Açıköğretim Ders Notları

Evde Yaşlı Bakım Hizmetleri Dersi 3. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Evde Yaşlı Bakım Hizmetleri Dersi 3. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Uzun Süren Hastalık Tanısı Alan Yaşlı Bireyin Evde Bakımı-1 (Svo, İnme (Felç) Geçirmiş, Alzheimer Ve Yatağa Bağımlı Hasta)

Giriş

Ülkemizde ölümlerin yüzde 75’i bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hastalığın neden olduğu mortalite ve morbidite birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden olan ilk 10 hastalık arasında, ikinci sırayı iskemik kalp hastalıkları, üçüncü sırayı ise serebrovasküler hastalıklar almaktadır. İskemik kalp hastalıklarına bağlı kaybedilen yasam yılları, bütün kayıpların yüzde 8’ini, serebrovasküler hastalıklara bağlı kayıplar ise tüm kayıpların yüzde 6’sını oluşturmaktadır.

Bu ünitede beyin damarlarının tıkanması ya da daralması sonucu görülen inme, Alzheimer ve çeşitli nedenlerle gelişebilen yatağa bağımlı yaşlı ve evde bakımı konuları ele alınmaktadır.

İnme (Felç) Geçirmiş Yaşlı ve Evde Bakımı

Beynin en sık karşılaşılan hastalığı olan inme, dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedenini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) inmeyi şöyle tanımlamaktadır, “ani gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, ölüme yol açabilen damarsal kökenli, fokal veya dünya çapında serebral fonksiyon bozukluğu ile oluşan klinik bulgular”.

Beyne giden kan akımının aniden azalması ya da durması sonucu görülen, serebral bir disfonksiyon olan inmenin aşağıdaki nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığı söylenebilir:

  • Kan pıhtıları,
  • Hipertansiyon,
  • Travma,
  • İlaçlar,
  • Enfeksiyon,
  • Kan damarlarının hasarlanması.

İnme iki grupta incelenebilir:

  • İskemik inme,
  • Beyin kanaması.

İnmede Risk Faktörleri

İnmede risk faktörleri;

  • Değiştirilemez risk faktörleri ve
  • Değiştirebilir risk faktörleri olarak ikiye ayrılır.

Değiştirilemez risk faktörleri; yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü gibi faktörlerdir. Yaşın yükselmesi ve erkek olma gibi faktörler inme riskini artıran faktörlerdir.

Değiştirilebilir risk faktörler ise; hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, sigara içimi, yüksek kolesterol ve geçici İskemik ataklar inmeye neden olan risk faktörleridir. İnme vakaları içinde daha kısıtlı bir yere sahip olan beyin kanamalarının en önemli nedeni ise, kontrol edilemeyen hipertansiyondur.

Daha yaygın bir inme türü olan tıkayıcı inmeler, 5 alanda değerlendirilebilir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kalp kaynaklı tıkanmalar,
  • Beyni besleyen büyük damarlarda görülen problemler,
  • Beynin derin bölgelerini sulayan küçük damarlarda yaşanan sorunlar,
  • Daha az görülen nedenler,
  • Nedeni bilinmeyen inmeler.

Yapılan çalışmalarda inme nedeniyle gelen hastalarda en sık izlenen şikâyetlerin;

  • Konuşma bozukluğu,
  • Kol ve bacaklarda uyuşma,
  • Ağızda eğilme,
  • Baş ağrısı,
  • Bilinç bozukluğu olduğu görülmüştür.

İnme Belirtileri

İnme belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Travmaya bağlı olmaksızın ani gelişen bilinç kaybı,
  • Aniden yüzde, kolda veya bacakta gelişen kısmi veya tam uyuşukluk ve hareket ettirememe,
  • Ani gelişen görme bozukluğu veya kaybı,
  • Aniden oluşan konuşma bozukluğu,
  • Daha önce yaşanmamış ani şiddetli baş ağrısı.

İskemik inmede, hastaların genellikle bilinçleri açık iken beyin kanaması vakalarında bilinç kaybı vardır.

İnme Tanısı

İnmenin kesin tanısı Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konulur. Ayrıca, hastanın ultrasonografi, laboratuvar testlerine de bakılır.

İnme Tedavisi

Tedavi, inmenin tipine göre uygulanır. İskemik inmede, olay üç saati geçmemiş ise trombolitik tedavi uygulanır. Bunun uygulanamadığı durumlar için, antikoagülan tedavi önerilir.

Tedavide bazı genel prensipler geçerlidir. Bunlar;

  • Tansiyon kontrolü,
  • Solunum desteği,
  • Kan şekeri düzenlenmesi,
  • Hipertermiyi önleme,
  • Antiödem tedavisi,
  • Yutma fonksiyonunun değerlendirilmesi,
  • İV ve NG beslenme,
  • Erken pasif/aktif egzersizlerdir.

Evde İnmeli Yaşlı Bireyin Bakımı

Hayatta kalan inme hastalarının %80’i, hastanede yattıkları süre içerisinde, inme rehabilitasyonu sırası ve sonrasında günlük yasam aktivitelerini sürdürebilmek için aile üyelerinin her türlü desteğine gereksinim duyarlar. Bu nedenle, inmenin tedavi ve rehabilitasyonu sürecinde, hasta ile birlikte aile üyelerinin de yaşam biçiminde değişmeler olur.

Hasta ve ailesinin bu süreçte bilgilendirilmesi, duygusal ve sosyal anlamda desteklenmesi gerekir. Yine bu süreçte hasta, multidisipliner evde bakım profesyonellerine de ihtiyaç duyar.

İnmeli yaşlıda görülebilecek sorunlar şöyle sıralanabilir:

  • Yutma güçlüğü,
  • Beden hijyen gereksinimini karşılamada yetersiz kalmak,
  • Beslenme yetersizliği,
  • Hareket kısıtlılığı,
  • Felçli tarafın kullanılmamasına bağlı sorunlar,
  • İdrar ve gaita inkontinansı (kaçırma),
  • İletişim kurma sorunu, konuşamama ya da kendini ifade etme yetersizliği,
  • İlaçlarını kullanma bilgisine sahip olmama,
  • İdrar boşaltımında bozulma,
  • Yaralanma riski (düşme, yanma vb.)
  • Besinleri aspire etme riski.

Alzheimer Tanısı Almış Yaşlı ve Evde Bakımı

Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan ve mikroskobik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır.

Alzheimer Hastalığı, halk arasında bunama olarak bilinen bir demans tipidir. Hatta en sık rastlanan demans türü olduğu söylenebilir. Sıklıkla ve kimi zaman yanlışlıkla, Alzheimer hastalığı ile demans terimleri birbiri yerine kullanılmaktadır. Ancak, her Alzheimer hastası demanslıdır ama her demans hastası Alzheimer hastası değildir.

Yaşlı nüfusun yoğun olduğu ülkelerde Alzheimer hastalığına da daha sık rastlanmaktadır. Alzheimerlı hasta sayısı ve öngörüler, sağlıklı istatistiklerle ortaya konulabilirken, ülkemizde bu konuda yeterli ve sağlıklı veriye ulaşılamamaktadır.

Bugün dünyada 20-25 milyon civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir.

Alzheimer Hastalığı bir ruh hastalığı değildir ama hastalığın seyri süresince, psikiyatrik bulgular eklenir ve bu nedenle bir psikiyatri hastası ile benzerlikleri olabilir.

Alzheimer Hastalığında Görülen Sorunlar

Alzheimer hastalığında görülen başlıca sorunlar şunlardır:

  • Hafıza sorunları,
  • Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu,
  • Karar vermede güçlük,
  • Kelime bulma güçlüğü,
  • Aritmetik işlemlerde güçlük,
  • Kişilik ve davranış değişiklikleri,
  • Kaybolmalar,
  • Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü.

Alzheimer Hastalığının Evreleri

Bu hastalığın üç evresi bulunmaktadır Bunlar kısaca şöyle açıklanabilir:

  • Erken dönem; hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama gibi.
  • Orta dönem; günlük yasam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk gibi.
  • İleri dönem; hasta bakım verenlere tam olarak bağımlı hale gelir. Mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme gibi sorunlar yaşanır.

Alzheimerlı Yaşlının Evde Bakımı

Alzheimer hastasının ailesi ve bakım verenler sıkı bir işbirliği içinde olmalıdır. Alzheimer hastasına bakım veren aile üyeleri, bakımda çok önemli bir rol alırlar. Bu hastaların evde bakımında, aşağıdaki konularla ilgili olarak dikkat edilmesi gereken özel hususlar bulunmaktadır:

  • Bellek kaybıyla basa çıkmak,
  • İletişim sorunlarına yönelik konular,
  • Öfke krizlerine yönelik konular,
  • Giyinmesine yönelik konular,
  • Beslenmesine yönelik konular,
  • Banyosuna yönelik konular,
  • Tuvalet hijyenine yönelik konular,
  • Uyku hijyenine yönelik konular,
  • Sanrı ve halüsinasyonlara yönelik konular, • Kaybolmalara yönelik konular,
  • Kazalara yönelik konular.

Alzheimer hastalığında ortaya çıkan belirti, genellikle bellek kaybıdır ve hastalık ilerledikçe bu sorun giderek kötüleşir.

Hastalık ilerledikçe Alzheimer hastasında varsanı (Halüsinasyon) ve sanrılar (delüzyon) ortaya çıkabilmektedir. Halüsinasyonlar kişinin olmayan bir şey görmesi, işitmesi, koklaması veya hissetmesidir. Delüzyon ise hastanın ikna edilemediği yanlış düşünceleridir.

Alzheimer hastalarının unutkanlığa bağlı olarak, kaybolma riskleri de oldukça yüksektir.

Yatağa Bağımlı Yaşlı ve Evde Bakımı

Yatağa bağımlılık “bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, her gün bağımsızca yaptıkları günlük yaşam aktivitelerinin bir kısmının veya tamamının yapılamaması durumudur”.

Yatağa bağımlı hastalarda gelişen fizyolojik değişimler deri, kas-iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem, solunum sistemi, sindirim sistemi, böbrek sistemi ve mental durum gibi beden sistemleri üzerinde kendini gösterir.

Sırt ağrısı ve kemik erimesi gibi sorunlar kas-iskelet sistemi ile ilgili olarak ortaya çıkar. Sindirim sistemine bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar ise, iştahsızlık ve kabızlık sorunlarıdır. Depresyon, uyku sorunları ve anksiyete ise mental durumla ilgilidir.

Bu hastalara günlük yapılması gereken bakımlar ve işlemler şöyle sıralanabilir:

  • Göz bakımı,
  • Ağız-kulak-burun temizliği,
  • Tuvalet bakımı,
  • Kısmi vücut temizliği,
  • Beslenme,
  • Hafif egzersiz ve pozisyon değişikliği,
  • Yatak çarşaflarının değişimi,
  • Masaj.

Pasif ROM (Range of Motion) egzersizleri şöyle sıralanabilir:

  • El ve ayak bileklerine sağa-sola çevirme hareketi,
  • Bacakları bükme ve germe, esnetme hareketi,
  • Kollara bükme, germe ve esnetme hareketi,
  • Her hareket en az 5 kez yaptırılmalı ve her 8 saatte bir tekrarlanması önerilir.

Yaşlıya pozisyon verirken dikkat edilecek noktalar şöyle sıralanabilir:

  • Hastanın yatak tarafındaki kolunun vücudunun altında kalmamasına dikkat edin.
  • Hastanın altında, var ise serum seti, enjektör iğnesinin kabı vb. malzemelerin kalmamasına özen gösterin.
  • Hastanızı çevirirken baş ve boyun birlikte olmalı, yüz gövde ile aynı doğrultuda olmalıdır.
  • Hastanız hangi pozisyonda yatarsa yatsın, başı hafif yüksekte olmalıdır (30-40 derece).

Bu hastalara yapılması gereken günlük bakımların yanı sıra haftalık bakımlar da vardır. Bu bakımlar şunlardır:

  • Saç banyosu,
  • Vücut banyosu.

Yatak Yaralarının Önlenmesi

Yatağa bağlı olan yaşlılarda, yatak yaralarının gelişme riski yüksektir. Bu nedenle bu konuda önlemler alınması önemlidir.

Yatak yaralarının sıklıkla geliştiği alanlar şunlardır:

  • Kürek kemiklerinin çıkıntıları,
  • Leğen kemiğinin çıkıntıları,
  • Kuyruk sokumu,
  • Dirsekler,
  • Topuklar,
  • Avuç ayaları.

Yatak yaralarının oluşmasını önlemek için alınması gereken bazı önlemler şöyle sıralanabilir:

  • Basınç bölgelerine her gün masaj yapın ve gözleyin,
  • Hastanın pozisyonu her iki saatte bir değiştirin,
  • Hastanın derisinin daima temiz ve kuru tutulması ve çarşaflarının kırışıksız olmasını sağlayın,
  • Battaniye ve örtülerin basınç yapmaması için ayak tahtası, kafes, topukluk gibi araçlar kullanılması gerekebilir,
  • Hareket isteğini azaltıcı sakinleştircilerin kullanılmasından doktor önermedikçe kaçının,
  • Hastanıza ve bakım veren herkese sık sık pozisyon değiştirmenin, masajın ve egzersizin önemini anlatın,
  • Mümkünse hastanızın havalı yatak kullanmasını sağlayın.
  • Yara oluşmuşsa üzerine olabilecek basıncı önleyin,
  • Hastanızı her pozisyon verişinizde derisini gözleyin ve kızarık bölgeler var ise üzerindeki basıyı kaldırın (kalın battaniye, örtü gibi)
  • Hastanızın derisini temiz ve kuru tutun.
  • Derisini nemlendirin, ancak cildini tahriş edecek kadar nemli alanlar kalmamasına dikkat edin (örneğin, inkontinanslı hastaların ıslak yatması, aşırı terleyen yaşlının giysilerinin değiştirilmemesi vb.).

Giriş

Ülkemizde ölümlerin yüzde 75’i bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hastalığın neden olduğu mortalite ve morbidite birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden olan ilk 10 hastalık arasında, ikinci sırayı iskemik kalp hastalıkları, üçüncü sırayı ise serebrovasküler hastalıklar almaktadır. İskemik kalp hastalıklarına bağlı kaybedilen yasam yılları, bütün kayıpların yüzde 8’ini, serebrovasküler hastalıklara bağlı kayıplar ise tüm kayıpların yüzde 6’sını oluşturmaktadır.

Bu ünitede beyin damarlarının tıkanması ya da daralması sonucu görülen inme, Alzheimer ve çeşitli nedenlerle gelişebilen yatağa bağımlı yaşlı ve evde bakımı konuları ele alınmaktadır.

İnme (Felç) Geçirmiş Yaşlı ve Evde Bakımı

Beynin en sık karşılaşılan hastalığı olan inme, dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedenini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) inmeyi şöyle tanımlamaktadır, “ani gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, ölüme yol açabilen damarsal kökenli, fokal veya dünya çapında serebral fonksiyon bozukluğu ile oluşan klinik bulgular”.

Beyne giden kan akımının aniden azalması ya da durması sonucu görülen, serebral bir disfonksiyon olan inmenin aşağıdaki nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığı söylenebilir:

  • Kan pıhtıları,
  • Hipertansiyon,
  • Travma,
  • İlaçlar,
  • Enfeksiyon,
  • Kan damarlarının hasarlanması.

İnme iki grupta incelenebilir:

  • İskemik inme,
  • Beyin kanaması.

İnmede Risk Faktörleri

İnmede risk faktörleri;

  • Değiştirilemez risk faktörleri ve
  • Değiştirebilir risk faktörleri olarak ikiye ayrılır.

Değiştirilemez risk faktörleri; yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü gibi faktörlerdir. Yaşın yükselmesi ve erkek olma gibi faktörler inme riskini artıran faktörlerdir.

Değiştirilebilir risk faktörler ise; hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, sigara içimi, yüksek kolesterol ve geçici İskemik ataklar inmeye neden olan risk faktörleridir. İnme vakaları içinde daha kısıtlı bir yere sahip olan beyin kanamalarının en önemli nedeni ise, kontrol edilemeyen hipertansiyondur.

Daha yaygın bir inme türü olan tıkayıcı inmeler, 5 alanda değerlendirilebilir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kalp kaynaklı tıkanmalar,
  • Beyni besleyen büyük damarlarda görülen problemler,
  • Beynin derin bölgelerini sulayan küçük damarlarda yaşanan sorunlar,
  • Daha az görülen nedenler,
  • Nedeni bilinmeyen inmeler.

Yapılan çalışmalarda inme nedeniyle gelen hastalarda en sık izlenen şikâyetlerin;

  • Konuşma bozukluğu,
  • Kol ve bacaklarda uyuşma,
  • Ağızda eğilme,
  • Baş ağrısı,
  • Bilinç bozukluğu olduğu görülmüştür.

İnme Belirtileri

İnme belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Travmaya bağlı olmaksızın ani gelişen bilinç kaybı,
  • Aniden yüzde, kolda veya bacakta gelişen kısmi veya tam uyuşukluk ve hareket ettirememe,
  • Ani gelişen görme bozukluğu veya kaybı,
  • Aniden oluşan konuşma bozukluğu,
  • Daha önce yaşanmamış ani şiddetli baş ağrısı.

İskemik inmede, hastaların genellikle bilinçleri açık iken beyin kanaması vakalarında bilinç kaybı vardır.

İnme Tanısı

İnmenin kesin tanısı Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konulur. Ayrıca, hastanın ultrasonografi, laboratuvar testlerine de bakılır.

İnme Tedavisi

Tedavi, inmenin tipine göre uygulanır. İskemik inmede, olay üç saati geçmemiş ise trombolitik tedavi uygulanır. Bunun uygulanamadığı durumlar için, antikoagülan tedavi önerilir.

Tedavide bazı genel prensipler geçerlidir. Bunlar;

  • Tansiyon kontrolü,
  • Solunum desteği,
  • Kan şekeri düzenlenmesi,
  • Hipertermiyi önleme,
  • Antiödem tedavisi,
  • Yutma fonksiyonunun değerlendirilmesi,
  • İV ve NG beslenme,
  • Erken pasif/aktif egzersizlerdir.

Evde İnmeli Yaşlı Bireyin Bakımı

Hayatta kalan inme hastalarının %80’i, hastanede yattıkları süre içerisinde, inme rehabilitasyonu sırası ve sonrasında günlük yasam aktivitelerini sürdürebilmek için aile üyelerinin her türlü desteğine gereksinim duyarlar. Bu nedenle, inmenin tedavi ve rehabilitasyonu sürecinde, hasta ile birlikte aile üyelerinin de yaşam biçiminde değişmeler olur.

Hasta ve ailesinin bu süreçte bilgilendirilmesi, duygusal ve sosyal anlamda desteklenmesi gerekir. Yine bu süreçte hasta, multidisipliner evde bakım profesyonellerine de ihtiyaç duyar.

İnmeli yaşlıda görülebilecek sorunlar şöyle sıralanabilir:

  • Yutma güçlüğü,
  • Beden hijyen gereksinimini karşılamada yetersiz kalmak,
  • Beslenme yetersizliği,
  • Hareket kısıtlılığı,
  • Felçli tarafın kullanılmamasına bağlı sorunlar,
  • İdrar ve gaita inkontinansı (kaçırma),
  • İletişim kurma sorunu, konuşamama ya da kendini ifade etme yetersizliği,
  • İlaçlarını kullanma bilgisine sahip olmama,
  • İdrar boşaltımında bozulma,
  • Yaralanma riski (düşme, yanma vb.)
  • Besinleri aspire etme riski.

Alzheimer Tanısı Almış Yaşlı ve Evde Bakımı

Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan ve mikroskobik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır.

Alzheimer Hastalığı, halk arasında bunama olarak bilinen bir demans tipidir. Hatta en sık rastlanan demans türü olduğu söylenebilir. Sıklıkla ve kimi zaman yanlışlıkla, Alzheimer hastalığı ile demans terimleri birbiri yerine kullanılmaktadır. Ancak, her Alzheimer hastası demanslıdır ama her demans hastası Alzheimer hastası değildir.

Yaşlı nüfusun yoğun olduğu ülkelerde Alzheimer hastalığına da daha sık rastlanmaktadır. Alzheimerlı hasta sayısı ve öngörüler, sağlıklı istatistiklerle ortaya konulabilirken, ülkemizde bu konuda yeterli ve sağlıklı veriye ulaşılamamaktadır.

Bugün dünyada 20-25 milyon civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir.

Alzheimer Hastalığı bir ruh hastalığı değildir ama hastalığın seyri süresince, psikiyatrik bulgular eklenir ve bu nedenle bir psikiyatri hastası ile benzerlikleri olabilir.

Alzheimer Hastalığında Görülen Sorunlar

Alzheimer hastalığında görülen başlıca sorunlar şunlardır:

  • Hafıza sorunları,
  • Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu,
  • Karar vermede güçlük,
  • Kelime bulma güçlüğü,
  • Aritmetik işlemlerde güçlük,
  • Kişilik ve davranış değişiklikleri,
  • Kaybolmalar,
  • Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü.

Alzheimer Hastalığının Evreleri

Bu hastalığın üç evresi bulunmaktadır Bunlar kısaca şöyle açıklanabilir:

  • Erken dönem; hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama gibi.
  • Orta dönem; günlük yasam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk gibi.
  • İleri dönem; hasta bakım verenlere tam olarak bağımlı hale gelir. Mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme gibi sorunlar yaşanır.

Alzheimerlı Yaşlının Evde Bakımı

Alzheimer hastasının ailesi ve bakım verenler sıkı bir işbirliği içinde olmalıdır. Alzheimer hastasına bakım veren aile üyeleri, bakımda çok önemli bir rol alırlar. Bu hastaların evde bakımında, aşağıdaki konularla ilgili olarak dikkat edilmesi gereken özel hususlar bulunmaktadır:

  • Bellek kaybıyla basa çıkmak,
  • İletişim sorunlarına yönelik konular,
  • Öfke krizlerine yönelik konular,
  • Giyinmesine yönelik konular,
  • Beslenmesine yönelik konular,
  • Banyosuna yönelik konular,
  • Tuvalet hijyenine yönelik konular,
  • Uyku hijyenine yönelik konular,
  • Sanrı ve halüsinasyonlara yönelik konular, • Kaybolmalara yönelik konular,
  • Kazalara yönelik konular.

Alzheimer hastalığında ortaya çıkan belirti, genellikle bellek kaybıdır ve hastalık ilerledikçe bu sorun giderek kötüleşir.

Hastalık ilerledikçe Alzheimer hastasında varsanı (Halüsinasyon) ve sanrılar (delüzyon) ortaya çıkabilmektedir. Halüsinasyonlar kişinin olmayan bir şey görmesi, işitmesi, koklaması veya hissetmesidir. Delüzyon ise hastanın ikna edilemediği yanlış düşünceleridir.

Alzheimer hastalarının unutkanlığa bağlı olarak, kaybolma riskleri de oldukça yüksektir.

Yatağa Bağımlı Yaşlı ve Evde Bakımı

Yatağa bağımlılık “bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, her gün bağımsızca yaptıkları günlük yaşam aktivitelerinin bir kısmının veya tamamının yapılamaması durumudur”.

Yatağa bağımlı hastalarda gelişen fizyolojik değişimler deri, kas-iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem, solunum sistemi, sindirim sistemi, böbrek sistemi ve mental durum gibi beden sistemleri üzerinde kendini gösterir.

Sırt ağrısı ve kemik erimesi gibi sorunlar kas-iskelet sistemi ile ilgili olarak ortaya çıkar. Sindirim sistemine bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar ise, iştahsızlık ve kabızlık sorunlarıdır. Depresyon, uyku sorunları ve anksiyete ise mental durumla ilgilidir.

Bu hastalara günlük yapılması gereken bakımlar ve işlemler şöyle sıralanabilir:

  • Göz bakımı,
  • Ağız-kulak-burun temizliği,
  • Tuvalet bakımı,
  • Kısmi vücut temizliği,
  • Beslenme,
  • Hafif egzersiz ve pozisyon değişikliği,
  • Yatak çarşaflarının değişimi,
  • Masaj.

Pasif ROM (Range of Motion) egzersizleri şöyle sıralanabilir:

  • El ve ayak bileklerine sağa-sola çevirme hareketi,
  • Bacakları bükme ve germe, esnetme hareketi,
  • Kollara bükme, germe ve esnetme hareketi,
  • Her hareket en az 5 kez yaptırılmalı ve her 8 saatte bir tekrarlanması önerilir.

Yaşlıya pozisyon verirken dikkat edilecek noktalar şöyle sıralanabilir:

  • Hastanın yatak tarafındaki kolunun vücudunun altında kalmamasına dikkat edin.
  • Hastanın altında, var ise serum seti, enjektör iğnesinin kabı vb. malzemelerin kalmamasına özen gösterin.
  • Hastanızı çevirirken baş ve boyun birlikte olmalı, yüz gövde ile aynı doğrultuda olmalıdır.
  • Hastanız hangi pozisyonda yatarsa yatsın, başı hafif yüksekte olmalıdır (30-40 derece).

Bu hastalara yapılması gereken günlük bakımların yanı sıra haftalık bakımlar da vardır. Bu bakımlar şunlardır:

  • Saç banyosu,
  • Vücut banyosu.

Yatak Yaralarının Önlenmesi

Yatağa bağlı olan yaşlılarda, yatak yaralarının gelişme riski yüksektir. Bu nedenle bu konuda önlemler alınması önemlidir.

Yatak yaralarının sıklıkla geliştiği alanlar şunlardır:

  • Kürek kemiklerinin çıkıntıları,
  • Leğen kemiğinin çıkıntıları,
  • Kuyruk sokumu,
  • Dirsekler,
  • Topuklar,
  • Avuç ayaları.

Yatak yaralarının oluşmasını önlemek için alınması gereken bazı önlemler şöyle sıralanabilir:

  • Basınç bölgelerine her gün masaj yapın ve gözleyin,
  • Hastanın pozisyonu her iki saatte bir değiştirin,
  • Hastanın derisinin daima temiz ve kuru tutulması ve çarşaflarının kırışıksız olmasını sağlayın,
  • Battaniye ve örtülerin basınç yapmaması için ayak tahtası, kafes, topukluk gibi araçlar kullanılması gerekebilir,
  • Hareket isteğini azaltıcı sakinleştircilerin kullanılmasından doktor önermedikçe kaçının,
  • Hastanıza ve bakım veren herkese sık sık pozisyon değiştirmenin, masajın ve egzersizin önemini anlatın,
  • Mümkünse hastanızın havalı yatak kullanmasını sağlayın.
  • Yara oluşmuşsa üzerine olabilecek basıncı önleyin,
  • Hastanızı her pozisyon verişinizde derisini gözleyin ve kızarık bölgeler var ise üzerindeki basıyı kaldırın (kalın battaniye, örtü gibi)
  • Hastanızın derisini temiz ve kuru tutun.
  • Derisini nemlendirin, ancak cildini tahriş edecek kadar nemli alanlar kalmamasına dikkat edin (örneğin, inkontinanslı hastaların ıslak yatması, aşırı terleyen yaşlının giysilerinin değiştirilmemesi vb.).

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.