Açıköğretim Ders Notları

Afetlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetimi Dersi 5. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Afetlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetimi Dersi 5. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Afet Ve Acil Durumlarda Kişisel Koruma Teknolojisi

Risk ve Risk Değerlendirmesi Yönetimi

Yaygın olarak kullanılan OHSAS 18001 2007 İş Sağlığı ve Güvenlik Yönetim Sistemi standardına göre risk yönetim sürece ile tanımlar şu şekilde verilmiştir;

Risk; tehlikeli bir olayın veya maruz kalma durumunun meydana gelme olasılığı ile olay veya maruz kalma durumunun yol açabileceği yaralanma veya sağlık bozulmasının ciddiyet derecesinin bileşimi. Risk değerlendirmesi; tehlikelerden kaynaklanan riskin büyüklüğünü tahmin etmek ve mevcut kontrollerin yeterliliğini dikkate alarak riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermek için kullanılan süreç.

Kabul edilebilir risk; kuruluşun, yasal zorunluluklara ve kendi İSG politikasına göre, kabul edebileceği, kontrol altında tutabileceği düzeye indirilmiş risk.

Tehlike; insanların yaralanması veya sağlığının bozulması veya bunların birlikte gerçekleşmesine sebep olabilecek kaynak, durum veya işlem.

Olay; yaralanmaya veya sağlığın bozulmasına veya ölüme sebep olan veya sebep olacak potansiyele sahip olan, işle ilgili olaylar.

ISO 31000 ve aynı Standard’ın rehberi herhangi bir iş sahasına veya sektöre özel geliştirilmediği için ve genel için hazırlanmış bir risk yönetim sistemi olduğu için kavram ve tanımlamaları geneli kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. ISO 31000 tüm iş alanlarında risk yönetimi esaslarını tanımlamaktadır ve risk yönetimini iş sağlığı ve güvenliği ile sınırlı tutmamıştır. ISO 31000 ve Rehber 73’teki tanımlamalar OHSAS 18001 2007’deki tanımlamalardan farklılıklar göstermektedir. Buna göre;

Risk; Belirsizliğin hedefler üzerindeki etkisi.

  • Bir etki beklenenden pozitif veya negatif sapmadır.
  • Hedefler değişik boyutlarda ve farklı seviyelerde olabilir.
  • Risk çoğunlukla olayların gerçekleşme olasılıkları ve sonuçlarıyla veya bunların birleşimi ile karakterize edilir.
  • Belirsizlik, bir olayın meydana gelme olasılığı ve sonuçlarının bilinmesine veya anlaşılmasına ilişkin, kısmen de olsa bilgi eksikliği durumudur.

Risk Değerlendirme;

  • Risk tanımlama,
  • Risk analizi,
  • Risk değerlendirme sürecinin tamamını kapsamaktadır.

Risk değerlendirme, riskin veya büyüklüğünün kabul edilebilir veya tolere edilebilir olup olmadığını belirlemek için risk analizi sonuçlarını risk kriteri ile karşılaştırmaktır.

Risk Tanımlama; risklerin bulunması, tanınması ve tarif edilmesi sürecidir.

  • Risk tanımlama risk kaynaklarının, olayların, nedenlerinin ve potansiyel sonuçlarının tanımlanmasını içerir.
  • Risk tanımlaması geçmiş dönem verileri, teorik analiz, uzman görüşleri ve ilgili tarafların/ paydaşların gereksinimlerini içerebilir.

Risk Analizi; riskin doğasını-yapısını anlama ve risk seviyesini belirleme sürecidir.

  • Risk analizi risk değerlendirme kararları için temel oluşturur.
  • Risk analizi risk tahminini içerir.

Risk Kriteri; riskin kabul seviyelerini gösterir.

  • Risk kriteri organizasyonel hedefler, kuruluşun hedeflerine erişmek için içinde çalıştığı iç ve dış çevre esas alınarak belirlenir.
  • Risk kriteri standartlardan, yasalardan, politikalardan ve diğer gerekliliklerden belirlenebilir.

Olay; özel bir durumun/şartların meydana gelmesi veya değişmesidir.

  • Bir olay bir veya daha fazla kez meydana gelebilir ve nedenleri birden fazla olabilir.
  • Bir olay meydana gelmeyen bir şeyden oluşabilir.
  • Bir olay bazen bir “özel durum” veya bir “kaza” olarak adlandırılabilir.

Kaza ve hasar vermeyen, sonuçlanmayan bir olay “ramak kala”, “kıl payı” olarak da adlandırılabilir.

Likelihood; bir şeyin gerçekleşme ihtimalidir.

Olasılık; 0 ile 1 arasında bir rakamla ifade edilen gerçekleşme şansının ölçümüdür; 0 imkânsızı, 1 ise kesin gerçekleşme durumunu gösterir.

Risk Toleransı; kuruluşun veya paydaşların, riskin değiştirilmesinden sonra hedeflerine erişebilmek için riski üstlenmeye hazır olma derecesidir.

Risk İştahı; kuruluşun izlemeye, taşımaya veya almaya hazır olduğu risk miktarıdır.

Tehlike; potansiyel zarar kaynağıdır.

Risk yönetimi yalnızca istatistiksel sonuç ve yorumlar veya risk analizi değildir. ISO tanımına göre “Risk yönetimi bir kuruluşun riske ilişkin olarak koordine edilmiş faaliyetlerinin yönetimi ve kontrolüdür.”

Risk yönetimi süreci genel hatlarıyla aşağıdaki faaliyetleri içerir;

  • Riskin tanımlanması veya tanınması,
  • Riskin sıralanması veya değerlendirilmesi,
  • Belirgin risklere cevap verme,
    • Riski tolere etme,
    • Riske müdahâle etme, modifiye etme,
    • Riski transfer etme,
    • Riski sonlandırma,
  • Kontrollere kaynak ayırma,
  • Reaksiyon planlama,
  • Risk performansının raporlanması ve izlenmesi,
  • Risk yönetim çerçevesinin gözden geçirilmesidir.

Ayrıca, ISO 31001’e göre risk değerlendirmesi yönetim süreci aşağıda verilen temel unsurları içerir;

  • İletişim ve danışma,
  • İçerik/kapsam oluşturma,
  • Risk değerlendirme,
    • Risk tanımlama,
    • Risk analizi,
    • Risk değerlendirme,
  • Risk iyileştirme,
  • İzleme ve gözden geçirmedir.

ISO 31000’e göre risk yönetimi prensipleri ise şunlardır;

  • Kuruluşu değerli yapar ve değerini korur.
  • Organizasyonel sürecin bütünleşik bir parçasıdır.
  • Karar verme sürecinin parçasıdır.
  • Açık olarak belirsizliğe hitap eder.
  • Sistematiktir, yapısaldır ve zamanlamalıdır.
  • Var olan en iyi bilgiye dayanır.
  • İhtiyaca ve duruma uygun olacak biçimde şekillendirilir.
  • İnsani ve kültürel faktörleri göz önüne alır.
  • Şeffaftır ve geniş kapsamlıdır.
  • Dinamiktir, tekrarlanır ve değişikliklere karşı yenilenir.
  • Kuruluşun iyileşmesini kolaylaştırmaktadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne göre risk değerlendirmesinde, işyerlerinin tasarım ve kuruluş safhalarını da içerecek şekilde aşağıda verilen aşamaları da içermesi gerektiği önerilmektedir.

Birinci Adım

Tehlikelerin Tanımlanması

Tehlikelerin tanımlanması risk değerlendirmesinde çok önemli bir adımdır. Eğer herhangi bir tehlike yok sayılmış veya fark edilmemiş ise sonucunda ortaya çıkacak riskler belirlenemez, analiz edilemez ve hiçbir önleyici tedbir alınamaz. Bu durumun sonuçları çok vahim olabilir.

İkinci Adım

Risklerin Belirlenmesi ve Analizi

Bu adımda, birinci adımda tespit edilmiş olan tehlikeler ayrı ayrı dikkate alınarak bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin hangi sıklıkta oluşabileceği ile bu risklerden kimlerin, nelerin, ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği belirlenir. Toplanan bilgi ve veriler ışığında belirlenen riskler; çalışma ile ilgili tehlike veya risklerin nitelikleri ve imkân kısıtları gibi faktörler ya da ulusal ve uluslararası standartlar esas alınarak seçilen yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak analiz edilir.

Öncelikle, çalışma alanında bulunan tehlikelerden kaynaklanabilecek riskler neticesinde yaşanabilecek bir iş kazasından ya da meslek hastalığından, kimlerin nasıl veya ne kadar zarar görebileceği belirlenir.

Analiz edilen risklerin şiddeti ve sıklığı dikkate alınarak önceliklerine göre riskler sıralanır. Derhâl, vakit geçirmeksizin müdahâle edilmesi gereken riskler yüksek risk; mümkün olduğu kadar çabuk müdahâle edilmesi gereken riskler orta risk; acil müdahâle gerektirmeyen riskler ise düşük risk kabul edilir.

Üçüncü Adım

Risk Kontrol Adımları

Risk kontrol tedbirlerinin uygulanması;

  • Öncelikle tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması,
  • Tehlikelinin tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi,
  • Yalıtım veya izolasyon,
  • İdari önlemler, toplu koruma,
  • Kişisel koruyucu önlemler şeklinde olabilir.

Dördüncü Adım

Denetim, İzleme ve Yenileme

İş yerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma oluşmasını sağlamak için, alınan önlemlerin uygulanıp uygulanmadığı izlenir, tehlikelerin tekrar ortaya çıkmaması için takip etmek ve çalışanları denetlemek gerekmektedir. Bu amaçla uygun bir kontrol periyodu belirlenir.

Beşinci Adım

Dokümantasyon

Risk değerlendirmesi çalışmaları kayıt altına alınır ve arşivlenir. Böylece yapılan tüm çalışmalar rahatlıkla izlenebilir, takip edilebilir ve gerektiğinde tekrar kullanılabilir. Risk değerlendirmesi dokümanı elektronik ve benzeri ortamlarda da hazırlanıp arşivlenebilir.

Kişisel Koruyucu Donanım Temel Kavramları

Kişisel Korunma ve Kişisel Koruyucu Donanım

“Kişisel Koruma Teknolojisi” ve “Kişisel Koruyucu Donanım” kavramları birbirine benzer gözükmesine rağmen farklı olduklarının dikkate alınması gerekmektedir. 2013 yılında yayımlanan “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik”e göre Kişisel Koruyucu Donanım kapsamı dışında bırakılan kişisel korunma ekipman ve tasarımları da kişisel korunma teknolojisinin çalışma alanına girmektedir.

“Kişisel Koruyucu Donanım” direktifi adıyla bilinen 89/686/EEC1 sayılı direktifin amaçları açısından KKD, bir veya daha fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine karşı koruma sağlamak amacıyla bir birey tarafından giyilmek veya tutulmak üzere tasarlanmış aygıt veya cihazdır.

KKD’nin sağladığı koruma, tehlikeye maruz kalan kişinin faaliyetine bağlıdır; donanımın giyilmesi veya tutulmasıdır. Ne giyilen, ne de tutulmayan taşınabilir donanım KKD olarak düşünülmez.

KKD’ler “bir ya da daha çok tehlikeye” karşı koruma sağlarlar. Risk genellikle iki unsurun bileşimiyle tanımlanır: Zarara neden olabilecek bir olgu olan tehlike ile bir kişinin o tehlikeye maruz kalma olasılığıdır. KKD tehlikelere karşı korunmak üzere tasarlandığından işlevi, maruz kalan kişiye zarar gelmesini önlemektir. Dolayısıyla, birkaç risk aynı anda ortaya çıktığında KKD yalnızca birine değil, tüm risklere karşı koruma sağlamalıdır.

2013 yılında yayımlanan “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında

Yönetmelik”e göre Kişisel Koruyucu Donanım tanımı şu şekildedir:

“Kişisel koruyucu donanım: 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği esas alınmak üzere;

  • Çalışanı, yürütülen işten kaynaklanan, sağlık ve güvenliği etkileyen bir veya birden fazla riske karşı koruyan, çalışan tarafından giyilen, takılan veya tutulan, bu amaca uygun olarak tasarımı yapılmış tüm alet, araç, gereç ve cihazları,
  • Kişiyi bir veya birden fazla riske karşı korumak amacıyla üretici tarafından bir bütün hâline getirilmiş cihaz, alet veya malzemeden oluşmuş donanımı,
  • Belirli bir faaliyette bulunmak için korunma amacı olmaksızın taşınan veya giyilen donanımla birlikte kullanılan, ayrılabilir veya ayrılamaz nitelikteki koruyucu cihaz, alet veya malzemeyi,
  • Kişisel koruyucu donanımın rahat ve işlevsel bir şekilde çalışması için gerekli olan ve sadece bu tür donanımlarla kullanılan değiştirilebilir parçalarını, ifade eder.”

2013 yılında yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik’e göre Kişisel Koruyucu Donanım kapsamı ise şu şekilde belirtilmiştir;

“Kapsam

MADDE 2

  • Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan işyerlerini kapsar.
  • Bu Yönetmelik, aşağıda belirtilen kişisel koruyucu donanımları kapsamaz.
    • Özel olarak çalışanın sağlığını ve güvenliğini korumak üzere yapılmamış sıradan iş elbiseleri ve üniformalar,
    • Afet ve acil durum birimlerinin müdahâle faaliyetlerinde kullandıkları ekipman,
    • Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı gibi kamu düzeninin sağlanmasına yönelik kurumların faaliyetlerinde kullandıkları kişisel koruyucular,
    • Kara taşımacılığında kullanılan kişisel koruyucular,
    • Spor ekipmanı,
    • Nefsi müdafaayı veya caydırmayı hedefleyen ekipman,
    • Riskleri ve istenmeyen durumları saptayan ve ikaz eden taşınabilir cihazlar.”

Risk Değerlendirmesi Sonucu KKD Seçimi

Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımına İlişkin Risk Belirleme:

Fiziksel Riskler

Mekanik

  • Yüksekten Düşmeler
  • Darbeler, Kesikler, Çarpmalar
  • Ezikler, Batmalar, Kesikler, Sıyrıklar
  • Titreşim
  • Kaymalar, Düşmeler

Termal

  • Sıcaklık, Alev
  • Soğuk

Radyasyon

  • İyonize Olmayan
  • İyonize

Elektrik

Gürültü

Kimyasal

Aerosollar, Sıvılar, Gazlar, Buharlar

  • Tozlar, Lifler
  • Duman
  • Buhar
  • Sıvıya Batma
  • Sıçrama, Püskürme

Biyolojik

  • Zararlı Bakteriler
  • Zararlı Virüsler
  • Mantarlar
  • Mikrobiyolojik olmayan antijenler

Kişisel Koruyucu Donanım Listesi:

  • Baş Koruyucuları
    • Endüstride kullanılan koruyucu baretler saçlı derinin korunması
    • Koruyucu başlık
  • Kulak Koruyucuları
    • Kulak tıkaçları ve benzeri cihazlar
    • Tam akustik baretler
    • Endüstriyel baretlere uyan kulaklıklar
    • Düşük frekanslı kapalı devre haberleşme alıcısı olan kulak koruyucuları
    • İç haberleşme donanımlı kulak koruyucuları
  • Göz ve Yüz Koruyucuları
    • Gözlükler
    • Kapalı gözlük
    • X-ışını gözlüğü, lazer ışını gözlüğü, ultra viyole, kızılötesi, radyasyon gözlükleri
    • Yüz siperleri
    • Kaynak maskeleri ve baretleri
  • Solunum Sistemi Koruyucuları
    • Gaz, toz ve radyoaktif toz filtreli maskeler
    • Hava beslemeli solunum cihazları
    • Takılıp çıkarılabilen kaynak maskesi bulunduran solunum cihazları
    • Dalgıç donanımı
    • Dalgıç elbisesi
  • El ve Kol Koruyucuları
    • Özel koruyucu eldivenler:
    • Makinelerden
    • Tek parmaklı eldivenler
    • Parmak kılıfları
    • Kolluklar
    • Ağır işler için bilek koruyucuları
    • Parmaksız eldivenler
    • Koruyucu eldivenler
  • Ayak ve Bacak Koruyucuları
    • Normal ayakkabılar, botlar, çizmeler, uzun botlar, güvenlik bot ve çizmeleri
    • Bağları ve kancaları çabuk açılabilen ayakkabılar
    • Parmak koruyuculu ayakkabılar
    • Tabanı ısıya dayanıklı ayakkabı ve ayakkabı kılıfları
    • Isıya dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve tozluklar
    • Termal ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Titreşime dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Antistatik ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • İzolasyonlu ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Zincirli testere operatörleri için koruyucu bot ve çizmeler
    • Tahta tabanlı ayakkabılar
    • Takıp çıkarılabilen ayak üst kısmı koruyucuları
    • Dizlikler
    • Tozluklar
    • Takılıp çıkarılabilen iç tabanlıklar
    • Takılıp çıkarılabilen çiviler
    • Cilt Koruyucuları
    • Koruyucu kremler/merhemler
  • Gövde ve Karın Bölgesi Koruyucuları
    • Makinelerden korunmak için kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler
    • Kimyasallara karşı kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler
    • Isıtmalı yelekler
    • Cankurtaran yelekleri
    • X ışınına karşı koruyucu önlükler
    • Vücut kuşakları/kemerleri
  • Vücut Koruyucuları
    • Düşmelere karşı kullanılan donanım:
      • Düşmeyi önleyici ekipman
      • Kinetik enerjiyi absorbe eden frenleme ekipmanı
      • Vücudu boşlukta tutabilen donanım
    • Koruyucu giysiler:
      • Koruyucu iş elbisesi
      • Makinelerden korunma sağlayan giysi
      • Kimyasallardan korunma sağlayan giysi
      • Kızılötesi radyasyon ve ergimiş metal sıçramalarına karşı korunma sağlayan giysi
      • Isıya dayanıklı giysi
      • Termal giysi
      • Radyoaktif kirlilikten koruyan giysi
      • Toz geçirmez giysi
      • Gaz geçirmez giysi
      • Florasan maddeli, yansıtıcılı giysi ve aksesuarları
  • Koruyucu örtüler

Solunum Koruması

İnsan hayatı boyunca çok büyük hacimde hava solumaktadır. Bu hacim göz önüne alındığında bir insanın akciğerlerinden geçen havanın temiz olmasının hayati önem taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Ortam havasının kirli olması veya yeterli oksijen içermemesi durumunda harici olarak bir havaya ihtiyaç duyulur.

Herhangi bir ortamdaki tehlikeli madde konsantrasyonu çok mu yüksek ve/veya ortam havasındaki oksijen içeriği çok mu düşük olduğunda solunum korumasına ihtiyaç vardır. Solunum korumasını sağlamak, her zaman ek bir yük ve çaba istemektedir; işte bu yüzden gerektiği kadar çok koruma sağlamakla beraber mümkün olduğunca az yük getirmelidir. Koruma uygulama alanına bağlı olarak hassasiyet gösterir.

Normal atmosfer sadece yaklaşık %21 O2’den oluşur. Solunum havası çok az oksijen içeriyorsa bu durum, yaşamı tehdit edici olabilir. Daha da tehlikeli olan ise burnunuzla oksijen eksikliğini algılayamamanızdır.

Genel olarak bakıldığında “kirleticiler” insanlar, hayvanlar, bitkiler, organizmalar ve tüm ekosistemler açısından zararlı maddeler veya karışımlar anlamına gelir.

Kirleticiler, iki ana gruba ayrılabilir:

  • Doğal
  • Sentetik ve insan imalatı

Kirleticiler vücudunuza girerse hastalıklara neden olabilirler. Bunların etkisi, kendi ile ilgili özelliklerine ve insan vücuduyla etkileşimlerine bağlıdır.

Kirleticilerin çalışmasının kaba hatlarıyla üç adet kronolojik etki kategorisi vardır:

  • Hiperakut › Nispeten kısa bir sürede ölümle sonuçlanır.
  • Akut › Hızlı etki
  • Kronik › Kronik genetik değişikliklere yol açan daha uzun etki süresi veya organ hasarı olan uzun süreli zehirlenme

Çalışma alanındaki havada tehlikeli maddeler bulunmadığından emin değil misiniz? Çalışmaya başlamadan önce riskleri ve stresleri belirlemek üzere bir risk değerlendirmesi yapmanız gerekir. Ancak hangi maddelerin söz konusu olduğunu bildiğinizde kendinizi tehlikeli maddelerden etkin şekilde koruyabilirsiniz. Hiyerarşik olarak bütün kontrol önlemleri sırasıyla gözden geçirildikten sonra kesinlikle solunum veya vücut koruması gibi ekstra güvenlik önlemleri almanız gerekir.

Solunum koruma cihazı takmak, ilave bir yüktür. Bu yüzden solunum korumasına ancak diğer koruyucu önlemler mümkün olamadığı durumlarda başvurulur. Solunum koruma cihazları, cihazın ortam havası koşullarından bağımsız görev yapıp yapmamasına bağlı olarak farklı türlere ayrılır. Solunum koruma cihazlarının genel bir sınıflaması kitabınızda S.128, Şekil 5.2’de verilmiştir.

Tehlikeli maddelere karşı korunmada filtre cihazının yeterli olup olmadığı ortam havası koşullarına bağlıdır. Bir filtre cihazı sadece belirli ön koşulların mevcut olması hâlinde yeterli koruma sunar. Bu ön koşullar mevcut değilse bağımsız solunum koruması kullanmanız gerekir.

Filtre cihazları aşağıdaki durumlarda yeterli olabilir:

  • Havadaki oksijen içeriği hacme göre en az %17’dir.
  • Tehlikeli madde türü bilinmektedir ve buna uygun bir filtre malzemesi vardır.
  • Tehlikeli madde konsantrasyonu, filtre cihazlarının uygulanması için izin verilen sınırlar dâhilindedir.

Filtre cihazları aşağıdaki durumlarda yetersizdir:

  • Tehlikeli durumun değişebileceğine dair bir risk söz konusudur.
  • Tehlikeli maddelerin uyarı özellikleri düşüktür.
  • Tehlikeli maddelerin konsantrasyonları, yaşam veya sağlık açısından anında tehlike arz etmektedir.
  • Tehlikeli madde, filtre malzemesi tarafından tutulamaz.

Bağımsız solunum cihazları, serbest bir şekilde taşınabilen solunum cihazlarıdır. Uygun bir askıyla sırtta veya kalçada taşınırlar.

Solunum cihazının kullanım süresi 10 dakika ile yaklaşık 45 dakikaya kadardır. Gerekliliklere bağlı olarak uygulamanıza özel tüp hacmi, basıncı ve buna bağlı olarak basınçlı hava miktarını kullanabilirsiniz. Bunlara ek olarak kullanım süresi, kişisel hava tüketiminize de bağlıdır.

Basınçlı hava hortumu üniteleri, serbest bir şekilde taşınamayan solunum cihazı türündedir. Bu da bir basınçlı hava besleme hortumu kullanarak harici bir hava hattı veya verilen solunum havası tüpleri üzerinden dışarıdan gereken solunum havasını besleyebileceğiniz anlamına gelir.

Serbest bir şekilde taşınabilen veya taşınamayan solunum cihazı seçiminiz, kullanım koşullarına ve planlanan uygulamaya bağlıdır. Bağımsız solunum cihazı ve basınçlı hava hortumu ünitelerinin ikisi de açık devreli cihazlardır. Bunların her ikisi de havada uçuşan kirleticiler ve oksijen eksikliğine karşı aynı korumayı sunar.

Koruyucu Giysiler

İster sıvı, ister katı, ister gaz olsun havadaki kimyasallar cildi tahriş edebilir, vücuda hasar verebilir veya cilt üzerinden vücuda girebilir; tüm bunların da sağlık için potansiyel olarak çok ciddi sonuçları vardır. Bu yüzden çalışanların cildinin tehlikeli maddelerden korunması gerekir.

Daima kullanmadan önce seçilen giysinin, ilgili tehlikeli maddeye karşı yeterli direnci olduğunu kontrol edin. İhtiyacınız olan bilgiler, imalatçının direnç listesinde verilir. Direnç listelerinin dayandığı test gereklilikleri, iş yerindeki koşullardan çok daha katıdır.

İtfaiyeci Kişisel Koruyucu Teknolojisi

İtfaiye personeli yangın, sel, çığ, nükleer, biyolojik, kimyasal ve benzeri tehlikelere karşı Kişisel Koruyucu Donanımlarıyla korunmalıdır.

Bir itfaiyecinin afet ve acil durumlarda kullandığı kişisel koruyucu donanımlar şunlardır:

  • Baret
  • Isıya karşı dayanıklı başlık
  • Çizme
  • Koruyucu eldiven
  • Yangına yaklaşım elbisesi
  • Alüminize elbise
  • Kurtarma elbisesi
  • Koruyucu gözlük
  • Koruyucu kulaklık
  • Temiz hava solunum cihazı
  • Kişisel hareketsizlik cihazı

Baret: İtfaiye personelini, darbelerden ve yüksek sıcaklık riski ile alevlerden korumak için baş bölgesine takılan donanımdır. İtfaiyeci bareti üç kısımdan oluşur.

Ana gövde: Darbelerden koruyan asıl kısım olup ana gövdenin üst ortasında meydana gelen darbenin etkisini azaltan bir çıkıntı mevcuttur.

Enselik: Genellikle deriden ve Nomex veya alüminize kumaş benzeri ısıya dayanıklı malzemelerden yapılır. Personelin ensesini ısıdan, alev yalamasından ve sıvılardan koruyan kısımdır.

Siperlik: Personelin yüzünü çene hizasına kadar koruyan şeffaf bir maddeden yapılmış kısımdır. Ulusal ve uluslararası standartla üretilmeli ve belgeli olmalı, darbelere, aleve ve ısıya karşı dayanıklı olmalı, baretin içi kolaylıkla ayarlanabilmeli, mümkünse siperlik buhar yapmayan özellikte olmalı. Baret ortopedik ense kayışlı olmalı. Çene kayışı, belirli bir darbenin üzerindeki baskıya maruz kaldığında boyun kırılmasını engellemek için kendiliğinden açılabilen özellikte olmalıdır. Baret fosforlu olmalıdır.

Isıya Karşı Dayanıklı Başlık: İtfaiye personelinin başına taktığı sadece gözlerini açıkta bırakan, boyun ve enseyi tamamen kapatan, ısıya ve aleve dayanıklı örme başlıktır. Personelin yüzünü ve boyun kısmını tam koruma sağlamak amacıyla kullanılır. Muhtemel patlamalarda alev ve ısının doğrudan solunum yollarına zarar vermesine mani olan koruyucu donanımdır.

Çizmeler: Çizmeler ayak koruyucu olup sıvıdan, ısıdan, darbelerden, ayak tabanına sert sicim saplanmasından koruyan teçhizattır. Bir itfaiyeci çizmesi dört katmandan oluşur:

  • Deri veya özel malzeme
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Çizmede bulunması gereken özellikler:

  • Ulusal ve uluslararası standartta üretilmeli ve belgeli olmalıdır.
  • Su geçirmez özelliğe sahip olmalıdır.
  • Tabanında belirli kalınlıkta çelik plaka olmalıdır.
  • Burnunda ayakları darbelerden korumak için çelik kaplama olmalıdır.
  • Tabanı ısıya dayanıklı olmalıdır.
  • Rahat giyilip çıkarılabilecek şekilde tasarlanmış olmalıdır.
  • Çizme tabanı 15 saniye aleve dayanıklı olmalıdır.
  • Çelik burun 1,5 mm olmalıdır.
  • Çelik taban 0,6 mm olmalıdır.
  • Dış parçası siyah nitril kauçuk olmalıdır.

Koruyucu Eldivenler: Isıya, delinme ve kesilmelere karşı dayanıklı malzemeden imal edilmiş olan eldivenler 4 katmandan oluşur.

  • Dış kumaş
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Nem bariyeri genellikle dış kumaşa presle yapıştırılmıştır. Eldivenler avuç kısımları ile parmakların iç yüzeylerine gelen kısımlarda delme ve kesilmeyi önleyen ısıya ve aşınmaya dayanıklı özel neopren veya nitrik kauçuk grubundan bir malzeme ile kaplıdır. Bu eldivenler aynı zamanda yalıtkan özelliğe sahiptir ve elektriği iletmezler.

Yangına Yaklaşım Elbisesi: İtfaiyeci koruyucu elbisesi Nomex malzemeden imal edilmiştir. Nomex ve kevler gibi iki maddenin değişik oranlarda karışımından oluşur. Koruyucu elbiseler ceket ve pantolon olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ceket yakası ense ve boğazı koruyacak şekilde tasarlanmıştır. Antistatiktir, rahat giyilip çıkartılabilir. Pantolon paçaları çizmeye rahat geçirilecek şekilde tasarlanmıştır. Sıvıların dikiş yerlerinden içeri sızmasını engellemek amacıyla nem bariyerlerinin dikiş yerleri kaynak bant ile belirli sıcaklıkta kaynak yapılmıştır. Ceket bel bölgesini koruyacak uzunlukta ve itfaiyecinin sürünerek ilerlemesi durumunda sürünmeyi engellemeyecek kısalıkta tasarlanmıştır. Ceket ve pantolonun muhtelif yerlerine reflektör bant dikilmiş ve yapıştırılmıştır. İtfaiyecinin rahat taşıyabileceği ağırlıktadır. Isı, alev ve yağmurlama testinden geçirilir. Koruyucu elbiseler dört katmandan oluşur.

  • Dış kumaş
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Dış Kumaş: Ceket ve pantolonun en dışında bulunan kumaştır. Bu katman ısı, su, yağ ve kimyasal sıvıların belirli oranda içeriye girmesini engelleyen katmandır.

Nem Bariyeri: Dış kumaşın altında bulunan hemen ikinci katmandır. Bu katman dışarıdan içeriye su geçirmeyen, içeriden dışarıya havalandırmaya imkân sağlayan yüzeydir. Bu katman ihtiyaç hâlinde birinci katmandan oluşan dış kumaşa lamine de edilebilir. Değişik tip ve kalitede nem bariyerleri mevcuttur.

Isı Bariyerleri: Bu katman nem bariyerlerinin hemen altında bulunan üçüncü katmandır. Bu katman dış kumaş ve nem bariyerlerini geçerek gelen ısı yüklü hava kabarcıklarını içine alarak absorbe eder. Değişik tip, ağırlık ve kalitede ısı bariyerleri mevcuttur.

İç Astar: Bu katman ısı bariyerinin hemen altında bulunan en içteki kumaştır. Bu kumaş vücutla temasta kolaylık sağlaması için imal edilmiş olup ısıya dayanıklı malzemeden dokunmuştur.

Kurtarma Elbisesi: Yangın dışında gidilen itfaiye olaylarında personelin rahat çalışabilmesi için giyilen donanımdır.

Gözlük: Çalışma esnasında gözleri toz, çapak ve benzeri dış etkenlerden korumak için kullanılan donanımdır.

Kulaklık: Çalışma esnasında kulakları yüksek frekanslı seslerden korumak için kullanılan bir donanımdır.

Alüminize Elbise: Alümünize elbise yangınlardan kurtarma olaylarında ve gaz yangınlarında vana kapatma amacı ile alevler arasından kısa süreli geçişlerde kullanılan ısı ve aleve belli bir süre dayanıklılık gösteren özel elbiselerdir. 1000 °C’lik ısı kaynağından yansıyan ısının kumaş cinsine bağlı olarak %85 veya %95’ini geri yansıtarak itfaiyeciyi yüksek ısıdan korur. Alüminize elbiseler cam elyaf kumaş kullanılarak imal edilmiştir. Cam elyaf veya preox kumaşın bir yüzüne yüksek sıcaklığa dayanıklı polyester ve alüminyum folyonun vakum altında kaplanması yoluyla üretilmiştir. Bu özel imalat tekniği nedeniyle çatlamaz, kırılmaz, asit, baz, tuz ve petrol ürünlerine karşı dayanıklıdır.

Temiz Hava Solunum Cihazı: İtfaiyecinin kapalı alanlara veya dumanlı alanlara girmesini, çalışabilmesini sağlayan özel ve bir itfaiyeci için oldukça önemli olan bir donanımdır.

Temiz hava solunum cihazı üç bölümden oluşur. Bu bölümler şunlardır:

  • Solunum maskesi
  • Sırtlık
  • Tüp

Solunum Maskesi: İtfaiyecilikte ilk alınması gereken sertifika İtfaiyeci Solunum Cihazı kullanabilir sertifikası olmalıdır. Eğitim, uygulama ve test sonucunda kullanabilme yeterliliği onaylananlara bu sertifika verilmeli ve sonra kullandırılmalıdır. Beş yılda bir aynı süreçten geçirilip bu yeterliliği kaybedenlerin sertifikası yenilenmemeli ve kullandırılmamalıdır. İtfaiyecinin yüzünü zararlı etkilerden koruyan dış maskenin içerisinde ikinci bir maske bulunur buna da iç maske denir. İç maske alıcı ve verici ventilleri sayesinde tüpten gelen temiz havanın fazlasını ve solunum sonucunda oluşan atık havanın dışarı atılmasını sağlar. Camın buğulanmasını önler.

Sırtlık: Ergonomik bir yapıya sahiptir. Cihazın sırta iyice yerleşmesini sağlar. Tüp içerisindeki hava kullanıldıkça basınç düşeceğinden tüp soğuyacaktır, sırtlık tüpün vücudumuzla direkt temasını keserek soğuk etkisini önler. Sırtlık, ağırlığı dağıtarak kullanıcıya avantaj sağlar. 300 bar basınçlı havayı 4,5 bara düşüren yaylı koruma sistemi, ayrıca 4,5 bar basıncı kullanıcıların soluyabileceği bir atmosfer basıncına indiren akciğer otomatiği mevcuttur. Sırtlık üzerinde 300 bar basınçlı havayı taşıyan yüksek basınç hortumu bulunur. Sistem üzerinde tüpün içerisindeki kalan hava miktarını gösteren manometre bulunur. Tüpteki hava miktarı 50 barın altına düştüğünde kullanıcı bir düdük sesiyle uyarılır ve kısa zaman içerisinde bulunduğu ortamı terk etmesi gerektiği ikaz edilir.

Tüp: Oksijenin az olduğu veya yoğun duman bulunan yerlerde yangın ve kurtarma ekiplerinin rahat çalışabilmesi için içerisine temiz hava sıkıştırılmış kaplardır. Gelişen teknolojiye bağlı olarak çelik ve poliüretan malzemeden yapılmış tipleri vardır. Tüpler belirli basınçlar altında kompresörler vasıtası ile doldurulur. 300 bar basınçla doldurulmuş bir tüpün deneme basıncı 450 bardır. İstanbul itfaiyesinde 300 bar basınçlı 6 lt hacimli 1800 lt sıkıştırılmış hava bulunan ve 11,5 kg ağırlığındaki çelik tüpler ve 6,8 lt hacminde 3,9 kg ağırlığında olan fiber tüpler kullanılmaktadır. Tüplerin üzerinde içerisindeki hava miktarını gösteren manometre bulunur.

Kişisel Hareketsizlik Cihazları: Yangın esnasında yoğun duman ve diğer nedenlerle hareket yeteneğini yitirmiş baygın hâldeki itfaiyecinin yerini belli etmek amaçlı sesli ve ışıklı ikaz verir. Yirmi saniye hareketsiz kalındığında devreye girer ve kademeli olarak sesi yükselir. Bu sayede diğer itfaiyecilerin baygın itfaiyeciyi bulmasını sağlar.

Risk ve Risk Değerlendirmesi Yönetimi

Yaygın olarak kullanılan OHSAS 18001 2007 İş Sağlığı ve Güvenlik Yönetim Sistemi standardına göre risk yönetim sürece ile tanımlar şu şekilde verilmiştir;

Risk; tehlikeli bir olayın veya maruz kalma durumunun meydana gelme olasılığı ile olay veya maruz kalma durumunun yol açabileceği yaralanma veya sağlık bozulmasının ciddiyet derecesinin bileşimi. Risk değerlendirmesi; tehlikelerden kaynaklanan riskin büyüklüğünü tahmin etmek ve mevcut kontrollerin yeterliliğini dikkate alarak riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermek için kullanılan süreç.

Kabul edilebilir risk; kuruluşun, yasal zorunluluklara ve kendi İSG politikasına göre, kabul edebileceği, kontrol altında tutabileceği düzeye indirilmiş risk.

Tehlike; insanların yaralanması veya sağlığının bozulması veya bunların birlikte gerçekleşmesine sebep olabilecek kaynak, durum veya işlem.

Olay; yaralanmaya veya sağlığın bozulmasına veya ölüme sebep olan veya sebep olacak potansiyele sahip olan, işle ilgili olaylar.

ISO 31000 ve aynı Standard’ın rehberi herhangi bir iş sahasına veya sektöre özel geliştirilmediği için ve genel için hazırlanmış bir risk yönetim sistemi olduğu için kavram ve tanımlamaları geneli kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. ISO 31000 tüm iş alanlarında risk yönetimi esaslarını tanımlamaktadır ve risk yönetimini iş sağlığı ve güvenliği ile sınırlı tutmamıştır. ISO 31000 ve Rehber 73’teki tanımlamalar OHSAS 18001 2007’deki tanımlamalardan farklılıklar göstermektedir. Buna göre;

Risk; Belirsizliğin hedefler üzerindeki etkisi.

  • Bir etki beklenenden pozitif veya negatif sapmadır.
  • Hedefler değişik boyutlarda ve farklı seviyelerde olabilir.
  • Risk çoğunlukla olayların gerçekleşme olasılıkları ve sonuçlarıyla veya bunların birleşimi ile karakterize edilir.
  • Belirsizlik, bir olayın meydana gelme olasılığı ve sonuçlarının bilinmesine veya anlaşılmasına ilişkin, kısmen de olsa bilgi eksikliği durumudur.

Risk Değerlendirme;

  • Risk tanımlama,
  • Risk analizi,
  • Risk değerlendirme sürecinin tamamını kapsamaktadır.

Risk değerlendirme, riskin veya büyüklüğünün kabul edilebilir veya tolere edilebilir olup olmadığını belirlemek için risk analizi sonuçlarını risk kriteri ile karşılaştırmaktır.

Risk Tanımlama; risklerin bulunması, tanınması ve tarif edilmesi sürecidir.

  • Risk tanımlama risk kaynaklarının, olayların, nedenlerinin ve potansiyel sonuçlarının tanımlanmasını içerir.
  • Risk tanımlaması geçmiş dönem verileri, teorik analiz, uzman görüşleri ve ilgili tarafların/ paydaşların gereksinimlerini içerebilir.

Risk Analizi; riskin doğasını-yapısını anlama ve risk seviyesini belirleme sürecidir.

  • Risk analizi risk değerlendirme kararları için temel oluşturur.
  • Risk analizi risk tahminini içerir.

Risk Kriteri; riskin kabul seviyelerini gösterir.

  • Risk kriteri organizasyonel hedefler, kuruluşun hedeflerine erişmek için içinde çalıştığı iç ve dış çevre esas alınarak belirlenir.
  • Risk kriteri standartlardan, yasalardan, politikalardan ve diğer gerekliliklerden belirlenebilir.

Olay; özel bir durumun/şartların meydana gelmesi veya değişmesidir.

  • Bir olay bir veya daha fazla kez meydana gelebilir ve nedenleri birden fazla olabilir.
  • Bir olay meydana gelmeyen bir şeyden oluşabilir.
  • Bir olay bazen bir “özel durum” veya bir “kaza” olarak adlandırılabilir.

Kaza ve hasar vermeyen, sonuçlanmayan bir olay “ramak kala”, “kıl payı” olarak da adlandırılabilir.

Likelihood; bir şeyin gerçekleşme ihtimalidir.

Olasılık; 0 ile 1 arasında bir rakamla ifade edilen gerçekleşme şansının ölçümüdür; 0 imkânsızı, 1 ise kesin gerçekleşme durumunu gösterir.

Risk Toleransı; kuruluşun veya paydaşların, riskin değiştirilmesinden sonra hedeflerine erişebilmek için riski üstlenmeye hazır olma derecesidir.

Risk İştahı; kuruluşun izlemeye, taşımaya veya almaya hazır olduğu risk miktarıdır.

Tehlike; potansiyel zarar kaynağıdır.

Risk yönetimi yalnızca istatistiksel sonuç ve yorumlar veya risk analizi değildir. ISO tanımına göre “Risk yönetimi bir kuruluşun riske ilişkin olarak koordine edilmiş faaliyetlerinin yönetimi ve kontrolüdür.”

Risk yönetimi süreci genel hatlarıyla aşağıdaki faaliyetleri içerir;

  • Riskin tanımlanması veya tanınması,
  • Riskin sıralanması veya değerlendirilmesi,
  • Belirgin risklere cevap verme,
    • Riski tolere etme,
    • Riske müdahâle etme, modifiye etme,
    • Riski transfer etme,
    • Riski sonlandırma,
  • Kontrollere kaynak ayırma,
  • Reaksiyon planlama,
  • Risk performansının raporlanması ve izlenmesi,
  • Risk yönetim çerçevesinin gözden geçirilmesidir.

Ayrıca, ISO 31001’e göre risk değerlendirmesi yönetim süreci aşağıda verilen temel unsurları içerir;

  • İletişim ve danışma,
  • İçerik/kapsam oluşturma,
  • Risk değerlendirme,
    • Risk tanımlama,
    • Risk analizi,
    • Risk değerlendirme,
  • Risk iyileştirme,
  • İzleme ve gözden geçirmedir.

ISO 31000’e göre risk yönetimi prensipleri ise şunlardır;

  • Kuruluşu değerli yapar ve değerini korur.
  • Organizasyonel sürecin bütünleşik bir parçasıdır.
  • Karar verme sürecinin parçasıdır.
  • Açık olarak belirsizliğe hitap eder.
  • Sistematiktir, yapısaldır ve zamanlamalıdır.
  • Var olan en iyi bilgiye dayanır.
  • İhtiyaca ve duruma uygun olacak biçimde şekillendirilir.
  • İnsani ve kültürel faktörleri göz önüne alır.
  • Şeffaftır ve geniş kapsamlıdır.
  • Dinamiktir, tekrarlanır ve değişikliklere karşı yenilenir.
  • Kuruluşun iyileşmesini kolaylaştırmaktadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne göre risk değerlendirmesinde, işyerlerinin tasarım ve kuruluş safhalarını da içerecek şekilde aşağıda verilen aşamaları da içermesi gerektiği önerilmektedir.

Birinci Adım

Tehlikelerin Tanımlanması

Tehlikelerin tanımlanması risk değerlendirmesinde çok önemli bir adımdır. Eğer herhangi bir tehlike yok sayılmış veya fark edilmemiş ise sonucunda ortaya çıkacak riskler belirlenemez, analiz edilemez ve hiçbir önleyici tedbir alınamaz. Bu durumun sonuçları çok vahim olabilir.

İkinci Adım

Risklerin Belirlenmesi ve Analizi

Bu adımda, birinci adımda tespit edilmiş olan tehlikeler ayrı ayrı dikkate alınarak bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin hangi sıklıkta oluşabileceği ile bu risklerden kimlerin, nelerin, ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği belirlenir. Toplanan bilgi ve veriler ışığında belirlenen riskler; çalışma ile ilgili tehlike veya risklerin nitelikleri ve imkân kısıtları gibi faktörler ya da ulusal ve uluslararası standartlar esas alınarak seçilen yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak analiz edilir.

Öncelikle, çalışma alanında bulunan tehlikelerden kaynaklanabilecek riskler neticesinde yaşanabilecek bir iş kazasından ya da meslek hastalığından, kimlerin nasıl veya ne kadar zarar görebileceği belirlenir.

Analiz edilen risklerin şiddeti ve sıklığı dikkate alınarak önceliklerine göre riskler sıralanır. Derhâl, vakit geçirmeksizin müdahâle edilmesi gereken riskler yüksek risk; mümkün olduğu kadar çabuk müdahâle edilmesi gereken riskler orta risk; acil müdahâle gerektirmeyen riskler ise düşük risk kabul edilir.

Üçüncü Adım

Risk Kontrol Adımları

Risk kontrol tedbirlerinin uygulanması;

  • Öncelikle tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması,
  • Tehlikelinin tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi,
  • Yalıtım veya izolasyon,
  • İdari önlemler, toplu koruma,
  • Kişisel koruyucu önlemler şeklinde olabilir.

Dördüncü Adım

Denetim, İzleme ve Yenileme

İş yerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma oluşmasını sağlamak için, alınan önlemlerin uygulanıp uygulanmadığı izlenir, tehlikelerin tekrar ortaya çıkmaması için takip etmek ve çalışanları denetlemek gerekmektedir. Bu amaçla uygun bir kontrol periyodu belirlenir.

Beşinci Adım

Dokümantasyon

Risk değerlendirmesi çalışmaları kayıt altına alınır ve arşivlenir. Böylece yapılan tüm çalışmalar rahatlıkla izlenebilir, takip edilebilir ve gerektiğinde tekrar kullanılabilir. Risk değerlendirmesi dokümanı elektronik ve benzeri ortamlarda da hazırlanıp arşivlenebilir.

Kişisel Koruyucu Donanım Temel Kavramları

Kişisel Korunma ve Kişisel Koruyucu Donanım

“Kişisel Koruma Teknolojisi” ve “Kişisel Koruyucu Donanım” kavramları birbirine benzer gözükmesine rağmen farklı olduklarının dikkate alınması gerekmektedir. 2013 yılında yayımlanan “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik”e göre Kişisel Koruyucu Donanım kapsamı dışında bırakılan kişisel korunma ekipman ve tasarımları da kişisel korunma teknolojisinin çalışma alanına girmektedir.

“Kişisel Koruyucu Donanım” direktifi adıyla bilinen 89/686/EEC1 sayılı direktifin amaçları açısından KKD, bir veya daha fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine karşı koruma sağlamak amacıyla bir birey tarafından giyilmek veya tutulmak üzere tasarlanmış aygıt veya cihazdır.

KKD’nin sağladığı koruma, tehlikeye maruz kalan kişinin faaliyetine bağlıdır; donanımın giyilmesi veya tutulmasıdır. Ne giyilen, ne de tutulmayan taşınabilir donanım KKD olarak düşünülmez.

KKD’ler “bir ya da daha çok tehlikeye” karşı koruma sağlarlar. Risk genellikle iki unsurun bileşimiyle tanımlanır: Zarara neden olabilecek bir olgu olan tehlike ile bir kişinin o tehlikeye maruz kalma olasılığıdır. KKD tehlikelere karşı korunmak üzere tasarlandığından işlevi, maruz kalan kişiye zarar gelmesini önlemektir. Dolayısıyla, birkaç risk aynı anda ortaya çıktığında KKD yalnızca birine değil, tüm risklere karşı koruma sağlamalıdır.

2013 yılında yayımlanan “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında

Yönetmelik”e göre Kişisel Koruyucu Donanım tanımı şu şekildedir:

“Kişisel koruyucu donanım: 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği esas alınmak üzere;

  • Çalışanı, yürütülen işten kaynaklanan, sağlık ve güvenliği etkileyen bir veya birden fazla riske karşı koruyan, çalışan tarafından giyilen, takılan veya tutulan, bu amaca uygun olarak tasarımı yapılmış tüm alet, araç, gereç ve cihazları,
  • Kişiyi bir veya birden fazla riske karşı korumak amacıyla üretici tarafından bir bütün hâline getirilmiş cihaz, alet veya malzemeden oluşmuş donanımı,
  • Belirli bir faaliyette bulunmak için korunma amacı olmaksızın taşınan veya giyilen donanımla birlikte kullanılan, ayrılabilir veya ayrılamaz nitelikteki koruyucu cihaz, alet veya malzemeyi,
  • Kişisel koruyucu donanımın rahat ve işlevsel bir şekilde çalışması için gerekli olan ve sadece bu tür donanımlarla kullanılan değiştirilebilir parçalarını, ifade eder.”

2013 yılında yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik’e göre Kişisel Koruyucu Donanım kapsamı ise şu şekilde belirtilmiştir;

“Kapsam

MADDE 2

  • Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan işyerlerini kapsar.
  • Bu Yönetmelik, aşağıda belirtilen kişisel koruyucu donanımları kapsamaz.
    • Özel olarak çalışanın sağlığını ve güvenliğini korumak üzere yapılmamış sıradan iş elbiseleri ve üniformalar,
    • Afet ve acil durum birimlerinin müdahâle faaliyetlerinde kullandıkları ekipman,
    • Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı gibi kamu düzeninin sağlanmasına yönelik kurumların faaliyetlerinde kullandıkları kişisel koruyucular,
    • Kara taşımacılığında kullanılan kişisel koruyucular,
    • Spor ekipmanı,
    • Nefsi müdafaayı veya caydırmayı hedefleyen ekipman,
    • Riskleri ve istenmeyen durumları saptayan ve ikaz eden taşınabilir cihazlar.”

Risk Değerlendirmesi Sonucu KKD Seçimi

Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımına İlişkin Risk Belirleme:

Fiziksel Riskler

Mekanik

  • Yüksekten Düşmeler
  • Darbeler, Kesikler, Çarpmalar
  • Ezikler, Batmalar, Kesikler, Sıyrıklar
  • Titreşim
  • Kaymalar, Düşmeler

Termal

  • Sıcaklık, Alev
  • Soğuk

Radyasyon

  • İyonize Olmayan
  • İyonize

Elektrik

Gürültü

Kimyasal

Aerosollar, Sıvılar, Gazlar, Buharlar

  • Tozlar, Lifler
  • Duman
  • Buhar
  • Sıvıya Batma
  • Sıçrama, Püskürme

Biyolojik

  • Zararlı Bakteriler
  • Zararlı Virüsler
  • Mantarlar
  • Mikrobiyolojik olmayan antijenler

Kişisel Koruyucu Donanım Listesi:

  • Baş Koruyucuları
    • Endüstride kullanılan koruyucu baretler saçlı derinin korunması
    • Koruyucu başlık
  • Kulak Koruyucuları
    • Kulak tıkaçları ve benzeri cihazlar
    • Tam akustik baretler
    • Endüstriyel baretlere uyan kulaklıklar
    • Düşük frekanslı kapalı devre haberleşme alıcısı olan kulak koruyucuları
    • İç haberleşme donanımlı kulak koruyucuları
  • Göz ve Yüz Koruyucuları
    • Gözlükler
    • Kapalı gözlük
    • X-ışını gözlüğü, lazer ışını gözlüğü, ultra viyole, kızılötesi, radyasyon gözlükleri
    • Yüz siperleri
    • Kaynak maskeleri ve baretleri
  • Solunum Sistemi Koruyucuları
    • Gaz, toz ve radyoaktif toz filtreli maskeler
    • Hava beslemeli solunum cihazları
    • Takılıp çıkarılabilen kaynak maskesi bulunduran solunum cihazları
    • Dalgıç donanımı
    • Dalgıç elbisesi
  • El ve Kol Koruyucuları
    • Özel koruyucu eldivenler:
    • Makinelerden
    • Tek parmaklı eldivenler
    • Parmak kılıfları
    • Kolluklar
    • Ağır işler için bilek koruyucuları
    • Parmaksız eldivenler
    • Koruyucu eldivenler
  • Ayak ve Bacak Koruyucuları
    • Normal ayakkabılar, botlar, çizmeler, uzun botlar, güvenlik bot ve çizmeleri
    • Bağları ve kancaları çabuk açılabilen ayakkabılar
    • Parmak koruyuculu ayakkabılar
    • Tabanı ısıya dayanıklı ayakkabı ve ayakkabı kılıfları
    • Isıya dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve tozluklar
    • Termal ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Titreşime dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Antistatik ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • İzolasyonlu ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
    • Zincirli testere operatörleri için koruyucu bot ve çizmeler
    • Tahta tabanlı ayakkabılar
    • Takıp çıkarılabilen ayak üst kısmı koruyucuları
    • Dizlikler
    • Tozluklar
    • Takılıp çıkarılabilen iç tabanlıklar
    • Takılıp çıkarılabilen çiviler
    • Cilt Koruyucuları
    • Koruyucu kremler/merhemler
  • Gövde ve Karın Bölgesi Koruyucuları
    • Makinelerden korunmak için kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler
    • Kimyasallara karşı kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler
    • Isıtmalı yelekler
    • Cankurtaran yelekleri
    • X ışınına karşı koruyucu önlükler
    • Vücut kuşakları/kemerleri
  • Vücut Koruyucuları
    • Düşmelere karşı kullanılan donanım:
      • Düşmeyi önleyici ekipman
      • Kinetik enerjiyi absorbe eden frenleme ekipmanı
      • Vücudu boşlukta tutabilen donanım
    • Koruyucu giysiler:
      • Koruyucu iş elbisesi
      • Makinelerden korunma sağlayan giysi
      • Kimyasallardan korunma sağlayan giysi
      • Kızılötesi radyasyon ve ergimiş metal sıçramalarına karşı korunma sağlayan giysi
      • Isıya dayanıklı giysi
      • Termal giysi
      • Radyoaktif kirlilikten koruyan giysi
      • Toz geçirmez giysi
      • Gaz geçirmez giysi
      • Florasan maddeli, yansıtıcılı giysi ve aksesuarları
  • Koruyucu örtüler

Solunum Koruması

İnsan hayatı boyunca çok büyük hacimde hava solumaktadır. Bu hacim göz önüne alındığında bir insanın akciğerlerinden geçen havanın temiz olmasının hayati önem taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Ortam havasının kirli olması veya yeterli oksijen içermemesi durumunda harici olarak bir havaya ihtiyaç duyulur.

Herhangi bir ortamdaki tehlikeli madde konsantrasyonu çok mu yüksek ve/veya ortam havasındaki oksijen içeriği çok mu düşük olduğunda solunum korumasına ihtiyaç vardır. Solunum korumasını sağlamak, her zaman ek bir yük ve çaba istemektedir; işte bu yüzden gerektiği kadar çok koruma sağlamakla beraber mümkün olduğunca az yük getirmelidir. Koruma uygulama alanına bağlı olarak hassasiyet gösterir.

Normal atmosfer sadece yaklaşık %21 O2’den oluşur. Solunum havası çok az oksijen içeriyorsa bu durum, yaşamı tehdit edici olabilir. Daha da tehlikeli olan ise burnunuzla oksijen eksikliğini algılayamamanızdır.

Genel olarak bakıldığında “kirleticiler” insanlar, hayvanlar, bitkiler, organizmalar ve tüm ekosistemler açısından zararlı maddeler veya karışımlar anlamına gelir.

Kirleticiler, iki ana gruba ayrılabilir:

  • Doğal
  • Sentetik ve insan imalatı

Kirleticiler vücudunuza girerse hastalıklara neden olabilirler. Bunların etkisi, kendi ile ilgili özelliklerine ve insan vücuduyla etkileşimlerine bağlıdır.

Kirleticilerin çalışmasının kaba hatlarıyla üç adet kronolojik etki kategorisi vardır:

  • Hiperakut › Nispeten kısa bir sürede ölümle sonuçlanır.
  • Akut › Hızlı etki
  • Kronik › Kronik genetik değişikliklere yol açan daha uzun etki süresi veya organ hasarı olan uzun süreli zehirlenme

Çalışma alanındaki havada tehlikeli maddeler bulunmadığından emin değil misiniz? Çalışmaya başlamadan önce riskleri ve stresleri belirlemek üzere bir risk değerlendirmesi yapmanız gerekir. Ancak hangi maddelerin söz konusu olduğunu bildiğinizde kendinizi tehlikeli maddelerden etkin şekilde koruyabilirsiniz. Hiyerarşik olarak bütün kontrol önlemleri sırasıyla gözden geçirildikten sonra kesinlikle solunum veya vücut koruması gibi ekstra güvenlik önlemleri almanız gerekir.

Solunum koruma cihazı takmak, ilave bir yüktür. Bu yüzden solunum korumasına ancak diğer koruyucu önlemler mümkün olamadığı durumlarda başvurulur. Solunum koruma cihazları, cihazın ortam havası koşullarından bağımsız görev yapıp yapmamasına bağlı olarak farklı türlere ayrılır. Solunum koruma cihazlarının genel bir sınıflaması kitabınızda S.128, Şekil 5.2’de verilmiştir.

Tehlikeli maddelere karşı korunmada filtre cihazının yeterli olup olmadığı ortam havası koşullarına bağlıdır. Bir filtre cihazı sadece belirli ön koşulların mevcut olması hâlinde yeterli koruma sunar. Bu ön koşullar mevcut değilse bağımsız solunum koruması kullanmanız gerekir.

Filtre cihazları aşağıdaki durumlarda yeterli olabilir:

  • Havadaki oksijen içeriği hacme göre en az %17’dir.
  • Tehlikeli madde türü bilinmektedir ve buna uygun bir filtre malzemesi vardır.
  • Tehlikeli madde konsantrasyonu, filtre cihazlarının uygulanması için izin verilen sınırlar dâhilindedir.

Filtre cihazları aşağıdaki durumlarda yetersizdir:

  • Tehlikeli durumun değişebileceğine dair bir risk söz konusudur.
  • Tehlikeli maddelerin uyarı özellikleri düşüktür.
  • Tehlikeli maddelerin konsantrasyonları, yaşam veya sağlık açısından anında tehlike arz etmektedir.
  • Tehlikeli madde, filtre malzemesi tarafından tutulamaz.

Bağımsız solunum cihazları, serbest bir şekilde taşınabilen solunum cihazlarıdır. Uygun bir askıyla sırtta veya kalçada taşınırlar.

Solunum cihazının kullanım süresi 10 dakika ile yaklaşık 45 dakikaya kadardır. Gerekliliklere bağlı olarak uygulamanıza özel tüp hacmi, basıncı ve buna bağlı olarak basınçlı hava miktarını kullanabilirsiniz. Bunlara ek olarak kullanım süresi, kişisel hava tüketiminize de bağlıdır.

Basınçlı hava hortumu üniteleri, serbest bir şekilde taşınamayan solunum cihazı türündedir. Bu da bir basınçlı hava besleme hortumu kullanarak harici bir hava hattı veya verilen solunum havası tüpleri üzerinden dışarıdan gereken solunum havasını besleyebileceğiniz anlamına gelir.

Serbest bir şekilde taşınabilen veya taşınamayan solunum cihazı seçiminiz, kullanım koşullarına ve planlanan uygulamaya bağlıdır. Bağımsız solunum cihazı ve basınçlı hava hortumu ünitelerinin ikisi de açık devreli cihazlardır. Bunların her ikisi de havada uçuşan kirleticiler ve oksijen eksikliğine karşı aynı korumayı sunar.

Koruyucu Giysiler

İster sıvı, ister katı, ister gaz olsun havadaki kimyasallar cildi tahriş edebilir, vücuda hasar verebilir veya cilt üzerinden vücuda girebilir; tüm bunların da sağlık için potansiyel olarak çok ciddi sonuçları vardır. Bu yüzden çalışanların cildinin tehlikeli maddelerden korunması gerekir.

Daima kullanmadan önce seçilen giysinin, ilgili tehlikeli maddeye karşı yeterli direnci olduğunu kontrol edin. İhtiyacınız olan bilgiler, imalatçının direnç listesinde verilir. Direnç listelerinin dayandığı test gereklilikleri, iş yerindeki koşullardan çok daha katıdır.

İtfaiyeci Kişisel Koruyucu Teknolojisi

İtfaiye personeli yangın, sel, çığ, nükleer, biyolojik, kimyasal ve benzeri tehlikelere karşı Kişisel Koruyucu Donanımlarıyla korunmalıdır.

Bir itfaiyecinin afet ve acil durumlarda kullandığı kişisel koruyucu donanımlar şunlardır:

  • Baret
  • Isıya karşı dayanıklı başlık
  • Çizme
  • Koruyucu eldiven
  • Yangına yaklaşım elbisesi
  • Alüminize elbise
  • Kurtarma elbisesi
  • Koruyucu gözlük
  • Koruyucu kulaklık
  • Temiz hava solunum cihazı
  • Kişisel hareketsizlik cihazı

Baret: İtfaiye personelini, darbelerden ve yüksek sıcaklık riski ile alevlerden korumak için baş bölgesine takılan donanımdır. İtfaiyeci bareti üç kısımdan oluşur.

Ana gövde: Darbelerden koruyan asıl kısım olup ana gövdenin üst ortasında meydana gelen darbenin etkisini azaltan bir çıkıntı mevcuttur.

Enselik: Genellikle deriden ve Nomex veya alüminize kumaş benzeri ısıya dayanıklı malzemelerden yapılır. Personelin ensesini ısıdan, alev yalamasından ve sıvılardan koruyan kısımdır.

Siperlik: Personelin yüzünü çene hizasına kadar koruyan şeffaf bir maddeden yapılmış kısımdır. Ulusal ve uluslararası standartla üretilmeli ve belgeli olmalı, darbelere, aleve ve ısıya karşı dayanıklı olmalı, baretin içi kolaylıkla ayarlanabilmeli, mümkünse siperlik buhar yapmayan özellikte olmalı. Baret ortopedik ense kayışlı olmalı. Çene kayışı, belirli bir darbenin üzerindeki baskıya maruz kaldığında boyun kırılmasını engellemek için kendiliğinden açılabilen özellikte olmalıdır. Baret fosforlu olmalıdır.

Isıya Karşı Dayanıklı Başlık: İtfaiye personelinin başına taktığı sadece gözlerini açıkta bırakan, boyun ve enseyi tamamen kapatan, ısıya ve aleve dayanıklı örme başlıktır. Personelin yüzünü ve boyun kısmını tam koruma sağlamak amacıyla kullanılır. Muhtemel patlamalarda alev ve ısının doğrudan solunum yollarına zarar vermesine mani olan koruyucu donanımdır.

Çizmeler: Çizmeler ayak koruyucu olup sıvıdan, ısıdan, darbelerden, ayak tabanına sert sicim saplanmasından koruyan teçhizattır. Bir itfaiyeci çizmesi dört katmandan oluşur:

  • Deri veya özel malzeme
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Çizmede bulunması gereken özellikler:

  • Ulusal ve uluslararası standartta üretilmeli ve belgeli olmalıdır.
  • Su geçirmez özelliğe sahip olmalıdır.
  • Tabanında belirli kalınlıkta çelik plaka olmalıdır.
  • Burnunda ayakları darbelerden korumak için çelik kaplama olmalıdır.
  • Tabanı ısıya dayanıklı olmalıdır.
  • Rahat giyilip çıkarılabilecek şekilde tasarlanmış olmalıdır.
  • Çizme tabanı 15 saniye aleve dayanıklı olmalıdır.
  • Çelik burun 1,5 mm olmalıdır.
  • Çelik taban 0,6 mm olmalıdır.
  • Dış parçası siyah nitril kauçuk olmalıdır.

Koruyucu Eldivenler: Isıya, delinme ve kesilmelere karşı dayanıklı malzemeden imal edilmiş olan eldivenler 4 katmandan oluşur.

  • Dış kumaş
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Nem bariyeri genellikle dış kumaşa presle yapıştırılmıştır. Eldivenler avuç kısımları ile parmakların iç yüzeylerine gelen kısımlarda delme ve kesilmeyi önleyen ısıya ve aşınmaya dayanıklı özel neopren veya nitrik kauçuk grubundan bir malzeme ile kaplıdır. Bu eldivenler aynı zamanda yalıtkan özelliğe sahiptir ve elektriği iletmezler.

Yangına Yaklaşım Elbisesi: İtfaiyeci koruyucu elbisesi Nomex malzemeden imal edilmiştir. Nomex ve kevler gibi iki maddenin değişik oranlarda karışımından oluşur. Koruyucu elbiseler ceket ve pantolon olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ceket yakası ense ve boğazı koruyacak şekilde tasarlanmıştır. Antistatiktir, rahat giyilip çıkartılabilir. Pantolon paçaları çizmeye rahat geçirilecek şekilde tasarlanmıştır. Sıvıların dikiş yerlerinden içeri sızmasını engellemek amacıyla nem bariyerlerinin dikiş yerleri kaynak bant ile belirli sıcaklıkta kaynak yapılmıştır. Ceket bel bölgesini koruyacak uzunlukta ve itfaiyecinin sürünerek ilerlemesi durumunda sürünmeyi engellemeyecek kısalıkta tasarlanmıştır. Ceket ve pantolonun muhtelif yerlerine reflektör bant dikilmiş ve yapıştırılmıştır. İtfaiyecinin rahat taşıyabileceği ağırlıktadır. Isı, alev ve yağmurlama testinden geçirilir. Koruyucu elbiseler dört katmandan oluşur.

  • Dış kumaş
  • Nem bariyeri
  • Isı bariyeri
  • İç astar

Dış Kumaş: Ceket ve pantolonun en dışında bulunan kumaştır. Bu katman ısı, su, yağ ve kimyasal sıvıların belirli oranda içeriye girmesini engelleyen katmandır.

Nem Bariyeri: Dış kumaşın altında bulunan hemen ikinci katmandır. Bu katman dışarıdan içeriye su geçirmeyen, içeriden dışarıya havalandırmaya imkân sağlayan yüzeydir. Bu katman ihtiyaç hâlinde birinci katmandan oluşan dış kumaşa lamine de edilebilir. Değişik tip ve kalitede nem bariyerleri mevcuttur.

Isı Bariyerleri: Bu katman nem bariyerlerinin hemen altında bulunan üçüncü katmandır. Bu katman dış kumaş ve nem bariyerlerini geçerek gelen ısı yüklü hava kabarcıklarını içine alarak absorbe eder. Değişik tip, ağırlık ve kalitede ısı bariyerleri mevcuttur.

İç Astar: Bu katman ısı bariyerinin hemen altında bulunan en içteki kumaştır. Bu kumaş vücutla temasta kolaylık sağlaması için imal edilmiş olup ısıya dayanıklı malzemeden dokunmuştur.

Kurtarma Elbisesi: Yangın dışında gidilen itfaiye olaylarında personelin rahat çalışabilmesi için giyilen donanımdır.

Gözlük: Çalışma esnasında gözleri toz, çapak ve benzeri dış etkenlerden korumak için kullanılan donanımdır.

Kulaklık: Çalışma esnasında kulakları yüksek frekanslı seslerden korumak için kullanılan bir donanımdır.

Alüminize Elbise: Alümünize elbise yangınlardan kurtarma olaylarında ve gaz yangınlarında vana kapatma amacı ile alevler arasından kısa süreli geçişlerde kullanılan ısı ve aleve belli bir süre dayanıklılık gösteren özel elbiselerdir. 1000 °C’lik ısı kaynağından yansıyan ısının kumaş cinsine bağlı olarak %85 veya %95’ini geri yansıtarak itfaiyeciyi yüksek ısıdan korur. Alüminize elbiseler cam elyaf kumaş kullanılarak imal edilmiştir. Cam elyaf veya preox kumaşın bir yüzüne yüksek sıcaklığa dayanıklı polyester ve alüminyum folyonun vakum altında kaplanması yoluyla üretilmiştir. Bu özel imalat tekniği nedeniyle çatlamaz, kırılmaz, asit, baz, tuz ve petrol ürünlerine karşı dayanıklıdır.

Temiz Hava Solunum Cihazı: İtfaiyecinin kapalı alanlara veya dumanlı alanlara girmesini, çalışabilmesini sağlayan özel ve bir itfaiyeci için oldukça önemli olan bir donanımdır.

Temiz hava solunum cihazı üç bölümden oluşur. Bu bölümler şunlardır:

  • Solunum maskesi
  • Sırtlık
  • Tüp

Solunum Maskesi: İtfaiyecilikte ilk alınması gereken sertifika İtfaiyeci Solunum Cihazı kullanabilir sertifikası olmalıdır. Eğitim, uygulama ve test sonucunda kullanabilme yeterliliği onaylananlara bu sertifika verilmeli ve sonra kullandırılmalıdır. Beş yılda bir aynı süreçten geçirilip bu yeterliliği kaybedenlerin sertifikası yenilenmemeli ve kullandırılmamalıdır. İtfaiyecinin yüzünü zararlı etkilerden koruyan dış maskenin içerisinde ikinci bir maske bulunur buna da iç maske denir. İç maske alıcı ve verici ventilleri sayesinde tüpten gelen temiz havanın fazlasını ve solunum sonucunda oluşan atık havanın dışarı atılmasını sağlar. Camın buğulanmasını önler.

Sırtlık: Ergonomik bir yapıya sahiptir. Cihazın sırta iyice yerleşmesini sağlar. Tüp içerisindeki hava kullanıldıkça basınç düşeceğinden tüp soğuyacaktır, sırtlık tüpün vücudumuzla direkt temasını keserek soğuk etkisini önler. Sırtlık, ağırlığı dağıtarak kullanıcıya avantaj sağlar. 300 bar basınçlı havayı 4,5 bara düşüren yaylı koruma sistemi, ayrıca 4,5 bar basıncı kullanıcıların soluyabileceği bir atmosfer basıncına indiren akciğer otomatiği mevcuttur. Sırtlık üzerinde 300 bar basınçlı havayı taşıyan yüksek basınç hortumu bulunur. Sistem üzerinde tüpün içerisindeki kalan hava miktarını gösteren manometre bulunur. Tüpteki hava miktarı 50 barın altına düştüğünde kullanıcı bir düdük sesiyle uyarılır ve kısa zaman içerisinde bulunduğu ortamı terk etmesi gerektiği ikaz edilir.

Tüp: Oksijenin az olduğu veya yoğun duman bulunan yerlerde yangın ve kurtarma ekiplerinin rahat çalışabilmesi için içerisine temiz hava sıkıştırılmış kaplardır. Gelişen teknolojiye bağlı olarak çelik ve poliüretan malzemeden yapılmış tipleri vardır. Tüpler belirli basınçlar altında kompresörler vasıtası ile doldurulur. 300 bar basınçla doldurulmuş bir tüpün deneme basıncı 450 bardır. İstanbul itfaiyesinde 300 bar basınçlı 6 lt hacimli 1800 lt sıkıştırılmış hava bulunan ve 11,5 kg ağırlığındaki çelik tüpler ve 6,8 lt hacminde 3,9 kg ağırlığında olan fiber tüpler kullanılmaktadır. Tüplerin üzerinde içerisindeki hava miktarını gösteren manometre bulunur.

Kişisel Hareketsizlik Cihazları: Yangın esnasında yoğun duman ve diğer nedenlerle hareket yeteneğini yitirmiş baygın hâldeki itfaiyecinin yerini belli etmek amaçlı sesli ve ışıklı ikaz verir. Yirmi saniye hareketsiz kalındığında devreye girer ve kademeli olarak sesi yükselir. Bu sayede diğer itfaiyecilerin baygın itfaiyeciyi bulmasını sağlar.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.