Açıköğretim Ders Notları

Arapça 3 Dersi 8. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Arapça 3 Dersi 8. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

8.Ünite

Atıf Edatları

Arapça’da atıf ( اَلْعَطْفُ ), belirli harf ya da edatlar yoluyla kelime ya da cümleleri, aynı hükme bağlamaktır. Atıf harflerinden/edatlarından önce gelen kelime ya da cümleye ma‘tûfun aleyh; sonra gelen kelime ya da cümleye de ma‘tûf denir. Ma‘tûfun aleyh nasıl irap ediliyorsa, ma‘tûf da aynı şekilde irap edilir; yani ma‘tûf olan kelime veya cümle irap yönünden ma‘tûfun aleyh’e uyar.

Atıf Edatları şunlardır:

  1. الوَاوُ (Vâv): Sıra gözetmeksizin bir işe katılım/ortaklık (müşâreket) ifade eder.

  2. الفاء (Fâ’): Sıra ve düzen olması koşuluyla katılım/ortaklık (müşareket) ifade eder.

  3. ثمّ (Summe): Bazen ard arda, bazen de zaman aralığı gözeterek işlerin sırayla yapıldığını gösterir.

  4. أو (Ev): İki şey arasında muhayyer kalma, karar verememe, tercih edememe; bazen tereddüt ya da şüpheye düşme veya bir kapalılığı (ibhâm) gidermek amacıyla kullanılır.

  5. أَمْ (Em) : Bir şeyde karar kılma, belirleme ve kesinleştirme ifade eder. Soru cümlelerinde iki seçeneği bir birine bağlar.

  6. حتى (Hattâ) : Başka anlamları ve işlevleri de olan Hattâ, bir atıf edatı olarak, hesapta olmayan bir şeyi/nesneyi de kendisinden önce zikredilen olayın ya da yargının içine dahil eder.

  7. بَلْ (Bel) : Daha önce söylenmiş bir sözü pekiştirmek ya da vurgulamak için kullanılır.

  8. لاَ () : Olumsuzluk ifade eden bir atıf harfi olup cümle içindeki ilk ifadenin geçerliliğini, sonra gelen ifadenin de geçersizliğini pekiştirir.

  9. لكنْ (Lâkin) : İstidrâk (anlam kapalılığını giderme, bir eksiği tamamlama) amacıyla kullanılan bu edatın atıf işlevi görmesi için kendisinin lâkin biçiminde sâkin kullanılması, lâkinne biçiminde şeddeli kullanılmaması gerekir. Ayrıca vâv harfiyle (velâkin biçiminde) kullanılmaması, öncesinde bir olumsuzluk (nefiy ya da nehiy) bulunması, matûfunun da cümle değil tek bir kelime olması şartı vardır.

Atıf Edatları

Arapça’da atıf ( اَلْعَطْفُ ), belirli harf ya da edatlar yoluyla kelime ya da cümleleri, aynı hükme bağlamaktır. Atıf harflerinden/edatlarından önce gelen kelime ya da cümleye ma‘tûfun aleyh; sonra gelen kelime ya da cümleye de ma‘tûf denir. Ma‘tûfun aleyh nasıl irap ediliyorsa, ma‘tûf da aynı şekilde irap edilir; yani ma‘tûf olan kelime veya cümle irap yönünden ma‘tûfun aleyh’e uyar.

Atıf Edatları şunlardır:

  1. الوَاوُ (Vâv): Sıra gözetmeksizin bir işe katılım/ortaklık (müşâreket) ifade eder.

  2. الفاء (Fâ’): Sıra ve düzen olması koşuluyla katılım/ortaklık (müşareket) ifade eder.

  3. ثمّ (Summe): Bazen ard arda, bazen de zaman aralığı gözeterek işlerin sırayla yapıldığını gösterir.

  4. أو (Ev): İki şey arasında muhayyer kalma, karar verememe, tercih edememe; bazen tereddüt ya da şüpheye düşme veya bir kapalılığı (ibhâm) gidermek amacıyla kullanılır.

  5. أَمْ (Em) : Bir şeyde karar kılma, belirleme ve kesinleştirme ifade eder. Soru cümlelerinde iki seçeneği bir birine bağlar.

  6. حتى (Hattâ) : Başka anlamları ve işlevleri de olan Hattâ, bir atıf edatı olarak, hesapta olmayan bir şeyi/nesneyi de kendisinden önce zikredilen olayın ya da yargının içine dahil eder.

  7. بَلْ (Bel) : Daha önce söylenmiş bir sözü pekiştirmek ya da vurgulamak için kullanılır.

  8. لاَ () : Olumsuzluk ifade eden bir atıf harfi olup cümle içindeki ilk ifadenin geçerliliğini, sonra gelen ifadenin de geçersizliğini pekiştirir.

  9. لكنْ (Lâkin) : İstidrâk (anlam kapalılığını giderme, bir eksiği tamamlama) amacıyla kullanılan bu edatın atıf işlevi görmesi için kendisinin lâkin biçiminde sâkin kullanılması, lâkinne biçiminde şeddeli kullanılmaması gerekir. Ayrıca vâv harfiyle (velâkin biçiminde) kullanılmaması, öncesinde bir olumsuzluk (nefiy ya da nehiy) bulunması, matûfunun da cümle değil tek bir kelime olması şartı vardır.

Atıf Edatları

Arapça’da atıf ( اَلْعَطْفُ ), belirli harf ya da edatlar yoluyla kelime ya da cümleleri, aynı hükme bağlamaktır. Atıf harflerinden/edatlarından önce gelen kelime ya da cümleye ma‘tûfun aleyh; sonra gelen kelime ya da cümleye de ma‘tûf denir. Ma‘tûfun aleyh nasıl irap ediliyorsa, ma‘tûf da aynı şekilde irap edilir; yani ma‘tûf olan kelime veya cümle irap yönünden ma‘tûfun aleyh’e uyar.

Atıf Edatları şunlardır:

  1. الوَاوُ (Vâv): Sıra gözetmeksizin bir işe katılım/ortaklık (müşâreket) ifade eder.

  2. الفاء (Fâ’): Sıra ve düzen olması koşuluyla katılım/ortaklık (müşareket) ifade eder.

  3. ثمّ (Summe): Bazen ard arda, bazen de zaman aralığı gözeterek işlerin sırayla yapıldığını gösterir.

  4. أو (Ev): İki şey arasında muhayyer kalma, karar verememe, tercih edememe; bazen tereddüt ya da şüpheye düşme veya bir kapalılığı (ibhâm) gidermek amacıyla kullanılır.

  5. أَمْ (Em) : Bir şeyde karar kılma, belirleme ve kesinleştirme ifade eder. Soru cümlelerinde iki seçeneği bir birine bağlar.

  6. حتى (Hattâ) : Başka anlamları ve işlevleri de olan Hattâ, bir atıf edatı olarak, hesapta olmayan bir şeyi/nesneyi de kendisinden önce zikredilen olayın ya da yargının içine dahil eder.

  7. بَلْ (Bel) : Daha önce söylenmiş bir sözü pekiştirmek ya da vurgulamak için kullanılır.

  8. لاَ () : Olumsuzluk ifade eden bir atıf harfi olup cümle içindeki ilk ifadenin geçerliliğini, sonra gelen ifadenin de geçersizliğini pekiştirir.

  9. لكنْ (Lâkin) : İstidrâk (anlam kapalılığını giderme, bir eksiği tamamlama) amacıyla kullanılan bu edatın atıf işlevi görmesi için kendisinin lâkin biçiminde sâkin kullanılması, lâkinne biçiminde şeddeli kullanılmaması gerekir. Ayrıca vâv harfiyle (velâkin biçiminde) kullanılmaması, öncesinde bir olumsuzluk (nefiy ya da nehiy) bulunması, matûfunun da cümle değil tek bir kelime olması şartı vardır.

Atıf Edatları

Arapça’da atıf ( اَلْعَطْفُ ), belirli harf ya da edatlar yoluyla kelime ya da cümleleri, aynı hükme bağlamaktır. Atıf harflerinden/edatlarından önce gelen kelime ya da cümleye ma‘tûfun aleyh; sonra gelen kelime ya da cümleye de ma‘tûf denir. Ma‘tûfun aleyh nasıl irap ediliyorsa, ma‘tûf da aynı şekilde irap edilir; yani ma‘tûf olan kelime veya cümle irap yönünden ma‘tûfun aleyh’e uyar.

Atıf Edatları şunlardır:

  1. الوَاوُ (Vâv): Sıra gözetmeksizin bir işe katılım/ortaklık (müşâreket) ifade eder.

  2. الفاء (Fâ’): Sıra ve düzen olması koşuluyla katılım/ortaklık (müşareket) ifade eder.

  3. ثمّ (Summe): Bazen ard arda, bazen de zaman aralığı gözeterek işlerin sırayla yapıldığını gösterir.

  4. أو (Ev): İki şey arasında muhayyer kalma, karar verememe, tercih edememe; bazen tereddüt ya da şüpheye düşme veya bir kapalılığı (ibhâm) gidermek amacıyla kullanılır.

  5. أَمْ (Em) : Bir şeyde karar kılma, belirleme ve kesinleştirme ifade eder. Soru cümlelerinde iki seçeneği bir birine bağlar.

  6. حتى (Hattâ) : Başka anlamları ve işlevleri de olan Hattâ, bir atıf edatı olarak, hesapta olmayan bir şeyi/nesneyi de kendisinden önce zikredilen olayın ya da yargının içine dahil eder.

  7. بَلْ (Bel) : Daha önce söylenmiş bir sözü pekiştirmek ya da vurgulamak için kullanılır.

  8. لاَ () : Olumsuzluk ifade eden bir atıf harfi olup cümle içindeki ilk ifadenin geçerliliğini, sonra gelen ifadenin de geçersizliğini pekiştirir.

  9. لكنْ (Lâkin) : İstidrâk (anlam kapalılığını giderme, bir eksiği tamamlama) amacıyla kullanılan bu edatın atıf işlevi görmesi için kendisinin lâkin biçiminde sâkin kullanılması, lâkinne biçiminde şeddeli kullanılmaması gerekir. Ayrıca vâv harfiyle (velâkin biçiminde) kullanılmaması, öncesinde bir olumsuzluk (nefiy ya da nehiy) bulunması, matûfunun da cümle değil tek bir kelime olması şartı vardır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.