Açıköğretim Ders Notları

İthalat ve İhracat İşlemleri Dersi 3. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden İthalat ve İhracat İşlemleri Dersi 3. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

İthalat Mevzuatı Ve İthalat Şekilleri

Türkiye’de İthalat Mevzuatı

İthalat mevzuatının içeriğini büyük ölçüde ülkenin dışa açılmışlık derecesi belirlemektedir. Bu çerçevede Türkiye’de ithalatın dış ticaret ve buna bağlı olarak da ithalat politikasının dönemlere göre değişikliğe uğradığı görülmektedir. Dönemin koşullarına göre ya ithal ikamesi ya da ihracata yönelik sanayileşmeye uygun politikalar uygulanmıştır.

1923-1929 yılları arasında serbest ithalat politikası uygulanmış, ithal malları talebi savaş sonrasında artış eğilimi göstermiş ve gümrük tarifelerinin düşük olması da bu artışı güçlendirmiştir. Bu sebeple bu dönemde dış ticaret açık vermiştir. Diğer yandan 1929-1950 yılları arasında ise ithalat politikası kontrollü bir nitelik göstermiştir. Özellikle yüksek gümrük tarifelerinin uygulanmaya konmasıyla 1928-38 yılları arasında ithalat hacmi daralmış, savaş sonrasında ise enflasyon Türk lirasının devalüasyona rağmen aşırı değerlenmesine neden olduğundan ithalat ihracattan daha hızlı artmıştır.

1950-58 yılları arasında dış ticaret rejimine bağlı olarak ithalatta liberal politikalar uygulanmış, bu politikaların sonucunda yaşanan dış ödeme güçlükleri nedeniyle istikrar tedbirleri alınmıştır. 1963-80 yılları arasında ithal ikamesine dayalı sanayileşme stratejisi izlenmiş ve buna bağlı olarak kontrollü bir ithalat politikası uygulanmıştır. 1980 sonrasında ise dış ticarette rekabet edebilmek için ithalat politikasında yapısal değişikliklere hedeflenmiş, bu amaçla 1984 yılı rejim kararlarıyla da ithal politikasında yapısal değişikliklere gidilmiştir. Türkiye’nin ithalat mevzuatında asıl önemli değişiklik 1996 yılında AB ile Gümrük Birliği’ne girmesi ile olmuştur.

İthalat Rejimi Kararları

İthalat rejimi kararlarının amacı ithalatın ülke ekonomisi yararına ve uluslararası ticaretin gereklerine uygun olarak düzenlenmesidir. Bu çerçevede, karara ilişkin yönetmelik ve tebliğ çıkarmak, karar metnindeki izin ve talimatları vermek gibi bir çok görev Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına verilmiştir.

Bu kararlarla birlikte alınan ticaret politikası önlemleri; İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında mevzuat, İthalatta Gözetim ve Koruma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Mevzuat, Belirli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Mevzuat, İkili Anlaşmalar ve Protokoller veya Diğer Düzenlemeler Kapsamı Dışında, Belirli Ülkeler Menşeli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında mevzuat, Türkiye’nin Ticari Haklarının Korunması Hakkında mevzuat ve Belirli Ülkeler Meşeli Malların İthalatının Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.

Buna göre ithalat işlemleri yürürlükteki İthalat Rejim Kararı hükümlerine istinaden yapılacak İthalata İlişkin Karar ve bu yönetmelikle Müsteşarlığa tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılacak tebliğler ile verilecek talimatlara ve iki taraflı anlaşma hükümlerine göre yürütülmektedir.

İthalat yönetmeliği ile ilgili önemli kavramlar şu şekilde sıralanabilir: Müsteşarlık, karar, gümrük beyannamesi, vergi numarası, tacir, fiili ithal ve başlamış ithal işlemi.

Müsteşarlık, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığıdır. Karar, 20.12.1995 tarih 95/7606 sayılı Bakanlar Kurulu kararıdır. Gümrük Beyannamesi, Gümrük Kanunu hükümleri çerçevesinde gümrük idarelerince düzenlenen belgedir. Vergi numarası, Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde, vergi mükellefi her gerçek ve tüzel kişiye verilen numarayı ifade etmektedir. Tacir, Türk Ticareti Kanunu hükümleri uyarınca tacir addedilen her gerçek ve tüzel kişi belirtmektedir. Fiili ithal, Gümrük Kanunu’nda yapılan fiili ithal tanımında belirtilen durumları ifade etmektedir. Son olarak başlamış ithal işlemi ithal edilecek malların gümrüğe gelmiş veya çıkış ülkesinde ihracat işlemlerinin tamamlanmış olması durumunu belirtmektedir.

Konu kapsamında ele alınabilecek bir diğer önemli kavram da ithal şahadetnamesidir. İthalat şahadetnamesi Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilen ithalat yapma yetkisini gösterir belgedir. İhracatçı ülke tarafından kritik malzeme ithalatında istenilen ithal şahadetnamesine ilişkin başvurular, müsteşarlıktan sağlanacak ithal şahadetnamesi formülleri, proforma fatura ve örneği, yönetmeliğe ekli taahhütname ile Müsteşarlığa yapılmaktadır. Onaylanan ithal şahadetnameleri ilgili yerlere gönderilir ve taşıdıkları tarihten itibaren 3 ay geçerli olan bu belgelerin süresinin uzatılması mümkün değildir.

İthalat Şekilleri

Halen yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belli başlı ithalat türleri vardır. Bunlar; libere ithalat, izne bağlı ithalat, özelliği olan ithalat, bedelsiz ithalat ve sınır dışı şeklinde sınıflandırılabilir.

Libere ithalat; özel kanunlarla ithali yasaklanmış olanlar ve izin verilmeyenler dışında kalan malların serbest olarak ithal edilmesine verilen isimdir. İzne bağlı ithalat; yurda getirilmeleri yürürlükteki mevzuat ile kayıt ve şarta bağlanan veya özel izne tabi bulunan malların ithaline verilen isimdir. Diğer yandan özelliği olan ithalat; ithalatı kanun ve kararnamelerce belirli kuruluşlara bırakılmış malların ithalinin yapılmasına denilmektedir. Kamu sektörü ithalatı; kamu sektörüne dahil genel ve katma bütçeli kuruluşlara yapılacak iş için ithalat yapılmasıdır. Özel anlaşmalara dayanan ithalat ise belirli esaslara ve Müsteşarlıkça verilecek talimatlara göre yapılacak ithalat türüdür.

Bir başka ithalat türü olan bedelsiz ithalat; bedeli için döviz transferi yapılmadan yurt dışında elde edilen ve yurda getirilmesi mecburi olmayan dış kazanç ve tasarruflarla satın alınan bazı şahsi ve ticari mahiyette eşyanın yurda ithalidir. Bu ithalat türünde ödenmesi gereken bazı vergiler bulunmaktadır ve bu vergiler ithalat anında gümrük idarelerince tahsil edilmektedir. Bedelsiz ithalattan yararlanabilecek olanlar ve olmayanlar mevzuatta belirlenmiştir. Örneğin; evlilik nedeniyle ikametgahlarını Türkiye’ye nakledenler ve çifte vatandaşlık statüsüne sahip vatandaşlar bedelsiz ithalat hakkından yararlanamazlar.

Bedelsiz ithalat için yetkilendirilmiş bir takım gümrük idareleri bulunmaktadır. Bunlar; Ankara Bedelsiz ve Nakli hane Gümrük Müdürlüğü, İstanbul Yeşilköy Otomotiv İhtisas Gümrük Müdürlüğü, İzmir Gümrük Müdürlüğü ve Gebze otomotiv İhtisas Gümrük Müdürlüğü’dür.

Yurt dışında 24 ay ikamet eden Türk vatandaşlarının, ikametlerini naklettikleri son giriş tarihinden, kamu görevlilerinin görev sürelerinin bitiminden sonraki giriş tarihinden, Türk vatandaşlığına geçenlerin vatandaşlık kararından sonra adlarına nüfus kağıdının düzenlendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde; miras yoluyla ithalatta veraset ilamı tarihinden itibaren 12 ay içerisinde ithal konusu malların teslim edildiği gümrük idaresine bizzat başvurması gerekmektedir.

Motorlu veya motorsuz özel karar nakil vasıtalarının bedelsiz ithalat izinleri koca ve reşit olmayan çocuklar, bir aile ünitesine karı koca ve 18 yaşından küçük çocuklardan oluşan bir aile ünitesine ikametgahın naklinde ve bu taşıtların fili ithal tarihinden itibaren 5 yılda bir verilmektedir. Bedelsiz ithalata başvuru sürecinde istenen belgeler de mevzuatta belirtilmektedir.

Bedelsiz ithalat muafen yapılan bir ithalat anlamına gelmemekte olup, bedelli ithalatta olduğu gibi bazı mali mükellefiyetlerin yerine getirilmesi zorunludur. Bu mali mükellefiyetler; KDV, ek taşıt alım vergisi, taşıt alım vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve çevre fonundan ibarettir.

Sınır ve Kıyı Ticareti

Sınır ticareti Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bulunan sınır illerinde mukim gerçek kişilerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak üzere karşılıklı yapılan ticari işlemleri ifade etmektedir. Sınır ticareti yapmaya yetkilendirilen iller; Ağrı, Van, Hakkari, Artvin, Iğdır, Ardahan, Gaziantep, Kilis, Hatay, Mardin ve Şırnak’tır. Sınır ticareti yapılan karşı ülkeler ve İran, Gürcistan ve diğer B.D.T. ülkeleri, Nahçıvan, Suriye, Irak’tır.

Sınır ticareti yapılacak iller ve gümrük kapılarının bu ticarete açılması veya kapatılması Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın koordinasyonunda, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile Gümrük Müsteşarlığı temsilcilerinden müteşekkil bir Komisyonun teklifi üzerine ilgili Devlet Bakanlığınca kararlaştırılmaktadır.

Sınır ticareti yapmak için Valilerce şekil ve esasları belirlenen sınır ticareti belgesi alınması mecburidir. Uygun görüldüğünde Değerlendirme Kurulunun görüşü alınarak belgenin süreli veya süresiz iptaline karar verilebilmektedir. Diğer yandan ihraç edilen malın cins, miktar ve değerlerini gösterir bir listenin, faturaları ile birlikte yetkilendirilmiş gümrük idarelerine ibrazı zorunludur. Sınır ticareti yoluyla yapılan ihracat, ihracata sağlanan desteklerden yararlanamamaktadır.

İthal işlemlerinde Vali ya da Vali yardımcısı başkanlığında Gümrük İdare Amiri, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü, İl Tarım Müdürü ve Sanayi ve Ticaret Odası temsilcisi ile Valinin tayin edeceği iki kişiden müteşekkil toplam yedi üyeden oluşan Değerlendirme Kurulu’ndan alınacak uygunluk belgesi aranmaktadır. Sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalata konu mallar; ormancılık, hayvancılık, arıcılık ve bahçecilik ürünleri ile sınırlıdır. Sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalat esas olarak gümrük vergisi ve ek mali yükümlülüklerden muaftır. Ancak malın miktarı itibariyle ticari mahiyette olduğu tespit edilirse vergiler tahsil edilir. Ticaret yapacak kişilere ayda dört defadan fazla olmamak şartıyla sınır ticareti yoluyla ithal hakkı tanınmaktadır. Son olarak sınır ticareti yapmak amacıyla gümrük hattı üzerinde mağaza, depo ve açık pazaryeri kurulamaz, kurulmuş olanlar ise kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde kapatılarak ve faaliyetlerine son verilmektedir.

Belirtilen kararda yer alan hususlara ilişkin tebliğler çıkarmaya, talimatlar vermeye, sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalat ve ihracatın her aşamasında gerekli görülecek değişiklikleri yapmaya ve madde bazında sınırlayıcı önlemler almaya, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilidir.

Sınır ticaretine ilişkin işlemlerde Gümrük İdarelerince düzenlenen gümrük beyannamesi dışında herhangi bir belge aranmamaktadır. Bu kararda yer almayan huşularda Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uygulanmaktadır. Sınır ticaretinin amacına uygun olarak yürütülmesi ve izlenmesi konusunda valiler yetkili ve sorumludur. Bu karar hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlık yürütmektedir.

Kıyı ticaretine konu olmuş eşyayı taşıyan Türk ve yabancı bandıralı gemi kaptanları, gemide kıyı ticareti kapsamında eşya bulunup bulunmadığını seyre çıkmadan önce yola elverişlilik belgesinde belirtmeye mecburdur. Ayrıca sahil güvenlik ve gümrük muhafaza botlarının kaçakçılığı önlemek maksadıyla deniz emniyet bölgeleri içinde yapacakları kontrolde gemide bulunan ve kıyı ticareti yapan yolcular için gümrük idareleri tarafından düzenlenmiş tahakkuk varakalarının ibraz edilmesi mecburidir.

Türkiye’de İthalat Mevzuatı

İthalat mevzuatının içeriğini büyük ölçüde ülkenin dışa açılmışlık derecesi belirlemektedir. Bu çerçevede Türkiye’de ithalatın dış ticaret ve buna bağlı olarak da ithalat politikasının dönemlere göre değişikliğe uğradığı görülmektedir. Dönemin koşullarına göre ya ithal ikamesi ya da ihracata yönelik sanayileşmeye uygun politikalar uygulanmıştır.

1923-1929 yılları arasında serbest ithalat politikası uygulanmış, ithal malları talebi savaş sonrasında artış eğilimi göstermiş ve gümrük tarifelerinin düşük olması da bu artışı güçlendirmiştir. Bu sebeple bu dönemde dış ticaret açık vermiştir. Diğer yandan 1929-1950 yılları arasında ise ithalat politikası kontrollü bir nitelik göstermiştir. Özellikle yüksek gümrük tarifelerinin uygulanmaya konmasıyla 1928-38 yılları arasında ithalat hacmi daralmış, savaş sonrasında ise enflasyon Türk lirasının devalüasyona rağmen aşırı değerlenmesine neden olduğundan ithalat ihracattan daha hızlı artmıştır.

1950-58 yılları arasında dış ticaret rejimine bağlı olarak ithalatta liberal politikalar uygulanmış, bu politikaların sonucunda yaşanan dış ödeme güçlükleri nedeniyle istikrar tedbirleri alınmıştır. 1963-80 yılları arasında ithal ikamesine dayalı sanayileşme stratejisi izlenmiş ve buna bağlı olarak kontrollü bir ithalat politikası uygulanmıştır. 1980 sonrasında ise dış ticarette rekabet edebilmek için ithalat politikasında yapısal değişikliklere hedeflenmiş, bu amaçla 1984 yılı rejim kararlarıyla da ithal politikasında yapısal değişikliklere gidilmiştir. Türkiye’nin ithalat mevzuatında asıl önemli değişiklik 1996 yılında AB ile Gümrük Birliği’ne girmesi ile olmuştur.

İthalat Rejimi Kararları

İthalat rejimi kararlarının amacı ithalatın ülke ekonomisi yararına ve uluslararası ticaretin gereklerine uygun olarak düzenlenmesidir. Bu çerçevede, karara ilişkin yönetmelik ve tebliğ çıkarmak, karar metnindeki izin ve talimatları vermek gibi bir çok görev Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına verilmiştir.

Bu kararlarla birlikte alınan ticaret politikası önlemleri; İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında mevzuat, İthalatta Gözetim ve Koruma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Mevzuat, Belirli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Mevzuat, İkili Anlaşmalar ve Protokoller veya Diğer Düzenlemeler Kapsamı Dışında, Belirli Ülkeler Menşeli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında mevzuat, Türkiye’nin Ticari Haklarının Korunması Hakkında mevzuat ve Belirli Ülkeler Meşeli Malların İthalatının Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.

Buna göre ithalat işlemleri yürürlükteki İthalat Rejim Kararı hükümlerine istinaden yapılacak İthalata İlişkin Karar ve bu yönetmelikle Müsteşarlığa tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılacak tebliğler ile verilecek talimatlara ve iki taraflı anlaşma hükümlerine göre yürütülmektedir.

İthalat yönetmeliği ile ilgili önemli kavramlar şu şekilde sıralanabilir: Müsteşarlık, karar, gümrük beyannamesi, vergi numarası, tacir, fiili ithal ve başlamış ithal işlemi.

Müsteşarlık, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığıdır. Karar, 20.12.1995 tarih 95/7606 sayılı Bakanlar Kurulu kararıdır. Gümrük Beyannamesi, Gümrük Kanunu hükümleri çerçevesinde gümrük idarelerince düzenlenen belgedir. Vergi numarası, Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde, vergi mükellefi her gerçek ve tüzel kişiye verilen numarayı ifade etmektedir. Tacir, Türk Ticareti Kanunu hükümleri uyarınca tacir addedilen her gerçek ve tüzel kişi belirtmektedir. Fiili ithal, Gümrük Kanunu’nda yapılan fiili ithal tanımında belirtilen durumları ifade etmektedir. Son olarak başlamış ithal işlemi ithal edilecek malların gümrüğe gelmiş veya çıkış ülkesinde ihracat işlemlerinin tamamlanmış olması durumunu belirtmektedir.

Konu kapsamında ele alınabilecek bir diğer önemli kavram da ithal şahadetnamesidir. İthalat şahadetnamesi Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilen ithalat yapma yetkisini gösterir belgedir. İhracatçı ülke tarafından kritik malzeme ithalatında istenilen ithal şahadetnamesine ilişkin başvurular, müsteşarlıktan sağlanacak ithal şahadetnamesi formülleri, proforma fatura ve örneği, yönetmeliğe ekli taahhütname ile Müsteşarlığa yapılmaktadır. Onaylanan ithal şahadetnameleri ilgili yerlere gönderilir ve taşıdıkları tarihten itibaren 3 ay geçerli olan bu belgelerin süresinin uzatılması mümkün değildir.

İthalat Şekilleri

Halen yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belli başlı ithalat türleri vardır. Bunlar; libere ithalat, izne bağlı ithalat, özelliği olan ithalat, bedelsiz ithalat ve sınır dışı şeklinde sınıflandırılabilir.

Libere ithalat; özel kanunlarla ithali yasaklanmış olanlar ve izin verilmeyenler dışında kalan malların serbest olarak ithal edilmesine verilen isimdir. İzne bağlı ithalat; yurda getirilmeleri yürürlükteki mevzuat ile kayıt ve şarta bağlanan veya özel izne tabi bulunan malların ithaline verilen isimdir. Diğer yandan özelliği olan ithalat; ithalatı kanun ve kararnamelerce belirli kuruluşlara bırakılmış malların ithalinin yapılmasına denilmektedir. Kamu sektörü ithalatı; kamu sektörüne dahil genel ve katma bütçeli kuruluşlara yapılacak iş için ithalat yapılmasıdır. Özel anlaşmalara dayanan ithalat ise belirli esaslara ve Müsteşarlıkça verilecek talimatlara göre yapılacak ithalat türüdür.

Bir başka ithalat türü olan bedelsiz ithalat; bedeli için döviz transferi yapılmadan yurt dışında elde edilen ve yurda getirilmesi mecburi olmayan dış kazanç ve tasarruflarla satın alınan bazı şahsi ve ticari mahiyette eşyanın yurda ithalidir. Bu ithalat türünde ödenmesi gereken bazı vergiler bulunmaktadır ve bu vergiler ithalat anında gümrük idarelerince tahsil edilmektedir. Bedelsiz ithalattan yararlanabilecek olanlar ve olmayanlar mevzuatta belirlenmiştir. Örneğin; evlilik nedeniyle ikametgahlarını Türkiye’ye nakledenler ve çifte vatandaşlık statüsüne sahip vatandaşlar bedelsiz ithalat hakkından yararlanamazlar.

Bedelsiz ithalat için yetkilendirilmiş bir takım gümrük idareleri bulunmaktadır. Bunlar; Ankara Bedelsiz ve Nakli hane Gümrük Müdürlüğü, İstanbul Yeşilköy Otomotiv İhtisas Gümrük Müdürlüğü, İzmir Gümrük Müdürlüğü ve Gebze otomotiv İhtisas Gümrük Müdürlüğü’dür.

Yurt dışında 24 ay ikamet eden Türk vatandaşlarının, ikametlerini naklettikleri son giriş tarihinden, kamu görevlilerinin görev sürelerinin bitiminden sonraki giriş tarihinden, Türk vatandaşlığına geçenlerin vatandaşlık kararından sonra adlarına nüfus kağıdının düzenlendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde; miras yoluyla ithalatta veraset ilamı tarihinden itibaren 12 ay içerisinde ithal konusu malların teslim edildiği gümrük idaresine bizzat başvurması gerekmektedir.

Motorlu veya motorsuz özel karar nakil vasıtalarının bedelsiz ithalat izinleri koca ve reşit olmayan çocuklar, bir aile ünitesine karı koca ve 18 yaşından küçük çocuklardan oluşan bir aile ünitesine ikametgahın naklinde ve bu taşıtların fili ithal tarihinden itibaren 5 yılda bir verilmektedir. Bedelsiz ithalata başvuru sürecinde istenen belgeler de mevzuatta belirtilmektedir.

Bedelsiz ithalat muafen yapılan bir ithalat anlamına gelmemekte olup, bedelli ithalatta olduğu gibi bazı mali mükellefiyetlerin yerine getirilmesi zorunludur. Bu mali mükellefiyetler; KDV, ek taşıt alım vergisi, taşıt alım vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve çevre fonundan ibarettir.

Sınır ve Kıyı Ticareti

Sınır ticareti Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bulunan sınır illerinde mukim gerçek kişilerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak üzere karşılıklı yapılan ticari işlemleri ifade etmektedir. Sınır ticareti yapmaya yetkilendirilen iller; Ağrı, Van, Hakkari, Artvin, Iğdır, Ardahan, Gaziantep, Kilis, Hatay, Mardin ve Şırnak’tır. Sınır ticareti yapılan karşı ülkeler ve İran, Gürcistan ve diğer B.D.T. ülkeleri, Nahçıvan, Suriye, Irak’tır.

Sınır ticareti yapılacak iller ve gümrük kapılarının bu ticarete açılması veya kapatılması Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın koordinasyonunda, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile Gümrük Müsteşarlığı temsilcilerinden müteşekkil bir Komisyonun teklifi üzerine ilgili Devlet Bakanlığınca kararlaştırılmaktadır.

Sınır ticareti yapmak için Valilerce şekil ve esasları belirlenen sınır ticareti belgesi alınması mecburidir. Uygun görüldüğünde Değerlendirme Kurulunun görüşü alınarak belgenin süreli veya süresiz iptaline karar verilebilmektedir. Diğer yandan ihraç edilen malın cins, miktar ve değerlerini gösterir bir listenin, faturaları ile birlikte yetkilendirilmiş gümrük idarelerine ibrazı zorunludur. Sınır ticareti yoluyla yapılan ihracat, ihracata sağlanan desteklerden yararlanamamaktadır.

İthal işlemlerinde Vali ya da Vali yardımcısı başkanlığında Gümrük İdare Amiri, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü, İl Tarım Müdürü ve Sanayi ve Ticaret Odası temsilcisi ile Valinin tayin edeceği iki kişiden müteşekkil toplam yedi üyeden oluşan Değerlendirme Kurulu’ndan alınacak uygunluk belgesi aranmaktadır. Sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalata konu mallar; ormancılık, hayvancılık, arıcılık ve bahçecilik ürünleri ile sınırlıdır. Sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalat esas olarak gümrük vergisi ve ek mali yükümlülüklerden muaftır. Ancak malın miktarı itibariyle ticari mahiyette olduğu tespit edilirse vergiler tahsil edilir. Ticaret yapacak kişilere ayda dört defadan fazla olmamak şartıyla sınır ticareti yoluyla ithal hakkı tanınmaktadır. Son olarak sınır ticareti yapmak amacıyla gümrük hattı üzerinde mağaza, depo ve açık pazaryeri kurulamaz, kurulmuş olanlar ise kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde kapatılarak ve faaliyetlerine son verilmektedir.

Belirtilen kararda yer alan hususlara ilişkin tebliğler çıkarmaya, talimatlar vermeye, sınır ticareti yoluyla yapılacak ithalat ve ihracatın her aşamasında gerekli görülecek değişiklikleri yapmaya ve madde bazında sınırlayıcı önlemler almaya, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilidir.

Sınır ticaretine ilişkin işlemlerde Gümrük İdarelerince düzenlenen gümrük beyannamesi dışında herhangi bir belge aranmamaktadır. Bu kararda yer almayan huşularda Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uygulanmaktadır. Sınır ticaretinin amacına uygun olarak yürütülmesi ve izlenmesi konusunda valiler yetkili ve sorumludur. Bu karar hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlık yürütmektedir.

Kıyı ticaretine konu olmuş eşyayı taşıyan Türk ve yabancı bandıralı gemi kaptanları, gemide kıyı ticareti kapsamında eşya bulunup bulunmadığını seyre çıkmadan önce yola elverişlilik belgesinde belirtmeye mecburdur. Ayrıca sahil güvenlik ve gümrük muhafaza botlarının kaçakçılığı önlemek maksadıyla deniz emniyet bölgeleri içinde yapacakları kontrolde gemide bulunan ve kıyı ticareti yapan yolcular için gümrük idareleri tarafından düzenlenmiş tahakkuk varakalarının ibraz edilmesi mecburidir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.