Açıköğretim Ders Notları

Çocuk Gelişimde Normal Ve Atipik Gelişim Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Çocuk Gelişimde Normal Ve Atipik Gelişim Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Doğum Öncesi Ve Yeni Doğan Gelişimi

1. Soru

“Konsepsiyon” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Gebeliğin oluşma anı “konsepsiyon” olarak ifade edilir.


2. Soru

Gebelik öncesi gebeliğe hazırlık yapılmasının yararları nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelik öncesi gebeliğe hazırlık yapılmasının yararları şunlardır:

  • Doğurganlık bilinci gelişir,
  • Gebeliği planlama kültürü gelişir,
  • Sağlıklı bir gebelik için ön hazırlık olur,
  • Anne, bebek ve toplum sağlığı gelişir,
  • Erken tanı ve tedavi şansı verir,
  • Yaşam boyu sağlık davranışı kazandırır.

3. Soru

Prekonsepsiyonel dönemde kadın ve erkekten alınan kapsamlı öyküde değerlendirilen risk faktörleri nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Prekonsepsiyonel dönemde kadın ve erkekten alınan kapsamlı öyküde değerlendirilen risk faktörleri şunlardır:

  • Sosyodemografik faktörler (yaş, etnik köken, sosyal güvence vb.),
  • Psikososyal faktörler (psikolojik durum, sosyal ilişkiler, şiddet, istismar), 
  • Genetik öykü (aile öyküsü, akraba evliliği, anomalili doğum öyküsü),
  • Obstetrik öykü (gebelik sayısı ve aralığı, tekrarlayan düşükler, kayıplar),
  • Kronik hastalık öyküsü (diyabet, kalp, metabolik hastalık, mental hastalık),
  • Beslenme (obesite, malnutrisyon, folik asit kullanımı, iyot alımı),
  • Teratojenler (bebeğe zarar veren enfeksiyonlar, bağışıklama, ilaç-madde kullanımı,
    çevresel riskler ve radyasyon).

4. Soru

Prekonsepsiyonel danışmanlık kapsamında bireylerden alınan öyküde sorulacak konuların başlıkları nelerdir? Sıralayınız.

Cevap

Prekonsepsiyonel danışmanlık kapsamında bireylerden alınan öyküde sorulacak konuların başlıkları aşağıdaki gibidir:

  • Tanı konulmamış, tedavi edilmemiş, kötü kontrollü tıbbi durumlar,
  • Bağışıklanma durumunun hikâyesi,
  • Erken gebelikte ilaç ve radyasyon maruziyeti,
  • Beslenme ile ilgili konular,
  • Aile hikâyesi ve genetik risk,
  • Sigara ve madde kullanımı ve diğer yüksek riskli davranışlar,
  • Mesleki ve çevresel maruziyetler,
  • Sosyal konular,
  • Mental sağlıkla ilgili konular,
  • Gebe kalmada zorlaşma,
  • Erken doğum,
  • İmmatur/prematur bebek.

5. Soru

Yüksek kilolu kadınlarda gebelikte çıkabilecek sorunlar nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Yüksek kilolu kadınlarda gebelikte çıkabilecek sorunlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Hipertansiyon ve diabet (şeker hastalığı) hastalığına bağlı iri bebek,
  • Gebelik zehirlenmesi,
  • Zor doğum,
  • El, ayak ya da parmaklarda eksiklik ve kalbin doğuştan anomalileri,
  • Bazı organ şekil ve işlev bozuklukları.

6. Soru

Özellikle hangi durumlardaki çiftlerin genetik danışmanlık almaları gerekmektedir?

Cevap

Aşağıda sıralanan özelliklere sahip olan çiftlerin bebek sahibi olmadan mutlaka genetik danışmalık almaları gerekir:

  • Ölü doğum yapma,
  • 3 ya da daha fazla düşüğe sahip olma,
  • Akraba evliliği,
  • 35 veya üzeri yaş gebelik,
  • Bir önceki çocukta kromozom bozukluğu olması.

7. Soru

Anomalili doğumlarda aileye verilecek destek neleri kapsamaktadır? Açıklayınız.

Cevap

Anomalili doğumlarda aileye verilecek destek şunları kapsamaktadır:

  • Anomalili doğum, düşük veya kayıplarda kadın ve ailesinin doğum eylemi ve postpartum
    dönemdeki bakım gereksinimlerini karşılamak,
  • Anomalili doğumun duygusal etkileriyle baş etmesinde aileye yardımcı olmak,
  • Anomalili bebeğe yapılan işlemler, tanı ve tedaviyle ilgili bilgilendirmek,
  • Kayıp yaşayan ailelere hakları ve patolojik değerlendirme konularında bilgi vermek,
  • Sonraki gebelikler konusundaki endişeleri ve soruları için genetik danışmanlık vermek,
  • Ailelere sorunlarıyla ilgili başvurabilecekleri merkezlere yönlendirmektir.

8. Soru

Gebelikte meydan gelen değişikliklerin belirti olarak yansımaları nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelikte meydan gelen değişikliklerin belirti olarak yansımaları aşağıda sıralanmıştır:

  • Beklenen adetin başlamaması,
  • Hamile olma hissi,
  • Karında şişkinlik ve dolgunluk, sindirimde gecikme, hazımsızlık,
  • Memelerde dolgunluk, hassasiyet, meme ucunda koyulaşma ve küçük kabartılar, meme
    başında karıncalanma hissi, beyazımsı sıvı gelmesi,
  • Karnın alt kısmında dolgunluk, şişkinlik, bazen hassasiyet ve kasılmalar,
  • Bulantı ve bazen kusma,
  • Yorgunluk, uykuya eğilim, baş dönmesi,
  • Sık idrara çıkma,
  • Garip istekler, aşerme, tiksinti,
  • Ciltte değişiklikler,
  • Ciltte ince çatlaklar,
  • Vagen salgılarının artması.

9. Soru

Gebelikte folik asit kullanımında nelere dikkat edilmelidir? Açıklayınız.

Cevap

Yapılan araştırmalar sonucunda, gebelikten 3 ay öncesinden başlayarak, gebeliğin 3. ayının sonuna kadar günlük 400 mikrogram folik asit kullanılması önerilmektedir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da; folik asitin vücutta depolanmadığıdır. O yüzden her gün alınması gereklidir.


10. Soru

Bağımlılık yaratan maddelerin gebelikteki etkileri nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Bağımlılık yaratan maddelerin gebelikteki etkileri aşağıdaki gibidir:

  • Tütün (sigara ve benzerleri): Gelişme ve zekâ geriliği, dikkat eksikliği, sosyal  uyum sorunları.
  • Kokain, esrar, eroin ve diğer uyuşturucu haplar: Düşük riski, sakat doğum, doğum sonrası ölümler.
  • İçe çekilen uçucular (tiner, kokulu yapıştırıcılar, spreyler ve gazlar): Düşük riski, sakat doğum, düşük doğum ağırlığı, zekâ ve gelişme geriliği.
  • Alkol: Zekâ geriliği, gelişme eksikliği.

11. Soru

Gebelik boyunca bebeğin gelişimi aylar bazında nasıl gerçekleşmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelik boyunca bebeğin gelişimi aşağıda açıklanmıştır:

  • Hamileliğin ilk ayı içinde bebeği besleyecek olan plasenta (eş) gelişir. Bebek kese içinde bir baş ve vücut görünümüne dönmüş, sinir sistemi, beyin, kalp ve akciğerleri, küçük bir nokta kadar kulakları, gözleri ve burnu oluşmaya, kol ve bacakları şekillenmeye başlamıştır. Döllenen yumurta, 5-6 mm boyunda olur.
  • İkinci ayın sonunda ise bebek yaklaşık 2,5 cm boyunda ortalama 10 gr ağırlığındadır. Bu ay boyunca bebeğin yüz özellikleri, el ve ayak parmakları, gözleri ve kulakları da gelişir. Kemikleri sertleşmeye, bacakları ve kolları uzamaya ve gelişmeye başlar.
  • 3.ay tamamlandığında bebek yaklaşık 10 cm boyundadır, ellerini ve ağzını açıp kapatmaktadır. Bebeğin organ ve dokuları tamamen şekillenmeye başlamıştır. Yutmaya ve tekme atmaya başlayan bebeğin kalp atışları bir alet vasıtasıyla duyulabilir. Cinsiyet tespitine imkan veren cinsel organları da bu dönemde gelişir.
  • 4. ayda bebeğin sağlıklı gelişmesi ile ilgili bazı testlerin yapılması istenebilir. 4. ayın sonuna doğru bebek yaklaşık 15 cm boyunda ve ortalama 250 gr ağırlığında normal bir portakal büyüklüğündedir. Kese içindeki bebeği saran sıvı bir su bardağı kadardır. Tırnakları, saç, kaş, kirpik ve göz kapakları oluşmaktadır. Bebek ışığa duyarlılık göstermeye ve solunum öncüsü olarak hıçkırmaya başlamıştır.
  • 5. Ayda bebeğin ilk hareketleri hissedilebilir. Gebe, hamileliğin sağlıklı devamı için gerekli hareketleri düzenli olarak yapmaya gayret etmelidir. Bebeğin cinsiyeti istendiği takdirde ultrason ile tespit edilebilir. Bebek aralıklı olarak uyur ve uyanır. Bu arada bebek yaklaşık 20-25 cm boyunda ve ortalama 500 gr ağırlığındadır.
  • Bebek altıncı ayına geldiğinde ortalama 1 kg ağırlığında ve yaklaşık 30 cm boyundadır. Bu ayın sonunda bebeğin bütün hayati organlarının oluşumu tamamlanır. Ancak akciğerler henüz tam gelişmemiştir. Bu sebeple anne rahmi dışında çok özel şartlar olmadıkça yaşayamaz. Gebe eğer çalışıyorsa kanuni süredeki iznini kullanmak üzere iş verenine haber vermesi gerekecektir. Doğum ve sonrası için gerekli ayarlamaları bu ayda tamamlamaya çalışmalıdır. Bu ayın sonunda bebek yaklaşık 35 cm boyunda ve yaklaşık 1200-1500 gr ağırlığına ulaşmıştır. Bebeğin uyuma ve uyanma zamanlarını gebe de fark edebilir. Bu ayda bebek daha da büyümeye ve anne rahmi dışındaki hayata hazırlanmaya başlar. Eğer bebek erken doğar ise özel bakım ile yaşayabilir. Eğer başka çocukları varsa, onları ailenin yeni bireyine şimdiden ısınmalarını sağlamalıdır. Bebek bu arada büyümeye devam etmekte ve kilo almaktadır. Boyu 40-45 cm ağırlığı, 2000-2500 gr. civarına ulaşmıştır. Eğer bu ayda da doğsa yeterince geliştiğinden hayatını sürdürebilecektir.
  • Son ayda doğumun beklenmeyen bir anda başlaması ihtimaline karşı, ulaşılması gereken kişi ve kurumlara ait telefon numaraları çantada, yatağın başında ve kolay erişebilecek bir yerde bulundurulmalıdır. Bu aya gelindiğinde bebek yaklaşık 2700 – 3500 gr. ağırlığında ve 45-50 cm’lik bir boya erişir. Anne karnında hareket edecek yer kalmadığından daha sessiz olur. Fetüs doğumu başlatır. Bunu, östrojen adı verilen bir hormonu büyük miktarlarda salgılayarak yapar ve böylece fetüsten yenidoğan bebeğe doğru geçiş başlar. Rahmin güçlü şekilde kasılması ile başlayan doğum sancıları bebeğin doğması ile sonuçlanır.

12. Soru

Yenidoğan döneminin kapsadığı süre ne kadardır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğan dönemi doğumdan sonraki ilk 28 günü içerir ve bu dönem boyunca yenidoğan dış dünyaya uyum sağlamaya çalışır.


13. Soru

“Kapiller Hemanjiyom” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız. 

Cevap

Kapiller Hemanjiyom; sıklıkla ensede, burun kemiğinde, alında ve göz kapaklarında görülen koyu kırmızı lekelerdir. Genellikle birkaç aya kadar yüzdeki lekeler kaybolurken, ensedeki leke daha uzun sürede kaybolur. Ancak değişik tipte, hemanjiyomlar da vardır. Bunların tipinin ayırt edilerek aileye bilgi verilmesi önemlidir.


14. Soru

“Verniks Kazeoza” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Verniks Kazeoza; rahim içinde fetüsü koruyan, cilde kayganlık veren beyaz, kremsi, yağlı oluşumdur. Termde bir yenidoğanda ciltte, daha çok cilt büklümlerinde görülebilir. Rengini amniyotik mayiden aldığı için verniksin rengi doğumda gözlenmelidir. Eğer sarı ise amniyotik mayi bilirubin sebebiyle sarı, eğer yeşil ise amniyotik mayide mekonyum mevcut demektir. Verniks yıkanmamalıdır çünkü bebeğin cildine yararlıdır ve zamanla cilt tarafından emilerek kaybolur.


15. Soru

“Lanugo” kavramını tanımlayınız. 

Cevap

Lanugo; yenidoğan cildini kaplayan ince tüylerdir. Daha çok sırtta, omuzda ve alında bulunur. 37-39 haftalık yenidoğanda 40 haftalıktan daha fazla bulunur. Lanugolar banyo sırasında ya da giysilere dökülerek doğumdan ikinci hafta sonra kalmaz.


16. Soru

Fizyolojik sarılık nedir? Bu durumla karşılaşıldığında ne yapmak gerekir? Açıklayınız.

Cevap

Fizyolojik sarılık; doğumdan sonraki ilk 24 saatten sonra ortaya çıkar. Diğer sarılık tipine göre çok daha sık görülür. Bebeklerin alyuvarlarının sayısı çoktur ve bu alyuvarların yaşam süresi kısadır. Doğumdan sonra bebeğin fazla olan alyuvarları yıkılmaya başlar. Alyuvarların yıkılması sonucu açığa çıkan bilirubin maddesi bebeğin vücudunda birikmeye başlar. Bilirubin bağırsaklardan atıldığı için bebeğin erken beslenmesi ve düzenli, uygun emzirilmesi sarılığın gelişme ihtimalini azaltır. Doğumdan sonraki ilk hafta düzenli olarak her gün gün ışığında bebeğin gözleri ve cildi gözlenmelidir. Sarılık başlangıçta gözün akında ve yüzünde fark edilir. Eğer kandaki bilirubin değeri yükselmeye devam ederse, sarı görüntü yavaş yavaş gövde ve bacaklara doğru yayılır. Bu durumda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.


17. Soru

Fontonaller (Bıngıldak) ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Fontoneller kafatasının birleşme yerlerindeki açıklık ya da  boşluklardır. Ön (Anterior) fontanel, iki parietal ve birleşik iki frontal kemiğin birleşme yerindedir. Elmas şeklindedir. Çapı 1-4 cm’ dir. Yaklaşık 12-18. aylarda kapanır. Arka (Posterior) fontanel ise parietal oksipital kemik arasındadır. 0.5-1 cm uzunluğunda üçgen yapıdadır. Doğum sonrası 2-4. aylarda kapanır. Ön fontanelin çok büyük olması hipotiroidizmi, dışarı doğru bombeli ve hassasiyet varlığı ise intrakraniyal basınç yüksekliğini düşündürür. Aşırı çökme varsa bebeğin susuz kaldığı düşünülmelidir.


18. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde duyuların gelişimi nasıldır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın duyuları sanıldığından çok daha hızlı gelişim gösterir:

  • İşitme: Bebek rahim içinde duyabilir. Doğumdan birkaç saat sonra rahim içerisinde kulağa dolan amniyotik mayi, östaki tüpü aracılığı ile kulaktan boşalır boşalmaz yenidoğan akut olarak duyabilir. Bununla birlikte sesin tam nereden geldiğini belirlemede zorluk çektiği görülür. Genellikle zil çalması gibi yakın mesafeden gelen seslere aktivite ile cevap verir. Eğer zil çaldığında ağlıyorsa ağlamasını kesecektir. Benzer şekilde yenidoğan yumuşak seslere sakin, yüksek seslere ise korkarak cevap verir. Annesinin sesini, uterus içinden beri sürekli duyduğu için hemen tanır.
  • Görme: Doğduğunda yenidoğan gözleri yarı açık ve göz kapakları şiş olabilir. Gözlerini özellikle insan yüzüne odaklayabilir. Yenidoğanlar, doğumda güçlü ışığa göz kırparak, parlak ışığı takip ederek görebildiklerini gösterirler.
  • Dokunma: Doğumda dokunma duyusu çok gelişmiştir. Yenidoğanlar bunu en iyi yumuşak dokunmada rahatlayarak ve dokunmayla ortaya çıkan pozitif arama ve emme refleksiyle gösterirler. Ayrıca ağrılı uyaranlara da cevap verirler.
  • Tat Alma: Yenidoğanlar tat tomurcukları doğumdan önce geliştiği ve fonksiyonel olduğu için tatları ayırt edebilirler. Bebeğin tat alma duyusu daha anne karnında iken oluşmaya başlamıştır.
  • Koku Alma: Doğumda yenidoğanın koku alma duyusu, burun, mukus ya da amniyotik sıvı ile dolu olmadığı sürece mevcuttur. Yenidoğan annesinin memesine, bir parça sütün kokusunu fark ederek, bir parça da arama emme refleksi sebebiyle döner.

19. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde omurga ve ekstremiteler ne durumdadır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın omurgası lumbal ve sakral bölgenin düzlüğünde belirgin bir şekilde görülür. Yetişkinlerde görülen kavis yalnızca çocuk oturabilir ve yürüyebilir hâle geldiğinde görülebilir. Yenidoğan normal olarak sırtını bükme, el ve ayaklarını abdomen ve göğüste fleksiyonda tutma pozisyonunu sürdürmek ister. Makat veya yüz prezentasyonundaki bebekler de intrauterin duruş pozisyonunu koruma eğilimindedirler. Ekstremiteler; simetri, kas tonüsü, eşitlik ve hareket etme alanı yönünden gözlenmelidir. Bazen el ve ayakta fazladan bir parmak olabilir. Buna polidaktili denir. Ayak ve el parmakları birbirine yapışık olabilir. Buna sindaktili denir. Avuç içi çizgileri kontrol edilir. Avuç içinde tek bir çizgi (simian çizgisi) Down Sendromounu gösterir. Kol hareketleri değerlendirilir. Her iki bacağın aynı zamanda uzaması, kıvrımların eşitliği değerlendirilir. Kalça bütünlüğü kontrol edilir.


20. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde göğüs ne durumdadır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın göğsü küçük görünür çünkü başı büyüktür. Gögüs çevresi baş çevresinden küçüktür. Hem erkek hem de kız bebeklerde memeler büyümüştür. Nadiren memelerden ince, sulu bir sekresyon olabilir. Memelerdeki bu büyüme (engorjman) anneden geçen hormonların etkisiyledir. Bu hormonlar yenidoğanın sisteminden temizlenir temizlenmez şişlik ve akıntı bir hafta içinde sona erer. Sıvı asla memelerden sıkılmamalıdır. Bu müdahale memelere bakteri yerleşimine ve mastite (meme iltihabı) neden olabilir. Yenidoğanda solunum diyafragmatiktir. Yenidoğan döneminde özellikle prematürelerde kısa süreli solunum durması ile karakterize periyodik solunum sıktır.


1. Soru

“Konsepsiyon” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Gebeliğin oluşma anı “konsepsiyon” olarak ifade edilir.

2. Soru

Gebelik öncesi gebeliğe hazırlık yapılmasının yararları nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelik öncesi gebeliğe hazırlık yapılmasının yararları şunlardır:

  • Doğurganlık bilinci gelişir,
  • Gebeliği planlama kültürü gelişir,
  • Sağlıklı bir gebelik için ön hazırlık olur,
  • Anne, bebek ve toplum sağlığı gelişir,
  • Erken tanı ve tedavi şansı verir,
  • Yaşam boyu sağlık davranışı kazandırır.
3. Soru

Prekonsepsiyonel dönemde kadın ve erkekten alınan kapsamlı öyküde değerlendirilen risk faktörleri nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Prekonsepsiyonel dönemde kadın ve erkekten alınan kapsamlı öyküde değerlendirilen risk faktörleri şunlardır:

  • Sosyodemografik faktörler (yaş, etnik köken, sosyal güvence vb.),
  • Psikososyal faktörler (psikolojik durum, sosyal ilişkiler, şiddet, istismar), 
  • Genetik öykü (aile öyküsü, akraba evliliği, anomalili doğum öyküsü),
  • Obstetrik öykü (gebelik sayısı ve aralığı, tekrarlayan düşükler, kayıplar),
  • Kronik hastalık öyküsü (diyabet, kalp, metabolik hastalık, mental hastalık),
  • Beslenme (obesite, malnutrisyon, folik asit kullanımı, iyot alımı),
  • Teratojenler (bebeğe zarar veren enfeksiyonlar, bağışıklama, ilaç-madde kullanımı,
    çevresel riskler ve radyasyon).
4. Soru

Prekonsepsiyonel danışmanlık kapsamında bireylerden alınan öyküde sorulacak konuların başlıkları nelerdir? Sıralayınız.

Cevap

Prekonsepsiyonel danışmanlık kapsamında bireylerden alınan öyküde sorulacak konuların başlıkları aşağıdaki gibidir:

  • Tanı konulmamış, tedavi edilmemiş, kötü kontrollü tıbbi durumlar,
  • Bağışıklanma durumunun hikâyesi,
  • Erken gebelikte ilaç ve radyasyon maruziyeti,
  • Beslenme ile ilgili konular,
  • Aile hikâyesi ve genetik risk,
  • Sigara ve madde kullanımı ve diğer yüksek riskli davranışlar,
  • Mesleki ve çevresel maruziyetler,
  • Sosyal konular,
  • Mental sağlıkla ilgili konular,
  • Gebe kalmada zorlaşma,
  • Erken doğum,
  • İmmatur/prematur bebek.
5. Soru

Yüksek kilolu kadınlarda gebelikte çıkabilecek sorunlar nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Yüksek kilolu kadınlarda gebelikte çıkabilecek sorunlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Hipertansiyon ve diabet (şeker hastalığı) hastalığına bağlı iri bebek,
  • Gebelik zehirlenmesi,
  • Zor doğum,
  • El, ayak ya da parmaklarda eksiklik ve kalbin doğuştan anomalileri,
  • Bazı organ şekil ve işlev bozuklukları.
6. Soru

Özellikle hangi durumlardaki çiftlerin genetik danışmanlık almaları gerekmektedir?

Cevap

Aşağıda sıralanan özelliklere sahip olan çiftlerin bebek sahibi olmadan mutlaka genetik danışmalık almaları gerekir:

  • Ölü doğum yapma,
  • 3 ya da daha fazla düşüğe sahip olma,
  • Akraba evliliği,
  • 35 veya üzeri yaş gebelik,
  • Bir önceki çocukta kromozom bozukluğu olması.
7. Soru

Anomalili doğumlarda aileye verilecek destek neleri kapsamaktadır? Açıklayınız.

Cevap

Anomalili doğumlarda aileye verilecek destek şunları kapsamaktadır:

  • Anomalili doğum, düşük veya kayıplarda kadın ve ailesinin doğum eylemi ve postpartum
    dönemdeki bakım gereksinimlerini karşılamak,
  • Anomalili doğumun duygusal etkileriyle baş etmesinde aileye yardımcı olmak,
  • Anomalili bebeğe yapılan işlemler, tanı ve tedaviyle ilgili bilgilendirmek,
  • Kayıp yaşayan ailelere hakları ve patolojik değerlendirme konularında bilgi vermek,
  • Sonraki gebelikler konusundaki endişeleri ve soruları için genetik danışmanlık vermek,
  • Ailelere sorunlarıyla ilgili başvurabilecekleri merkezlere yönlendirmektir.
8. Soru

Gebelikte meydan gelen değişikliklerin belirti olarak yansımaları nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelikte meydan gelen değişikliklerin belirti olarak yansımaları aşağıda sıralanmıştır:

  • Beklenen adetin başlamaması,
  • Hamile olma hissi,
  • Karında şişkinlik ve dolgunluk, sindirimde gecikme, hazımsızlık,
  • Memelerde dolgunluk, hassasiyet, meme ucunda koyulaşma ve küçük kabartılar, meme
    başında karıncalanma hissi, beyazımsı sıvı gelmesi,
  • Karnın alt kısmında dolgunluk, şişkinlik, bazen hassasiyet ve kasılmalar,
  • Bulantı ve bazen kusma,
  • Yorgunluk, uykuya eğilim, baş dönmesi,
  • Sık idrara çıkma,
  • Garip istekler, aşerme, tiksinti,
  • Ciltte değişiklikler,
  • Ciltte ince çatlaklar,
  • Vagen salgılarının artması.
9. Soru

Gebelikte folik asit kullanımında nelere dikkat edilmelidir? Açıklayınız.

Cevap

Yapılan araştırmalar sonucunda, gebelikten 3 ay öncesinden başlayarak, gebeliğin 3. ayının sonuna kadar günlük 400 mikrogram folik asit kullanılması önerilmektedir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da; folik asitin vücutta depolanmadığıdır. O yüzden her gün alınması gereklidir.

10. Soru

Bağımlılık yaratan maddelerin gebelikteki etkileri nelerdir? Açıklayınız.

Cevap

Bağımlılık yaratan maddelerin gebelikteki etkileri aşağıdaki gibidir:

  • Tütün (sigara ve benzerleri): Gelişme ve zekâ geriliği, dikkat eksikliği, sosyal  uyum sorunları.
  • Kokain, esrar, eroin ve diğer uyuşturucu haplar: Düşük riski, sakat doğum, doğum sonrası ölümler.
  • İçe çekilen uçucular (tiner, kokulu yapıştırıcılar, spreyler ve gazlar): Düşük riski, sakat doğum, düşük doğum ağırlığı, zekâ ve gelişme geriliği.
  • Alkol: Zekâ geriliği, gelişme eksikliği.
11. Soru

Gebelik boyunca bebeğin gelişimi aylar bazında nasıl gerçekleşmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Gebelik boyunca bebeğin gelişimi aşağıda açıklanmıştır:

  • Hamileliğin ilk ayı içinde bebeği besleyecek olan plasenta (eş) gelişir. Bebek kese içinde bir baş ve vücut görünümüne dönmüş, sinir sistemi, beyin, kalp ve akciğerleri, küçük bir nokta kadar kulakları, gözleri ve burnu oluşmaya, kol ve bacakları şekillenmeye başlamıştır. Döllenen yumurta, 5-6 mm boyunda olur.
  • İkinci ayın sonunda ise bebek yaklaşık 2,5 cm boyunda ortalama 10 gr ağırlığındadır. Bu ay boyunca bebeğin yüz özellikleri, el ve ayak parmakları, gözleri ve kulakları da gelişir. Kemikleri sertleşmeye, bacakları ve kolları uzamaya ve gelişmeye başlar.
  • 3.ay tamamlandığında bebek yaklaşık 10 cm boyundadır, ellerini ve ağzını açıp kapatmaktadır. Bebeğin organ ve dokuları tamamen şekillenmeye başlamıştır. Yutmaya ve tekme atmaya başlayan bebeğin kalp atışları bir alet vasıtasıyla duyulabilir. Cinsiyet tespitine imkan veren cinsel organları da bu dönemde gelişir.
  • 4. ayda bebeğin sağlıklı gelişmesi ile ilgili bazı testlerin yapılması istenebilir. 4. ayın sonuna doğru bebek yaklaşık 15 cm boyunda ve ortalama 250 gr ağırlığında normal bir portakal büyüklüğündedir. Kese içindeki bebeği saran sıvı bir su bardağı kadardır. Tırnakları, saç, kaş, kirpik ve göz kapakları oluşmaktadır. Bebek ışığa duyarlılık göstermeye ve solunum öncüsü olarak hıçkırmaya başlamıştır.
  • 5. Ayda bebeğin ilk hareketleri hissedilebilir. Gebe, hamileliğin sağlıklı devamı için gerekli hareketleri düzenli olarak yapmaya gayret etmelidir. Bebeğin cinsiyeti istendiği takdirde ultrason ile tespit edilebilir. Bebek aralıklı olarak uyur ve uyanır. Bu arada bebek yaklaşık 20-25 cm boyunda ve ortalama 500 gr ağırlığındadır.
  • Bebek altıncı ayına geldiğinde ortalama 1 kg ağırlığında ve yaklaşık 30 cm boyundadır. Bu ayın sonunda bebeğin bütün hayati organlarının oluşumu tamamlanır. Ancak akciğerler henüz tam gelişmemiştir. Bu sebeple anne rahmi dışında çok özel şartlar olmadıkça yaşayamaz. Gebe eğer çalışıyorsa kanuni süredeki iznini kullanmak üzere iş verenine haber vermesi gerekecektir. Doğum ve sonrası için gerekli ayarlamaları bu ayda tamamlamaya çalışmalıdır. Bu ayın sonunda bebek yaklaşık 35 cm boyunda ve yaklaşık 1200-1500 gr ağırlığına ulaşmıştır. Bebeğin uyuma ve uyanma zamanlarını gebe de fark edebilir. Bu ayda bebek daha da büyümeye ve anne rahmi dışındaki hayata hazırlanmaya başlar. Eğer bebek erken doğar ise özel bakım ile yaşayabilir. Eğer başka çocukları varsa, onları ailenin yeni bireyine şimdiden ısınmalarını sağlamalıdır. Bebek bu arada büyümeye devam etmekte ve kilo almaktadır. Boyu 40-45 cm ağırlığı, 2000-2500 gr. civarına ulaşmıştır. Eğer bu ayda da doğsa yeterince geliştiğinden hayatını sürdürebilecektir.
  • Son ayda doğumun beklenmeyen bir anda başlaması ihtimaline karşı, ulaşılması gereken kişi ve kurumlara ait telefon numaraları çantada, yatağın başında ve kolay erişebilecek bir yerde bulundurulmalıdır. Bu aya gelindiğinde bebek yaklaşık 2700 – 3500 gr. ağırlığında ve 45-50 cm’lik bir boya erişir. Anne karnında hareket edecek yer kalmadığından daha sessiz olur. Fetüs doğumu başlatır. Bunu, östrojen adı verilen bir hormonu büyük miktarlarda salgılayarak yapar ve böylece fetüsten yenidoğan bebeğe doğru geçiş başlar. Rahmin güçlü şekilde kasılması ile başlayan doğum sancıları bebeğin doğması ile sonuçlanır.
12. Soru

Yenidoğan döneminin kapsadığı süre ne kadardır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğan dönemi doğumdan sonraki ilk 28 günü içerir ve bu dönem boyunca yenidoğan dış dünyaya uyum sağlamaya çalışır.

13. Soru

“Kapiller Hemanjiyom” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız. 

Cevap

Kapiller Hemanjiyom; sıklıkla ensede, burun kemiğinde, alında ve göz kapaklarında görülen koyu kırmızı lekelerdir. Genellikle birkaç aya kadar yüzdeki lekeler kaybolurken, ensedeki leke daha uzun sürede kaybolur. Ancak değişik tipte, hemanjiyomlar da vardır. Bunların tipinin ayırt edilerek aileye bilgi verilmesi önemlidir.

14. Soru

“Verniks Kazeoza” kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Verniks Kazeoza; rahim içinde fetüsü koruyan, cilde kayganlık veren beyaz, kremsi, yağlı oluşumdur. Termde bir yenidoğanda ciltte, daha çok cilt büklümlerinde görülebilir. Rengini amniyotik mayiden aldığı için verniksin rengi doğumda gözlenmelidir. Eğer sarı ise amniyotik mayi bilirubin sebebiyle sarı, eğer yeşil ise amniyotik mayide mekonyum mevcut demektir. Verniks yıkanmamalıdır çünkü bebeğin cildine yararlıdır ve zamanla cilt tarafından emilerek kaybolur.

15. Soru

“Lanugo” kavramını tanımlayınız. 

Cevap

Lanugo; yenidoğan cildini kaplayan ince tüylerdir. Daha çok sırtta, omuzda ve alında bulunur. 37-39 haftalık yenidoğanda 40 haftalıktan daha fazla bulunur. Lanugolar banyo sırasında ya da giysilere dökülerek doğumdan ikinci hafta sonra kalmaz.

16. Soru

Fizyolojik sarılık nedir? Bu durumla karşılaşıldığında ne yapmak gerekir? Açıklayınız.

Cevap

Fizyolojik sarılık; doğumdan sonraki ilk 24 saatten sonra ortaya çıkar. Diğer sarılık tipine göre çok daha sık görülür. Bebeklerin alyuvarlarının sayısı çoktur ve bu alyuvarların yaşam süresi kısadır. Doğumdan sonra bebeğin fazla olan alyuvarları yıkılmaya başlar. Alyuvarların yıkılması sonucu açığa çıkan bilirubin maddesi bebeğin vücudunda birikmeye başlar. Bilirubin bağırsaklardan atıldığı için bebeğin erken beslenmesi ve düzenli, uygun emzirilmesi sarılığın gelişme ihtimalini azaltır. Doğumdan sonraki ilk hafta düzenli olarak her gün gün ışığında bebeğin gözleri ve cildi gözlenmelidir. Sarılık başlangıçta gözün akında ve yüzünde fark edilir. Eğer kandaki bilirubin değeri yükselmeye devam ederse, sarı görüntü yavaş yavaş gövde ve bacaklara doğru yayılır. Bu durumda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

17. Soru

Fontonaller (Bıngıldak) ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.

Cevap

Fontoneller kafatasının birleşme yerlerindeki açıklık ya da  boşluklardır. Ön (Anterior) fontanel, iki parietal ve birleşik iki frontal kemiğin birleşme yerindedir. Elmas şeklindedir. Çapı 1-4 cm’ dir. Yaklaşık 12-18. aylarda kapanır. Arka (Posterior) fontanel ise parietal oksipital kemik arasındadır. 0.5-1 cm uzunluğunda üçgen yapıdadır. Doğum sonrası 2-4. aylarda kapanır. Ön fontanelin çok büyük olması hipotiroidizmi, dışarı doğru bombeli ve hassasiyet varlığı ise intrakraniyal basınç yüksekliğini düşündürür. Aşırı çökme varsa bebeğin susuz kaldığı düşünülmelidir.

18. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde duyuların gelişimi nasıldır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın duyuları sanıldığından çok daha hızlı gelişim gösterir:

  • İşitme: Bebek rahim içinde duyabilir. Doğumdan birkaç saat sonra rahim içerisinde kulağa dolan amniyotik mayi, östaki tüpü aracılığı ile kulaktan boşalır boşalmaz yenidoğan akut olarak duyabilir. Bununla birlikte sesin tam nereden geldiğini belirlemede zorluk çektiği görülür. Genellikle zil çalması gibi yakın mesafeden gelen seslere aktivite ile cevap verir. Eğer zil çaldığında ağlıyorsa ağlamasını kesecektir. Benzer şekilde yenidoğan yumuşak seslere sakin, yüksek seslere ise korkarak cevap verir. Annesinin sesini, uterus içinden beri sürekli duyduğu için hemen tanır.
  • Görme: Doğduğunda yenidoğan gözleri yarı açık ve göz kapakları şiş olabilir. Gözlerini özellikle insan yüzüne odaklayabilir. Yenidoğanlar, doğumda güçlü ışığa göz kırparak, parlak ışığı takip ederek görebildiklerini gösterirler.
  • Dokunma: Doğumda dokunma duyusu çok gelişmiştir. Yenidoğanlar bunu en iyi yumuşak dokunmada rahatlayarak ve dokunmayla ortaya çıkan pozitif arama ve emme refleksiyle gösterirler. Ayrıca ağrılı uyaranlara da cevap verirler.
  • Tat Alma: Yenidoğanlar tat tomurcukları doğumdan önce geliştiği ve fonksiyonel olduğu için tatları ayırt edebilirler. Bebeğin tat alma duyusu daha anne karnında iken oluşmaya başlamıştır.
  • Koku Alma: Doğumda yenidoğanın koku alma duyusu, burun, mukus ya da amniyotik sıvı ile dolu olmadığı sürece mevcuttur. Yenidoğan annesinin memesine, bir parça sütün kokusunu fark ederek, bir parça da arama emme refleksi sebebiyle döner.
19. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde omurga ve ekstremiteler ne durumdadır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın omurgası lumbal ve sakral bölgenin düzlüğünde belirgin bir şekilde görülür. Yetişkinlerde görülen kavis yalnızca çocuk oturabilir ve yürüyebilir hâle geldiğinde görülebilir. Yenidoğan normal olarak sırtını bükme, el ve ayaklarını abdomen ve göğüste fleksiyonda tutma pozisyonunu sürdürmek ister. Makat veya yüz prezentasyonundaki bebekler de intrauterin duruş pozisyonunu koruma eğilimindedirler. Ekstremiteler; simetri, kas tonüsü, eşitlik ve hareket etme alanı yönünden gözlenmelidir. Bazen el ve ayakta fazladan bir parmak olabilir. Buna polidaktili denir. Ayak ve el parmakları birbirine yapışık olabilir. Buna sindaktili denir. Avuç içi çizgileri kontrol edilir. Avuç içinde tek bir çizgi (simian çizgisi) Down Sendromounu gösterir. Kol hareketleri değerlendirilir. Her iki bacağın aynı zamanda uzaması, kıvrımların eşitliği değerlendirilir. Kalça bütünlüğü kontrol edilir.

20. Soru

Yenidoğan dönemindeki bebeklerde göğüs ne durumdadır? Açıklayınız.

Cevap

Yenidoğanın göğsü küçük görünür çünkü başı büyüktür. Gögüs çevresi baş çevresinden küçüktür. Hem erkek hem de kız bebeklerde memeler büyümüştür. Nadiren memelerden ince, sulu bir sekresyon olabilir. Memelerdeki bu büyüme (engorjman) anneden geçen hormonların etkisiyledir. Bu hormonlar yenidoğanın sisteminden temizlenir temizlenmez şişlik ve akıntı bir hafta içinde sona erer. Sıvı asla memelerden sıkılmamalıdır. Bu müdahale memelere bakteri yerleşimine ve mastite (meme iltihabı) neden olabilir. Yenidoğanda solunum diyafragmatiktir. Yenidoğan döneminde özellikle prematürelerde kısa süreli solunum durması ile karakterize periyodik solunum sıktır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.