Açıköğretim Ders Notları

Bankaların Yönetimi Ve Denetimi Dersi 2. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Bankaların Yönetimi Ve Denetimi Dersi 2. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Bankacılık Faaliyetleri

Giriş

Tarihten günümüze banka faaliyetlerinde çok önemli gelişmeler yaşanmıştır, gelişim finansal sistem varolduğu sürece devam edecektir. Ekonomik birimlerin ihtiyaçları zamanla yeni finansal işlemlerin oluşmasına neden olmaktadır. Bankalar finansal sistemin en önemli aktörlerindendir; sadece aracılık işlemi yapmaz, aynı zamanda fon arz eden ve talep eden konumunda da yer alırlar. Bu durum ise bankaların zamanın ihtiyacına göre yeni ürünler geliştirilmesini ve yeni faaliyet alanları açmasını gerektirmektedir.

Bankacılık Faaliyetlerine Genel Bakış

Bankalar fon fazlası olan ekonomik birimlerden fonları toplayıp, bunları fon ihtiyacı olan ekonomik birimlere kullandıran kuruluşlardır. Bu yapısıyla bir aracılık hizmeti veriyor gibi görünse de bankalar, aracılık hizmetinin ötesinde fon talep eden ve fon arz eden rollerinin her ikisini de üzerinde toplamaktadır.

Türkiye’de bankaların faaliyetleri konusu Bankacılık Kanunu’nda düzenlenmiştir, bu kanun kapsamında bankaların faaliyet konuları aşağıdaki unsurlardan oluşur:

  • Mevduat kabulü,
  • Katılım fonu kabulü,
  • Nakdî, gayrinakdî her cins ve surette kredi verme işlemleri,
  • Nakdî ve kaydî ödeme ve fon transferi işlemleri, muhabir bankacılık veya çek hesaplarının kullanılması dâhil her türlü ödeme ve tahsilat işlemleri,
  • Çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası işlemleri,
  • Saklama hizmetleri,
  • Kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi işlemleri,
  • Efektif dâhil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete alınması işlemleri,
  • Ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri,
  • Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri,
  • Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri,
  • Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri, ve diğer işlemlerdir.

Katılım fonu kabulü ve finansal kiralama işlemlerini mevduat bankaları gerçekleştiremezler. Katılım bankaları, mevduat kabulünde bulunamazlar. Kalkınma ve yatırım bankaları ise mevduat ve katılım fonu kabulü faaliyetlerini gerçekleştiremezler.

Mevduat işlemleri: mevduat en genel tanımıyla; belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan parayı ifade eder. Mevduatın getirisi faizdir. Mevduat fon fazlası olan ekonomik birimlerin bu fonu banka veya finans kuruluşlarına kullandırması sonucu getiri elde etme amacı ile oluşturulmuş bir bankacılık ürünüdür. Mevduat bankalar için önemli bir kaynak unsuru olup bankacılık mekanizmasının işleyebilmesi için gerekli temel araçlardan birisidir çünkü bankaların temel işleyişi mevduat toplayıp, kredi verme (plase etme) prensibine dayanmaktadır. Fon fazlası olan tasarruf sahiplerinden toplanan mevduatlar için bankalar bir faiz yükümlüğü altına girmektedir. Buna karşın bankalar topladıkları bu mevduatları fon talebinde bulunan ekonomik birimlere kredi verme (plasmanı) şeklinde kullandırarak bir faiz getirisi elde etmektedirler.

Ekonomik birimlerin mevduat oluşturma nedenleri temelde üç amaca dayanmaktadır:

  • Getiri elde etme amacı,
  • Saklama ve koruma amacı ve
  • İşlem amacıdır.

Mevduatlar türleri itibarıyla çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulabilir, bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Para birimine göre mevduatlar
  • Süre esasına göre mevduatlar
  • Mülkiyet esasına göre mevduatlar
  • Faiz oranının yapısına göre mevduatlar
  • Hesabı açtıranın niteliğine göre mevduatlar

Bu sınıflandırmaya göre mevduatları içerik olarak inceleyecek olursak; para birimine göre mevduatlar ülkemizde Türk lirası mevduat hesabı ve yabancı para mevduat hesabı şeklinde türlere ayrılabilmektedir.

Süre esasına göre mevduatlarda mevduatın getirisi faiz olup, faiz mevduat sahibinin parasını (nakdini) belirli bir dönem aralığında bankaya kullandırması sonucu elde edilen dönemsel getiridir. Bu nedenle, mevduatın bankaya kullandırılma süresi faiz oranını ve elde edilen getiriyi etkileyecektir. Süre esasına göre mevduat türleri arasında vadesiz mevduat, vadeli mevduat, ihbarlı mevduat ve birikimli mevduat yer almaktadır. Vadeli mevduatta faizi elde etme hakkı, belirlenen vade tamamlandığında gerçekleşir. Vade tamamlandığında anlaşılan faiz oranı üzerinden dönemsel faiz getirisi hesaplanır. Vadeli mevduatta yatırılan paranın faizi ile birlikte vade sonu beklenerek çekilmesi esastır. Ancak vade dolmadan da mevduat hesabındaki nakit çekilebilir. Bu durumda söz konusu vadeli mevduat vadesiz mevduat gibi işlem görür. Vadeli mevduat oluşturulurken paranın vadeden önce çekilmesi sınırlandırılabilir. Bu durumda banka ve mevduat sahibi vadeye ilişkin sürenin dolmasını bekleyeceklerdir.

Mülkiyet esasına göre mevduatta ise hukuki olarak adına mevduat hesabı açtırılan bir kimse bu mevduat sahibidir. Bir mevduat hesabı başlı başına bir gerçek kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişi de sahibi olabilir. Mülkiyet esasına göre mevduatlar bireysel ve ortak olmak üzere iki türlüdür.

Faiz oranın yapısına göre mevduatlarda mevduat getirisi olan faiz farklı şekillerde belirlenebilmektedir. Faiz oranlarındaki dalgalanmalar mevduat sahiplerinin getirileri üzerine olumlu veya olumsuz etkide bulunabildiği için tasarruf sahipleri ekonomik konjonktüre göre mevduat getirisi olarak sabit veya değişken faiz oranını tercih edebilecektir. Faiz oranının niteliğine göre mevduat hesapları sabit faizli ve değişken faizli olmak üzere ikiye ayrılır. Değişken faizli mevduatta değişken faizin esas alınacağı unsur ülke içinde veya uluslararası düzeyde genel kabul gören bir değer olmalıdır.

Mevduatlar amaçlarına veya niteliklerine göre de türlere ayrılabilmektedir. Bu sınıflamada bankada mevduatın oluşturulma amacı veya hesabı açtıranın niteliği önem taşır. Burada mevduatın oluşturulma amacı niteliğini etkilemektedir, nitelikleri açısından mevduat türleri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Tasarruf mevduatı
  • Ticarî mevduat
  • Resmî kuruluşlar mevduatı
  • Bankalararası mevduat
  • Diğer kuruluşlar mevduatı

Bir mevduat hesabının açılabilmesi için bankaya bu konuda bir başvuru yapılır, banka gerekli işlemleri yaptıktan sonra sözleşme niteliğindeki “mevduat hesabı taahhütnamesi” başvurana imzalatılır ve böylece mevduat hesabı oluşturulur. Mevduat hesabı açtıracak kişinin hukuken temyiz kudretine sahip ve tasarruf ehliyetini kullanabiliyor olması gerekir. Bunun yanında yaşı küçük olanlar için kanuni temsilcinin (velî, vasi, vb.) onayı ile mevduat hesabı oluşturulabilir.

Bankalar, mevduat hesaplarını Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) görüşü alınmak suretiyle Merkez Bankasınca tespit edilecek vade ve türlerine göre tasnif etmek, tasarruf mevduatını diğer hesaplardan ayırmak zorundadırlar. Bankaların mevduat sahiplerine ödenmesi gereken faizler ve anaparalarını geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.

Kredi İşlemleri: Kredinin; kelime anlamı saygınlık, itibardır. Ekonomik anlamda kredi; fon fazlası olan bir ekonomik birimdeki belli miktardaki tasarrufun geri verilmek üzere bir bedel (faiz) karşılığında bir başka ekonomik birime verilmesidir.

Bankalar kullandırdıkları krediler karşılığında faiz getirisi elde ederler. Krediyi kullandırma aşamasında bankalarca bir takım teminat hükümleri ve sistemleri kurulabilir. Bankalar kredileri kullandırırken fon ihtiyacı olanlara itibar derecesi anlamında kredibilite tayin eder. Bankalar müşterilerinin (kredi talep edenlerin) kredibilitelerini yaptığı araştırmalar sonucunda belirler.

Kredi türleri oldukça çeşitlidir ancak ortak özellikleri dikkate alındığında krediler bir takım sınıflandırmalara tabi tutulabilirler. Bu sınıflandırmaların bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Para birimine göre krediler
  • Süre esasına göre krediler
  • Kullanım amacına göre krediler
  • Faiz oranının yapısına göre krediler
  • Hesabı açtıranın niteliğine göre krediler
  • Niteliğine göre krediler
  • Teminatına göre krediler

Faiz oranının yapısına göre kredilerde kredi kullanacak ekonomik birimler ekonomik durumlarına göre sabit veya değişken faizli olarak borçlanmayı tercih edebilmektedir. Faiz oranının niteliğine göre krediler temel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Sabit Faizli Krediler
  • Değişken Faizli Krediler
  • Sıfır Faizli Krediler

Hesabı açtıranın niteliğine göre kredilerde ise kredi esas borçlusunun kim olduğu önemlidir. Söz konusu krediler krediyi kullanan kişiye göre farklı düzenlemeler içerebilmektedir. Hesabı açtıranın niteliği açısından kredi türleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kamu Kredileri
  • Bireysel Krediler
  • Kurumsal Krediler

Kredileri yapı ve niteliğine göre de sınıflamak da mümkündür. Çünkü kredi sadece nakde veya paraya dayalı değil, mala dayalı olarak da kullandırılabilir; kimi krediler mala veya belli bir maddi unsura dayalı olarak oluşturulabilmektedir. Böyle niteliğe göre kredilere örnek olarak aşağıdaki türler verilebilir:

  • Nakdi krediler
  • Gayrinakdi krediler

Teminat sistemi kredilerde önemli bir konudur. Özellikle kredilerin geri döndürülememe yani krediyi kullanan tarafından ödenmemesi riskine karşı kredileri teminatlandırma işlemleri yapılmaktadır. Bu amaçla bankalarca teminata dayanan ve dayanmayan krediler oluşturulmuştur. Teminatına göre krediler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

  • Açık krediler
  • Teminatlı krediler
  • Teminat mektupları

Bankacılık Kanunu’na göre kredi açma yetkisi banka yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Yönetim kurulu kredi açma yetkisini hukuki ve yönetsel düzenlemeler çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Banka genel müdürlüğü kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Günümüzde bankaların kredi uygulamalarında kredi açma yetkisi genel müdürlük gözetiminde şubeler aracılığıyla kullanılmaktadır. Kredinin türü ve büyüklüğüne göre kredinin açılması konusunda genel müdürlük, kredi komitesi ve banka yönetim kurulu onay vermektedir. Bankalar kredi alacaklarını, kredi kullananlar bazında oluşturdukları hesaplarda takip ederler. Bu hesaplarda verilen kredinin anaparası ve o ana kadar tahakkuk eden faizleri ayrı ayrı takip edilir. Krediler vadeleri itibarıyla takip edilir ve vade geldiğinde ilgili tahsilatlar yapılır.

Bankalar verdikleri krediler nedeniyle oluşabilecek olumsuz durumları takip etmek durumundadır. Bu amaçla kredi müşterilerini içeren bir risk gruplaması yaparak müşteri bazında riskliliklerini izlemelidir. Risklilik durumuna göre uygun karşılıklar ayrılması veya ek teminatlar talep edilmesi gerekmektedir. Herhangi bir kredi sınırlandırmasına tabi olmayan krediler de mevcuttur.

Bankacılık Kanunu’na göre; bankalarca bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı özkaynakların % 25’ini aşamaz.

Bankacılık dilinde kredi kartı ; nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı plastik kart veya herhangi bir fizikî varlığı bulunmayan kart numarasıdır. Bankalar kanunlara ve yönetsel düzenlemelere göre oluşturdukları kredi kartı hesapları ile müşterilerine nakit kullanmaksızın ödemelerini bu hesap aracılığıyla gerçekleştirmelerini sağlar.

Son ödeme tarihi; dönem borcu; asgari tutar; üye işyeri; kart hamili; PoS (point of Sale)makinesi; harcama belgesi ve nakit ödeme belgesi gibi kavramlar kredi kartı kullanımına ilişkin bazı önemli kavramlardır.

Kredi kartının işleyişi şu şekilde olmaktadır: Banka yapılan alışverişlerde söz konusu hesaptan bir nevi kısa vadeli ve faizsiz kredi kullandırır. Daha sonra dönemler itibarıyla müşterisi için bu hesaplardan yaptığı alışveriş bedelinin ödenmesi için bir kredi kartı hesap özeti (hesap ekstresi) gönderir. Gönderilen hesap özetinde dönem borcunun toplam tutarı, son ödeme tarihi, asgari ödeme tutarı ve diğer bilgileri yer alır. Hesap kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasında 10 günden az bir süre olamaz. Kredi kartı müşterisi belirtilen süre içinde borcunu öderse herhangi bir faiz giderine katlanmaz. Bankalar, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekilde kart veremezler. Bankalar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı için bildirim, talep, şikâyet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür. Kart çıkaran kuruluş tarafından bir gerçek kişinin sahip olduğu tüm kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartları limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin 2 katını, 2. yıl için ise, 4 katını aşamaz.

Çek ise yine genellikle bankalar tarafından oluşturulan bir diğer ödeme aracıdır. Nakdin yerine geçen kıymetli bir evrak olan çek, bankada bir çek hesabı açılarak belirli şekil şartlarına sahip çek defterinin hesabı açan kimseye verilmesi ile ticari hayatta kullanılabilir. Çek hesabı açtırıp çek defterini elde eden kimse ticari işlerinde para yerine geçen bu kıymetli evrakı düzenleyerek banka aracığıyla ödemelerini gerçekleştirir. Çek bir kredi aracı değildir. Adına çek hesabı açılan kişinin hesabında paranın mevcut olması durumunda ilgili ödeme gerçekleşir. Aksi durumda ödeme yapılamayacaktır. Ayrıca çekte vade yoktur. Çekler senetler gibi vade içeren ödeme araçları değildir. Bu nedenle çekler, ilgili bankalar tarafından görüldüğü yerde ödenmesi gereken bir ödeme aracıdır. Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde ilgili bankaya sunulmalıdır.

Repo bir kıymetin belli bir tarihte, belli bir orandan geri alım vaadi ile satılmasını ifade eder. Bankalar repo işlemini menkul kıymetler üzerine yapmaktadır. Söz konusu menkul kıymetler daha çok Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu gibi devlet iç borçlanma senetlerinden oluşmaktadır. Yapılan bu işlem, işlemin diğer tarafı için ise ters repo niteliğindedir. Yani, işlemin diğer tarafı açısından ters repo geri satım vaadi ile satın almayı ifade etmektedir. Bir bankanın repo ve ters repo işlemi yapabilmesi için bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış olması gerekir. Gecelik repo, açık repo, fiktif (karşılıksız) repo, sürekli repo, vadeye kadar repo, esnek repo ve döviz swapı repoları gibi repo türleri vardır.

Faktoring ise Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar için mal ve hizmet satımı faaliyetinde bulunan firmaların mal ve hizmet satışından doğmuş ya da doğacak kısa süreli ticari alacak hakkını devretmesi karşılığında nakit elde etmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce tahsil etme imkânı sağlayan finans kuruluşlarına da ‘faktoring’ kuruluşları denilmektedir. Bu firmalar, vadeli satış yapmış şirketlerin fatura edilmiş alacaklarını peşin fakat iskontolu olarak satın alırlar ve vadesi geldiğinde alacağı kendileri tahsil ederler. Bankaların da firmaların alacakları konusunda factoring hizmeti verme yetkileri vardır.

Forfaiting; özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finans kurumu tarafından satın alınmasıdır. Uzun vadeli ve kredili ihracat – ithalat işlemlerine yönelik bir finans aracı olup, genellikle yatırım malları için kullanılmaktadır.

Akreditif, ithalatçının ülkesindeki bir bankanın, ihracatçının ülkesindeki bir banka aracılığıyla belirli bir parayı ihracatçıya, istenilen dış ticarete konu belgeyi önceden saptanan bir süre içinde ibraz etmesi (sunması) koşuluyla ödemeyi taahhüt etmesidir. Daha başka bir ifadeyle akreditif; ihraç edilen malların bedellerinin ödenmesi konusunda belirli şartların yerine getirilmesinden sonra ödemenin yapılacağına ilişkin bir çeşit teminattır. Akreditif, şartlı bir ödeme taahhüdüdür.

Tahsilat ve ödeme işlemleri, bankaların gün içinde verdiği bireysel hizmetler arasında oldukça önemli bir yer tutar. Tahsilat ve ödeme işlemleri bankaların bizzat kendileri adına yapılan tahsilat ve ödemelerin yanında başkaları (müşteriler vd.) adına da yapılabilmektedir. Bu yönüyle bakıldığında bankaların yaptığı tahsilat ve ödeme işlemlerinin çoğu hizmet verme şeklinde başkaları adına yapılmaktadır. Örneğin; fatura tahsilatı başkaları adına yapılan bir tahsilat işlemidir. Yine, bu fatura tahsilatı sonucu elde edilen tutarların adına tahsilat yapılan kişi veya kurumlara aktarılması ise ödeme işlemine bir örnektir.

Havale , alıcı olarak gösterilen bir kişi veya kuruma belli bir tutarda para göndermek isteyen bir göndericinin, bu paranın ödenmesi yönünde bir bankayı muhatap alarak verdiği emirdir.

EFT ; elektronik fon transferinin kısaltılmış hâlidir. EFT; TCMB’nin kurduğu bir sistem olup, bilgi teknolojileri kullanılarak bir kimsenin hesabından ödeme ve tahsilat işlemlerini gerçekleştirir. EFT sistemi, bir bankadan diğerine Türk Lirası cinsinden ödeme gönderilmesini sağlayan elektronik ödeme sistemidir. Sistem gerçek zamanlı olarak çalışır, yani işlemler anında yapılır. EFT sadece Türk Lirası cinsinden ödemeler ile hesapların mutabakatını (kesinleştirilmesini) sağlamakla kalmaz; çeşitli raporların alınmasına ve genel duyuru gibi haber nitelikli mesajların kullanılmasına da olanak verir.

İnternet bankacılığı , teknolojik gelişmeler sayesinde bankaların müşterilerine bir şubeye bağlı kalmaksızın bilgisayar ve internet aracılığı ile hesaplarını takip etmeleri, yatırım işlemlerini ve fatura ödemelerini yapmaları için sundukları hizmettir.

Giriş

Tarihten günümüze banka faaliyetlerinde çok önemli gelişmeler yaşanmıştır, gelişim finansal sistem varolduğu sürece devam edecektir. Ekonomik birimlerin ihtiyaçları zamanla yeni finansal işlemlerin oluşmasına neden olmaktadır. Bankalar finansal sistemin en önemli aktörlerindendir; sadece aracılık işlemi yapmaz, aynı zamanda fon arz eden ve talep eden konumunda da yer alırlar. Bu durum ise bankaların zamanın ihtiyacına göre yeni ürünler geliştirilmesini ve yeni faaliyet alanları açmasını gerektirmektedir.

Bankacılık Faaliyetlerine Genel Bakış

Bankalar fon fazlası olan ekonomik birimlerden fonları toplayıp, bunları fon ihtiyacı olan ekonomik birimlere kullandıran kuruluşlardır. Bu yapısıyla bir aracılık hizmeti veriyor gibi görünse de bankalar, aracılık hizmetinin ötesinde fon talep eden ve fon arz eden rollerinin her ikisini de üzerinde toplamaktadır.

Türkiye’de bankaların faaliyetleri konusu Bankacılık Kanunu’nda düzenlenmiştir, bu kanun kapsamında bankaların faaliyet konuları aşağıdaki unsurlardan oluşur:

  • Mevduat kabulü,
  • Katılım fonu kabulü,
  • Nakdî, gayrinakdî her cins ve surette kredi verme işlemleri,
  • Nakdî ve kaydî ödeme ve fon transferi işlemleri, muhabir bankacılık veya çek hesaplarının kullanılması dâhil her türlü ödeme ve tahsilat işlemleri,
  • Çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası işlemleri,
  • Saklama hizmetleri,
  • Kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi işlemleri,
  • Efektif dâhil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete alınması işlemleri,
  • Ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri,
  • Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri,
  • Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri,
  • Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri, ve diğer işlemlerdir.

Katılım fonu kabulü ve finansal kiralama işlemlerini mevduat bankaları gerçekleştiremezler. Katılım bankaları, mevduat kabulünde bulunamazlar. Kalkınma ve yatırım bankaları ise mevduat ve katılım fonu kabulü faaliyetlerini gerçekleştiremezler.

Mevduat işlemleri: mevduat en genel tanımıyla; belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan parayı ifade eder. Mevduatın getirisi faizdir. Mevduat fon fazlası olan ekonomik birimlerin bu fonu banka veya finans kuruluşlarına kullandırması sonucu getiri elde etme amacı ile oluşturulmuş bir bankacılık ürünüdür. Mevduat bankalar için önemli bir kaynak unsuru olup bankacılık mekanizmasının işleyebilmesi için gerekli temel araçlardan birisidir çünkü bankaların temel işleyişi mevduat toplayıp, kredi verme (plase etme) prensibine dayanmaktadır. Fon fazlası olan tasarruf sahiplerinden toplanan mevduatlar için bankalar bir faiz yükümlüğü altına girmektedir. Buna karşın bankalar topladıkları bu mevduatları fon talebinde bulunan ekonomik birimlere kredi verme (plasmanı) şeklinde kullandırarak bir faiz getirisi elde etmektedirler.

Ekonomik birimlerin mevduat oluşturma nedenleri temelde üç amaca dayanmaktadır:

  • Getiri elde etme amacı,
  • Saklama ve koruma amacı ve
  • İşlem amacıdır.

Mevduatlar türleri itibarıyla çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulabilir, bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Para birimine göre mevduatlar
  • Süre esasına göre mevduatlar
  • Mülkiyet esasına göre mevduatlar
  • Faiz oranının yapısına göre mevduatlar
  • Hesabı açtıranın niteliğine göre mevduatlar

Bu sınıflandırmaya göre mevduatları içerik olarak inceleyecek olursak; para birimine göre mevduatlar ülkemizde Türk lirası mevduat hesabı ve yabancı para mevduat hesabı şeklinde türlere ayrılabilmektedir.

Süre esasına göre mevduatlarda mevduatın getirisi faiz olup, faiz mevduat sahibinin parasını (nakdini) belirli bir dönem aralığında bankaya kullandırması sonucu elde edilen dönemsel getiridir. Bu nedenle, mevduatın bankaya kullandırılma süresi faiz oranını ve elde edilen getiriyi etkileyecektir. Süre esasına göre mevduat türleri arasında vadesiz mevduat, vadeli mevduat, ihbarlı mevduat ve birikimli mevduat yer almaktadır. Vadeli mevduatta faizi elde etme hakkı, belirlenen vade tamamlandığında gerçekleşir. Vade tamamlandığında anlaşılan faiz oranı üzerinden dönemsel faiz getirisi hesaplanır. Vadeli mevduatta yatırılan paranın faizi ile birlikte vade sonu beklenerek çekilmesi esastır. Ancak vade dolmadan da mevduat hesabındaki nakit çekilebilir. Bu durumda söz konusu vadeli mevduat vadesiz mevduat gibi işlem görür. Vadeli mevduat oluşturulurken paranın vadeden önce çekilmesi sınırlandırılabilir. Bu durumda banka ve mevduat sahibi vadeye ilişkin sürenin dolmasını bekleyeceklerdir.

Mülkiyet esasına göre mevduatta ise hukuki olarak adına mevduat hesabı açtırılan bir kimse bu mevduat sahibidir. Bir mevduat hesabı başlı başına bir gerçek kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişi de sahibi olabilir. Mülkiyet esasına göre mevduatlar bireysel ve ortak olmak üzere iki türlüdür.

Faiz oranın yapısına göre mevduatlarda mevduat getirisi olan faiz farklı şekillerde belirlenebilmektedir. Faiz oranlarındaki dalgalanmalar mevduat sahiplerinin getirileri üzerine olumlu veya olumsuz etkide bulunabildiği için tasarruf sahipleri ekonomik konjonktüre göre mevduat getirisi olarak sabit veya değişken faiz oranını tercih edebilecektir. Faiz oranının niteliğine göre mevduat hesapları sabit faizli ve değişken faizli olmak üzere ikiye ayrılır. Değişken faizli mevduatta değişken faizin esas alınacağı unsur ülke içinde veya uluslararası düzeyde genel kabul gören bir değer olmalıdır.

Mevduatlar amaçlarına veya niteliklerine göre de türlere ayrılabilmektedir. Bu sınıflamada bankada mevduatın oluşturulma amacı veya hesabı açtıranın niteliği önem taşır. Burada mevduatın oluşturulma amacı niteliğini etkilemektedir, nitelikleri açısından mevduat türleri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Tasarruf mevduatı
  • Ticarî mevduat
  • Resmî kuruluşlar mevduatı
  • Bankalararası mevduat
  • Diğer kuruluşlar mevduatı

Bir mevduat hesabının açılabilmesi için bankaya bu konuda bir başvuru yapılır, banka gerekli işlemleri yaptıktan sonra sözleşme niteliğindeki “mevduat hesabı taahhütnamesi” başvurana imzalatılır ve böylece mevduat hesabı oluşturulur. Mevduat hesabı açtıracak kişinin hukuken temyiz kudretine sahip ve tasarruf ehliyetini kullanabiliyor olması gerekir. Bunun yanında yaşı küçük olanlar için kanuni temsilcinin (velî, vasi, vb.) onayı ile mevduat hesabı oluşturulabilir.

Bankalar, mevduat hesaplarını Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) görüşü alınmak suretiyle Merkez Bankasınca tespit edilecek vade ve türlerine göre tasnif etmek, tasarruf mevduatını diğer hesaplardan ayırmak zorundadırlar. Bankaların mevduat sahiplerine ödenmesi gereken faizler ve anaparalarını geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.

Kredi İşlemleri: Kredinin; kelime anlamı saygınlık, itibardır. Ekonomik anlamda kredi; fon fazlası olan bir ekonomik birimdeki belli miktardaki tasarrufun geri verilmek üzere bir bedel (faiz) karşılığında bir başka ekonomik birime verilmesidir.

Bankalar kullandırdıkları krediler karşılığında faiz getirisi elde ederler. Krediyi kullandırma aşamasında bankalarca bir takım teminat hükümleri ve sistemleri kurulabilir. Bankalar kredileri kullandırırken fon ihtiyacı olanlara itibar derecesi anlamında kredibilite tayin eder. Bankalar müşterilerinin (kredi talep edenlerin) kredibilitelerini yaptığı araştırmalar sonucunda belirler.

Kredi türleri oldukça çeşitlidir ancak ortak özellikleri dikkate alındığında krediler bir takım sınıflandırmalara tabi tutulabilirler. Bu sınıflandırmaların bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Para birimine göre krediler
  • Süre esasına göre krediler
  • Kullanım amacına göre krediler
  • Faiz oranının yapısına göre krediler
  • Hesabı açtıranın niteliğine göre krediler
  • Niteliğine göre krediler
  • Teminatına göre krediler

Faiz oranının yapısına göre kredilerde kredi kullanacak ekonomik birimler ekonomik durumlarına göre sabit veya değişken faizli olarak borçlanmayı tercih edebilmektedir. Faiz oranının niteliğine göre krediler temel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Sabit Faizli Krediler
  • Değişken Faizli Krediler
  • Sıfır Faizli Krediler

Hesabı açtıranın niteliğine göre kredilerde ise kredi esas borçlusunun kim olduğu önemlidir. Söz konusu krediler krediyi kullanan kişiye göre farklı düzenlemeler içerebilmektedir. Hesabı açtıranın niteliği açısından kredi türleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kamu Kredileri
  • Bireysel Krediler
  • Kurumsal Krediler

Kredileri yapı ve niteliğine göre de sınıflamak da mümkündür. Çünkü kredi sadece nakde veya paraya dayalı değil, mala dayalı olarak da kullandırılabilir; kimi krediler mala veya belli bir maddi unsura dayalı olarak oluşturulabilmektedir. Böyle niteliğe göre kredilere örnek olarak aşağıdaki türler verilebilir:

  • Nakdi krediler
  • Gayrinakdi krediler

Teminat sistemi kredilerde önemli bir konudur. Özellikle kredilerin geri döndürülememe yani krediyi kullanan tarafından ödenmemesi riskine karşı kredileri teminatlandırma işlemleri yapılmaktadır. Bu amaçla bankalarca teminata dayanan ve dayanmayan krediler oluşturulmuştur. Teminatına göre krediler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

  • Açık krediler
  • Teminatlı krediler
  • Teminat mektupları

Bankacılık Kanunu’na göre kredi açma yetkisi banka yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Yönetim kurulu kredi açma yetkisini hukuki ve yönetsel düzenlemeler çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Banka genel müdürlüğü kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Günümüzde bankaların kredi uygulamalarında kredi açma yetkisi genel müdürlük gözetiminde şubeler aracılığıyla kullanılmaktadır. Kredinin türü ve büyüklüğüne göre kredinin açılması konusunda genel müdürlük, kredi komitesi ve banka yönetim kurulu onay vermektedir. Bankalar kredi alacaklarını, kredi kullananlar bazında oluşturdukları hesaplarda takip ederler. Bu hesaplarda verilen kredinin anaparası ve o ana kadar tahakkuk eden faizleri ayrı ayrı takip edilir. Krediler vadeleri itibarıyla takip edilir ve vade geldiğinde ilgili tahsilatlar yapılır.

Bankalar verdikleri krediler nedeniyle oluşabilecek olumsuz durumları takip etmek durumundadır. Bu amaçla kredi müşterilerini içeren bir risk gruplaması yaparak müşteri bazında riskliliklerini izlemelidir. Risklilik durumuna göre uygun karşılıklar ayrılması veya ek teminatlar talep edilmesi gerekmektedir. Herhangi bir kredi sınırlandırmasına tabi olmayan krediler de mevcuttur.

Bankacılık Kanunu’na göre; bankalarca bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı özkaynakların % 25’ini aşamaz.

Bankacılık dilinde kredi kartı ; nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı plastik kart veya herhangi bir fizikî varlığı bulunmayan kart numarasıdır. Bankalar kanunlara ve yönetsel düzenlemelere göre oluşturdukları kredi kartı hesapları ile müşterilerine nakit kullanmaksızın ödemelerini bu hesap aracılığıyla gerçekleştirmelerini sağlar.

Son ödeme tarihi; dönem borcu; asgari tutar; üye işyeri; kart hamili; PoS (point of Sale)makinesi; harcama belgesi ve nakit ödeme belgesi gibi kavramlar kredi kartı kullanımına ilişkin bazı önemli kavramlardır.

Kredi kartının işleyişi şu şekilde olmaktadır: Banka yapılan alışverişlerde söz konusu hesaptan bir nevi kısa vadeli ve faizsiz kredi kullandırır. Daha sonra dönemler itibarıyla müşterisi için bu hesaplardan yaptığı alışveriş bedelinin ödenmesi için bir kredi kartı hesap özeti (hesap ekstresi) gönderir. Gönderilen hesap özetinde dönem borcunun toplam tutarı, son ödeme tarihi, asgari ödeme tutarı ve diğer bilgileri yer alır. Hesap kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasında 10 günden az bir süre olamaz. Kredi kartı müşterisi belirtilen süre içinde borcunu öderse herhangi bir faiz giderine katlanmaz. Bankalar, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekilde kart veremezler. Bankalar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı için bildirim, talep, şikâyet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür. Kart çıkaran kuruluş tarafından bir gerçek kişinin sahip olduğu tüm kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartları limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin 2 katını, 2. yıl için ise, 4 katını aşamaz.

Çek ise yine genellikle bankalar tarafından oluşturulan bir diğer ödeme aracıdır. Nakdin yerine geçen kıymetli bir evrak olan çek, bankada bir çek hesabı açılarak belirli şekil şartlarına sahip çek defterinin hesabı açan kimseye verilmesi ile ticari hayatta kullanılabilir. Çek hesabı açtırıp çek defterini elde eden kimse ticari işlerinde para yerine geçen bu kıymetli evrakı düzenleyerek banka aracığıyla ödemelerini gerçekleştirir. Çek bir kredi aracı değildir. Adına çek hesabı açılan kişinin hesabında paranın mevcut olması durumunda ilgili ödeme gerçekleşir. Aksi durumda ödeme yapılamayacaktır. Ayrıca çekte vade yoktur. Çekler senetler gibi vade içeren ödeme araçları değildir. Bu nedenle çekler, ilgili bankalar tarafından görüldüğü yerde ödenmesi gereken bir ödeme aracıdır. Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde ilgili bankaya sunulmalıdır.

Repo bir kıymetin belli bir tarihte, belli bir orandan geri alım vaadi ile satılmasını ifade eder. Bankalar repo işlemini menkul kıymetler üzerine yapmaktadır. Söz konusu menkul kıymetler daha çok Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu gibi devlet iç borçlanma senetlerinden oluşmaktadır. Yapılan bu işlem, işlemin diğer tarafı için ise ters repo niteliğindedir. Yani, işlemin diğer tarafı açısından ters repo geri satım vaadi ile satın almayı ifade etmektedir. Bir bankanın repo ve ters repo işlemi yapabilmesi için bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış olması gerekir. Gecelik repo, açık repo, fiktif (karşılıksız) repo, sürekli repo, vadeye kadar repo, esnek repo ve döviz swapı repoları gibi repo türleri vardır.

Faktoring ise Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar için mal ve hizmet satımı faaliyetinde bulunan firmaların mal ve hizmet satışından doğmuş ya da doğacak kısa süreli ticari alacak hakkını devretmesi karşılığında nakit elde etmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce tahsil etme imkânı sağlayan finans kuruluşlarına da ‘faktoring’ kuruluşları denilmektedir. Bu firmalar, vadeli satış yapmış şirketlerin fatura edilmiş alacaklarını peşin fakat iskontolu olarak satın alırlar ve vadesi geldiğinde alacağı kendileri tahsil ederler. Bankaların da firmaların alacakları konusunda factoring hizmeti verme yetkileri vardır.

Forfaiting; özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finans kurumu tarafından satın alınmasıdır. Uzun vadeli ve kredili ihracat – ithalat işlemlerine yönelik bir finans aracı olup, genellikle yatırım malları için kullanılmaktadır.

Akreditif, ithalatçının ülkesindeki bir bankanın, ihracatçının ülkesindeki bir banka aracılığıyla belirli bir parayı ihracatçıya, istenilen dış ticarete konu belgeyi önceden saptanan bir süre içinde ibraz etmesi (sunması) koşuluyla ödemeyi taahhüt etmesidir. Daha başka bir ifadeyle akreditif; ihraç edilen malların bedellerinin ödenmesi konusunda belirli şartların yerine getirilmesinden sonra ödemenin yapılacağına ilişkin bir çeşit teminattır. Akreditif, şartlı bir ödeme taahhüdüdür.

Tahsilat ve ödeme işlemleri, bankaların gün içinde verdiği bireysel hizmetler arasında oldukça önemli bir yer tutar. Tahsilat ve ödeme işlemleri bankaların bizzat kendileri adına yapılan tahsilat ve ödemelerin yanında başkaları (müşteriler vd.) adına da yapılabilmektedir. Bu yönüyle bakıldığında bankaların yaptığı tahsilat ve ödeme işlemlerinin çoğu hizmet verme şeklinde başkaları adına yapılmaktadır. Örneğin; fatura tahsilatı başkaları adına yapılan bir tahsilat işlemidir. Yine, bu fatura tahsilatı sonucu elde edilen tutarların adına tahsilat yapılan kişi veya kurumlara aktarılması ise ödeme işlemine bir örnektir.

Havale , alıcı olarak gösterilen bir kişi veya kuruma belli bir tutarda para göndermek isteyen bir göndericinin, bu paranın ödenmesi yönünde bir bankayı muhatap alarak verdiği emirdir.

EFT ; elektronik fon transferinin kısaltılmış hâlidir. EFT; TCMB’nin kurduğu bir sistem olup, bilgi teknolojileri kullanılarak bir kimsenin hesabından ödeme ve tahsilat işlemlerini gerçekleştirir. EFT sistemi, bir bankadan diğerine Türk Lirası cinsinden ödeme gönderilmesini sağlayan elektronik ödeme sistemidir. Sistem gerçek zamanlı olarak çalışır, yani işlemler anında yapılır. EFT sadece Türk Lirası cinsinden ödemeler ile hesapların mutabakatını (kesinleştirilmesini) sağlamakla kalmaz; çeşitli raporların alınmasına ve genel duyuru gibi haber nitelikli mesajların kullanılmasına da olanak verir.

İnternet bankacılığı , teknolojik gelişmeler sayesinde bankaların müşterilerine bir şubeye bağlı kalmaksızın bilgisayar ve internet aracılığı ile hesaplarını takip etmeleri, yatırım işlemlerini ve fatura ödemelerini yapmaları için sundukları hizmettir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.