Açıköğretim Ders Notları

Çocuk Gelişimi Dersi 8. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Çocuk Gelişimi Dersi 8. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Ahlak Gelişimi

Giriş

Ahlak; huy, karakter, hal ve hareket tarzı gibi anlamlarına gelir, bir grup davranış kuralını ve toplumsal bir hayat tarzını ifade eder. Ahlak gelişimi ise, birey açısından topluma uyum sağlamak için bir değerler sistemi oluşturma süreci olarak tanımlanabilir.

Temel Kavramlar ve Tanımlar

  • Ahlak; doğruyu yanlıştan ayırt etmek, bu ayrıma göre davranmak ve erdemli davranışlarda onur duygusu yaşamak ve insanın ölçütlerini çiğneyen eylemleri için suçluluk veya utanç duyma yeteneği, anlamına gelir.
  • Ahlak gelişimi; insanların belli davranışları ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ olarak değerlendirmelerine rehberlik eden ve kendi eylemlerini yönetmelerini sağlayan ilkeleri kazanma süreci olarak ele alınır. Gelişim kuramcıları ahlakın duygusal, bilişsel ve davranışsal olmak üzere üç temel bileşeni olduğunu öne sürer. Duygusal bileşeni; kendimizi başkalarının yerine koymamıza ya da o sıkıntının nedeni bizsek kendimizi suçlu hissetmemize yol açar. Bilişsel bileşeni; doğru ve yanlışı kavramlaştırmayı ve nasıl davranılacağını kararlaştırmayı, giderek artan derinlikte ahlaki yargılara varmayı sağlar. Davranışsal bileşeni ise kendi ahlaki akıl yürütmelerimiz doğrultusunda hareket edebilmemizi sağlar fakat güvence altına almaz.
  • Ahlaki olgunluk; ahlaki duygu, düşünce, yargı, tutum ve davranış bakımından yetkin ve zirvede olma durumu ve bu duruma en zengin, en gerekli ve en dolgun anlamını veren ahlaki niteliklerin toplamını ifade eder.

Ahlak Gelişimini Etkileyen Etmenler

Ahlak gelişiminde kişilik yapısı, aile ortamı, akran etkileşimi, eğitim ve kültür etkili olmaktadır.

  1. Kişilik Yapısı; kişilik yapısı kavramı altında empati kurma yeteneği, hoşgörü gösterme ve kişinin kendisine ait benlik kavramı bu etmenlerden bazılarıdır.
  2. Aile Ortamı; aile, ahlaki gelişim sürecinde ilk ve en önemli ahlaki otorite kaynağıdır. Özellikle ilk çocukluk yıllarında aile, toplum normlarını, ahlaki değerlerini çocuğa aktarmak için gerekli olan model ve örnekleri sağlar ve onu doğru davranışa motive eder. Aile içi iletişimin güçlü olması ve işbirliğine eğilimli bir aile yapısının olması çocuklarda ahlaki içselleştirmeyi özendirmesi açısından son derece önemlidir.
  3. Akran Etkileşimi; Farklı görüşlerdeki akranların etkileşimleri, farklı bakış açılarının daha fazla farkına varmalarını sağlayarak ahlaki muhakemelerine katkıda bulunur. Akran ve arkadaşlar, grup üyeleri için aynı zamanda taklit edilecek modellerdir. Bu nedenle de, bireyin kişilik ve ahlak gelişimi üzerinde akranların etkisi oldukça önemlidir.
  4. Eğitim; eğitim bireye belli bilgi ve beceriler aktarıp, ahlaki değer yargılarını da kapsayan değerler aşılayarak onda istenen davranışları geliştirmeyi amaçlar. Toplumsal düzenin, barış ve huzur ortamının sağlanmasına yardımcı olan ve bu sayede toplumun devamlılığını sürdürmesine katkıda bulunan önemli bir araçtır.
  5. Kültür; ahlak gelişimini etkileyen etmenlerin her biri kültürü meydana getirir. Ahlak gelişimi, dinamiklerinin temelini kültürden alır. Kültür, bir toplumun tüm yaşam biçimidir ve nesilden nesile eğitim ile aktarılan toplumsal bir mirastır.

Ahlak Gelişimine Yönelik Kuramlar

Ahlak gelişiminin açıklanması ile ilgili çeşitli kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu kuramlar şu şekildedir:

  • a. Psikanaliz Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; Freud’a göre zihnin üç sistemi id, ego ve süperego dur. Bu sistemler kişiliğin oluşumunda oldukça etkilidir. İd, ertelenemeyen temel dürtü ve isteklerdir. Ego, id ve süperego arasında dengeleyici bir rol oynar. Süperego ise kişiliğin ahlaki ve vicdanı boyutudur. Freud’un görüşüne göre ahlak gelişimi altı yaşında büyük ölçüde tamamlanır. Kişiliğin ahlaki yönü olan süperegonun gelişimi ise altı-onbir yaşlar arasında gizil evrede de devam eder. Süperego vicdan ve ego ideali olmak üzere iki bölümden oluşur. Freud’a göre çocuk, ahlak kurallarını, fallik evre sırasında onunla aynı cinsiyetteki ebeveyni ile özdeşim kurarak öğrenir. Bu iyi bilinen Oidipus ve Elektra çatışmalarının doğduğu dönemdir.

    Ericson’un ahlak gelişimi ile ilgili görüşleri de Freud’un düşüncelerine benzer. Ericson çocukların ahlak kurallarını hem anneden hem de babadan öğrendiğini savunur. Ericson’un kuramına göre ahlak gelişimi açısından gururda en az suçluluk ve utanç duyguları kadar önemlidir.

  • b. Sosyal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; Skinner’in edimsel koşullanma modeline göre davranışlarının sonuçları çocuklara ahlak kurallarına uymayı öğretir. Anne-babalar, ahlaki açıdan kabul edilen davranışlar sergileyen çocuklarını överler, böylece de ödüllendirilmiş olurlar. Ahlaki açıdan yanlış davranışlar sergilediklerinde cezalandırır. Bunun sonucunda da çocukta kabul edilebilir davranışlar çoğalırken, kabul edilmeyen davranışlar azalır. Bu yaklaşımda, değerler görecelidir ve bireyin doğduğu ve büyüdüğü kültürden etkilenir.
  • c. Bilişsel Gelişim Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; bilişsel gelişim bakış açısına göre, bilişsel olgunluk ve toplumsal deneyim ahlak anlayışında ilerlemelere yol açar. Çocukların toplumsal işbirliğine ilişkin kavrayışları genişledikçe, gereksinim ve arzuları çatışır, böylece neyin yapılması gerektiğine ilişkin görüşleri de değişir. Bu değişme, ahlaki sorunlara artan düzeylerde dürüst ve dengeli çözümler yönünde olur. Piaget ve Kohlberg ahlak gelişimini bilişsel gelişim açısından ele almışlardır.
    • Piaget’in Ahlak Gelişim Kuramı; Piaget, ahlak gelişimini anlamada çocukların kuralları nasıl yorumladıklarını öğrenmenin önemli olduğunu düşünmüştür. Piaget’e göre ahlak gelişim evreleri şunlardır:
      Birinci evre olan ‘ Dışsal Kurallara Bağlılık Evresi ’ ortalama olarak sekiz yaşından küçük çocukları ifade eder. Bu evredeki çocuklar kuralları ebeveyn, hükümet yetkilileri ya da dinsel figürler gibi otoriteler tarafından belirlendiği için değiştirilemez olduğuna inanırlar.
      İkinci evre olan ‘ Ahlaki Özerklik Evresi ’ ise yaklaşık olarak sekiz yaş ve üzerindeki çocuklarda görülür. Bu evrede çocuklar kuralları katı ve değişmez olarak görmezler, tersine onları esnek, çoğunluğunun isteğe uydurmak için değiştirilebilir, üzerlerinde toplumsal olarak anlaşılmış ilkeler olarak görürler.
    • Kohlberg’in Ahlak Gelişim Kuramı; Kohlberg’in ahlaki gelişim evreleri ise şu şekildedir:
      I. Gelenek Öncesi Düzey
      1. İtaat ve ceza eğilimi evresi
      2. Saf çıkarcı eğilim evresi

      II. Geleneksel Düzey
      3. İyi çocuk eğilimi evresi

      4. Kanun ve düzen eğilimi evresi
      III. Gelenek Sonrası Düzey
      5. Sözleşme ve yasaya uygunluk eğilimi evresi
      6. Evrensel ahlaki ilkeler eğilimi evresi
  • d. Gilligan’nın Ahlak Gelişim Kuramı; Gilligan Kohlberg’in kuramının kadınlardaki ahlak gelişimini temsil etmediğini savunur. Gilligan söz konusu bu farklılığı iki farklı model formüle ederek belirtir. Birinci model; insanların ihtiyaçlarıyla uyumlu olarak; koruma, sorumluluk ve bakım üzerine odaklanan bakım ahlakı, ikinci model ise adalet, eşitlik ve bireysel haklar gibi etik ilkeler temelinde düşünmeyi vurgulayan adalet ahlakıdır. Gilligan Kohlberg’in ahlaki muhakemeyi ölçmek için sunduğu ikilemlerin, bakım ahlakını içermekten çok doğruluk ve adalete ilişkin ahlakı içermesi nedeniyle yetersiz olarak görür. Gilligan, bakım ve adalet ahlakının kökenlerinin; çocukluk dönemlerindeki bağlanma figürüyle ve ilişkilerdeki deneyimlerden etkilendiğini ifade eder.
  • e. Turiel’in Ahlak Gelişim Kuramı (Toplumsal Alan Kuramı); Turiel’in öncüsü olduğu Toplumsal Alan Kuramı, çocukların ahlaki kuralları ayırt etme ve eşgüdümleme yetenekleri üzerine odaklanır. Alan kuramcılarına göre, çocuklar toplumsal bilgileri ahlak alanı, toplumsal gelenekler ve kişisel alan olarak adlandırılan üç tür sistemle yapılandırırlar.

    Toplumsal alan kuramına göre ahlak gelişimi sosyal deneyimlerin çeşitliliği ile ilgilidir. Çünkü duygu, düşünce ve eylemler karşılıklı etkileşim vasıtasıyla gelişir. Toplumsal alan kuramı, çocuklarda ahlaki muhakeme ve değerlerin gelişiminde sosyal etkileşimlerin önemine dikkat çekmesi bakımından ele alındığında bilişsel bir yaklaşım taşımasının yanında, öğrenme sürecini de içerir. Bu nedenle toplumsal alan kuramının sosyalbilişsel ağırlıklı bir kuram olduğu söylenebilir.

Ahlak Gelişiminin Desteklenmesi

Ahlak eğitimi üzerine çalışmalar yapan Durkheim ve Dewey, bireylerin iyi ahlaklı olması için öncelikle araştıran, öğrenen ve üreten kişiler olmak için yönlendirilmesi gerektiğini savunurlar. Çünkü birey yalnızca var olana uymakla yetinmemeli, yeni şeyler eklemeli ve değişikliklere yön vermeyi de bilmelidir. Durkheim ve Dewey gibi Piaget de ahlak eğitiminin amacının özgür vicdanlar ve haklara saygılı bireyler yetiştirmek olduğunu savunur. Ona göre ahlak eğitimi mevcut verileri aktarmakla yetinmemeli, yeni kültür değerlerinin oluşmasını sağlayacak ortamlar hazırlamalıdır. Kohlberg’in önerdiği ahlak eğitimi de bunlara paralellik gösterir. Kolhberg, öğretmenlerin ve ebeveynlerin çocuklar için özgür tartışma ortamları yaratmalarının önemini vurgular ve onlara ahlaki ikilimler sunarak ahlaki düşüncenin gelişmesini sağlamaları gerektiğini öne sürer.

Ahlak gelişimi, inandırıcı disiplin adı verilen bir disiplin türü tarafından desteklenir. Bu tür disiplinde, bir yetişkin çocuğun yanlış davranışının başkaları üzerindeki etkilerine işaret eder ve böylece çocuğun başkalarının duygularını dikkate almasına yardım eder.

Eğitimcilerin, meslek elemanlarının ve anne babaların çocukların ahlak gelişimleri üzerinde yaratacağı etki kaçınılmazdır. Bu nedenle çocukların ahlak gelişimlerini erken yaşlardan itibaren desteklemek önemlidir. Bu bağlamda empati yeteneği yüksek, olaylara çok yönlü bakabilen, araştıran, sorgulayan ve üretken bireyler olmaları için yönlendirmek, cezalar ve yaptırımlar yerine tartışma ortamlarını oluşturmak ve neden-sonuç ilişkileri üzerinde durarak gerekli eğitim ve desteğin sağlamak sağlıklı bir ahlak gelişimi için yapılması gerekenler arasında yer alır. Bunlar ileride birer yetişkin olacak çocukların ruh sağlığını, dolayısıyla toplumun huzur ve mutluluğunu olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü huzurlu ve mutlu toplumlar ancak sağlıklı ve mutlu bireylerden meydana gelir.

Ahlak Gelişiminin Değerlendirilmesi

“Ahlak gelişimi” alanı oldukça soyut bir gelişim alanıdır. Aynı zamanda toplumun değerlerine tamamen uyma değil, etkin bir uyum sağlama ve değerler sistemi oluşturma sürecidir. Bireyin ahlak gelişimini etkileyen birçok etmen vardır ve bu etmenlerle birlikte kişisel yaşam şartları da göz önüne alındığında ahlak gelişimini değerlendirmenin oldukça zor olduğu söylenebilir. Bu nedenle ahlak gelişimini değerlendirirken bireyin kendisini ve içinde yaşandığı toplumu da kapsayacak şekilde daha bütüncül bir yaklaşımla gözlemler yaparak değerlendirmek bizlerin daha doğru bir sonuca varmasına yardımcı olabilir.

Çok sınırlı sayıda olan ahlak gelişimini belirlemeye yönelik çalışmaların ve kullanılan değerlendirme araçlarının yeterli olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle, değerlendirilmesi diğer gelişim alanlarına göre daha zor olsa da bireylerin ahlak gelişimlerini belirlemeye yönelik kültürümüze uygun değerlendirme araçlarının geliştirilmesi gerekmektedir.

Giriş

Ahlak; huy, karakter, hal ve hareket tarzı gibi anlamlarına gelir, bir grup davranış kuralını ve toplumsal bir hayat tarzını ifade eder. Ahlak gelişimi ise, birey açısından topluma uyum sağlamak için bir değerler sistemi oluşturma süreci olarak tanımlanabilir.

Temel Kavramlar ve Tanımlar

  • Ahlak; doğruyu yanlıştan ayırt etmek, bu ayrıma göre davranmak ve erdemli davranışlarda onur duygusu yaşamak ve insanın ölçütlerini çiğneyen eylemleri için suçluluk veya utanç duyma yeteneği, anlamına gelir.
  • Ahlak gelişimi; insanların belli davranışları ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ olarak değerlendirmelerine rehberlik eden ve kendi eylemlerini yönetmelerini sağlayan ilkeleri kazanma süreci olarak ele alınır. Gelişim kuramcıları ahlakın duygusal, bilişsel ve davranışsal olmak üzere üç temel bileşeni olduğunu öne sürer. Duygusal bileşeni; kendimizi başkalarının yerine koymamıza ya da o sıkıntının nedeni bizsek kendimizi suçlu hissetmemize yol açar. Bilişsel bileşeni; doğru ve yanlışı kavramlaştırmayı ve nasıl davranılacağını kararlaştırmayı, giderek artan derinlikte ahlaki yargılara varmayı sağlar. Davranışsal bileşeni ise kendi ahlaki akıl yürütmelerimiz doğrultusunda hareket edebilmemizi sağlar fakat güvence altına almaz.
  • Ahlaki olgunluk; ahlaki duygu, düşünce, yargı, tutum ve davranış bakımından yetkin ve zirvede olma durumu ve bu duruma en zengin, en gerekli ve en dolgun anlamını veren ahlaki niteliklerin toplamını ifade eder.

Ahlak Gelişimini Etkileyen Etmenler

Ahlak gelişiminde kişilik yapısı, aile ortamı, akran etkileşimi, eğitim ve kültür etkili olmaktadır.

  1. Kişilik Yapısı; kişilik yapısı kavramı altında empati kurma yeteneği, hoşgörü gösterme ve kişinin kendisine ait benlik kavramı bu etmenlerden bazılarıdır.
  2. Aile Ortamı; aile, ahlaki gelişim sürecinde ilk ve en önemli ahlaki otorite kaynağıdır. Özellikle ilk çocukluk yıllarında aile, toplum normlarını, ahlaki değerlerini çocuğa aktarmak için gerekli olan model ve örnekleri sağlar ve onu doğru davranışa motive eder. Aile içi iletişimin güçlü olması ve işbirliğine eğilimli bir aile yapısının olması çocuklarda ahlaki içselleştirmeyi özendirmesi açısından son derece önemlidir.
  3. Akran Etkileşimi; Farklı görüşlerdeki akranların etkileşimleri, farklı bakış açılarının daha fazla farkına varmalarını sağlayarak ahlaki muhakemelerine katkıda bulunur. Akran ve arkadaşlar, grup üyeleri için aynı zamanda taklit edilecek modellerdir. Bu nedenle de, bireyin kişilik ve ahlak gelişimi üzerinde akranların etkisi oldukça önemlidir.
  4. Eğitim; eğitim bireye belli bilgi ve beceriler aktarıp, ahlaki değer yargılarını da kapsayan değerler aşılayarak onda istenen davranışları geliştirmeyi amaçlar. Toplumsal düzenin, barış ve huzur ortamının sağlanmasına yardımcı olan ve bu sayede toplumun devamlılığını sürdürmesine katkıda bulunan önemli bir araçtır.
  5. Kültür; ahlak gelişimini etkileyen etmenlerin her biri kültürü meydana getirir. Ahlak gelişimi, dinamiklerinin temelini kültürden alır. Kültür, bir toplumun tüm yaşam biçimidir ve nesilden nesile eğitim ile aktarılan toplumsal bir mirastır.

Ahlak Gelişimine Yönelik Kuramlar

Ahlak gelişiminin açıklanması ile ilgili çeşitli kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu kuramlar şu şekildedir:

  • a. Psikanaliz Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; Freud’a göre zihnin üç sistemi id, ego ve süperego dur. Bu sistemler kişiliğin oluşumunda oldukça etkilidir. İd, ertelenemeyen temel dürtü ve isteklerdir. Ego, id ve süperego arasında dengeleyici bir rol oynar. Süperego ise kişiliğin ahlaki ve vicdanı boyutudur. Freud’un görüşüne göre ahlak gelişimi altı yaşında büyük ölçüde tamamlanır. Kişiliğin ahlaki yönü olan süperegonun gelişimi ise altı-onbir yaşlar arasında gizil evrede de devam eder. Süperego vicdan ve ego ideali olmak üzere iki bölümden oluşur. Freud’a göre çocuk, ahlak kurallarını, fallik evre sırasında onunla aynı cinsiyetteki ebeveyni ile özdeşim kurarak öğrenir. Bu iyi bilinen Oidipus ve Elektra çatışmalarının doğduğu dönemdir.

    Ericson’un ahlak gelişimi ile ilgili görüşleri de Freud’un düşüncelerine benzer. Ericson çocukların ahlak kurallarını hem anneden hem de babadan öğrendiğini savunur. Ericson’un kuramına göre ahlak gelişimi açısından gururda en az suçluluk ve utanç duyguları kadar önemlidir.

  • b. Sosyal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; Skinner’in edimsel koşullanma modeline göre davranışlarının sonuçları çocuklara ahlak kurallarına uymayı öğretir. Anne-babalar, ahlaki açıdan kabul edilen davranışlar sergileyen çocuklarını överler, böylece de ödüllendirilmiş olurlar. Ahlaki açıdan yanlış davranışlar sergilediklerinde cezalandırır. Bunun sonucunda da çocukta kabul edilebilir davranışlar çoğalırken, kabul edilmeyen davranışlar azalır. Bu yaklaşımda, değerler görecelidir ve bireyin doğduğu ve büyüdüğü kültürden etkilenir.
  • c. Bilişsel Gelişim Kuramına Göre Ahlak Gelişimi; bilişsel gelişim bakış açısına göre, bilişsel olgunluk ve toplumsal deneyim ahlak anlayışında ilerlemelere yol açar. Çocukların toplumsal işbirliğine ilişkin kavrayışları genişledikçe, gereksinim ve arzuları çatışır, böylece neyin yapılması gerektiğine ilişkin görüşleri de değişir. Bu değişme, ahlaki sorunlara artan düzeylerde dürüst ve dengeli çözümler yönünde olur. Piaget ve Kohlberg ahlak gelişimini bilişsel gelişim açısından ele almışlardır.
    • Piaget’in Ahlak Gelişim Kuramı; Piaget, ahlak gelişimini anlamada çocukların kuralları nasıl yorumladıklarını öğrenmenin önemli olduğunu düşünmüştür. Piaget’e göre ahlak gelişim evreleri şunlardır:
      Birinci evre olan ‘ Dışsal Kurallara Bağlılık Evresi ’ ortalama olarak sekiz yaşından küçük çocukları ifade eder. Bu evredeki çocuklar kuralları ebeveyn, hükümet yetkilileri ya da dinsel figürler gibi otoriteler tarafından belirlendiği için değiştirilemez olduğuna inanırlar.
      İkinci evre olan ‘ Ahlaki Özerklik Evresi ’ ise yaklaşık olarak sekiz yaş ve üzerindeki çocuklarda görülür. Bu evrede çocuklar kuralları katı ve değişmez olarak görmezler, tersine onları esnek, çoğunluğunun isteğe uydurmak için değiştirilebilir, üzerlerinde toplumsal olarak anlaşılmış ilkeler olarak görürler.
    • Kohlberg’in Ahlak Gelişim Kuramı; Kohlberg’in ahlaki gelişim evreleri ise şu şekildedir:
      I. Gelenek Öncesi Düzey
      1. İtaat ve ceza eğilimi evresi
      2. Saf çıkarcı eğilim evresi

      II. Geleneksel Düzey
      3. İyi çocuk eğilimi evresi

      4. Kanun ve düzen eğilimi evresi
      III. Gelenek Sonrası Düzey
      5. Sözleşme ve yasaya uygunluk eğilimi evresi
      6. Evrensel ahlaki ilkeler eğilimi evresi
  • d. Gilligan’nın Ahlak Gelişim Kuramı; Gilligan Kohlberg’in kuramının kadınlardaki ahlak gelişimini temsil etmediğini savunur. Gilligan söz konusu bu farklılığı iki farklı model formüle ederek belirtir. Birinci model; insanların ihtiyaçlarıyla uyumlu olarak; koruma, sorumluluk ve bakım üzerine odaklanan bakım ahlakı, ikinci model ise adalet, eşitlik ve bireysel haklar gibi etik ilkeler temelinde düşünmeyi vurgulayan adalet ahlakıdır. Gilligan Kohlberg’in ahlaki muhakemeyi ölçmek için sunduğu ikilemlerin, bakım ahlakını içermekten çok doğruluk ve adalete ilişkin ahlakı içermesi nedeniyle yetersiz olarak görür. Gilligan, bakım ve adalet ahlakının kökenlerinin; çocukluk dönemlerindeki bağlanma figürüyle ve ilişkilerdeki deneyimlerden etkilendiğini ifade eder.
  • e. Turiel’in Ahlak Gelişim Kuramı (Toplumsal Alan Kuramı); Turiel’in öncüsü olduğu Toplumsal Alan Kuramı, çocukların ahlaki kuralları ayırt etme ve eşgüdümleme yetenekleri üzerine odaklanır. Alan kuramcılarına göre, çocuklar toplumsal bilgileri ahlak alanı, toplumsal gelenekler ve kişisel alan olarak adlandırılan üç tür sistemle yapılandırırlar.

    Toplumsal alan kuramına göre ahlak gelişimi sosyal deneyimlerin çeşitliliği ile ilgilidir. Çünkü duygu, düşünce ve eylemler karşılıklı etkileşim vasıtasıyla gelişir. Toplumsal alan kuramı, çocuklarda ahlaki muhakeme ve değerlerin gelişiminde sosyal etkileşimlerin önemine dikkat çekmesi bakımından ele alındığında bilişsel bir yaklaşım taşımasının yanında, öğrenme sürecini de içerir. Bu nedenle toplumsal alan kuramının sosyalbilişsel ağırlıklı bir kuram olduğu söylenebilir.

Ahlak Gelişiminin Desteklenmesi

Ahlak eğitimi üzerine çalışmalar yapan Durkheim ve Dewey, bireylerin iyi ahlaklı olması için öncelikle araştıran, öğrenen ve üreten kişiler olmak için yönlendirilmesi gerektiğini savunurlar. Çünkü birey yalnızca var olana uymakla yetinmemeli, yeni şeyler eklemeli ve değişikliklere yön vermeyi de bilmelidir. Durkheim ve Dewey gibi Piaget de ahlak eğitiminin amacının özgür vicdanlar ve haklara saygılı bireyler yetiştirmek olduğunu savunur. Ona göre ahlak eğitimi mevcut verileri aktarmakla yetinmemeli, yeni kültür değerlerinin oluşmasını sağlayacak ortamlar hazırlamalıdır. Kohlberg’in önerdiği ahlak eğitimi de bunlara paralellik gösterir. Kolhberg, öğretmenlerin ve ebeveynlerin çocuklar için özgür tartışma ortamları yaratmalarının önemini vurgular ve onlara ahlaki ikilimler sunarak ahlaki düşüncenin gelişmesini sağlamaları gerektiğini öne sürer.

Ahlak gelişimi, inandırıcı disiplin adı verilen bir disiplin türü tarafından desteklenir. Bu tür disiplinde, bir yetişkin çocuğun yanlış davranışının başkaları üzerindeki etkilerine işaret eder ve böylece çocuğun başkalarının duygularını dikkate almasına yardım eder.

Eğitimcilerin, meslek elemanlarının ve anne babaların çocukların ahlak gelişimleri üzerinde yaratacağı etki kaçınılmazdır. Bu nedenle çocukların ahlak gelişimlerini erken yaşlardan itibaren desteklemek önemlidir. Bu bağlamda empati yeteneği yüksek, olaylara çok yönlü bakabilen, araştıran, sorgulayan ve üretken bireyler olmaları için yönlendirmek, cezalar ve yaptırımlar yerine tartışma ortamlarını oluşturmak ve neden-sonuç ilişkileri üzerinde durarak gerekli eğitim ve desteğin sağlamak sağlıklı bir ahlak gelişimi için yapılması gerekenler arasında yer alır. Bunlar ileride birer yetişkin olacak çocukların ruh sağlığını, dolayısıyla toplumun huzur ve mutluluğunu olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü huzurlu ve mutlu toplumlar ancak sağlıklı ve mutlu bireylerden meydana gelir.

Ahlak Gelişiminin Değerlendirilmesi

“Ahlak gelişimi” alanı oldukça soyut bir gelişim alanıdır. Aynı zamanda toplumun değerlerine tamamen uyma değil, etkin bir uyum sağlama ve değerler sistemi oluşturma sürecidir. Bireyin ahlak gelişimini etkileyen birçok etmen vardır ve bu etmenlerle birlikte kişisel yaşam şartları da göz önüne alındığında ahlak gelişimini değerlendirmenin oldukça zor olduğu söylenebilir. Bu nedenle ahlak gelişimini değerlendirirken bireyin kendisini ve içinde yaşandığı toplumu da kapsayacak şekilde daha bütüncül bir yaklaşımla gözlemler yaparak değerlendirmek bizlerin daha doğru bir sonuca varmasına yardımcı olabilir.

Çok sınırlı sayıda olan ahlak gelişimini belirlemeye yönelik çalışmaların ve kullanılan değerlendirme araçlarının yeterli olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle, değerlendirilmesi diğer gelişim alanlarına göre daha zor olsa da bireylerin ahlak gelişimlerini belirlemeye yönelik kültürümüze uygun değerlendirme araçlarının geliştirilmesi gerekmektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.