Açıköğretim Ders Notları

Engelli Mevzuatı ve Meslek Etiği Dersi 4. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Engelli Mevzuatı ve Meslek Etiği Dersi 4. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Engelli Bireylerle İlgili Ulusal Yasal Düzenlemeler Ve Haklar

Türkiye’de Engelliler ile İlgilı· Temel Yasalar

Engellilik tanımı, duyu organlarının zedelenmeye bağlı olarak işlevlerinde gözlenen kayıpların ortaya çıkardığı yetersizlikten etkilenme nedeniyle bireyin çevreyle etkileşimde karşılaştığı problem durumudur.

Günümüz Türkiye’sinde engellilerle ilgili hizmetlerinin başlıca yasal dayanakları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1997 yılında yürürlüğe giren 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 Sayılı Engelliler Kanunu’dur.

Anayasa

1982 Anayasası’ndaki 50. maddede “ Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar… ” hükmü yer alır. 1982 Anayasası’nın üçüncü bölümünde bulunan eğitim-öğrenim hakkı ve ödevleri kısmında geçen 42. maddede “ … Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır…. ” denilmiş, bu madde ile engelli vatandaşlarımızın eğitimle ilgili hakları da 1961 Anayasası’nda olduğu gibi korunmuştur. Anayasa’nın 61. maddesinde de “ …Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, korunma- ya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur ” denilerek, engelli ve korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılmaları için Devletin gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir. 1982 Anayasası’nın bu maddeleri açıkça göstermektedir ki engelli bireyler için Devletin, sosyal, hukuki ve eğitsel tedbirler alması gerekmektedir.

Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

30 Mayıs 1997 tarihinde kabul edilen 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 06.06.1997 tarih ve 23011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu KHK, engelli bireylere sunulacak eğitim hizmetlerini yasal çerçeve içine almıştır. Yani günümüzde engelli öğrencilerin eğitimleri ile ilgili tüm hizmetler bu KHK’ye göre sürdürülmektedir. 573 sayılı KHK’nin -Birinci Kısmı- genel hükümlerden oluşmaktadır. Buna göre KHK’nin amacı; özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Millî Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir.
Türk Millî Eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler şunlardır:

  1. Özel eğitim gerektiren tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.
  2. Özel eğitime erken başlamak esastır.
  3. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerekti- ren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.
  4. Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitsel performansları dikkate alınarak, amaç¸, muhteva ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak diğer bireylerle birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.
  5. Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.
  6. Özel eğitim gerektiren bireyler için bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması esastır.
  7. Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılmalarının sağlanması esastır.
  8. Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde, özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin görüşlerine önem verilir.
  9. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireylerin toplumla etkileşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır.

Toplamda 30 maddeden oluşan bu KHK Türkiye’deki özel eğitim hizmetlerinin yasal çerçevesini oluşturmaktadır. Bu KHK’nin uygulanması için daha ayrıntılı düzenlemeler gerektiği için 2000 yılında “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” çıkarılmıştır. KHK ve adı geçen yönetmelik Millî Eğitim Bakanlığının bu konudaki hizmetlerini de düzenlemektedir.

Engelliler Kanunu

Engelli bireyler için Türkiye’deki en önemli yasal düzenlemelerden biri de Engelliler Kanunu’dur. Kanun’un amacı “ engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır ”. Engelliler Kanunun’da engellilerin toplumsallaşmasına da büyük önem verildiği görülmektedir. Buna göre engellilerin toplumdan tecrit edilmeleri, ayrı tutulmaları önlenmelidir. Engelli vatandaşların diğer bireylerle eşit koşullarda bağımsız olarak toplum içinde yaşaması Kanun’un esaslarındandır. Bu kapsamda Kanun engellilerin topluma dâhil olmaları ve toplum içinde yaşamaları için destek hizmetleri sunmanın Devletin görevi olduğunu belirtmektedir. Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde yukarıdaki genel esaslara uyulması gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye’de devletin ve halkın her uygulamada engelli vatandaşların bireysel özgürlüğüne saygı duyması gerekmektedir. Kanun’a göre engellilere ayrımcılık yapılamaz. Yani engelliler de diğer vatandaşlarla aynı haklara ve fırsatlara sahip olmalıdır. Engelli oldukları için dışlanmamalı ve kısıtlanmamalıdırlar.

Eğitim Hakları ve Özel Eğitim Hizmetleri

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre özel eğitim: “ özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri, bu bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir ” biçiminde tanımlanmaktadır. Çok kapsamlı olan yönetmeliğin tamamını burada açıklamak mümkün değildir. Ancak bazı temel düzenlemeler aşağıda sunulmuştur. Engelli bireyler için eğitsel değerlendirme ve tanılama yapmanın bazı temel ilkeleri bulunmaktadır. Bu kapsamda eğitsel değerlendirmenin ; erken yaşta yapılması, bireyin tüm özellikleri ile eğitim ihtiyaçlarının birlikte değerlendirilmesi, değerlendirmenin birden fazla yöntemle uygun ortamda yapılması, gerektiğinde tekrarlanması, bu süreçte öğrenci, veli, okul ve uzmanların iş birliği yapması, değerlendirme sonuçlarının sadece yasal ve eğitimle ilgili kararlar almak için kullanılması gerekmektedir.

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) ilgili olarak dikkat edilmesi gerekenler BEP;

  • Eğitim planında yer alan yıllık amaçlar ve öğrencinin takip ettiği eğitim programı/programları temel alınarak belirlenen kısa dönemli amaçlarını,
  • Öğrencinin alacağı destek eğitim hizmetinin türü, süresi, sıklığı ve bu hizmetin kimlere nasıl sağlanacağını,
  • Öğretim ve değerlendirmede kullanı- lacak yöntem ve teknik, araç-gereç ve eğitim materyallerini,
  • Eğitim ortamına ilişkin düzenlemeleri,
  • Davranış problemlerini önlemeye ya da azaltmaya yönelik tedbirler ile uygulanacak yöntem ve teknikleri,
  • Öğrencinin kişisel bilgilerini içerir.

20.06.2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği ile yükseköğrenim gören engelli öğrencilerin, öğrenim hayatlarını kolaylaştırabilmek için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak amaçlanmıştır. Yönetmelik’in 9/h maddesinde “Engellilerle ilgili ders ve eğitim programlarının yükseköğretim kurumlarının lisans programlarına alınması yönünde karar alıp uygulanmasını sağlamak” ifadesiyle engelli öğrencilerle ilgili birimlerin önemli bir görevi hükme bağlanmıştır.

Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam Hakları

Engellilerin istihdamının arttırılması için de öncelikle onlara mesleki eğitim verilmesi, işe yerleştirilmelerinin sağlanması ya da kendi işlerini kurmalarının desteklenmesi gerekmektedir. İstihdam konusunda engelli hakları şu şekildedir:

  • Türkiye İş Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı ve belediyeler engellilere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir.
  • Engelli kişilerin işçi olarak istihdamları Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır. 50 ve daha fazla işçi çalışan kamu sektörü iş yerleri % 4, özel sektör iş yerleri % 3 oranında engelli işçi çalıştırmakla yükümlüdür.
  • Engelli bireyler eğitim durumlarına göre kendilerine yapılan özel bir sınavla ya da kura yolu ile (toplam dolu kadro sayısının %3’ü oranında) devlet memuru olabilmektedirler.
  • Yukarıda da değinildiği üzere engelli bireyler için korumalı iş yerleri açılabilmektedir. Korumalı iş yerlerinin açılması Devlet tarafından teşvik edilmektedir. Bu kapsamda kurumlar ve gelir vergisi gibi çeşitli vergilerde indirim yapılmakta yada maaşların belli bir oranı karşılanmaktadır.

Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hakları

Çalışan engellilerin ve ailelerinin sosyal güvenlik, çalışma koşulları ve emeklilik konularında da çeşitli hakları bulunmaktadır. Bunlar:

  • Engelli çocuğu olan devlet memurları bulundukları yerde sağlık hizmetleri, özel eğitim imkânları sınırlı ise eşi, çocukları ya da kardeşlerinin yararı için uygun yerlere tayini gerçekleştirilebilmektedir.
  • Engelli memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.
  • Engelli işçi ve memurların, ayrıca bakıma muhtaç engelli çocuğu olan kadın işçilerin isteğe bağlı erken emeklilik hakkı bulunmaktadır.

Çevresel Düzenlemeler, Ulaşım ve Erişebilirlik Hakları

  • Kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun olarak düzenlemesi yasal olarak zorunludur.
  • Kamu kuruluşları sorumlu oldukları alanları ve ruhsat verdikleri konut amaçlı apartman ve umumi binaların engellilerin kullanımına uygunluğunu gözetmek zorundadır.
  • Özel ve kamu kurumlarının yapılarını engellilere uygun hâle getirmesi için 2005 yılında yedi yıl süre konmuştur.
  • “Engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine” engelli olamayanlar tarafından park edilmesi yasaklanmıştır ve engelli olmayanlar tarafından yapılan ihlalin para cezası iki kat olarak uygulanmaktadır.
  • Engelli bireyler trafik akışını engellememek koşuluyla park etmeye elverişli alanlara araç park edebilirler.
  • Sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun olması zorunludur.
  • Bazı belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda engelli bireyler için toplu taşıma araçlarında (ücretsiz veya indirimli) ve su faturalarında indirim sağlanabilmektedir.
  • Türk Hava Yollarında, % 40 ve üzeri oranda engelli olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda % 25 indirim uygulanabilmektedir.
  • Devlet Demir Yolları ana hat yolcu trenleri ile seyahat halinde engelliler % 20 indirimden yararlanabilir.
  • Şehirlerarası otobüslerde seyahat edilmesi hâlinde bazı firmalar % 40 – 30 indirim uygulayabilmektedir.
  • Bazı GSM operatörleri engelli bireyler için uygun fiyatlı tarifeler sunabilmektedir.
  • Engelliler; Millî parklardan, devlet tiyatrolarından, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı ören yerleri ve müzelerden ücretsiz yararlandırılmaktadır.

Sağlık, Bakım ve Koruyucu Hizmetler

Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda tıbbi oran ( özür oranı ) % 40 ve üzeri olması durumunda engelli bireyler ve aileleri birçok yasal haktan yararlanılabilmektedir. Bu rapor devlet hastanelerinden alınırken ücret ödenmez.
Engelli Kimlik Kartı , Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilmektedir. Engelli kimlik kartı doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk (% 40) veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan engelli bireylere verilmektedir. Engelli kimlik kartı engelli sağlık kurulu raporu yerine geçmez.

Engelli olduğunu sağlık raporu ya da kimlik kartıyla ispatlayan vatandaşların sağlık ve bakım alanında da birçok hakkı bulunmaktadır. Bunlar:

  • Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda % 40 ve üzerinde engelli kişiler, diş tedavileri için engellilik durumunu belgelendirmek suretiyle, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına veya serbest diş hekimliklerine doğrudan başvurabilirler.
  • Sosyal güvencesi olan engelli bireylerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır.
  • Engellilerin tekerlekli sandalye ihtiyacı bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır.
  • Engelli hastaların genel hizmetin aksamasına meydan vermeyecek şekilde poliklinik muayenelerinde öncelik sırası bulunmaktadır.
  • İhtiyacı olan bireylere evinde ve aile ortamın- da sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde evde sağlık hizmeti verilebilmektedir.

Sosyal Yardımlar, Vergi Avantajları ve Diğer Haklar

Türkiye’de engelli vatandaşların birçok vergi avantajından ve sosyal yardımlardan yararlandığı görülmektedir. Sosyal yardımların başında evde bakım ücreti, engelli aylığı, muhtaç aylığı yardımları bulunmaktadır.

Evde Bakım Ücreti

Ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç engellilere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir. Bu kapsamda %50’nin üzerinde engel derecesi olup, raporunda ağır engelli ibaresi bulunması, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle, kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık geliri bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az ebeveynler evde bakım ücreti alabilmektedirler.

Engelli ve Muhtaç Aylığı

Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük engelli bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır.

Vergi Avantajları ve İndirimler

  • Engelli vatandaşlar belli şartlar altında gelir vergisi indiriminden faydalanabilirler.
  • Mütavazi ve tek evi olan engelli bireylere vergi avantajları sağlanmaktadır.
  • Engelli kişi adına tescil edilen taşıtlar (5 yıl boyunca) Motorlu Taşıtlar Vergisinden de muaftır. Bu avantajlarla sıfır kilometre yeni bir araç alan engelli ya da ailesi piyasa değerinin yaklaşık yarısına ya da üçte iki fiyatına araba sahibi olabilmektedir.
  • Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı tüm tesislerde, spor federasyonlarınca ya da il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte engellilerden ücret alınmamakta ya da indirimli tarife uygulanmaktadır.

Türkiye’de Engelliler ile İlgilı· Temel Yasalar

Engellilik tanımı, duyu organlarının zedelenmeye bağlı olarak işlevlerinde gözlenen kayıpların ortaya çıkardığı yetersizlikten etkilenme nedeniyle bireyin çevreyle etkileşimde karşılaştığı problem durumudur.

Günümüz Türkiye’sinde engellilerle ilgili hizmetlerinin başlıca yasal dayanakları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1997 yılında yürürlüğe giren 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 Sayılı Engelliler Kanunu’dur.

Anayasa

1982 Anayasası’ndaki 50. maddede “ Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar… ” hükmü yer alır. 1982 Anayasası’nın üçüncü bölümünde bulunan eğitim-öğrenim hakkı ve ödevleri kısmında geçen 42. maddede “ … Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır…. ” denilmiş, bu madde ile engelli vatandaşlarımızın eğitimle ilgili hakları da 1961 Anayasası’nda olduğu gibi korunmuştur. Anayasa’nın 61. maddesinde de “ …Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, korunma- ya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur ” denilerek, engelli ve korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılmaları için Devletin gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir. 1982 Anayasası’nın bu maddeleri açıkça göstermektedir ki engelli bireyler için Devletin, sosyal, hukuki ve eğitsel tedbirler alması gerekmektedir.

Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

30 Mayıs 1997 tarihinde kabul edilen 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 06.06.1997 tarih ve 23011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu KHK, engelli bireylere sunulacak eğitim hizmetlerini yasal çerçeve içine almıştır. Yani günümüzde engelli öğrencilerin eğitimleri ile ilgili tüm hizmetler bu KHK’ye göre sürdürülmektedir. 573 sayılı KHK’nin -Birinci Kısmı- genel hükümlerden oluşmaktadır. Buna göre KHK’nin amacı; özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Millî Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir.
Türk Millî Eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler şunlardır:

  1. Özel eğitim gerektiren tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.
  2. Özel eğitime erken başlamak esastır.
  3. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerekti- ren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.
  4. Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitsel performansları dikkate alınarak, amaç¸, muhteva ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak diğer bireylerle birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.
  5. Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.
  6. Özel eğitim gerektiren bireyler için bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması esastır.
  7. Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılmalarının sağlanması esastır.
  8. Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde, özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin görüşlerine önem verilir.
  9. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireylerin toplumla etkileşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır.

Toplamda 30 maddeden oluşan bu KHK Türkiye’deki özel eğitim hizmetlerinin yasal çerçevesini oluşturmaktadır. Bu KHK’nin uygulanması için daha ayrıntılı düzenlemeler gerektiği için 2000 yılında “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” çıkarılmıştır. KHK ve adı geçen yönetmelik Millî Eğitim Bakanlığının bu konudaki hizmetlerini de düzenlemektedir.

Engelliler Kanunu

Engelli bireyler için Türkiye’deki en önemli yasal düzenlemelerden biri de Engelliler Kanunu’dur. Kanun’un amacı “ engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır ”. Engelliler Kanunun’da engellilerin toplumsallaşmasına da büyük önem verildiği görülmektedir. Buna göre engellilerin toplumdan tecrit edilmeleri, ayrı tutulmaları önlenmelidir. Engelli vatandaşların diğer bireylerle eşit koşullarda bağımsız olarak toplum içinde yaşaması Kanun’un esaslarındandır. Bu kapsamda Kanun engellilerin topluma dâhil olmaları ve toplum içinde yaşamaları için destek hizmetleri sunmanın Devletin görevi olduğunu belirtmektedir. Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde yukarıdaki genel esaslara uyulması gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye’de devletin ve halkın her uygulamada engelli vatandaşların bireysel özgürlüğüne saygı duyması gerekmektedir. Kanun’a göre engellilere ayrımcılık yapılamaz. Yani engelliler de diğer vatandaşlarla aynı haklara ve fırsatlara sahip olmalıdır. Engelli oldukları için dışlanmamalı ve kısıtlanmamalıdırlar.

Eğitim Hakları ve Özel Eğitim Hizmetleri

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre özel eğitim: “ özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri, bu bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir ” biçiminde tanımlanmaktadır. Çok kapsamlı olan yönetmeliğin tamamını burada açıklamak mümkün değildir. Ancak bazı temel düzenlemeler aşağıda sunulmuştur. Engelli bireyler için eğitsel değerlendirme ve tanılama yapmanın bazı temel ilkeleri bulunmaktadır. Bu kapsamda eğitsel değerlendirmenin ; erken yaşta yapılması, bireyin tüm özellikleri ile eğitim ihtiyaçlarının birlikte değerlendirilmesi, değerlendirmenin birden fazla yöntemle uygun ortamda yapılması, gerektiğinde tekrarlanması, bu süreçte öğrenci, veli, okul ve uzmanların iş birliği yapması, değerlendirme sonuçlarının sadece yasal ve eğitimle ilgili kararlar almak için kullanılması gerekmektedir.

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) ilgili olarak dikkat edilmesi gerekenler BEP;

  • Eğitim planında yer alan yıllık amaçlar ve öğrencinin takip ettiği eğitim programı/programları temel alınarak belirlenen kısa dönemli amaçlarını,
  • Öğrencinin alacağı destek eğitim hizmetinin türü, süresi, sıklığı ve bu hizmetin kimlere nasıl sağlanacağını,
  • Öğretim ve değerlendirmede kullanı- lacak yöntem ve teknik, araç-gereç ve eğitim materyallerini,
  • Eğitim ortamına ilişkin düzenlemeleri,
  • Davranış problemlerini önlemeye ya da azaltmaya yönelik tedbirler ile uygulanacak yöntem ve teknikleri,
  • Öğrencinin kişisel bilgilerini içerir.

20.06.2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği ile yükseköğrenim gören engelli öğrencilerin, öğrenim hayatlarını kolaylaştırabilmek için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak amaçlanmıştır. Yönetmelik’in 9/h maddesinde “Engellilerle ilgili ders ve eğitim programlarının yükseköğretim kurumlarının lisans programlarına alınması yönünde karar alıp uygulanmasını sağlamak” ifadesiyle engelli öğrencilerle ilgili birimlerin önemli bir görevi hükme bağlanmıştır.

Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam Hakları

Engellilerin istihdamının arttırılması için de öncelikle onlara mesleki eğitim verilmesi, işe yerleştirilmelerinin sağlanması ya da kendi işlerini kurmalarının desteklenmesi gerekmektedir. İstihdam konusunda engelli hakları şu şekildedir:

  • Türkiye İş Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı ve belediyeler engellilere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir.
  • Engelli kişilerin işçi olarak istihdamları Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır. 50 ve daha fazla işçi çalışan kamu sektörü iş yerleri % 4, özel sektör iş yerleri % 3 oranında engelli işçi çalıştırmakla yükümlüdür.
  • Engelli bireyler eğitim durumlarına göre kendilerine yapılan özel bir sınavla ya da kura yolu ile (toplam dolu kadro sayısının %3’ü oranında) devlet memuru olabilmektedirler.
  • Yukarıda da değinildiği üzere engelli bireyler için korumalı iş yerleri açılabilmektedir. Korumalı iş yerlerinin açılması Devlet tarafından teşvik edilmektedir. Bu kapsamda kurumlar ve gelir vergisi gibi çeşitli vergilerde indirim yapılmakta yada maaşların belli bir oranı karşılanmaktadır.

Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hakları

Çalışan engellilerin ve ailelerinin sosyal güvenlik, çalışma koşulları ve emeklilik konularında da çeşitli hakları bulunmaktadır. Bunlar:

  • Engelli çocuğu olan devlet memurları bulundukları yerde sağlık hizmetleri, özel eğitim imkânları sınırlı ise eşi, çocukları ya da kardeşlerinin yararı için uygun yerlere tayini gerçekleştirilebilmektedir.
  • Engelli memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.
  • Engelli işçi ve memurların, ayrıca bakıma muhtaç engelli çocuğu olan kadın işçilerin isteğe bağlı erken emeklilik hakkı bulunmaktadır.

Çevresel Düzenlemeler, Ulaşım ve Erişebilirlik Hakları

  • Kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun olarak düzenlemesi yasal olarak zorunludur.
  • Kamu kuruluşları sorumlu oldukları alanları ve ruhsat verdikleri konut amaçlı apartman ve umumi binaların engellilerin kullanımına uygunluğunu gözetmek zorundadır.
  • Özel ve kamu kurumlarının yapılarını engellilere uygun hâle getirmesi için 2005 yılında yedi yıl süre konmuştur.
  • “Engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine” engelli olamayanlar tarafından park edilmesi yasaklanmıştır ve engelli olmayanlar tarafından yapılan ihlalin para cezası iki kat olarak uygulanmaktadır.
  • Engelli bireyler trafik akışını engellememek koşuluyla park etmeye elverişli alanlara araç park edebilirler.
  • Sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun olması zorunludur.
  • Bazı belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda engelli bireyler için toplu taşıma araçlarında (ücretsiz veya indirimli) ve su faturalarında indirim sağlanabilmektedir.
  • Türk Hava Yollarında, % 40 ve üzeri oranda engelli olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda % 25 indirim uygulanabilmektedir.
  • Devlet Demir Yolları ana hat yolcu trenleri ile seyahat halinde engelliler % 20 indirimden yararlanabilir.
  • Şehirlerarası otobüslerde seyahat edilmesi hâlinde bazı firmalar % 40 – 30 indirim uygulayabilmektedir.
  • Bazı GSM operatörleri engelli bireyler için uygun fiyatlı tarifeler sunabilmektedir.
  • Engelliler; Millî parklardan, devlet tiyatrolarından, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı ören yerleri ve müzelerden ücretsiz yararlandırılmaktadır.

Sağlık, Bakım ve Koruyucu Hizmetler

Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda tıbbi oran ( özür oranı ) % 40 ve üzeri olması durumunda engelli bireyler ve aileleri birçok yasal haktan yararlanılabilmektedir. Bu rapor devlet hastanelerinden alınırken ücret ödenmez.
Engelli Kimlik Kartı , Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilmektedir. Engelli kimlik kartı doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk (% 40) veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan engelli bireylere verilmektedir. Engelli kimlik kartı engelli sağlık kurulu raporu yerine geçmez.

Engelli olduğunu sağlık raporu ya da kimlik kartıyla ispatlayan vatandaşların sağlık ve bakım alanında da birçok hakkı bulunmaktadır. Bunlar:

  • Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda % 40 ve üzerinde engelli kişiler, diş tedavileri için engellilik durumunu belgelendirmek suretiyle, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına veya serbest diş hekimliklerine doğrudan başvurabilirler.
  • Sosyal güvencesi olan engelli bireylerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır.
  • Engellilerin tekerlekli sandalye ihtiyacı bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır.
  • Engelli hastaların genel hizmetin aksamasına meydan vermeyecek şekilde poliklinik muayenelerinde öncelik sırası bulunmaktadır.
  • İhtiyacı olan bireylere evinde ve aile ortamın- da sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde evde sağlık hizmeti verilebilmektedir.

Sosyal Yardımlar, Vergi Avantajları ve Diğer Haklar

Türkiye’de engelli vatandaşların birçok vergi avantajından ve sosyal yardımlardan yararlandığı görülmektedir. Sosyal yardımların başında evde bakım ücreti, engelli aylığı, muhtaç aylığı yardımları bulunmaktadır.

Evde Bakım Ücreti

Ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç engellilere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir. Bu kapsamda %50’nin üzerinde engel derecesi olup, raporunda ağır engelli ibaresi bulunması, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle, kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık geliri bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az ebeveynler evde bakım ücreti alabilmektedirler.

Engelli ve Muhtaç Aylığı

Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük engelli bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır.

Vergi Avantajları ve İndirimler

  • Engelli vatandaşlar belli şartlar altında gelir vergisi indiriminden faydalanabilirler.
  • Mütavazi ve tek evi olan engelli bireylere vergi avantajları sağlanmaktadır.
  • Engelli kişi adına tescil edilen taşıtlar (5 yıl boyunca) Motorlu Taşıtlar Vergisinden de muaftır. Bu avantajlarla sıfır kilometre yeni bir araç alan engelli ya da ailesi piyasa değerinin yaklaşık yarısına ya da üçte iki fiyatına araba sahibi olabilmektedir.
  • Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı tüm tesislerde, spor federasyonlarınca ya da il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte engellilerden ücret alınmamakta ya da indirimli tarife uygulanmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.