Açıköğretim Ders Notları

Engelli Mevzuatı ve Meslek Etiği Dersi 3. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Engelli Mevzuatı ve Meslek Etiği Dersi 3. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Engelli Bireylerle İlgili Uluslararası Yasal Düzenlemeler

Hak ve İnsan Hakkı Kavramları

“Hak” kavramı; temel olarak bir hukuk düzeni tarafından korunmakta olan bir çıkar durumunu ifade etmektedir. İnsan hakları; kişinin sadece insan olması nedeniyle sahip olduğu en üstün ahlaki haklarını göstermektedir. İnsan haklarının temel özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  1. Uluslararası koruma kapsamındadır.
  2. Yasal bağlamda da güvence altındadır.
  3. Hem bireyleri hem de grupları korumayı amaçlar.
  4. İnsanın onuru temel noktasıdır.
  5. İnsan hakları bölünemez.
  6. İnsan hakları devredilemez.
  7. İnsan hakları evrenseldir.
  8. İnsan hakları dokunulmazdır.

Başkanlık İnsan Hakları Başkanlığınca (BİHB) dört sınıfa incelendiği, bunların da tanıma, koruma, dokunmama ve temin/tedarik olduğu belirtilmektedir.

  • Tanıma: Devlet bireyin yalnız insan olmasından kaynaklanan değerini ve haklarını, başta anayasası olmak üzere bütün hukuk düzeni içinde tanımak durumundadır.
  • Koruma: Bir devletin temel görevinin “insan haklarını” korumak olduğu ifade edilmektedir.
  • Dokunmama: Devlet ilke olarak çeşitli alanlarda (kamusal, sivil vb.) bireylerin insan haklarını kullanmalarına müdahale etmemelidir.
  • Temin/tedarik: birey devletten bu benim insan hakkım diyerek karşılıksız bir ayrıcalık/avantaj temin/ tedarik etmesini beklememelidir.

İnsan Hakkı Kuşakları

“kuşaklara göre” bir sınıflamalar; bu sınıflamaya göre insan hakları 1. Kuşak haklar, 2. Kuşak haklar ve 3. Kuşak haklar olarak ele alınmaktadır.

a. Birinci Kuşak insan hakları: Temel özelliği bireyi korumaya yönelik olmasıdır. Bu haklar devlete “dokunmama, karışmama” ödevi yükler.
b. İkinci Kuşak insan hakları: Bu haklar sosyal haklar olarak isimlendirilebilmektedir. Temelinde sanayi devrimi, ekonomik ve sosyal dönüşüm nedeniyle oluşan sosyal eşitsizliğe tepki yer alır.
c. Üçüncü kuşak insan hakları: Bu haklar insan hakları “dayanışma hakları” olarak da isimlendirilebilmektedir.

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşmeler

Birleşmiş Milletler 1948 yılında evrensel insan haklarını listelediği “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini” ilan etmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB)

İnsan hakları evrensel beyannamesi “evrensel insan haklarını listeleyen” ilk yasal/uluslararası belgedir. İHEB kişi dünyanın neresinde, hangi cinsiyetle, hangi özel durumlar altında doğduğu fark etmeksizin herkesin onur ve hak bakımından eşit dünyaya geldiğini vurgulamaktadır.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (ÇHDS)

Çocuğun hem zihinsel hem de bedensel anlamda tam yetişkinliğe ulaşmamış olması bu nedenle hem doğum öncesi hem de doğum sonrası süreçte uygun yasal güvence ve koruma gereksinimi göz önüne alınarak 1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme oluşturulmuştur. Bu sözleşmeye göre dünyanın neresinde olursa olsun çocukların sahip olması istenen temel haklar şöyle sıralanabilir:

a.  Yaşama hakkı
b.  Tam olarak gelişim hakkı
c.  İstismardan, sömürüden, zararlı etkenlerden korunabilme hakkı
d.  Toplumsal, kültürel ve aile yaşamına katılabilme hakkı

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de yer alan ayrımcılık yasağını “hiçbir yerde çocuklara ayrımcılık uygulanamaz” biçiminde açıklaması dünya üzerindeki tüm çocuklar için özellikle de engelli çocuklar için oldukça önemlidir.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (KAÖS)

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, kadınlara karşı uygulanacak ayrımcılığın insan haklarını ve insan onuruna saygıyı ihlal ettiğini vurgulayarak, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkelerinin siyasi, kültürel ekonomik ve sosyal hayatına katılımını öngörmektedir. Düşünüldüğünde ne cinsiyet ne de engel durumu kişinin haklarından yararlanması için bir bariyer değildir. Bu noktada kadınların cinsiyetleri sebebiyle ayrımcılığa uğraması ile engelli bireylerin sahip olduğu engeller nedeniyle ayrımcılığa maruz kalması ortak bir sorunu işaret etmektedir.

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS)

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme, engelli bireylerin halen temel hak ve özgürlükler konularındaki sorunlarının devam etmesi, kapsamlı ve bağlayıcı bir yasaya olan gereksinimden ortaya çıkmıştır. Bu başlıklar sözleşmenin içeriğini oluştururken bizlere dünyada engelli bireylerin yaşadığı sorunların da ipuçlarını vermektedir.

  • Ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve eşitlik
  • Engelli çocuklar ve engelli kadınlar Engellilere ilişkin farkındalığın artırılması
  • Yaşama hakkı
  • İnsani bakımdan acil durumlar ve risk durumları
  • Yasalar önünde eşitlik adalete erişme
  • Kişisel güvenlik ve özgürlük
  • İnsanlık dışı muamele, ceza ve/veya işkenceye maruz kalmama
  • Şiddete, sömürüye, istismara maruz kalmama
  • Kişisel bütünlüğün korunması, seyahat özgürlüğü
  • Bağımsız yaşam ve topluma entegre olma
  • Kişisel hareketlilik, düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiye erişim
  • Konut ve aile dokunulmazlığı, özel yaşama saygı
  • Eğitim, sağlık ve rehabilitasyon
  • Çalışma ve istihdam
  • Uygun yaşam standardı ve sosyal korunma
  • Toplumsal ve siyasal yaşama katılım
  • Kültürel yaşam, spor, dinlenme ve boş zaman aktivitelerine katılım
  • İstatistikler ve veri toplama
  • Uluslararası iş birliği ve ulusal denetim

Engelli kavramı engele sahip olan bireyin toplumdaki diğer bireylerle aynı koşullar altında toplumsal yaşama katılmasının önünde bir bariyer oluşturan, uzun süreli düşünsel, algısal, zihinsel ve/veya fiziksel bozukluğa sahip olan bireyleri ifade etmektedir. Engelliliğe dayalı ayrımcılık kavramı engelli bireylerin yaşamın farklı alanlarında insan haklarından yararlanmalarının önüne geçen ve bu bireylerin sahip olduğu engel nedeniyle ayrım, dışlanma ya da kısıtlanmaya maruz kalması durumudur.

Uluslararası Sözleşmelerin Engelli Bireylerin Hakları Bağlamında İncelenmesi

Engelli bireyler bağlamında uluslar arası sözleşmeler, a) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) b) Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (ÇHDS) c) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (KAÖS) d) Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) şeklinde incelenmektedir.

Engelli Bireyler Kapsamında Sözleşmelerde 1. Kuşak Hakları

  • Yaşam hakkı: Şüphesiz yaşam hakkı dünya üzerindeki tüm bireyler için vazgeçilmez ve önemi tartışılmaz bir haktır. İHEB’de yaşam hakkı “Yaşamak, özgürlük ve güvenlik herkesin hakkıdır” şeklinde ifade edilmektedir (İHEB madde 3).
  • Ayrımcılık Yasağı: İHEB’de ayrımcılık yasağına ilişkin olarak her insanın; ırk, cinsiyet, din, dil, siyasi görüş, köken gözetilmeksizin tüm hak ve özgürlüklerden yararlanabileceği; her insanın yasa önünde eşit olduğu ifade edilmektedir (İHEB madde 2 ve 7).
  • Kişinin Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı: Kişinin özgürlüğü ve güvenliği keyfi uygulamalarla kısıtlanamaz ve kişinin engelli olması kişi özgürlüğü ve güvenliğinden mahrum edilme sebebi olamaz.
  • İhmal ve İstismardan Korunma: Yaşamını sürdürmek için özel gereksinimleri olan engelli bireylerin dünyanın çeşitli yerlerinde farklı kişiler ve/veya kurumlarca ihmal edilmesi, sömürülmesi ya da istismar edilmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda ihmal, sömürü ya da istismara maruz kalan engelli bireyler adına bundan sorumlu kişi/kurumlara etkin ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması, gerek ulusal gerek uluslararası düzenlemelerin bu bireylerin ihmal ve istismardan korunmasını sağlaması önemli görülmektedir. Yaşamını sürdürmek için özel gereksinimleri olan engelli bireylerin dünyanın çeşitli yerlerinde farklı kişiler ve/veya kurumlarca ihmal edilmesi, sömürülmesi ya da istismar edilmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda ihmal, sömürü ya da istismara maruz kalan engelli bireyler adına bundan sorumlu kişi/kurumlara etkin ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması, gerek ulusal gerek uluslararası düzenlemelerin bu bireylerin ihmal ve istismardan korunmasını sağlaması önemli görülmektedir.
  • İşkence ve Kötü Muamele Yasağı : İnsan haklarının temelinde yaşam hakkı ve kişini dokunulmazlığı yatmaktadır. Bu haklara karşın bireye uygulanan kötü muamele, beden bütünlüğüne müdahale, işkence gibi durumlar yaşam hakkı ve kişi dokunulmazlığının ihlali sayılabilir. Özellikle işkence bireyin onuruna, bedenine ve insan haklarına saldırı sayılabilir. Bilindiği üzere dünya üzerindeki hiçbir birey insanlık dışı muameleye, işkence ve keyfi cezalara maruz bırakılamaz. Üstelik engelli bireyler açısından düşündüğümüzde engelli çocuk ya da yetişkinlerin engelinden dolayı kötü muameleye maruz kalması göz yumulacak bir durum değildir.

Engelli Bireyler Kapsamında Sözleşmelerde 2. Kuşak Haklar

  • Eğitim Hakkı: Eğitim hakkı dünya üzerindeki tüm bireyler için önemi göz ardı edilemez bir ikinci kuşak haktır. İHEB, KAÖS, ÇHDS ve EHİS temelde her birey için eğitimi, fırsat eşitliğini vurgulamaktadır. Görüldüğü gibi eğitim hakkı bireyin yaşamını sürdürmesi, her alandaki gelişimini desteklemesi bakımından oldukça önemli bir haktır. Engelli bireyler için düşündüğümüzde eğitim hakkı ayrımcılıktan uzak fırsat eşitliği temelinde yapılandırılmalıdır. Bireyin engelli olması onun yalnızca engeliyle ilgili belirli okullara gitmesi zorunluluğunu doğurmaz. Engelli bireyler de kendi yaşadığı çevreye en yakın eğitim kurumundan yararlanabilmeli, bu noktada gereksinimlerine uygun desteği de almalıdır. Aynı zamanda engelli bireylere eğitim hakları kapsamında fırsat eşitliğinin yaratılabilmesi için özel gereksinimlerine uygun uyarlamalar, özel eğitim düzenlemeleri, destek hizmetler sunulması da oldukça önemlidir.
  • Sağlık Hakkı: Sağlık hakkı bireyin yaşamını sürdürmesi, en iyi sağlık durumuna gelmesi, tıbbi bakım alması gibi önemli ve yaşamsal haklar bütünüdür. Sağlık hakkı devletlere bireyin sağlık durumuna ilişkin uygun hizmetler sunma ve tedbirler alma yükümlülüğü verir. Görüldüğü gibi tüm insanların sahip olduğu özellikleri fark etmeksizin hiçbir ayrımcılığa uğramadan en iyi sağlık standartlarından faydalanma hakkı vardır. Engelli bireyler kapsamında düşün- düğümüzde engelli bireylerin de engel türü ne olursa olsun, engelden ne düzeyde etkilenmiş olursa olsun nitelikli ve en uygun sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gözetilmelidir. Engelli bireyler sahip oldukları özel gereksinimleri doğrultusunda uygun sağlık hizmetlerine yönlendirilmeli beden ve ruh sağlıklarının en iyi duruma gelmesi için gereken hizmetler sunulmalıdır.
  • Toplumsal/Kültürel Yaşama Katılma ve Boş Zamanlarını Değerlendirme : Bireylerin toplumsal yaşama katılımı, sanat, bilim ve eğlence etkinliklerine katılma, boş zamanlarını değerlendirme hakkı ikinci kuşak haklar kapsamında güvence altına alınmaktadır. Görüldüğü gibi sanatsal kültürel bilimsel faaliyetlere katılma tüm insanlar için bir ikinci kuşak haktır. Kadınların erkekler ile eşit koşullarda bu faaliyetlere katılmaları, çocukların yaşlarına uygun faaliyetlere ulaşabilmesi ve katılma hakları, engelli bireyler için faaliyetlerin ulaşılabilir ve erişilebilir olması farklı sözleşmelerce öngörülmektedir. Görüldüğü gibi farklı odak noktalarında farklı sözleşmeler aslında temelde yaş, cinsiyet, engel fark etmeksizin ayrımcılığı reddetmekte, insan haklarından eşit yararlanma ve fırsat eşitliğini vurgulamaktadır.

Hak ve İnsan Hakkı Kavramları

“Hak” kavramı; temel olarak bir hukuk düzeni tarafından korunmakta olan bir çıkar durumunu ifade etmektedir. İnsan hakları; kişinin sadece insan olması nedeniyle sahip olduğu en üstün ahlaki haklarını göstermektedir. İnsan haklarının temel özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  1. Uluslararası koruma kapsamındadır.
  2. Yasal bağlamda da güvence altındadır.
  3. Hem bireyleri hem de grupları korumayı amaçlar.
  4. İnsanın onuru temel noktasıdır.
  5. İnsan hakları bölünemez.
  6. İnsan hakları devredilemez.
  7. İnsan hakları evrenseldir.
  8. İnsan hakları dokunulmazdır.

Başkanlık İnsan Hakları Başkanlığınca (BİHB) dört sınıfa incelendiği, bunların da tanıma, koruma, dokunmama ve temin/tedarik olduğu belirtilmektedir.

  • Tanıma: Devlet bireyin yalnız insan olmasından kaynaklanan değerini ve haklarını, başta anayasası olmak üzere bütün hukuk düzeni içinde tanımak durumundadır.
  • Koruma: Bir devletin temel görevinin “insan haklarını” korumak olduğu ifade edilmektedir.
  • Dokunmama: Devlet ilke olarak çeşitli alanlarda (kamusal, sivil vb.) bireylerin insan haklarını kullanmalarına müdahale etmemelidir.
  • Temin/tedarik: birey devletten bu benim insan hakkım diyerek karşılıksız bir ayrıcalık/avantaj temin/ tedarik etmesini beklememelidir.

İnsan Hakkı Kuşakları

“kuşaklara göre” bir sınıflamalar; bu sınıflamaya göre insan hakları 1. Kuşak haklar, 2. Kuşak haklar ve 3. Kuşak haklar olarak ele alınmaktadır.

a. Birinci Kuşak insan hakları: Temel özelliği bireyi korumaya yönelik olmasıdır. Bu haklar devlete “dokunmama, karışmama” ödevi yükler.
b. İkinci Kuşak insan hakları: Bu haklar sosyal haklar olarak isimlendirilebilmektedir. Temelinde sanayi devrimi, ekonomik ve sosyal dönüşüm nedeniyle oluşan sosyal eşitsizliğe tepki yer alır.
c. Üçüncü kuşak insan hakları: Bu haklar insan hakları “dayanışma hakları” olarak da isimlendirilebilmektedir.

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşmeler

Birleşmiş Milletler 1948 yılında evrensel insan haklarını listelediği “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini” ilan etmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB)

İnsan hakları evrensel beyannamesi “evrensel insan haklarını listeleyen” ilk yasal/uluslararası belgedir. İHEB kişi dünyanın neresinde, hangi cinsiyetle, hangi özel durumlar altında doğduğu fark etmeksizin herkesin onur ve hak bakımından eşit dünyaya geldiğini vurgulamaktadır.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (ÇHDS)

Çocuğun hem zihinsel hem de bedensel anlamda tam yetişkinliğe ulaşmamış olması bu nedenle hem doğum öncesi hem de doğum sonrası süreçte uygun yasal güvence ve koruma gereksinimi göz önüne alınarak 1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme oluşturulmuştur. Bu sözleşmeye göre dünyanın neresinde olursa olsun çocukların sahip olması istenen temel haklar şöyle sıralanabilir:

a.  Yaşama hakkı
b.  Tam olarak gelişim hakkı
c.  İstismardan, sömürüden, zararlı etkenlerden korunabilme hakkı
d.  Toplumsal, kültürel ve aile yaşamına katılabilme hakkı

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de yer alan ayrımcılık yasağını “hiçbir yerde çocuklara ayrımcılık uygulanamaz” biçiminde açıklaması dünya üzerindeki tüm çocuklar için özellikle de engelli çocuklar için oldukça önemlidir.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (KAÖS)

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, kadınlara karşı uygulanacak ayrımcılığın insan haklarını ve insan onuruna saygıyı ihlal ettiğini vurgulayarak, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkelerinin siyasi, kültürel ekonomik ve sosyal hayatına katılımını öngörmektedir. Düşünüldüğünde ne cinsiyet ne de engel durumu kişinin haklarından yararlanması için bir bariyer değildir. Bu noktada kadınların cinsiyetleri sebebiyle ayrımcılığa uğraması ile engelli bireylerin sahip olduğu engeller nedeniyle ayrımcılığa maruz kalması ortak bir sorunu işaret etmektedir.

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS)

Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme, engelli bireylerin halen temel hak ve özgürlükler konularındaki sorunlarının devam etmesi, kapsamlı ve bağlayıcı bir yasaya olan gereksinimden ortaya çıkmıştır. Bu başlıklar sözleşmenin içeriğini oluştururken bizlere dünyada engelli bireylerin yaşadığı sorunların da ipuçlarını vermektedir.

  • Ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve eşitlik
  • Engelli çocuklar ve engelli kadınlar Engellilere ilişkin farkındalığın artırılması
  • Yaşama hakkı
  • İnsani bakımdan acil durumlar ve risk durumları
  • Yasalar önünde eşitlik adalete erişme
  • Kişisel güvenlik ve özgürlük
  • İnsanlık dışı muamele, ceza ve/veya işkenceye maruz kalmama
  • Şiddete, sömürüye, istismara maruz kalmama
  • Kişisel bütünlüğün korunması, seyahat özgürlüğü
  • Bağımsız yaşam ve topluma entegre olma
  • Kişisel hareketlilik, düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiye erişim
  • Konut ve aile dokunulmazlığı, özel yaşama saygı
  • Eğitim, sağlık ve rehabilitasyon
  • Çalışma ve istihdam
  • Uygun yaşam standardı ve sosyal korunma
  • Toplumsal ve siyasal yaşama katılım
  • Kültürel yaşam, spor, dinlenme ve boş zaman aktivitelerine katılım
  • İstatistikler ve veri toplama
  • Uluslararası iş birliği ve ulusal denetim

Engelli kavramı engele sahip olan bireyin toplumdaki diğer bireylerle aynı koşullar altında toplumsal yaşama katılmasının önünde bir bariyer oluşturan, uzun süreli düşünsel, algısal, zihinsel ve/veya fiziksel bozukluğa sahip olan bireyleri ifade etmektedir. Engelliliğe dayalı ayrımcılık kavramı engelli bireylerin yaşamın farklı alanlarında insan haklarından yararlanmalarının önüne geçen ve bu bireylerin sahip olduğu engel nedeniyle ayrım, dışlanma ya da kısıtlanmaya maruz kalması durumudur.

Uluslararası Sözleşmelerin Engelli Bireylerin Hakları Bağlamında İncelenmesi

Engelli bireyler bağlamında uluslar arası sözleşmeler, a) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) b) Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (ÇHDS) c) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (KAÖS) d) Engelli Bireylerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) şeklinde incelenmektedir.

Engelli Bireyler Kapsamında Sözleşmelerde 1. Kuşak Hakları

  • Yaşam hakkı: Şüphesiz yaşam hakkı dünya üzerindeki tüm bireyler için vazgeçilmez ve önemi tartışılmaz bir haktır. İHEB’de yaşam hakkı “Yaşamak, özgürlük ve güvenlik herkesin hakkıdır” şeklinde ifade edilmektedir (İHEB madde 3).
  • Ayrımcılık Yasağı: İHEB’de ayrımcılık yasağına ilişkin olarak her insanın; ırk, cinsiyet, din, dil, siyasi görüş, köken gözetilmeksizin tüm hak ve özgürlüklerden yararlanabileceği; her insanın yasa önünde eşit olduğu ifade edilmektedir (İHEB madde 2 ve 7).
  • Kişinin Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı: Kişinin özgürlüğü ve güvenliği keyfi uygulamalarla kısıtlanamaz ve kişinin engelli olması kişi özgürlüğü ve güvenliğinden mahrum edilme sebebi olamaz.
  • İhmal ve İstismardan Korunma: Yaşamını sürdürmek için özel gereksinimleri olan engelli bireylerin dünyanın çeşitli yerlerinde farklı kişiler ve/veya kurumlarca ihmal edilmesi, sömürülmesi ya da istismar edilmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda ihmal, sömürü ya da istismara maruz kalan engelli bireyler adına bundan sorumlu kişi/kurumlara etkin ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması, gerek ulusal gerek uluslararası düzenlemelerin bu bireylerin ihmal ve istismardan korunmasını sağlaması önemli görülmektedir. Yaşamını sürdürmek için özel gereksinimleri olan engelli bireylerin dünyanın çeşitli yerlerinde farklı kişiler ve/veya kurumlarca ihmal edilmesi, sömürülmesi ya da istismar edilmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda ihmal, sömürü ya da istismara maruz kalan engelli bireyler adına bundan sorumlu kişi/kurumlara etkin ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması, gerek ulusal gerek uluslararası düzenlemelerin bu bireylerin ihmal ve istismardan korunmasını sağlaması önemli görülmektedir.
  • İşkence ve Kötü Muamele Yasağı : İnsan haklarının temelinde yaşam hakkı ve kişini dokunulmazlığı yatmaktadır. Bu haklara karşın bireye uygulanan kötü muamele, beden bütünlüğüne müdahale, işkence gibi durumlar yaşam hakkı ve kişi dokunulmazlığının ihlali sayılabilir. Özellikle işkence bireyin onuruna, bedenine ve insan haklarına saldırı sayılabilir. Bilindiği üzere dünya üzerindeki hiçbir birey insanlık dışı muameleye, işkence ve keyfi cezalara maruz bırakılamaz. Üstelik engelli bireyler açısından düşündüğümüzde engelli çocuk ya da yetişkinlerin engelinden dolayı kötü muameleye maruz kalması göz yumulacak bir durum değildir.

Engelli Bireyler Kapsamında Sözleşmelerde 2. Kuşak Haklar

  • Eğitim Hakkı: Eğitim hakkı dünya üzerindeki tüm bireyler için önemi göz ardı edilemez bir ikinci kuşak haktır. İHEB, KAÖS, ÇHDS ve EHİS temelde her birey için eğitimi, fırsat eşitliğini vurgulamaktadır. Görüldüğü gibi eğitim hakkı bireyin yaşamını sürdürmesi, her alandaki gelişimini desteklemesi bakımından oldukça önemli bir haktır. Engelli bireyler için düşündüğümüzde eğitim hakkı ayrımcılıktan uzak fırsat eşitliği temelinde yapılandırılmalıdır. Bireyin engelli olması onun yalnızca engeliyle ilgili belirli okullara gitmesi zorunluluğunu doğurmaz. Engelli bireyler de kendi yaşadığı çevreye en yakın eğitim kurumundan yararlanabilmeli, bu noktada gereksinimlerine uygun desteği de almalıdır. Aynı zamanda engelli bireylere eğitim hakları kapsamında fırsat eşitliğinin yaratılabilmesi için özel gereksinimlerine uygun uyarlamalar, özel eğitim düzenlemeleri, destek hizmetler sunulması da oldukça önemlidir.
  • Sağlık Hakkı: Sağlık hakkı bireyin yaşamını sürdürmesi, en iyi sağlık durumuna gelmesi, tıbbi bakım alması gibi önemli ve yaşamsal haklar bütünüdür. Sağlık hakkı devletlere bireyin sağlık durumuna ilişkin uygun hizmetler sunma ve tedbirler alma yükümlülüğü verir. Görüldüğü gibi tüm insanların sahip olduğu özellikleri fark etmeksizin hiçbir ayrımcılığa uğramadan en iyi sağlık standartlarından faydalanma hakkı vardır. Engelli bireyler kapsamında düşün- düğümüzde engelli bireylerin de engel türü ne olursa olsun, engelden ne düzeyde etkilenmiş olursa olsun nitelikli ve en uygun sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gözetilmelidir. Engelli bireyler sahip oldukları özel gereksinimleri doğrultusunda uygun sağlık hizmetlerine yönlendirilmeli beden ve ruh sağlıklarının en iyi duruma gelmesi için gereken hizmetler sunulmalıdır.
  • Toplumsal/Kültürel Yaşama Katılma ve Boş Zamanlarını Değerlendirme : Bireylerin toplumsal yaşama katılımı, sanat, bilim ve eğlence etkinliklerine katılma, boş zamanlarını değerlendirme hakkı ikinci kuşak haklar kapsamında güvence altına alınmaktadır. Görüldüğü gibi sanatsal kültürel bilimsel faaliyetlere katılma tüm insanlar için bir ikinci kuşak haktır. Kadınların erkekler ile eşit koşullarda bu faaliyetlere katılmaları, çocukların yaşlarına uygun faaliyetlere ulaşabilmesi ve katılma hakları, engelli bireyler için faaliyetlerin ulaşılabilir ve erişilebilir olması farklı sözleşmelerce öngörülmektedir. Görüldüğü gibi farklı odak noktalarında farklı sözleşmeler aslında temelde yaş, cinsiyet, engel fark etmeksizin ayrımcılığı reddetmekte, insan haklarından eşit yararlanma ve fırsat eşitliğini vurgulamaktadır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.