olan taşınmaz desteğinin bedelli/bedelsiz olarak karşılanması, hazine taşınmazlarının idaresinde etkinliği artırmak suretiyle bütçeye gelir desteği ile kırsal ve kentsel yaşam kalitesinin artırılmasına katkı sağlanması fonksiyonu bulunmaktadır.

1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 101. maddesinde belirtilmiştir. Bu görevler;

  • Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların yönetimine ilişkin hizmetleri, gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği yaparak yürütmek,
  • Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı aynî hak tesisi, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hallerde kullanma izni verilmesi işlemlerini yapmak,
  • Devlete intikali gereken taşınır ve taşınmaz mallarla hakların Hazineye mal edilmesi işlemlerini yürütmek, taşınmaz malların tescilini, taşınır malların tasfiyesini sağlamak,
  • Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak; tahsisi kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde Hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek, tasfiyeye ilişkin esas ve usulleri belirlemek,
  • Devlete ait konutları yönetmek ve kamu kurum ve kuruluşlarına ait konutların yönetimi konusundaki politikaları belirlemek, her yıl yurt içi ve yurtdışındaki kamu konutlarının kira ve yakıt bedelleri ile işletme, bakım ve onarım esaslarını tespit etmek,
  • Hazineye ait taşınmaz malların envanter kayıtlarını tutmak ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz mallarının envanter kayıtlarının tutulmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek,
  • Genel bütçeli kuruluşların kamulaştırdığı yerlerin Hazine adına tescilini sağlamak,
  • Kanunlar ve antlaşmalar gereğince muayyen zümrelere izafetle el konulması gereken para, mal ve hakların işlemlerini yapmak ve tasfiyelerini sonuçlandırmak,
  • Genel bütçeye dahil dairelerin hizmet dışı kalan taşınır mallarının satışını yapmak,
  • Cumhurbaşkanlığınca uygulama usul ve esasları belirlenen projeler kapsamında, Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazları geliştirmek, değerlendirmek, kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları satın almak, trampa etmek, kamulaştırma ve toplulaştırma yapmak.

Devletin Mal Edinmesı·

Kamu idarelerinin taşınır ve taşınmaz edinimi ve tesciline ilişkin genel düzenleme 5018 sayılı Kanunda yer almaktadır. Kanunun 45 inci maddesinde; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin zorunlu kıldığı durumlarda gereken nicelikte ve nitelikte taşınır ve taşınmazları, yurt içinde veya yurt dışında, bedellerini peşin veya taksitle ödeyerek veya finansal kiralama suretiyle edinebileceği, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazların Hazine adına, diğer kamu idarelerine ait taşınmazların ise tüzel kişilikleri adına tapu sicilinde tescil edileceği, Hazine adına tescil edilen taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yönetileceği, hüküm altına alınmıştır.

Satın alma taşınır ve taşınmaz mallar bakımından farklı esaslara tabidir. Gerçek kişilerden veya özel hukuk tüzel kişilerinden taşınmaz satın alımı 4734 sayılı Kamu İhale kanunu düzenlemelerine göre gerçekleştirilmektedir. Bir başka mal edinim yolu kamulaştırmadır . Kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların, kaynakların ve irtifak haklarının bedeli peşin veya bazı hallerde taksitle ödenmek kaydıyla belirli esas ve usuller çerçevesinde anlaşarak ya da zorla alınmasına kamulaştırma (istimlak) denilmektedir. Devletleştirme yolu ile de devlet mal edinebilmektedir. Anayasanın 47’nci maddesine göre; Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. İdarenin mal edinme yollarından birisi de trampadır. Trampa, belli bir malın mülkiyetinin başkasına ait bir malın mülkiyetiyle değiştirilmesidir. Trampa fazla başvurulan bir edinim yöntemi değildir, çünkü Devlet trampa ile mal edinirken aynı zamanda mal da yitirmektedir. Satım hükümleri trampada da tatbik olunur. Teferruğ, satın alınan bir taşınmazın tapuda devir işleminin yapılmasıdır. Tefevvüz ise bir ihalede bir taşınmazın belli bir bedel karşılığında bir kimsenin üzerinde kalmasıdır. Mali hukukumuzda ise teferruğ ve tefevvüz kelimeleri aynı anlamda kullanılmakta, Hazinenin bir taşınmazı mülkiyetine geçirmesidir. Genel olarak Devlet ihtiyaç duyduğu takdirde mal edinir. Ancak bazı hallerde kanundan doğan zorunlu bir edinim vardır. Teferruğun amacı devletin bir alacağının tahsilinin sağlanması veya devlete ait bir malın ucuza satılmasının önlenmesi ve Hazine haklarının korunmasıdır. Hazinenin hissedar bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi yoluyla yapılacak satışına dahil edilmesi yoluyla teferruğu, izale-i şuyu olarak bilinir. Hazine de taşınmazlar üzerinde özel kişilerle iştirak halinde ya da paylı mülkiyet edinebilir. Devletin bir başka mal edinim yolu bağıştır. İstimval ise Devletin olağanüstü bazı hallerde başvurduğu mal edinme yollarındandır.

Devletin Mallarını Değerlendirmesı·

Devlet mallarını satış, kiraya verme, irtifak hakkı tesisi ve ecri misil gibi doğrudan mali amaç taşıyan değerlendirme yöntemleri ile değerlendirmektedir. Bunların yanında sosyal ve ekonomik amaç taşıyan, ancak bu malları kullanan kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu harcamalarını azaltma olanağı tanıdığından, dolaylı olarak mali destek sağlayan değerlendirme yöntemleri de bulunmaktadır.

Satış; mülkiyetin devri amacını güden bir değerlendirmek yöntemidir. Satış satıcının bir malvarlığı hakkını bir alıcıya geçirmeyi ve alıcının da satıcıya kararlaştırılmış değerini para olarak ödemeyi borçlandığı bir sözleşme olarak tanımlanabilir. Devletin kamu malları, nitelikleri gereği satılamadıklarından, satış devletin özel malları için söz konusudur. Satış devlet mallarının değerlendirilmesi çerçevesinde en sık başvurulan bir yöntemdir.

Kira; Devletin mülkiyetinde veya egemenliğinde bulunan bir malın, bedeli karşılığında, yetkili organların kararı ile belli bir süre için bir başkasının kullanım veya yararlanmasına bırakılmasıdır.

İrtifak hakkı tesisi; Devlet malları üzerinde, irtifak hakkı tesisine ilişkin düzenlemelerin amacı, sınırlı ayni haklardan olan irtifak haklarının kiralamaya elverişli olmaması, diğer taraftan bu hakların kiralamalardan daha uzun süreli (49 yıl) kurulabilmesidir.

Ecri misil; bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminattır.

Tahsis işlemleri; Türk hukuk sisteminde tanımlanmamış¸ olmakla birlikte, yetkili makamın onayı ile kira aranmaksızın devletin özel malını kamunun hizmetine veya kullanımına sunan, kamu malını bir türden diğerine dönüştüren idari işlemdir.

Bedelsiz terk; Devlet malları uygulamalarında ortaya çıkan terk kavramı, Türk eşya hukukunda yer alan terkin uygulamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Eşya hukukuna göre terkin tapulu bir taşınmaz üzerindeki mevcut ayni hakkın sona erdirilmesi amacına yönelik bir tapu sicili işlemidir.

Bedelsiz devir; Türk hukuk sistemine göre devletin taşınır ve taşınmaz malları, başka bir kişi veya kuruluşa devredilebilmektedir. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu’nun 45.maddesine göre kamu idareleri ihtiyaç fazlası taşınırları ile görmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinde kullanılacağına ve amacına uygun kullanılmaması halinde geri alınacağına dair tapu kütüğüne şerh konulması kaydıyla taşınmazlarını diğer kamu idarelerine bedelsiz devredilebilirler. Devir ve kayıt işlemlerine ilişkin usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenecektir.

Kamu Mallarının İzlenmesı·

Kayıt, envanter, muhasebe; Devletin kamu mallarının kayıt ve envanteri özel mülkiyete benzer bir kayıt ve envanter değildir. Bu kayıtlar hiçbir kurum ve kuruluşa mülkiyet hakkı vermez. Kamu malları, devletin hüküm ve tasarrufunda olup, özel mülkiyet rejimi ile irtibatlandırılamazlar. Bu kayıtlar, söz konusu malların izlenmesi, gözlenmesi, korunması ve değerlendirilmesi (nemalandırılması) amacına yöneliktir.

Bakım, onarım, koruma ister kamunun kullanımında bulunsun ister kamu hizmetlerinde kullanılsın, isterse finansman amaçlı olarak gelirinden istifade edilsin tüm devlet mallarının bakım, onarım ve korunmaya ihtiyacı vardır. Gerçekten de devlet malları türlerine göre kimi zaman bakım ve onarım, kimi zaman da hem bakım ve onarım hem de koruma gerektirmektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.