Açıköğretim Ders Notları

Akdeniz Uygarlıkları Sanatı Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Akdeniz Uygarlıkları Sanatı Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Orta Çağ’Da Akdeniz’De Hristiyan Uygarlığı Ve Sanatı

1. Soru

Doğu Roma İmparatorluğunun başlangıcı olarak kabul edilen gelişme nedir?

Cevap

Büyük Roma İmparatorluğu’nun çözülmesi ya da başka bir anlamda Doğu Roma İmparatorluğu’nun başlangıcı, 11 Mayıs 330’da Büyük Konstantinos’un İstanbul’u, o dönemdeki adıyla Byzantion’u başkent seçmesiyle başlar. Kendini doğu topraklarının imparatoru ilan eden Konstantinos, 324’te başlattığı kentin imarını 330 yılında tamamlatarak ismini şehre verir; yaklaşık 1123 yıl boyunca yeni imparatorluğa başkentlik yapacak olan Konstantinopolis bugünkü Sarayburnu’nda Orta Çağ’ın en görkemli ana kentlerinden biri olacaktır.


2. Soru

Çok sonraları “Bizans” olarak adlandırılan topluluk kendilerini nasıl tanımlamaktaydı?

Cevap

Doğu Roma ya da bir başka deyişle Bizans İmparatorluğu Orta Çağ’ın büyük bölümünde özellikle Doğu Akdeniz’de belirleyici bir kültür ve sanatın yaratıcısı olmuştur. Bizans sıfatı kendilerine “Doğu Romalı” diyen bu toplum için çok sonraları kullanılan bir etiketten ibarettir.


3. Soru

Konstantinos’un vesile olduğu 325’te İznik’teki ilk Konsil toplantısının etkileri nelerdir?

Cevap

Konstantinos’un İstanbul’u başkent olarak seçmesinin ardından gerçekleştirdiği ikinci önemli iş Roma İmparatorluğu’nun doğu topraklarında 2. yüzyıldan beri hızla yayılan ve belki de kendinin de kabul ettiği Hristiyanlık dinine 325’te İznik’teki ilk Konsil toplantısı ile resmiyet kazandırmış olmasıdır. Bunu yapmaktaki amacı doğu topraklarında pagan inancın yerine Hıristiyanlığı benimsemiş geniş halk kitleleri üzerinde otoriteyi sağlama çabasıdır; bunda da başarılı olmuştur.

Bir tarafta Latin kimliğinin ön planda olduğu, kendini yegâne Roma dini gören Katolik kilisesinin baskıcı güç olarak durduğu ve bölgesel politikalar güden yeni barbar krallıklarının oluştuğu bir Batı oluşmuştu. Diğer tarafta ise kendini Roma imparatorluğunun mirasçısı olarak gören bir imparatorluk, Tanrı’nın dünya üzerindeki tek temsilcisi sıfatıyla imparatoru kabul eden Ortodoks kilisesi ve dini biçimlendiren kilise büyüklerini yaratmış halkın oluşturduğu bir Doğu, artık Orta Çağ Akdenizi’ni oluşturmaktadır.


4. Soru

4. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de Batı ile Doğu arasındaki toplumsal, dinsel ve politik ne gibi farklılıklar görülmeye başlanmıştır?

Cevap

4. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de Batı ile Doğu arasındaki farklar toplumsal yapılanmada, dinsel örgütlenmede ve politik oluşumda dikkat çekici biçimde su yüzüne çıkmıştır. Doğu Akdeniz’de köylüler ürünlerini satıp para kazanabilen ve İmparator’a vergilerini ödeyebilen bireyler olarak toplumda yer alırken Akdeniz’in batısında soylularla köylüler arasında daha derin farklar oluşmaya başlamış ve toprak sahibine bağımlı, birey olma halini günden güne yitiren serfler ortaya çıkmıştır. İmparatorluğun doğusunda batıdakilere oranla katılımcılık daha fazladır. Zenginleşen Doğu Akdeniz kentlerinde halk imparatorlarına daha derin bir coşkuyla bağlanarak kendilerini ifade etmişlerdir. 4 -5. yüzyıllarda Batı’nın zenginliği birkaç ailenin tekelinde biçimlenir. Oysaki Doğu’da ticaretin Akdeniz havzasında hareketlenmesi kendi ayaklarının üstünde durabilen kentlerin çoğalmasını sağlamıştır; böylece daha dengeli bir yaşam ölçütünün bulunduğu bir toplumun ortaya çıktığı görülür.


5. Soru

Kilise mimarisindeki önemli yapı tiplerinden biri olan bazilikalar nasıl bir plana sahiptir?

Cevap

Mimaride en önemli değişim dinle birlikte yeniden şekillenen dinsel mimari olur. Zaten Roma’nın bildiği ve kamu mimarisinde kullandığı bir yapı olan bazilikalar kilise mimarisinde en önemli yapı tiplerinden biri olarak ortaya çıkar. Anıtsal boyuttaki bu yapılar uzunlamasına dikdörtgen planlı, doğuda çoğunlukla apsisin (ibadet için dönülen yönü belirleyen mimari alan) yer aldığı ve destek dizileriyle neflere ( desteklerin arasında kalan sahın) ayrılmış, ibadet alanları ahşap çatılarla örtülü ve çeşitlemesi çok olmayan mekânlardır.


6. Soru

Cyril Mango’ya göre tüm Akdeniz’de Hristiyanlığın yayıldığı yerlerde çok sayıda bazilika tipinde kilise yapılmış olmasının sebebi nedir?

Cevap

Cyril Mango’nun Bizans Mimarisi adlı kitabında belirttiği gibi tüm Akdeniz’de Hristiyanlığın yayıldığı yerlerde çok sayıda bazilika tipinde kilise yapılmış olması, olasılıkla kolay inşa edilebilir olması ve buna karşılık az çabayla çok etki yaratmasına dayanmaktadır.


7. Soru

En önemli ev-kilise örneklerinden biri olarak kabul edilen Dura Europos’taki yapının özellikleri nelerdir?

Cevap

3. yüzyıl ve öncesinde Hristiyanlar tarafından kullanılan ev kiliseler doğal olarak henüz yaygınlamamış bir ibadet yeri geleneğinin devamıydı. Bunların en önemlilerinden biri Suriye’de Dura Europos’taki ev kilisedir. Bir salon ve bir vaftiz bölümünden oluşan mekânın duvarlarında en erken Hristiyan içerikli resim örnekleri yer alır.


8. Soru

Erken Hristiyan Sanatında görülen dini yapılarda yeni şart ve ihtiyaçlara ayak uydurabilmek amacıyla ne gibi mekânsal düzenlemeler yapılmıştır?

Cevap

Bu dönemin kiliseleri yeni şartlara ve ihtiyaçlara bir yandan ayak uydurmak amacıyla farklı mekânsal düzenlemelerle dikkat çekerler. Yeni dine dönen yetişkinler için vaftiz mekânları, gömülerin yapılacağı bölümler, katehumenler (Hristiyanlığa giriş için hazırlık aşamasındaki kişi) için ayrılmış yan nefler, narteks (giriş mekânı) veya atrium (avlu) ve seremoni için doğuda pastoforia’nın (ayinle ilgili eşyaların bulunduğu odalar) kullanımı mimaride yerleşmeye başlar.


9. Soru

İstanbul’daki Studios Kilisesi’nin önemini açıklayınız.

Cevap

5. yüzyılın önemli örneklerinden biri olan Studios Kilisesi İstanbul’da gelişen mimari geleneği yansıtması bakımından önemlidir. Üç nefli bazilikal planda yapılmış olan kilisenin mimarisi henüz Roma geleneğinin izlerini taşımaktadır. Arşitravla bağlanan sütun dizileri, akantüs yapraklı ve volütlü sütun başlıkları önemlidir; ibadet alanının diğer kentlerdeki gibi dikdörtgen bir vurgudan çok kareye yakın bir biçim yansıttığı dikkat çeker. Yapının malzemesinde, sonraki dönemlerde özellikle Bizans’ın etkili olduğu coğrafyalarda kullanılacak olan ve ölçülü hale getirilen tuğlanın duvar örgüsünde yer aldığı görülür.


10. Soru

İstanbul Hipodrom Obelisk kaidesinin özellikleri nelerdir?

Cevap

I. Theodosios tarafından İstanbul’daki hipodromda (günümüzde Sultan Ahmet Meydanı) Mısır’dan getirtilmiş obelisk (granit sütun) için yaptırılan kaidenin dört yüzünde İmparator’un tasviri yer alır. Roma’nın imparatorluk kült geleneğini benimsemiş tasvirde Theodosios maiyeti ile birlikte hipodromdaki kathismasında (İmparatorluk Locası) törenleri izlerken betimlenmiştir. Kaidenin bir yüzünde İmparator’a sunulan savaş ganimetleri sahnesi bir yandan hipodromun o dönemdeki işlevini hatırlatırken, diğer yandan imparatorun dünya üzerindeki gücüne vurgu yapıyordu.


11. Soru

4. yüzyıla tarihlenen Roma’daki Via Latina Katakombu hakkında neler söylenebilir?

Cevap

4. yüzyıla tarihlenen Roma’daki Via Latina Katakombu’nda resmedilmiş bir mucize sahnesi olan Lazarus’un Dirilişi sahnesi daha sonra yerleşecek olan ikonografik kalıbın biraz dışındadır. Figürler özellikle de önde mucizeyi gerçekleştiren İsa sıradan bir Romalı gibi betimlenmiştir. Neredeyse hiçbir Hristiyanî, öğe içermeyen sahnenin benzeri 5. yüzyılda Ravenna’da bir mezar yapısı olan Galla Placidia Mausoleumu’nda yer alan mozaik tekniğiyle yapılmış İyi Çoban İsa figüründe görülür.


12. Soru

Selanik’teki Hosios David Kilisesi’nde görülen İsa tasviri ne gibi farklılıklar göstrerir?

Cevap

Selanik’teki Hosios David Kilisesi’nin apsis mozaiğinde ise, Tanrısal görünüşle bir gökkuşağı üzerinde göklerden gelen İsa, Roma’nın tanrıları gibi betimlenmiştir. Daha sonraları Bizans resminde biçimlenecek İsa tasvirinin yerine genç, sakalsız tasvir edilmiş; figürü başında yer alan haçlı halesi ve etrafındaki İncil yazarlarının simgeleri sayesinde tanımlamak mümkün olmaktadır.


13. Soru

İmparator Iustinianos’un Trallesli (Aydın) Anthemios ve Miletoslu (Milet) İsodoros’a yaptırdığı Aya Sofya dönem mimarisi ile nasıl ilişkilendirilmektedir?

Cevap

Belki de tüm Orta Çağ’ın en sıra dışı yapısı Iustinianos’un İstanbul’da iki Anadolulu yapı ustasına inşa ettirdiği Aya Sofya (Agia Sophia) Kilisesi’dir (Resim 5.3). 532’de çıkan ayaklanmanın ardından 5. yüzyılda yapılmış olan bazilika planlı büyük kilise yanar. İmparator bu yapıyı onartmak yerine ideolojik nedenlerle gücünü gösterebileceği yeni kiliseyi Trallesli (Aydın) Anthemios ve Miletoslu (Milet) İsodoros’a yaptırır. Aya Sofya daha önce de mimaride kullanılan kubbe örtülü ve bazilika planlı bir yapıdır. Bir başka deyişle bilinen öğelerin kullanıldığı bir tasarım gösterir. Ancak bu unsurlar ilk kez bir arada bu tasarımla ortaya çıkmakta ve bu büyüklükteki bir kubbe ilk kez bir kilise de uygulanmaktadır. Mimarlar çağlarının yapı bilgisinin çok ötesinde bir şeyi, dikdörtgen bir mekâna anıtsal kubbeyi oturtmayı başarmışlardır. Havada asılı gibi duran kubbe dört büyük taşıyıcı ayak üzerine yerleştirilmiştir. Yapı Orta Çağ insanının algı gücünü zorlayan boyutlarıyla kendi çağı içinde benzersiz kalmıştır.


14. Soru

İstanbul’daki Aziz Sergios Bakhos Kilisesi’nin özellikleri nelerdir?

Cevap

İstanbul’da Iustinianos ve Theodora’nın yaptırdığı merkezi planlı Aziz Sergios Bakhos Kilisesi (Küçük Aya Sofya Cami) bu dönemin diğer ilginç bir yapısıdır. Latince kitabesinde İmparator ve İmparatoriçe’nin adları okunan yapının sütun başlıkları, bu dönemin delik işi tekniğini yansıtan ve benzerlerine Aya Sofya’da da rastlanan belirgin stilleriyle dikkat çekerler. Çoğu araştırmacı yapıyı San Vitale Kilisesine benzetirken her iki yapının ortaklıklarını görme eğilimindedir. Bizans başkentinin ustalarının elinden çıkmış Sergios Bakhos Kilisesi’nin İtalya stilinin de etkili olduğu San Vitale’den üslupsal farklılıklar göstermesi oldukça doğaldır.


15. Soru

Iustinianos tarafından yaptırılmış olan İstanbul Büyük Sarayı’ndaki resim örnekleri hakkında neler söylenebilir?

Cevap

Bu dönemin anıtsal resim örneklerinden en önemlileri İstanbul Büyük Sarayı’ndan gelir. Çok çeşitli konularla öne çıkan zemin mozaikleri olasılıkla Iustinianos tarafından yaptırılmış olmalıdır. Konularını kentin yaşam olgularından alan panolarda avcılar, hayvan betimleri, deve üzerinde gezenler, hayvanlarını sağan ya da besleyenler gibi konuların görüldüğü mozaiklerde çoğunlukla beyaz bir fon yer alır. Kaliteli işçiliği ile bir yandan saray sanatını gözler önüne sererken diğer taraftan dönemin üslubunu ve kent yaşamından sahneler sunması bakımından değerli mozaiklerdir.


16. Soru

İkonaklasmus hareket ne demektir?

Cevap

8. yüzyılın sanatsal üretimini derinden etkileyen en önemli olayı İkonaklasmus denilen tasvir kırıcı harekettir. 726 yılında Bizans İmparatorluğu’nun aldığı dini betimlerin yasaklanması kararının altında pek çok neden bulunabilir. Bunlardan belki de en baskını tasviri yapılan kutsal kişiliklerin birer tapınma nesnesi haline dönüşmesidir. İnananın, ikonanın kendisine dua edip tapınması, üstelik ikonanın alım satımı yapılan ticari bir mal muamelesi görmeye başlaması yasakların ortaya çıkışına yol açmıştır. Her ne kadar manastırlar bu duruma karşı çıkmışlarsa da, 843’e kadar imparatorluk başkenti ve çevresinde etkili olan bir tasvir yok etme/yapmama süreci yaşanmıştır.


17. Soru

İstanbul’da Aya Sofya Kilisesi’nin apsisinde yapılmış olan Meryem betiminin özellikleri nelerdir?

Cevap

İstanbul’da Aya Sofya Kilisesi’nin apsisinde 867 yılında yapılmış olan Meryem betimi başkentin ikon kırıcı dönemden sonra yapılmış olan en erken tarihli anıtsal resim örneği olarak günümüze ulaşmıştır. Altın yaldızlı mozaikten yapılmış bir zeminde Meryem, arkalığı olmayan bir tahtta oturmakta ve Çocuk İsa’yı kucağında tutmaktadır. Bema kemerinin iki yanında imparatorluk giysileri içindeki baş melekler bu kompozisyonun tamamlayıcısı olarak yer alırlar. Kitabesinden ve o dönemin patriği Photios’un vaazından yola çıkılarak tarihlendirilen apsis mozaiğinin yerinde daha önce de bir Meryem betimi olduğu anlaşılmaktadır.


18. Soru

Beytüllahim’deki Doğum Kilisesi’nin özellikleri nelerdir?

Cevap

Beytüllahim’deki Doğum Kilisesi’nin erken Hristiyanlığın simgesel yapılarından biri olarak tüm Hıristiyanlar üzerinde önemli bir rolü vardı. Bizans dönemi Kilisesi’nin mimarisine küçük eklemeler yapılarak kapılar sivri kemer açıklıklarıyla taçlandırıldı ve batı cepheye Romanesk etki yaratan iki çan kulesi eklendi. Yapının Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos ve Latin Kralı Amalric  tarafından (1165 -1166) yaptırılan mozaikleri üslupsal olarak Bizansı işaret etse de Suriyeli, Bizanslı ve Latin oldukları bilinen sanatçılar karışık bir iş gücünün kanıtlarını sunmaktaydı.


19. Soru

Bugün Kariye Müzesi olarak adlandırılan Khora Manastırı Kilisesi hakkında ne söylenebilir?

Cevap

İstanbul’da Palaiologos Dönemi anıtları içinde en önemlisi kuşkusuz bugün Kariye Müzesi olan Khora Manastırı Kilisesi’dir. Bizans’ın önemli devlet adamlarından biri olan Theodoros Metokhites aynı zamanda dikkate değer bir entelektüeldi. 1316 -1321 tarihleri arasında, önceden var olan manastırı yüksek miktarda para harcayarak yeniletmiş ve kilisenin güneyine bir parakklesion, batıya narteksler ve iç mekana da duvar resimleri ve mozaikler yaptırmıştır. Mezar bölümünün cephe tasarımı Pammakaristos’a benzer; ancak yapının mozaikleri Bizans anıtsal resminin belki de en yenilikçi örnekleri olarak çok daha özeldir.


20. Soru

Kıbrıs’taki Magosa Aziz Nikolaos Katedrali ne gibi özellikler taşımaktadır?

Cevap

14. yüzyılın Doğu Akdenizi’nin bazı örneklerinde Haçlı etkisiyle biçimlenmiş Gotik katedraller de batıdaki çağdaşlarının izlerini takip etmişlerdir. Bu yüzyılda Kıbrıs’ta hüküm süren Latin kökenli Lusinyan ailesinin hamilik ettiği yapılar kuruluşları itibariyle Gotik üslubu sunmaktadırlar. Lefkoşa’daki Aya Sofya Katedrali birkaç yapım dönemi taşımasına rağmen son hali Gotik üslubun elemanlarını barındırmaktadır. Yüzyılın ilk yarısı boyunca kilise, Kıbrıs’ın Avrupa’yla birliğinin halka sunulan görsel bir imgesi gibidir. İlk kez 13. yüzyılın ilk yarısında yapılan ve 14. yüzyılda yeniden elden geçen Magosa Aziz Nikolaos Katedrali bu üslubun bir başka örneğidir. Fransa’daki Reims ve Amiens katedrallerini anımsatan cephe düzenlemesiyle dikkat çeker. Bu durum Kıbrıs’ta hüküm süren Latinler’in Batı Akdeniz’in sanat üslubunu başka bir deyişle mimarlarını ve taş yontucularını Doğu topraklarına taşıdıklarının önemli kanıtlarıdır.


1. Soru

Doğu Roma İmparatorluğunun başlangıcı olarak kabul edilen gelişme nedir?

Cevap

Büyük Roma İmparatorluğu’nun çözülmesi ya da başka bir anlamda Doğu Roma İmparatorluğu’nun başlangıcı, 11 Mayıs 330’da Büyük Konstantinos’un İstanbul’u, o dönemdeki adıyla Byzantion’u başkent seçmesiyle başlar. Kendini doğu topraklarının imparatoru ilan eden Konstantinos, 324’te başlattığı kentin imarını 330 yılında tamamlatarak ismini şehre verir; yaklaşık 1123 yıl boyunca yeni imparatorluğa başkentlik yapacak olan Konstantinopolis bugünkü Sarayburnu’nda Orta Çağ’ın en görkemli ana kentlerinden biri olacaktır.

2. Soru

Çok sonraları “Bizans” olarak adlandırılan topluluk kendilerini nasıl tanımlamaktaydı?

Cevap

Doğu Roma ya da bir başka deyişle Bizans İmparatorluğu Orta Çağ’ın büyük bölümünde özellikle Doğu Akdeniz’de belirleyici bir kültür ve sanatın yaratıcısı olmuştur. Bizans sıfatı kendilerine “Doğu Romalı” diyen bu toplum için çok sonraları kullanılan bir etiketten ibarettir.

3. Soru

Konstantinos’un vesile olduğu 325’te İznik’teki ilk Konsil toplantısının etkileri nelerdir?

Cevap

Konstantinos’un İstanbul’u başkent olarak seçmesinin ardından gerçekleştirdiği ikinci önemli iş Roma İmparatorluğu’nun doğu topraklarında 2. yüzyıldan beri hızla yayılan ve belki de kendinin de kabul ettiği Hristiyanlık dinine 325’te İznik’teki ilk Konsil toplantısı ile resmiyet kazandırmış olmasıdır. Bunu yapmaktaki amacı doğu topraklarında pagan inancın yerine Hıristiyanlığı benimsemiş geniş halk kitleleri üzerinde otoriteyi sağlama çabasıdır; bunda da başarılı olmuştur.

Bir tarafta Latin kimliğinin ön planda olduğu, kendini yegâne Roma dini gören Katolik kilisesinin baskıcı güç olarak durduğu ve bölgesel politikalar güden yeni barbar krallıklarının oluştuğu bir Batı oluşmuştu. Diğer tarafta ise kendini Roma imparatorluğunun mirasçısı olarak gören bir imparatorluk, Tanrı’nın dünya üzerindeki tek temsilcisi sıfatıyla imparatoru kabul eden Ortodoks kilisesi ve dini biçimlendiren kilise büyüklerini yaratmış halkın oluşturduğu bir Doğu, artık Orta Çağ Akdenizi’ni oluşturmaktadır.

4. Soru

4. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de Batı ile Doğu arasındaki toplumsal, dinsel ve politik ne gibi farklılıklar görülmeye başlanmıştır?

Cevap

4. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de Batı ile Doğu arasındaki farklar toplumsal yapılanmada, dinsel örgütlenmede ve politik oluşumda dikkat çekici biçimde su yüzüne çıkmıştır. Doğu Akdeniz’de köylüler ürünlerini satıp para kazanabilen ve İmparator’a vergilerini ödeyebilen bireyler olarak toplumda yer alırken Akdeniz’in batısında soylularla köylüler arasında daha derin farklar oluşmaya başlamış ve toprak sahibine bağımlı, birey olma halini günden güne yitiren serfler ortaya çıkmıştır. İmparatorluğun doğusunda batıdakilere oranla katılımcılık daha fazladır. Zenginleşen Doğu Akdeniz kentlerinde halk imparatorlarına daha derin bir coşkuyla bağlanarak kendilerini ifade etmişlerdir. 4 -5. yüzyıllarda Batı’nın zenginliği birkaç ailenin tekelinde biçimlenir. Oysaki Doğu’da ticaretin Akdeniz havzasında hareketlenmesi kendi ayaklarının üstünde durabilen kentlerin çoğalmasını sağlamıştır; böylece daha dengeli bir yaşam ölçütünün bulunduğu bir toplumun ortaya çıktığı görülür.

5. Soru

Kilise mimarisindeki önemli yapı tiplerinden biri olan bazilikalar nasıl bir plana sahiptir?

Cevap

Mimaride en önemli değişim dinle birlikte yeniden şekillenen dinsel mimari olur. Zaten Roma’nın bildiği ve kamu mimarisinde kullandığı bir yapı olan bazilikalar kilise mimarisinde en önemli yapı tiplerinden biri olarak ortaya çıkar. Anıtsal boyuttaki bu yapılar uzunlamasına dikdörtgen planlı, doğuda çoğunlukla apsisin (ibadet için dönülen yönü belirleyen mimari alan) yer aldığı ve destek dizileriyle neflere ( desteklerin arasında kalan sahın) ayrılmış, ibadet alanları ahşap çatılarla örtülü ve çeşitlemesi çok olmayan mekânlardır.

6. Soru

Cyril Mango’ya göre tüm Akdeniz’de Hristiyanlığın yayıldığı yerlerde çok sayıda bazilika tipinde kilise yapılmış olmasının sebebi nedir?

Cevap

Cyril Mango’nun Bizans Mimarisi adlı kitabında belirttiği gibi tüm Akdeniz’de Hristiyanlığın yayıldığı yerlerde çok sayıda bazilika tipinde kilise yapılmış olması, olasılıkla kolay inşa edilebilir olması ve buna karşılık az çabayla çok etki yaratmasına dayanmaktadır.

7. Soru

En önemli ev-kilise örneklerinden biri olarak kabul edilen Dura Europos’taki yapının özellikleri nelerdir?

Cevap

3. yüzyıl ve öncesinde Hristiyanlar tarafından kullanılan ev kiliseler doğal olarak henüz yaygınlamamış bir ibadet yeri geleneğinin devamıydı. Bunların en önemlilerinden biri Suriye’de Dura Europos’taki ev kilisedir. Bir salon ve bir vaftiz bölümünden oluşan mekânın duvarlarında en erken Hristiyan içerikli resim örnekleri yer alır.

8. Soru

Erken Hristiyan Sanatında görülen dini yapılarda yeni şart ve ihtiyaçlara ayak uydurabilmek amacıyla ne gibi mekânsal düzenlemeler yapılmıştır?

Cevap

Bu dönemin kiliseleri yeni şartlara ve ihtiyaçlara bir yandan ayak uydurmak amacıyla farklı mekânsal düzenlemelerle dikkat çekerler. Yeni dine dönen yetişkinler için vaftiz mekânları, gömülerin yapılacağı bölümler, katehumenler (Hristiyanlığa giriş için hazırlık aşamasındaki kişi) için ayrılmış yan nefler, narteks (giriş mekânı) veya atrium (avlu) ve seremoni için doğuda pastoforia’nın (ayinle ilgili eşyaların bulunduğu odalar) kullanımı mimaride yerleşmeye başlar.

9. Soru

İstanbul’daki Studios Kilisesi’nin önemini açıklayınız.

Cevap

5. yüzyılın önemli örneklerinden biri olan Studios Kilisesi İstanbul’da gelişen mimari geleneği yansıtması bakımından önemlidir. Üç nefli bazilikal planda yapılmış olan kilisenin mimarisi henüz Roma geleneğinin izlerini taşımaktadır. Arşitravla bağlanan sütun dizileri, akantüs yapraklı ve volütlü sütun başlıkları önemlidir; ibadet alanının diğer kentlerdeki gibi dikdörtgen bir vurgudan çok kareye yakın bir biçim yansıttığı dikkat çeker. Yapının malzemesinde, sonraki dönemlerde özellikle Bizans’ın etkili olduğu coğrafyalarda kullanılacak olan ve ölçülü hale getirilen tuğlanın duvar örgüsünde yer aldığı görülür.

10. Soru

İstanbul Hipodrom Obelisk kaidesinin özellikleri nelerdir?

Cevap

I. Theodosios tarafından İstanbul’daki hipodromda (günümüzde Sultan Ahmet Meydanı) Mısır’dan getirtilmiş obelisk (granit sütun) için yaptırılan kaidenin dört yüzünde İmparator’un tasviri yer alır. Roma’nın imparatorluk kült geleneğini benimsemiş tasvirde Theodosios maiyeti ile birlikte hipodromdaki kathismasında (İmparatorluk Locası) törenleri izlerken betimlenmiştir. Kaidenin bir yüzünde İmparator’a sunulan savaş ganimetleri sahnesi bir yandan hipodromun o dönemdeki işlevini hatırlatırken, diğer yandan imparatorun dünya üzerindeki gücüne vurgu yapıyordu.

11. Soru

4. yüzyıla tarihlenen Roma’daki Via Latina Katakombu hakkında neler söylenebilir?

Cevap

4. yüzyıla tarihlenen Roma’daki Via Latina Katakombu’nda resmedilmiş bir mucize sahnesi olan Lazarus’un Dirilişi sahnesi daha sonra yerleşecek olan ikonografik kalıbın biraz dışındadır. Figürler özellikle de önde mucizeyi gerçekleştiren İsa sıradan bir Romalı gibi betimlenmiştir. Neredeyse hiçbir Hristiyanî, öğe içermeyen sahnenin benzeri 5. yüzyılda Ravenna’da bir mezar yapısı olan Galla Placidia Mausoleumu’nda yer alan mozaik tekniğiyle yapılmış İyi Çoban İsa figüründe görülür.

12. Soru

Selanik’teki Hosios David Kilisesi’nde görülen İsa tasviri ne gibi farklılıklar göstrerir?

Cevap

Selanik’teki Hosios David Kilisesi’nin apsis mozaiğinde ise, Tanrısal görünüşle bir gökkuşağı üzerinde göklerden gelen İsa, Roma’nın tanrıları gibi betimlenmiştir. Daha sonraları Bizans resminde biçimlenecek İsa tasvirinin yerine genç, sakalsız tasvir edilmiş; figürü başında yer alan haçlı halesi ve etrafındaki İncil yazarlarının simgeleri sayesinde tanımlamak mümkün olmaktadır.

13. Soru

İmparator Iustinianos’un Trallesli (Aydın) Anthemios ve Miletoslu (Milet) İsodoros’a yaptırdığı Aya Sofya dönem mimarisi ile nasıl ilişkilendirilmektedir?

Cevap

Belki de tüm Orta Çağ’ın en sıra dışı yapısı Iustinianos’un İstanbul’da iki Anadolulu yapı ustasına inşa ettirdiği Aya Sofya (Agia Sophia) Kilisesi’dir (Resim 5.3). 532’de çıkan ayaklanmanın ardından 5. yüzyılda yapılmış olan bazilika planlı büyük kilise yanar. İmparator bu yapıyı onartmak yerine ideolojik nedenlerle gücünü gösterebileceği yeni kiliseyi Trallesli (Aydın) Anthemios ve Miletoslu (Milet) İsodoros’a yaptırır. Aya Sofya daha önce de mimaride kullanılan kubbe örtülü ve bazilika planlı bir yapıdır. Bir başka deyişle bilinen öğelerin kullanıldığı bir tasarım gösterir. Ancak bu unsurlar ilk kez bir arada bu tasarımla ortaya çıkmakta ve bu büyüklükteki bir kubbe ilk kez bir kilise de uygulanmaktadır. Mimarlar çağlarının yapı bilgisinin çok ötesinde bir şeyi, dikdörtgen bir mekâna anıtsal kubbeyi oturtmayı başarmışlardır. Havada asılı gibi duran kubbe dört büyük taşıyıcı ayak üzerine yerleştirilmiştir. Yapı Orta Çağ insanının algı gücünü zorlayan boyutlarıyla kendi çağı içinde benzersiz kalmıştır.

14. Soru

İstanbul’daki Aziz Sergios Bakhos Kilisesi’nin özellikleri nelerdir?

Cevap

İstanbul’da Iustinianos ve Theodora’nın yaptırdığı merkezi planlı Aziz Sergios Bakhos Kilisesi (Küçük Aya Sofya Cami) bu dönemin diğer ilginç bir yapısıdır. Latince kitabesinde İmparator ve İmparatoriçe’nin adları okunan yapının sütun başlıkları, bu dönemin delik işi tekniğini yansıtan ve benzerlerine Aya Sofya’da da rastlanan belirgin stilleriyle dikkat çekerler. Çoğu araştırmacı yapıyı San Vitale Kilisesine benzetirken her iki yapının ortaklıklarını görme eğilimindedir. Bizans başkentinin ustalarının elinden çıkmış Sergios Bakhos Kilisesi’nin İtalya stilinin de etkili olduğu San Vitale’den üslupsal farklılıklar göstermesi oldukça doğaldır.

15. Soru

Iustinianos tarafından yaptırılmış olan İstanbul Büyük Sarayı’ndaki resim örnekleri hakkında neler söylenebilir?

Cevap

Bu dönemin anıtsal resim örneklerinden en önemlileri İstanbul Büyük Sarayı’ndan gelir. Çok çeşitli konularla öne çıkan zemin mozaikleri olasılıkla Iustinianos tarafından yaptırılmış olmalıdır. Konularını kentin yaşam olgularından alan panolarda avcılar, hayvan betimleri, deve üzerinde gezenler, hayvanlarını sağan ya da besleyenler gibi konuların görüldüğü mozaiklerde çoğunlukla beyaz bir fon yer alır. Kaliteli işçiliği ile bir yandan saray sanatını gözler önüne sererken diğer taraftan dönemin üslubunu ve kent yaşamından sahneler sunması bakımından değerli mozaiklerdir.

16. Soru

İkonaklasmus hareket ne demektir?

Cevap

8. yüzyılın sanatsal üretimini derinden etkileyen en önemli olayı İkonaklasmus denilen tasvir kırıcı harekettir. 726 yılında Bizans İmparatorluğu’nun aldığı dini betimlerin yasaklanması kararının altında pek çok neden bulunabilir. Bunlardan belki de en baskını tasviri yapılan kutsal kişiliklerin birer tapınma nesnesi haline dönüşmesidir. İnananın, ikonanın kendisine dua edip tapınması, üstelik ikonanın alım satımı yapılan ticari bir mal muamelesi görmeye başlaması yasakların ortaya çıkışına yol açmıştır. Her ne kadar manastırlar bu duruma karşı çıkmışlarsa da, 843’e kadar imparatorluk başkenti ve çevresinde etkili olan bir tasvir yok etme/yapmama süreci yaşanmıştır.

17. Soru

İstanbul’da Aya Sofya Kilisesi’nin apsisinde yapılmış olan Meryem betiminin özellikleri nelerdir?

Cevap

İstanbul’da Aya Sofya Kilisesi’nin apsisinde 867 yılında yapılmış olan Meryem betimi başkentin ikon kırıcı dönemden sonra yapılmış olan en erken tarihli anıtsal resim örneği olarak günümüze ulaşmıştır. Altın yaldızlı mozaikten yapılmış bir zeminde Meryem, arkalığı olmayan bir tahtta oturmakta ve Çocuk İsa’yı kucağında tutmaktadır. Bema kemerinin iki yanında imparatorluk giysileri içindeki baş melekler bu kompozisyonun tamamlayıcısı olarak yer alırlar. Kitabesinden ve o dönemin patriği Photios’un vaazından yola çıkılarak tarihlendirilen apsis mozaiğinin yerinde daha önce de bir Meryem betimi olduğu anlaşılmaktadır.

18. Soru

Beytüllahim’deki Doğum Kilisesi’nin özellikleri nelerdir?

Cevap

Beytüllahim’deki Doğum Kilisesi’nin erken Hristiyanlığın simgesel yapılarından biri olarak tüm Hıristiyanlar üzerinde önemli bir rolü vardı. Bizans dönemi Kilisesi’nin mimarisine küçük eklemeler yapılarak kapılar sivri kemer açıklıklarıyla taçlandırıldı ve batı cepheye Romanesk etki yaratan iki çan kulesi eklendi. Yapının Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos ve Latin Kralı Amalric  tarafından (1165 -1166) yaptırılan mozaikleri üslupsal olarak Bizansı işaret etse de Suriyeli, Bizanslı ve Latin oldukları bilinen sanatçılar karışık bir iş gücünün kanıtlarını sunmaktaydı.

19. Soru

Bugün Kariye Müzesi olarak adlandırılan Khora Manastırı Kilisesi hakkında ne söylenebilir?

Cevap

İstanbul’da Palaiologos Dönemi anıtları içinde en önemlisi kuşkusuz bugün Kariye Müzesi olan Khora Manastırı Kilisesi’dir. Bizans’ın önemli devlet adamlarından biri olan Theodoros Metokhites aynı zamanda dikkate değer bir entelektüeldi. 1316 -1321 tarihleri arasında, önceden var olan manastırı yüksek miktarda para harcayarak yeniletmiş ve kilisenin güneyine bir parakklesion, batıya narteksler ve iç mekana da duvar resimleri ve mozaikler yaptırmıştır. Mezar bölümünün cephe tasarımı Pammakaristos’a benzer; ancak yapının mozaikleri Bizans anıtsal resminin belki de en yenilikçi örnekleri olarak çok daha özeldir.

20. Soru

Kıbrıs’taki Magosa Aziz Nikolaos Katedrali ne gibi özellikler taşımaktadır?

Cevap

14. yüzyılın Doğu Akdenizi’nin bazı örneklerinde Haçlı etkisiyle biçimlenmiş Gotik katedraller de batıdaki çağdaşlarının izlerini takip etmişlerdir. Bu yüzyılda Kıbrıs’ta hüküm süren Latin kökenli Lusinyan ailesinin hamilik ettiği yapılar kuruluşları itibariyle Gotik üslubu sunmaktadırlar. Lefkoşa’daki Aya Sofya Katedrali birkaç yapım dönemi taşımasına rağmen son hali Gotik üslubun elemanlarını barındırmaktadır. Yüzyılın ilk yarısı boyunca kilise, Kıbrıs’ın Avrupa’yla birliğinin halka sunulan görsel bir imgesi gibidir. İlk kez 13. yüzyılın ilk yarısında yapılan ve 14. yüzyılda yeniden elden geçen Magosa Aziz Nikolaos Katedrali bu üslubun bir başka örneğidir. Fransa’daki Reims ve Amiens katedrallerini anımsatan cephe düzenlemesiyle dikkat çeker. Bu durum Kıbrıs’ta hüküm süren Latinler’in Batı Akdeniz’in sanat üslubunu başka bir deyişle mimarlarını ve taş yontucularını Doğu topraklarına taşıdıklarının önemli kanıtlarıdır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.